Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Sosyal fobik olan kim var?

ruhsal hastalıklar beraberinde sosyal fobiyide getiroyr zaten güvendiğiniz bi arkdaş bulun sizi kırmıcak tabiki neşeli biri olsun sizi evden çıkatrsın yada beyninizdeki yanlış düşünceleri değiştirin hayta öyle bakın derim çok kitap okuyun kiatplarda herşey var korkmaktan korkmayın adlı kiatbı okyun
 
kazadan sonra bu illet ortaya çıktı bende hatta bugün gittiğim psikoloğ tedavi almadan düzelmez diyor.insan bir yıl evde dursa duruyor,önceden ben iki saat evde zor duruyordum şimdi ise hiç çıkmak istemiyorum.
 
sukru345;

öncelikle bu durumdan kurtulmak istediğine karar vermen lazım.sonrada verdiğin kararın arkasında saglam durman.biliyorum bu tür sorunlar insanın elinde değil.bazen zorlasanda çok şey değişmez.ama kendini suçlamazsın, çabaladım dersin.

en büyük güç yine senin içinde bunu unutma..
 
Normal sağlıklıyken canım sıkıldımı sitresimi gezerek atardım ,hastalıktan sonra bir dönem evden cıkamadım göz önünde olmak her hareketimin takip edilmesi hatta misafir ortamlarında benim adıma konuşulması karar verilmesi, şöyle yap böyle yap denmesi , cevreden gelen yaşlı teyzelerin okuyup üflemesi, şunu iç bunu ye demeleri beni cok bunaltıyordu.Dışarıya cıktıktan sonra bu dönemi aştım.Yaşasın özgürlük :)-
 
obsesfim..ve cok eskiden bu yuzden kısa bır donem evden cıkamadım.çabuk aştım.çünkü bu ben olamazdım, hayat devam edıyordu ve ben kendı yasamımı baskasının hayatını izler gıbı izlemeyecektım.inadına en faal sekılde hayatın içine daldım.dolu dolu yaşama cabası olustu içimde.rahatsızlıgım düzeldimi hayır...her zaman iniş ve çıkış..ama tüm sorunlara ragmen hayattan kopmamaya calıstım, ve hep çabaladım.ve ömrum bıtene dek cabam devam edecek..
 
bndede var hiç iletişim kuramiom insanlrdan hep kaciom hiç arkadaşım yoq
 
arkadaşlar bende var ben mustafaşahin balıkesirliyim.bende insanlarla iletişim kurmak istiyorum.paylaşmak istiyorum.panik atak ve titizlik var
 
bu sıkıntıyı yaşayan 3 tane danışanım olmuştu. sonuçta bireyin kafasında bitiyor her şey. onlar sıkıntılarını aştılar.
 
hep aynı laf kafada bitio ama nasıl bitiyo
 
Kafada bitmez doktorda biter ! sağlık sisteminde biter ! İnsanlar yaklaşık 1000 tl gibi bir aylık ücreti olan özel bireysel ve grup terapilerini alamadığı ve ilaçlara mahkum edildiği için yıllar geçsede kafada bitmiyor psikolojik sorunlar !!!
 
kafada biter de,nasıl biter sorusunun cevabı doktorda. ama işine aşık,ehil,para değil de insan seven doktorlarda. bu arada depresyon için bir tavsiye,sarıkantaron kaynatıp için.
 
sonuçta ilaç kullanılmaması gereken bir durum bu rahatsızlık bireysel terapiler kesinlikle gerekli. işin bir de maddi boyutu ortaya çıkıyor böyle olunca. kantaron ve özellikle papatya kürleri işe yarıyor.
 
yahu arkadaşlar bırakın bu yok kantarondu yok bitkiseldi filan tesellisini.. Boş işleri geçelim kalıcı çözümler üretelim.
 
kalıcı çözüm !!! ???? iyi bir terapist bulmalısınız. ilaç kullanmadan sadece duygusal sağaltım ile iyileşmeniz buna bağlı.
 
yahu arkadaşlar bırakın bu yok kantarondu yok bitkiseldi filan tesellisini.. Boş işleri geçelim kalıcı çözümler üretelim.

boş işler benim hep teselli kaynağım olmuştur!!! kalıcı çözüm dediğiniz nedir anlamadım,sorunu,hayatta tekrarlamayacak kadar kalıcı çözen sistemler mevcutta bizim mi haberimiz yok. modern çözümler diye diye insanoğlunun genetik yapısını bozacaklar.
 
Hemen hemen tüm psikiyatrik sorunlar terapiler ile birlikte kombine tedavi ile sağlıklı sonuç veriyor.bunlar da özel hastanelerde ya da özel doktor terapileri ile olabiliyor.Oysa maddi durumu uygun olmayan insanlar bundan faydalanamıyor ve ilaçlara mahkum ediliyor.İlaçlarsa geçici çözümler sağlıyor.Bunun için çözüm üretilmeli diyorum.
 
Bende eskiden öyle idim..Kınanmaktan korkardım.Acaba insanlar ne der,hakkımda ne düşünürler falan filan...Günlerden bir gün bir ''Bilge Dede'' ile karşılaştım.Bana ''O''nu kalpten dilememi nasihat eyledi.Ve kalpten diledim.Daha sonra o ''SİHİRLİ KELİME''yi tekrar etmemi nasihat etti.Ve tekrar ettim..Bu bir süreç;O söz konusu kelimeyi ne kadar tekrar edersem,o kadar hastalığımın yok olacağını şimdi daha iyi idrak ediyorum..Adım adım mutlu sona ilerliyorum.Ben böyle değildim sonradan oldu.ŞİMDİ HER ŞEY ÖYLESİNE GÜZEL Kİ...
 
esas özel hastne özel doktor boş iş bence.para tuzagindan baska bisey degil.

sahinabi neymis o sihirli kelime sölede biz de bilelim
 
bendede sosyalfobi var ama benimkisi çok ağır neredeyse insanlarla hiç konuşmuyorum internet hariç daha çok engelli olmamdan kaynaklanıyor hastalığımdan dolayı sağlığım sürekli geriye gidiyor geriye gittikçede sosyalfobi artıyor dışarı hiç çıkamıyorum (dmd hastalığından dolayı) benim gibi olan varsa konuşmak isterim.
 
Sosyal fobili kişi; sürekli başkalarının kendisinden daha iyi, daha güzel ya da daha başarılı olduğu düşüncesindedir. Bu sebeple sosyal ortamlarda yer almaz, sürekli kaçar. Endişeler ve bedensel tepkiler kişinin günlük hayatını olumsuz etkilemeye başlar. Davetlere, organizasyonlara, toplantılara gidemez ya da gitmekte zorlanır ve erteler. İş yerinde aktif görev almaktan kaçınır. Duygusal ilişkilerde de başarısızdır.

ENDİŞE VEREN DURUMLAR

> Kalabalık önünde konuşmak
> Başkalarıyla birlikte yemek yiyip bir şeyler içmek
> Başkalarının önünde yazı yazmak veya imza atmak
> Toplu taşıma araçlarıyla seyahat etmek
> Sırada beklemek
> Alışveriş yapmak
> Kalabalık önünde telefon açmak
> Genel tuvaletleri kullanmak

TEŞHİS İÇİN NELER GEREKİR?


> Hasta, insanların kendisini inceleyebileceği ve eleştirebileceği ortamlarda bulunmaktan belirgin derecede korkmalı
> Korkulan toplumsal durumla karşılaşma bir anksiyete veya panikatakla sonuçlanmalı
> Kaçınma ve davranış kaybı ortaya çıkmış olmalı
> Belirtiler genel bir tıbbi hastalık, bir madde kullanımı veya başka bir psikiyatrik bozuklukla açıklanamamalı
> Yaşanılan kaygı günlük hayatı ciddi bir şekilde etkiliyorsa, 18 yaşının altındaki kişilerde en az 6 ay boyunca devam etmişse sosyal anksiyete bozukluğu teşhisi konulur.
 
cumali bilmedigimiz bisey söleseydin keske
 
bı gazete okudum dıkkatıımı cektı yazdım mesele bılıp veya bılmemk degıl tabı kı bılıyorsunuz
 
Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz, sosyal fobiyi yenmek için küçük tavsiyelerde bulunmuş yapılması o kadar da zor olan şeyler değil bence.. Yani denemek lazım...

Özgüveninizi chat yaparak kazanın

Sosyal fobinin çok rahatlıkla giderilebilecek bir hastalık olduğunu belirten Dr. Yavuz, şu önerilerde bulundu: "Bu kişiler, eğer hekime başvurmak istemiyorlarsa, kendi kendine yapabilecekleri bazı çalışmalarla, bu sorunu en az düzeye indirebilirler. Toplum içinde konuşmaya çekinen bu kişiler, aynanın karşına geçip kendine kendine konuşabilir, en yakın arkadaş ve güvendiği kişilerin önünde hikâye, fıkra ve anılarını anlatabilirler. Spor, tiyatro, sinema gibi sosyal ve kültürel faaliyetlerle ilgilenebilirler."

Nöroloji uzmanı Mehmet Yavuz, sosyal fobiyi yenmenin diğer bir yolunun da internette chat yapmak olduğunu vurguladı. "İnternette chat yapılması da bu insanların üzerinden bir nebze de olsa çekimserliğin güvensizliğin atılmasına yardımcı olacaktır" diyen Dr. Yavuz, insanların sanal ortamda sohbet ederken kendilerini daha rahat hissettiklerini, düşüncelerini ve hissettiklerini özgürce ifade edebildiklerini hatırlattı. Dr. Yavuz, "Bir süre sonra sanal ortamda kazandığı rahatlık ve özgüvenle iletişim kurmaları daha kolay olabilir'' diye konuştu.
 
hayatımda bu kadar saçma öneri görmedim yaw.chat yapmak dahada asosyal yapar insanları
 
peyami;

Bence de öyle..:) İnsanlarla yüzyüze iletişim kurmak ile bilgisayar başında konuşmak arasında çoooook fark var.. Ama belki yazarak kendini, içine sinecek şekilde ifade edebilirse insan yüzyüze konuşmalarda cesaretini arttırabilir chat yapmak .. Vardır koskocaaa dokturun bir bildiği heralde..:rolleyes::)
 
kantorun kullanıp memnun olan varsa lütfen paylaşalım.........
 
bence doktor, psikolog hikaye arkadaşlar. Sonuçta onlarda para için yapıyorlar işlerini. yani bu gün varlar yarın yoklar. ihtiyacın olduğu zaman yanında olamayabilirler. Benim yanıma haftada bir psikolog geliyordu. muhabbet iyi geliyo insana ama dediğim gibi haftada bir gelince muhabbetin tadı damağınızda kalıyor. yani dizi filmler gibi bişey :)
Bu konuda en yardımcı olan unsur arkadaş bence. arkadaş derken de yaşı size uygun olan anlamında değil. hani kafa dengi derler ya öyle bi şey. gerçi sizin kafanız nasıl o da önemli.
bu arkadaş dediğim seni bulunduğun durumdan alıp götürebilmeli. sana engelin için acımamalı aksine engelin ile geyik yapabilmeli.
Birde şu teselli vermeye çalışanlar yokmu, örneğin bana 6 sene oldu hala teselli veriyolar :) genelde bu arkadaşlar yaşı büyüklerden oluşuyor. ama şu açıdan düşünürsek bu gruptakiler de size yardımcı olabilirler; sizi bulunduğunuz psikolojik durumdan alırlar daha berbat bir havaya sokarlar sonrada çekip giderler. böylelikle en azında havanız değişir :D
bir de çevrelerinden etkilenen arkadaşlar için takmayın size bakanları diyeceğim ama her zaman bu mümkün olmuyor. ama ben hep şöyle düşünüyorum; onlarda bizim yerimizde olabilirler. sonuçta kimimiz doğuştan böyle kimimizde sonradan olma.
amaaaa sadece arkadaşta tek başına yeterli değil. aslında önemli olan şu beyin dediğimiz illeti meşgul etmekte yatıyor herşey. Zaten onu meşgul ettimi tüm bedenimiz olsada olur olmasada olur! bunun içinde dediği gibi sadece arkadaşla olmaz bu iş.. ek olarak insan bahçesi varsa çiçeklere, böceklere merak salmalı, edine biliyorsa kedi köpek beslemeli, bilgisayar oyunlarına dadanmalı. gibi... yani her an kafamızı meşgul edebilmeliyiz.
haaa bu arada erkek arkadaşlar için olacak bu; bulabilirseniz şöyle güzel sözler yazıp söyleyebileceğiniz bi kız, işte o zaman ayaklarımmı yok, kanatlarım mı var, engel ne demek, ben kimim, saat kaç, kime oy versem yada vermesemmi, dışarda mevsim yaz mı... gibi garip sorular geliyo insanın aklına. işte o zaman sizi rahatsız eden unsurlara "aradığınız kişiye ulaşılamıyor" diye bir ses gelir :D
o kadar şey yazdım ama yeni farkettim; AŞK bu derdinde çaresiymiş :D vay arkadaş bu da reçeteye yazılmıyor. ( heyete girsek yazarlarmı acaba :rolleyes: )
kısacası benim fikrim insan her daim kafasını meşgul etmeye çalışmalı. ama en son dediğimizi bulabilirsek hayat dediğimiz de yaşanmaya değer olur..
ama her şeye rağmen sonu olan bu hayatta üzüntü biraz gereksiz kalıyor!
arkadaşlar karma karışık yazdıysam kusura bakmayın. benim de ellerimde problem var yani kafamdan geçenlerin hızına ellerim yetişememiş olabilir... herkese saygılar
 
also sen git önce kendini bi tedavi et oldu mu ! anlamadığın konulara da burnunu sokma bi daha !
 
Üst Alt