Sessiz Tanık_
Bulutlar yas tutarken
sessizce ağladı toprak
Halepçe sokaklarında ölüler
zamansız sonbahara tutulmuş,
Yaşam ağacının dallarından koparılmış birer yaprak
Annesiyle ölmüş bir çocuk;
Gözleri siyah, kaşları çatık,
Yüzü sütbeyaz elleri açık,
Annenin alnında yılların izi
Kor gibi yakmaz mı yüreğinizi?
Ey insanl......ar dostlar hey...!
Yetmez mi bunca tanıklık?
Cıvıldayan kuşlar nereye gitti?
Duyulmaz oldu çocuk sesleri.
Dondu ağızlarında çobanların
Özlem yüklü sevda türküleri.
Ne bir çıngırak sesi duyarsınız,
Ne bir kuzu melemesi,
Ne kuyunun taşına çarpan
Usulca çekilen bir çıkrık sesi.
Güneş tutunup doruklara
Bilge yüzüyle doğrulmamışken
Yakaldı onları zulmün hilesi
Binip demirden kanatlara
Karanlıktan çıkıp geldiler
Ölüm gazı atıp halepçeye
Karanlıkta çekip gittiler
Bu ne zulüm görülmemiş
Bu ne ölüm bilinmemiş
Bu şiir senin için halepçe
Bu yürek senin için
Acılara yenilmemiş.
Açsın kandan güller gibi
Dünyanın bağrında yaralarımız
Yenilsek de bugün halepçe’de
Kavgasını verdik özgürlüğün.
Güneşin dağlara doğduğu yerde
Bir atımlık can kalsa da yüreklerde
Andımız olsun yiğit parmaklar
Tetik çekilmek ister siperlerde
Kanımızı tutuşturan hasret ateşi
Barutun kollarına atılmak ister
Erler bayramıdır böyle zamanlar
Anlatılır şahinler onurlu türkülerde
Tasalanma tutulmaz acıların hesabı
Bir yılandır *****lik pusularda
Susmak korkak harcıdır
Ölmek yiğit işidir kavgalarda
Halepçe insanlarına sabah olmadı
Söyleyin horozlara seheri uyandırmasın
Halepçe de uyanacak insan kalmadı.
.CAN YÜCEL
Bulutlar yas tutarken
sessizce ağladı toprak
Halepçe sokaklarında ölüler
zamansız sonbahara tutulmuş,
Yaşam ağacının dallarından koparılmış birer yaprak
Annesiyle ölmüş bir çocuk;
Gözleri siyah, kaşları çatık,
Yüzü sütbeyaz elleri açık,
Annenin alnında yılların izi
Kor gibi yakmaz mı yüreğinizi?
Ey insanl......ar dostlar hey...!
Yetmez mi bunca tanıklık?
Cıvıldayan kuşlar nereye gitti?
Duyulmaz oldu çocuk sesleri.
Dondu ağızlarında çobanların
Özlem yüklü sevda türküleri.
Ne bir çıngırak sesi duyarsınız,
Ne bir kuzu melemesi,
Ne kuyunun taşına çarpan
Usulca çekilen bir çıkrık sesi.
Güneş tutunup doruklara
Bilge yüzüyle doğrulmamışken
Yakaldı onları zulmün hilesi
Binip demirden kanatlara
Karanlıktan çıkıp geldiler
Ölüm gazı atıp halepçeye
Karanlıkta çekip gittiler
Bu ne zulüm görülmemiş
Bu ne ölüm bilinmemiş
Bu şiir senin için halepçe
Bu yürek senin için
Acılara yenilmemiş.
Açsın kandan güller gibi
Dünyanın bağrında yaralarımız
Yenilsek de bugün halepçe’de
Kavgasını verdik özgürlüğün.
Güneşin dağlara doğduğu yerde
Bir atımlık can kalsa da yüreklerde
Andımız olsun yiğit parmaklar
Tetik çekilmek ister siperlerde
Kanımızı tutuşturan hasret ateşi
Barutun kollarına atılmak ister
Erler bayramıdır böyle zamanlar
Anlatılır şahinler onurlu türkülerde
Tasalanma tutulmaz acıların hesabı
Bir yılandır *****lik pusularda
Susmak korkak harcıdır
Ölmek yiğit işidir kavgalarda
Halepçe insanlarına sabah olmadı
Söyleyin horozlara seheri uyandırmasın
Halepçe de uyanacak insan kalmadı.
.CAN YÜCEL