Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Sakatlığınızı kullandığınız oluyor mu?

neptune' Alıntı:
Sanırım farklı bir mantıkla değerlendiriyorsun. Söylediklerin acil servis için geçerli olabilir, zaten orada farklılıklar dikkate alınmaz, acil kavramı doğrultusunda öncelik verilir. Eş zamanlı birden çok başvuru varsa daha acil olan öncelik alır. Ama sıradan başvurularda, yani hastalar bekleyebilecek durumdalarsa hastalık+engel, sadece hastalıktan daha zorlayıcı. Bu yüzden yaşlı, hamile gibi bazı gruplara yapılması gerektiği gibi engellilere de pozitif ayrımcılık yapılması doğru. :)

Yahuu ne alakası var :?: Yada şöyle sorayım, Siz İnsan hayatı konusunda Çok saygın yada Çok otariter bir kişilikmisiniz :?: Öyle ya; İnsan hayatı kadar çok komplike bir mekanizmanın bu kadar baside indirgenebileceğini düşünerek öyle süper yeteneklere sahip olmanız lazım gelir.

Bizim nasıl Farklı mantıkla değerlendirdiğimiz belli.En azından ben İnsan hayatının çok değerli olğunu düşünüyorum.Bunun aciliyetinede sizin karar verebileceğinizi hiç sanmıyorum.Bir hekim bile olsanız Bir insanın sırf görünüşüne bakarak onun ne tür hastalık ve sıkıntılar içersinde hastanede olduğunu bilebileceğinizi düşünmüyorum.Kesinlikle bu konuda pozitif bir ayrımcılık söz konusu dahi edilemez :!: Bunun kararını ne siz nede sırada bekleyen hiç bir kimse veremez. ( Ermişlik Seviyesine gelenler hariç )

Böyle bir düşünce bencillikten öteye geçemez.Nerden biliyorsunuz önünüzdeki hastanın 10 saniye sonra ölmeyeceğini :?: Anlaşmamı yaptınız :?:

Bırakın bu işleri :evil: Bunun neresi pozitif ayrımcılık.Pozitif ayrımcılığın nerelerde yapılabileceği az çok yukarda yazıldı.Onun ötesinde Ben engelliyim diye kimse İnsan yaşamından ve haysiyetinden üstün tutmamalı kendini.Bu kadar basit.

Topluma ve İnsana saygısı olan hiç bir kimse böyle düşünmemeli.Bu durum resmen Ön sırada belkide hastalığından dolayı oldukça duygusallaşmış ağır bir hastanın masum istemsiz duygularından yararlanarak sırf engelinden dolayı onun önüne geçmesi için kendi kendini acındırması halidir.Bence böyle yanlış bir düşünceye bürünmeden önce bir kerede daha düşünmeli insanlar.Sonra çok düşünürsünüz ama iş işten geçmiştir bir kere. :roll: :(

Saygılarımla.
 
aferits' Alıntı:
pathetique anlaşılan bize bir hayli kızmış.
Hatta bütün engellilere davranılan olumsuzlukların nedeninide omuzlarımıza yüklemiş.
bana da öle geldi biras, sevgili aferits :)...

:) yani arkadashlar, ne var ki bunda ishitemeyen arkadashlarimiz (veya politikacilarimis) ishetemediklerini biras kullaniosa?... abartmain yaw :)... bazen bazi sheyleri "duymamak, anlamamak" her iki "taraf" icin de iyi olabilio, gereksiz tartishmalari/catishmalari önleyebilio mesela :)... ishitebilen biri parmaklariyla kulaklarini tikayip "duyamiorum! anlamadim!" derse biras garip kacio tabe ama kishi hazir ishitemiosa neden kullanamasin bunu? :)... kiskanio musunus yoksa, ha? :p (walla böle yapanlari deil de shu dudak okuyabilenleri kiskaniom acikcasi, cok zor olur mu acaba bunu örenmem?)... ille hep "olumsuzluk" mu getirmeli sakatliklarimis, birakalim biras da ishe yarasinlar :)...

benim de sacma sapan bi konuyla kafami shishirmeye calishan almanlara almancami elimden geldigi kadar bozup "ben var seni anlamamak cünkü ben zavalli bi türk olmak" diye cevap verip provokatif bi shekilde siritarak yönümü bashka bi tarafa cevirdiim olur bazen, özellikle de bu konu almanya'daki yabanci kökenlilerle ilgiliyse ve burnuma (b)önyargi kokusu geliosa :)... oh olsun! :p...

calishan (ve yorulan) biri örnegin arkadashinin davetini kabul etmek istemiosa bahanesi hazirdir; cok isterdim, gelirdim ama calishiorum, yoruluorum, hic halim kalmio walla!... veya herhangi bi konuda biras tembellik yapmak istiosa yine o bahaneyi kullanio; ben bütün gün calishtim, sen yap! (sanki ishe gitmeyenler hic yorulmuo :))... halbuki arkadashina gitse veya kendinden istenileni yapsa gebermicek ya :)... e, ayni shekilde sakatlik kullanilinca daha mi kizilasi bi durum cikio ortaya?... (bu durumda istismar edilen o "tertetemis" duygularin istismari daha bi ayip oluo, di mi? :p)...


ayrica, shu "yarish" kelimesine (hayati bi yarisha benzetme meselesine) karshi biras allerjik reaksionlar göstersem de :) babenjime aynen katiliom; burda anlatilanlarin büük bi kismini sakatligi kullanmak olarak göremiom ben de ;)... yer cekimine karshi koyamicak birinden camdan atlamasini nasi beklemiosak ve merdivenleri kullanmasina ne kadar doal bakiosak, ayakta dururken (az bile olsa) zorlanan birinden de ardi arkasi görünmeyen kuyruklarda sira beklemesini aynen öyle bekleyemeyis ve öne gecmesine aynen o kadar DOAL bakabilmeliyis tabii ki de (hatta "pozitif ayrimcilik" ifadesini falan hatirla(t)maya bile gerek duymadan)... bu tür kolayliklardan faydalanan arkadashlarimisin, sakatliklarini kullandigini düshünmesi düshündürüo beni doorusu :?...




hastane meselesine gelince;

sunburn' Alıntı:
Bir hekim bile olsanız Bir insanın sırf görünüşüne bakarak onun ne tür hastalık ve sıkıntılar içersinde hastanede olduğunu bilebileceğinizi düşünmüyorum.Kesinlikle bu konuda pozitif bir ayrımcılık söz konusu dahi edilemez :!: Bunun kararını ne siz nede sırada bekleyen hiç bir kimse veremez. ( Ermişlik Seviyesine gelenler hariç )
ama hasta bi engellinin sira beklerken ne tür (ekstra) sikintilar icinde olup olmadigina hemen bi bakishta karar verebilicek birileri, öyle mi?... yahu, sirf ayakta duramamakla sinirlanmio ki her engellinin problemi, kendisine bi sandalye vererek halledebilesinis... ben shahsen bu güne kadar hastane/doktor siralarinda sakatligim veya sakatligimdan kaynaklanan herhangi bi sikintimdan dolayi acilen herkesin önüne gecme ihtiyaci duymadim ve gecmedim... ama herkes benim gibi diil ki (gerci bazen saatlerce oturmaktan ortezim bi taraflarimi acitmaya bashladigi oluo, asil acisi counlukla sonradan ortaya ciksa da)... karshidan tekerlekli sandalyesinde raatca oturuyo gibi görünse de bunun tuvalet sorunu olabilio, basi yarasi olabilio, skolyozundan kaynaklanan ekstra bel ve sirt agrilari olabilio, bizim aklimiza gelmicek daha neler neler olabilio saatlerce beklemesini ona ekstradan ishkence haline getirebilen... neden her seferinde ve herkese, "benim burda bulunmama sebep olan hastaligima ek olarak popomda yaram da var" diye anlatmak zorunda kalsin mesela?... ya da "siz burda saatlerce beklerken sikishtiginizda gidiverdiginis tuvaletleri ben kullanamiom, dolayisiyla saatlerce bekleyemem sizler gibi" diye her seferinde, herkesin icinde söylemek zorunda mi o kishi?... zihinsel sakat bi hastanin beklerken duyabilicee veya refakatcisine verebilicee olasi rahatsizliklari düshünün mesela... refakatcisi bunlari her zaman herkese anlatmak, herkesi ikna etmek zorunda mi?... yoksa ne tür rahatsizliklar olabiliceni herkes önce gözüyle görmek mi istio sirasini vermeden önce?!... ayrica unutmayalim ki bir cok engelli, ara sira hastalanip ta doktora gitme ihtiyaci duyan insanlardan cok cok daha büyük bi siklikla ve düzenli bi shekilde vakit gecirmek zorunda oluolar hastanelerin/doktorlarin/terapistlerin/medikalcilerin vs. bekleme odalarinda... neden biras öncelik verilemesin o insanlara!...

her engelliye deil belki ama belli bi oranin üstünde sakatligi bulunanlara veya sakatligindan dolayi yukarda anlatmaya calishtigim tür problemlere yatkin olanlara böyle bi hakkin verilmesini cok yerinde buluorum doorusu... özürlü kimlik kartini göstererek bu haktan faydalanabilmeli bence o insanlar (icabinda ekstra bi ibare konulabilir bunun icin özürlü kimlik kartlarina; sadece hastane ve doktorlarin bekleme salonlari icin deil, saatlerce beklemek zorunda olduklari bashka yerler icin de, özellikle de bu yerler onlara uygun bi shekilde düzenlenmemishse ;))...

Bunun kararını ne siz nede sırada bekleyen hiç bir kimse veremez. ( Ermişlik Seviyesine gelenler hariç )
nasi olucak ya? shansa mi birakilicak? kaderlerine mi teslim edilicek insanlar? :)... "walla kusura bakma ama ben senden önce geldim, shu an senden daha saglikli dursam da 10 saniye sonra ölmicemi nerden bilion?" mu dicek herkes birbirine :p.... sakatliktan bagimsiz olarak acil durumlar zaten neptune.nin dedigi gibi daha farkli ele alinio... sürekli bu ishin icinde bulunan doktorlar (oldukca zengin olabilicek) tecrübelerine dayanarak senden, benden cok cok daha iyi karar verebilirler bu konuda, sevgili sunburn :)... hele ki 10 saniye sonra ölücek ksihinin durumuyla ilgili kararlari :):)... (zaten bunu bile acil olmayan durumlardan biras olsun ayiramicaklarsa hic gitmielim onlara :):p)... hastanelerde acil (ambulance) bölümleri boshu boshuna bulunmuyo ki (on saniye sonra ölüceni düshünenler oraya bashvursun :p)... hiddetlenmein hemen o kadar, arkadashlar :)... önce genish bi shekilde, her acidan bakmaya calishin olaylara, birilerini bashkalarinin temiz ve merhamet dolu o caaaanim duygularini sömürmekle suclamak icin o kadar acele etmein :)...

selamlar :)...
 
Çok değerli arkadaşlarım,
Aranıza yeni katıldım. Tüm sohbetleriniz birbirinde güzel, elinize,ağzınıza,yüreklerinize sağlık. Ben %75 görme kaybı olan 4 nokta kör biri olarak bu güne kadar bu engelimi hiç kullanmadım.
Yazdıklarınızı okuyunca inanın çok rahatladım.
Engelimi kullanmama gururu (eşşekliği) sebebiyle geçirmediğim kaza kalmadı. Diz kapaklarım zedelendi, omuzum yerinden çıktı, sağ kol dirseğim kırıldı, 4 kaburgam kırıldı, kafada yüzlerce hasar, araba, minibüs vb. çarpmaları da var bu arada ufak hasarlarla onları da atlattım. Kalabalık bir yerde yürürken çarpıp devirdiğim insanlarla kavgalarım oldu “ önüne baksana lan, kör müsün “ dediklerinde. Dişime göre olanlara giriştiğim de oldu.
Bir keresinde bir bayana çarptım, özür dilemek için baktığımda, kimseyi göremedim ama biri “ ayı oğlu ayısı, kör müsün, önüne baksana “ diye bağırıyordu. Sesin yerden geldiğini fark edince hemen eğilerek kalkmasına yardım ederken, hala hakaret ediyordu “ senin gibi ayılar memleketi batırdı ulan “ dayanamayacağımı anladım ve “ hanım efendi ben biraz körüm “ dedim. Yüzüme aval aval baktı, seçebildiğim ifadesinde hem şaşkınlık, hem de pişmanlık vardı. “ üzüldüm ama değneğiniz nerede “ diye sorunca “ 1 saat önce yine sizin gibi hakaretler yağdıran birinin kafasına vurunca kırıldı “ der demez, kadının “ imdaaaaaat “ diyerek kaçışını da hiç unutamam.
Samimi arkadaşlarımın arasında kullandığım olmuştur. Mesela çilingir sofrası kurulurken hep hazıra konmuşumdur. Eksik gedik bir şey olsa almak için ben hiç gitmemişimdir.
Pek kullanmadığım bu özelliğimi bundan sonra kullanarak, biraz tadını çıkarıp, eğlenmek lazım, hayat her şeye rağmen güzel be dostlar. Bence de tadına varmak lazım.
Hepinize sevgilerimi, saygılarımı sunarım.
 
Rekursion' Alıntı:
ama hasta bi engellinin sira beklerken ne tür (ekstra) sikintilar icinde olup olmadigina hemen bi bakishta karar verebilicek birileri, öyle mi?...

Muhakak ki enegelli kimselerin ekstra sıkıntıları kendilerine göre olabilir.Ancak kimin kimden daha ekstraları olduğunu kimse karar veremez.Siz öne geçme talebinizi ilettiğinizde öndekinin sizden daha ağır hasta olup olmadığına bakmaksızın sır engelli olduğunuzdan kolaylık sağlanmasını dilersiniz.Bunu yapmaya hakkınız yok.Bunun adı Pozitif ayrımcılık değildir.


Rekursion' Alıntı:
her engelliye deil belki ama belli bi oranin üstünde sakatligi bulunanlara veya sakatligindan dolayi yukarda anlatmaya calishtigim tür problemlere yatkin olanlara böyle bi hakkin verilmesini cok yerinde buluorum doorusu... özürlü kimlik kartini göstererek bu haktan faydalanabilmeli bence o insanlar (icabinda ekstra bi ibare konulabilir bunun icin özürlü kimlik kartlarina; sadece hastane ve doktorlarin bekleme salonlari icin deil, saatlerce beklemek zorunda olduklari bashka yerler icin de, özellikle de bu yerler onlara uygun bi shekilde düzenlenmemishse ;))...


Sonuç olarak; Kayırmacılığın ve ayrımcılığın her türlüsüne karşıyım ben.

Vah vah vah o zavallı bir engelli ona iş verelim dedirtecek derecede kendi kendini acındırma döngüsüne sokan bir kimse,şahsiyetinden ve saygınlığından vererek kendini kayırtmayı daha kolay bir yol olarak görür.

Yoksa; bir almanı sevmediğinden işi yokuşa sürmek için almacayı bildiğiniz halde bozuk almanca ile konuşmanız sadece sizin tatmin olmanınıza,almanın ise Bu türkler hakkaten de bir halta yaramaz düşüncesine sahip olmasına yarar


Rekursion' Alıntı:
nasi olucak ya? shansa mi birakilicak? kaderlerine mi teslim edilicek insanlar? :)... "walla kusura bakma ama ben senden önce geldim, shu an senden daha saglikli dursam da 10 saniye sonra ölmicemi nerden bilion?" mu dicek herkes birbirine :p....

Olaylara bu kadar alaycı bakmak kimseye yarar sağlamaz.

Burada bahsettiğimiz olayı anlayamamışssınız demekki.Tabi ki hastane sırasında engelli gören kişi hemen yer verir ve belkide önüne geçmesini telkin edebilir.ama bunu siz istemeden önce yapar.( sizin acındırmanıza, yada engelinizi gözler önüne sermenize gerek kalmadan önce yapar.) Türk insanı hemen hemen her zaman yaşlısına,engellisine,yada hastasına sahip çıkar.Bunlar olacak şeylerdir ve bu tür durumların itimas ile alakası yoktur. Bu Pozitif bir ayrımcılıktır.Ayrımcılık ise ap ayrı bir mesele,Siz sırf engelli olamnızdan ötürü sizden daha kötü yada elverişli durumda olan bir kimsenin hakkını yerseniz.bu ayrımcılık olur.

Tabii almanyada bu işler nasıl oluyor bilemiyorum.Orada Türkiyede olduğu gibi hoşgörü ne kadar var onu siz benden çok daha iyi bilirsiniz.
 
yahu ne kadar yanlış anlaşılıo anlayabilmiş değilim! :) tavrımın kızmakla alakası olabilir elbet ancak engellilere yapılan tüm olumsuzlukların engellilerin omuzlarına yüklenmesi gibi bi düşünce söz konusu dahi olamaz benim açımdan. sanırım ben yeterince açık anlatamıorum derdimi. benim tavrım tamamen ayrımcılığa karşıdır bu ayrımcılık her ne konuda ve durumda ve her kime yapılmış olursa olsun her zaman her şekilde karşısındayım. bu - bu sitede devamlı kullanıldığı şekilde - "siz" e de olabilir "biz" e de. ayrıca bu sizli bizli ayrımcılağa da baya bi kıl olmuo diilim hani madem hayatı hep beraber ortaklaşa paylaşıoruz birbirimize karşılıklı (bu kelimenin altını çiziorum) yardımcı olup hayatı kolaylaştırmamız lazım. ve bu tek taraflı olamaz herkesin herkese kendi sınırları dahilinde yardımcı olabileceği ve anlayış gösterebileceği durumlar vardır. bunun faşist bi mantıkla "siz" "biz" diye bi ayırımı olabilir mi yahu? en basitinden en klişe deyimiyle "hepimiz insanız" dimi? yoksa ben mi yanılıorum? :p...

yani arkadashlar, ne var ki bunda ishitemeyen arkadashlarimiz (veya politikacilarimis) ishetemediklerini biras kullaniosa?... abartmain yaw ... bazen bazi sheyleri "duymamak, anlamamak" her iki "taraf" icin de iyi olabilio, gereksiz tartishmalari/catishmalari önleyebilio mesela ... ishitebilen biri parmaklariyla kulaklarini tikayip "duyamiorum! anlamadim!" derse biras garip kacio tabe ama kishi hazir ishitemiosa neden kullanamasin bunu? ... kiskanio musunus yoksa, ha?

bunu kime karşı ve neden kullandığın çok önemli rekursion eğer sen arkadaşım dediğin bi insanla herhangi bi tartışmaya giriosan tartışmanın istediğin bölümünden kesip atıp onu hiçe sayıp kafanı çevirip görmemezlikten gelemezsin. bu sakatlığı kullanmak olmuo bu bariz karşı tarafa hakaret içeren bi hareket oluo! senin dediğine göre hareket edersek o zaman kulakları duyan tarafın da kulaklarının duymasının verdiği avantajı kullanıp duymayan arkadaşına kafasını çevirip yan taraftakine "olm var ya bu da böyle böyle bilio musun? ahahaha " diye arkasından konuşması da normaldir. yani eğer kıskansaydık herhalde böyle bişey yapardık ama kıskanmıoruz yok öyle bişey :)....

senin saçma sapan kafanı şişirmeye çalışan almanlarla herhangi bi arkadaşlık bağın yok sanırım?. eğer öyleyse kafanı çevirip veya ortamdan uzaklaşırsın sinirlerini bozmaya gerek duymazsın bu farklı durumlarda herkesin yaptığı bişeydir. ama eğer o kişiyle ilişkilerin yabancılık düzeyinden öteye geçmiş ve arkadaşlık bağına ulaşmışsa bunu yapamassın (yahu deli tekrarı yaptırıosunuz bana!). eğer birine dostun arkadaşım diyebiliosan eğer onu her yönüyle kabul etmiş olman ve ona gereken saygıyı vermen gerekir istersen sağır ol sakat ol politikacı ol başbakan ol ingiltere kraliçesi ol farketmez!...

ama hasta bi engellinin sira beklerken ne tür (ekstra) sikintilar icinde olup olmadigina hemen bi bakishta karar verebilicek birileri, öyle mi?... yahu, sirf ayakta duramamakla sinirlanmio ki her engellinin problemi, kendisine bi sandalye vererek halledebilesinis...

engellilerin anlayış gösterilmesi gereken ekstra fiziki sıkıntıları muhakkak vardır. ama sırf iki ayağının üzerinde durabilio diye übermensch sayılamaz sakat olmayan bi insan!! :d . onun da fiziken görülmeyen ancak kendisini rahatsız eden ve çok fazla beklemeye tahammül edemeyeceği sağlık problemleri olabilir (bak yine deli tekrarı yapıorum). bu konuda sağlık durumu kriter alınmalıdır fiziki durumu diil. bu durumda iki ayağı üstünde durabilen übermensch(!) adamımız da oturup sırada bekleyen herkese "yahu benim de bağırsaklarımla ilgili bi problemim var kıvranıorum daha fazla dayanamayacağım" tarzında sağlık problemlerini afişe eden bi açıklama yapmak zorunda diildir...

hem bunu hepimiz yapmıo muyuz? biri gelip hastanede dese ki bana "benim biraz acil bi sıkıntım var önünüze geçebilir miyim?" sıramı vermez miyim sanki eğer benimki daha acil bi durumda diilse?. peki ya siz biri gelse size gayet engelsiz ama hasta ayrıntılara girmeden dese "ben çok rahatsızım acaba sıranızı alabilir miyim?" vermez misiniz sıranızı? yoksa bana ne kardeşim bak ben engelliyim utanmıo musun beni bekletmeye diyip sert mi çıkışırsınız? kararı size bırakıorum...

Not: übermensch nietzsche'nin geliştiridği bi kuram olup "üstün insan" anlamına gelir.
 
Kedimi mutsuz hissetmek istediğimde kullanırım engelimi Hani şu hepimizin sorduğu soru neden ben durumu :)
Şaka bir yana aslında engelimin işe yarayabileceği şimdiki işime kadar aklıma bile gelmemişti ..İşe başlayışımın 2 yada 3. ayında müdürüm özel kadroda olursan vergi indirim ve erken emeklilik hakkın var, kabul edersen seni özel kadroya alacağız deyince neden olmasın dedim hemen ..Sanırım bu hayatta engelimin bana sağladığı en güzel fayda olmuştur.Evet burada engelimi kullandım ..

Ama başka durumlarda gerek iş hayatım gerek sosyal yaşantımda asla kullanmam ..Engelli plakalarına vergi indirimi var kullanabilirsin dedikleri halde o plakayı taktırmadım B sınıfı ehliyete devam dedim..

Her zaman doktorun bana istediğim kadar istirahat rapor vereceğini bildiğim halde 8 sene içinde şimdiye kadar sadece 2 gün rapor aldım..
Çünkü ne hissedersem onu yaşayacağımı biliyorum..ve hissetmemek için elimden geleni yapıyorum...
 
sakat olmak bazı durumlarda bize -kanunlarca tanınmayan- AVANTAjları sağlıyor bu AVANTAjları kullandığınız oluyor mu?
diye soruyu değiştirsem..!
 
Sevgili sunburn;yazının gerçek düşüncelerini temsil etmediğini ve bu yüzden amacını aştığını düşünüyorum. Eğer gerçekten bu yazdıkların doğrultusunda düşünüyor olsaydın, yazının anlamının şöyle yorumlanabileceğini farkederdin:

sunburn' Alıntı:
Yahuu ne alakası var :?: Yada şöyle sorayım, Siz İnsan hayatı konusunda Çok saygın yada Çok otariter bir kişilikmisiniz :?: Öyle ya; İnsan hayatı kadar çok komplike bir mekanizmanın bu kadar baside indirgenebileceğini düşünerek öyle süper yeteneklere sahip olmanız lazım gelir.
Kod:
Yahuu ne alakası var  Yada şöyle söyleyeyim,  ordinaryüs pırrofesörünü tanımam, insan vücudu filan gibi benim bile tam anlayamadığım şeyi kimse anlayamaz zaten, belki süpermen.

sunburn' Alıntı:
Bizim nasıl Farklı mantıkla değerlendirdiğimiz belli.En azından ben İnsan hayatının çok değerli olğunu düşünüyorum.Bunun aciliyetinede sizin karar verebileceğinizi hiç sanmıyorum.Bir hekim bile olsanız Bir insanın sırf görünüşüne bakarak onun ne tür hastalık ve sıkıntılar içersinde hastanede olduğunu bilebileceğinizi düşünmüyorum.Kesinlikle bu konuda pozitif bir ayrımcılık söz konusu dahi edilemez :!: Bunun kararını ne siz nede sırada bekleyen hiç bir kimse veremez. ( Ermişlik Seviyesine gelenler hariç )
Kod:
Bizim nasıl Farklı mantıkla değerlendirdiğimiz belli. En azından ben kendimin çok değerli olduğunu düşünüyorum. Buna karar vermek doktorların haddine mi düşmüş. Zaten doktorlar tıptan ne anlar ki, ben hastaneye gelmişsem en acili benimdir. Kesinlikle bu konuda pozitif, negatif, çarpı, bölü, herhangi bir başka öncelik söz konusu dahi edilemez.  Bunun kararını ne siz nede sırada bekleyen hiç bir kimse veremez. Ancak ben veririm. (Ermişlik seviyesine gelenler hariç, onlar da ortada olmadığına göre kimse veremez yani)

sunburn' Alıntı:
Böyle bir düşünce bencillikten öteye geçemez.Nerden biliyorsunuz önünüzdeki hastanın 10 saniye sonra ölmeyeceğini :?: Anlaşmamı yaptınız :?:
Kod:
Benim dışımda kimse bencillik yapamaz, bunun için her türlü duygu sömürüsünü de yapabilirim,  mazeret de gösterebilirim.

sunburn' Alıntı:
Bırakın bu işleri :evil: Bunun neresi pozitif ayrımcılık.Pozitif ayrımcılığın nerelerde yapılabileceği az çok yukarda yazıldı.Onun ötesinde Ben engelliyim diye kimse İnsan yaşamından ve haysiyetinden üstün tutmamalı kendini.Bu kadar basit.
Kod:
Bırakın bu işleri  Söz konusu ben olduğumda pozitif ayrımcılık bana yapılmalı. Onun ötesinde engel mengel tanımam, en üstün benim yaşamımdır,  benim haysiyetimdir. Bu kadar basit.

sunburn' Alıntı:
Topluma ve İnsana saygısı olan hiç bir kimse böyle düşünmemeli.Bu durum resmen Ön sırada belkide hastalığından dolayı oldukça duygusallaşmış ağır bir hastanın masum istemsiz duygularından yararlanarak sırf engelinden dolayı onun önüne geçmesi için kendi kendini acındırması halidir.Bence böyle yanlış bir düşünceye bürünmeden önce bir kerede daha düşünmeli insanlar.Sonra çok düşünürsünüz ama iş işten geçmiştir bir kere. :roll: :(
Kod:
Herkes bana saygı duymalı, aksini kimse düşünmemeli. Aksi durumlarda kimseye acımam. Bence böyle yanlış bir düşünceye bürünmeden önce bir kerede daha düşünmeli insanlar. Sonra bir laf ederim, çok düşünürsünüz ama iş işten geçmiştir bir kere.

sunburn' Alıntı:
Kod:
Anca...



Böyle düşünmediğini biliyorum; ancak yazın bu şekilde yanlış anlaşıldığı için Rekursion'dan da tepki gördü sanırım; senin kaygın gerçekten acil olan bir vakanın ihmal ediliyor olabileceği. Ancak bu endişelerin -bu bağlamda- yersiz.

Tıp gibi teknik bir sürecin kararlarının bu işin uygulayıcılarına ait olması gerekir. Zira bu işi en iyi onlar bilir. Kimin acil olduğunu, kimin bekleyebilip kimin bekleyemeyeceğini, muayene düzeninin nasıl olması gerektiğini diğer insanlardan çok daha iyi değerlendirip kendi meslekleri doğrultusunda düzenlemeler getirebilirler. Aslında genelde tıp ile ilgili düzenlemeleri yaparken pek doktorlara sormazlar ve üstelik de sorun çıktığında suç sağlık personelinde kalır, ancak bu düzenlemeye Tabip Odaları karşı çıkmadığına göre mesleki olarak bunun onayının verilmiş olduğunu düşünmek gerekir.

Bu yüzden bu düzeni - bazı insanlar 10 sn sonra ölebilir - gibi eleştirebilmek için, tıbbi konularda en azından belirli bir dereceye kadar eğitim almış ve tecrübe kazanmış olmak gerekir. Ayrıca bu mantığı özelde değil, genelde de kullanmak gerekir; o zaman insanlar neden sırada bekliyorlar? 10 sn sonra ölebilecekse neden hemen acile alınmıyorlar? Tahlil gösterecekler neden sıraya giriyor? Onlar en sonu beklesin, belki o arada birisinin 10 sn vakti kalmıştır? Neden poliklinikler mesai sonunda kapanıyor? Belki sıra alamayan 10 sn sonra ölecek?...gibi.

Acil durumlar için acil servisler vardır. Sıkıntısı, dayanamayacağı ağrısı, vs olan herhangi bir hasta 24 saat başvurabilir, kimseyi değerlendirmeden kapıdan çevirmezler. Ama acil durum belirtisi göstermeyen bir hastanın sıraya girmesi gerekir. Bu beklemeye dayanabilmek, hatta belki de hastaneye kadar gelebilmek bile sıradan hastaya göre engelli, gebe, yaşlı, vs hastalarda -özellikle bizim sağlık sistemimizin şu anki şartlarında- çok daha zordur. O yüzden bu hastalara -diğer bazı ülkelerde buna alınan önlemler veya sistemin daha sorunsuz işlemesi sonucu gerek kalmamış olsa bile, bizde halihazırda - öncelik vermek gerekir.

sunburn' Alıntı:
Burada bahsettiğimiz olayı anlayamamışssınız demekki.Tabi ki hastane sırasında engelli gören kişi hemen yer verir ve belkide önüne geçmesini telkin edebilir.ama bunu siz istemeden önce yapar.( sizin acındırmanıza, yada engelinizi gözler önüne sermenize gerek kalmadan önce yapar.) Türk insanı hemen hemen her zaman yaşlısına,engellisine,yada hastasına sahip çıkar.Bunlar olacak şeylerdir ve bu tür durumların itimas ile alakası yoktur. Bu Pozitif bir ayrımcılıktır.Ayrımcılık ise ap ayrı bir mesele,Siz sırf engelli olamnızdan ötürü sizden daha kötü yada elverişli durumda olan bir kimsenin hakkını yerseniz.bu ayrımcılık olur.

Çağdaş ülkeler alt yapısını bu mantığa dayandırma riskine girmez, bunu garanti altına almaya çalışır. Toplumda hoşgörü, hatta lütuf eylemine ihtiyaç göstermeyecek düzenlemeler yapar. Çünkü bugün lütfeden yarın etmeyebilir, bugün hoşgören yarın hoşgörmeyebilir. Oralarda "hak" kavramı geçerli olur. Yapılan insanların birbirlerinin hakkına saygı göstermesini teminat altına almak olmalıdır. Bu düzenlemeyi de bu doğrultuda değerlendirmek gerekir. Eğer yine de bu konuda bir denetim istiyorsan, etik olan bunu engellilerin kendilerinin yapmasıdır, yani ihtiyacı olmadığı zamanda bu hakkı kullanmamasıdır; söylediğin doğrultuda engelli olmayan kesimin engelli olan kesimi denetleyebilecek ya da küçümseyebilecek şekilde yapması ya da "hakkını" kullanan bir engelliyi eleştirmesi doğru olmaz.


Selamlar :)


Not: Bu düzenlemeden, henüz hazırlanmakta olduğu süreçte yayınlanmış olan Birleşmiş Milletler'in 1999 yılındaki bir raporunda olumlu olarak bahsediliyor:
Kod:
A new regulation has been prepared to give priority to disabled people at the hospitals and clinics and studies on preparing identification cards for these people are also underway.
 
Burada dünden beri yazılan yazıları birlikte okuyunca ortaya çok hoş bir şey çıkıyor bana soracak olursanız.

Sondan başlayayım;

Sevgili neptün, en son iletini okuduğumda yazının sonlarına gelmeden aaa ne yapıyor bu yahuuuuu dediğimi bilmeni isterim. alıntı ve alıntıyı kodlama biçimin. Birden bire kendimi bilinmeyen kod filminde gibi hissettim. :D

Dürüst olmam gerekirse, bu tarzı sevdim ve yazdıklarına da katılıyorum.

Bu arada Rekursion, bir kez daha yazacağım;

Ya sen iyiki varsın yaaaaa. :D Senin olduğun tartışmaları çok seviyorum. Kimseyi özünde yok etmeden düşünce boyutunda tartışma şekline bayılıyorum.

Sevgili pathetique, canım benim yaaaaa. :D

Çok sevimlisiniz. Biliyormusunuz sanki hepiniz bir aradaymış ve karşılıklı konuşuyormuşcasına sizleri izler gibi okudum yazdıklarınızı.

Fikrimi söylemek gerekirse....

Ya burada herkes haklı. :D Haksız olan yok.

Engelli olduğunuz için engelinizi kullanmak ayrımcılıktır diyenler de haksız sayılmaz. Bunu yapanlarda. Burada suçlu yok benim için.

Hepimiz yeri ve zamanı geldiğinde bir çok özelliğimizi kullanmıyormuyuz? Bunu yaparken alışkanlık haline getirmek çok daha farklı bir şey. Sonuçta hepimiz ister engelli olalım ister olmayalım hepimiz bazı şeyleri kullanıyoruz.

Zekamızı kullanıyoruz, güzelliğimizi kullanıyoruz, sevimliliğimizi kullanıyoruz, kadınlığımızı kullanıyoruz( tabii abartmayalım bu yazdığımı da hangi anlamda söylediğimi biliyorsunuz diye umuyorum), nufusumuzu kullanıyoruz, bölümümüzü kullanıyoruz, özelliğimizi kullanıyoruz, kullanıyoruz da kullanıyoruz....

Karşılıklı hoş görüyle ve nüansı kaçırmadan kullanılan her özellik insanlara aittir.
 
Baştan sona okuyunca yer yer engelli engelsiz her iki tarfta haklı gerçekten andantenin de dediği gibi 8) Ben her zaman hayata bakış açımdaki genel geçerli kuralım engelliyim bir takım zorluklarım var kimi yerlerde gerçekten üstesinden gelemeyeceğim durumlarda engelimi neden göstererek(haklı bir neden tabi ki :!: ) yeri gelir hastane kuyruğunda öne geçme ihtiyacımı dile getirebilirim yeri gelir markette yeri gelir otobüs sırası beklerken vb. diğer alanlarda kullanabilirim bu durumumu. Bunun dışında engelli kimlik kartım ile de bize karşı "pozitif ayrımcılık" anlamında verilen haklarımı pekala kullanıyorum ki iki taraf içnde problem yok .Engellilik anlamında en kızdığım gereksiz "NEGATİF ayrımcılık"iş ahayatında yapılanadır :?: engelli o zaten zorlanıyor işe gelip giderken,merdiven çıkarken ona hafif basit işler verelim gelsin gitsin :!: bu tarzda düşünen insanlar olduğunu biliyorum ve bunu sanki marifetmiş gibi kullanan (akıllı uyanık geçinen :twisted: :) engelli arkadaşlarımda var ne yazık ki :!: Sen engellisin ama bu beyninin dşünme çözme çalışma yetininde olmadığı anlamına gelmes :!: başta sen kendine saygı duyuyorsan senin hakkında böyle düşünmelerinede izin vermezsin :idea: kriter ihtiyacımız olan yerde engelli oluşumuzun göz önünde tutulması olmalı bence hayatın her alanında. Ha yeri geliyor hiç mi gerçekten işimize gelince kullanmıyoruz :twisted: illaki olmuştur gayet masumane hani "pembe yalanlar" türünden bazen engelimizi bahane ederek kaytardığmız düğündü nişandı bayram ziyaretleri vs. olabilir ama abartıp hayatın her alanında sürekli biz farklıyıs ...haklıyıs tarzında kendimizi milletin gözüne sokmamıza gerek yok diye düşünüyorum :?
Herkese saygılar
 
SAKATLIMI KULLANMIYON DEYE KİMSE YALAN ATMASIN HERKEZ HİSTESEDE HİSTEMESEDE KULLANIYO..BENDE KULLANMIŞIMDIR AMA RESMİ DAİRE VEYA İŞ TALEBİNDE DEĞİL ( CAPKINLIKTA :lol: )
EN SON BAYRAMDA GÖRÜŞTÜĞÜM KIZA ÇOK ÜŞÜDÜM DEDİM,ODA HEMEN SOBAYI YAKTI ........İNANIN 10 DAKKADA TER ATTIM. :p :p :p
 
Kullandım, Kullanıyorum ve yeri geldikçede kullanacağım.
 
bayke;

hosunuza gıderse sızlerde yazın
bu arada nur ıcınde yat bayke
 
Üst Alt