Arkadaşlar, sakatlığı bulunan bireyler olarak iş yaşamına katılmak konusunda büyük engellerle karşılaştığımız malum. Ben bu konudaki sıkıntıları kendimce biraz derledim. Sizler de bu bağlamda yaşadığınız deneyimleri bu başlık altında aktarırsanız, çok sevinirim.
Böylece hem maruz kaldığımız ayrımcılığın daha görünür olmasını sağlayabiliriz, hem de bu ayrımcı tutumlarla baş edebilmek için birbirimizin deneyimlerinden yararlanabiliriz.
Ne kadar çok ve ne kadar detaylı paylaşım olursa, o kadar öğretici olur...
Sakatların istihdamı ile ilgili güncel sorunlar:
Böylece hem maruz kaldığımız ayrımcılığın daha görünür olmasını sağlayabiliriz, hem de bu ayrımcı tutumlarla baş edebilmek için birbirimizin deneyimlerinden yararlanabiliriz.
Ne kadar çok ve ne kadar detaylı paylaşım olursa, o kadar öğretici olur...
Sakatların istihdamı ile ilgili güncel sorunlar:
- Sakat komşu görmek istemeyen % 70 çoğunluk sakatlığı olan insanları iş ortamında da görmek istemiyor.
- İşverenler ve İnsan Kaynakları çalışanlarının, sakat personelin işletme yararına iş göremeyeceğine dair önyargıları çok güçlü. Bu nedenle bu kişiler sıradan bir iş görüşmesi gibi değil, zoraki ve hatta yardım amaçlı bir görüşme algısıyla oturuyorlar masaya.
- “Sakatlar sadece sakat statüsündeki kadrolarda çalıştırılır” düşüncesi nedeniyle rastgele bir iş başvurusu yapamıyoruz, ayrımcılığa maruz kalıyoruz.
- Kamunun istihdam politikaları da ayrımcılıkla malul. Ne sayı olarak sorumluluklarını yerine getiriyorlar ne de eğitim ve mesleki kalifikasyon açısından değerlendirip bu yönde kadrolara atama yapıyorlar.
- İşkur kadro tespiti ve iş başvurusu aşamalarında her türlü ayrımcılığa göz yumuyor. Öyle ki, sakat statüsünde İşkur’a kayıtlı olan kişiler İşkur sitesinden iş başvurusu yapmak istediğinde, karşılarına sadece sakat statüsündeki iş ilanları çıkıyor, bunun dışındaki kadrolara başvuru yapılması sistem tarafından engelleniyor. Bir başka deyişle İşkur işe alım süreçlerinde işverenlerden yana tavır almakta ve sakatların çalışma yaşamına katılabilmeleri önündeki en büyük engellerden biri olan “sakatlar sadece sakat statüsündeki işlerde çalışabilir” önyargısına/uygulamasına aracılık etmektedir.
- İşverenler ve İnsan Kaynakları çalışanları başvuru sahibi kişinin mesleki becerisine ve eğitimine bakmaksızın neredeyse refleks denebilecek bir doğallıkla onlara eğitimleri ile ilgisiz, düşük pozisyonlu ve düşük gelirli iş teklifinde bulunmaktadırlar.
- Sık sık iş görüşmesine gidip sudan sebeplerle (aslında sakatlığın görünürlüğüne bağlı olarak) iş başvuruları reddedilen sakatlar, bir süre sonra iş bulma umutlarını yitirmektedir.
- İş arama aşamasında olsun, iş başvurusu aşamasında olsun çevrelerinde sakat çalışan görmeyen ve durmadan sakat olmayanlara bir şeyler anlatmak ve kendilerini ispat etmek durumunda kalan sakatlar, bir süre sonra dilini bilmediği bir ülkede sıkışmış gibi hissetmeye başlamaktadır.
- Sakat statüsünde açılan kadroların çok büyük çoğunluğu “beden işçisi” vb. saçma sapan pozisyonlar oluyor ve bu durum daha en baştan iş başvurularını olumsuz etkiliyor.
- Sakat çalışanların işyerinde saygısız davranışlara muhatap olmaları ve daha sonra bu deneyimlerini özellikle internet ortamında paylaşmaları, iş başvurusu yapacak kişiler üzerinde heves kırıcı bir etki yapmaktadır
- Maaşı düşük, keyifle çalışılmayan ve saygın olmayan bir iş ortamında her an işsiz kalma riski ile çalışmaktansa, 2022 ve Evde Bakım Aylığı gibi sosyal yardımlardan yararlanmak daha makul bir seçenek olarak görülebilmektedir.
- Eğitim sistemindeki ayrımcılıklardan dolayı iyi bir eğitim alamayan sakatlar, iş konusunda da kendilerini geliştirememekte, bu durum iş bulmak konusunda büyük bir dezavantaja neden olmaktadır.