Öğrenilmiş çaresizlik,kişinin herhangi bir durumda çok sayıda başarısızlığa ugrayarak,bir şey yapsada hiçbir şeyin değişmeyeceğini,olayların kendi konturolunde olmadığını,o konuda bir daha asla başarıya ulaşamayacağını düşünüp,bir daha deneme cesaretini kaybetmesidir.
Öğrenilmiş çaresizlik,geçmişteki acı deneyimlerden çıkarılan negatif şartlanmaların bugünkü davranışları belirlemesidir.. daha önceki denemelerde karşılaşılan başarısız sonuçları, kendini sınırlayacak şekilde yanlış yorumlamaktır..
Öğrenilmiş çaresizlik hepimizin içinde az yada çok vardır. kimbilir neleri defalarca denedik, yanıldık. başarısız olduk umudumuz kırıldı.. çaresizlik içimize öylesine sinsice siniyor ki şartlar değişse dahi zihin haritamız değişmiyor bir daha denememeyi öğreniyoruz ve ezberlediğimiz bir yaşam sürüyoruz..
Öğrenilmiş çaresizlik ve atalet (eylemsizlik hali), insanın potansiyelini kendinden çalıyor.düşlerini çürütüyor. özgüvenini eritiyor, cesaretimizi kırıyor.. kazanmayı degil, kaybetmeye katlanmayı öğretiyor..
evet arkadaşlar belki elden koldan yoksun bişeylere tutunamıyoruz, belki ayağımız işlevini yitirmiş yüreyemiyoruz, belki dünya güzelliklerini göremiyoruz ve belki de ruhumuzu şaha kaldıracak iki çift söz işitme şansımız yok.. a z buz eksiklik degil bunlar..
ama arkadaş kabullenmek sana yakışmıyor.. kabuğundan çık, potansiyelini taarruza geçir.. çok cephede savaşmana ve tüm olumsuzluklara ragmen kendi kurtuluş savaşını başlat.. kaybecek daha neyin var ki?
verdigin etik mucadelenin yaşarken kazandırdıgı getirilere ek son nefesinde dahi mucadelen meyvalarını verecek.. gıpte edilen. örnek alınan saygı duyulan olacaksın..
Not: konunun başlangıcı bir kitapta geçiyor..düşündüm ölçtüm,tarttım ve ikinci paragraftan itibaren kendi kendime verdigim gazı sizlerle paylaşayım istedim
Öğrenilmiş çaresizlik,geçmişteki acı deneyimlerden çıkarılan negatif şartlanmaların bugünkü davranışları belirlemesidir.. daha önceki denemelerde karşılaşılan başarısız sonuçları, kendini sınırlayacak şekilde yanlış yorumlamaktır..
Öğrenilmiş çaresizlik hepimizin içinde az yada çok vardır. kimbilir neleri defalarca denedik, yanıldık. başarısız olduk umudumuz kırıldı.. çaresizlik içimize öylesine sinsice siniyor ki şartlar değişse dahi zihin haritamız değişmiyor bir daha denememeyi öğreniyoruz ve ezberlediğimiz bir yaşam sürüyoruz..
Öğrenilmiş çaresizlik ve atalet (eylemsizlik hali), insanın potansiyelini kendinden çalıyor.düşlerini çürütüyor. özgüvenini eritiyor, cesaretimizi kırıyor.. kazanmayı degil, kaybetmeye katlanmayı öğretiyor..
evet arkadaşlar belki elden koldan yoksun bişeylere tutunamıyoruz, belki ayağımız işlevini yitirmiş yüreyemiyoruz, belki dünya güzelliklerini göremiyoruz ve belki de ruhumuzu şaha kaldıracak iki çift söz işitme şansımız yok.. a z buz eksiklik degil bunlar..
ama arkadaş kabullenmek sana yakışmıyor.. kabuğundan çık, potansiyelini taarruza geçir.. çok cephede savaşmana ve tüm olumsuzluklara ragmen kendi kurtuluş savaşını başlat.. kaybecek daha neyin var ki?
verdigin etik mucadelenin yaşarken kazandırdıgı getirilere ek son nefesinde dahi mucadelen meyvalarını verecek.. gıpte edilen. örnek alınan saygı duyulan olacaksın..
Not: konunun başlangıcı bir kitapta geçiyor..düşündüm ölçtüm,tarttım ve ikinci paragraftan itibaren kendi kendime verdigim gazı sizlerle paylaşayım istedim