Yaa işi Allah korkusuna vs. getirince bu konuda en idealist kesim müslüman kesim. ee sonuç?? tacizin, tecavüzün, şiddetin dinle alaksı yok. İnsanlıkla alakası var. Saygılı, hoşgörülü ve en önyargısız insanlar bunu yapmaz. Bir insanı ne kadar sıkarsanız, kapatırsanız o kadar saldırgan olur. Bir ülkede elle taciz, lafla taciz ve hatta bakışla bile taciz olayları şikayet edilip gereği yapılıyorsa alkışlamak lazım o ülkeyi. ne yazık ki bizim ülkemizde tüm bunlar övünülecek bir şey gibi anlatılır. yalan mı?
Merhabalar
Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.
Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.
Sakatlık ve Cinsel İstismar | Süleyman Akbulut
- Konbuyu başlatan Süleyman Akbulut
- Başlangıç tarihi
Nellas;
Yalan değil ama galiba siz de kendinizi kafeste gibi hissediyorsunuz izlenimini uyandırıyorsunuz ? yoksa böyle önyargılı davranmazdın diye düşünüyorum? ve ayrıca insanlık tamamen Vicdanla alakalıdır. yani el hasılı kelam insan "yaratanını bilir ise yaratılana da" ona göre muamele eder diye düşünüyorum.. Tabi bu benim kişisel düşüncem.! ve insan neden yaratıldığını bilir ve emr'olunduğu gibi yaşarsa hiç kimse için bir problem oluşmaz ama yok konuyu sağa sola çekersiniz bu işinde bir sonu yok...Vesselam
Yalan değil ama galiba siz de kendinizi kafeste gibi hissediyorsunuz izlenimini uyandırıyorsunuz ? yoksa böyle önyargılı davranmazdın diye düşünüyorum? ve ayrıca insanlık tamamen Vicdanla alakalıdır. yani el hasılı kelam insan "yaratanını bilir ise yaratılana da" ona göre muamele eder diye düşünüyorum.. Tabi bu benim kişisel düşüncem.! ve insan neden yaratıldığını bilir ve emr'olunduğu gibi yaşarsa hiç kimse için bir problem oluşmaz ama yok konuyu sağa sola çekersiniz bu işinde bir sonu yok...Vesselam
UnFeeLinq kardeş,diğer arkadaşlar allah korkusundan bahsetmişlerdi,ben de Allah korusunun bile bu tür durumlarda yeterli olmadığını,tövbenin bu tür suçların devam etmesini sağladığını ifade ettim.
Radikal müslüman ülkelerde bu tür suçların cezası idam ama oralarda da yaşanıyor. Allah korkusu onlarda da var ama insanların sapkın davranışları yapmasını engellemiyor demek istediğim...
bu konuyla ilgili ilginç bi anım var,onu paylaşmak istiyorum.ben şizofreni engelliyim aslında ve çalışamıyorum ama daha gençken istanbul da çalışıyordum bi aralar.bigün bilmediğim bi semte gitmek zorunda kalmıştım,iş gereği.nerden estilerse,bi sokak satıcısından güneş gözlüğü satın aldım o gün.sonra bi engelli gördüm,yolda yürürken ve düşündüm,acaba bu devirde,istanbul gibi bi yerde nasıl cesaret edipte yalnız çıkmış diye.ama belki de ben şanssızım,hatta uyumsuzum,o yüzden insanların hepsi kötüymüş,bi engelliye zarar verirmiş gibi geliyor diye düşündüm bi yandanda.o an aklıma gözlüğü takıp bi süre kör taklidi yapmak geldi.acaba birileri bu halimden istifade etmeye kalkışacak mı denemek istedim.böylece insanlara olan güvensizliğim azalacaktı bi nebzede olsa.malesef 5 dakka olmadan 2 genç delikanlı önüme çıktı.ben devam etttim taklit yapmaya.gençler önce size yardım edelim gideceğeniz yere götürelim falan diye lafa girdiler.ben zaten evim yakın,kendim gidebilirim dedim.ama gençler ısrar etmeye başladılar,gel götürelim,bize güvenebilirsin falan dediler.uzatmayayım,sonunda önümden çekilin sizin ii niyetli olduğunuza inanmıyorum dedim.gençlerden biri koluma yapıştı,bizimle gel güzellikle,yoksa fena olur dedi.o zaman gözlükleri çıkardım ve ben kör diilim.allah belanızı versin,pislikler,vicdansızlar diye saydırmaya başladım.kaçıp gitti şerefsizler arkalarına bakmadan.diyeceğim allah tüm engelli arkadaşlarımın yardımcısı olsun.merhamet yok,vicdan yok,sevgi yok bu dünyada.bunlar sadece olması hayal edilen kavramlar bence.herkese hayırlı aakşamlar.
tövbe denilen şey allaha karşı işlenen suçlar için geçerlidir onda da kabul garantili değildir kul hakkına giren işler için helallik almanız gerekir bunu bilmeyeninde zaten dinle işi olmaz sizin etrafınızdaki çakma müslümanların yediği haltlar dini bağlamaz abd ordusunda tecavüz oranı %20 civarındadır ve bunları yapanlar genelde üst rütbeli personeldir eğitim din bu olayda boş bahanelerdir insanlar en vahşi yaratıklardır içgüdüleri devreye girdimi hiçbir bahane durduramaz hiç katliam yapan aslan sürüsü duydunuzmu birde insanlara bakın nice bahanelerle kundaktaki çocuklar dahi katledildi istediğimiz kadar medeniyetten insan haklarından bahsedelim insanoğlu her çağda değişik şekilllerde barbarlığına devam etti ve edecek tecavüzü suç olmaktan çıkartın sonra bakın medeni toplumlarımız neler yapacak
Bilenle bilmeyen bir olmadığı gibi utanan insanla utanmayan insan da bir değildir.
Utanmayan bir insandan Allah korkusu beklemek anlamsız o ancak dünyevi cezalardan korkabilir ki nerde açık bulsa yine o haltı yer.
Türkiye bu konuda sınıfta kalıyor, tecavüz konusunda verilen kararlara bakacak olursak öncelikle devleti suçlamak yanlış olmaz.
Tabi bu tür vakaların asıl nedeni toplumumuzda yozlaşan insanlıktır. Kültür değişikliği bilinçli ve kendiliğinden olursa zararsız veya yararlı olabilir ama devlet politikalarıyla çağdaşlaşma adı altında insanların giyimine, kültürüne, diline müdahale edilerek meydana gelen kültür değişikliği ahlaken bozulmalara neden olur çünkü bu tür politikalarla kültür değişkliğine uğrayan insanlar eski kültürlerindeki ahlak anlayışından uzaklaşır ve ahlaki olarak etik değerlere sahip olmaları zorlaşır çünkü içselleştirerek meydana gelmiş bir kültür değişikliği değildir.
Bizim toplumumuzun ahlak değerleri dinden geliyor-du, bu yüzden bizim insanlardan birinde Allah korkusunu aldığın zaman o kişi ahlaki olarak çöker. Çünkü Avrupalılar gibi insan olmaktan doğan belli ahlaki değerlere sahip olmaz. Kişi okuyarak, bilinçli olarak avrupa kültürünü benimserse evet Allah korkusu olmadan da faydalı bir birey olur ama Allah korkusuyla ahlak değerlerine sahip olan bir insandan inancını devlet politikalarıyla alırsanız o kişi ahlaken boşluğa düşer ve toplumda ahlak yozlaşması yaşanır.
Bu yozlaşmayı meydana getiren devletimiz ağız cezaları uygulamayarak da ayrıca ahlaki yozlaşmanın önünü açıyor.
Utanmayan bir insandan Allah korkusu beklemek anlamsız o ancak dünyevi cezalardan korkabilir ki nerde açık bulsa yine o haltı yer.
Türkiye bu konuda sınıfta kalıyor, tecavüz konusunda verilen kararlara bakacak olursak öncelikle devleti suçlamak yanlış olmaz.
Tabi bu tür vakaların asıl nedeni toplumumuzda yozlaşan insanlıktır. Kültür değişikliği bilinçli ve kendiliğinden olursa zararsız veya yararlı olabilir ama devlet politikalarıyla çağdaşlaşma adı altında insanların giyimine, kültürüne, diline müdahale edilerek meydana gelen kültür değişikliği ahlaken bozulmalara neden olur çünkü bu tür politikalarla kültür değişkliğine uğrayan insanlar eski kültürlerindeki ahlak anlayışından uzaklaşır ve ahlaki olarak etik değerlere sahip olmaları zorlaşır çünkü içselleştirerek meydana gelmiş bir kültür değişikliği değildir.
Bizim toplumumuzun ahlak değerleri dinden geliyor-du, bu yüzden bizim insanlardan birinde Allah korkusunu aldığın zaman o kişi ahlaki olarak çöker. Çünkü Avrupalılar gibi insan olmaktan doğan belli ahlaki değerlere sahip olmaz. Kişi okuyarak, bilinçli olarak avrupa kültürünü benimserse evet Allah korkusu olmadan da faydalı bir birey olur ama Allah korkusuyla ahlak değerlerine sahip olan bir insandan inancını devlet politikalarıyla alırsanız o kişi ahlaken boşluğa düşer ve toplumda ahlak yozlaşması yaşanır.
Bu yozlaşmayı meydana getiren devletimiz ağız cezaları uygulamayarak da ayrıca ahlaki yozlaşmanın önünü açıyor.
Öncelik le Dindarla Dinciyi bir birinden ayırmak lazım diye düşünüyorum Şehribanu ve Samet arkadaşlarım. Dindar hiç bir menfeaat gözetmeksizin inan ve ibadet eden kişidir. Dinci ise tam tersi her ibadetini çıkar karşılığında yapandır ve bundan her kötülük beklene bilir çünkü dini kendi çıkarı doğrultusunda kullanır ve bunlardan günümüzde % deye vurursak Ben iddia ediyorum %80 diyorum iyimser bir düşünceyle.
mayhan2515;
Yazdığıma sırf muhalif olmak için yazmışsınız gibime geliyor. Benim yazdıklarımla ön yargının ne alakası var?. Asıl siz fikrinizi sabitlemişsiniz. Sonuç olarak bu konuya yazan herkes tecavüze, tacize karşı. Genel olarak aynı şeyi söylüyoruz. Olayı dinle bağdaştıran bir kesim konuyu sakız gibi uzatıyor...
Yazdığıma sırf muhalif olmak için yazmışsınız gibime geliyor. Benim yazdıklarımla ön yargının ne alakası var?. Asıl siz fikrinizi sabitlemişsiniz. Sonuç olarak bu konuya yazan herkes tecavüze, tacize karşı. Genel olarak aynı şeyi söylüyoruz. Olayı dinle bağdaştıran bir kesim konuyu sakız gibi uzatıyor...
Nellas;
Ben asıl konunun dinle alakası var diyorum ve yorum yaparken hitap ve vurgu yanlışlığına dikkat çekmek istedim.. Ama bakıyorum da iş baya hoşaf olacak o yüzden bu konuya artık yazmayacağım ve yorumlara bakılırsa iş (bu konu) baya karmaşık hal almış o nedenle ben kendimi bu konudan exit ediyorum.. Ve siz ( Nellas ) adlı kişi farz edin yazmadım oldu mu ? ( Asıl anlatılmak istenen le söylenenin anlamı (!) arasında dağlar kadar fark var o açı dan yazmayacağım.) ve ( . )
Ben asıl konunun dinle alakası var diyorum ve yorum yaparken hitap ve vurgu yanlışlığına dikkat çekmek istedim.. Ama bakıyorum da iş baya hoşaf olacak o yüzden bu konuya artık yazmayacağım ve yorumlara bakılırsa iş (bu konu) baya karmaşık hal almış o nedenle ben kendimi bu konudan exit ediyorum.. Ve siz ( Nellas ) adlı kişi farz edin yazmadım oldu mu ? ( Asıl anlatılmak istenen le söylenenin anlamı (!) arasında dağlar kadar fark var o açı dan yazmayacağım.) ve ( . )
sehribanu hanım konuyu saptırmayın lütfen,bu olayları hangi din körüklüyo? böyle alçaklık yapan insanların tövbesi olmaz.ne güzel valla hayal dünyanız,herşeyii yap sonra tövbe et,yok böyle bişey,siz yanlış biliyorsunuz...
Herkese merhabalar,
Geçen hafta yoğun bir çalışma temposunda olduğum ve sonrasında hafif bir rahatsızlık gerçirdiğim için tartışmaları takip edemedim. BU yüzden konuyu açan kişi olarak özür diliyorum bu ihmalim için.
Az önce yazılanları, tartışmaları okudum ve bu noktada birkaç kelam etmek istedim.
Öncelikli saptamam şu: Açmış olduğum tecavüz, engellilere yönelik cinsel saldırı ve istismar tartışması, engellilere yönelik tecavüz konusundan çıkıp, genel olarak tecavüz olgusunun din-sosyal yaşam-hukuk ekseninde tartışmasına evrilmiş.
Şüphesiz ki, herkesin bu konuda bir tezi ve karşı tezi vardır. Yani tecavüz, dünyada giderek artan bir insanlık suçu. Aslında belki de hep bu orandaydı ya da hatta eskiden daha fazlaydı ama şimdi görünür olduğu, şikayet edilebilir olduğu ya da istatistikleri tutulduğu için böyle görünüyordur. Bilemiyorum. Bu konuda yapılmış bir araştırma ya da mukayese edilecek bir veri var mı bilemiyorum.
Ama sevgili arkadaşlar, dediğim gibi, bu konuyu açarken çıkış noktam genel manada cinsel saldırı ve tecavüz konusu değildi. Benim tartışılmasını istediğim konu, engelli bireylere yönelik tecavüz ya da genel anlamda cinsel saldırıların altında yatan sebepleri sorgulamaktı. Yani:
1-Engelli birey, zayıf, korunmasız birey olduğu için mi giderek artan tecavüz vakalarıyla karşılaşıyoruz?
2-Ya da özel tedbirlerle korunmaya muhtaç olan bireyleri ör: zihinsel engelli bireyler gibi bireyleri, devlet ya da aile, ya da toplum yeterince korunmadığı, gözetmediği için mi bu olaylar artıyor?
3-Ya da bir başka dinamik yüzünden mi oluyor bunlar? sorusunu sorup cevap aramaktı.
Tabi şu var.. Türkiye'de tecavüzün giderek arttığını buna bağlı olarak da engellilere yönelik tecavüzün artmasının normal olacağını söyleyenler de olabilir ama ben yine de böyle olmaması gerektiğini düşünüyorum.
Zira sonuçta devletin, özel tedbirler alması gerektiği bir alan bu. Bakın mesela kadın cinayetleri lanetleniyor ama kadın sığınma evinin kapısında bir kadın öldürüldü mü tepki ve sorgulama daha da fazla oluyor.
Ben de tam olarak benzer bir soru soruyorum. Tamam.. tecavüz artıyor, bu çirkinlik her alana yayılıyor ama engelliler konusunda neden böyle oluyor? genel olarak tecavüzün artmasının, engelliye yönelik cinsel saldırının artmasında bir etkisi vardır ama.. engellilere yönelik tecavüzün artmasının özel sebeplerini de bulmak gerektiğini düşünüyorum
selamlar
Geçen hafta yoğun bir çalışma temposunda olduğum ve sonrasında hafif bir rahatsızlık gerçirdiğim için tartışmaları takip edemedim. BU yüzden konuyu açan kişi olarak özür diliyorum bu ihmalim için.
Az önce yazılanları, tartışmaları okudum ve bu noktada birkaç kelam etmek istedim.
Öncelikli saptamam şu: Açmış olduğum tecavüz, engellilere yönelik cinsel saldırı ve istismar tartışması, engellilere yönelik tecavüz konusundan çıkıp, genel olarak tecavüz olgusunun din-sosyal yaşam-hukuk ekseninde tartışmasına evrilmiş.
Şüphesiz ki, herkesin bu konuda bir tezi ve karşı tezi vardır. Yani tecavüz, dünyada giderek artan bir insanlık suçu. Aslında belki de hep bu orandaydı ya da hatta eskiden daha fazlaydı ama şimdi görünür olduğu, şikayet edilebilir olduğu ya da istatistikleri tutulduğu için böyle görünüyordur. Bilemiyorum. Bu konuda yapılmış bir araştırma ya da mukayese edilecek bir veri var mı bilemiyorum.
Ama sevgili arkadaşlar, dediğim gibi, bu konuyu açarken çıkış noktam genel manada cinsel saldırı ve tecavüz konusu değildi. Benim tartışılmasını istediğim konu, engelli bireylere yönelik tecavüz ya da genel anlamda cinsel saldırıların altında yatan sebepleri sorgulamaktı. Yani:
1-Engelli birey, zayıf, korunmasız birey olduğu için mi giderek artan tecavüz vakalarıyla karşılaşıyoruz?
2-Ya da özel tedbirlerle korunmaya muhtaç olan bireyleri ör: zihinsel engelli bireyler gibi bireyleri, devlet ya da aile, ya da toplum yeterince korunmadığı, gözetmediği için mi bu olaylar artıyor?
3-Ya da bir başka dinamik yüzünden mi oluyor bunlar? sorusunu sorup cevap aramaktı.
Tabi şu var.. Türkiye'de tecavüzün giderek arttığını buna bağlı olarak da engellilere yönelik tecavüzün artmasının normal olacağını söyleyenler de olabilir ama ben yine de böyle olmaması gerektiğini düşünüyorum.
Zira sonuçta devletin, özel tedbirler alması gerektiği bir alan bu. Bakın mesela kadın cinayetleri lanetleniyor ama kadın sığınma evinin kapısında bir kadın öldürüldü mü tepki ve sorgulama daha da fazla oluyor.
Ben de tam olarak benzer bir soru soruyorum. Tamam.. tecavüz artıyor, bu çirkinlik her alana yayılıyor ama engelliler konusunda neden böyle oluyor? genel olarak tecavüzün artmasının, engelliye yönelik cinsel saldırının artmasında bir etkisi vardır ama.. engellilere yönelik tecavüzün artmasının özel sebeplerini de bulmak gerektiğini düşünüyorum
selamlar
toplumda can yakılan her alanda en zayıf korumasız olan bireylerdir bir saldırgan için cinsel istismarda en ideal alan engelli özellikle zihinsel engellilerdir onların sözlerini kimse umursamaz adana ekrem tok ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde yattığım sürede hastalara hasta bakıcılar tarafından pazarlanan hastalara şahit oldum hastane çıkışında baş hekime çıkıp olayı anlattım adam umursamadı devletin ilgili makamlarına çıktım şahsın karar verme yetisinin yetersizliği cart curt denilerek soruşturma dahi açılmadı aradan 2-3 ay geçti objektif programında gizli kamera sayesinde bu olaylar ortaya çıktı düşünsenize o hastanede bağımlılık tedavisi gören kilit altında tutulnziyaretcileriyle polis nezaretinde görüşen adam aşırıdozdan öldü siz temizlik görevlisi olarak işe aldığınız elemana eğitimini almadığı hasta bakıcılğı yaptırırsanız bunların olmasın engelleyemezsiniz üstüne yazılı ve görsel medyada insanların cinsel dürtüleriyle oynarsanız tüm toplumu kötü yönde etkilersiniz en basiti futboldan tek kelime anlamayan kadına sır fiziği güzel diyerek spor haberleri sundurursanız ramazan ayında din alimiyle mini etek giyip dini sohbet yaptırırsanız insanların bilinç altını mahvedersiniz cinselliğin sürekli ön plana çıkarıldığı bir dünyada bunların olmamasını beklemek hayalden öteye gitmez
şem_i objektif programından sonra hasta bakıcının biri eroin satmaktan tutuklanmıştı o esnada gatada yatıyordum ordaki doktorlardan öğrenmiştim lakin tecavüz yada pazarlamadan dolayı kimse ceza almadı sonuçta oradaki hastaların büyük çoğunlu ailesi tarafından terk edilmiş caresiz insanlardı hasta sayısı yatak sayısından fazlaydı inan bir çöp sigara için yerde yatmaya razı olan battaniyelerini veren hortumlarla toplu şekilde soğuk suyla yıkanılan insanların köpekten daha aşağılık olduğu insanlığın zerresinin bulunmadığı yerlerdi sadece depresyon tedavisinden yatırılmış aklı yerinde olan hastalarda bu tür muamelelerden nasibini alıyordu tabi benim gibi hasta bakıcılardan 1 liralık yemek kaşığını 50 liraya alıp hemşirelere sigara abur cubur ısmarlayanların gördüğü muamele oteli aratmaz hasta bakıcı yada hemşirelere ait olan bölümde çayınızı içer sohbetinizi eder hasta bakıcıların kadın tekliflerini alırsınız ama en güzeli onların tuvaletini kullanabilirsiniz hasta tuvaletlerinde bırakın sabunu tuvaletlerin kapısı dahi yoktu emin olun ordaki hastaların çoğu tecavüze uğradığını algılayacak durumda değil bir kısım hastada benim parayla aldığım ayrıcalıkları bedenleriyle alıyor aciz durumdaki insana ailesi sırtını döner devlet sahip çıkmazsa olacağı budur Allah kimseyi oralara düşürmesin hatırladıkça halen boğazım düğümleniyor
Amiiin Amiinnn ALLAH kimseyi oralara düşürmesin düşenleride RABBİM tez vakitte kurtarsın,en büyük darbeyi ailelerinden yemişler zaten ailesi acımaz merhamet etmezse bir insana başka kin acır merhamet eder? devletimiz bu konuda sıkı denetim uygulamalı oradaki kardeşlerimizi korumak için .
diger insanlara karşı işlenen suçların cezalarının iki katı verilmeli engelli yada bagımlı arkadaşlara yapılırsa,cünkü savunmasızlar ,cazalar caydırıcı olmalı...
diger insanlara karşı işlenen suçların cezalarının iki katı verilmeli engelli yada bagımlı arkadaşlara yapılırsa,cünkü savunmasızlar ,cazalar caydırıcı olmalı...
Dün tesadüfen konumuzla alakalı bir filme denk geldim. Filmin adı "Do-Ga-Ni / Sessizlik" Film, 2005 yılında Kore'de yaşanan gerçek bir olayı anlatıyor. Kimsesiz işitme engelli çocukların sözde eğitim aldığı bu okulda yaşanan şiddet, cinsel taciz ve tecavüzü anlatıyor. Bu olayın davası görülürken sanıkların avukatı tarafından tecavüze uğrayan kızın 9 yaşından itibaren kendi isteği ile okul müdürüyle ilişkiye girmiş olabileceği savunuluyor.. Mantık heryerde aynı demekki dedim. Bu çocuklar kimsesiz oldukları için mi bu zülme uğradı, yoksa sakat oldukları için mi diye düşündüm. Çıkamadım işin içinden. Okulda bulunan birçok çocuk bu hasta ruhlu eğitimciler tarafından şiddete, tacize ve tecavüze uğramış. İşin içinde, polisi, savcısı, hakimi, okul müdürü, öğretmenler, hademesine kadar var. Tümü parayla susturulmuş. Erkek milletinin olduğu her ülkede bu sorun yaşanıyor, yaşanmayada devam edecek.. Ne din, ne kanunlar, ne sosyal konumlarını zedeleme kaygısı durduramaz bu insanları.. Valla bana kalsa böylesi suçlar işleyen erkeklerin hepsini hadım ettiririm.. Böyle böyle nesli tükenir belki bu canavarların.. Öyle at hapse, nefes almaya devam etsin yesin içsin, lüks bir ceza bence..
Çok karamsarım bu konuda.. Alınacak önlemlerin hiç biri fayda etmez gibi geliyor artık.. Kendi kendimi yokluyorum. Böyle yakın çevremde sakat bir çocuğun ya da yetişkinin aile içinde veya dışardan tacize uğradığını görsem, bilsem ne yapabilirim acaba diyorum. Görmezden gelirdim sanırım.. Hadi gördüm susmadım anlattım diyelim, aldılar çocuğu aileden yerleştirdiler bir yuvaya veya bakım evine orada bu işler gelmeyecek mi başına diye düşünüyorum hiçbir kuruma güvenim yok.. Kanunlara güvenim yok.. Bu tür konularda benim beynimde bir çıkış yolu yok malesef..Devlete ve kurumlarına, sisteme güvenmediğimiz için görmezden geldimizi, sessiz kaldımızı düşünüyorum. Bu insanları kaderine terk ediyoruz bir yerde, çünkü gönül rahatlığıyla emanet edebileceğimiz bir yer yok.
Hayvani yönlerini geliştirmiş insanların fenalığından nasıl bir önlem alarak kurtulunabilinir bilmiyorum. Öyle dinden imandan vaaz vererek yola gelmezler gibime geliyor. Devlet korumasında olan kimi kimsesi olmayan sakat insanları çok sıkı denetimlerle koruyabiliriz belki, ya aile içindeki tacizden, tecavüzden nasıl korunacaklar sorusunun cevabı yok ben de..
Çok karamsarım bu konuda.. Alınacak önlemlerin hiç biri fayda etmez gibi geliyor artık.. Kendi kendimi yokluyorum. Böyle yakın çevremde sakat bir çocuğun ya da yetişkinin aile içinde veya dışardan tacize uğradığını görsem, bilsem ne yapabilirim acaba diyorum. Görmezden gelirdim sanırım.. Hadi gördüm susmadım anlattım diyelim, aldılar çocuğu aileden yerleştirdiler bir yuvaya veya bakım evine orada bu işler gelmeyecek mi başına diye düşünüyorum hiçbir kuruma güvenim yok.. Kanunlara güvenim yok.. Bu tür konularda benim beynimde bir çıkış yolu yok malesef..Devlete ve kurumlarına, sisteme güvenmediğimiz için görmezden geldimizi, sessiz kaldımızı düşünüyorum. Bu insanları kaderine terk ediyoruz bir yerde, çünkü gönül rahatlığıyla emanet edebileceğimiz bir yer yok.
Hayvani yönlerini geliştirmiş insanların fenalığından nasıl bir önlem alarak kurtulunabilinir bilmiyorum. Öyle dinden imandan vaaz vererek yola gelmezler gibime geliyor. Devlet korumasında olan kimi kimsesi olmayan sakat insanları çok sıkı denetimlerle koruyabiliriz belki, ya aile içindeki tacizden, tecavüzden nasıl korunacaklar sorusunun cevabı yok ben de..
