Psikiyatrik Rahatsızlığı Olan İsteği Dışında Tedaviye Zorlanabilirmi?
Mahkeme kararı ile isteği dışında yada zorla psikiyatri hastanesine yatırılan bir hasta , zorla tedavi edilemez. Zorunlu olarak (hastanın isteği dışında) bir psikiyatri hastasını hastaneye yatırmak, o hastaya isteği dışında ilaç verme hakkını vermemektedir. Ciddi psikiyatrik hastalığı olan kişi sadece uygulanacak tedavinin yapılmaması durumunda kendi sağlığına ciddi zarar gelmesinin olası olduğu durumlarda onayı olmaksızın ruhsal hastalığının tedavi edilmesini amaçlayan bir müdahaleye tabi tutulabilecektir.Ancak bu durumu ne olursa olsun hastanın düşüncesi alınmadan ve alternatif tedavi seçenekleri hastaya sunulmadan , hastaya doktor sadece istediği tedaviyi yapar anlamına gelmemektedir. Türkiye Cumhuriyeti tarafından 4.4.1997 tarihinde imzalanan ve 1.12.1999 tarihinde yürürlüğe giren âİnsan Hakları ve Biyotıp sözleşmesiâ TBMM tarafından 3.12.2003 tarihinde onaylanmış, 9.12.2003 tarih ve 25311 sayılı Resmi Gazete âde yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.Bu sözleşmenin 6- 9. maddeleri psikiyatrik hastaları ve tedavisine onam verme yeteneği bulunmayanları da kapsamaktadır.Burada önemli olan nokta onam verme yeteneği bulunmayan bir kimse üzerinde tıbbi müdahale , sadece onun doğrudan yararı için yapılabilir denmektedir.Burada doğrudan hastanın yararı için ve sadece kanuni temsilci, mahkemenin izin verdiği makam yada resmi hastane sağlık kurulu raporu ile hastaya faydası var ise, istemi dışında seçenekler arasından faydalı olan tedavi yapabilir.Ancak hasta zorunlu tedavi süresi içinde, kendi tedavisi üzerinde onam verme yetisine ulaştığında(tamamen tedavi olması beklenmeyebilir) , tedavisi ile ilgili fikri sorulmalıdır. Hasta hastalanmadan önce bana hasta olduğumda belli tedaviler yapılabilir ve belli tedaviler yapılmasın dediyse , bu istekleri tedavisinde göz önüne alınmalıdır. Ayrıca Tıbbi Deontoloji Tüzüğüânün 13.maddesi ile Medeni Kanunâun 23-24 maddeleri hastanın rızası olsa dahi tedavi amacı dışında onun maddi ve manevi yapısını bozacak girişimleri yasaklamıştır . Anayasamızın 12.maddesinde yer alan âherkes kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilemez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptirâ hükmü ve anayasanın 13.maddesinde yer alan âtemel hak ve hürriyetlerin özlerine dokunulamayacağıâ ilkesi, kişinin kendi geleceğini belirleme ve vücut bütünlüğü üzerindeki temel haklarını açıklamaktadır. Kişinin kendi geleceğini belirleme hakkı , yaşam ve sağlık haklarından belirli şartlarda daha üstündür. Kısaca, hastaya istemi dışında tedavi , sadece sağlığı ve tedavisi ile karar verme yetisinin tamamen bozulduğu durumlarda hukuk kuralları çerçevesinde yapılabilir. Bu tedavi temel olarak hasta yararı için iyi olacağı düşünülürse yapılabilir. Başkalarının yararı öncelik gözetilerek yapılamaz. Hasta iyi olduğu zaman belli tedavilerin üzerinde uygulanmasını istemediğini belirttiyse(örneğn şok-EKT tedavisi gibi), bu tedaviler hasta olduğu zaman uygulanmamalıdır. Hasta tedavi süresi içinde tedavisiyle ilgili karar verme yetisi oluştuğunda mevcut tedavisi ve diğer seçenekler, hasta ile beraber konuşularak hastanın onamı içeriğinde yeniden düzenlenmelidir.