Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Anne-Babalar engelli çocuğundan kardeşler engelli kardeşinden utanır mı? [Tartışma]

ben evladımla guru duyuyorum vede çok mutluyuz biz yavrumla insanın canını acıtan sadece topluma kabul ettirme çabası yoruyor beni karşı tarafların yanlışını düzeltmek yavruma canının yanmıyacağı mutlu olabileceği incinmeyeceği ortamı hazırlamak çok zor toplumdan önca yeri geliyor aile fertleri bile üzebiliyor..
 
kendimizi takdis etmek için...

Benim sağlam kardeşim hiç olmadığından kardeşlerim utanır mı bilmem.Geçmiş yıllarımdan hatırladığım kadarıyla kardeşimle birlikte bir yere gitmekten çekinirdim,daha çok bakarlardı çünkü,sanki uzaydan yaratıklar dünyaya istilaya geldi gibi nazar ederlerdi.Babam hala(A'lar şapkalı) bizden utanır.Oturduğumuz yerde birçok kişi bizim onun çocukları olduğumuzu bilmez.Sanırım bizim sakat olmamız onun eksikliğinden kaynaklı,ne alakaysa.Kim kendi eksikliğini yanında taşımak ister ki,herkes mükemmel,çok iyi.Daha ilkokuldan hatta öncesinden yarış atları gibi zaaflarımızı kalın bir perdeyle örtüp daha cici şeyler gündeme getiririz.Ben kendimi engelli/sakat olarak görmüyorum ya da arkadaşlarım çevrem falan fistan bana engelliymişim gibi davranmadının deru(u şapkalı)nunda bu utanma var.Zaten seni kimse eksik olarak kabullenmedi(seni tüm sakatlar oluyor).Kendinde bu öğrenmişlikle hayatına devam ettin.Küçükken hiç kısa kollu t-shirt giyemedim.Kazağımın kolunu yukarı kıvırsa hemen düzeltirdi babam.Aman eksikliğin eğriliğin meydana çıkmasın.Ben burada yazıların hiç birine inanmıyorum.(bu konuda ve bu konuya benzeyenlere)Hepimiz sakatlığımızın yerini (sağlamlarda eksikliklerini)silikonvari bir madde ile dolduruyor,aman boş yerimiz kalmasın.Silikonlar eriyince,takke düştü kel göründü minvalinde vakıalar sahneye çıkıyor.Annem(merhume) pek utanmazdı ama ,bazen kendini tecrit ederdi.Akrabaların da takdis edilmesi gereken kişilermimşiz gibi bizi günahımızla başbaşa bırakmaları annemi buhrana sürüklerdi.Hala(a'lar şapkalı) da akrabalar aramaz sormaz ,ne de olsa sakatsın çok ta önemli değil.Hatta aynısını komuşularda da görüyororum.Hani çocuklara büyükler bazen “hadi ordan be,sen ne bileceksin” der gibi davranır,önemsemeyiz ya işte öyle. Konumuz dışı olsa da değinmeden geçemeyeceğim,ciltleri kırışmasın diye kremler vs. kullananlar,zayıflamak için çıldıranlar,güzellik için yüzlerine sıçan gaitası bile sürecek kadar tırlatanlar neden çırpınıyorlar?Eksiklik utncımızı ekarte etmek için ben kendimi engelli/sakat olarak görmüyorum teraneleri Hızır gibi imdadımıza yetişir.Kendimizi daha fazla kadırmayalım,tüopamıdan çıkıp şöyle gerçeklere bakalım.Saygılarımla…
Not:Şimdiden iyi kızmalar.:D
 
Tarelif'in yazısından çok etkilendim.. Çok net şekilde ve açıkca, içten, samimi bir itiraf ve karşı duruş içinde.. Etkilendim.. Ona şöyle bir özel mesaj attım;
Günaydın..
Yazını okuyunca etkilendim.. Sonrada dedimki insanlığın normal seyri bu.. Açtığım başlıkta bende kendinden kaçışı, kendini inkarı eleştirmiyormuyum?
Ayrı kulvarlardan da yola çıksak vardığımız yer aynı sanırım..
 
soruya bunu ekleyelim mi arkadaşlar....

Anne - Babalar engelli çocugundan, kardeşler engelli kardeşinden utanır mı? + çocuklar engelli anne ve ya babalarından utanır mı?

teşekkürler...
 
ben diyorum ki bir engelli annesi olarak asıl engelli bizleri kötü hissetiren sürekli dışlıyormuş gibi yüze vuran o gaddarlarda.arkadaşın yazısı beni çok etkiledi içimizden geçenleri tek ağız olup söylemiş.İşte öylesi insanlar asıl kendilerinden utansınlar...
 
3 çocuklu bir ailenin ortanca çocuğuyum,diğer iki kardeşim elhamdulillah sağlıklı.

Anne ve babamın benden utanmadığını çok iyi biliyorum,utandıklarına dair en ufak bir davranışlarınıda görmedim.Sen engellisin onu yapamazsın dedikleride hiç olmadı.

Kardeşlerimin de benden hiç utanmadı,nereye gitseler beni götürmekten zevk alırlardı.

Sanırım bizlerin düşüncelerini etkileyen yetişme şartlarımız ve tepkiler.Bilinçsiz bir toplumda yaşıyoruz,üstüne bir de bilinçsiz bir aileye sahipseniz sanırım tarelif gibi düşünmeniz kadar doğal bir şey olamaz.

Ben kendimi engelli olarak görmüyorum ifadesine gelince,engelini kabul etmiş bireyin bu sözü söylemesindeki mana şudur:

*Engelimin mutlu olmama mani olmadığına inanıyorum.Bu sebeple ben engelli değilim...
 
hey oradakler,ütopyadakiler,beri gelin!

Musa,sana ütopyanda mutluklar diliyorum.Aman ordan çıkma !yahu ailen nasıl belli edecek utancını,utansa bile ütopyandasın,sen mutluluklar ülkesi,insanın dünyadaki hakikatinden kaçış cenneti.Ya cennetine kaçarsın ,ya cinnetine.Ben cinnetine kaçanlara seslendim.Mutlu olan bir engelli gösterin bana,ciddiyim.Yo yok yok.Dikkat safsatalar sağlığa zararlıdır,uzak durun.Bir yere giderlerken seni evde mi bırakacaklardı.O zamanda komşular vah vah sakat çocuğu evde yalnız bırakıp gittiler derler.Elaleme ayıp olur.
 
Benim görüşüm "gerçek",benim görüşümün dışındakiler "ütüyopya".

Üzgünüm ama senin düşüncenin dışında var olan hayatlarda var.Senin düşüncenin dışındakilere ütüyopya demek,gerçeği perdelemekten öteye gidemez.

Mutlu olan bir engelli gösterin demişsin,bak burdayım.
Hayatımdan da,ailemden de,engelimden de memnunum ve mutluyum.

Ailemin benden utanıp,utanmadığını sanırım senden daha iyi bilirim.İstersen yaşanmış duyguları olanların bu duygularına saygı göstermeyi öğrenmeye,öğrenemiyorsanda anlamaya gayret sarfet.

Bu ülke ne çektiyse,kendi gibi düşünmeyenlerin düşüncelerini sindiremediği için çekti.

Kısacası,senin hayatının dışında da hayatlar var ve sanırım site olarak bir tane daha "ikinci baharımız " oldu.

Cinnetinde mutluluklar dilerim...
 
ilk önce slm lar ben 27 yasımda yeni hayatımla tanıstım trafik kazası sonucu.aile konusundada sanslı deyildim 2ay sonra oflamaya basladılar azarlamalar sanki hayatı kararan ben deyilde onlarmıs gibi davranir oldular.gece leri allaha hep dua ederim allahım beni yataklarda bunların eline bırakma diye.yüce rabim yüzüme baktı 2yılın ardından deyneklerimle yürümeye basladım.sindi düsünüyorum hersey allahtan gelen bise hamdolsun dedik sakatlıktır dedik öptük basımıza koyduk.ama insanın ilk ailesi dıslarsa toplum gayet dogal dıslar.annem benim sokaga cıkmamı istemesdi ilk zamnlar utanırdı resmen en asagılayıcı kelimeleride ilk annem den duydum mesela parfüm istedim annem senin neyine parfüm dedi.cok acı bisey.beni sakat kalmak deyil ailemin tutumu kahretti.ilk ailelere bunu asılamak lazım.sizlere sindilik bukadarını en hafif dönemlerimi anlattım moralinizi bozmak istemedim
 
utanırlar kardeşim utanırlar...hem de kendi çocuğuna ' lanetli,allah seni bile bile böyle yaptı ' diyen anne yaratıkları dahi var...

derler ya cennet annelerin ayağı altındadır diye...bu söz % 1000 doğru.ama anne isen cennet senin ayaklarının altında..çocuğu dünyaya getirmeyle anne olmuyorsun..ona bakarsan öyle anne oluyorsun.
 
anne baba engelli çocundan kardeşler engelli kardeşinden utanırmı

ben bedensel kardeşim zihinsel engelli diğer üç kardeşim sağlam.fakat annem babam ve kardeşlerim o kadar fedakarlarki ,ikimize o kadar iyi davranıyorlar.ikimizinde morali gayet iyi.bazen düşünüyorum acaba ben onlar gibi davrabilirmiyim diye onlar kadar fedakar olamayacığımı tahmin ediyorum.hiç birisinin haklarını ödeyemem.
 
Bana genellikle özürlü bir çocuk büyütmenin nasıl bir şey olduğunu sorarlar. İşte anlatıyorum... Bir bebek sahibi olacağınızı anladığınızda yaşadığınız duygu, İtalya’ya güzel bir seyahat planı yapmaya benzer. İtalya hakkında bir sürü kitap ve broşür alırsınız ve harika planlar yapmaya başlarsınız.
Coliseum Mikelanjelo’nun Davut’u. Venedik’teki gondollar. İtalyanca birkaç sözcük bile öğrenirsiniz. Her şey çok heyecan vericidir. Aylar süren beklemeden sonra, o gün gelir çatar. Bavullarınızı toplar, yola çıkarsınız.Birkaç saat süren yolculuktan sonra, uçağınız havaalanına iner. Hostes mikrofonu eline alır ve: “ Hollanda’ya hoş geldiniz “ der. “Hollanda mı? “ dersiniz. “Ne demek istiyorsunuz? Ne Hollandası? Ben İtalya’ya bilet almıştım. Benim İtalya’ya gitmem gerek. Tüm yaşamım boyunca İtalya’ya gitmenin düşünü kurdum ben.”Fakat uçuş rotasında bir değişiklik yapmışlardır. Hollanda’ya inmişsinizdir ve orada kalmanız gerekir. Önemli olan sizi korkunç, iğrenç ve pis bir yere, açlığın ve hastalıkların ortasına bırakmamışlardır. Sadece farklı bir yerdesinizdir. Bu yüzden çıkıp yeni broşürler ve kitaplar almanız ve yepyeni bir dil öğrenmeniz gerekmektedir ve daha önce hakkında hiçbir şey bilmediğiniz insanlar tanımak zorundasınızdır. Geldiğiniz yer sadece farklı bir yerdir. Oradaki yaşam, İtalya’dakinden daha yavaştır, İtalya kadar etkileyici değildir. Fakat bir süre orada kaldıktan sonra nefesinizi tutar ve çevrenize bir bakarsınız... Ve Hollanda’nın yel değirmenlerini fark edersiniz... Ve lalelerini. Hollanda’nın Rembrandları bile vardır. Fakat tanıdığınız herkes İtalya’ya gidip gelmektedir. Sürekli orada geçirdikleri güzel günleri anmaktadır ve yaşamınız boyunca: “Evet, benim de gitmem gereken yer orasıydı. Ben de aynı planı yapmıştım.” dersiniz. Bu nedenle duyduğumuz acı asla, asla dinmez... Çünkü yitirdiğiniz düş çok önemli bir düştür. Ancak tüm yaşamınızı İtalya’ya gidemediğiniz için üzülerek geçirirseniz Hollanda’nın güzelliklerinin hiçbir tadını çıkaramazsınız.


Emily Perl Kingsley

sayfaların tümü açılmadı üzgünüm eklendi mi yanıt olarak göremedim lakin yine de eklemek istedim bu yazı çok önemli benim için zira ve hemen hemen her zaman ve her yerde hatırımdadır bu sebeple ekleyebileceğim en iyi yer şu an için burası gibi geldi
 
en çok bundan korkuyorum.dünyalar güzeli,süperkız gücünde,ileride amazon kadını olacak,azimlimi azimli bir kız evladım var.sakat değil,özürü hiç değil.sadece yapmak istediklerin engel bazı özellikleri var.ama bir tebessümü,meraklı bir bakışı her şeye değer.ilerde bir çocuk sahibi daha olursam ve sağlıklı olursa kızıma nasıl davranırım?köşeye itilirmi?sabırsızmı olurum?ona yetememekten çok korkuorum.onun her harketile hatta nefes alabimsiyle bile gurur duyuyorum.evimizin küçük çiçeği o.hergün açıp dahada güzl renklerini yavasta olsa gösterior bize.yaşamımızın tek amacı onu daha ii,olabiceğeinin en iisi yapabilmek.doktorlarımız vs çok umutlular.bana bile itiyacı olmazmış(inşalah)..allah çocugundan utanacak ailleri yalnız bıraksın bence.çocuk sahibi olamasınlar.o minicik bdenlere yazık.çektiği acılar,sancılar yetmezmiş gibi...nyse..ben kızımla gurur duyuyorum.mareketteki reyonculardan minibüs şöförlerine kadar herkes tanır,herkesin maskotu.kimseden saklamam ve dik dik bakandanda lafımı esirgemem.çok güzel dimi bend senin gibi dakikalarca izleyebiliorum dedim msela bi kadına.bazen kızarımda.çcugumsa söz konusu paralarımda ortalığı.pençelerim çıkar.haa kızımlada kavga ettiğimiz yokmu ohoo dövüşürüz bile kızınca :) ama hemen sarılıp ağlaşıp öpüşürüz.dünyadaki en güzel aşk,nimet evlat.bozul malmı bu?milonlarca insan evlat sahibi olabimek için ne uğraşlar veriyor ne gözyaşları döküyor.benm tek korkum kardeşi olursa ona yetemem diye kardeşini ötelemek,eksik hissetmesin diye kardeşini sıvazlarken kızımı itelemek..çok zor bir denge..nese,daha zamanı var
 
böyle bir saçmalık olur mu? ne demek utanmak hiç utanır mı? ama malesef öyle anne-baba-kardeşler var benimkiler benden utanmıyorlar amaçok fazla üstüme düşüyorlar aman şu saatte şuraya gitme başına bir iş gelir aman şunu şöyle yapma vs. o çocuk Allahın sana emaneti sen onu koruyup kollamak ona yardımcı olmak zorundasın utanmak niye?asıl utanılacak biri varsa o da o çocuğun anne-baba-kardeşleridir ama tabi engelli kavramını tam anlamıyla bilmeyen aileler vardır aslında neredeyse hiçbir aile engelli kavramını tam idrak edememektedir bu da onlar için bir sıkıntıdır aslında bununla ilgili verilen eğitimlerin sıklaştırılması lazım ancak bu sayede bu tip duygu ve düşüncelerini yenebilir engelli aileleri
 
Üst Alt