Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Dostluğa dair

[FONT=Tahoma]Her güzellikte daha güzelini aramak hiç olmasada o güzllikle mutlu olmak ne güzeldir. Sevginin saygının her zaman dorukta olduğu, güzelliklerin güzelce yaşandığı bir dünya istemek her insanın hakkıdır. Fakat bu dünyayı böyle kötü hale yaşanmaz hale getirenlerde yine insanlardır.

Değerlere değer vermek, insanları üzmemek, herşeyi daha da gzelleştirmek için biz neler yapıyoruz? Bu güzellikleri isterken biz de kendimizi güzellikler adına düzenleyebiliyor muyuz? İşte bunları istemek için önce biz bizden başlayarak güzellikleri yaşamalıyız ve yaşatmalıyız. Nefsi duygularımızı bir kenara atarak önce iyi olan biz olmalıyız... Biz kendimizi güzelliklere adamalıyız[/FONT]

[FONT=Tahoma] [/FONT]
 
[FONT=Tahoma]Uzaklara dalar gözlerim yine sessizce, yaşamaktayım bu hayatı sensizce, senin sen varken sensiz ve sessiz yaşamak en azı yaşam demek, yaşama umut eklemek, seninle gerçekleşecek, sen ise bütün bunlar görmeyecek beklide bilmeyeceksin…

Hayatın en büyük çilesidir senin varlığındaki yokluğunu yaşamak, her bir şeyi anlatmak, bütün güzellikleri doyasıya yaşamak, seni mesafe olarak çok uzaklarda ama içimde ise çok yakınlarda yaşamak…

Senin olmadığın bir dünyada yaşamak, sensizliğe alışmak, o kadar zor ki; yaşamanın anlamı hayatın tadı sensin, umutlarım sensin, hayallerimde sensin, düşerimde yaşayan sensin…. Sensin her anımda olan, içimde yaşayan, sevgiyi bana anlatan, güzelliklerin timsali, gönlümdeki güzelliklerin emsali, yaşanan masalların misali…

Hani senin yokluğun var ya, uzaklardaki hayalin var ya içimde hep durur, bazen bir kor olur yakar içimi, bazen umut olur dökerim içimi, yaşarım sensizliği içim içim… Bütün umutlar sadece ikimiz için… Sevgiye hasret kalmamak için, bütün güzellikler sadece ve sadece senin için…

Uzaklardaki sevgiye, uzaklardaki hayallere, onlar uzakta olsalar, benden kaçsalar, ben yaklaştıkça uzaklaşsalar… Fark etmez umut olduğu sürece, bütün azimle sürecek mücadele… İşte o umutlar biterse, içimde o umutlar sönerse, sevgi bitmez ama umutsuz sevgi insanı bitirir, içindeki değerler her gün insanı eritir, hayalleri bitirir…

Her şeyin güzelliklerle dolu olması ne güzel, sevgiyi yaşamak, sevgiyi anlamak ne güzel… Her sevgide mutluluk yaşamak ne güzeldir. Güzelliklerle dolu sevginin güzelliklerle büyümesi, insanın içine sığmaması ne güzel…

Sevgisiz bir hayat zaten düşünülemez, düşünülse de yaşandım denilemez, sevenin sevgisine değer biçilemez, sevenin sevgisinin büyüklüğü asla ölçülemez, gerçek sevgiye kıymet biçilemez…

Uzaklardasın hem de çok uzaklardasın sen, senin için yanan şu kalbi bir bilsen, vuslata hasret şu gönlümü anlayabilsen, anlamlı olan sevgini bir yaşatabilsen…

Her sevgide bir hasret olur muş derler Bende hasreti yaşadım. Alışamadım sensizliğe sensizce yaşadım. Ne olursa olsun ben sensizliğe alışamadım[/FONT]

[FONT=Tahoma] [/FONT]
[FONT=Tahoma] [/FONT]
[FONT=Tahoma] [/FONT]
[FONT=Tahoma]Bir yaprak dökümünü yaşıyorum sonbaharda değilim. Dökülen yapraklar içimde birer birer koper benim, içimden dökülen yaşlar kimin umurunda kimin? Bir deniz sahilinde olmak isterim, Dertlerle, kederlerle ve kendimle başbaşa hiç olmadığı bir yerde kimsenin...

Hayat acımasızdır. Zaten banada acısın istemem... Bana dost olmayan bir insana ben zaten içimi dökemem... İçimde çağlayan duygularıma dur diyemem[/FONT]

[FONT=Tahoma] [/FONT]
 
[FONT=Tahoma]Yine ufuklara dalan gözlerle bakıyorum uzaklara, ne varda bakıyorsun diye sorma bana, cevabım çok nettir anlasana… Bir yaşamın hikâyesini anlatır sevgim, bir var oluşun, bir doğuşun güzelliğini yaşar kalbim, içimde bitmek tükenmek bilmeyen sevgin, bakıyorum uzaklara derin derin…
Sen varsan gerisi teferruattır, seni yaşamak bir ayrıcalıktır, şunu bil ve şunu unutma ki; olmaz denilen bir gün olacaktır. Sen varken her şeyi unutuyorsam, kendimi bambaşka hayallere bırakıyorsam, hayal değil de gerçekleri arıyorsam, anlamlı olan sevgiye birde sen anlam katıyorsan, sevgi için bütün her şeye katlanıyorsam, işte bütün bunlar senin içindir, sevgimiz içindir…
Kimin ne dediği değil benim hissettiklerim beni sana götürür, sevgini içimde hissettirir, öyle bir sevgiyi yaşatır ki; öyle bir sevgiyi anlatır ki; beni bana bile bırakmaz, inan ki; bu sevgimi ne kelimeler ne de sözler anlatmaz…[/FONT]
 
[FONT=Tahoma]Eğitimin Zamanında Alınmasının Önemi

Eğitim; insanların kendilerini bilgi, beceri, verimlilik ve gelişimleri için atmış oldukları ilk adımlardan birsi olarak nitelendirilebilir. Hayatımızın her anında, yaşamımızın her alanında gereklilik arz eden, hayatımızın çeşitli dönemlerinde önemli tecrübeler kazanmamızı sağlayan ve yaşamımızı kolaylaştırmak için gerekli olan önemli bir gereksinimdir.

Eğitim konusu engelli engelsiz değil, bütün insanların önemli sorunlarından birisidir. Bu sorun herkes tarafından benimsenerek çözüme kavuşturulmalıdır. İnsanların huzurlu bir yaşam yaşayabilmeleri için eğitimin gerekliliğinin yanında, güzel ve yararlı bir eğitim almaları da gerekmektedir. Fakat şu da bir gerçektir, engeli insanların eğitim konusunda çok daha geri planda bırakıldığı ve eğitim haklarının daha kısıtlı olanaklarla verildiği de bilinmektedir. Oysa gelişmiş toplumlarda engelli olsun olmasın bütün bireylere gerekli eğitim olanakları sağlanarak, toplum bir bütün olarak düşünülmektedir. Bizim toplumumuzun da bu bütünlüğü sağlamak yönünde önemli çabalarının olduğunu görsek de bu konuda biraz daha gayretli olmanın gerekliliği görülmektedir.

İnsanların almış oldukları eğitimler yaşamış oldukları zaman diliminde ve gelecekteki yaşamlarında önemli kazanımlar sağladığı herkes tarafından bilinen önemli bir gerçektir. Bu gerçek doğrultusunda düşünüldüğü zaman eğitimin insan hayatındaki gerekliliği açık ve net bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Eğitimin insan yaşamının her devresinde olması, bir zincirin halkaları gibi düşünülebilir. Bu zincirin halkalarından birindeki eksikliğin telafisi insanın hayatında çok büyük kayıplara ve zorluklar yaşamasına neden olabilmektedir. İşte burada insanın eğitim zamanlaması çok önemlidir. İnsanların yaşamlarının şekilleneceği dönemlerde gerekli eğitimi alması yaşam kalitesini çok etkileyecek önemli etkenlerdendir.

Günümüzde eğitimin geçmişe oranla gözle görülebilir bir oranda artsa da bunu yeterli görmek şu anda mümkün değildir. Çünkü eğitimin ve bilginin insan hayatında sınırı yoktur. İnsan hayatı sürdüğü müddetçe bunları geliştirerek insanın hayat standardını yükseltmesi hem kendisi için, hem de gelecek yeni nesli için ehemmiyet arz etmektedir. Eğitimsiz bir toplumun yeni nesle vereceği çokta fazla bir şey olmadığı bir gerçektir.

Eğitimli bir toplum olmakla, yaşam standartlarımızın yükselmesi birbirleriyle orantılı olarak yükselmektedir. İnsanın zamanında almadığı eğitimi ilerleyen yaşlarda kısmen de olsa gidermeye çalışması gerekmektedir. Bu bağlamda devletimizin de, insanlarımızın eğitimine gerekli teşvikleri sağlayarak, insanlarımıza eğitim haklarını sınırlama olmaksızın verilmelidir. Bunun için devletimizin yanında, toplumdaki her bireyinde kendi üzerine düşen sorumlulukları yerine getirerek, geleceğimiz ve insanlarımız için çok önemli olan bir sorunun büyümeden önlenmesi çok daha kolay olacaktır.

Bir toplumun eğitim seviyesi ve kültür seviyesi o toplumda yaşayan insanların saygınlığını artırmanın yanında, yaşamış oldukları toplumun her zaman güçlü olması için önemli adımlardan bir tanesidir. Bu kadar mühim olan bir konu içinde önemli altyapılar oluşturarak gerekli maddi imkânlar sağlanmalıdır. Eğitim için harcanan her bir kuruşun çok büyük meblağlar olarak tekrar bizlere döneceği muhakkaktır.

Eğitim konusunda insanların hiçbir ayrım yapılmadan, her insanın eğitim hakkının olduğu düşünülerek yapılmalıdır. Eğitimde kadın, erkek, engelli, engelsiz, yaşlı, genç gibi ayrımları ben çok basit ayrımcılık olarak düşünüyorum. Sebep ne olursa olsun, bu tür ayrımcılığın yapılması, hatta söz konusu haline bile getirilmesi cehaletin ve eğitimsizliğin en açık halidir. İşte bu tür ayrımcılıklarında olmaması için eğitim eğitim eğitim…

Toplumumuzda yaşamış olduğumuz birçok olayın sebebi maalesef eğitim eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Eğitim sorununun çözülmesiyle birçok konularda, birçok sorunun kendiliğinden çözüleceğini düşünüyorum. İnsanların birbirlerini sevmesi, sayması birbirlerine karşı hoşgörülü olmasının eğitimle direk bağlantılı olduğu düşünüldüğü zaman eğitimin önemi bir defa daha ortaya çıkmaktadır.

Eğitimin insan hayatında her an, her zaman olması dileklerimle.[/FONT]

[FONT=Tahoma] [/FONT]
[FONT=Tahoma] [/FONT]
 
[FONT=Tahoma]Üslup sorunu

Bazı gerçekler acıdır. Ama yaşanır… Gerçekler yaşanır ama geride sözler kalır. İşte o sözler insanı insan da yapar insanlıktan da çıkartır.

Bazen duygulara kapılarak söylenen sözler güzelliklerle dolu olunca güzellikler getirirken, kin ve nefret kusan sözler ise kötü olan duyguları körüklemektedirler. Bazen hiç istemediğimiz bir cümleyi o anki duygularımızla karşımızdaki kişiye sarf etmemizin faturası çok ağır olabiliyor. O hoş olmayan üslubu kullanan bizsek gereğini yapmasını da bilmeliyiz. Eğer bize öyle hoş olmayan bir üslup kullanılmışsa anlayışlı olmasını öğrenmeliyiz.

Tek kelimeyle, bir ifadeyle insanları yargılamak bizi yanılgının ve ön yargının esiri yapacağını unutmadan, haklıyı haksızı ayırtmadan, karşı tarafı anlayarak dinlemeden, tek taraflı karar vermek haklılığın değil haksızlığın göstergesidir. Haklı isek hakkımızı aramak varken ön yargılı hareket etmek neden?

Eleştirilmek, tenkit edilmek hiç kimse istemez. Fakat eleştiriye alınmak yerine eleştirilerden ders çıkartmak, eleştiriye hazır cevap olmak yerine önce bir düşünmek, eleştiriye ithamda bulunmak yerine ılımlı olmak, insanları kazanmak için çok önemlidir.[/FONT]

[FONT=Tahoma] [/FONT]
 
[FONT=Tahoma]Sevginin anahtarı kalplerdedir, kalpler ne kadar güzelse sevgide o kadar yücelir. Kimi için dikenli bir kaktüstür, kimi içinse narin bir papatya, ne olursa olsun sevgiler her zaman değer yaşamaya…

Bir bağ bozumunu anımsatır hüzünler, içinde yok olur bütün güzellikler, Yıldızlar kadar yüksekte de olsa sevgiler, ulaşılmaz olmadığını, onun gerçek sahipleri çok iyi bilirler… Bilmek yeter mi? Yetemezse o zaman yaşamak gerekli… Var mıdır ki? Hiçbir şey; insanın yüreğinde sevgiden daha değerli…

Güneş doğunca yıldızlar görünmez olurlar, kaybolmazlar sadece solarlar, bizim sevgimiz güneş olsun, güzelliği de yıldızlar, Güneş olan sevgimiz güneş gibi doğsun, sevgimizin güzelliği olan yıldızlar her daim yüksekte dursun, Güneşimiz bizi aydınlatsın yıldızlarımız yol göstersin… Ama ne olursa olsun içimizde sevgiye dair hiçbir şey bitmesin…

Sevginin anlamı bir yıldız ve güneşle kalmasın, yaşanabildiği kadar anlamlı yaşansın, anlamsız sevginin zaten anlamı olmaz ki yaşansın,

Bir okyanusun masmavi derinliklerine dalar gibi heyecan vermeli, yemyeşil bir ormana bakar gibi huzur vermeli, bir yüce dağın başındaki kar kadar değerli, sımsıcak bir volkan kadar heybetli olmalı sevgi…[/FONT]

[FONT=Tahoma] [/FONT]
[FONT=Tahoma] [/FONT]
 
[FONT=Tahoma]Sevgisiz yaşam…

Sevginin gücüne asla itiraz edemem, sevgiyi asla küçümseyemem, sevgi ile yaşanan sevgiyle güzelleşen dünyada sevgiyi görmezden gelemem, sevginin olmadığı yaşam içinde yaşanmış diyemem…

Sevginin tanımını ben çok yaptım, ama benim sevgiyi en güzel şekilde tanımlayıp uygulamam yeter mi? Yetmez! Sevgi karşılıklı olarak güzel bir tanımla hayat bulur. Eğer o hayat bulmak tek siz de ise, bu hayat bulan sevgi sadece sizde kalır ve bir ömür sizinle olur. Sevgiye anlam yükleyen çok olur. Ama sevgi sizin içinizde yaşadığınız kadar var olur. Tek taraflı sevgi zaten içinizde doğar, içinizde yaşar, içinizde her zaman durur…

Bir zeytin yaprağıdır sevgi ağaçta durduğu sürece hiç solmaz, sevgi karşılıklı ise zaten yaşamaya doyum olmaz. Sevgi sevgiyle beslenmeli ki yaşayabilsin, her sevgi bir sevgiye muhtaçtır bu çok iyi bilinsin, sen sevgiye değer vermezsen sevgi sana ne versin, sevgiye değer verdiğin sürece sevilirsin…

Sevginin soğukluğu bir bağ bozumunu anımsatsa da, sıcaklığı insanın içinde kıpır kıpır bir heyecan yaşatır. Bir bağ bozumunu yaşamak vardır, birde içindeki o kıpır kıpır heyecanı tatmak… İşte sevgiyi anlamak budur… Kimi için bir bağ bozumudur, kimi için tatlı bir heyecan olur. Artık siz karar verin sizin sevginiz heyecanımı yaşatır, bağ bozumunu mu anımsatır?[/FONT]
 
[FONT=Tahoma]Cansuyu;
Cansuyu olma mı zor? Yoksa onu taşımak mı?
Cansuyunu vermek mi daha zor? Yoksa yaşatmak mı?
Canda canan olmak mı zor? Cananın gönlünde taht kurmak mı?
Bir umdu taşımak mı zor? Umutsuzluğa alışmak mı?

Bir volkanın lavından çıkarak eriyen taşlar kadar sıcak yüreğin, bir dostluğun ufku kadar geniş dünyanın, bir hayalin var olması kadar güzel duyguların, içinde yaşamak!

Şunu anladım ki;
Yürek hissetmeli sevgiyi, öyle hissetmeli ki, insanın içine işlemeli… Ona ilk cansuyunu vermelisin yoksa hissettiğin sevgiler, yaşadığın duygular, ettiğin emekler yok olur gider…

Sevgi emek istese cansuyu nerede?
Cansuyu olmazsa sevginin anlamı ne?

Sevgiyi gönülde yaşatan, baktığın ufukta bir sevgiyi aratan, bir rüzgâr kadar serin, bir umman kadar büyüktür cansuyu… Bazen bir dostluğun sıcaklığını anlatır, bazen bir şefkatin hasretini yaşatır. Bazen bir tebessümle yaşanır, bazen hoş bir seda ile sineye taşınır. Cansuyu olmak yürekte yaşanır

Bir gönülde kuştur, bir diyarda özlem, bir toprakta güldür, bir semada rüzgâr, bir denizde yelkendir, bir dağda kardelen, içimde yaşananlar ise; bir hasret bir şefkat ve bir özlem…

Cansuyu olmak, cana hayat vermek, o hayatta bir ücra köşede de olsa yer bulmak, her şeye değer… Değerli olan yürekteki değer, o yoksa zaten yapılanlar anlamsız bütün değerler…[/FONT]

[FONT=Tahoma] [/FONT]
 
[FONT=Tahoma]Ne başlamak kolaydır, nede bitirmek. Ne gitmek kolaydır nede beklemek. Eğer sevecekse bu yürek gözünü kırpmadan sevecek, sevdiğin için akıttığın gözyaşına sevdiğin değecek, değmeyecek kişi için ise akıttığın gözyaşı hiç olup gidecek…

Bir gün olmaz olur bütün sevgiler yüreğinde biterse, içine acı, elem, keder işlerse, senin sevda dolu yüreğinde seni terk ederse, işte sevda da anlamsız, yürekte sevdasız demek.

İçine ilmek ilmek işlemişsen sevda denilen duyguyu, işlemiş olduğun sevdanın esirisin bir ömür boyu, aşk sevda dipsiz bir kuyu, belki sevdalar bazıları için hasret dolu özlem dolu...[/FONT]

[FONT=Tahoma] [/FONT]
[FONT=Tahoma] [/FONT]
 
[FONT=Tahoma] [/FONT]
[FONT=Tahoma]Sevginin basitliği sevenin verdiği değerle ölçülür. Hatta sevginin değeri bana göre o kadar çok ki; buna bir paha biçmek sevgiye olan saygının eksikliğini gösterir. Sevgide esas olan sevginin yürekteki hissiyatının bize verdiği heyecanı, sadece yüreğimizde değil mecmu vücut fonksiyonlarımızın her birinde ayrı ayrı hissetmedikçe sevginin hakkını verebilmiş olamayız.

Sevgideki bu önemliliği her azasında hisseden bir insan zaten ne sevgiden uzaklaşması, nede sevgisini unutması hiçbir şekilde düşünülemez. Çünkü o kişi sevgiyi içine sindirmiştir. Ne sevgiyi içine sindirmek elindedir, nede sevgisini terk etmek elindedir. Ne bir başka yere gidebilir, nede sevgiyi yok sayabilir.

Bir sigara içimi basitliğinde olmamalıdır sevgi;
Elbette o kısa zamanda çok şeyler düşünse de insan akan her bir damla gözyaşı sevgiyi anlatsa da, çekilen her bir nefes içindeki duyguları katlasa da, ufuklara dalan gözlerin gitme diye yalvarsa da, sen gitmeyi, sevgini bitirmeyi kafana koymuşsan ve bunu hiç çekinmeden yapmışsan, gitme demelere aldırmamışsan... İşte o zaman sevgini gururuna tercih etmişsin demektir. Oysa sevgilere değer biçilmezdi hani? Hani seven insanlar gurur yapmazdı? Sevgi gurura tercih edilemeyecek kadar asildir. Seven bunu bilmiyor ya da bilmek istemiyorsa, gururunun esiri demektir. Gururun gölgesindeki sevgi kader mahkûmu gibi dört duvar arasında gider gelir. Sevgi esaretle tutsak edilmişse, gururun sevginin önüne geçmişse, O ZAMAN SEVİYORUM DEME GURURLAN…[/FONT]

[FONT=Tahoma] [/FONT]
 
[FONT=Tahoma]Bir ilkbahar sabahında çiçeklerle bezenmiş, yapraklarla yeşermiş, tertemiz su misali berraklığını içinde hissetmiş, o güzel havasını ciğerlerine kadar çekek yüreğine işlemiş, güneşin ışığındaki sıcaklığın şavkı yüzüne bir umut gibi vururken, çiçeklerin kokusu içindeki bütün hüzünleri alırken, heyecan dolu bir güne bütün dertlerden sıyrılarak başlarken, bir çobanın kuzularını severcesine şefkatle büyüttüğü, bir ağacın meyve vermek için dallarını rengarenk çiçeklerle donattığı, yemyeşil çimlerin üzerindeki papatyaların hayata heyecan kattığı, yüce dağların zirvesinden bembeyaz karların sularının eriyerek şırıl şırıl aktığı, o akan suyun insanın ruhunu rahatlattığı, içimden koparak gelen bir ateşin sanki bütün dünyayı ısıttığı, sana kendimi anlatmak için bütün cesaretimle yüreğimi topladığım bir günde başlamıştı bizim sevdamız.

En büyük heyecanların seninle başladığı, kalbimin senin aşkın için sevda ahengiyle attığı, umut dağlarının seninle aşıldığı, sevginin yüreğimde sınırsızca yaşandığı, bütün gururların bir kenara atılarak kamçılandığı, sevdanın yüreğimde tanımlanamaz bir duyguyla başladığı, sevgiye yüreğimde bir anlam daha katıldığı, ışık olup hayatımın aydınlatıldığı, rüzgâr olup bütün bedenimi kapladığı, yağmur olup iliklerime kadar ıslandığım, bulut olup hayallere tozpembe daldığım, bir gündü.

Bir yavrunun annesine muhtaçlığı, sevda şiirlerinin okunduğu, senden gayrı her şeyin ne varlığı ne yokluğu, bir katibin yazan kaleminin mürekkebindeki solukluğu, ulaşılmaz semada bir bulutun yumuşaklığı, Zühre gibi yükseklerdeki karanlığın parkalığıdır.

Aslında ikimizde aynı duyguları hissederek başladık sevda denilen sonunu bilmediğimiz meçhul yola… Kimilerine göre mutluluk vardı bu yolun sonunda, kimilerine göre ise çile, dert, kederin başlangıcıydı sonsuzluğa, böyle sarp kayaların meşakkatli çıkmazında… Biz herkesten farklıydık, yıkılmamaya kararlıydık, kopmamak adına dimdik duracaktık, bizim için aşılmayacak engel, yıkılmayacak tabu olmayacaktı, yollar ne kadar yokuş olsa da aşacaktık, bir uçurumun kenarında da olsa kavuşacaktık, bir ateşin korunda da olsa sevdamız alışacaktık, okyanusun en derin noktasında da olsa bizden kaçan o mutluluk bulacaktık… Sebep neden ne olursa olsun ayrılmayacaktık… Çünkü biz sebepsiz nedensiz sevdalandık…

İmkânsız bir sevdanın, olmayacak hayallerin, bitmeyecek çilenin, henüz mutluluk aşamasındaydık kendi halimizde. Biz böyle sevdik böylede alışmalıydık birbirimize, böyle tanıdık böylede yaşamalıydık benliğimizde, birbirimize sevmek yeter mi diye sorduk durduk kendimize? Oysa biliyorduk sevmek yetmezdi birleşmemize, bütün bunlara rağmen sevda denilen duyguyu en yürekten yaşıyorduk her zerremizde. İçimizden buluyorduk her tanemizde, ne biz atmak istiyorduk içimizden, nede o gidiyordu yüreğimizden… Sevda mı bizi esir almıştı, biz mi sevdayı bilemiyorduk gönlümüzde…

İmkânlar imkânsız yaşananlar umutsuzdu. Lakin ne o mutsuzdu neden ben umutsuzdum. Yaşanan sevdaya engel olunmuyorsa eğer, ne eğmeye gerek var, ne de bükmeye değer, sevgin için yüreğini ortaya koymuşsan eğer ne keder söker ne de ecel… İşte bu bizim sevda türkümüzün mısralarındaki sözler, ne türkü yakmayla geçer, ne umut ekmeyle biter, sevda içimizde yaşadığımız duygularsa eğer, bu bizimle ölüme kadar gider. Ölüme kadar gidecek sevda yaşamaya da değer ölmeye de gider.

Sen ben yoktu bizim sevdamızda bizdik, sevdaya sıkılacak her bir kurşuna kendimizi siper ettik, biz sadece birbirimiz için nedensizce sevdik. Sevda bizim için dikenli bir yolda olsa vazgeçmedik, çile ise hay hay dedik, bütün mânilere inat olsun diye sevdik, ayrılıklara meydan okuduk, biz birbirimizi sevmek için değil ölmek için sevdik, biz ayrılmak için değil kenetlenmek için sevdik…

Her bir tarafı erişilmez dağlar gibi bent olarak konulsa, dört bir tarafı denizlerle çevrili küçücük ada da yaşansa, her bir yanımız ateşle çevrili çorak bir toprak parçası da olsa, bir bardakta ki öldürücü zehri de anımsatsa, sevdasız mutluluk altın bir tasta da sunulsa… Ayrılık ne bana mutluluk getirir ne seni saadete eriştirir. Bizim sevdamızı ulaşılmazlar pekiştirir, yaşananlar özdeşleştirir…

Her umut bir sevdaysa seninle umut dolu yarınlara, sevda dolu mutluluklara açtığım bir yelkenle bekliyorum ben, en geniş ufuklara, uçsuz bucaksız hayallerde seninleyim ben, kavuşmak yarın mı yarından daha yakın mı bilemem ben? Ayrılığa bir kurşun atmaya hazırım ben…[/FONT]

[FONT=Tahoma] [/FONT]
 
Üst Alt