Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

[Oya] Birkaç yağmur damlası....

AFFET ANNE,

Beni affet kırgınım sana anne
Sıcaklığını arıyorum güneşte bile olmayan
Yağmur bile ferahlatmıyor içimi senin gibi
Sana en çok ihtiyaç duyduğum an yoksun anne.

Olsaydın eğer yanımda
Dertlerim büyümezdi dağlar gibi
Seller gibi akmazdı göz yaşlarım
Hayat daha katlanılır olurdu
Kimse korkmazdı benden, geleceğimden
Eller böyle bakamazdı
Sen bana bacak
Sen bana yürek olurdun
Ama bana baktıkça sen
Kahrolur,yok olurdun Anne.

Oya Özpoyraz
 
:wink: Oyacım teşekkürler bu güzel paylaşımların için . Şu son yazdığın "Affet Anne" şiiri yok mu!! Harikasın canım ya...Kalemin,ellerin ve en önemlisi duyguların dert görmesin Oyacım
 
Paylaşımlarınız çok güzel, kaleminize,dilinize sağlık
 
ÖĞRETMENİM

Sen hangi mevsimin güneşisin?
Tenimizi yakmadan
Bizleri bunaltmadan
Yollarımızı aydınlatıp, içimizi ısıtıyorsun.

Sen hangi mevsimin yağmurusun?
Sel olup akmadan
Sabırla damla damla
Bilgi olup beynimize akıyorsun.

Sen yetiştirmedin mi?
Beni güvenle sana teslim eden annemi
Tarlaya tohum atan şu genci
Madendeki mühendisi
Alnında boncuk boncuk terle,
Hastasını yaşama döndüren doktoru
Vatan bekleyen asker senin eserin değimli?

Şu ressamın eline,
İlk fırçayı sen tutturmadın mı ?
Ya liste başı şu kitabın yazarı
İlk kompozisyonunu sen yazdırmadın mı ?

Sen değil misin Cumhurbaşkanı na
İlk seçme ve seçilme haklarını öğreten ?

Bugün birincilik kürsülerine çıkan,
İstiklal marşı mızı tüm dünyaya dinleten sporcularımıza,
İlk beden dersini sen vermedin mi?

Sen verdin öğretmenim.
Hepsi senin eserin
Ama biz sana
ATATÜRK TÜRKİYE’sinin
Yüce gönüllü insanına
Hak ettiğin değeri verebildikmi.

Oya Özpoyraz.
 
OĞLUM
İpek böceğimdin benim
Parmaklarıma sımsıkı sarılan
Ne zaman büyüdün sen
Ne zaman ördün o kozayı hiç anlamadım.
Sabırla bekledim delikanlılığını
Kozandan çıkıp sarılmanı.
Ne zaman nasıl çıktın o kozadan
Onu da anlamadım
Uçtun, gittin, terk ettin
Bir yerlerim acıyor şimdi.
Bilmiyorum.
Parmaklarım mı yoksa yüreğim mi ?

Oya Özpoyraz.
 
Yalnızlık ...insanın kaderi olsa gerek :(
 
slm

cok guzel dilinize kalbinize saglık çok guzellllll olmusssssssssss
 
YAĞMURLAR

Sen yokken,
Yağmurlar arkadaş oldu yalnızlığıma
Ben anlattım o ağladı,
Ben ağladım o yağdı.
Senin şarkılarını söyledi bana.
Cama vuran her damlada,
Senin nağmelerin vardı.
Sensizliğin yalnızlığını anladığımda,
Ben ağladım YAĞMURLAR yağdı.

Oya Özpoyraz
 
BEN SANA MAHKUM.
Sandalyemi seviyorum :(
 
Çook beğendim.. Yüreğine Sağlık Yağmur !!
 
RENGARENK YALNIZLIĞIM

Renklere yazdım yalnızlığımı
Yalnızlığım rengarenk oldu….

Oya Özpoyraz…..
 
YİNE YAĞMUR YAĞIYOR

Yine yağmur yağıyor İzmir’e,
Gökyüzü simsiyah,

Oya ÖZPOYRAZ
 
Yagmur' dan eser kalmamış gibi...:)))
Sendemi küstün yagmur?
Nerelere yağıyorsun ?
 
BEYAZ FULAR & MAVI GOMLEK

Kadın
Uyandı.
Saatin alarmı,
Bastı susturdu.
Doğruldu yatakta.
Birden gözü yanındaki adama ilişti.
Uyandırmalıydı.
Elini uzattı,
Sonra birden çekti.
Uzandı,
Ensesine bir öpücük kondurmak geçti içinden.
Acı acı güldü,
Vazgeçti.
Anlamaz dı ki.
Hiçbir zaman anlamamıştı ki.
“Kalmadı” dedi kendi kendine,
O ilk günkü heyecanlar kalmadı.
Seslendi “ saat çaldı”.
“Tamam” dedi adam.
Kalk ama dedi kadın,tekrar uyuma.
“Tamam dedim” dedi adam “çayı koy kalkıyorum”
Kadın kendi kendine söylendi,
Önce bir günaydın der insan.
O olsaydı,
Öylemi olurdu.
Elini uzatır,öperdi ensesinden.
Uyanmamış gibi yapardı o,
Öperdi,tekrar öperdi, tekrar
Sonra…
Acaba karısı,
Yok dedi yok, yapmaz..
İçini çekti mutfağa yöneldi…
Oğlunun odasına uğradı.
Kocasına değdiremediği dudaklarını,
Şevkatle yavrusuna değdirdi ve uyanmasını bekledi.
Odadan çıkarken,
Bilgisayar.
Gözü gitti.
Uyandığından beri gülmeyen yüzü,
Boş ekrana gülümsedi.
Kocasına değdiremediği parmakları ile
Klavyeyi okşadı.
Saate baktı.
2 saat diye düşündü.
2 saat sonra bilgisayar can bulacak
Ve karar verdi artık buluşacak…..

Adam,
Uyandı.
Saat çalıyordu.
Nasılsa karısı sustururdu.
Açmadı gözlerini.
Seslendi karısı “ kalk uyuma tekrar”
Saatin sesinden beterdi sesi.
Oysa
O
O olsaydı,
Elini uzatır,öperdi ensesinden.
Uyanmamış gibi yapardı,
O öperdi.tekrar,tekrar
Sonra
İçini çekti
Acaba dedi, acaba kocasına yapar mı?
Yapmaz
Anlamaz ki kocası
“iyi adam “ demişti kocası için sadece iyi adam ve bir daha da konuşturmamıştı onun hakkında
“Oğlumun babası” demişti.
Kalktı.
Ayağına bir şey takıldı.
Eğildi aldı
Karısının Fuları
Evlenme yıldönümünde almıştı ona
Beyaz, pembe iri çiçekli, ucu siyah fular
Sandalyenin üzerine astı o günü anımsayarak…..
Banyoya yöneldi.
Aynada yüzüne baktı.
Bugün dedi
Bugün “seni görmem lazım” diyecekti
Israr edecekti
Görmek,sesini duymak istiyordu.
Aylardır yazıyor, yazıyordu, yazıyorlardı…
Bugün onu göreceğim dedi.
Odaya girdi
Dolabın kapağını açtı
Mavi gömleğini aradı
Karısı evlenme yıldönümünde almış ve
Senden başka kimse giymeye cesaret edemez bu maviyi demişti.
Karısına sordu.
Kadın güldü o gömlek mi?
Yeni ütüledim,salonda sandalyenin üzerinde…
Kocası oğlu ile çıktı.
Alel acele mutfağı topladı.
Bilgisayarı açtı.
Şifreyi girdi.
Yoktu.
Çevrimdışıydı.
Gelmemişti.
Bilgisayarın sesini açtı.
Odadan çıktı.

Oğlunu okula bıraktı.
Şirkete geldiğinde daha mesai başlamamıştı.
Bilgisayarı açtı.
Şifreyi girdi.
Oradaydı.
Çevrimiçi.
İçi ısındı.
Yolda gelirken kurguladığı birkaç güzel sözcüğe
Günaydın ekledi ve gönderdi.

Kadın mutluydu,seviyordu,
Ne olduğunu, kim olduğunu bilmediği birini.
Bu birbiri ardına sıralanan kelimeleri seviyordu
Ruhu hayat buluyordu,
Kadın dı.
Bu adam ona bunu hatırlatıyordu.
Seviyordu.

Adam mutluydu.
Bu kadınla yazışmak ona huzur veriyordu.
Ne güzel kelimeler buluyordu.
Birde dilinden dökülseydi bu sözler
“Günaydın” diye yazdı kadın “hoş geldin “
Yazdı,yazdı,yazdı,yazdılar…
“seni görmek istiyorum “ dedi en sonunda adam.
Kadın hazırdı.”tamam” dedi.
Nerede?
Yeri kararlaştırdılar,
Öğle yemeğinde bulaşacaklardı.
Tanışıp konuşacaklar….
Adam “seni bir ordu içinde bile tanırım “ dedi kadına.
Ama yinede bir ip ucu ver.
Kadın “boynumda bir fular olacak. Beyaz üzerinde pembe iri çiçekler olan ucu siyah bir fular” dedi ve devam etti ben seni nasıl tanıyacağım.
Adam durdu.
Düşündü
Düşündü
Ve” üzerimde,benden başka kimsenin giymeye cesaret edemeyeceği bir mavi gömlek olacak” dedi.

O öğlen bir buluşma olmadı…

Kadın bütün gün ağladı …
Aldatılmıştı..
Bunca yıllık kocası onu onunla aldatmıştı….
Aldatmıştı
Onu onunla aldatmıştı.
Birden oğlu geldi aklına.
Birazdan gelecekti.
Bir şeyler hazırlamalıydı.
Yüzünü yıkadı,mutfağa yöneldi.

Adam bütün bir öğleden sonra,yürüdü yürüdü.
Aldatmanın verdiği azap
Aldatılmanın verdiği öfkeyle,yürüdü.
Birden aklına oğlu geldi.
Okuldan alınması gerekiyordu.
Adam okula uğradı oğlunu aldı ve evin yolunu tuttu.
Kadın kapıyı açtı.
Boynunda eşinin evlenme yıldönümünde aldığı fular.
Adam “ bugün çok güzelsin “ dedi kadına
“ teşekkür ederim. “dedi kadın “ fark etmene sevindim”
Oğlunun elinden tuttu.
Hep birlikte içeri girdiler.

Hiçbir şey eskisi gibi olmadı
Artık bu evlilikte güven yoktu.

20,08,2006 Oya ÖZPOYRAZ.
 
resimli şiir kartlarım

merhaba,
kendi şiirlerimden hazırladığım resimli şiir kartlarım...inşallah beğenirsiniz
























 
Üst Alt