45 yaşında doğuştan itibaren serebral palsiliyim arkadaşların yukarıda yazdığı bir çok handikap bende de mevcut. denge problemleri, duruş bozukları, konuşma ve özellikle sağ tarafta hareket kontrolsüzlüğü özellikle ince kas becerisi gerektiren örneğin gömlek düğmesi iliklemek yada ayakkabı bağcığı bağlamak benim içinde ciddi bir sorun yada sorun "DU" demeliyim çünkü teknolojinin inanılmaz bir hızla ilerlemesi bu problemleri neredeyse yok etti. Örnek vermek gerekirse artık akıllı bağcıklı ayakkabılar var hemde çok çeşitli markalarda yada düğmeli gömlek alıp bunu bir terziye götürüp bunun düğmelerini çıkarıp yerine yapışkan yapın yada çıt çıtlı hale getirin diyebiliyorum. İnce kasın öğrencilik yıllarımda beni en çok zorlayan kısmı ise tabi okulda yazı yazmak olduğunu sönlemem gerek özellikle sol elimin serce parmağı su toplayıp kanamasıydı defterin birçok yerinde kan lekeleri görebilirdiniz yarım sayfa yazıda dahi. Ancak klavyenin kullanılmaya başlanmasıyla artık saatlerce hiç zorlanmadan yazı yazmak mümkün. Teknoloji tüm insanlığın olduğu kadar biz serebral palsiililerin hayatınada inanılmaz kolaylıklar kattı. Eskiden bilirsiniz 4 yada 5 kitabı ve onlara eşlik eden defterleri okul cantasına doldurup okul yollarında daha okula gitmeden ki zaten zor yürüyordum canım çıkardı. Şimdi tek bir tabletin içine milyonlarca kitap ve defter sığabilir üstelik ağırlığı sadece 1 kg. Sanırım biraz erken gelmişim dünyaya.
Gelelim sosyal çevreme, zaman zaman dışlanan ve ötekileştirilen çocuk oldum mu? evet, oyunlara alınmayan çocuk oldum mu? evet, zaman zaman öğretmenleri tarafından istenmeyen uğraşmaya değmeyecek çocuk olarak algılandım mı? bunların hepsi oldu evet. Lakin oyun oynayacak birileri mutlaka çıktı , aralarından oyunlarında beni aralarında görmekten beraber oyun oynamaktan keyif alan arkadaşlarımda oldu okulun 6 . ayından sonra ailemi okula cağırıp çok özür dileriz yanılmışız çok hızlı ilerliyor diyen öğretmenlerimde oldumu ? bunların da hepsinede evet.
Çok sevdiğim bir kitap vardır "sana gül bahçesi vaadetmedim" adında ben yasamı hep böyle algıladım kimse bana gül bahçesi vaadetmemişti ve yasam herkesce malum ki gül bahceside değil. Yalnız cehennemde değil evet kötü zamanlarım oldu mu oldu ama iyi olan zamanlarda oldu bena düşen belli bir zamandan sonra yani kendi farkındalığımı kazandıktan sonra iyi olan zaman dilimini artırmaktı sanırım bende öyle yaptım
Giden gitmişti örneğin sağ tarafım yeterince iyi değildi fakat sol tarafın bunu kapatabilecek güçteydi ya sağ tarafı düzeltmeye calışacaktım yada sol ile yoluma devam edecetim. ben solu daha güçlü hale getirmeyi seçtim.
sanırım 23 yıllık eğitimci olmamı binlerce çocuğu ve bir o kadar veliyi eğitebilmeyide buna borcluyum
Gidene üzülmek gerine sende kalanı daha güçlü kılmak bence asolan bu...