Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

"Normal" bir adam/kadın, tekerlekli sandalyede!?

İnsanların bakışaçısı eskisi gibi katı değil.Alışıyorlar sakat bedenlere..
Bizim bedenlerimiz üzerinden şükretmeyi açık açık ifade edecek kadar hem de:):)
Tiridi çıkmış dedeler,sen sakatsın geç diye yol verecek kadar dobraları da piyangodan çıkmış şans gibi:) Bunlara rağmen insanların bakışaçısından çok,kendi bakışaçımızı değiştirmek işe yarayacak..
 
Sakat sana neden bir şey söylemek isteyeyim? Yolda giderken sakat olmayanlar biribirini durdurup bişey diyor mu da ben sakat sana bişey diyeyim? Yanından geçip giderim...
Çok hoş bir Yaklaşım.Ama soruya cevap vermek istememişsiniz galiba?.

:) İyi ama ben hoşluk olsun diye cevaplamadım ki. Gayet doğal bir soru ile karşılık veriyorum sorunuza: Siz sağlamlar yolda giderken bir sakat sizi durdursa ve "neden sakat değilsin" ya da onu bırak, "abi nasılsın, yenge iyi mi" dese, olur mu?
 
hehhe birgün dokuz eylül hastanesinin kapısında o zamanki meyra eurochair sandalyemde oturuyorum, ama o zamanlar gencim, gayet fit durumdayım, göbek yok, saçlar daha dökülmeye başlamamış ve hafiften uzun.. üzerinde kolları kesik bir tişörtüm kolumdaki dövmem gayet gözüküyor, güneş gözlüklerim gözümde, bacak bacak üzerine atmışım.. yandaki bankın üzerine sade nescafemi almış, biryandan bir elimde cep telefonu ile mesajlaşırken bir yandan da o zaman sigarayı bırakmamış olduğum için kısa winston light sigaramı keyifle tütrüyorum..derken bi abi geldi, "ya sandalyeyi 2 dk alabilir miyim? hastamı arabadan içeri kadar götürcem" dedi.. bende "ya abi olmaz, veremem" dedim ve daha gerisini getiremeden abi hastanede olmanın gerginliği ile açtı ağzını yumdu gözünü... bende hafif ses yükselterek "ya bak dinlemeden bagırıyorsun ama ben sakatım! omurilik felçlisiyim, ömür boyu bu sandalyeye mahkumum.. bu hastanenin değil benim kendi sandalyem!" dedim "keşke kalkabilsem al senin olsun" dedim va abi şok vaziyette renkten renge girerek mahçup oldu, başladı özür dilemeye.. ben "yok abi sorun değil" vs vs dedim ama abi her gördüğünde saolsun çayımı kahvemi ısmarladı onlarda hastanede kaldığı müddetçe:)

bunun gibi neler var.. en son geçen gün: işten eve geliyoruz, eşim(Aylafin) arabadan indi markete girdi bugünlerde tek ümidimiz sayısal loto kuponlarımızı yatırıyor.. bende arabada bekliyorum.. o sırada yolun karşısında yaşlı bir teyzem karşıdan karşıya geçmek için bekliyor derken bizden az büyük bir ablamız geçti karşıya teyzemin koluna girdi yolun bu tarafına geçirmeye başladı.. hatta geri geçmene de yardım ederim ben dediğini duyunca çok hoşuma gitti ve onlara bakarak gülümsedim.. yaşlı teyzem ne dese beğenirsin; "öyle oturduğun yerden güleceğine şu yaşlı teyzene sen yardım etseydin ya!" dedi.. ben şokun etkisiyle teyzem ben yürüyemiyorum engelliyim bak arka koltukta da sandalyem duruyor!" dedim.. ve teyzem her halde hayatının pişmanlığıyla kusura bakma oğlum vs vs diye özür dilemeye başladı.. o sırada da ayla arabaya bindi ve bende hafiften sinirlenerek bastım gittim..

çenem düşmüşken bir anı daha; her zaman bu kadar yazamam :) gene yıllar önce arabamı yeni almışım gümrükten, daha dükkanım yok işim yok, hala bir yandan üniversite okuyorum.. bir arkadaşımında pastanesi var ve otururken "ya dedi Aqua Fantasy'e (Kuşadasında bir su parkı) mal yollicam ama soyguncu taksiler 10 lira istiyor dedi (dedim ya dili geçmiş belkide 10 milyon yada 10 bin) neyse bende ben 5 liraya götürürüm ama sen buradan yüklersin onlarda alır dedim.. okleştik benim arabamda gidiş dönüş 2 lira yaksa benimde sigara param çıkıyor :) neyse bir gün ben pastanenin karşısında malların yüklenmesini bekliyorum ama havada yaz günü deli sıcak, benim emektar mercedesimde de klima yok sunroof var onunda bi faydası yok.. karşıda da bi park var, yanında bi Avcılar Derneği ve bir geçiş var arada.. bende tam orada durdum ki camlarımda açık azıcık cereyan yapsında malların gelmesini beklerken o geçişten hava gelsin diye.. tam o sırada iki amca bayağı yaşlılar.. biri daha bi yaşlı elinde de bastonu zorla yürüyor.. tam o aradan çıkıyorlar.. bende hemen çekiyorum amca arabayı dedim ve anahtarımı açtımki dizelin kızdırma bujileri ısınsın ve çalıştırayım arabamı.. ama amca beklemedi homurdanmaya başladı "yav buraya arabamı konur, millet nereden geçicek vs vs.." veryansına devam.. bende safım ya "amca dedim bak plakama, ben yürüyemiyorum.. azıcık hava gelsin diye burada durdum.. ama amcam ne dese beğenirsin "ee madem yürüyemiyorsun da nasıl kullanıyorsun arabayı" demiştim ya safım diye.. "amca bak burada aparat var" derken bi anda kendime geldim "amca dedim senin Allah cezanı versin, git biryerlerde öl sen!!"

neyse bu kadar yeter.. daha bi sürü anı var ama biraz neşelenelim diye bunları yazdım.. yoksa her anı bu kadar neşeli değil tabiki..

herkese iyi geceler..
 
bende safım ya "amca dedim bak plakama, ben yürüyemiyorum.. azıcık hava gelsin diye burada durdum.. ama amcam ne dese beğenirsin "ee madem yürüyemiyorsun da nasıl kullanıyorsun arabayı" demiştim ya safım diye.. "amca bak burada aparat var" derken bi anda kendime geldim "amca dedim senin Allah cezanı versin, git biryerlerde öl sen!!"
hahahha.:):) Bu kısmı okuyunca güldüm ama kendi salaklığım geldi aklıma..:) Güya ben sakatlık konularında en anlayışlı duyarlı sağlamlardanım..:) Birgün Nova senin anlattığın olaya benzer bir olay yaşadım.. Tek bacağı ampute olan biri koltuk değneğiyle bir arabanın şöför koltuğuna oturdu ve gazladı gitti.. Ağzım açık kaldı ve arkasından söylendim.. Neler dedim neler..:) Ne kadar düşüncesiz bir insan ,nasıl araç kullanıyor, trafiğe çıkıyor diye söylendimde söylendim..:)

Şimdi zaman zaman aklıma geliyor özel tertibatlı araçlar hakkındaki konuları okuyunca..:) Biz sağlamlar biraz düşüncesiz, ya da kıt bilgili olabiliyoruz... Çok görmeyin bize..:) Ohhoo ben daha ne şoklar yaşadım (çok şey bildiğimi sanırken hiçbişi bilmediğimi farkettim) bizim siteye üye olduktan sonra ve halaaa olmadım! Hala eksiklerim var "anlamak konusunda".. Kaldıki hayatında hiç sakat insan görmemiş ya da sakatlıkla alakalı konuların kıyısından dahi geçmemiş, hiçbişi yaşamamış insanlar hata yapmasın, yanlış konuşmasın, yanlış düşünmesin mümkün mü?..:)

Sehribanu;
Dede bana yol veriyor diyorsun, dediğine göre bunu dedeye kızıyorsun sen öyle mi bacım?..:) Ben gocundum bu dediğinden..:) Mesela otobüse benden yaşca küçük ya da yaşıtım sakatlığı olan biri binse, ben yer veririm.. Kızmak mı lazım? Veya kalabalık bir ortamdaysak önceliği yine varsa ortamda sakat olan biri ona veririm, ya da yaşlı olana.. Bunda kızacak ne var ki? Ha sen, sana "sen sakatsın" demesine bozuluyorsan ona bişi diyemem.. "Sen sakatsın" denmese bile kendine öncelik neden verildi bilir insan, bunu bilmek bile mi rahatsız ediyor?
 
başarı sergilediğinizde aaa ne kadar başarılı ve mükemmelsiniz daha sonrasında hönk:)) ama neyseki sakat sınız son zamanlada çok fazla muhatap kaldığım bir cümle malesef (düşüceleri engelli olmasın yeter ) gerisi haledilir bi şekilde ama ahmaksa yapacak bişey yok lal modu:))

şöyle bir örnek vereyim makamımda gunde yuzlerce ınsanla muhatap oluyorum işim gereği yanıma gelenler normal koltuktayken el pence dıvan kapı çalınarak içeri gelirlerken tekerleklı sandalyede oturduğumda adamlar nerdeyse kapıyı tekmeleyerek içeri giriyor uslupta hemencecik değişiyor trajı komık ilginç vakalar sadece gülüyorum :)) bu aralar
 
O zaman şöyle anlatayım mavikalem34; sizleri kırmak veya üzmek ne bileyim birilerine çemkirmek gibi bir durumum ve niyetim yok. Yazdığınızı okuyunca ONLARDAN olduğunuzu düşündüm ki sizin amacınız bu değilse yazınızın o kısmını editlersiniz olur biter. Benim yazım da anlamsızca asılı kalır orada. ONLAR kim derseniz ikiyüzlüler diyeceğim. Hani empati empati diye sevgi kelebeği olarak dolaşır da sonra bir sakatın elini sıktı diye elini sabunla yıkar ya onlar işte. bunlardan toplumumuzda ne yazık ki çok fazla var. Bu ONLAR sık sık ikiyüzlülükleri hakkında açık verirler ama mesela Neriman Hanım gibi fazlasıyla alçakgönüllü arkadaşlar pek farketmez bunu, onların iyilik yönünü görmek daha kolay bir kaçış yoludur çünkü. Mücadele etmek, satır aralarını okumak ve anlamak çoğumuza zor gelir ve biz genetik olarak kolay yolu seçeriz. Umarım hassasiyetimin nedenini anlatabilmişimdir. Sorunuzun cevabına gelince; bana zaten Bülent Bey'in bahsettiği gibi yani normal davranırsınız. Kısacası yolda görseniz yanımdan geçer gidersiniz. Çünkü benim görünür bir sakatlığım yok.

Evet burda haklısın hayalet ama sunuda söylemeden edemeyeceğim biz hayatın hep güzel yanlarını görmeye calısırız calısırızkı mutlu birer engelli olalım he sen sımdı sanıyorsunkı bu nerimanın karsısına hicmi kötü insanlar cıkmadı cıktı ilk okula giderken yolumu keserler benle alay ederlerdi etmekle kalmayıp taslarlardı oda yetmedi iş görüşmelerinde kapılar yüzüme kapandı neden engelli oldugum icin ee napayım yani adam kapı acmadı diye gidip ağlayayımmı yoksa taslanıyorum diye okulumumu geri bırakayım ben onları degil onlar beni kabullenecek dedim ve üzerlerine gittim.
eger ben kalkıp burda vay enggellinin elını sıkmısda yıkamısmıs yok acıma duygusu beslemişmiş yok engelliye tasma tak yok maskot yapsınlar dersem burda sen değil diğer arkadaslarım incilir.sen belki iyi niyetkli yazmıs olabilirsin ama buradakı insanlarında cok hassas olduklarını unutmussun
ben bir engelli olarak eger bu hayatı kendiime zından etmek istemiyorsam hep iyi yönlerini görmeye calısırım ki hayat gözüme renkli görünsün.he hayat her zaman bize güzelmi degil ve olumsuzlukların üzerine gidilince işte o zaman daha da güzel oluyor.
eger ben beni taslayanlara yenik düsseydim okula gidemez ve suan kı işimde calışıyor olamazdım
 
Özgür, HARİKASIN... Bu yaşadıklarını İstanbul'da yaşasan komedi değil dram çıkardı. İzmir halkı daha bir değişik allahtan. Seviyorum İzmir'i.
Neriman Hanım, haklısınız ama bu da bana ikiyüzlülükmüş gibi geliyor. Yanlış anlamayın şöyle açıklayayım; forumda geçen bir arkadaş mealen şöyle birşeyden yakınıyordu '' efendim ömss sınavım kötü geçti, sebebi de gözetmen yanımda tespih çekiyordu, rahatsız oldum ve dikkatim dağıldı. Şikayetimi nereye yapayım ki adam ceza alsın.'' E kardeşim adam yanındaymış ve sen ağzını açıp adama laf etmemişsin göz göre göre hakkının yenmesine sebep olmuşsun sonra iş işten geçmiş şikayet edecem diyorsun. Bu davranış normal değil. Engelli için de normal insan için de normal değil. Ne yazık ki arkadaşlarınız size taş gibisin dediğinde taş gibi olmuyorsunuz ve bunu o kişilere hatırlatmak gerekiyor ki bu ''iyi niyetli'' hatalarını tekrarlamasınlar. Yok böyle bişey yalan olduğunu bile bile mutlu olayım diye her söylenene niye eyvallah diyeyim. Kim benim zekamla alay edebilir ki.
 
Havva bacım merdivenden inerken, 'sen sakatsın geç' diyen bir dedeye kızgınım elbette...:):):)
Amca bana zaten iyilik yapmıyor ki,ben merdivenden zaten iniyorum,yaptığı rencide edici birşey değil mi sence:):)
Yer verirken sen sakatsın gel otur mu diyorsun ki,otobüste yer verirken?Bir şeyi söylemenin binlerce yöntemi vardır.. Bacım alınmana gerek yok:):):)
 
Yer verirken sen sakatsın gel otur mu diyorsun ki,otobüste yer verirken?
Öyle demiyorum tabi..:) Ama mesela bi keresinde yaşıtım bir adama yer vermek istedim otobüste, bana dik dik bakıp "gerek yok" dedi bozuldum..:) Hatta daha sonraki günlerde de karşılaştık onunla, uyaya kaldı, herzaman indiği durağı geçti.. Dürtüp "kardeş uyan,geçtin durağı" diyebilirdim, içimden geçti ve üzüldüm de hatta ama azar yicez gene deyip sustum.. Bi taraftanda "iyi oldu sana oh olsun" dedim.. Çünkü ben çok kızıyorum böyle tepkiler verenlere.. İnsan gibi oturmak istemiyorum,sağolun diyebilirdi.. Yani direk demesek bile "sen sakatsın, ayakta duramazsın,gel otur,ben sağlamım,ayakta giderim" demek oluyor bir yerde bu yer verme işi..Bunada mı kızılıyor şimdi asıl merakım bu.?:) "Bana sakat olduğumu hatırlatan herşeye kızarım" denilip kızılıyorsa o zaman sağlamların işi bayağa bayağa zor yani:)

Hem anlayışı kıt sağlamlar olduğu gibi anlayışı kıt kompleksli sakatlarda var bi kere..Tırsıtıyorsunuz insanı kaldırıp bir laf derler mi diye bizi korkutuyorsunuz..İnsan nasıl konuşacağını şaşırıyor..E insanlar çeşit çeşit...:)
 
Sehribanu;

bende insanların (iyi niyetli olduklarını bildiğim halde) otobüs, tranvay ve özellikle metroda bana yer vermelerini istemiyorum. hani yer verdikleri sırada kendimi sıradışı biriymiş gibi hissediyorum. ee tabi ki buyur abi, buyur kardeş v.s. diyenlere de teşekkür edip buyuruyorum. buyurmamın sebebi de karşıdaki insanları düşündüğümdendir.

karşıdaki insanları niçin düşünüyorsun celik diyorsanız, onların bana gösterdiği iyiliği suistimal edemediğimden..
 
hayalet73;


İki yüzlülük bu anlattıklarımın neresinde var acaba? Evet orda o kişinin yaptıgı gercekten cocukca davranısdı.Ordaki gözlemciyi o anda uyarması en mantıklısıydı.Sınavı iyi gecseydi eğer bana gözlemcinin tesbihi ilham verdi diyecekti sanırım.Baktı sınav berbat sıyrılmanın yollarını aradı kendince:D
 
:) İyi ama ben hoşluk olsun diye cevaplamadım ki. Gayet doğal bir soru ile karşılık veriyorum sorunuza: Siz sağlamlar yolda giderken bir sakat sizi durdursa ve "neden sakat değilsin" ya da onu bırak, "abi nasılsın, yenge iyi mi" dese, olur mu?
.
Teşekkür ediyorum cevabınız için.Öncelikle siz kendinize sakat demekten bir kere vaz geçin.ikincisi soru aslında bu değildi.Tekrar sorayım müsadenizle.Bakıyorum rahatsızlığı ve fziksel problemi olan arkadaşlarımız kendilerine engelli diyor ve o gözle bakıyorlar kendi kendilerine.Ama türk insanı yardım severdir.Sağlamda olsa otobüse binemiyeni bindirir,selde,afette karşıya geçemeyeni sırtına alır ve karşıya geçirir.vs..sizler içinde aynı şey söz konusu.Ama bir alınganlık bir önyargı bol miktarda var.Soru şu,size veya bu arkadaşlarımıza nasıl bir yaklaşımda bulunalım, bir desteğe ihtiyaç var olduğunu hissettiğimizde,ne diyelim,nasıl destek olalım?.Veya dediğiniz gibi kabahat uğraşanda mı?,Görmezden gelip geçip gidelim mi?.Siz gidebilirmisiniz?.Poşetlerini taşıyamayan sağlam insana nasıl poşetlerini izin isteyip yardımcı oluyorsam,sizlerede yardımcı olmamız gerekir tabii bazı gereken durumlarda.Biz malesef daha birbirimizi anlıyamıyoruz.Benim hasta anneme genç arkadaşlar gelip yardımcı olmak istediler.(Hastaneye götürmek için) biz teşekkür ettik ve böyle güzel insanları olan ülkemle iftahar ettik.Asla onlara kızmadık.Yardım kendilerinin haddine mi düşmüş demedik.Anadolu insanı her ihtiyaç hissedenin yanındadır.Ama ihtiyaç sahibi bunu kötüye yorumluyor,alınganlık gösteriyor.Bu durumu hep birlikte önlemeliyiz.Acıma ile yardım farklı şeylerdir.Ben zorda kalırsam bana siz yardım etmiyecekmisiniz?.Ben diyorumki ben, siz kelimelerini kaldıralım biz diyelim.Biz dediğimiz zaman hayat herkes için daha güzel olacaktır.Herkes buna omuz verip katkıda bulunmalıdır.Öncelikle,gönüllerimizi iyi niyet ve güzellikle dolduralım.Canım dediğimiz, zaman karşımızdaki de " canın çıksın" dedi diye algılamamalı.Aksi taktirde iyi niyetli yaklaşımların vebali,günahı bu güzel yaklaşımlara kötü niyetle cevap veren kişilere ait olacaktır.Önce iyi niyet diyorum.Saygılar

Ek olarak normal bir adam-kadın bilmeli ki; ben kimseye bana bakıpta şükretmesi için tekerlekli sandalyede değilim..!! Merak etmeleri normal ben olsam bende merak ederim hatta ediyorumda..Soru sormalarıda normal ama sorular bittikten sonra o içlerinden geçen acıma duygusunu dışa vurup "vah vah!!" denmesin!! içinden geçirdikten sonra istediği zaman kanalı değiştirebilirler :)
.
Ne desinler ercihan?, bir an için sen olsan, sen ne derdin?.Elbette başka birşey diyemezdin.Diğer yaklaşımlarınız mükemmel.Ama sonu yanlış.Ne desinler veya ne diyebilirler?.oh iyi olmuş mu desinler!.Elbette üzülecekler sizin için.Bir çiçeğe, bir kırılmış dala nasıl üzülüyorsak sizin içinde üzülmemiz normal.Siz arslanlar gibi olsanız daha güzel olmazmı?. buna kim sevinmez.Sizde üzülürsünüz bizim için.Bizlerinde üzülmemiz normal.İnsanlarımızın elinden gelse sizler için yapmıyacakları bir fedakarlık yoktur.Küçük bir ihtimal olsa bile.Siz ülke çapında açılan kampanyaları duymadınız mı?.Sekillere ve görünüşe takılmayın lütfen.Saygılar.:)

Hep derim iki seçenek var sakatların önünde...
1:kahrederkmi yaşamak?
2:tadını çıkararakmı yaşamak? tercih sizin...sevgilerimle...
.
Evet emrullah kardeşim,benim bir türlü anlatamadıklarımı siz ne kadar güzel ifade etmişsiniz.Malasef görüyoruz ki, ilk şıkkı seçmek kolay olduğundan hep bu şık seçiliyor.İkinci şık ise biraz zordur.Kişi kendine saygı duymazsa,başkaları neden saygı duysun kendisine.Evet her şeyin güzel bir yönünü bulmak gerek.Teşekkür ediyorum yaklaşımınız için.Allah gücünüzü,kuvvetinizi artırsın Bu fikrinizi mümkün olduğu kadar çok insana bulaştırırsınız inşallah.Saygılar kardeşim

Kısacası yolda görseniz yanımdan geçer gidersiniz. Çünkü benim görünür bir sakatlığım yok.
.

Merhaba,atakan bey.Öncelikle kendi şahsınıza saygı gösterin ve kendi kendinizi sakat diye nitelemekten vazgeçin.Yazılanları iyi niyetle yorumlamayı tercih edin.Öküzün altında buzağı aramayın.Ararsanız zaten bulamazsınız.Sadece kendi kendinize işkence yapmış olursunuz.Bir arkadaşımıza cevap yazmazdan önce onun daha önce yazdıklarını okursanız,onun gönlünü kırma tehlikesinden kurtulursunuz.Ve karşınızdaki kim olursa olsun nazik ve iyi niyetli yorumda bulunun.Kaleminizden de,Gönlünüzden de allah güzellikleri eksik etmesin. Biz allah gönlünüze göre versin dediğimizde size dua etmiş olalım.Bunun için gönlünüzdeki bütün pislikleri ve kırgınlıkları atın.Sadece iyi niyet ve prıl pırıl temiz bir kalp kalsın.Buna hepimizin ihtiyacı çok fazla.Lütfen pozitif bir insan olun.Ben gönlünüzün tertemiz olduğunu düşünüyorum ve Yaradan gönlünüze göre versin diyorum.Saygılar.:)

"amca dedim senin Allah cezanı versin, git biryerlerde öl sen!!"

neyse bu kadar yeter.. daha bi sürü anı var ama biraz neşelenelim diye bunları yazdım.. yoksa her anı bu kadar neşeli değil tabiki..

herkese iyi geceler..
.
Merhaba özgür kardeşim.Bu kadar pozitif olduğunuzu görünce çok sevindim. anılarda, yorumunuzda mükemmel.Sadece son cümleyi kullanmasaydınız keşke diyorum.Çünkü kişiliğinize hiç oturmamış.Belkide farketmeden ağzınızdan kaçmıştır? öyle değilmi?. evet istemeden kaçtığına eminim.Örnek gösterilecek güzel bir tavrınız var.Saygılar.:)

Sehribanu;

bende insanların (iyi niyetli olduklarını bildiğim halde) otobüs, tranvay ve özellikle metroda bana yer vermelerini istemiyorum. hani yer verdikleri sırada kendimi sıradışı biriymiş gibi hissediyorum. ee tabi ki buyur abi, buyur kardeş v.s. diyenlere de teşekkür edip buyuruyorum. buyurmamın sebebi de karşıdaki insanları düşündüğümdendir.

karşıdaki insanları niçin düşünüyorsun celik diyorsanız, onların bana gösterdiği iyiliği suistimal edemediğimden..
.
Bu sözlere bu fikirlere ekleyecek hiç birşey yok.Sadece ayağa kalkıp sizi uzun uzun alkışlıyorum.Başkalarına örnek bir yaklaşım.Sizi herkes görmeli ve örnek almalı.Sizin gibi kıymetli insanımızın hızla artmasını istiyorum.Sizleri heryerde görmek istiyorum.Saygılar.
 
yazıyı ve yorumları okudum.şunu söyleyeyim.kimsenin yarın için sağlam olacagı senedi yoktur.biraz inanç,ve sabır meselesi herşey sanırım.ben şunu anladım sizlerele tanıştım tanışalı inanın, sizin kadar sağlam insanlar sizi küçümsemiyor,sizin kadar size acımıyor ve sizin düşündüğünüz ve kendinize verdiğiniz zarar kadar size zarar vermiyor.almış yürümüş aklınızı çogunuzun işte ben engelliyim,dışlanıyorum endişesi,korkusu...nice engelliler var sağlam insanlardan daha hayata tutunan daha umutlu onların farkı ne?demekki yapılabiliyor.bence kendinize acımayı bırakıp aldıgınız nefesin bile ne kadar degerli oldugunu bilin ve bilelim.karamsarlık insanı kara bir boşluga itmekden başka bişey yapmaz.siz kendinizi düşük ve kötü görüyorsanız sizden beter olan insanları 2 dk da olsa düşünerek şükretmeyi deneyin bence.sizi seviyorum.......
 
Sayın mavikalem ne içtiniz siz Allah aşkına neyin kafası bu?:) benden alıntı yapıp ne desinler ercihan? vah vah demesinlerde ,üzülmesinlermi derken, çeliğin bana yer vermesinler sıradışı olmayım sözünü ayakta alkışlıyorsunuz? iki yoruma farklı yorumda nasıl çelişiyorsunuz böyle..:)

Bana kimsenin acımasına ihtiyacım yokki benim, bana vah vah diyenlerden görünüş olarak tek farkım onların yürüyor benim yürüyemiyor olmam hayatta herşey yürümek değil ki!!! Arslan yürüken aslanda yatarken kedimi? o vakitte arslan:)
 
mac72;

Merhaba.Öncelikle birşey içmedim.Ama bir fırça yememiştik,Sayenizde fırçadan da payımızı aldık.Teşekkürler ediyorum.
Ben bazen yaradana şükürler ediyorum.Aynı dili konuşan insanlarla sohbet etme fırsatına sahip olduğum için.Sözler bir silahın ağzından çıkan mermiye benzer.Sizin ağzınızdan söz çıktı.Ve beni vurdu.Hemde sizi,destekleyen,koruyan,müdafa eden,fikirlerinizi beğendiğini belirten bir dostunuzu, arkadaşınızı vurdunuz.Ben ne diyeyim size?.Nasıl bir cevap verebilirim?.Sizi nasıl memnun edebilirim?.Malesef bu soruların yanıtı bende
yok.Cevabını kendiniz vereceksiniz.Başarabilirseniz.
Yorumlara sadece bakmak bazen yeterli gelmiyor.Kaleciler gibi ters köşe durumları doğuyor.Bir tek dostumuzun,bir tek arkadaşımızın bile bu duruma gelmesi bizi çok üzüyor.Bütün arkadaşlarım yorumları okurken pozitif bir yaklaşımla okusunlar lütfen.Hoşlanmadığınız bir kişinin yorumunu bile iyi niyetli bir yaklaşımla okunmasında fayda vardır diyorum.Son olarak hepimiz koca insanlarız.Daha hoşgörülü olmalı,daha zarif cümleler kullanmalıyız.Aksi durum bilindiği gibi kul hakkını doğurur.Saygılar sunuyorum.
 
Sayın mavikalem burda beni ya da x'si y yi memnun etmek szorunda değilsiniz ki!!! Ortada Oturanboğanın açmış olduğu bir konu var yorumun ona yapılması gerekirken siz her üyeye cevap vermek zorunluluğunda hissediyorsunuz kendinizi ama bunu yaparken de hep kendi kalıplarınıza göre!!!Kusura bakmayın ama sizin kalıpların doğruluğunun garantisi mi var? Herkes düşüncesini yorumunu yazacak ister beğenirsiniz ister beğenmezsiniz beğenmediğiniz yorumlarda öyle yapmayalım şöyle yapalım demek de ne oluyor?
Üzgünüm konuya yorumumu yaptım ve siz gelip üzerineyorum yaptınız..Hemde iki ayrı üyeye çelişen cevaplar verecek şekilde..
Kimseyi vurmak yaralamak gibi bi derdim yok ama ..Umarım cevabım yeterli olmuştur ve olay kişiselleşmez..!!
 
.
Teşekkür ediyorum cevabınız için.Öncelikle siz kendinize sakat demekten bir kere vaz geçin.ikincisi soru aslında bu değildi.Tekrar sorayım müsadenizle.Bakıyorum rahatsızlığı ve fziksel problemi olan arkadaşlarımız kendilerine engelli diyor ve o gözle bakıyorlar kendi kendilerine.Ama türk insanı yardım severdir.Sağlamda olsa otobüse binemiyeni bindirir,selde,afette karşıya geçemeyeni sırtına alır ve karşıya geçirir.vs..sizler içinde aynı şey söz konusu.Ama bir alınganlık bir önyargı bol miktarda var.Soru şu,size veya bu arkadaşlarımıza nasıl bir yaklaşımda bulunalım, bir desteğe ihtiyaç var olduğunu hissettiğimizde,ne diyelim,nasıl destek olalım?.Veya dediğiniz gibi kabahat uğraşanda mı?,Görmezden gelip geçip gidelim mi?.Siz gidebilirmisiniz?

Bence yazımı bir daha okuyun. Hatta şunu da okuyun: http://www.engelliler.biz/forum/ayr...496-sakatla-yuzlesme-denemeleri-tartisma.html

Birisi benden yardım isterse, tabii ki elimden gelen yardımı yaparım. Ben de birinden yardım istersem ve o kişi bana istediğim yardımı yaparsa, çok mutlu olurum ve teşekkür ederim... Ama benim bu konunun ilk mesajında yazdığım yazı bununla ilgili değil ki...
 
Sevgili mac72 kardeşim
Bende yazdım evet.Ama sizin cevabınız ise, fatih terimin dediği gibi şık olmadı.Yeşili mavi,beyazı ise siyah görüyorsunuz.Burası ise herkese açık bir platform.İstediğimi alkışlar,istediğimi kırmayacak bir uslupla eleştiririm.Buna kimse mani olamaz.Fakat sizin, Ne içtiniz diyerek karsınızdakini bir alkolik, bir madde bağımlısı gibi gösterme lüksünüzünde olmadığını zannediyorum.Moderetör olmanız bile size bu hakkı vermez.Beğendiğiniz,beğenmediğiniz hiç kimseye bu uslupla hitap edemezsiniz.
hadi hiçbir şeyden anlamıyorsunuz?. anladık.İnsan biraz karşısındakinin kurduğu cümlelere bakar ve hicap eder.
Ama siz zaten elifi mertek zannetiğinizden bunlarında bir önemi kalmıyor.Kul hakkı dedik ama malesef yine birşey değişmedi.İnsan nezaketende olsa bir özür diler gibi yapar.Sorulan sorulara cevap verebilmek ise görüldüğü gibi biraz zor gelebiliyor insana.
Kendi fikrinizi bile savunamayacak durumda olmanız bizi sadece üzer.Siz bizlere hakarette etseniz,küfür etseniz de biz sizi seviyoruz.Size en ufak bir zarar gelmesine izin vermeyiz.Siz farketmeseniz de,anlayamasanız da biz sizin dostunuzuz.Sizin bakıpta göremediklerinizi gören pek çok arkadaşımız var.Yine de size acil şifalar diliyorum.İnşallah sağlığınıza tez zamanda kavuşursunuz.Gönlünüzde güzellikler olduğunu düşünerek Allah gönlünüze göre versin diyorum.Bütün forum sakinlerinden özür diliyorum.İşte sizler görüyorsunuz.Yorumu yine sizlerin engin görüşlerinize bırakıyorum.Saygılar arkadaşlar.

Bence yazımı bir daha okuyun. Hatta şunu da okuyun: http://www.engelliler.biz/forum/ayr...496-sakatla-yuzlesme-denemeleri-tartisma.html

Birisi benden yardım isterse, tabii ki elimden gelen yardımı yaparım. Ben de birinden yardım istersem ve o kişi bana istediğim yardımı yaparsa, çok mutlu olurum ve teşekkür ederim... Ama benim bu konunun ilk mesajında yazdığım yazı bununla ilgili değil ki...
.
Teşekkürler bülent bey.Anlaşılan o ki,siz başka bir şeyi,biz başka bir şeyi kastediyoruz.Siz dedikleriniz de haklısınız ok.Ama ben de dediklerim de yanlış olmadığımı zannediyorum.Başka şeyleri işaret etsekte aslında fikrimiz ve demek istediklerimiz aynı.Teşekkür ediyorum cevabınız için.Saygılar.
 
Fatih terimide katmışsınız işin içine tam olmuş:) tribüne oynamak deyimi :) Aynı sorulara aynı cevapları verip kendimi tekrarlamak istemem açıkçası ..
Kendi fikrinizi bile savunamayacak durumda olmanız bizi sadece üzer.Siz bizlere hakarette etseniz,küfür etseniz de biz sizi seviyoruz.Size en ufak bir zarar gelmesine izin vermeyiz.Siz farketmeseniz de,anlayamasanız da biz sizin dostunuzuz.

bunları jem' e de tekrarladınız gibi geldi..:) neyse siz çok bilin biz bişey bilmeyelim..:) iyi forumlar sayın mavikalem..:)
 
.
Merhaba,atakan bey.Öncelikle kendi şahsınıza saygı gösterin ve kendi kendinizi sakat diye nitelemekten vazgeçin.Yazılanları iyi niyetle yorumlamayı tercih edin.Öküzün altında buzağı aramayın.Ararsanız zaten bulamazsınız.Sadece kendi kendinize işkence yapmış olursunuz.Bir arkadaşımıza cevap yazmazdan önce onun daha önce yazdıklarını okursanız,onun gönlünü kırma tehlikesinden kurtulursunuz.Ve karşınızdaki kim olursa olsun nazik ve iyi niyetli yorumda bulunun.Kaleminizden de,Gönlünüzden de allah güzellikleri eksik etmesin. Biz allah gönlünüze göre versin dediğimizde size dua etmiş olalım.Bunun için gönlünüzdeki bütün pislikleri ve kırgınlıkları atın.Sadece iyi niyet ve prıl pırıl temiz bir kalp kalsın.Buna hepimizin ihtiyacı çok fazla.Lütfen pozitif bir insan olun.Ben gönlünüzün tertemiz olduğunu düşünüyorum ve Yaradan gönlünüze göre versin diyorum.Saygılar.:)

Sayın mavikalem34,
Şahsıma ve diğer şahıslara saygım sonsuzdur. Ne demem gerek bilmiyorum zira ben sakatım. Türk Dil Kurumu’na başvurur ve ‘sakat’ kelimesinin anlamını yanlış veriyorsunuz ey kurum, doğrusu budur der ve yerine önerdiğiniz kelime kabul görürse onu kullanırım, sorun olmaz. Siz masaya asam deseniz, ben de masa demeye devam etsem ne fark edecek ki siz de üzerine tabak koyup yemek yiyeceksiniz ben de. Haliyle siz bana sağlam deseniz veya ben kendime sağlam desem yine de benim kalbimdeki ölü hücreler canlanmayacak, Bülent ayağa kalkıp yürümeyecek, X’ in kesik bacağı yerine gelmeyecek, Y aman allahım görüyorum demeyecek.
Ben sağlam birine ‘sakat’ dediğimde bu hakaret kabul ediliyorsa sizin bana ‘sağlam’ demeniz de bana hakarettir.
Ben yazıları niyetle (iyi niyet veya kötü niyet) okumam. Niyet okumayı da kendime yakıştıramam. Yazılanı okur ve yorumlamaya çalışırım. Bir şahsiyet hatalı bir yazı yazdığında, onu tanımak adına bütün postlarını okuyup şahsiyete ait kanaatime göre yorum yapmamı bekliyorsanız şunu söylerim; ben hiç kimsenin takipçisi falan değilim ve olmaya da niyetim yok, gördüğümü yazarım. İyi niyetli olmakla ahmak olmak arasında ince bir çizgi vardır ve ben o çizgiyi aşmamaya çalışırım hep. Yani bana ‘benden sağlamsın yahu’ diyen birine minnetle bakmam, inanmış GİBİ de yapmam, tavrımı koyarım. Gönlümde pislik falan da olduğunu zannetmiyorum zira hala belli bir üslubu korumaya çalışıyorum. Sizin de her şey gönlünüze göre olsun…
 
Merhaba atakan kardeşim.Önce teşekkür ediyorum.
Öncelikle neden size engelli demiyoruz.Sizde kendinizi engelli olarak görmeyin diyoruz.Bunu biraz düşünün lütfen.
her insanın bir veya birkaç rahatsızlığı mutlaka vardır.Araştırırsanız göreceksiniz zaten.Ama asıl amaç önce sizin kendi kendinize öz güven kazanmanızdır.Örnek derseniz işte canlı canlı
(allah uzun ömür versin) bülent bey.siz hiç bülent beyin sikayetlendiğini duydunuzmu?.Ben duymadım.Peki sıkıntılarını biliyormusunuz?.Elbette biliyorsunuz.İşte biz bunu söylüyoruz.Kendinizi aciz görmeyin,herşeyin bir çıkarı vardır.Sorun ne olursa olsun,çözümü,alternatifi zorda olsa bulunabilir.Amma velelakin karakutu hasarlı ise işte ozaman yandı gülüm keten helva.Şimdilik bu konuda tıp çaresiz.İşte bunu söylüyoruz.Bu insanlar özürlü kabul edilebilir toplum tarafından.Ama sizler için böyle bir şey yok.Misaller çoğaltılabilir.Üzülmekle birşey değişmiyor.Herkesin yetenekleri farklıdır.Siz de harika işler yapabilirsiniz,başkaları da.Zorluk ise buna kendinizin inanmasında yatıyor.Bismillah der ve bir şeye başlarsanız,yaptıklarınıza siz bile inanamazsınız.İşte bu nedenle kimse özürlü değildir diyorum.Allah beyin ve fikir eksikliği vermesin. O bizlere yeter.Bardağın dolu tarafını görmenizi istiyoruz.Bu arada herkes bizim nefsimizden daha aladır.Saygılar atakan bey.

bunları jem' e de tekrarladınız gibi geldi..:) neyse siz çok bilin biz bişey bilmeyelim..:) iyi forumlar sayın mavikalem..:)
.
Evet ben düşündüm ama belirtmeyi doğru bulmadım.Görülüyor ki siz de dersinizi iyi çalışmışsınız.İlgi çekmek için iyi bir yöntem.Yöntemlerinizi takdir ediyorum.Ve tebrik ediyorum tüm sizin gibi düşünen modertörleri..Sözümüz yarası olana.Yarası olmayan kimse üstüne alınmasın.Saygılar değerli moderatörlerimiz.Bu günde işinizi layıki ile yaptınız.Rahatça uyuyabilirsiniz.İyi uykular efendim.
 
Havva Bacım mümkünlüde herşey mümkündür:).İnsanız bazen dokunmayan bir şey başka zaman batabiliyor.Sakat olduğumuzu biliyoruz,onunla birlikte yaşıyoruz,yaşarken de insanlardan biraz nezaket istemek hakkımız değil mi?Otobüste gel bacım otur diyene teşekkür ediyorum.Gel otur demekle, sen sakatsın gel otur demeleri arasında fark yok mu ben onu diyorum,bu konuda anlaşamadık.Sakatız diye kaba sözlere maruz kalabileceğimiz mi anlamına geliyor.Burada iletişim dili önemli benim sakat olduğumu dünya alem biliyor ama benim sakatlığımı yüzüme tokat gibi vurulması mı gerekir.
Sağlam olup da takıntılı,kompleksli,paranoyak insanlar var,bir engellide de bunların olması gayet normal,anormal bir durum değil:):)

*Konu dışı bir mevzuya girdik,özür dileyerek konuyu kapatıyorum...
 
Değerli kardeşim,
Bu lafları çoğu kimseden duyuyorum 'her insanın bir veya birkaç rahatsızlığı vardır'. Biz grip olana, sırtı ağrıyana, başı ağrıyıp iki ağrı kesici alınca geçene sakat demedik bunu nereden çıkardınız. Bunun özgüvenle de alakası yok, benim kendime karşı özgüvenim tam hadi maraton koşayım diyemem, ama ayakları olmayıp kalbi sağlam bir adam bunu başarabiliyor protezleriyle. Ben sadece neyi yapıp neyi yapamayacağımı çok iyi biliyor ve buna göre yaşıyorum. Siz benim şikayet ettiğimi nereden çıkardınız? Madem örnek verdiniz hadi şöyle düşünelim; Bülent X üniversitesini dereceyle bitirmiş ben de 4 yıllığı 6 yılda bitirmiş olayım. 100 şirkete iş başvurusu yapalım, ilk görüşmeler mükemmel geçer zaten ama ikinci görüşmeye muhtemelen 90 şirket beni çağırırken belki 10 şirket Bülent'i çağırır. Niye? Çünkü adamın sakatlığı gözle görünüyor, benimki ileri tetkikle ancak anlaşılıyor. E ikimiz de sakatız ama özgüvenimiz tam, kendimizle barışığız, aciz de değiliz. Ne yapacağız bu durumda? Gece yatmadan önce 'ben sakat değilim' diye yüz kere tekrar edeceğiz kendi kendimize ve sabah kalkınca her şey düzelecek mi? Siz buna inanmayı tercih ediyorsanız bence sorun yok ama buna benim de inanmamı istiyorsanız, ben yokum...
 
Atakan bey söylediklerimiz açık ve net.Eklenecek bir şey yok malesef.Ya problemlerle yaşarsınız,ya da problemleri idare edersiniz.Yani benim yüksek tansiyon isimli bir arkadaşım var.Ben ne yapayım kavga etsem gücüm yetmez,o beni alt eder.Ama arkadaşımla iyi geçinirsem,onu kızdırıp öfkelendirmezsem,hem o mutlu, hemde ben mutlu olurum.Ben kol-kola iyi bir arkadaş olarak birlikte yaşamayı seçtim.Siz ise tabii özgürsünüz.Kendi özel şıklarınızdan, hangisini isterseniz onu seçin.Tatlı dil biliyorsunuz her şeyi başarır.Biz ikinciyi seçin diyoruz.yani hem siz memnun olun hem arkadaşınız.Yoksa bizim ne haddimize.Akıl vermek yol göstermek.Sadece önümüzde yarısı suyla dolu bir bardak var diyoruz.Ama gönül sizin.İsterseniz yarısı boş bir bardak diyerek te yaşayabilirsiniz.Biz hiç kimse üzülmesin diye çabalıyoruz.Yoksa bizi ilgilendirmez dediğiniz gibi.İyi akşamlar kıymetli arkadaşım.Saygılar
 
Gayet güzel bir makale yazılmış. Tespitler, ifade 4*4 lük.
Yazıda anlaşılmaycak bişeyde yok!:confused:
Neyin tiyatrosunu yapıyorsunuz?
 
Bence yazımı bir daha okuyun. Hatta şunu da okuyun: http://www.engelliler.biz/forum/ayr...496-sakatla-yuzlesme-denemeleri-tartisma.html

Birisi benden yardım isterse, tabii ki elimden gelen yardımı yaparım. Ben de birinden yardım istersem ve o kişi bana istediğim yardımı yaparsa, çok mutlu olurum ve teşekkür ederim... Ama benim bu konunun ilk mesajında yazdığım yazı bununla ilgili değil ki...
.
evet yazınızı okudum.Her harfine imzamı atarım.Ben sizin sahsi fikirleriniz kendinizde değerlendirdiğinizde ok.Sizin gibi güzel düşünen bir çok arkadaşında var olduğunu biliyorum.Ama herkes sizin gibi özüne,bileğine,yüreğine güvenemiyor.Şekillerde görüldüğü gibi.

Ben birde konuların taşınması konusunda çok üzülüyorum.Konu açıldığı yerde, neden açıldığı hakkında bir fikir sahibi olunmadan taşınıyor.Bu yanlış bir uygulama.Konuyu ve açılış amacını düşünmeden taşınmasını; açan kişinin özgür iradesini ve düşüncesini engeleme olarak görüyorum.Ben konuyu bilerek açtım buraya.Moderetörlerin hatalarını ve iyi niyetli olmadıklarını konuyu okuyan insanlar görebilsin diye.Ama siz alın konuyu saklayın ve insanlar hatanızı farketmesin.Bu kadar kolay mı oluyor bu işler?.
 
Çok güzel bir yazı. Tebrik ederim.
Bana işitme engelimle ilgili sorular sorulunca hiç rahatsız olmuyorum. Anlatıp karşımdakini aydınlatmak hoşuma bile gidiyor. Rahatsız olduğum şey bunu "üzülme ama, kusura bakma ama" gibi ön sözlerle yapmaları. O zaman üzülmem için bir sebep olmadığını, buna alıştığımı, bunun benim gerçeğim olduğunu söylüyorum. İnsanların güler yüzüme, neşeme bakıp hayat dolu, kendiyle barışık diye övmesi belki bu bağlamda can sıkıcı. Yine de unutmamak gerekiyor: Biz sağlıklı olmanın ne anlama geldiğini biliyoruz (hepimiz değil elbette) onlarsa engelli olmanın ne olduğunun farkında değil.
Ben işitme engelli halimle bir de görme engelli olmaktan çok korkuyorum (riskim de var) Bu benim kabusum. Bu yüzden beni hangi görme engelli yargılayabilir?
Sözün kısası iyi niyet önemlidir. Bilmiyorlar, bilmediklerini de bilmiyorlarsa zahmet edip yardımcı olalım. Merhamete değil desteğe ihtiyaç duyduğumuzu, desteğin de lütuf değil sorumluluklarını olduğunu anlatalım uygun bir dille.
 
"Normal" bir adam/kadın, tekerlekli sandalyede!?

Bülent Küçükaslan

Sakat olmanın kâbus, sakatların da bu kâbusla baş edebilen fantastik kahramanlar olmadığını anlamalısınız. Sakatlar kaderin darbesini yemiş meczuplar değiller. Sakatlar çok aptal ya da çok zeki de değiller; sevgi pıtırcığı hiç değiller. Hele sevgi-kelebeği-sağlamların durmaksızın etrafta dolanıp üzerlerine konmasından gocunmayacak gurursuz yaratıklar hiç hiç değiller. Sakatlar her daim mutlu ya da mutsuz da değil. Sıradan bir gülümseme, sıradan bir merhaba, sıradan bir nezaket, sıradan bir yarenlik nasıl sağlamların beklentisi ise, sakatların da beklentisidir, o kadar.

Evet bu parağraf benim içimde biriktirdiklerime bir nevi tercüme olmuş durumda... Evet sevgi pıtırcıkları hiç değiliz... Yaşanması gereken tüm duyguları en içten yaşabiliyoruz... Yeri ve zamanı geldiğinde elbette... Sadece içten olun davranırken yeterlidir bence... Empati kurmanıza gerek yok...
 
Engellilik dediğimiz olgunun toplumsal boyutu inkar edilemez. Toplumsal yaşamın sağlam bedenlilere göre düzenlenmesinin yanında kültürel yapıdaki dışlayıcı kodlar da bu ayrımcılığı besliyor ve nefes almasını sağlıyor. Dolayısıyla bedenimizdeki sakatlığın yanında bu sakatlığın toplumca ele alınış şekli bizi engelli kılıyor.

Öte yandan sorunumuza toplumsal anlayışın yaptığı katkılar, sorunumuzun, yani sakatlığın, tamamen toplumsal bir üretim olduğu yanılsamasına da taşımamalıdır bizleri. Sakatlık bedensel planda son derece acı verici olabilmektedir. Hiçbir toplumsal müdahale olmadan salt bedende duyumsanan sürekli ve yoğun bir acıdır söz konusu olan. Eğer acı, çekilen sıkıntılardan biri değilse, sakat bedenin yapamadıkları ya da hissedemedikleri üzerinden meseleye bakınca yine kaybedilen ve yokluğu hissedilen melekeler basit şeyler değildir.

Tekerlekli sandalyede yaşayan OF lilerin yoğun olarak yaşadıkları enfeksiyon sorunu, kandaki enfeksiyonun beynin serotonin dengesi gibi kimyasal yapısına etkisi, sakat kişiye sadece acı vermez aynı zamanda psikolojisini de doğrudan etkiler. Enfeksiyonun tedavisiyle sakat bireyin psikolojisinde belirgin bir düzelme görülür. Bütün bu süreçte yaşanan acıların sakatlığın toplumsal inşasıyla hiçbir alakası yoktur.

Öte yandan boyundan aşağı felç olan ya da ağır kas hastası kişilerin bedenlerinin temizliği, kendi bedenlerinin mahrem alanının birilerince ihlalini zorunlu kılar. Sakatlığın öznesi haline getirilen toplum (diğerleri) burada yardımcı bir özne, yaşamın devamının zorunlu bir koşuludur. Aynı kişiler hem yaşamanızı sağlar hem de sizin varoluşunuzun en temel unsurlarından birini yani mahreminizi ihlal eder. Dolayısıyla sakatlık toplumsal üretimin yanında kendi doğası gereği de sancılı ve ihlalcidir.

Bu nedenlerle sakatlığın ne sadece bedensel ne de ötekileştirme mekanizmalarının yarattığı kültürel bir sancı olduğu iddiası eksiksiz bir tanımdır. Ötekileştiren kodların payı olduğu yadsınamaz, ancak sakatlık bu toplumsal kültürel kodlara da indirgenemez. Sakatlık bedenle toplumun kesiştiği noktada her ikisinin eksiklerinin bir tezahürü olarak ortaya çıkar.
 
Üst Alt