Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

'Özürlüler ve Kök Hücre" panelinden notlar...

tenji

Üye
Üyelik
26 Eki 2003
Konular
4
Mesajlar
55
Reaksiyonlar
0
merhabalar herkese! :D
(dün akşam bilgileri veremediğim için çok üzgünüm.)

16 Mayıs Pazartesi günü gerçekleştirilen, "Özürlüler ve Kök Hücre" konulu panelden notlar:

panel genel anlamda çok akıcı ve zevkliydi. bir dahaki panele, ütün olanaklarınızı zorlayarak gitmenizi şiddetle öneririm. Ancak bilgi konusunda üzülerek söylemek istiyorum ki, bütün doktorların ortak fikri "Kök Hücre kavramının gereğinden fazla abartıldığı v günümüzde henüz kullanımı için (daha çok omurilik felçliler için ) yeterli araştırma ve donanıma sahip olunmadığı idi. Şimdi konuşmacıların anlattıklarından anladığım ölçüde not alabildiklerimi sizlerle paylaşıyorum.

Prof. Dr. Sema Anak
Öncelikli kök hücrenin tanımı:
- Hem kendi kendini yenileme yeteneğine sahip, hem de diğer hücrelerin yerine geçebilen, onların formunu alabilen mükemmel bir hücre.

Kullanım Amaçları:
-Hematopoetik (Kemik İliği) Naklinde
-Otoimnun Hastalıklarda
-Diabet Hastalıklarında
-Sinir Sistemi Hastalıklarında
^Parkinson Hastalığı
^Alzeimer Hastalığı
-Spinal Kord (Omurilik) Yaralanmalarında
^Belirtmek gerekirse, bu rahatsızlıkta kök hücrenin tamamen iyileştirmesi yada yürümeyi sağlaması günümüz şartlarında mümkün değil, ancak daha fazla uzvu kullanabilme, daha kolay hreket edebilme özellikleri kazandırabilir.
^Mesane kontrolü sağlanması da mümkün.
-Gen Tedavilerinde - Nakillerinde
-Kalp Hastalığı Tamirinde
^By pass gibi. Donür hücreler asimile edilerek kalp kasına döndüştürülebilir. (ancak sadece ümit veren bir gelişme, henüz uygulması yok)
-Düz ve Çizgili Kas Dokusu
^Kök hücre yöntemiyle kas da yapılabilmekte.
-Kas Dokusunda Embryonik Kök hücre Tedavisi
^Transplantasyon ve ilaçlı tedavi ile daha etkin bir sonuç elde edilmekte.
^Bu uygulama 1000 de bir etki sağladı.

Prof. Dr. Emin Kansu


Öncelikle belirtmek istiyorum ki, Sayın Emin Kansu kök hücreleri konunsunda son derece yalın dilli ve eğlenceli bir konuşma düzenledi. Eğer merak ediyorsanız aynı müfredatı içeren ve bilhassa liselerde eğitim veren biyoloji öğretmenleri için TÜBİTAK tarafından hazırlanmış olan "Kök Hücre Araştırmalarında Güncel Kavramlar" adlı kitabı temin etmenizi şiddetle öneririm. Üzerine bu kadar umut bağladığımız konunun ince ayrıntılarını öğrenmek çok daha mutlu edecektir bence :)
Kök Hücre Biyolojisi ve Plastisitesi/ Kemikte kullanıma Hazır mı?

Kök hücreler bahsedildiği üzere Kemik İliği ve Timus denilen bölgelerde bulunmakta. Bu hücreler bulundukları yerde göç ettiklerinde geri dönüşü olmayan ir yola girmiş oluyor ve bulundukları yerin konumuna uygun ihtiyaçlarını karşılayacak çeşitli hücrelere dönüşüyorlar.
Kemik İliği'nden ayrılanlar ;
-Epitel Hücreler
-Adventisial Hücreler
-Stromal Hücreler
-Fibrolosts Hücreler
-Dendritic Hücreler ' e dönüşebiliyorlar. Ancak bunlar için gerekli olanlar:

-Strokinler
-Büyüme faktörleri
-İnterlökinler
-Kemokinler
Bu dört etken sayesinde yukarıdaki hücrelere dönüşüyorlar.

Timus' a giden hücreler ise T-hücresine dönüşüyorlar. Ancak 10 hücre gidiyorsa 8 i buradan atılıyor, ölüyor. Çünkü E potansiyel otoreaktif olacak olan hücrelerin sağı solu belli olmadığından yok edilmesi gerekli.

Kök hücre çeşitlerinden;
-Totipotent (herşeyi yapabilen bir çeşit)
-Pluripotent (Totipotent' e çok benzemesine karşın daha az yeteneği var)
-Unipotent ( Tek bir işe yarıyordu ama unuttum :S )

Bu hücreler nasıl ve nereden elde edilir?

-Kemik İliğinden
-Periferik Kandan (iğne ile)
-Kordon Kanından
Bu hücrelerin tanınması hiç de kolay birşey değil. Kültür teknikleri ile tanınması mümkün.

İnsan kök hücreleri:
-Embriyonik
-Mezodemal
-Erişkin (Kemik İliği)
-Kordon Kanı

Kas hastalıklarında kök hücre direk olarak kasın içine veriliyor. (mesela kalp kası)

Prof. Dr. Yılmaz Nişancı
Yılmaz Bey kardiyologtu ve daha çok kök hücrenin kalp rahatsızlıklarında kullanımından bahsetti. Ancak biraz monotondu ve sanırım dikkatim dağılmıştı. Pek birşey yakalayamadım.

Akut veya Kronik İskemik Kalp Hastalığı geri dönüşümsüz olarak, kardiyak hücre ölümü ile karakterizedir.
Kök hücre Plastisite yöntemiyle kalbe yerleştirildiğinde, doğal özelliği sayesinde kalp hücresi formunu alır. Bu nedenle hastalığı iyileştirmede büyük ölçüde kullanılmakta.
İskelet kası ile kalp kasının yapıları birbirine çok benzer niteliklere sahiptir. Bu nedenle kullanımı çok mantıklı. Ama! İskelet kası kalbe yakın yerlerde bulunduğunda ritim bozuklukları ve tümöre neden olabilmekte! Buradan da anlayabileceğimiz gibi Kök hücre nakli hangi alanda olursa olsun, pek çok riski içinde barındırmakta.
(Myoblast-Tarnsplantasyon Yöntemi söz konusu değil)- ne olduğunu bilmiyorum.-
-------------------------

Ayrıca toplantıya katılamayan konuşmacılardan T.C. Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Gnele Müdürlüğü'nden Sayın Bekir Keskınkılıç şunu iletti:
"Haziran 2005'te bir üst kurul oluşturulacak ve yasal düzenlemeler meydana getirilecektir."

Oturum Başkanı Prof. Dr. Sayın Nihan Erginel Ünaltuna ise şuna açıklık getirdi:
"İnsanın kendi vücudundan elde edilen Kök hücrenin gene kendisine nakledilmesi pek de akıl karı bir uygulama değil. Çünkü kendi genlerinden bulunan kanser gene kök hücrelerde etki eder ve hiçbir anlamı kalmaz. Ancak şöyle bir uygulama mümkün, Kişiden alınan hastalıklı KÖK hücre gen tedavi yöntemiyle iyileştirilip, tekrar kendisine nakledilebilir."

Çok istememe rağmen dersim başladığı için Prof. Dr. Çoşkun Özdemir ile Prof. DR. Şafak Karamehmetoğlu'nun konuşmalarına katılmadım. Ama kendileriyle özel olarak konuştum ve her zaman onlara ulaşabileceğimiz ve soru yönelteileceğimiz elekronik posta adresleri ile telefon numaralarını aldım.
Prof Dr. Çoşkun Özdemir (Kas Hastalıkları) :
0212 631 13 10-11 0212 593 09 75
e-posta: coskunoz@superonline.com
aynı zamanda Türkiye Kas Hastalıkları Derneği Başkanı olan Sayın Özdemir'e dernektende ulaşabilirsiniz:
0212 663 65 53 - 0212 573 09 75

Prof. Dr. Şafak Sahir Karamehmetoğlu (Omurilik Yaralanmaları) :
0212 414 31 16 - 0212 414 30 00 dahili no: 22153
e-posta: karamehm@istanbul.edu.tr

Sorularınız:

-Hali hazırda serebral palsi konusunda bir çalışma var mı?
Üzgünüm arkadaşlar, ama bu konuda bilinen bir çalışma henüz yok.

-Genelde kas özelde Becker tipli hastalıklarda kök hücre çalışmaları var mı? Varsa ne düzeyde?
Kas hastalıkları üzerine yapılan çok çeşitli ve sayıda çalışma olduğunu belirttiler. Ancak bunların düzeyi konusunda net bir bilgi yok. Bu soruya keşke geleceği gösteren bir küremiz olsa da sorunuzu cevaplayabilsek dendi. Yani anlaşılacağı gibi her an herşey olabilir. Doktorlarda henüz bu konuda emin değil.

-Kas hücreleri dışardan verilebilir mi?
Anladığım kdarıyla iğne ile de bu hücreler verilebiliyormuş. Ama toplantıya katılan diğer arkadaşlarım (Catwoman ve Saroz1) eğer yanlışım varsa düzeltsin lütfen :) Bu iğne işlemi sadece perifi kan (hücre ayrımı ) için kullanılıyor olabilir.

-Vücut içerisinde henüz çoğalamayan bu hücrenin evrim geçirtilerek çoğaltılması mümkün mü?
Arkadaşlar bu hücre zaten vücut içinde değil, kemik iliği, kordon kanı yada perifik kan ' dan alınıyor. Laboratuvar ortamında koyulması gereken bölgeye uygun hücre tipine dönüşebilmesi için çeşitli eklemeler ve ortam özellikleri veriliyor. böylece konulmak istenen bölüme uygun kök hücreler ortaya çıkıyor.

-Kas hastalıklarında kök hücre tedavisinin ne derece umut verici olduğu?
Daha öncede söylediğim gibi kesin bir bilgi yok. Elbette umut var. Ancak yarın herşey değişebilir ve uygulanmaya başlanabilir.

-Kök hücrelerin naklinde sonra kanser oluşma riski var mı?
Evet arkadaşlar VAR! Bunlar henüz taze çalışmalar, vücudun bun karşı tepkimeleri, sonuçları henüz gözlenemediğinden bilinemiyor. Her şey olabilir. Ve her türlü risk mevcut. Ayrıca konuyu Gaziantepteki doktora getirmekte fayda görüyorum. Birçoğumuzun bildiği gibi Antepte bir doktor kök hücreler nakli ile ilgileniyor ve pek çok hastayı iyileştirdii söyleniyo. Ancak belirtmek isterimki bu doktor anladığım kadarıyl pek de yasal bir şey yapmıyor. Çünkü türkiyede bu işlem için bir onay verilmemiş! Üstelik burada yeterli donanım olmadığından doktor bey kan v hücre örneklerini alıp, yurtdışına gönderiyor ve orada ne olduğu belirsiz ortamlarda hijyenik mi değil mi bilmeden çeşitli işlemlr yapılıyor ve doğal olarak kontrol edilemeden (enfeksyon riskine karşı) hastaya naklediliyor. Son derece riskli bir yöntem ve knumacılar kesinlikl uzak durulması gerektiğini söyledi!

-Kök hücre çalışmlarının neticelenip, hastalarda kullanılabilmesi için öngörülen bir zmaan beklentisi var mı?
Hayır, henüz yok. Hiçbir şey belli değil. Aşırı ve abartılı umutlanmalardan kaçınalım!

-Kemik Kanserlerinde kök hücreler tedavisi ne aşamada?
Bununla ilgili bir teori var üstelik Sema hanımla özel konuşmamda bana bu yöntemi anlattı ancak çok fazla tıbbi terimden dolayı sadce anlayabildiklerimi aktarıyorum. Sema Hanım teorininçok mantıklı olduğunu söylüor ama henüz uygulanmıyormuş. Kemik iliğinden alınan kök hücreler grekli işlemler yapıldıktan sonra, tümörlü bölgeye uygulanabiliyor. Bu işlede doz yok gibi, Geerektiği sürece verilebilir, ama zaten hassas olan kemiklerde sürekli bu işlem tekrarlandığında ne olbilir?
Kısacası benim anlayışsızlığımın eseri olarak, maalesef bu konuda gerekli bilgiyi toparlayamadım. :)
 
Tenji, sen elinden geleni yapmışsın, sonuçta Tıbbi terimleri bilmediğinden yeterince anlayamadığını düşünmen normal, bence bu konuda canını sıkma.. Verdiğin bilgiler için teşekkür ederiz..
 
Yani anlaşılıyor ki, beklemek lazım...
Beklemek, zamanla daha açıklığa kavuşacaktır bu mevzu,
Anladığım kadarıyla bu seminerin katkılarından biri, son zamanlarda
oldukça gündeme gelen bu konuda daha tedbirli davranmak,
aşırı umutlanmamak...
Canımcim sana çokkk teşekkür, ne demek anlayışsızlığım, gayet güzel sormuş ve cevapları almışsın işte

Seminere katılan diğer arkadaşların (catwomen, saroz1) ekleyecekleri başka konular var mı?
 
Tenji sana çok çok teşekkürler bilgiler için güzel bir çalışma yapmışşın.


Evet ihtiyadlı davranmış doktorlar bana göre de doğrusu bu çünkü ötekisi cok moral bozucu oluyor...
 
Çiğdem Yüksel'in yazdığı gibi panele katıldım.Hocaların verdiği bilgiyi tenji kısa ve yeterli anlatmış.Mütevazi davranıyor ama oldukça iyi takip etti paneli :D
Ben Prof Dr. Şafak Karamehmetoğlu'nun üzerinde durduğu bir noktaya temas etmek istiyorum.
Bir kere her konuşmacı kök hücrenin yeni bir çığır açtığını ve umutlanmakta haklı olduğumuzu söyledi.Ancak-bu ancak mühim-çalışmalar hala klinik düzeyde tam olarak uygulan/a/madığından kesin birşey söyleyemediklerinden dem vurdular.Uygulama insanlar üzerinde yapılsa da bunun doktorluğun etik kurallarına uymadığını ,yasal prosedüründe tam netlik kazanmadığını böylece etik olmayan fakat yasal açıdan suç sayılmayan uygulamaların bazı ülkelerde icra edildiğinden yakındılar.Bu tip uygulamalar sonucunda yaşananların bilimsel incelemesi yapılmıyormuş,yanihastaya kök hücre nakli sonucunda istenmeyen etkiler görülebilirmiş.Uygulamayı yapanların tam olarak kök hücre'yi ayırıştırıp ayrıştıramadığı,ayrıştırılabildiyse bu kök hücrenin enjekte edileceği yerin tam olarak neresi olduğu,enjekte edilecek kök hücrenin miktarının ölçüsü
hiçbirinin net ve açık cevabı yokmuş.Hukuki yanıda sorunlu tabi ama onu geçiyorum.
Karamehmetoğlu hoca nın omurilik zedelenmesi sonucu felç olanlara tavsiyesi ,tedavi yakın-???-ancak tedavi bulunduğunda kasları ,mesanesi ve organlarını iyi korunmuş kişilere faydası olacak.Dolayısıyla bedeninize iyi bakın.
Aslında takıldığım birçok nokta kaldı.Onları zaman bulursam yazarım.Kısaca ümit var fakat bekleyin...
 
Ellerinize sağlık. Gitmiş kadar olduk... :)

Sonuç olarak, -mutlaka ama mutlaka- bekle ve gör.
 
sevgili tenji gerçekten çok teşekkürler gerçekten emek vererek bize toplantıdaki bilgileri aktarmaya çalışmışsın daha fazlasınıda bekleyemeyiz sonuçta olan bilgiler bunlar gelişmeleri biz yinede ümitle bekleyeceğiz
 
teşekkürler sevgili tenji ve saros1 ..
 
bende teşekür etmek istiyorum çünkü bu konuyu uzun zamandır araştırıyodum tam olarak anlaya çalışıyodum çünkü arkadaşlarım bu konuyu duymuş ve çok ümitlenmişlerdi ben şahsen ümitlenipte boş çıkmasından korktuğum için pek ümitlendirmedim kendimi ve şimdi anlıyorumki ümitlenmemem daha iyi olmuş çünkü ne yazıkki beklemek lazım beklemekten nefret ediyorum :twisted: :D
 
Sevgili arkadaşlar çok ama çok teşekkürler. Dile getirilenlerden benim çıkarttığım sonuç şudur;

Evet kök hücreyle ilintili bir takım çalışmaların oldugu dogrudur. Hatta bu çalışmaların ciddi kazanımlara dönüştürülebildiğine dair sarfedilen ifadelerde vardır. Konunun önemi beraberinde heyecan kaynaklı söylemleride getirmesine rağmen hayatını engelli olarak sürdüren bireyler olarak yakın bir gelecekte ayağa kalkacağımızı düşünerek planlarımızı ertelememiz veya böyle bir beklenti doğrultusunda hareket etmemiz yanlış olacaktır. Yani eğer mahallesindeki bakkal Ökkeş emminin kızı Haticeye olan ilanı aşkını ayağa kalkacağı kısa bir süre sonraya ertelediği için bekleyen bir engelli arkadaş varsa hiç beklemesin... :lol: Hemen yarından tezi yok gitsin kıza ve desinki; Ben senden hep bir başka baharlara ertelediğim mutluluklarımı istemeye geldim :wink: ...Yoksa öyle görünüyorki daha çok bekler.

Yada ne bileyim ben aparatlı arac kullanmak istemiyorum nasıl olsa kısa bir süre sonra sonra kök hücrelerle ayaga kalkacagım diyen arkadas. BEKLEME!

Yaşamın elinde bizi engelli halimizlede sevindirecek bunca mutluluk, başarı varken belirsizliklerin avuçlarından emzirilme talebimize son vermeliyiz. Eğer bir gün, olursa, evet çok sevineceğim bu doğru. Ama o güne kadar bu engelli halimle hayatta yapabileceğim ne varsa bunları elde edeceğim.

Benim bu panelden ve alınan notlardan cıkardıgım ders budur.
 
kesinlikle sana katılıyorum sevgili Bülent :D
önemli değil arkadaşlarrrr, severek yaptımmm :D :wink:
 
teşekürler
ellerine sağlık görünürde ışık yok
bakalım zaman neyi gösterecek........
 
kursat' Alıntı:
[size=4]Öncelikle Tenji’ye bilgilerinden dolayı teşekkürler.
30.04.2005’te tüm ana haber bültenlerinde İngiltere’de bilim adamlarının Kornea ve Tavukkarası olarak bilinen gece körlüğüne kök hücre ameliyatı ile tedavisinin olduğu, tıbben çaresiz olan bir hastalığa daha kök hücre ile tedavi sağlandığı haberi büyük bir gelişme olarak yayınlandı. Bugüne kadar üniversiteler dahil ülkemde yaptığım araştırmalarda ne yazıkki kimsenin böyle bir gelişmeden haberi bile yok. Oysa haberde 1-2 yıl içinde ülkemizdede bu tedaviye başlanacağı söyleniyordu. Acaba araştırmacı kimliğine bürünmüş üniversitelrimizmi yurtdışındaki bu tür gelişmelerde iletişim sağlıyamıyor, yoksa reyting uğruna onbinlerce insanı ümitlendiren ve yayınladığı haberin ardından hiçbir kaynak gösteremeyen ve bilgi veremeyen medyamızımı suçlu görmek gerek.
Elbette ümitsiz değiliz ama bence medyamız bunu gereğinden fazla abartmakta.[/size]
 
Kök hücre şimdilik çözüm değil!..

Sevgili arkadaşlar öncelikle bu konuda yazmak için bu kadar geç kaldığım için özür diliyorum sizlerden ama inanın seminer dönüşü yazmak istemiştim fakat o kadar yoğunum ki, (işle ilgili) daha sonra yazarım diye diye işte şimdi yapacağım işleri erteleyerek yazmaya karar verdim. Öncesinde tabii bu konuda sizlere bilgiler veren Sevgili Tenji ve Saros1 'i tebrik ediyor bu kadar güzel semineri açıkladıkları ve sizleri bilgilendirdikleri için. O kadar güzel anlatmışlar ki, ben ekleyecek pek birşey göremiyorum bunun üstüne. Kısaca özetlersek KÖK HÜCRE KONUSU MEDYADA GÜNDEME GELDİĞİ GİBİ DEĞİL ŞU ANDA. YANİ BİRİLERİ KALKIP YÜRÜMÜŞ BÖYLE BİRŞEY YOK. AMA UMUT EDİCİ GELİŞMELER VAR. ŞU ANDA RESMİ OLARAK FARELER ÜZERİNDE ARAŞTIRMA YAPILIYOR. İNSANA DAHA ÇOK BENZERLİĞİNDEN DOLAYI MAYMUNA GEÇİŞ YAPILMASI DÜŞÜNÜLÜYOR. TABİİ BU ARADA YASAL OLMAYAN YANİ BUNU YASADIŞI KULLANAN İNSANLARI KOBAY OLARAK KULLANAN BİRİLERİ VAR ŞU ANDA ÇİN'DE VE GAZİANTEPTE... Yani arkadaşlar durum arkadaşlarımında belirtiği gibi şu anda bizlerin yapması gereken en doğru şey BEKLEMEK.... BEKLEMEK... umarım düşünüldüğü gibi bizleri yürütecek engellerimizden kurtaracak bir buluştur bu ama bence hayatımız çok değerli şu anda net olmayan birşey için kendinizi deney (kobay) olarak kullandırtmayalım. Sabırla bekleyelim ve Saros1'inde yazdığı gibi Dr.Şafah Karamehmetoğlu'nun da dediği gibi "VUCÜT KAS SİSTEMİMİZİ KORUYALIM. SONUÇTA ÇIKACAK YENİ BULUŞLAR ÖNCELİKLE BÖYLE KİŞİLERDE UYGULANACAK" yani arkadaşlar egzersizlerimizi ihmal etmeyelim. (Tabi ben bunu diyorum ama inanın bu konuda çok tembelim. Bir yandan da bunu kendime telkin ediyorum aslında) SABIRLI OLUN (OLALIM...) ŞU ANDA KÖK HÜCRE ÇÖZÜM DEĞİL TIPKI MİKROCİP GİBİ DENEME AŞAMASINDA. YA HAYAT O HIZLA AKIP GİDİYOR İSTERSENİZ NE ZAMAN İYLEŞECEĞİM, ACABA BUNU MU DENESEM ŞUNU MU DİYE HAYATINIZI GEÇİREBİLİRSİNİZ YA DA BENİMDE YAPTIĞIM GİBİ BOŞVERİN ENGELDEN KURTULMAYI VE ENGELİNİZİ SEVİN. HAYAT ÇOK GÜZEL!... :p
 
şok şok şok :!: :D
arkadaşlar biraz evvel haberlerde duydum ve hemen paylaşmak istedim, gerçi başını kaçırdım ama söylendiğine göre "insan embriyosundan ilk kök hücre üretilmiş ve insan klonlanmış. ancak emriyo yalnızca 5 saat yaşayabilmiş."

sevgilerrr :)
 
Bu panele konuşmacı olarak katılan Fulya hanımın konuşma metni:

fulyaa' Alıntı:
[size=4] Benim bir tür kas hastalığım var.Bildiğiniz gibi kas hastaları çeşitli özür gruplarında ve ilerleyici hastalığı olan insanlar.
Gelişmiş ülkelerde bu hastalara yaşamları için gerekli düzenlemeleri sunuyorlar ve rehabilite ediliyorlar.Ülkemizde ise durum ailelerin durumuyla sınırlı.Bu tür hastalara rehabilitasyon hizmeti verilmemekte.Bundan dolayı o ülkelerde hastalar her denemelere kapılmadan kontrollü çalışmaları takip etmeye çalışırlarken,ülkemizde hastalar yaşama katılamadıklarından,hastalıklarının getirdiği olumsuzlukları kaldıramadıklarından bizler için tedaviler tek çare olarak görülüyor.Kendimden örnek vermek gerekirse,ben çok üzgün olduğum zamanlarda,hastalığımın etkilerinin yoğunlaştığı zamanlarda bu çalışmalara katılmayı çok isterim.Bu bizim durumuuzda olan öteki ülkeler içinde geçerli.Belki de ilk denemelerin buralarda ortaya çıkması da bundandır.Ülkemizde bu nazik durum nedeniyle sağlık bakanlığı ve ilgili derneklerin daha duyarlı olması gerekiyor.
Basından ve internetten bu gelişmeleri takip etmeye çalışıyorum.Basın kök hücre çalışmalarını uzmanlara danışmadan yayınlasa da konuşulmasını sağladığı için gerekli buluyorum.Dernekler basını eleştirirken kendi internet sayfaları aracılığıyla kök hücre kalışmalarını aynı tutumla yayınlamakta.Sakatlar derneğinde olduğu gibi.Bir dernekte ( OFD ) kök hücre semineri fizik tedaviciye yaptırıldı.Anlatım şekli ne olursa olsun bir hasta onu dinlediğinde bu kişilerde tedavisinde ilgilidir düşüncesiyle onlara ulaşmaya çaba gösterip yanlış yönlendirilebilirler.Yine fizik tedavi uzmanı internet sayfalarında kök hücre tekniği,kök hücre hakkında bilgiler ve tedavilerin nasıl uygulanması gerektiğini anlatıyorlar yazılarında.ALS derneği her denemeye olumlu bakar gibi görünmekte.Kas hastalıkları derneği ise sanki dünya´da bu konu hiç yokmuş gibi davranmakta.Oysa,biz hastaların bilgilendirilmeye,doğru ve özellikle ilgili kişilerce bilgilendirilmeye hakkımız var.Oysa dernekler bu konunun
uzmanlarıyla biz bilgilendirmeye çalışmalarının yanısıra hastaları çalışmaların olabilecek olumsuz etkilerinden korumu amaçlı sağlık bakanlığının etik kurul oluşturmasını talep etmeli,takip etmeli.Kaygılarımızdan biri doğru bilgiye nasıl ulaşacağımız.
Kas hastalarının yayınlarda çok verilen kök hücre tedavilerine bakış açısı arkadaşlarımdan hissettiğim kadarıyla şöyle.Tedaviler çıksa da bu tedaviler çok pahalı olur düşüncesiyle ilgisizler ve umutsuzlar.Bazı ALS hastaları ise,durumlarının aciliyeti nedeniyle her duydukları deneme çalışmasına katılmaya çalışıyorlar.Bazıları yurt dışına deneme çalışmasına katılmaya gittiler,bütün olanaklarını kullanarak.
İnternet araştırmalarımda ve temaslarımdan gördüğüm kadarıyla eleştiriler olsada Dünya´da ve ülkemizde kök hücre çalışmaları yoğunlaştı.Birçok merkez çalışmalarını açıklıyor.Bunlar arasında nöromüsküler hastalıklar önemli yer almakta.Çin,Rusya,Ukrayna gibi etik çalışmadıkları iddia edilen çalışmalara karşılık.Amerika´daki ve Avrupa´daki başlayan deneme çalışmalarına izin alınmış olmalı.Ülkemizde de sonbahar´da çok merkezli bir çalışma başlayacakmış.Koç Üniversitesi internet sayfasında da çalışmaların yakın zamanda sonuçlanacağı hastalıklar arasında Müsküler Distrofi ve ALS´den de sözediliyor.
İşte bilimdeki bu hareketlilik ve ülkemiz şartları nedeniyle Sağlık Bakanlığından bir hasta olarak isteyim,bu tedavi çalışmalarını engellemeden,( çünkü bu çalışmalar bizler için yapılıyor ) sadece,deneme çalışmalarında oluşabilecek olumsuzlukları önlemek adına kuralların konabilmesi için bir etik kurulun oluşturulması.Bu tıbbi etik kurul olacağından oluşturulması zor olmasa gerek.Örneğin batı ülkelerinde etik kuruldan toplumun dinsel kaygıları nedeniyle çalışmalara izin alınamıyordu.Christopher Reeve izin çıkması için çok uğramıştı.Bizim toplumumuzda bu durum olmadığından kontrol amaçlı etik kurulun çalışması da zor olmasa gerek.[/size]
 
Üst Alt