Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Sakatlanmak üzerine... [Haftanın Konusu]

"ama biz sakatlar ile uğraşırken, normali unutmuştuk, ve normal olan bize anormal gelmeye başlamıştı"

ftmperge, harika bir anekdot! "Normal"liğin ne kadar kurgusal bir şey olduğunu çok güzel ifade ediyor. Amerika'da, sadece işaret dili kullanan sağırların yaşadığı kasaba örneğinde olduğu gibi. Duyan birisi o kasabaya gidip yaşamak istediğinde ne hisseder? O kasabada "normal" olan nedir? Ya da işte, ben dışarı çıktığımda tekerlekli sandalyemle dolanırken, yürümenin "norm" olduğuna kim ikna edebilir beni! "Norm" oysa, ben uzaydan mı geldim? Ya da "norm", ruj reklamındaki dudaklarsa, çorap reklamındaki bacaklarsa, iç çamaşırı defilelerindeki göğüslerse, toplumun ne kadarı "normal"?!
 
Bülentçim,

Sosyal bilimleri işlerken, normal/anormal tanımlarında % (yüzdesel oran)ı ele alırız. Yüzde olarak çoğunluğu olanlar/ortalamaya en yakın olanlar normaldir.. Bir de ekstrem/uç örnekler vardır ki bunlara da kısaca anormal deriz. ;)

"gelişmekte olan ülkeler nüfusunun %10-12'lik bölümünü engellilerin oluştur"uyor diyoruz. Yukardaki tanımdan yola çıkınca % 88-90'a anormal demek biraz abuk olmuyor mu? :D

Tek tek birey olarak düşünme lütfen.. İnsan, sosyal olarak yaşayan bir canlı!
 
Abi, çoğunluk olan "norm" değildir bence. Yeryüzünde en çok kırmızı renkte çiçek var mesela. Böyle diye biz pembe-sarı çiçek gördüğümüzde "bu çiçek normal değil, anormal" diyor muyuz? Elbette ki hayır. "Bu kırmızı çiçek", "bu pembe-sarı çiçek" der geçeriz. Ne kırmızı diye o çiçek daha bir "çiçek"tir ve değerlidir, ne de diğeri kırmızı değil diye değersizdir. Hepsi çiçektir işte... Aynı şey lisan için de geçerli. Dünyada en çok İngilizce konuşuluyor mesela, İngilizce "norm"sa, "Türkçe" anormal mi? Ya da Türkçe normsa Kürtçe anormal mi?
Çoğunluk olanı norm saymaya, azınlık olanı anormal sayıp dışlamaya ya da norm sayılana benzetmeye çalışırsak, dünya hem renksiz olur hem de anlamsız.

Keza, "sen" istediğin kadar "norm benim" de, ben gözümü kapattım mı "norm" benim zihnimde kurguladığım şeydir. Sen istediğin kadar "normal olan şudur" de, ben başımı çevirdim mi "sen" benim için bir hiçsin. Her şeyi "ben" varederim, her şeye "ben" anlam yüklerim. Biz o "norm"ları reddedersek, "norm" bizim için safsata olur... Nitekim tarih boyunca ne "norm"lar geldi geçti... Bugünün "norm"larını "istatistik/çoğunluk" diye kabullenmek (ve tabii "norm" dışındakileri anormal saymak) bence fahiş hata.
 
Yaa ben "sosyal bilimler" diyorum sen "çiçek-böcük" :p örneği veriyorsun. Eksen kaydırma!.. Kızıcaam haa.. :twisted:

Şaka bi yana, olayı 'çoğunluk/azınlık' ekseninde alınca yanlışmış gibi duruyor ama pek diil. ;) Sadece eksik kalıyor..

Bu noktada TDK'ya başvuralım: (Bugün oraya gire-çıka bir hal oldum. Bigün atacaklar beni oradan ya, ne zaman bilmem? :twisted: )
TDK' Alıntı:
norm
isim, felsefe, toplum bilimi Fransızca norme
1 . Yargılama ve değerlendirmenin kendisine göre yapıldığı ölçüt, uyulması gereken kural , düzgü.
2 . Önceden belirlenmiş kalıp, düzgü.

normal -li
isim Fransızca normal
1 . Aşırılığı, eksikliği ve taşkınlığı olmama, ortalama durum.
2 . matematik Bir eğrinin bir teğetine değme noktasından çizilen dikme.
3 . sıfat Kurala uygun , alışılagelen, olağan, düzgülü, aşırılığı olmayan, uygun:
Kısaca; "'norm'a: Uyulması gereken kural, 'normal'e: Kurala uygun" diyebiliriz. Hani sen Forum Kuralları demişsin, ben de son yazımda sınırlar, format bıdı bıdı diye ortalığa bi ince ayar vermiştim yaa :p .. Hah.. İşte oralardaki kurallar, "norm" oluyor.. "Ben kafama estiği gibi, tümünü büyük harf, tümünü bold, tümünü renkli yazarım" diyen "anormal" oluyor.. Sen de gördüğün anda düzeltip "norm"a uygun hale getiriyorsun.. İşte öyle bir şey. :D

Gelelim senin örneklerine.. Burada baba diyalektiğin zaman-mekân ilkesi devreye girer. :D Kırmızı çiçek tarlasında estetiği bozan 10 tane "pembe-sarı çiçek" anormaldir!! İngiltere'de, Hyde Park'ta Türkçe nutuk at bakiim. :p Alacağın tepki ne olur? Ya da.. Çinlinin biri forumda "Çince yazıcaam, Çinceden başka dil bilmiyorum ki, bana deli muamelesi yapmazsınız" derse.. Herkesten önce senin tepkin ne olur? Merak içerisindeyim? :shock:

Biz mi? "Biz anormaliz" :D kardeşim! Normal olsak "Ayrımcılıkla Mücadele" etmenin hiçbir anlamı kalmazdı ki.. :?: Ama "normal"leşme mücadelesi vermiyoruz!!.. Bu mücadeleyle elde edilecek bi şey değil zaten.. Sadece bize uygulanan "pozitif ayrımcılık" sınırlarını genişletmeye çalışıyoruz.. :wink:
 
Normal miyiz?
El Cevap evet normaliz.
Peki ama aynı mıyız?
El Cevap hayır değiliz.
Yani toplumun geri kalanıyla eşitiz(Çünkü normaliz) ama aynı değiliz.
Çünkü evet, sanırım anormal olarak nitelendirilmeye neden olacak şekilde olması gereken (Ya da umulan) gibi değiliz.
Ama işte bu durum da aslında normaldir. Yani yadsınması gereken bir durum değildir.
Yadsınması ve anormal olarak nitelendirilmesi gereken şey farklı olduğumuz için, aynı olmadığımız için anormal(Ki bu kelime ötekileştirici bir anlayışın tezahürüdür) olarak görülmemizdir.

Ha biz toplumun bakışından bağımsız olarak ele alındığında neyiz?

Ben burada dil dediğimiz sembolik iletişim aracının yetersiz kaldığını düşünmeye başladım. Anormal değiliz ama aynı da değiliz. Yani bilinen standartlar içinde normal de olamıyoruz. Öyleyse buraya üçüncü bir sıfat gerekiyor.
Aklıma "sıradışı" demek geliyor ama o da zaten anormal anlamına geliyor. Bu araya yani anormal ile normalin arasına bir sıfat koyup onu durumumuzu tanımlamak için kullanmak gerek sanki.

Çünkü bülent in dediği gibi anormal değiliz. Çünkü yaşam dediğimiz olgu hastalık gibi sakatlığı da bağrın da taşıyor. Nasıl ki hasta olan bir insana anormal demiyorsak sakat bireye de anormal diyemeyiz. Çünkü nihayetinde insana has nitelikler bunlar. Ama işte birileri çıkar ve insana has bu niteliklerin bazılarını normal bazılarını anormal sayarsa orda başka niyetler aramak gerekir.

ama öte yandan evet ortada bir farklılık var ve bu farklılık toplumun niyetinden, iktidar ilişkilerinden falan bağımsız şekilde somut bir gerçeklik olarak önümüzde duruyor. Eğer normal yaygın olansa burada biz yaygın olmadıgımız için bir şeyiz ama neyiz ben de bilmiyorum...:)
 
Ya “normal” yada “a normal” bu kavramlar üzerinde fazlaca tartışmak bizi bir yere götürmez bence asıl mesele şu bir kişi Toplum tarafından şu yada bu sebeple anormal diye sınıflandırılıyorsa bu sınıflandırmanın sonucu olarak ayrımcılığa ötekileştirmeye tabii tutulmadığı sürece hiçbir sorun yok bırakın bize “anormal” desinler yeter ki bu “anormallik” birileri tarafından aşağılanma hor görülme sebebi olmasın farklılıkları itici bir şeymiş gibi algılamasınlar…
 
Pegasus demiş ki:Eğer normal yaygın olansa burada biz yaygın olmadıgımız için bir şeyiz ama neyiz ben de bilmiyorum...

İlahi pegasus çok güzel .... :D :D :D Ben de bilmiyorum ne olduğumuzu...Bir karar versek de rahatalasak...Böyle iki arada bir derede çok yorucu,insan kendinin ne olduğunu bilmeyince,ne yapacağını da bilemiyor.... :D
 
Pegacım,

Ko bi tarafa şu "yaygın olan"ı yaa.. :twisted: Bak Bülent itiraz etti diye yeni tanım/lar bulduk.. Onların üzerinden gidelim.. ;)

Normlar/kurallar -az da değil- milyonlarca yılda oluşmuş.. Öyle ki.. O normlardan/kurallardan özellikler/tanımlar ortaya çıkarılmış.. "İnsan, yürüyebilen, beş duyusunu kullanabilen, konuşabilen vb. vb. canlı bir varlıktır." deyu. ;) Bu normlara uymuyorsan o zaman "a-n-o-r-m-a-l-s-i-n-d-i-i-i-r"!!! :D Boşuna kandırma kendini. ;) (Senin nickin bile anormal yaf.. "Uçan at" mı olurmuş bea.. :p )

Bağrında ya da başka bi yerde taşınmak onun "normal" olmasını getirmez ki.. Hastalık da anormal bir durumdur! (Bak kolayca diyebiliyoruz.. :p ) Çünkü o sırada eleman yürüyemez, ateşlenir, tansiyonu çıkar, başı döner, kusar vb. vb. Bunların hiçbirisi de normal değildir! Ama kimisi geçicidir.. Tedaviyle düzelir.. Kimisi kalıcıdır.. Düzelmez. :(

Bi de şu "insana has nitelikler/niyet" mantığını anlayamadım.. :? Söz gelimi uyuşturucu yapmak/kullanmak da "insana has nitelikler"dendir. Normal midir? :shock:
Bilime/mantığa taklalar attırma.. :D
 
Toplumsal sıkntılar insanlarda anormalliklere sebep oluyor.
 
Oturan'ın metaforu sonuç olarak bir paradigma arayışına doğru sürüklenmiş..

Madem bir tanımlamaya ihtiyaç duyuluyor ne normal, ne anormal; bizler "sürnomal" olarak birleşip anlaşalım derim.

Ne şiş yansın ne kebap :)
 
Konyaaltı plajlarında akşam sefasındayım..Ne sefa ama..Bunu ayrı yazacağım, hemde bu akşam..
Çok kalabalık bir aile geldi..Deki sülale..Üç erkek, onbeşe yakın kadın..Köy kökenli hepsi..Sıcaktan bunalmışlar, yanımdan
geçerken terden sırıklam olduklarını gördüm..

Erkekler hemen elbiseleri fora edip denize koştular..Kadınlarsa...Kalakaldılar..Bunu gözümle gördüm ve iliklerimde duydum..
Denize koşma olayı bitmişti, kıyısındaydılar..Ama kalakaldılar..Bir süre sonra içlerinden ikisi ayaklarını uzatıp suya
dokundu..İkisi başlarındaki örtüleri çıkartıp, rüzgarı tattılar..Birisi de elbiseleriyle daldı denize..

Ayrımcılık mı desem dedim? Yoksa Ayrımcılığı içselleştirmek mi bu desem? Hangisi çökertir insanı içten..

Bir söz vardır hani..Bir insana kırk kere aynı şeyi söylersen, oda inanırmış söylenene..Normal/Anormal olmak bundan sonra
pek ilgilendirmiyecek beni galiba..Yada Ayrımcılık yapılması..Öyle ya, o kadınlar ve erkekler gibi bunu içselleştirmedik ki
bizler..Aslanlar gibi karşı durduk, duruyoruz ve duracağız da..Başka bir başlıkta da ''karşı ayrımcılık'' bilinci üzerinde
düşünüyorum hala..Karar vermedim daha..
 
Üst Alt