Amatör Müzik Çalışmalarını Bu Başlık Altında Paylaşalım ..

ugurAWD Gerçekten ne demeliyim bilmiyorum inan.Belki gün geçtikçe binanın ana kolonları güçlenecek yada sil baştan bina yıkılıp yeni ve güçlü bir göktelen dikilecek.Ancak şu an için çok bireysel,yani ne bileyim her enstrümanist ve solist gruptan ziyade kendi figür ve becerilerini sergileme gayretindeymiş gibiler.Metal band ve diğerlerinde de olduğu gibi toplu olarak müzik yapanlarda muhakkak bir ortak paydada birleşerek müziğin ruhuna ulaşmak esastır.Gruptaki tüm sanatçıların sadece ve sadece tek hedefi Krişnaya ulaşmaktır.Ulaştıklarında ve çoğu zaman bir kaç saniyeliğine de olsa mantık ile açıklanamayan ve hatta insan gözü ile görülemeyen büyüleyici bir ışık hüzmesi yayılır.İşte o hüzme seyirciyi çılgına çevirir.Çok özür dilerim ama link'i dinlerken ve sonunda hissettiklerim şimdilik böyle.İlk ışığı alamadım,krişna zaten mümkün olamadı.

Belki bir gün hemşehrim >>> Dawnfall <<< da, Judas Priest,Children of Bodom yada Cradle of Filth kadar süper bir grup olacak.Ancak bunun için sabır ve pişmek ve uyumu sağlamk gerekli.Cradle of Filth müzikal tarihine bakıldığında kuruluş trarihi 1991 yılından buyana,91-92 yıllarında grupta bass çalan Jon Richard dan sonra 92-01 de robin,01 de Dave Pybus Robinden görevi devralmıştı ve üstelik artık grubta başkandı.Ama bu bile yetmedi Cradle of Filth'e ve 05 de bu görevleri Charles Hedger üstlendi.Her geçen gün ve güne,ortama,müziğe ve belkide krişnanın trendlerine uymak zorunluluğu onlara bu değişiklikleri yapma gereğini hissettirdi.Ben örnek versem de Cradle of Filth özünden pek fazla yitirmeyen bir grup olarak hala çok emin adımlar ile yürüyen bir grup imajını devam ettiriyor.Bu ve bunun gibi örnekler gruplar bir birirni kovaladı ve devam edecek.

Önemli olan bu tabi,Özden birşey kaybetmeden en güzele kulaç atmak.Umarım bir gün izmirimin heavy metal grubuda süperler arasına girer.

Saygılarımla.

RUHUNUZUN GIDASINI RUHUNUZDAN EKSİK ETMEYİN EFENDİM

yorumun mükemmeliyeti ve samimiyeti için çok teşekkürler üstad.
seninde dediğin gibi çok yeni bir rup , daha 2 yıllık.
bu bayram tatilinde bi demo kayıtları olacak , İzmir de yeni açılan ve kusursuza yakın bir stüdyoda olacak bu ,çok daha temiz kayıtları da burda paylaşıcam.
saygılar

ugurAWD>>> Üstadlık ne haddime Sadce ve sadece nacizane fikir beyanı.Canım güzel formumuzda ne üstadlar ve er kişiler var.Onların beyanatlarını emir telakki ederim

Kesintisiz güzel müziklere.


RUHUNUZUN GIDASINI RUHUNUZDAN EKSİK ETMEYİN EFENDİM

Volkan Türkoğlu-Papatya

http://www.youtube.com/watch?v=C5EprshSbtM

Elin olsan içim yanar yalan söylerim
Benim olsan yangın yanar yürektir neyleyim

Bir papatya buldum yolda boynunu bükmüş orda,
Sevilir mi diye sorarken sarıldım boynuna

sevilmekten korkarsan sana öğüt vereyim
ağlamaktan bıkarsan öpüp geçeyim

Bir papatya buldum yolda boynunu bükmüş orda,
Sevilir mi diye sorarken sarıldım boynuna

-----------------------------------------------------------------

Volkan Türkoğlu - Yoruldum

http://www.youtube.com/watch?v=dWTLs2HOWFA&feature=related

MAKİNE



Grup "I.P. (In Progress)"adı ile mart 2003'te Izmir'de kuruldu.
Ilk olarak 2003 mayıs ayında "Ege Üniversitesi Bahar Şenlikleri" kapsamında konser verdi.
Ekim 2003'te "Beri Blues Bar"'da sahne alarak bar hayatına başladı.
2004'ten itibaren DUNGEON(izmir), 222 PARK(eskişehir), ROXY(istanbul), OOZE(izmir), GAR BAR(eskişehir), BRONX(istanbul), FAITH CLUB(kuşadası), FUEGO CLUB(kuşadası), BIOS(izmir), OPUS(izmir), BERI BAR(izmir), Gönen Sanat Derneği(balıkesir) gibi barlarda sahne aldı.

MAKiNE 11.Tuborg Roxy Müzik Günlerinde;
3.lük derecesi ve Yuxexes Özel ödülünü almıştır.

Grup şu sıralar albüm çalışması içerisinde...

Vokal, Gitar :
Can Uzunallı
Gitar, Geri Vokal :
Levent Davul
Klavye :
Ozan Ülke
Bas :
Çağdaş Akdoğan
Davul :
Ozan İnam

not: Makine Her Çarşamba & Cuma Dungeon Bar'da Sahne Alıyor



Makine - Sonu Yok
http://www.youtube.com/watch?v=DKTWArf7Aqo

Makine - Insomnia (Faithless cover)
http://www.youtube.com/watch?v=R2nTihQs0Bo

Melodic Black Metal severlere :wink: Arkadaşım Terrorist 'in grubunu sunayım

kafası black metali kaldırmayanlar bakmasın :lol:

SATANIZED

Satanized 2005 yılında, Forneus ve Epitaph tarafından kuruldu. Grubun tarzı Melodic Black Metal olarak belirlendi ve beste çalışmalarına başlandı. Kadroya Terrorist 'in katılmasıyla proje daha da ciddileşti. Grup oluşumunu tamamlamak için eleman arayışına gidildi. Davula Murat 'ın alınmasıyla kadrolaşma tamamlanmış oldu.

Daha sonra Murat'ın ve Epitaph’in ayrılması sonucu kadro değişikliğine gidildi. Yapılan birçok elemanlan değişikliğinden dolayı grubun ilerleyişi yavaşladı. Sonuçta davula Barbas'in, gitara Thoth'un ve Klavyeye Yağmur (Mourn)'un geçmesi ile kadro tamamlandı. Gelen taze kan ile grup çalışmalarına tam gaz bu kadroyla devam etti. İlerleyen zamanda Yağmur (Mourn)’un gruptan ayrılması ve Epitaph’in geri dönmesiyle kadrosunu oturttu.

Şuan Satanized, beste çalışmalarını sürdürmektedir ve en kısa zamanda çıkarmaya çalıştığı bir albümle Melodic Black Metal severlerin karşısına çıkmaya hazırlanmakta.

Satanized - Call Of The Dead Army

http://www.youtube.com/watch?v=9oOwSFlVb98&feature=related

Satanized - Possessed by darkness

http://www.youtube.com/watch?v=0swluQ6pKsM&feature=related


http://www.myspace.com/truesatanized

Bunların satanist felsefelerden etkilenmişliği varmı? Sadece anlamak amacıyla
soruyorum..

Tam adı >>> A JOURNEY THROUGH COSMIC INFINITY <<< olan Satanized aman aman adı sanı duyulmuş bir müzik grurbu olmamak ile birlikte yine Satanized olarakta anılan kanadalı brutal death metal grubu >>>Atheretic <<< ile isim benzerliğinden başka alakadarlığı yoktur.kısaca >>>AJTCI<<<,Satanizer,Satanic Sacrifice,Satanik Priest,Satanic Slaughter,Satanic Warmaster,Satanic Army,Satanic Destroyer,Satanic Corpse ve Satanic Funeral gibi black metal içerikli ve motifli müzik yapan gruplar gibi AJTCI da tanrıya ve onun varlığına ve mukaddesatına top yekün saldırı amaçlı ve tamamen şeytani dürtüleri öne süren bir müzik ve yaşam tarzını anlatan bir yapıya sahiptir.Ve evet SATANIZED ( A JOURNEY THROUGH COSMIC INFINITY ) tamamen satanizm felsefesinin tüm yapı taşlarını içinde barındırır.

Elbetteki müziği müzik olduğu için sevmek klişeleşmiş bir laf.Ancak,salt melodisi için bile olsa satanizm öğelerini içinde barındıran,haşa şeytanı tanrıya denk ve hatta üstün bir varlık olarak anlatan,bu konuda şeytani dürtüleri açığa çıkararak bir çok insanın hayal dahi edemeyeceği kötülüklerin yapılmasına önayak olan,en azından bu kötülüklerin yapılmasında zemin hazırlıyan,adına müzik dense dahi inançlı insanların kabul edemeyeceği bir tür.

TANRI BİZİ KORUSUN !

>>>GOD BLESS WE <<<

Laus_Deo teşekkür ederim...Ederim de..Bu felsefenin belli başlı yapı taşlarını
anlatabilecek birisi varmı demiştim ben..Ortalama bir bilgiyle satanizme yapılan,
yapılabilecek saldırıları zaten biliyoruz..Ben hep aslını merak ederim..İslama göre
satanizmi tanımlamaya kalkarsak, islamıda satanizme göre tanımlamak gerek..

Oysa herşeyi savunandan öğrenirsek, onun başka amaçlarının da olduğunu anlarız.. Saygılar...

kuyucak' Alıntı:

Laus_Deo teşekkür ederim...Ederim de..Bu felsefenin belli başlı yapı taşlarını
anlatabilecek birisi varmı demiştim ben..Ortalama bir bilgiyle satanizme yapılan,
yapılabilecek saldırıları zaten biliyoruz..Ben hep aslını merak ederim..İslama göre
satanizmi tanımlamaya kalkarsak, islamıda satanizme göre tanımlamak gerek..

Oysa herşeyi savunandan öğrenirsek, onun başka amaçlarının da olduğunu anlarız.. Saygılar...

Genişletmek için tıkla ...

İslama göre>>> Hristiyanlığa göre yada şamanizm'e göre şu böyledir diyebilecek derin bilgiye sahip biri olmadığıma göre,buralardan böyleayrı bir uzmanlık gerektirecek konuda ahkam kesmek de istemem doğrusu :wink:


Birde şöyle düşünsek dahamı hayırlı olur acaba; Kime göre ne iyi yada ne kötü :?:

kuyucak' Alıntı:

Bunların satanist felsefelerden etkilenmişliği varmı? Sadece anlamak amacıyla
soruyorum..

Genişletmek için tıkla ...

Ayrıca ilk sorunuzda; bu grubun satanizm felsefesinden etkilenmişliği varmı? idi.Bende; etkilenmiş olduğunu yazdım.

Yazılanların her bir cümlesi hangi dine üye olursa olsun,tek tanrıya inan kimseler içindi.Zira tanrı inancı olmayan kimselerin verecek çok cevabı,soracak çok sorusu vardır :wink:

Satanizm yeni bir şey değildir. Kökeni ta eski Mısır a kadar dayandırılabilen bir olgudur.hatta Mısır daki set tapınağının bir ilk olduğu öncü olduğu bile kabul edilebilir.

Satanizm, şeytanı baz alan bir düşünce şeklidir. Öncelikle insanları bir hayvan olarak ele alır.Doğa nasıl acımasızsa, siz de doğanın bir parçası olan bir hayvan olarak acımasız olacaksınız şeklindeki bir düşünce yapısı vardır.

Doğal olarak her türlü sapkınlığı içinde barındırır.Dini olarak ele almayı bir kenara bırakacak olsak bile içinde barındırdığı ilkel dürtülerle tehlikeli bir düşünüş yapısıdır.Çünkü şiddet ve vahşet ilkeleridir.

Aslında Hristiyanlığa karşı bir hareket olarak başlamıştır.

Birçok belli noktaları vardır ve bunlar gerçekten ürkütücüdür.

Boyun eymektense, ölmeye razı ol gibi asla uzlaşmaya dayanmayan ve yok etmek üzerine kurulu olan bu inaç, güçlü olmak düşüncesini benimser ve bu yüzden zayıf kişilerle ilişkiye girmeyi kesinlikle ret eder. Doğal olarak zayıf kişiler yok olmaya ve ölmeye mahkumdurlar.

Şiddet öğelerinde kullanılan kan çok önem taşır. Çünkü kan bir gübre olarak kullanılır. Bu sebeple bazı hayvanların ve insanların diri diri öldürülerek kanlarının akıtılması yeşermekte olacak düşünceleri için bir gübre niteliği taşır.

Kadın satanizm de en güzel varlıktır, bunun dışında erkekte güzeldir. Bu sebeple cinsellik ruhani bir yapıda kullanılır. Bunun dışındakilerin hepsi börtü böcektir.

Kısacası tehlikelidir.Son yıllarda müziğin ethos etkisi de bilindiğinden yani ruha direk olarak girebilme özelliği, müzikle bütünleştirilerek kullanılmaya devam etmektedir.

Eğer olaya müzik açısından bakacak olursak, satanist olmadığı halde, satanist olarak değerlendirilen bir sürü gurupta vardır.Ama ciddi ciddi satanist olan müzik gurupları da vardır

Öz olarak satanizm, insanı değil, şeytanı örnek alan bir düşünce şeklidir.

Eline, yüreğine, dağarcığına sağlık..Özlemişim...
Birde şu metalcilerin (değişik versiyonları dahil) bu işle alakası varmı?

Bunu sormamdaki asıl amaç bu müziği bir ''ilahi'' gibi, konsantre dinleyen bir genç
var yakınımda.. Ona ''ulaşamıyorum'' ve onun adına korkuyordum..İlaç gibi geldi
verdiğin bilgiler..İşin felsefesinden etkileniyormu bu insanlar ? Yoksa boş vermi diyorsun?

Asla ama asla boşver diyemem, çünkü ciddi anlamda tehlike arz ediyor.

Müzik salt kendi başına tehlikeli bir unsur değildir. Yani müziğin sesleri do-re mi gibi notalar yan yana üst üste geldiğinde hiç bir tehlike arz etmez aslına bakacak olursan. Ama yine de müzikte öyle sesler vardır ki, aralık deriz bu seslere, bir insanı çıldırtmak istiyorsan bu aralıkları kullanarak işkence bile edebilirsin.

Çok uzun zamandan beri müzik kar sağlayan bir mekanizmaya çoktan dönüşmüş durumdadır. En büyük rant kapısından biridir açıkcası. Kısacası artık müzik ne yazık ki masumluğunu yitirmiştir. Müzik müzik olarak kullanılmamaktadır, bir araç olarak kullanılmaktadır.

İstanbul da narkotikle ortaklaşa çalışmalar yapılmaktadır. Ve müzik bir çok anlamda hem bu uyuşturucu trafiğine doğal bir atmosfer sağlamak hemde kendisi daha farklı bir uyuşturucu olarak kullanılmaktadır. Ben de bu çalışmaların içindeyim.

Çok uzun bir konudur bu, açıklamaya devam ederim. Şimdilik diyeceğim o dur ki, ne yazık ki gençlerimizin alt yapısı öylesine boştur ki müzik te onları uyuşturmada ve istenilen davranışları göstermelerinde bir araç olarak kullanılmaktadır. Korkmaya devam edebilirsin.

Heee Vallaaaa Verrr Gazıııı. Yiyecek olur belki birileri :lol:

Anlayana gitti mesaj :wink:

Amatör Black metal grupların Arch enemy, death, Children of Bodom gibi gruplardan ( ki Children Of Bodom idolümdür) etkilendiği açık..

Gariptir;

Garip diyorum çünkü bu müzik türü için özel başlık açılmış , şuan burda bu grupların tehlikeli vs oluşundan bahsedenler o başlıkta bu grupları ballandıra ballandıra anlatmış

Bu geri çark niyedir acep diye düşünmekten alamıyorum kendimi

Saygılar...

Çok aceleyle yazılmış bir yanıt senin ki sevgili roaccutane,

Bence biraz sabırlı ol, yada buralarda yazdığımız yazıları bir oku. O kadar önemli konuları anlatmaya çalıştık ki biz buralarda, aralarda kaybolmuş olabilir. Bir soru sorulmuş kısaca yanıtını vermeden sadece bir giriş cümlesidir yazılanlar.

Gerçekten biraz sabırlı ol... Çok sevdiğim bir müzik türünü kötülemek niyetinde değilim en azından ben Biz bu konuları ve itham edilen bu yaklaşımları çok kez tartıştık buralarda.

Satanizm başlı başına bir farklılıktır. Burada müzik türleri tartışılmıyor. Bundan etkilenmişlermidir diye soruluyor.

Ve yanıt veriliyor, etkilenenler vardır. Saçmalayanlar vardır ve saçmalamaya devam edecekler de vardır.Ve bu saçmalayanlar yüzünden etki altında kalabilen binlerce belki de daha fazla gençlik vardır.Konunun özü bu, anlatabildim mi?

Yazmadan duramadım.

Roac'ı kutlarım. Çok güzel yakalamış.

Orada ballandıra ballandıra bahsedilirken, burada yerin dibine sokulması çok garibime gitti. Bunun mantıklı bir açıklaması yapılabilir mi acaba?

Yazdıklarımıza her zaman çok dikkat etmeliyiz. Güzel yazabiliriz ama her zaman tek bir yolda gitmeliyiz ve her zaman söylediklerimizin arkasında durmalıyız. Yoksa asla ciddiye alınmayız...

(Burada bir savaş var gibime geliyor. Silahlar çekilmiş... Herkes bir bahane bulacak eminim. Ama bu savaşın izlerini gizlemeye yetmeyecek... )

OXYGEN

Sevgili kuyucak,

Her şeyden önce bu konu bir çok anlamda yanlış anlaşılmayı içinde barındıracağından dikkatli olmamız gerektiği konusunda bir açıklama yapmam gerekiyor.

Çoğu ebeveyn çocuklarının dinlediği müzikten her zaman rahatsızlık duyar. Bir müzik eğitimcisi olarak bana gelip çocuklarının bu tarz müziklerden nasıl koruyacağını soran yüzlerce veliyle karşılaştım. Bu tarz müzikleri benimde dinlediğimi ve çok sevdiğimi söylediğimde bana karşı atılan o ilk bakışları gerçekten hep gülümseyerek hatırlarım.

Bir konu da anlaşmamız gerekiyor. Bizim gençliğimiz ile şimdiki gençlik arasında benzerlikler olmasına rağmen, nesnel koşulların değişikliği nedeniyle son derece farklı olduğumuzu da söylememiz gerekiyor.Ciddi olarak olaylara sosyolojik açıdan baktığımızda şimdiki gençliği daha çok tehlikenin beklediğini söyleyebiliriz.

Ama biz yinede müzik olgusuna dönelim;

Bizlerin dönemi rock müzik açısından altın dönemdi. Kuşkusuz bizler rock müziği ilgi alanımıza sokarken rock müziğin özündeki felsefeyi benimsediğimiz için kabulümüzdü. Rock müziğin özündeki o başkaldıran ve sorgulayan felsefe yabana atılacak bir şey değildi.

60 lı yada 70 li yıllara bakacak olursak bildiğin gibi o dönemler çalkantılı dönemlerdi. Siyasi anlamda özellikle savaş karşıtlarının buluştuğu bir alan halindeydi rock müzik. Güzel ve insanca bir yaklaşımı olduğunu sende kabul edersin. Doğal olarak bu felsefenin içinde müzikle buluşan gençler, şimdiye kadar duymadıkları müzik biçiminin içersinde kendilerini buldular. Onunla bütünleştiler. Ve gerçekten o dönemin müzisyenleri müzik adına olağanüstü şeyler yapıyordu. Müzik açısından eleştirilecek bir yan bulamazsın rock müzikte. Büyük bir özgürlük ve sınırsızlık tanıyordu müziğin içinde.

Bu müziğin belki de en kusurlu tarafı o dönemin nesnel koşullarında yanlışlığı ve kötülüğü bu kadar yaygın olmayan uyuşturucuydu sadece.Bu önemli bunun altını çizmek lazım. O zamanlar bu kadar tehlikeli olarak ele alınmıyordu. Hemen hemen tüm sanatçıların uyuşturucu kullandığını biliyoruz. Hatta hemen hemen büyük bir çoğunluğun da aşırı dozdan öldüğünü.

Bizler bu müzikleri dinlerken örneğin uyuşturucu kullanmak falan aklımıza gelmiyordu. Çünkü gerçekten farklı algılara sahip gençlerdik. Olaylara sosyolojik açıdan bakamazsak yanılgıya düşeriz.

Henüz aile ortamının önemini yitirmediği, aile kavramının sokaklara komşulara taştığı bir dönemdi bizim dönemimiz. Ailemiz gerçekten evimizde beraber olduklarımızla sınırlı değildi. Komşu Sevim teyze de ailemizdendi, yada her gün gazoz aldığımız Dursun Amca da ailemizdendi. Kendimizi herkese karşı sorumlu hissederdik.

İnsanlar arasında uçurum diyebileceğimiz ekonomik farklılıklar yoktu. Bir aşağı bir yukarı eşit seviyedeydik. Ülkemize karşı sevgi duyar ve yapmamız gerekenleri kendimizle birlikte ülke için bile düşünebilirdik. Umutlarımız son derece büyüktü ve hiç eksilmeyen bir umut çemberinde dolanırdık.Gelecek kaygısı çok fazla hissetmezdik, başaracağımıza inanmıştık.

Şimdi böyle bir atmosferde dinlediğin müzikte birilerinin uyuşturucudan söz etmesi senin için çok fazla önemli olmayabiliyor.Sen müziğin derinliklerinde yapılanlarla ilgileniyorsun. Sadece onlara erken öldükleri için, daha fazla örnek verebilecekleri halde kendilerini yok ettikleri için kızıyorsun …Doğal olarak bu müzik çoğu kişinin ifade ettiği gibi uyuşturucuyu ve uyuşturucu kullanımını teşfik ettiği savunulsa da sen bunlara gülebiliyorsun sadece. Çünkü sen her şeyden önce bir bireysin ve neyin nereye kadar doğru ve yanlış olabildiğini anlayabilecek kapasitede yetişmiş bir ahlak yapısındasın ve erdemle donanmışsın.

Bu uzun soluklu bir yazı olacağından şimdilik burada keseceğim. Korkmaya devam et derken çok daha farklı bir yoldan yola çıkarak söylüyorum bunları. 25 yıldan beri eğitimin içinde olan biri olarak gün be gün gençliğin nereden nereye geldiğini sıcağı sıcağına izleyebiliyorum çünkü.

Ve yine müziğin içinden biri olarak müzik sektörünün ne kadar ürkütücü bir hale gelmiş olduğunu gören biriyim aynı zamanda.

İçine su serpilir mi bilmiyorum. İnan şu anda bile ben müzik dinlerken bir çeşit transa geçiyorum.Benim ki bu kişilerin dahilikleri karşısında duyduğum hayranlıktan kaynaklanıyor ve bir süreliğine bile olsa bu anlamsız dünyadan kopmak çok fazla işime geliyor. Tanıdığın o gencin kapanmasını bilemeyeceğim ama benimki böyle.

Not; ve üfffffffffff, ne silahı ne yakalamasıııııııııııı Lütfen her şeyi anlamsızlaştırmayalım, önce birbirimizi bir tanıyalım sonra yorumda bulunalım olmaz mı?

Hadi çorbada benim de tuzum olsun,alevli,ateşli,sıcak sıcak hazır bir tartışma bulmuşken bir tutamından da ben ekeliyeyim.

Öncelikle konuya şöyle bir yönüyle de bakılması taraftarıyım.Rock-metal türevli müzikler varoluşunu bir anlamda çıkıntılı,eleştirel,ve normlar ötesi çarpışmalara dayandırıyor.Ve bu tür müziği icra edenler çeşit çeşit yönlerden bakabilen,çeşit çeşit düşünceler üreten,çeşit çeşit inançlara sahip kimselerden oluşabiliyor.

Felsefe,duruş,savunu,tepkinin yönü çeşit çeşit yani.Ve bu türevli müziklerin kendine dönük eleştirisi de oluyor elbet.

Hemencecik buna bir örnek vererek demek istediğimi birazcık somutlaştırayım:

Black Metal hristyanlık karşıtı bir duruşla eşleştirilir çoğunlukla.Bunu doğru kılan gruplar çoktur.Ama bu savunuya hiç bulaşmamış bir çok Blak Metal grubu da vardır.
Ama konu gereği ben anti-hristyanlık ve satanizm i benimsemiş ve Black Metal dinleyicilerince takdir edilen bir grup olan Dissection dan bahsedeyim.

Dissection albümlerinde ağır ağdalı ve gayet başarılı bir edebiyatla şeytana övgüler yağdıran,bir yandan müzikal bir trans hali yaratıp bir yandan bu etkileyici lirizmiyle sevenlerini büyüleyen bir gruptur.Grubun karar mekanizması olan ve şarkıları yazan eleman Jon Nödtveidt diğer elemanlarla sorun yaşar ve sürekli eleman değiştirir bi hali vardır ve açıklaması hep :'Yeterince Satanist değillerdi' şeklindedir.Bu da zihniyetin ne denli satanist olduğunu açıklamaya yeter bir cümle sanırım.

Ama Dissection diğer yandan bir çok Metal müzik icra eden gruplarca tepki görmüş de bir gruptur.

Örneğin 2005 yılında İsrail de yapılmış bir metal festivalinde sahne alması planlanırken başta Megadeth in 'Biz Satanist Gruplarla aynı sahneyi paylaşmak istemiyoruz ' açıklamasının ardından festivalde sahne alacak diğer metal gruplarınca da bu desteklenmiş ve Dissection sahne alamamıştır.
Zaten sonrasın-olayı sansasyonlleştirmek istiyorum -jon nödtveidt bir cinayet işlemiş-hem de bir eşcinsei öldürmüş,pis homofobik -hapse düşmüş,akıbeti intiharla sonuçlanmıştır.


Özetle Rock-metal müziğin kendi içinde bir karar mekanizması olduğu ve
ahlaki bir duruşu olduğu bunun bir çok kez sorgulandığı,tepkiye döküldüğü...Yukarıda anlattığım olaya benzer bir çok örnek de mevcuttur.

Bu işin daha çok yeraltı kanallarından işleyen,ahlaki bir çöküntüye dönüşmüş kısımları da elbette mevcut.Ahlaki sapkınlıkları bir meziyet olarka ballandıra ballandıra anlatan ,varolma çabası içine girmiş-belki geneli etkileyecek bir marjinallik üretecek yaratıcılığa sahip olmadıkları için-bir çok rezil müzikler yapan Metal türevli müzik üreten gruplar yok mu...Hem de azımsanmayacak kadar varlar...Amerikada bir dönem Wasp ın kışkırtıcı şarkı sözlerinden yola çıkılarak şarkı sözlerini denetleyen bir kuruma ihtiyaç duyulması bunun sonuçlarından biridir...Ya da yine Amerikada sınıf basıp elindeki silahı kalabalığa ateşleyip katliam yaratan gençleri tetikleyen müzikler araştırma konusu olmuştur.

Müzik tinsel bir etkiye sahiptir.Uhrevi amaçlarla kullanılmıştır.Evet,müzik tinseldir;Rock ve Metal türevli müziklerin atmosferik yapıları onu bambaşka tinsellikler de katar....Okumayan,sorgulamayan,duyarsız ve kendi dışındaki dünyaya tutkusuz bakan;kendi içine hapsolmayı marifet sayan bir gençlik bu tinselliği her türlü sapkınlığa çevirmeye gebedir.

Son yazdığım cümle Porcupine Tree nin Fear of a Blank Planet albümünün savunduğu gerçeğin bir özetidir ki;bu yine iç-karar mekanızmasının varlığına başka bir örnektir.

Olayı saptırmamalı,suçu müziğe atmamalı.(yanlış anlaşılmasın,bu forumda öyle biri yok,ama genelde gidişat o yöne kayar..)..Aklıma Genç Werther örneği geliyor ki Goethe nin bu eseri döneminde intiharlara sebebiyet vermiştir.
O bir dönemin eğilimiyle alakalı olabilir ya da bambaşka parametreleri var bu işin.Sosyolojik,açıklaması vardır elbet.Ama bu eğilim ne Goethe nin büyük yazarlığına ne de bu eserine gölge düşürmüştür ki bugün bunu sözkonusu etmemiz bile bunun bir kanıtıdır.

Charlo nun sübyancılığını kaç kişi bilir ki?

Lennon un 'İsa dan daha populerliğini' kaç hristyan umursar?

Mercury nin eşcinselliği kaçınızı eşcinselliğe yöneltti?

Jim Morrison un tecavüzdenen yargılandığı söylesem kaç the Doors seven onları dinlemekten vazgeçer?

İntihara,uyuşturucu kullanmaya,ahlaki yozlaşmaya sebebiyet verdiği düşünülen bir müzik grubu içselleştirilmiş bir sanat barındırdığı takdirde bakidir,o eğilimler geçer gider geriye tadı kalır...

Bakın etrafınıza...Artık Led Zeppelin dinleyip intihar eden,uyuşturucu kullanmak isteyenler var mı ..

Ya halazcım, ne demeli sana bilemiyorum....

Öylesine güzel açıklamalarda bulunmuşsun ki hedefi tam 12 den vuran örnekler bunlar üstelik. Verdiğin örnekleri yazacağım yazı da alıntı yapacağım açıkcası. Sen bir tanesin

Halazın da açıklamaya çalıştığı gibi rock müzik ve burada tehlikelimidir acaba diye tereddütte kaldığımız diğer müzikler kişiye göre değişkenlikler gösterir. Benim için hiç bir tehlike oluşturmazken bir başkası için ciddi tehlike oluşturabilir.

Bu sebeple sorulacak en doğru soru şu olmalıdır?

Bu müzikler neden bazı kişilerde olumsuz davranışlara sebep oluyor?

Bu soru gerekli. Hepimiz yani burada yazı yazanlar olarak bu müziklere son derece sevgi ve saygı duymakla beraber meydana gelen halaz ın da belirttiği örnekleri biliyoruz.

İşte ben bu aşamada narkotikle beraber çalışırken bu müzikleri dinleyenleri hemen soyutlayalım ve yok edelim mantığından yola çıkmıyoruz. Bu kuruluşta bir sürü psikolog ve psikiyatr da görev alıyor. Ve emin olun hepimiz son surat büyük bir zevkle bu müzikleri dinliyoruz. Yaptığımız araştırma bundan olumsuz etkilenen insanlara yönelik.

Bu çalışmalara sonra dönerim.

Bu bölümde bizler punk felsefesini tartışırken bazı şeyler yazmışım;

Punk felsefesi diye bir felsefe oluştu herşeyden önce. Bu konuda anlaşalım sizlerle herşeyden önce. Punk bir müzik tarzı olmanın önüne çoktannnn geçti. Punk müziğin ortaya çıkışından çok punk ın zevkler bölümünde bazılarımız için, yaş hiç önemli değil, ama en çok ergenlik dönemini kapsıyor,birinci sırada yer alması sıradanlığın dışında olmanın keyfi, herkese göre bir dünya algılayışının cazibesi, kimi ne göre özgürleştirici düşünce yapısından kaynaklanıyor.

Evet bilinmesi gereken bir şey varsa her dönem kendi çağının nesnel koşullarında kendi müziğini üretecektir. Ancak bu üretilecek müziklere inanın sadece müzisyenler kendi başlarına karar vermiyor.

Her ne kadar punk bir alt kültür gibi bir kaç genç müzisyenin o güne kadar yapılan müziklerden sıkılıp, onları gereğinden fazla önemli bulmamalarıyla onlara bir tepki şeklinde son derece basit, bir kaç akorla oluşabilen, sözlerin öneminin hiç olmadığı,hatta çoğu müzisyeni geren garip akorlardan çok son derece basit akorlarla, bazen akordu bile yapılmamış bir gitarla kulakları rahatsız eden bir görünümde olması sadece ve sadece bir tepkidir işin ilk başlarında.

Gözden kaçırdıkları müziğin hangi tür olursa olsun bir red edişi içinde barındıran bir yapı ihtiva etmesidir. Punkçılar ise ilk tepkiyi ve karşı çıkışı genellikle kendilerinin verdiklerine inanırlar. Bozuk akortlarla, basit akorlarla , ana avrat düz giden küfürlerle......

Müziksel anlamda rock müziğin tamamiyle dışında bir müzik türüdür sevgili Alper. Ancak tavır ve felsefe olarak rocktan hiç bir farkı yoktur aslında.

Ramones neden ilk gerçek punk gurubu olarak ele alınıyor dersiniz. Ya da birden bire devleşmesi İngiltere de neden olmuştur ?

Müziği salt müzik olarak ele alma devirleri çoktan geçti. O dönemin İngilteresinin sosyal ve ekonomik yanlarını görmezden gelirsek punk ı anlamakta zorlanırız.İngilteredeki işçi sınıfının yapılan ve uygulanan politikalarla neredeyse patlamaya hazır bir bomba haline gelmiş olması,sosyal bunalımlar İngilterede punk düşünce yapısını hazırlarken, öncelikle sadece kendi kendilerine müzik yapan Ramones ve bunun gibi gurupların bu sınıfın elinde yaldızlanmasıyla ortaya çıktı.

Haa bazılarıda işin içine bunalım kattı.

Kısacası gerçek anlamda bir davranış ve red etme biçimidir punk ama müziği benim asla dinlemeye çok fazla tabii, katlanamayacağım bir müzik türüdür.

Genişletmek için tıkla ...

Evet burada özellikle koyultarak belirtmeye çalıştığım yerler önemli.Hangi felsefe oluşursa oluşsun müziği işin içine katmadan önce kesinlikle sosyolojik bir yapılanma olmadan yeşerme söz konusu değildir.Müzik bağımsız değildirrrrrrrrrr. Müzisyenler hadi gelin bir tarz yaratalım gibi bir düşünceyle harekete geçmezler.

Bir müzik türünün oluş aşamasında kesinlikle ekonomik bir duruşun bozukluğu ve bu bozukluğu yaşayanların düşünceleri vardır.Doğal olarak yeni bir tarz oluşmaya başlarken sancılarla başlar. Tarz tamamiyle yerli yerine oturduğunda sükünet hakimdir. Ama onun öncesi düşünemeyeceğiniz kadar çalkantılıdır.

İşte bu çalkantılı dönemde dinleyiciler olarak bizler benim yukarı da anlatmaya çalıştığım gibi ve halaz ın da üstüne basa basa söylediği gibi donanımlı değilseniz kesinlikle zarar göreceksiniz demektir.

oxygen' Alıntı:

Yazmadan duramadım.

Roac'ı kutlarım. Çok güzel yakalamış.

Orada ballandıra ballandıra bahsedilirken, burada yerin dibine sokulması çok garibime gitti. Bunun mantıklı bir açıklaması yapılabilir mi acaba?

Yazdıklarımıza her zaman çok dikkat etmeliyiz. Güzel yazabiliriz ama her zaman tek bir yolda gitmeliyiz ve her zaman söylediklerimizin arkasında durmalıyız. Yoksa asla ciddiye alınmayız...

(Burada bir savaş var gibime geliyor. Silahlar çekilmiş... Herkes bir bahane bulacak eminim. Ama bu savaşın izlerini gizlemeye yetmeyecek... )

OXYGEN

Genişletmek için tıkla ...

Sevgili Oxygen,
kim, nerede, neyi ballandıra ballandıra anlatmış? Tam olarak alıntı yapabilir misin lütfen?
Savaş nerede oluyor, kim kiminle savaşıyor onu da anlayamadım. Açıklarsan sevinirim.
Sevgilerimle

Alper ağbicim,savaş mavaş yok aslında ortada.Lakin bir gayret var.Neyin gayreti ? Sanki bir poker turnuvasındayız ve bazı kimseler ellrindeki kağıtlara bakarak ama ne yazık ki karşısındaki kimselerin ellrini kendilerine göre tahmin ederek,varlarını yoklarını ortaya koyarak rest deme durumları oluşmuş.Pokerde rest diyebilmek için karşınızdaki oyuncuları iyi tanımalı hatta belkide gizli silahlarınız olmalı.Kimbilir siz kare papazı yakalamışken karşınızdaki kare as ile karşılık verebilir ve mazallah bir anda herşeyinizi kybedebilirsiniz.Demem o ki,amaçsız ve bilinçsiz gayretlerden çok,anlamaya ve öğrenmeye yönelik gayretler sarfetmek bir daha ki oyunda bizlere daha iyi bir oyun ortaya koymamızda muazzam fayda sağlayacaktır.

Şimdi izin verirseniz kesinlikle katıldığım bir paragrafı alıntı yapacağım,

Halaz diyor ki;

Müzik tinsel bir etkiye sahiptir.Uhrevi amaçlarla kullanılmıştır.Evet,müzik tinseldir;Rock ve Metal türevli müziklerin atmosferik yapıları onu bambaşka tinsellikler de katar....Okumayan,sorgulamayan,duyarsız ve kendi dışındaki dünyaya tutkusuz bakan;kendi içine hapsolmayı marifet sayan bir gençlik bu tinselliği her türlü sapkınlığa çevirmeye gebedir.

Genişletmek için tıkla ...

Altına imzamı atacağım bir cümle bu. Yukarıdaki yazımdan birinde bizim dönemin gençlik profilini çizdim hatırlıyorsunuz değil mi?

İşte şimdi yeni gençliğin profilinde neler var bakmadan yorumda bulunmak yanlış olur.

Çok iyi bildiğimiz gibi 1980 sonrası özellikle bizim gençlerimiz için tamamiyle pasifleştirilme dönemi başlamıştır. Üretmeden tüketme mantığı yerleştirilmiştir. Ve bu günlere gelirken ülkenin sosyal yapısında da o kadar büyük değişmeler söz konusu olmuştur ki, ciddi anlamda bir kargaşa söz konusudr.

Aileler parçalanmış, bir çok değerler yitirilmiş, sadece tüketen, birey olmadan bireyci olabilen, düşünmeyen, sorgulamayan gençlik yaratılmıştır.

Gençlerimizin büyük bir kısmı ne yazık ki iki lafı bir araya getirmekten aciz, mutlu gibi gözükse de derin bilinç altlarında tamamiyle umutsuz, gelecek kaygısı taşıyan, özgürlüğü serbestlik olarak ele alan, bir sürü tanımın anlamını yitirdiği, kaybolduğu, ve yok oluşu yaşadığı bir durumdadır.

Kendi oto kontrollerini yitirmiş, sınırsızlığı meziyet sanan, ve her türlü duyguyu sonuna kadar yaşayan garip bir psikoloji içersindedir.

Bunları ben söylemiyorum, istatistikler söylüyor ve ben bir eğitimci olarak bu sonuçları gençlerde görebilenim sadece, büyük bir üzüntü içersinde.

Bizim ülkemizde bile cinsellik sayısı bazı şehirlerimizde neredeyse 12 yaşına kadar düşmüş bir durumdadır. Uyuşturucu kullanmayan azınlıktadır ve en azından bir kez denemiştir çoğunluk tarafından. Aynı şey alkol ve sigara tüketimi için de geçerlidir.

Durum bu kadar vahimken ciddi anlamda tehlike çanları çalınır bana soracak olursanız. Ve gençlerin bu başıboşluk içersindeyken dinledikleri müzikler ne kadar masum olursa olsun bir yerde bazı şeyler için kesinlikle araç olarak kullanılır.

Burada halaz a ne yazık ki katılmıyorum. İçinde olduğum için biliyorum, hiç te küçümsenmeyecek bir sayıda gençler tarafından bu koşullar sayesinde bu müzikler onların daha da batağa batmasında bir araç olarak kullanılıyor.

Tabiki bende müziği direk olarak suçlayanlardan değilim, hatta müziği hiç suçlamıyorum. Ama kabul edelim artık öyle bir sistemde yaşıyoruz ki bizler için son derece masum bir olgu bir başkasının kar mekanizması için farklı alanlarda kullanılabiliyor.

1990 yılların başlarında elektronik müzik türevleri ilk ortaya çıktığında kesinlikle uyuşturucu kullanımını arttırmada kullanıldı.Belli ve hiç durmadan tekrarlayan, melodisi hemen hemen hiç olmayan, bilgisayar kaynaklı yada dj ler tarafından yaratılan garip tarzlar büyük partilerle bu dünyadan sıyrılmaya çalışan ve uçmaya hazırlanan insanlar tarafından uyuşturucuyla hemde kimyasal uyuşturucularla kullanıldı bir araç olarak.

Hepsimi? hayır ama büyük bir çoğunluk tarafından kullanıldı bu düşünülmeli bence.

Halaz ın deyimiyle her türlü sapkınlığa gebe gençlerimiz bir hayli kalabalık. Bu yüzden olay cidden tehlikelidir. Çünkü gençlerimiz için bu nesnel koşullar yaratılmıştır. Bunun dışına çıkabilenler mutlu azınlık olmaya başladı.

Halaz a hem katıldığım hemde katılmadığım bir konu daha var. Gerçekten son derece romantik bir bakış açısıyla baktığımızda halaz gibi düşünebiliriz. Çünkü biz güçlüyüz, alt yapımız sağlam bu yüzden bizler için büyük tehlikeler yoktur. Özellikle sözler bir kaç başıboş yada marjinallik peşinde koşan kişiler tarafından özü yok etme üzerine gitmemeli.

Böyle demiyor ama bunu demeye getiriyor. Kesinlikle katılıyorum ama olmuyor işte halazım olmuyorrrrrrrrrr

Kelimeler kanatır yarayı demiş değil mi şair?....

Kanatıyor hemde iyi kanatıyor.

Öylesine kimliksiz olmaya başladık ki, tek bir söz bile bir sürü şeyi harekete geçirmeye yetiyor da artıyor bile.

Güzel bir soru sormuş aslında halaz, şöyle böyle yaptıkları için bunları dinlemeyen kaç kişi var aramızda diye sormuş.

Benim böyle bir seçimim var sevgili halaz.

Etik olmayacağını düşündüğüm için gurubun adını yazmayacağım. Çünkü bu kişisel bir seçimdir, kimseyi hiç bir anlamda etki altında bırakmak istemem.

Seneler önce çok sevdiğim bir hard rock gurubunun konserini izledim. Muhteşemdi ve bende kendimden geçmiş bir halde izlemeye devam ediyorum.Öyle bir sahne geldiki, birden bire sahneye yüzlerce civciv salınıverildi.Birbirinden sevimli civcivler oraya buraya koşturuyor.

Ve benim çok sevdiğim bu hard rock gurubu onların üstüne basa basa konser vermeye devam etti.

Bir an dondum kaldım. Millet avaz avaz bağırıyor, çıldırmış bir durumda, sahne gösterisi olarak ele alınıyor.

İlk işim televizyonu kapatmak oldu, sonra arşivimdeki bu guruba ait o zamanlar long playler vardı, onları kırıp atmak oldu.

Müziklerine diyecek hala bir şeyim yok. Cidden harika müzik yapıyorlar. Saygı duymaya devam edeceğim yaptıkları işe müzik olarak ama kimse beni bu gurubu bir daha dinlemeye razı edemez.Edemedi zaten.

Evet kişisel seçimler beni hiç ilgilendirmez. Eşcinselmiş değilmiş bana ne derim geçerim bu anlamda. Sahnede yapılan her türlü şova evet diyebilirim çünkü müziğin özünde bu vardır.

Ne makyajları ilgilendirir beni, ne de sahne de kırdıkları gitarlar, nede kostümleri.Hepsinin arasından ben sadece melodilerle, akorlarla, ritimlerle ilgilenirim. Ama insanca olmak koşuluyla.

Evet bu olay unutulacak ve geride bu gurubun müzikleri kalacaktır. Buna katılıyorum. Ama ben var olduğum sürece o civcivleri hatırlayacağım canımcım

Canım öğretmenim umalımda akıllarda sadece sahnede ayaklar altında ezilen civcivler kalsın.Umalım sadece sağdan soldan toplanıp iğrenç bir öğretinin amacıymış gibi kesip biçilen kediler kalsın.Umalım halazın da yazdığı gibi sadece tinsel etkiye sahip olsun ve asla geride satanizm'e kurban edilen habersiz gençlerin gözü yaşlı anne ve babaları kalmasın.Bunları ummaktan ve beklemekten başka elimizden gelen,stanizm gibi etkileri hiç de azımsanmayacak kadar tehlikeli boyutlara ulaşmış ve kanser virüsünün vücudun organlarına yayılması gibi yayılarak toplum üzerinde tamiri olmayan sonuçlarını hatırlatmak ve ikaz etmektir.Her kendini bilen insan evladı kötülüğün pençesine düşmekte olan bir diğer insanı kurtarmak için her türlü çabayı ve bunun için gerekirse özveriyi göstermek zorundadır.

Müziğin sadece tinselliğini( ruhsallığı) ve melodisini severek dinlemek ve sevmek ayrı bir konu,içinde tinselliği yaşatarak kendini o dünyanın içinde hissederek vahşet yapmak yada yaptırmak ayrı bir konudur.


Bakın bu gün 21:30 da FOX kanalında,Türkiyede özellikle üniversite el atan satanistler inanılmaz görüntüler ile Objektif programındaydı.Bu programda bir kez daha görülüyor ki şeytani düşünce ile ne canlar yanmış.

Bu arada bir konuyu burada belirtmek istiyorum.Paganizm ile Satanizm'i aynı kefeye koymamak gerekir.Paganizm putperesliktir yada daha bir geniş anlamıyla,Tanrıdan başkasına tapan anlamında kullanılır.İslam dininde ise müşrik olarak bilinir.Hristiyanlıkta ise pagan terimi hasıl olmuştur.Paganlar doğa kökenli,çok tanrılı dinlere inanan insanlardır.öğretilerinde diğer dinlere karşı bir hayırcılık vardır.bu bakımdan özellikle hristiyanlığa ve müslümanlığa karşı çatışma ekseni etrafında yoğunlaşmışlardır.Bu konuda müzikal manada veSymphonic / Black Metal'in en ünlü pagan grup'u Norveçli >>>DIMMU BORGIR <<<

Laus_Deo' Alıntı:

Uzun bir şarkının türkçesine dönecek olursak dostum roacc bize yardımcı olursa sevineceğim

Genişletmek için tıkla ...

hemen yardımcı olayım

Sesler, adımı söylüyor
Asla susmuyorlar ve beni çıldırtıyorlar
Uykuda bile ruhuma eziyet ediyorlar
İçsel şeytanlarım konrolü ele alıyor

Yavaşça beni canavara çeviriyor
Tırnaklar pençeye dönüyor ve beyaz diş gibi pençelerim var

Yüzlerce ses kafamda
Ancak öldüğüm gün susacaklar

Sesler beni yalnız bırakın
Neden içimdesiniz ve ruhuma eziyet ediyorsunuz?
Neden gidip beni bırakmıyorsunuz
İçimdeki şeytanlarım size yalvarıyorum

İçimdeki şeytani sesler bana kimin öleceğini söylüyor
Beynimi yönetiyorlar
Ölmesigerekeni öldürüyorlar
Bu bir utanç o ben olmalıyım

İçimdeki şeytani sesler bana onun ölmesi gerektiğini i söylüyor
Beynimi yönetiyorlar
İçerde 666 kötü ruh Biri öldüğünde sevindiklerini duyuyorum
Ama, elleri kanlı olan benim..

666 ses içerde, ölme sırasının senin olduğunu söylüyorlar
Beynimi yönetiyorlar..
İçerde 666 kötü ruh , şimdi sen öldüğünde sevindiklerini duyuyorum

Bir görev üstleniyorum, gülümseyerek…

halaz' Alıntı:

Olayı saptırmamalı,suçu müziğe atmamalı.(yanlış anlaşılmasın,bu forumda öyle biri yok,ama genelde gidişat o yöne kayar..)

Genişletmek için tıkla ...

Katılıyorum..

Bilinçsizliğin suçunu müziğe veya müzik yapan gruba atmak hiç doğru değil...

vahşeye veya uyuşturucu gibi maddelere özenme tamamen kişinin kendi özüyle alakalı diye düşünüyorum..

Kaldı ki; kendi eklemiş olduğum amatör gruptan örnek verecek olursam, o grupta müzik yapan kişiler (arkadaşım da dahil), bırakın uyuşturucuyu , hayatta ağzlarına sigara veya alkol almış insanlar değiller :wink:

sevgiler..

Ya sevgili roaccutane, cidden merak ettiğim için soruyorum;

Burada suçu müziğe atan herhangi biri var mı cidden? Var da biz mi görmüyoruz acaba?

Nerden mi bu kanıya vardım? Senin bir cümlenden;

Bilinçsizliğin suçunu müziğe veya müzik yapan gruba atmak hiç doğru değil...

Genişletmek için tıkla ...

roaccutane' Alıntı:

Bilinçsizliğin suçunu müziğe veya müzik yapan gruba atmak hiç doğru değil...

vahşeye veya uyuşturucu gibi maddelere özenme tamamen kişinin kendi özüyle alakalı diye düşünüyorum..

Genişletmek için tıkla ...

Dostum Roac, sence Bilinçsizliğin suçu kim/lerde :?: Kim yada kimler bu kötü duyguları aşıladı yüzbinlere :?: Yolundan yada izinden sapmış yada ordan oraya savrulup hayatta başarı sağlayamamış,sığınacak kimsesi olmayan,neyapacağını bilemeyip tutunduğu dal kötü de olsa ona sarılan,yakın çevrelerinden yada okul ortamında hasbelkader tanıştıkları kötü kimselerin yollarından giden cahil çocuklara kim ve nasıl bilinçli hale getirdi :?: Belkide onlara yol gösterecek kimseleri yoktu.Bilinçsizliğin suçu kimde roac :?: İnsanları bilinçlendirmek için veya şöyle diyeyim,onları yollarından almak yada saptırmak için en kolay yol hangisidir sizce ? En popilist yaklaşımla ve elbetteki onların özenecekleri ve toplumdan ayrı olduklarını hissetirebilecekleri azınlık gruplar ve bu gruplara açılan kapılardır.Bu kapıları hangi anahtar açar sizce? Provokatif edilmiş sözler yada melodiler olabilirmi acaba :?: Suç Müzikte değil tabiki.En azından bütünüyle müziğe böyle bir yaftayı yapıştırmak saçmalıktan öte gitmez.Müziğin temellerinde yada genelinde olmasada müziği kullanarak provokatif emelleri olanlar muhakak olacaktır.Durm böyle olunca,benim penceremden bilinçsizliğin suçu,bu tür müzik yapan grupların yanısıra bu tür müzikleri karşı provokatif çalışmalar ile çürütmeyen toplumsal anlayıştır.Umarım bu anlayışlar en kısa zamanda daha bir gelişir ve blinçsizce etrafta insanları vahşice katledenler işlerin artık o kadar da basit halolamayacağını anlarlar.

Elbette suç müzikte ya da müziği icra edenlerde değil sevgili Laus_Deo.

Suç kimde? derken kendin bu sorunun cevabını vermişsin zaten.

Sanmıyorum ki insanlar müziği birileri birilerini kessin vs gibi şeyler için icra etsin

Murat Kekillinin "bu akşam ölürüm" parçasını dinleyipte intihar edenleri hatırlarsınız. Kuşkusuz bu adam bu parçayı millet intihar etsin diye yazmadı..

daha öncede belirttiğim gibi Eklediğim grupta Terrorist de dahil diğer elemanlar hayatta sigara ya da alkol kullanmamış insanlar ..

Günah Keçisi aramak yersiz diyorum ben.. Kişi kendinden sorumlu.. müzik ruhun dışa vurumu olabilir bi yerde. Nasıl kullanmak istiyorsanız öyle kullanırsınız.. Kimi dinlerken deşarj olur kendini toplar, kimi de bi çok örnekte olduğu gibi farklı yola sapar..