Babür abi sen de başladın manevra yapmaya.
Sevgili abi önce tezini bir "doğru" gibi sundun. Ben de senin doğru gibi göstermeye çalıştığın şeyin yanlış olduğunu anlattım.
Bak şimdi de tezini "gerçek" üzerine oturtuyorsun. Sevgili abi biz ülkemizin gerçeğinin bu olup olmadığını tartışmıyoruz ki. Gerçek şu an böyle olmasa zaten buna itiraz etmeyiz. biz burada olması gerekeni yani doğruyu anlatıyoruz.
Ülkemizin gerçeği böyle diye bize yaşatılanları, zihinlere serpiştirilen şemaları olduğu gibi doğru kabul etmeyelim diyoruz.
Sen abartılı şekilde taktığımı söylüyorsun ama ilk mesajında "karizma" diyerek aslında sembolik bir kelime kullandın sen. O kelimede yaşadığımız bütün sorunların tohumları yatıyor zaten.
Engelli bir kişi karizmatik değildir lafının altında yatan şey bu nedenle onun belli sınırlar içine hapsedilmesini içeriyor. İşte karizma ya da her ne başka gerekçeyle olursa olsun bu yaklaşım kendisini yeniden üretiyor ve hepimizi prangalıyor canım abim. Ben bile zaman zaman hakettiğimi düşündüğüm şeyleri sırf engelli olduğum için haketmeyebileceğimi işte tam da bu şemalar yüzünden düşünüyorum.
Koçgiri isyanını bastırırken topal Osman bu dediklerini duysa kellen gitmişti. Adam bütün karadenizi Pontus çetelerinden temizlemedi mi? Topal bacağıyla sekerken bütün karadeniz uşaklarını peşinde toplamadı mı? Bütün karadenizde kahraman ilan edilmedi mi? Madem ABD başkanı bize uzak diyorsun al san kendi tarihimizden bir portre. Topal Osman caniydi maniydi o ayrı mesele; ama sonuçta geniş kitleleri peşinden sürükleyebilmişti. Etrafımıza bakarsak Şu İsrail in öldürdüğü tekerlekli sandalyedeki Hamas lideri, adını unuttum. Tek elinin işaretiyle yüzlerce intihar komandosunu ölüme yollamıyor muydu? Sevgili abi böyle bir çok örnek sayabiliriz. Ama gerek yok. Çünkü gerçekten anlamsız bunu savunmak...
Canım abim engelli general olmasın diyorsak engelli evlenmesin de diyebiliriz. Öyle ya bırak askerliği bir erkeğin karizmasına onun eşinden fazla kim ihtiyaç duyar ki...(İkinci baharın kulakları çınlasın...) Güzel ülkemizde kadınlar eşlerini kanatları altına sığınacak bir güç abidesi olarak gördükleri için ve bu ülkemizin sosyal bir gerçekliği olduğu için o zaman engellilerin evlenmesinin de mantıksız olduğu kolayca öne sürülebilir. Senin ileri ürdüğün gibi sosyal gerçeklik böyle emrediyorsa ne diyecez; başım gözüm üstüne mi?
Sevgili abi gördüğün üzre bu işin sonu Hitlerin haralarında bitiyor. Senin niyetinden bağımsız olarak bile bu fikrin gideceği yer belli.
Özetleyecek olursak güzel ülkemizin güzel insanlarının içinde bulunduğu çok güzel sosyo kültürel atmosfer değil derdimiz. İçinde yaşadığımız koşulların farkındayız. Söylediğimiz şey bir şeylerin değişmesi gerektiğidir. Üniversitelerde bir sürü kuş beyinli prof tanıdım ben. Artık hiçkimseyi gözümde büyütemiyorum. Bu insanların şu sitede tanıdıgım bazı çok ama çok zeki insanlardan -ki bunlara sen de dahilsin- daha değerli ya da ne bileyim işte yöneticiliğe layık oldukları düşüncesini kabul edemiyorum.
Kimseyi abartmaya gerek yok.
Bu ülkede bir zamanlar kadın başbakan da olur muymuş tartışması yapılıyordu, hatırlayın. Kadın bir başbakanımız oldu ve sağolsun bizlere erkeklerden hiç de farklı olmadıgını gösterdi. (Onlar kadar berbattı...)
İşte bir gün engellilerin de general, başbakan ya da ne bileyim klendilerine layık görülmeyen makamlarda diğerlerinden aşağı kalmayacaklarını göreceğiz.
Bu nedenle bana gerçek doğru karmaşası yapıp yarattığın anaforda mevzi kazanma manevraları çekme olmaz mı canım abim...
Sevgili abi önce tezini bir "doğru" gibi sundun. Ben de senin doğru gibi göstermeye çalıştığın şeyin yanlış olduğunu anlattım.
Bak şimdi de tezini "gerçek" üzerine oturtuyorsun. Sevgili abi biz ülkemizin gerçeğinin bu olup olmadığını tartışmıyoruz ki. Gerçek şu an böyle olmasa zaten buna itiraz etmeyiz. biz burada olması gerekeni yani doğruyu anlatıyoruz.
Ülkemizin gerçeği böyle diye bize yaşatılanları, zihinlere serpiştirilen şemaları olduğu gibi doğru kabul etmeyelim diyoruz.
Sen abartılı şekilde taktığımı söylüyorsun ama ilk mesajında "karizma" diyerek aslında sembolik bir kelime kullandın sen. O kelimede yaşadığımız bütün sorunların tohumları yatıyor zaten.
Engelli bir kişi karizmatik değildir lafının altında yatan şey bu nedenle onun belli sınırlar içine hapsedilmesini içeriyor. İşte karizma ya da her ne başka gerekçeyle olursa olsun bu yaklaşım kendisini yeniden üretiyor ve hepimizi prangalıyor canım abim. Ben bile zaman zaman hakettiğimi düşündüğüm şeyleri sırf engelli olduğum için haketmeyebileceğimi işte tam da bu şemalar yüzünden düşünüyorum.
Koçgiri isyanını bastırırken topal Osman bu dediklerini duysa kellen gitmişti. Adam bütün karadenizi Pontus çetelerinden temizlemedi mi? Topal bacağıyla sekerken bütün karadeniz uşaklarını peşinde toplamadı mı? Bütün karadenizde kahraman ilan edilmedi mi? Madem ABD başkanı bize uzak diyorsun al san kendi tarihimizden bir portre. Topal Osman caniydi maniydi o ayrı mesele; ama sonuçta geniş kitleleri peşinden sürükleyebilmişti. Etrafımıza bakarsak Şu İsrail in öldürdüğü tekerlekli sandalyedeki Hamas lideri, adını unuttum. Tek elinin işaretiyle yüzlerce intihar komandosunu ölüme yollamıyor muydu? Sevgili abi böyle bir çok örnek sayabiliriz. Ama gerek yok. Çünkü gerçekten anlamsız bunu savunmak...
Canım abim engelli general olmasın diyorsak engelli evlenmesin de diyebiliriz. Öyle ya bırak askerliği bir erkeğin karizmasına onun eşinden fazla kim ihtiyaç duyar ki...(İkinci baharın kulakları çınlasın...) Güzel ülkemizde kadınlar eşlerini kanatları altına sığınacak bir güç abidesi olarak gördükleri için ve bu ülkemizin sosyal bir gerçekliği olduğu için o zaman engellilerin evlenmesinin de mantıksız olduğu kolayca öne sürülebilir. Senin ileri ürdüğün gibi sosyal gerçeklik böyle emrediyorsa ne diyecez; başım gözüm üstüne mi?
Sevgili abi gördüğün üzre bu işin sonu Hitlerin haralarında bitiyor. Senin niyetinden bağımsız olarak bile bu fikrin gideceği yer belli.
Özetleyecek olursak güzel ülkemizin güzel insanlarının içinde bulunduğu çok güzel sosyo kültürel atmosfer değil derdimiz. İçinde yaşadığımız koşulların farkındayız. Söylediğimiz şey bir şeylerin değişmesi gerektiğidir. Üniversitelerde bir sürü kuş beyinli prof tanıdım ben. Artık hiçkimseyi gözümde büyütemiyorum. Bu insanların şu sitede tanıdıgım bazı çok ama çok zeki insanlardan -ki bunlara sen de dahilsin- daha değerli ya da ne bileyim işte yöneticiliğe layık oldukları düşüncesini kabul edemiyorum.
Kimseyi abartmaya gerek yok.
Bu ülkede bir zamanlar kadın başbakan da olur muymuş tartışması yapılıyordu, hatırlayın. Kadın bir başbakanımız oldu ve sağolsun bizlere erkeklerden hiç de farklı olmadıgını gösterdi. (Onlar kadar berbattı...)
İşte bir gün engellilerin de general, başbakan ya da ne bileyim klendilerine layık görülmeyen makamlarda diğerlerinden aşağı kalmayacaklarını göreceğiz.
Bu nedenle bana gerçek doğru karmaşası yapıp yarattığın anaforda mevzi kazanma manevraları çekme olmaz mı canım abim...