Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Gülümse..

images
 
annen doğru söylemiş gurbetli..küçük melekler..

images
images



images
 
tiyatro..

“GÜLÜMSE GÜNEBAKAN” Haluk Yüce’nin sahnelediği bir çocuk oyunu.
Oyun tek perde ve çocuklarla birlikte interaktif olarak oynanıyor.
“Eşya tiyatrosu” olarak adlandırılan bu tür oyunlardan çocuklar gerçekten çok keyif alıyor…
“Doğan güne merhaba; merhaba güzel doğa” şarkıları ile eve döndük…
Biz çok sevdik… Size de tavsiye edelim dedik :)
Gulumse-Gunebakan.jpg
 
gülümseten sözler..

Sana yaza yaza yaz geldi.mesaja zam geldi.daha yazacaktım ama konturum bitti
Paranın ne önemi var önemli olan miktarı
Evlendikten sonra erkek ve kadın, yazı-tura gibidir; asla yüz yüze gelmezler, ancak hep beraberdirler.( Hemant Joshi)

Her durumda evlenin. İyi bir eşiniz olursa mutlu olursunuz. Eşiniz kötüyse filozof olursunuz.. (Socrates)

Kadınlar bize her zaman büyük hedefler gösterir ve onlara ulaşmamızı engeller. (Dumas)

Bazı kişiler, uzun evliliğimizin sırrını öğrenmek istedi: 'Biz haftada iki defa restorana gideriz. Biraz mum ışığı, akşam yemeği, hafif müzik ve dans... Eşim, salı günleri gider, ben cuma.' (Henny Youngman)

Fon transferi için elektronik bankacılıktan hızlı tek yol vardır ve buna evlilik adı verilir. (James Holt McGavran)
Her iki karımla da talihim kötü gitti. Birincisi beni terketti, ikincisi terk etmedi. (Patrick Murray)

Evliliğinizi iyi götürmek istiyorsanız, 1) Hatalı olduğunuzda itiraf edin, 2) Haklı olduğunuzda susmayı bilin. (Nash)
Karınızın doğum gününü unutmamanızın en iyi yöntemi, bir kez unutmanızdır. (Anonim)

Kadın hakkı diye bir şey yoktur, Çünkü hakkı erkek ismidir
 
Suratını asma kaderine.
Gülümse.

Nedir ki seni zavallı yapan? Günlerdir, haftalardır, aylardır, kim bilir yıllardır bir kendine acımadır tutturmuş gidiyorsun. Ayağına taş değse, ah vah etmek, kendine acımak için hazır bekliyorsun.
 
İstediğin bazı şeylerin olmaması mı yürüdüğün yolları sarp, soluduğun havayı keskin yapan? Nereden biliyorsun neyin şer, neyin hayır olduğunu? Nasıl bu kadar eminsin? Kendini arıyorsun, ama yanlış yerde. İçinde kendini yitirip gittiğin yol başka bir yönde.
Ah vah ettiğinde, sızım sızım sızlanıp şikâyet üzerine şikâyet sıraladığında, dur. Ve bak. Ayaklarına bak mesela. Ayaklarının nasırına bak. Yürütüldüğün yolların izlerini gör nasırların çizgilerinde. Yüzüne bak. Bir kedinin gözlerine bak. Bir yağmur damlasına bak alnına düşüp yüzünden süzülen. Gözlerini alan güneşe bak. Sabah uyanınca aynada kendine bak.
 
Bir sabah uyanınca aynada kendine bak; hakkının kendini bir zavallı olarak görmek olmadığını, yapmak gereken tek bir şey olduğunu düşün. Sonra da kullan o tek hakkını, sonsuz şükret.
 
Olmadı, içine bak.
Hüzünlerine bak mesela. Acılarına bak. Bak ki, içine yer etmiş bin bir çeşit duygunun sana dert değil derman olduğunu gör. Verilen her nimet sınav olduğu gibi verilmeyenlerin de bir sınav olduğunu bir kere daha hatırla.
 
Verilen her nimet sınav olduğu gibi verilmeyenlerin de bir sınav olduğunu bir kere daha hatırla.
Her ne yaşadıysan veya yaşıyorsan; bil ki, onlar seni ebediyete götürecek yolu döşeyen taşlardır. Evlendin, çocuğun mu olmadı? Çocuğun oldu, erkek mi olmadı? Erkek oldu, otistik mi oldu? Hiç mi evlenemedin? Baban bir kere bile sarılmadı mı sana? Annenin yüzünü bir kere bile görmedin mi? Baban çekip gitti mi ardına bile bakmadan? Çocukken başına istenmeyen şeyler mi geldi?
 
Hayatım yanmış bir sayfa diyerekten, için için ağlarken, inlerken duyguların; yara almadan gitmek mi istersin dünyadan?
Hayatın hüznünü yenmeden nereye? Ne eksiğin var Allah aşkına? Sana verilmeyen hangi şey, sana bahşedilmiş hayattan daha büyüktür?
 
Ağlıyorsun. Kendine. Kendi kendine.
Daha ne istiyorsun sabah güneşi gizlice sızarken odana?
Daha ne istersin? O'nu tanıyorsun.
Daha ne istiyorsun? Ebedi bir hayata namzetsin.
Daha ne isteriz ki? Öleceğiz ve ebedi hayatın kapısını çalacağız eninde sonunda.
Baksana, bir bardak su verdin annene. Bir başkasının kapısını çaldın. Sızlanacak ne var? İhanet edecek ne var kendine.
Neden mahrum kaldıysan, kaderindir senin o. Nefsinin seni bir zavallı gösterme oyununa kanma.
 
Ne diyor şair Jean-Theodore Brutsch biliyor musun? "Kahraman olman/Savaşa soyunmak değildir nefretle.../Kahraman olmak/Sürüklemek değildir açgözlü yığınları/Görkemli ölümlere.../Kahraman olmak/Gülümsemesini/Ve umudunu korumasını bilmektir/Hüzünlerin, düş kırıklıklarının/Ve güç koşulların o tedirgin saatlerinde.../Bunu namus sözü edinmektir!"
Kahraman ol.
Kaderine gülümse.
Kahraman ol. Her ne yaşarsan yaşa, kendine acıma.
 
Yazdıklarınızın tamamını okudum hepsi çok güzeldi. Sana verilmeyen hangi şey, sana bahşedilmiş hayattan daha büyüktür?Bu cümle çok hoşuma gitti. Sanki bütün söylenenleri özetler gibi elinize yüreğinize sağlık.
 
gülümsemek insanlığı kurtarır ama parasız diye değeri yok..:eek:
 
Üst Alt