Zaten benim bu terim kullanılsın gibi bir iddiam da yok. Ama son zamanlarda mevzuata ve akademik yazılara yavaş yavaş girmeye başladı bu. Daha da yaygınlaşabilir.
evet, "menschen mit besonderen bedürfnissen" olarak almancada da epeydir kullanilior bu ifade... ve benim özel gereksinimlerimle meshgul olup cözüm bulmaya calishan insanlar eger mutlu olucaklarsa o terimle ansinlar beni; "özel gereksinimli bireyimizin falanca gereksinimini karshilioruz/karshilamaya calishioruz vs" desinler... o baglamda benim icin bi sakincasi yok... sanirim bu ifadeyle sakatligi olan insanlarin özel gereksinimleriyle ilgili duyarlilik yaratilmaya calishilior... buyüzden de sakatlari kamuya özel gereksinimleri olan bir grup olarak göstermek istiorlar...
tamam ama shekerkiz'in verdigi örnekteki beshik arabali annenin de özel gereksinimi var, bacagi alciya alinmish gencin de özel gereksinimi var, ishsiz kalan bir insanin da özel gereksinimi var, beshiz bebekleri olan bir ciftin de özel gereksinimi var, depremde evi yikilmish bir ailenin de özel gereksinimi var, bir araba kazasinda annesini babasini kaybetmish bir cocugun da özel gereksinimi var...
genel olarak cocuklarin özel gereksinimi var dicem ama cocuk olmak "norm dishina" cikmior dersin diye susuyorum...
eger bütün bu insanlar da hesaba katilicaksa özel gereksinimi olan sakatlar icin de kullanilsin o ifade, kabul... ama sakatlardan ibaretmish gibi gösterilmesini ne sakatligi olan bireyler acisindan ne de diger özel gereksinimli bireyler acisindan dogru bulmuyorum... ayriyeten, hicbir gereksinime ihtiyac duymayan, karshilashtigi zorluklari kendi buldugu tekniklerle ashan sakatlari, veya sakatligi sadece shekil bozuklugundan ibaret olan insanlari da unutmamak lazim...
ama bence hepsinden en önemlisi, sakatlarla ilgili uluorta yapilan ayrimciliga uzaktan yakindan dokunmuyor bu ifade... ya da ben göremiorum... umarim, gereksinimlerimizin önemli bi kisminin da ayrimciliktan - ya da pegasus'un demesiyle; sakat bedenlerimiz icin yaratilan engellerden - kaynaklandigini unutmayip o yönde de calishmalar yaparlar... aksi takdirde, oturanboga'nin dedigi gibi kendilerini rahat hissetmek icin kullandiklarini düshünücem...
Yani "norm" dışı olma halidir. Bu norm dışılığı normal hayata uyumlandırabilmek için ekstra önlemler gerekir. Bunları kaldırım düzenlemesinden, sesli trafik lambalarına, işitme cihazlarına veya okullarda verilecek özel eğitime kadar çeşitlendirebiliriz.
biraz da bakish acisi meselesi gibi gelior bana; nedir "normal hayat"?... sakatlik konusuyla yüzleshmekten köshe bucak kacmish bir anlayishin (ben buna sakatlari da dahil ediorum) düzenledigi hayat mi?... insanlar uzun zaman önce o anlayishtan kurtulmush olsalardi, yine bugün "norm dishi sakatlari" "normal hayata" uyumlandirmaktan bahsedicek miydik diye sormaktan kendimi alamiorum... ya da farz edelim ki "norm" dishi halleri "normal hayata" uyumlandirmayi bashardik, ondan sonra "normal" diye isimlendirecegimiz hayat bugünkinden farkli olucak mi, nasi bishi olucak?...
***
Bu sadece bir örnekti. Derdimi anlatabiliyor muyum çok emin olamıyorum şu an.
lgbt örnegiyle ilgili ne demek istedigini anladigimi düshünüorum da, "sakat" sözcügüne olan itirazini hala tam anlayamadigimi itiraf etmeliyim... sakatlarin böyle bisheye ihtiyaci oldugunu düshünmüorum ben...
"tüm sakat-özür-engel gruplari" gibi bi ifade kullanmish olman bile, zaten "sakat/özürlü/engelli"in bir cati kelime oldugunu ve alt guruplari oldugunu göstermior mu?
...
- [*=1]zihinsel sakatligi/özürü/engeli olan insanlar[*=1]bedensel sakatligi/özürü/engeli olan insanlar[*=1]duyusal sakatligi/özürü/engeli olan insanlar[*=1]organsal sakatligi/özürü/engeli olan insanlar[*=1]ruhsal sakatligi/özürü/engeli olan insanlar[*=1]... sakatligi/özürü/engeli olan insanlar
neblim ishte, diledigin alt gruba ayir ve diledigin an tekrar topla hepsini sakat catisi altinda, olmaz mi?
....
***
Mesela tasarımlarında engellileri düşünmeyerek yapıda oluşacak engelleri sorun etmeyen mimarlara ENGELLEYEN ismini takalım.
Yada başarısız belediye başkanlarına, müteahhitlere v.s.
70'li yillarda bashlayan alman özgürleshtirici (emancipatory) sakat hareketinin bircok igneleyici aksionlarindan biri olan "altin bastonu" hatirlattin bana, sevgili fuzulim
... hicivli negativ ödülmüsh altin baston... sakatlari dishlamakta yilin en basharilisi olanlara verilirmish
... alttaki resim, 1980 yilinda yeni acilan metro icin viyana belediesi altin bastonla "onurlandirilirken" cekilmish
... daha önce avusturya mimarlar biriligi ayni metronun "genish kapsamli, ilerici, sosyal sorumluluk kollayan" mimarisi oldugu kanisina varmish (eh, sakatlari ve beshik arabali anne/babalari saymasak öyleymish de) ve belediyeye bunlari dile getrien önemli bir mimarlik ödülü vermish... bunun üzerine sakat hareketi aktivistleri, sosyal dizayn enstitüsü (isd) calishanlariyla bir olup o anli shanli ödül törenini beraberce düzenlemishler
...
altin baston ödülü ilk olarak 1978 yilinda "huk-birligine" (alman araba sigortalari birligi) verilmish:
"ömrünün sonuna kadar kötürüm kalmak... berbat bir ölümdür" sloganinin kullanildigi dahiyane bir reklam kampanyasi icin almish o ödülü (
kaynak)
...
herkese selamlar
...