Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Teşekkürler toplum

SLM

HJAYIR AMA UMUTSUZ OLMAYIN ÖZELLİKLE SİZİN YAŞINIZDAKİLER BÖYLE DEMEMELİ DÜŞÜNSENİZE SON 40 yılda gözle görülür olumlu anlamda ne değişti ülkede toplumsal veya ekonomik bi devrim yapamadık tplumu dönüştüremiyoruz atak yapamıyoruz. demekki kendi başımıza yapamıyoruz. iç dinamikleri kullanamıyoruz yada böyle bir iç dinamiğimiz yok bi şekilde olmuyoor yani . Bu acıdan AB DAHA ÖNCEDE yazdığım gibi bi lokomotif görevi görecek bir anlamda içsel patlamayı sağlacak. tabi bu kolay olmayacak hepimiz değişeceğiz ama hepimiz buna razı olmalıyız herşeyin olduğu gibi medeniyetinde ağır bi bedeli var ama sonunda elbette önemli kazanımlar sağlıyacağız. buna inanıyorum SAYGILAR
 
Ben kendimi bildim bileli; Türkiye olarak, AB’nin kapısındayız.. Küçüklüğümde adı “Ortak Pazar”dı. “Onlar Ortak, Biz Pazar” diye bir slogan dahi vardı. Sonra AET oldu adı. Beğenmediler AT oldu. Kısa bir süre sonra AB yaptılar. İsmi değiştikçe niteliği de değişti mi? Bu konuda işin uzmanları daha iyi cevap verebilirler ama bence pek değişmedi! Çünkü; nitelik, öyle kolay kolay değişmez!

Diyorsun ki; “Demek ki kendi başımıza yapamıyoruz”. Bir başka başlıkta şöyle yazmıştım “Yıllardan beri beceremedikleri işleri AB’ye havale etmeye uğraşıyorlar. Onlar da karşılığında bir şeyler istiyorlar tabii.” Bunun adına “bedel” ya da “sancılı süreç” diyoruz. Bu, işin “elle tutulur, gözle görülür” yani “maddi” yanı. Bir de kolay kolay kaldıramayacağımız, süreç aşamasında her aşamada engel olarak karşımıza çıkacak “elle tutulup, gözle görülmeyen” bazı özelliklerimiz var. Bunlardan biri; “bezirgân zihniyeti” ya da günümüz Türkçesiyle “tüccar anlayışı” diğeri de “küçük esnaf zihniyeti”dir.

Bunları kısaca açmaya çalışayım: Tüccar, üretimle uğraşmaz. “Başkası üretsin, ben alıp satayım” diye bakar. Küçük esnaf da; bulunduğu çevrede kendine rakip olacak kişi istemez. Zamanı geldiğinde kardeşine bile düşman olur, bu anlayışıyla. İşte Avrupalı, tarihleri boyunca, bu anlayışlarla karşılaşmadı ya da kaldırdı attı. Böyle şeylere tamamen yabancı. Bu anlayışları kendi içine almamak için mücadele verecektir. Kim kazanır dersin? :wink:
 
Üst Alt