Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Sakatlar ve Askerlik | Bülent Küçükaslan

OturanBoğa

Yönetici
Üyelik
9 Ocak 2003
Konular
673
Mesajlar
57,998
Reaksiyonlar
353
Bedenin hayali bir kurguyla idealize edilip durmadan tekrarlanan söylemlerle kutsandığı en keskin mesleklerden biri askerlik olsa gerek. Eril dillere pelesenk olan “sert olmak”, “çakı gibi olmak”, “erkek olmak”, “dik durmak”, “hizaya gelmek”, “eğilmemek”, “acı duymamak”, “hasta olmamak”, “uyumamak”, “yorulmamak” vb. sözler, askerliğin -aslında hayal ürünü olan- yapıtaşları olarak sunulmaktadır.

Bu hayali kurgu Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Yönetmeliği’nin 6. Maddesi’nde kendisini görünür kılar: “Askerlik çağına giren yükümlüler, yoklamaları sonucunda askerliğe elverişli olanlar ve askerliğe elverişli olmayanlar olmak üzere gruplandırılır. Askerliğe elverişli olanlar: Sağlık yetenekleri bakımından hiçbir hastalık ve arızası bulunmayanlar[dır]”

Bir başka deyişle, “sakatlar giremez” tabelasının en görünür şekilde asıldığı kapılardan biridir Ordu. Aslında bunu çok fazla dert etmemek mümkün. Ne var ki o kapı sadece geçmek isteyenlerin değil, her genç adamın önüne çıkartıldığı ve dahası kapıdan sokulmayacağı muhakkak olan sakatlar söz konusu olduğunda dahi labirentin en kuytu yerinden “gel bakalım” diye seslendiği için, konu can sıkıcı, çok kişiyi de mağdur ediyor. Bu bağlamda, sakatlığı olan kişilerin askerlikle ilgili deneyimlerini ikiye ayırmak mümkün: 1) Askerlik yapmak isteyenler, 2) Askerlik yapmak istemeyenler.

Sakat biri askerlik yapmak istediğinde bu durum büyük çoğunlukla askerî hastanelerde fark edilir ve bu istek yönetmeliğin ilgili bir maddesi öne sürülerek çoğu zaman reddedilir. Ne kadar isterse istesin, sakatbedenini ne kadar gizlemeye çalışırsa çalışsın, “arızalı” kişi üniforma giymeye layık görülmez.

Aynı adam sakatlığını öne sürerek askerlik yapmak istemediğinde ise işler tersine döner... Bu sefer kişi askerlikten muaf olmayı ne kadar isterse istesin, sakatbedenini ne kadar göstermeye çalışırsa çalışsın, genellikle yükümlülükten/erkeklikten kaçmaya çalışan adam muamelesine maruz kalır ve bunun bedeli de ağır olur: Bürokratik eziyet, maddi külfet ve belirsiz zaman kaybı: Kişi ilk yoklamada “hastalık ve arızası” olduğunu beyan eder, bunun üzerine askerî hastaneye sevk edilir (bu hastaneler başka şehirde dahi olsa ulaşım, konaklama vb. ihtiyaçların maddi külfetini kişi kendisi karşılar), sonra hastanede “vallahi sakatım” diye doktor doktor dolandırılır, çoğu zaman hakaretlere varan kötü muamelelere maruz kalır, en sonunda da sağlık heyetini ikna ettiğini umarak beklemeye başlar!

Türkiye’de ağır sakatlığı bulunanlar bile bu ve benzeri prosedürlere maruz kalmaktan kurtulamazlar. Bilumum eziyetler çekerek “arızalı” olduğunu ispat etmek vatandaşın yükümlülüğüdür.

Ama bu istenilenleri yerine getirsen dahi, dert bitmez; çünkü bu süreç sonunda verilen belge “ilişiği bulunmamaktadır” değil “çürük” belgesidir ve bu belge özellikle sakatlığı dış görünüşünden belli olmayanlar için –tıpkı GBT (gey, biseksüel, transeksüel) bireylerde olduğu gibi- iş bulmak vb. konularda tıkaç görevi görmeye devam eder. Artık her iş arama sürecinde “Sen neden askerlik yapmadın bakalım?” vb. sorulara maruz kalmaktan ve muhatabı ürkütmeyecek yalanlar uydurmaktan helak olmak kaçınılmazdır.

Yani, askerlik yapmak istersen bir derttir, yapmak istemezsen başka bir derttir, ama daha büyük dert, “çürük” damgasıyla iş ve sosyal yaşamda ayakta kalmaya çalışmaktır. Ve maalesef, her sakat erkek bir gün bu askerlik sürecini tadacaktır!

_______________

Askerlik süreçleriyle ilgili deneyimlerinizi paylaşırsanız tartışma çok daha gerçekçi olur... Ayrıca, sakatlığı dışarıdan belli olmayan ve/fakat askerlikten muaf olan kişilerin, verilen "çürük/askerlikten muaf" belgesi nedeniyle iş bulma sürecinde yaşadığı zorlukları dile getirmesi de tartışmanın ne kadar elzem olduğunu göstermesi açısından yararlı olacaktır.
 
Alanya'dan Isparta Askeri Hastanesine sevk edilmiştim Rapor almam için, ben; engelli, engelsiz hiç fark etmez bu kadar insanlık dışı muamelenin yapıldığı bir yer daha görmedim..

Aynı anda soyunan yüzerce erkek... Kendimi bir ara Nazi Kamplarında yakılmak için sırasını bekleyen yahudiler gibi hissettim.

Bir ayağımın eksik olduğunu görememişti alanyadaki binbaşı illede gideceksin 20 kişinin önünde soyunacaksın, onlar verecek eline çürük raporunu demişti.

Gittiğimde ve gördüğümde anladım ki aslında sağlam olan ben ÇÜRÜK olan TSK'nın zihniyetiydi...!
 
Eve polisler gelmiş, rahmetli annem telaşlı.
Askerlikten mi kaçıyor oğlunuz gibi konuşmuş önce polis, annem durumu anlatınca değişmişler. Gitsin şubeye başına iş açar deyip gitmişler.
Ben gitmedim, "nasıl olsa bir şey olmaz"
Ne kadar geçti bilmiyorum, polisler yine ben yokken "beni almaya" gelmiş.
Şubeye gittim, askeri hastaneye gönderdiler.

Bu başlığa yazmak istememin sebebi olan noktaya geldik şimdi.
Benim engelim dışarıdan belli, bir bacak 4cm kısa + zayıf, tıp dilindeki en havalı engelli ismi POLIO SEKELI :D
Yani bir sürü tahlil inceleme vs. ile ispatlanacak bir engelim yok, direk çürük alırım.
Buna rağmen, komutanım diye hitap ettikleri doktor benden avanta istedi.
Cebine değil, hastaneye a4, dosya, şimdi aklımda hepsi yok değişik kırtasiye çeşitleri istedi.

Ben zaten 00 o raporu alacağım, niçin beni haksız yere maddi külfete sokuyorsun?
Yarım a4 saman kağıda vereceği raporu gösterdi, ama teslim etmedi.
Hastane o kadar büyük ki, dışarı çıkıp bir dünya yürüyerek kırtasiye bulmak, onca malzemeyi (lüks semt olduğu için) normalden daha fazla ödeyerek almak gibi durum yaşadım.

Ha, tam da bu mesajı okurken ofisin önünde sıkışıp kalan, bir türlü geçemediği için gürültüsünden dikkat çeken aracın jandarma olması da ilginç geldi bana :)

gqxeZfu.jpg
 
merhaba , askerlikten muaf işlemlerim sırasında sıradışı birşey yaşamadım fakat bir iş görüşmesinde ilginç şeyler yaşamıştım , hemde görüşmeyi yaptığım kişi ilk işimde birlikte çalıştığım mesai arkadaşımdı!!! işle ilgili kötü bir dönemdeydim , tek derdim kurumsal bir anlayışta düzenli saatlerde çalışmaktı , talepte bulunduğum firmada sorumlu kişi tanıdık ! açıkça cv'mle direk iş istedim aldığım cevap gözümle ilgili olumsuz görünüştü ! işin komik tarafı daha önce çalıştığım firmalardan hiç böyle bir yaklaşım olmamıştı , bu can sıkıcı görüşmede gereken tepkiyi veremememin sıkıntısıyla aylarca bunalım yaşamıştım tabii zaman ilaç oldu...işimizde gücümüzdeyiz şuan , arkadaşla bütün diyaloğumu kopardım , bazen karşılaşıyorum kendisiyle ama hala ne söyleyeceğimi ne yapmam gerektiğini bilemiyorum , galiba artık ilgilenmekte istemiyorum...
 
Bende askeri hastanesine sevk etiler raporu alana kadar neler cektim.bir yil sonra ceza gelmis yoklama kacagi diye 450 500 tl geldi.mahkemeye verdim kaybetim 550 tl ceza yukseldi mahkeme yoluda kapandi.seve seve verceksin diyolar.
 
askeriyenin garip işleri çoktur sağolsunlar 2007de beni kendini askerliğe elverişsiz hale getirme suçundan mahkeme sonuçlanmadan ordudan şutladılar 2012 yılında askeri hastaneyi bilir kişi olarak atadılar onlarda 2007 yılında ruh sağlığım elverişlimi değilmi diye teşhis koymak için hastaneye yatırdı adamların zaman makinasımı var sanki nasıl 5 yıl geriye gidip ruh sağlığımı anladılar bilmiyorum beraat ettim hepsi neysede benim gibi felçli birinin başına firar etmesin diye iki asker koydular işin özü ben uzaklaşmak istedikçe ordu peşimi bırakmadı bende altta kalanın canı çıksın dedim tazminat ve haklarımın iadesi için dava açtım çok şükür yüklü bir meblağ kazandım
 
Ben de yazayım ..

90 doğumluyum 2009 da muayene oldum ve üniversiteye hazırlandığımdan dolayı tecil aldım 31 aralık 2012 ye kadar ... Sonra üniversiteyi kazanamadım ve 1-2 ay sonra nazofarenks ca kanseri'ne yakalandım ... Ardından tedaviler-kemoterapiler vs vs derken yıllar geçti ve tecil evrağını ve tarihini unutmuştum ki geçen ay yani haziranın ilk haftası eve yazı geldi askerlik durumumun baka'ya düştüğünü yani kaçak olduğumu belirten yazı ... Tecilden sonra mayıs muayenesine gitmem gerekiyormuş ve hatta erzincan'a düşmüşüm haberim yok tabi kanserle mücadele etmekten ne yapayım :rolleyes::rolleyes:

sonra apar topar şubeye gittik memur bize önce izmite sonra istanbula ardından da en son ankaraya göndereceklerini söyledi ve durumumu anlattım ve direk ankaraya gidin o zaman rica edin dedi. neyse ankaraya gittik sincan askerlik şubesinde durumumuzu anlattık saolsun ilgi gösterdiler hızlıca evraklarımızı hazırladılar ve bizi rapor almak için ankara-ulus taki mevki askeri hastenesine yönlendirdiler. orada da durumumuzu anlattık ve yine saolsunlar hızlı bir şekilde muayene oldum vs. Yarın sabah 10 da gel evrağını al 1 buçukta kurula gireceksin dediler.
rapor için evrağı aldık 1 buçuta kurula girdik zaten heyet başkanı doktor hastalığımla ilgili evrakları görünce ve beni de görünce durumumu anladı ve kırmızı boya gibi bişeye baş parmaklarımı bastırıp raporun altına bastırmamı söyledi ve yarım saat sonra raporu alırsın dedi .. Raporu aldık ve askerliğe elverişsiz yazıyordu alt kısımda ... Sonra raporu doğal olarak şubeye götürdük ve yine saolsunlar hızlı bir şekilde sisteme girdiler ve işlemin halloldu artık bir sorun kalmadı dediler ve işlemler resmi olarak bitti ..

Sadece dedikleri tecilin dolduktan sonraki ilk muayene olan mayıstaki muayeneye gidip durumunu belirtmediğinden dolayı mayıs-temmuz 2013 arası için yaklaşık 250 tl ceza geleceğini söylediler ve o da yaklaşık 3-4 ay sonra gelecekmiş sanırım ....

Allah herkese yardım etsin ve şifa versin .. Iyi günler ..
 
ben 3 yıldır bir engelliyim. üniversitede okuyordum, 2 yıl dondurdum ve bu sene devam etmeye başladım. önümüzdeki sene de mezuniyet var. o yüzden askerlik olayını hiç kafaya takmamıştım ama özellikle aşağıdaki haberi gördükten sonra gidip de çürük raporunu almanın gerektiğini anladım.

Ampute atlete askerlik eziyeti - Hrriyet GNDEM
 
selamün aleyküm ,

2010 yılında askerlik yoklamasının gelmesiyle şubeye gittim. Şube de ki memur bayan arkadaş ın söyledikleri üzerine doldurmam gereken kağıt kürek ne kadar resmi gereksiz işlem varsa hepsini yaptım. 3 yaşında geçirmiş olduğum bir kaza ile sağ gözümü kaybettim. Sağ gözüm görme yetisini kaybetmişti. Şubedeki bayan arkadaş resmi evraklara baktığında kaç defa ameliyat oldun diye sordu 5 defa dedim ve orada hiç bir şekilde muayene dahi olmadan Isparta askeri hastanesine sevk ettiler. Bir miktar para verdiler ve Ispartaya askeri hastaneye gittim.
ilk gün muayene oldum ve ben askere gitmek istiyodum bunu oradaki rütbeli subay doktora söylemiştim buna kurul karar verir dedi beni konuşturmadı bile.
2. gün kurula gittim ismim okundu girdim içeriye hiç bişey sormadılar bile elinde kağıt imzaldı ve kağıdı verdi. savaşta ve barışta askere elverişsizdir yazıyodu.

Benim gibi askere gitmek isteyip fakat Allah tarafından bir kusur bir engel konulan kaderi bu şekilde şekillenen arkadaşlar isyan etmeyin üzülmeyin kendinizi bunalıma sokmayın. Nasip değilmiş bizler için yapıcak hiç bişi yok..
 
arkadaşlar askerlik sırasında ortaya çıkacak herhangi bir sağlık sorunu askeriyenin sorumluluğunda. o yüzden şeker hastalarını bile askere almıyorlar. çok kalabalık nüfuslu bir ülkeyiz. bu yüzden askeriyenin gözünde (ve tüm ülkede olduğu gibi) sadece birer istatistiğiz. benim için çok da sorun teşkil etmiyor gerçi
 
arkadaşlar bende gözümdeki görme kaybına ragmen askerlik yoklamasında hiçbi sorunumyok dedim sırf askere gideyimde göreyim diye. nihayet askere gittim bahriye olarak yıl 2002
acemi birligimiz çok yorucuydu ve buna ragmen azimle çalışıyodum taki silah atış egitimine gelene kadar 25 gün sonra atışlarda askerlik yapanlar bilir ilk atış 25 metre ve ben onu 6 kez denemem ragmen vuramadım ve komutan bana oglum git gözlerine baktır dedi 25metreyi bile vyramıyosun dedi ve doktora gönderdi ve the end çürük verdiler.
 
Benim de rapor sürecim çok sıkıntılı olmuştu doğrusu. Askerlik iyi mi kötü mü karar veremediklerimden. Zira bazen barışı muhafaza etmek için zorunlu, bazen de hiç silah olmaksızın yaşanamaz mı bu dünya düşünüyorum.

Asker demek çoğu zaman psikolojik harptir. En güçlü ve gösterişli asker hep ön saftadır. Sanırım sakatların askerlikle ilişkilendirilmemesinin sebebi bu. Öbür türlü düşman ordusuna karşı zafiyet duygusu mu verilir?
 
Askerlik süreci benim hayatımı alt üst eden bir süreçti.
Çok iyi hatırlıyorum sağlık sorunlarım nedeniyle yarım bıraktığım eğitimimi tamamlamak için askerlikle ilişkim olmadığı na dair bri belge almam gerekiyordu o zamanlar llise ye kayıt yaptıracaktım.. Ve herkes bana aman dikkat et seni bakaya olarak alırlar hayatın kayar diyordu.. Neyse tabii bir halt edip dediklerini yaptım ve sonunda beni SAĞLIK KURULU ndan başka her şeye benzeyen bir heyetin önüne çıkardılar. Daha ö gün bütün üniformalılardan nefret etmeye başlamıştım.. Daha sonra sağlam rarporu verdiler bana ve askere gönderdiler..
Ne olduysa orada oldu. Piskolojik bir bunalımın dibine düştüm.. Hastane süreçleri lanet olası ilaçlar ve "10 aylık bir sürecin sonunda "SAĞLAM" OLARAK girdiğim nizamiyeden Engelli olarak çıkmıştım.

O dönemde her şeye rağmen beni en çok güldüren şey "Eğer çürük raporu alırsan devlet sana iş vermez" esprisi idi. Bunu söyleyenlerle dalga geçercesine o raporu aldım ve hiç bir zaman kendimi damgalanmış hissetmedim. Çünkü benim oraya zaten en başta gitmemem gerekiyordu. Gideceksem bile patates soymaya ya da hiç bir anlamı olmayan spor faaliyetlerini yapmaya değil. Gerçek manada silah kullanan ve tek bir emriyle on binleri cepheye sürebilen bir subay ya da demir kartalları uçuran bir pilot olarak gitmeliydim.. Bana her ikisini de vermediklerinden biraz da küsmüştüm orduya..
Nihayet 10. ayda o malum raporu aldım. kısa bir işsizlik süreci sonunda iş de bulmuştuım. Özel sektörde çalıştığım en son firmayı mahkemeye verecek kadar hukuki birikim elde ettim. Keşe orduya dava açsaydım diyroum ama şimdi yapsam zaman aşımından düşer diye çekiniyroum elimde hastalığımın kornik olduğuna dair bir raporum var bu tip durumlarda ne yapılır bilmek istiyorum.

Şu anda devlet memuruyum ve gayet iyi bir işim var. Fakat bu devletin benden çaldığı hayatımı geri istiyorum. En büyük idealerimden biri üniversiteyi bitirdikten sonra devletin en üst kademeleirnden birinde görev almak. Bu valilik te olabilir siyaset te farketmez amma mutlaka idari bir birimde görev almak istiyorum. O yüzden diyroum ki. MİLİTARİZM ŞEYTENIN İNSANLAŞMIŞ HALİDİR.

sevgiyle ve muhabbetle kalınn dostlaırm..
 
gata da askerlik işlemleri çok uzun sürüyor!!!

arkadaşlar merhaba

nereden başlasam bilmiyorum. askerlik muayenesi için aile hekimine çıktım o da bursa asker hastanesi beyin cerrahına sevk etti. hastaneye gittim tabiki beyin cerrahı yok. ordan istanbul gata ya sevk...
buraya kadar herşey normal ne olduysa buradan itibaren başlıyor. neyse gittim hastaneye sabah erkenden muayene olurum diye bir de ne görürsün sabah 7 de hastanede olmuşum 2 saat sonra mesai başladı sıra alıcam dediler asker muayenesi öğlenden sonra yuh dedim 2 saat oyalandık. yetmedi bi 4 saat daha bekle. onu geçtim doktor mr istedi gittim randevu almaya 1 ay sonraya verdiler.
Bu arada işlemler temmuzda başladı ve 13 ağustos da mr a girdim. ordan 1 hafta sonra sonucu alacaksın dediler neyse dün gittim sonucu aldım 13:30 DA ve beyin cerrahına çıktım 15:45 DE (HATIRLATAYIM DOKTORLAR 13:00 DA MESAİYE BAŞLAMASI GEREKİRKEN HERZAMAN 14:00 DAN ÖNCE BAŞLAMIYORLAR BUNU ÖĞRENDİM o kadar hastayı tıkıştırıyorlar 2 saate )

teşhis de : spina bifida vertebral mişim
yani hem yapabilir hem yapamaz diyor doktor. o yüzden heyete göndermek yerine ürolojiye sevk etti. ürodinami idrar testi yapacaklarmış. son 5 dk kala o servise yetiştim ve cihaz arızalı dediler bunlarda 1 ay sonraya randevu verdiler
bakalım şimdi ne olucak ağustosun 15 i nide kaçırdık böylelikle kasım a askerlik için inşallah mart kaçmasa diyorum artık nasıl bir prosüdürdür anlamadım gitti yahu..

şimdiye kadar 3 gidiş-geliş yaptım bursa-istanbul 150 tl artı yemek falan 200 e geliyor

sanırım bi bu kadar daha gidip gelicem gibi duruyor
 
Benim için derin bir yaradır bu iş haka şuramda kanar durur Annem beni kçükken asker oğlum diye sevmişti babam oyuncak tabanca aldığında eyt be asker oğluma bak diye seslenmişti küöükken hırsız polis asker oyunları oynardık hep hayal işte derin yaradır kaldı sonuç gittiim Kasımpaşa Deniz hastanesine gözümden dökülen 1 damla yaş elimde rapor hadi askerlik bitti hep yarası kaldı içimde
 
guzel olmuş iyi duşunmuşsun OturanBoga
bende anlatayım 2000 yılında evraklar gelmeyince ben gittim memur bey hocam diyince zoruna gitti.?Burası cami degil dedi ben devletin memuruyum diyince içimden baya guldum.Sanki adama kotu bi şekilde hitap emişim gibi neyse bende komutanım moduna geçtim benim evrak yolda kaldı galiba dedim bana git gel yaptırmaya başladı.ben iyice sinir olmuştum hatta bi ara adamı oldurmeyi bile aklımdan geçirdim o an aklımdan ulan ben askere giderse bunların hepsi piskopat ayvayı yerim diye aklımdan gecirdim neyse hastaneye sevk ettiler sonra ugraş dur.çok sıkıntılı sureç saglam olsan zaten ugraşmasın gider paşa pasa yaparım dersin.ama şuna anladım benim hiç şansım yoktu 4 cm kısalık vardı bacagımda zaten ama kimsenin gormeye niyeti yoktu avn zengin hastalıgı diyodu doktor benim gibi bi garibanı niye buldu diye hep kendime sormuşumdur.ama şukur bunada.ama gerçekten iyi insanlarda var hayatta yoksa hayat çekiilmez olurdu dogadaki yaşamdan farkı kalmazdı guçlu gucsuz yok ederdi
 
konu hakkında kendi tecrübemi paylaşmak istiyorum.

Haydarpaşa GATA'ya çürük raporu almak için başvurdum. Yaklaşık 1 ay sürdü. abartmıyorum tam 1 ay boyunca defalarca hastaneye gidip geldim. Allah'tan evim İstanbul'da olduğundan kalacak yer sorunum yoktu. ama beni en çok üzen olayı anlatmak istiyorum:

Sırayla tüm doktorları geziyorum. Aslında görmem gereken sadece ortopedi uzmanı. engelim çıplak gözle görülebiliyor. buna rağmen diğer doktorları da basit bir imza için gezdirdiler. sıra psikiyatri doktoruna geldi. normalde bu doktorun insanların psikolojik rahatsızlıklarını tedavi etmesi gerekir ama bu adam benim normal psikolojimi bile bozdu.

ne istiyorsun? dedi. elimdeki kağıdı gösterdim engelliyim rapor için geldim dedim.
bana özürlü raporu mu ? diye sordu.
hayır efendim, engelli raporu dedim. (koskoca doktor olmuş ama insan olamamış.)

bana inatla tekrar: ÖZÜRLÜ raporu için filan yere git ordan filanca mühür vursun imzalasın diye inatla ÖZÜRLÜ kelimesini kullandı. bunu yaparken suratının ifadesini görmeliydiniz. İnşallah kendisi de birgün engelli olur. Suratında meymenet olmayan biriydi. Ben bu insana doktor der miyim?

Ondan sonra doktorlar dayak yedi diye isyan ediyorlar. Askeri doktorlara kimse cesaret edemez ama sivil doktorların da kafa yapısı aynen böyle. bu zihniyetteki doktorlara yazıklar olsun!

Diğer bir uzman doktor ise hiç sebep yokken bana hakaret etti. ben girmeden önce bir asker içerdeydi. çocuğun acı sesleri dışarıya geliyordu. resmen dayak yiyordu içerde. ardından o çıktı ben girdim ve bana da bağırdı ortada bir sebep yokken. Allah hepsinin belasını versin.
 
Valla ben yaşadığım olayı anlatayım.
Askerlik şubesine gitmiştim.Kaydım ilçede olduğu için gittik.Gezmeye gittim.Ben dedim hangi belgeler isteniyor?Adamlar beni hemen soyun yoklamaya girecen.Hatta hiç unutmam oradaki doktor tansiyonumu ölçtü.Dedi ki çok mu heyecanlandın dedi.Tabi ki dedim ya.Her gün mü yoklamaya giriyoruz dedim.Adam bastı kahkahayı.

U şeklinde masanın etrafında dediler senin evrak eksik geri git.Neyse ben merkezdeki askerlik şubesine gitmiştim.Adamlar o kadar ciddi ki.Bana dediler rapora imza attıracağım şu ayakla gir bu ayakla çık şunu yap bunu yap.Ben dedim sivilim kardeşim.Olsun sen yap dediler.

Ama şunu da belirteyim.Benim ailemde asker yada polis yok.Şunu da söyleyeyim bu ülkeye hizmet etmek herkese nasip olmaz.Hatta derim bazen keşke beni alın bende gideyim deseydim diye.Çünkü ben disiplini kuralcılığı severim.Biliyorum herkes nefret eder ama düzenden hiç kimsenin başına bir şey gelmez.Tabi askeri düzen biraz farklıdır.Kardeşim gitti abi ortam güzeldi falan filan diyorlar.

Ama ben millete bakıyorum adam askerlikten korkuyor.Bir şeyin emri altına girmekten korkuyorlar.Bir de üniforma meselesi var.Kardeşim bir yere gittiğinde saygınlığın oluyor ister istemez.Polis içinde geçerli asker içinde

Ama her zaman demişimdir.Keşke asker olsaydım!
 
3 veya 4 kez asker hastanesine gidip "çürük" raporu almaya çalıştım. Git gel git gel sonunda almayı başardım.
Bu arada raporu tekerlekli sandalyeyle ordan oraya koşturarak aldım.
Ben hayatımda bu kadar rezil bir hastane görmedim! "İzmir Hatay askeri hastane"
Tekelekli sandalye ile gelen bir engelliyi sen hangi hakla 3 kez 4 kez hastaneye çağırıyorsun ?
Sonrada ben gidip 1 gün engelli askerliği yapmak için uğraşacağım öyle mi ! Geçeceksin onu TSK
 
Arkadaşlar ben yeni bir üyeyim askerlik konusu bana göre dünyadaki en mantıksız işlerden birisi ve boşa zaman kaybı bende burdaki herkes gibi askerliğe elverişli değil yazısı aldım ama kader gittim iş yapacak gibi sözleşmeli işçi oldum ve kabus başladı bütün dengesiz kompleksli ve makam manyağı insanlar toplanmış bir araya 12 sene oldu allah nasip ederse kurtulmama 1 ay kaldı ve inanın askerlik mantıksız ve zaman kaybı
 
Sakat bedenle askerlik arasında doğrudan bir ilişki değil benimkisi. Askere gittiğimde bedensel olarak mükemmel denebilecek sağlıklı bir gençtim. Bu nedenle askerliğimi G. Doğuda bir dağ komando tugayında yaptım. Askerliğim boyunca Güneydoğuda Şırnak, Mardin, Siirt, Diyarbakır dağlarında çıkmadığım dağ tepe girmediğim mağara kalmadı. Çoğu zaman aç susuz çileli ve çok tehlikeli bir askerlikti bizimkisi. Komutanlarımız "bu millet fedakarlıklarınızı asla unutmayacak, bu ülkenin gerçek sahipleri sizlersiniz" diyordu. Biz de gerçekten ülkenin "gerçek" sahipleri olduğumuza inanmıştık. Taki askerden sonra geçirdiğim trafik kazasının ardından uğruna canımızı seve seve verebilecek şekilde kodlandığımız devletimizin gerçek suratıyla yüzleşinceye kadar. Sırtıma takılacak platinlerin parası gelene kadar hastane önünde 3 gün can çekiştim. Platinlerin parası gelmeyince o "kutsal" devletimiz beni ameliyat etmedi. Sonunda para bulununca devletimiz lütfedip değersiz hayatımı kurtardı. Sağlam bedenimi, kendi bekası için kutsayan ve bugun maaşımdan her ay kaliteli bir tekerlekli sandalye parasını sigorta primi olarak kesmesine rağmen tekerlekli sandalye için bana sadece 200 tl ödeyen devlet o...20 yaşında bir erkek kördür. Bugün olsa bu devlet için can vermemi isteyecek devlete sadece gülümserim...
 
Ben yaklaşık 1-1.5 ay önce Askerliğe Elverişli Değildir raporu aldım.

En başında 2013'ün sonlarına doğru ilk muayenemde 113 kilo 1.67 boy göstermeme rağmen erteleme yerine kilomu rapor'da 98 boy'umu ise 1.71 gösterip beni göndermişlerdi. Bunun yanında çapraz bağ & menisküs ameliyatı olmuştum ve adeta bir fiyasko geçmişti ameliyat sonrası yine sıkıntılarım devam ediyordu ( Bilmeyenlar araştırsın çok sıkıntılı bir ameliyat ) Ve sağ ayak bileğimdede kemik kayması vardı normal bir şekilde yürürken bile bi süre sonra burkulma oluyordu bunları tek tek dile getirdim film çektirdim ve a-a grubu arızalı , komando olamaz , askerliğe elverişlidir raporu aldım fakat hiç askerlik yapmama gibi düşüncem yoktu
2014'ün sonuna doğru 4/4 tertip olarak başladım acemi birliğinde daha 2. gün çapraz bağ'ım aşırı zorlandığından tekrar nüksetti ve yere yığılıp kaldım .
Hastaneye götürdüler orada sürekli yatak istirahati verip geçiştirdiler adeta dalga geçer gibilerdi sonuçta yatınca birşey değişmiyor yine sıkıntı var. Acemi birliği 21 gün boyunca yatak istirahatiyle bitti ve usta birliğine gittigimde yanlış hatırlamıyorsam 4. gün yemekhaneye giderken merdivenden düşmüştüm yine aynı ayaktan sıkıntı tabiiki :)
Başka birliğe gönderdiler beni oradada artık psikolojim altüst olmuştu istanbul gata , izmir askeri hastanesi , bursa askeri hastanesi , manisa devlet hastanesi , edremit devlet hastanesi yine Balıkesir askeri hastanesi . Buralara sırf dizimden sıkıntılı olduğum için gittim ve sadece spor istirahati verdiler :) Onlardan ben istirahat yada hava değişimi istemiyorum ki sadece gerekli tedavimi yapın ağrıdan duramıyorum diyordum fakat nafile. Askerlerimize iyi bakıyoruz :)

Psikolojim altüst olmuştu her saniye ağrıdan duramıyordum ve bi süre sonra psikiyatriye çıkmaya karar verdim ordada nöbetlerde ayakta duramadğım için psikiyatri muayenelerim yarıda kaldı ve Ağrı'ya gönderdiler beni . Allah oradaki üsteğmen'den binlerce kez razı olsun ki ilk bakışta sıkıntımı anladı ve hava değişimi sonrasında geliyorsun çürük veriyorum dedi :)

Gerçekten rezil bir sisteme dönüştü iyice ve bizi askerlikten resmen soğuttular. Şimdi ise ameliyatımı kendi imkanlarım ile oldum yatıyorum . Umarım yeni asker olacaklar aynı sıkıntıya düşmezler , yada psikiyatriye kadar çıkartıcak sorunlarla karşılaşmazlar...
 
Üst Alt