Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Sosyal Sigorta ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile ilgili değişiklik önergeleri [G]

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Bende %40 engelliyim.Hesabıma göre 16 yıl 3760 gün ile 15.01.2009 da emekli olabilecektim.Bu kanun 01.01.2007 den geçerli ve geriye doğru düzenleme yi içeriyor.yani benim emeklilik olma şartım 18 yıl mı oluyor?
 
Geriye dönük düzenleme içerdiği nerede yazıyor?
 
Şimdi, bu üç farklı uygulamanın, biz, yeni sistemde şöyle düzeleceğini biliyoruz: Yani, yüzde 60 ve yukarısı özürlü olanlar 15 yılda emekli olacaklar, yüzde 50-59 arası olanlar 16 yılda emekli olacaklar, yüzde 40-49 arası olanlar 18 yılda emekli olacaklar. Bunlar başlangıçta özürlü kadrosundan girsin, girmesin önemli değil. Kanunun 28 inci maddesiyle, geçici 1 inci ve 2 nci maddesinin bu şekilde olduğunu ve kanunun 1.1.2007'de yürürlüğe girdiği tarihten itibaren aynen geriye doğru da uygulanacağını biliyoruz, uzmanlardan öğrendiğimiz kadarıyla; çünkü, çok teknik bir konu, çok fazla vukufiyetimiz yok açıkçası. Bu bilgi doğru mudur? Birinci sorumuz bu.
 
Konuyla ilgili olarak sayın Ayva'nın şimdi elime ulaşan mesajı:

Sayın Lokman Ayva] Degerli Bulent; onceki mektubunu da aldim. Ancak, Genel Saglik Sigortasi yuzunden cevap yazamadim. Asiri teknik bir konu oldugu icin ugrasmak gerekiyordu.

Maglulen emeklilerin yeniden calisabilmesi konusu farkli iki sosyal guvenlik kurulusu olmasindan kaynaklaniyordu. Bu, hukuk boslugu degil, ama kanun boslugundan kaynaklanan bir durum. Maglulen emeklilik felsefesine ters bir durum. Yani bir kisi nicin maglulen emekli edilir? Calisamayacagi icin. Calismasi demek, calisabilecegini gosterir. O zaman maglulen emekli olmamasi lazim.

Zaten ben o konuda israrli degildim. Cunku, bana gore belirsizlikler vardi. Yeni bir sistem ve ozurluler bundan aci cekebilirlerdi.

Bu Kanun'un gorusmelerini takip edebildin mi bilmiyorum. Bu konuyla ilgili onergeler hazirlamistik. Ancak uzmanlar bu kkonunun cozuldugunu soylediler. Yani 28. Maddeyle gecici 1. Maddenin iliskisi bunu cozmeye yoneli diye soylediler. Baska bir uzman arkadasim o hukumler cozebilir ama, net degil dedi. Onun icin de biz netlestirmek icin yargida ve uygulamada tutanaklarin karar verilirken bir dayanak noktasi olarak ele alinacagini bildigimiz icin 6. Bolumun soru yanit kisminda bu konuyu netlestirecek sorular sordum. Sayin Bakan da teyyid etti. Bununla da yetinmedim onergemin aciklanmasi gerekcesiyle bir konusma yaptim. O yuzden Ic tuzuk hukumlerine uygunsa gerek kalmadigi gerekcesiyle onergemi cekmek istedim. Butun bunlar yargida ve uygulamada delil olarak kullanilir. Insaallah bir problem cikmadan mesele cozulecektir. Tutanaklar: www.lokmanayva.net'te var. Onergeyle duzeltemez miydik? Soyle ki, uc farkli durumun bir araya getirilmesi ve bunlarin gecmise ve gelecege uyarlanmasi
cok zordu. Onumuzde uc yol vardi,
1. Tek onerge bircok yerde baska problemlere yol aciyordu.
2. Onlarca onerge ise Kanun'un bastan asagi yeniden yazilmasi anlamina geliyordu.
3. Tutanaklara problemi ve cozumu yansitarak uygulama ve yargiyi bir problem durumunda rahatlatmak gerekiyordu.

Lokman AYVA
ISTANBUL MILLETVEKILI
AK PARTI MKYK UYESI
www.akparti.org.tr/okm
www.lokmanayva.net
 
Merhabalar;
Meclis konusmalarını ve Sayın Lokman AYVA'nın açıklamalarından anlayabildiğim kadarıyla, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası; çalışırken özürlü olanlar ile göreve girmeden özürlü olmasına rağmen rapor almadan sağlam statüde işe girenlerin emeklilik olayını yine "İnşallah" lara bırakmış gözüküyor.
Yani teknik açıdan yine hiçbir şey düzelmedi.
Ayrıca teknik açıdan bakıldığı zaman 5434 Sayılı Emekli Sandığı Kanununun 39/j maddesi de düzgün değil.
Bilindiği üzere 5434 sayılı yasanın 39/j maddesinin teknik olarak düzenlenmesi için Emekli Sandığı Yönetim Kurulu da bir karar almıştı. ama sonuç yine sıfır.
Şimdi sormak istiyorum
Emekli Sandığı Yönetim Kurulunun almış olduğu karar gereğince hiç olmazsa 5434 Sayılı Yasanın 39/j maddesinde bulunan "GÖREVE GİRİŞLERİNDE" ifadesi kaldırılamaz mı?
Yada sonradan özürlü olanlar ile doğuştan özürlü olsa dahi rapor almadan sağlam statüde göreve başlayanların durumu düzeltilemez mi?
Demekki bir kanun maddesini düzenlemek binlerce maddeli Kanunları hazırlamaktan daha zor.....
Saygılar
 
arkadaşlar hepinize iyi günler
dün akşam TRT 2 de soru cevap proğramı vardı izleyeniz oldumu akşamki konuksosyal güvenlik kurumu başkanıydı.Mersinden bir izleyici sonradan özürlü olan devlet memurları ile ilgili bir soru yöneltti kurum başkanıda 28.madde gereği özürlülerin tek bir emeklilik sistemi olduğunu bunuda kademeli olarak düzenlendiğini belirtti.Yani sayın başkanın dediğine göre özür guruplarına göre 50/59 arası 16 yılda 40/49 arası 18 yılda emeklilik hakkımız olduğunu söyledi bununda yürürlülük tarihinin 1 ocak 2007 olarak belirtti bu ibareleri sayın bakanda mecliste aynen telaffuz etti bence bu kadar karamsar olmamak lazım ben anladığım kadarıyla özürlüler tek bir sistemde emekli olacak hepimize hayırlı olmasını dilerim.
 
MERHABALAR
Bence Sayın Oturanboğa daha önce bu konuda hertarafa yazdığımız gibi bu defa da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortasının 28. maddesinin geriye işleyip işlemeyeceğinin, özellikle özürlü statüsünde çalışmayan memurlar ile Bağ kur luların durumunun söz konusu yasa maddesine göre nasıl olacağının bildirilmesini isteyebilir kanaatindeyim.
Çünkü bu konularda çok büyük tecrübe sahibi oldu.
Bizde böylece kendi tırnağımız ile başımızı kaşımış oluruz değil mi? keh..keh
 
SSK, Emekli Sandığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına, bilgi edinme kanunu çerçevesinde şu soruyu sordum:

  • Bugüne değin, göreve başladıklarında herhangi bir iş gücü kaybı olmayan, fakat ilerleyen dönemde iş gücü kaybı oluşan devlet memurlarına, 5434 Sayılı Yasanın 39/j maddesinde bulunan "GÖREVE GİRİŞLERİNDE" ibaresinden dolayı, erken emeklilik hakkı tanınmıyordu.
    Ne var ki, ardı ardına yürürlüğe giren SOSYAL GÜVENLİK KURUMU KANUNU (tüm kurumların tek çatı altında toplanması) ve SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU (iş gücü kaybı olan kişilerin emeklilik koşullarını düzenleyen 28. madde), bu durumu değiştirecek unsurlar barındırmaktadır.
    Bunun yanı sıra, SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU TBMM’de görüşülürken, sonradan iş gücü kaybı oluşan ve halen devlet memurluğuna devam eden kişilerin emekliliğiyle ilgili olarak söz alan İstanbul Milletvekili Sayın Lokman Ayva’nın, Genel Kurul’da hazır bulunan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Murat Başeskioğlu’na sorduğu soruya (aşağıda) aldığı cevapla da (aşağıda), tüm kurumlarda aynı normların uygulanacağı ve 28. maddenin geriye dönük işletilerek bu sorunun ortadan kaldırılacağı açıkça vurgulanmıştır.

    Cevabını almak istediğim soru şu: İşe girişlerinde herhangi bir sakatlığı/iş gücü kaybı olmayan devlet memurları, SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU’nun 28. maddesi gereğince erken emeklilik hakkından yararlanabilecekler mi?


    Sayın Lokman Ayva’nın sorusu: “yüzde 60 ve yukarısı özürlü olanlar 15 yılda emekli olacaklar, yüzde 50-59 arası olanlar 16 yılda emekli olacaklar, yüzde 40-49 arası olanlar 18 yılda emekli olacaklar. Bunlar başlangıçta özürlü kadrosundan girsin, girmesin önemli değil. Kanunun 28 inci maddesiyle, geçici 1 inci ve 2 nci maddesinin bu şekilde olduğunu ve kanunun 1.1.2007'de yürürlüğe girdiği tarihten itibaren aynen geriye doğru da uygulanacağını biliyoruz, uzmanlardan öğrendiğimiz kadarıyla; çünkü, çok teknik bir konu, çok fazla vukufiyetimiz yok açıkçası. Bu bilgi doğru mudur?”

    Sayın Murat Başeskioğlu’nun cevabı: “Sayın Lokman Ayva'nın -bu arada, herhalde, unuttum, baştan öyle başlamak istiyordum- kendilerinin bilgilendirildiği konulardaki Genel Kurulla paylaştığı bilgiler doğrudur, arkadaşlarımızın kendilerine vermiş olduğu bilgiler doğrudur. Bundan sonra, aynı standartta, farklılık gözetmeksizin, malullük konusunda ve diğer özürlülük konusunda yasanın öngördüğü düzenlemeler, biraz da genişletilmiş bir şekilde, vatandaşlarımızın istifadesine sunulmuştur.”
 
sayın oturan boğa dün akşam TRT 2 de ki proğramda sosyal güvenlik kurumu başkanı açıkça söyledi 2007 de hepimiz eşit şartlarda emekli olacağız 28. madde gereği
 
Evet Uğur, aymı şeyi Bakan da TBMM'de söyledi. Ne var ki bir de yazılı olarak elime almak istiyorum bu bilgiyi... Hem konunun kamuoyu tarafından takip edildiğini de göstermiş oluruz...
 
bülent bey bu kadar açıklamalardan sonra değişik bir yorum getiremezler.Ben meclis görüşmelerinide takip ettim uzmanlarıda dinledim bu iş burda biter eşitlik sağlandı diye düşünüyorum.Bülent bey sadece bizim bu konuda değil yasa incelendiğinde bir çok konuda eşitlik yani tek çatı sağlanmış oluyor
 
Teşekkürler Oturanboğa;
Artık boşa kürek çekmemek gerek.
Hatırlarsanız 5335 Sayılı Yasanın 3. maddesi ile 5434 Sayılı Emekli Sandığı Kanununun 39/j maddesi düzenlenmişti.
O zamanda tüm engelli memurların erken emeklilik hakkından yararlanacağı belirtilmişti.
Bence en güzeli sayın oturanboğanın dediği gibi elimizde resmi bir belgenin olmasıdır.
Bir kez daha teşekkürler Oturanboğa
Saygılar
 
Günaydın arkadaşlar sayın lokman ayvaya bir şu mesajı iletmiştim.cevabıda geldi sizlerle paylaşmak istedim.sayın ayva ya şu soruyu sordum:
  • son çıkan yasada sonradan özürlü olan devlet memurları erken emeklilik hakkını aldımı tam anlayamadımbu konuda sizden bir bilgi rica ediyorum. aşağıda kanundan alınan bir alıntı var bu bizleri yani sonradan özürlü devlet memuru olan kişileride kapsıyormu. kısaca ben 20 yıllık devlet memuruyum bu çıkan kanundan sonra 2007 yılında emekli olabilecekmiyim beni aydınlatırsanız çok memnun olurum.
    çalışmalarınızda başarılar diler saygılar sunarım

    **
    ".Çalışma gücündeki kayıp oranının yüzde 50 ila 59 arasında olduğu tespit edilen sigortalılar, en az 16 yıldan beri sigortalı olma ve 4 bin 320 gün, kayıp oranı yüzde 40 ila 49 arasında olduğu belirlenen sigortalılar en az 18 yıldan beri sigortalı olma ve 4 bin 680 gün, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olmak koşuluyla, yaş koşulu aranmaksızın emeklilik aylığına hak kazanacak."
Gelen Cevap:
Sayın Lokman AYVA ' Alıntı:
Degerli Ugur merhaba; Uzman Ali Tezel ve bu Kanun'un koordinatoru Ihsan Demirci Bey'lerle vardigimiz mutabakatla senin soyledigin seyin olacagi dogrultusunda bir kanaat olustu. O yuzden hem sorumda, hem de konusmamda bu meseleyi tebaruz ettirdim.
Tutanaklara da gecti. Tutanaklar uygulamada bir sorun olunca delil olarak ele alinir. Su anda goruslerim boyle. Dilerim arzu etmedigimiz bir durum ortaya cikmaz.
Sana iyi sanslar ve basarilar diliyorum.
Simdilik hosca kal.
 
Sonradan işgücü kaybı olan memeurların emekliliği konusunda SSK, Emekli Sandığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına, bilgi edinme kanunu çerçevesinde soru sormuştum...

Cevaplar geldi. Henüz uygulanan düzenlemelere göre sonradan sakatlananların emekliliği söz konusu değil. Yeni bir düzenleme debildirilmemiş kendilerin...


TÜRKİYE CUMHURİYETİ EMEKLİ SANDIĞI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Tahsisler Dairesi Başkanlığı

Sayı : B.07.1.EMS.0.10.08.01/ ..../..../2006

Konu: BİLGİ EDİNME BİRİMİNE
İlgi : 26.04.2006 tarihli e-posta.
İlgi e-postanız ekinde alınan Bülent KÜÇÜKASLAN'a ait e-posta incelenmiştir.

Sayın Bülent KÜÇÜKASLAN;

Konuyla ilgili, 21.4.2005 tarihli ve 5335 Sayılı Kanunun 3.Maddesi ile değiştirilen 5434 Sayılı T.C.Emekli Sandığı Kanununun 39.Maddesinin (j) fıkrası;
“Göreve girişlerinde, Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe uygun olarak alınmış ve raporda sakatlık oranı en az % 40 olanlardan fiili hizmeti 15 yıl olanların istekleri üzerine .... aylık bağlanır” hükmünü amirdir.
Sözkonusu değişiklik sonucunda yapılacak işlemlere esas olmak üzere, Sandığımız Yönetim Kurulunca 3.2.2006 tarih ve 19 sayı ile;

"5434 Sayılı Kanunun 39/j bendinin uygulanmasına yönelik olarak;
a) 5434 Sayılı Sandığımız Kanununun 39 uncu Maddesi (j) bendinde yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği 27.4.2005 tarihinden önce sakatlıkları sebebiyle ilgili mevzuat uyarınca göreve alınan iştirakçilerden, 27.4.2005 tarihinden önce veya sonra en az 15 yıl fiili hizmeti dolduranların istekleri üzerine,
b) Aynı Kanuna 22.9.1983 tarihli ve 2889 Sayılı Kanunun 1 inci Maddesiyle eklenen Ek Geçici 22 nci Maddesinin Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdiği 24.9.1983 tarihinden önce sakat olup, sakatlarla ilgili mevzuattan yararlanmaksızın ve 25.8.1971 tarihli ve 1475 Sayılı İş Kanununun 25 inci Maddesine göre tescili yapılmaksızın T.C.Emekli Sandığına tabi görevlere giren ve bedensel ve zihinsel yeteneklerindeki eksiklik nedeniyle çalışma güçlerini en az % 40 oranında yitirdiği Sağlık Kurulu Raporu ile belgelenen ve 15 yıl fiili hizmeti (hangi tarih itibariyle olursa olsun) dolduran iştirakçilerin istekleri üzerine,
c) 5434 Sayılı Kanunun Ek Geçici 22 nci Maddesinin yürürlüğe girdiği 24.9.1983 tarihi ile 5335 Sayılı Kanunun 3 üncü Maddesinin yürürlüğe girdiği 27.4.2005 tarihleri arasında sakatlıkları sebebiyle ilgili mevzuat uyarınca göreve alınmamış olanlardan, göreve girişlerinde sakat/özürlü oldukları yönünde herhangi bir Sağlık Kurulu Raporu bulunanların, sözkonusu raporlarının Sandığımız Sağlık Kurulunca;

1) 18.3.1998 tarih ve 23290 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe uygun olduğu,
2) Sağlık Kurulu Raporunda yazılı sakatlık/özürlülüğün Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelikte yazılı oranlardan en az % 40 oranında olduğu,

belirlenen iştirakçilere, 15 yıl fiili hizmeti (hangi tarih itibariyle olursa olsun) doldurmaları halinde, istekleri üzerine ............ emekli aylığı bağlanmasına ............" karar verilmiştir.

Buna göre, şu anda uygulanmakta olan mevzuata göre, 5434 Sayılı Kanunun 39.Maddesinin (j) fıkrası uyarınca emekliye ayrılmak isteyenlerin durumunun incelenebilmesi için;

1) Göreve giriş tarihinden önce alınmış bir raporunun olması,
2) Sakatlık/özürlülük oranının en az % 40 olması,
3) En az 15 yıl fiili hizmetinin bulunması gerekmekte olup, aksi takdirde anılan kanun maddesi uyarınca emekliye ayrılmaları mümkün değildir.

Ancak, “her ne sebep ve suretle olursa olsun vücudunda hasıl olan arızalar veya yakalanmış olduğu tedavisi imkansız hastalıklar yüzünden görevini yapamayacak durumda olduğunu” kanıtlar tam teşekküllü bir devlet hastanesinden alınacak sağlık kurulu raporunu göndermeleri halinde, bunların durumları 5434 Sayılı Kanunun 44.Maddesi gereğince "Malüliyet" yönünden incelenebilecektir.

Öte yandan, e-postanızda belirtmiş olduğunuz Sosyal Güvenlik Kurumlarının Birleştirilmesi Hakkındaki Kanun Tasarısı, henüz Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş değildir.

Bilgilerinize sunulur. Sebahattin ARIKAN
Tahsisler Dairesi Başkanlığı
V.H.K.İ.
 
Ne yapmak gerekiyor şimdi. Anladığım kadarıyla kanunun yürürlüğe girmesini beklemek. Belki o zaman her şey daha netleşmiş olur.
 
Önemli olan Şubat 2006 tarihinde Emekli Sandığı Yönetim Kurulunca alınan karar gereğince Emekli sandığı Kanununun 39/j maddesindeki hatanın düzeltilmesi amacıyla yasal düzenleme için müracaat edilip, edilmediğinin öğrenilmesi idi.
Ancak görüldü ki Emekli Sandığı Kanununun 39/j maddesinin değiştirilmesi için Emekli Sandığı Yönetim Kurulunca herhangi bir girişimde bulunulmamış...
Zaten bize gerekli olan artık Emekli sandığı Kanununun 39/j maddesinden ziyade Sosyal Sigortalar ve Genel sağlık Sigortası Kanununda bulunan emeklilik ile ilgili maddelerdir.
Yani bize asıl sonucu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verecektir. Sanırım Bakanlıkta, sözkonusu Yasanın Sayın Cumhurbaşkanınca onaylanmasını bekleyecek ve ona göre sorumuzu cevaplayacaktır.
Saygılarımla
 
Merhaba Arkadaşlar
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun özellikle benim durumumda (Yani çalışırken özürlü olan) yada doğuştan özürlü olmasına rağmen rapor almadan göreve giren Memurların durumu ile ilgili 28. madde Sayın Cumhurbaşkanınca veto edilmiştir.
Sözkonusu 28. madde bilindiği üzere emeklilik hakkını düzenliyordu. Ancak maddenin başında bulunan "Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra ilk defa sigortalı sayılanlardan....." diye başlaması sonradan özürlü olanların emeklliğini zora sokuyordu.
Söz konusu veto gerekçesi aşağıdadır.
Bilgilerinize..
Buna karşılık, Yasa'da aynı günler arasında ilk kez Emekli Sandığı ile ilgilendirilmelerini gerektiren görevlere atananların emekli aylığına, yine ilk kez Bağ-Kur'a tabi olmayı gerektiren etkinliklere başlayanların ise "tam yaşlılık aylığı"na hak kazanabilmeleri için, iştirakçi ya da sigortalı oldukları gün geçerli olan koşullara bağlı olduklarını belirten bir geçiş kuralına yer verilmemiştir.
Öte yandan, 5434 sayılı Emekli Sandığı Yasası'nın emekli aylığı bağlanacak durumların belirlendiği 39. maddesi ile 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Yasası'nın yaşlılık aylığından yararlanma koşullarının düzenlendiği 35. maddesi, Yasa'nın 106. maddesinin 2. ve 8. fıkralarıyla yürürlükten kaldırılmaktadır.
Dolayısıyla, bu durumda olanların emeklilik ya da tam yaşlılık aylığına hak kazanmasında yaş sınırı, fiili hizmet süresi ve prim ödeme gün sayısı gibi koşulları belirleyen herhangi bir düzenleme kalmamakta; başka bir anlatımla, 08.09.1999-01.01.2007 günleri arasında iştirakçi olanlar ile Bağ-Kur kapsamında sigortalı olanların nasıl ve hangi koşullarla emeklilik haklarına kavuşacakları konusu belirsiz bırakılmaktadır.
Bu kişilerin emeklilik koşullarının Yasa'nın 28. maddesiyle düzenlendiğinden söz edilmesi de olanaksızdır. Çünkü, Yasa'nın 28. maddesinde, Yasa'nın yürürlüğe girmesinden, yani 01.01.2007 gününden sonra ilk kez sigortalı olacakların yaşlılık aylığından yararlanma koşulları düzenlenmektedir.
Sonuç olarak, 08.09.1999-01.01.2007 günleri arasında Emekli Sandığı iştirakçisi olanlar ile Bağ-Kur kapsamında sigortalı olanların nasıl ve hangi koşullarla emeklilik haklarına, bu bağlamda yaşlılık aylığına kavuşacakları belirsiz bırakılarak, bu kişilerin sosyal güvenlik haklarının belki de en önemli öğesi olan emeklilik hakkını kullanamaz duruma getirilmeleri Anayasa'nın 2, 5 ve 60. maddeleriyle bağdaşmamaktadır.
 
Merhaba Oturanboğa
Aşağıda Sosyal Güvenlik Kurumu başkanlığına sormuş olduğum soru ile almış olduğum cevap belirtilmiştir. Sanırım Sosyal Sigortalar ve Genel sağlık Sigortasının 28. maddesi geriye dönük olarak işleyecektir.
Bilgilerinize

Merhabalar,
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası yürürlüğe girmeden önce Emekli Sandığına tabi bir göreve normal statüde giren, ancak çalışırken enaz % 40 ve üzerinde işgörememezlik raporu alan bir memur, özürlülere tanınan erken emeklilik hakkından yararlanacak mıdır.
Yani Sözkonusu Kanunun 28. maddesi geriye dönük olarak işleyecek midir.
(Göreve 1986 yılında sağlam olarak başladım 2003 yılında da özürlü oldum. 3 yıldır Vergi İndiriminden yararlanıyorum)
Saygılarımla
Mustafa ÇİFTCİOĞLU


Sayın Mustafa Çiftçioğlu
Sorunuza aşağıda cevap verilmiştir.

Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 28. maddesinde;sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce malûl sayılmayı gerektirecek derecede hastalık veya arızası bulunan ve bu nedenle malûllük aylığından yararlanamayan sigortalılara en az onbeş yıldan beri sigortalı bulunmak ve en az 3960 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olmak şartıyla yaşlılık aylığı bağlanacağı,
Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucularının sağlık kurullarınca usulüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu Kurumca çalışma gücündeki kayıp oranının;
a) % 50 ila % 59 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar en az 16 yıldan beri sigortalı olmaları ve 4320 gün,
b) % 40 ila % 49 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar en az 18 yıldan beri sigortalı olmaları ve 4680 gün,
Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olmak şartıyla yaş şartları aranmaksızın yaşlılık aylığına hak kazanacağı,
Belirtilmektedir.
Görüldüğü üzere, anılan kanuna göre, sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce malûl sayılmayı gerektirecek derecede hastalık veya arızası bulunanlar sakatlık kadrosundan işe girip girmediğine bakılmaksızın onbeş yılda, özürlülük ve sakatlık durumu işe başladıktan sonra ortaya çıkanlar ise çalışma gücündeki kayba göre yukarda belirtilen prim ödeme gün sayılarını doldurmaları halinde 16 ve 18 yılda emekli olabilecektir. 18.05.2006
 
Bilgi için teşekkürler Mustafa bey. Sanıyorum bu sefer bu iş çözüldü...
 
Hayır hala çözülmedi.

İlgili yasa tasarısının veto edilen maddeleride dahil olmak üzere son hali aşağıdaki linkte yazılı.

"506 sayılı kanunun malüllük, sakatlık hükümleri ile sosyal güvenlik destek primi ödemesi geçiş hükümleri GEÇİCİ MADDE 10-4" başlıklı maddeyi okumanızı rica ediyorum. Bizim burada ilk baştan itibaren üzerinde durmuş olduğumuz konu buydu. Bu madde hiç kaldırılmamış görünüyor. Geçmişe dönük uygulama olması için onunla çelişen bu maddenin açıklığa kavuşması gerekir. Çünkü bu madde ile daha önce çalışmaya başlayan kişiler bu yasada belirtilen emeklilik hakkından yaralanamıyor.


http://www2.tbmm.gov.tr/d22/1/1-1206.pdf
 
Bu sefer çözülecek" dediğimiz şey, Emekli Sandığı'na tabi olarak ilk işe girdiğinde sakatığı/iş gücü kaybı olmayan ve/fakat daha sonra sakatlanıp iş gücü kaybı oluşan kişilerin emeklilikleri ile ilgili düzenlemedir. Bugüne kadar, sonradan sakatlananlar emekli olamıyordu. Emeklilik sadece lk işe girdilerinde sakat olanları kapsıyordu (15 yıl ve 3600 gün pirim). İşte bu düzenlemeyle bu haksızlık giderilecek gibi görünüyor...

Senin bahsettiğin ise, yasadan önce sakat statüsünde ssk'lı olan ve erken emeklilik hakkı olan kişilerin, yeni yasaya göre değil, eski yasaya göre emekli edilmeleri. Burada yeni yasanını avantajlarından yararlanamamaları. O konu hala sorunlu evet...

  • Sigortalı tesciline, sigorta sicil numarasına ve dış temsilciliklerdeki görevlilere ilişkin geçiş hükümleri
    GEÇİCİ MADDE 10- 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında olup bu Kanunun yürürlük tarihinden önce ilk defa sigortalı olanlardan, sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun mülga 53 üncü maddesine göre malûl sayılmayı gerektirecek derecede hastalık veya özürü bulunan ve bu nedenle malûllük aylığından yararlanamayan sigortalılar, yaşları ne olursa olsun en az onbeş yıldan beri sigortalı bulunmak ve en az 3600 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak şartıyla yaşlılık aylığından yararlanırlar.
    Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce sakatlığı nedeniyle vergi indiriminden yararlanmaya hak kazanmış durumda olan sigortalılar hakkında, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun mülga 60 ıncı maddesinin (C) bendinin (b) alt bendi ve geçici 87 nci maddesine göre işlem yapılır.
    Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce sakatlığı nedeniyle vergi indiriminden yararlananlardan yaşlılık aylığı bağlananların aylıklarının kesilmesi ve tekrar bağlanmasında bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki hükümler geçerlidir.
    Birinci ve ikinci fıkraya göre bağlanan aylıkların aylık bağlama oranı, 5400 gün üzerinden hesaplanan orandan az olamaz.
    27 nci maddenin ikinci fıkrasındaki malûllük aylığı alt sınırı ile 33 üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki ölüm aylığı alt sınırı 17/10/1983 tarihli ve 2925 ve bu Kanunla mülga 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı Kanunlara göre bağlanacak malûllük ve ölüm aylıklarında, aynı kanunlar gereği bağlanan yaşlılık aylığı ile kıyaslanarak uygulanır.
    Yukarıdaki fıkrada belirtilen alt sınır aylıklarının hesabında, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun mülga 92 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre belirlenen yarım aylıklar ile aynı Kanunun mülga 96 ncı maddesinin beşinci fıkrası hükmüne göre alt sınır aylığı uygulanmayan aylıklar ile sosyal güvenlik sözleşmeleri gereğince bağlanan kısmî aylıklar dikkate alınmaz.
    27/4/2005 tarihli ve 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinde belirtilenler hariç olmak üzere bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce mevcut sosyal güvenlik kurumlarından yaşlılık veya emekli aylığı alıp, bu tarih itibarıyla bu Kanuna tâbi çalışmayı sürdürecekler hakkında 30 uncu madde hükümleri uygulanır.
 
Haklısınız.

En azından Emekli sandığı çalışanları için gelişme olmuş. Umarım uzun zamandır dile getirdiğimiz ssk çalışanlarıda aynı maddeden yararlanırda 15 yılda emekli olurlar. Yada önceden bahsedilen çelişki ortadan kalkar.

Benim anlıyamadığım engelli emekliliğinde neden kurumlar arasında farklılıklar var? Heleki bütün sosyal güvenlikler tek çatı altında toplanıyorken????
 
engelli işçi çalıştırma korası ½5 yen ½ ona çıkarılacak mı

beni bu konuda aydınlatmanızı istiyorum.Çevremdeki engellilerden şöyle bi şikayet duydum.Engelli oldukları için daha pasif işlere kaydırıldıklarından iş verenin canı istediğinde işten çıkara bileceğini söylediler buna bi çözüm bulunmalı bence
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Alt