Merhabalar
Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.
Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.
Askerliğimin bitmesine 1 ay kala çürüğe ayrıldım. Askeriyeden maaş bağlanır mı?
- Konbuyu başlatan taxin01
- Başlangıç tarihi
metebe kardesim tüm raraporlara baktılar beni heyete sokacaklar bi sansim war bak cünkü bn görew sürende hasta oldum doktor ilk askere giderken muane oldugum tahlileri bile istedi askeri hastaneden suan beklemedeyim ama seni dinlesem bu hakka sahip olamıcaktim bilmediniz seylere yorum yazmayin lütfen..insanlar yanılmasin bnim gibi
Değerli arkadaşım,
Dilerim siz haklı çıkarsınız da ben yanılırım.
Ama benim bildiğim askerlik sırasında "göreviniz nedeniyle malul gazi" (vazife malülü) olmadıkça siz emeklilik hakkından yararlanamazsınız. Yani askerlik görevinizle ilgili bir durumdan dolayı hastalanmış olmanız gerekir.
Ben tıp doktoruyum. Yanılıyor da olabilirim ama Tip I Diabetin doğrudan askerliğinizle ilişkilendirileceğini sanmıyorum. Aslına bakarsanız böyle bir nedenle "malul gazi" veya vazife malülü sayılmanızda anlamsız olur. Çünkü bu otoimmün, yani bağışıklık sistemi hastalığıdır. Malul gazi olabilmek için ise askerlik göreviniz nedeniyle bu hastalığa yakalandığınızın ispatlanması gerekir. Bildiğim kadarıyla askerlik diabetin nedenleri arasında yoktur.
Bağlanan bu maaşın amaçı çatışmada sakat kalanlar, kaza kurşunuyla yaralananlar, askeri araç kullanırken kaza geçirenler, kimyasal maddeler nedeniyle zehirlenenler vs. gibi askerlik nedeniyle çalışma imkanını sürekli olarak kaybetmiş kişilerin kaybını karşılamaktır.
Ama sizi 2022 maaşı için yönlendirebilirler ki bu doğrudan askerliğinizle ilgili bir durum değildir.
Veya "Adi malüllük" ile ilgili bir işlem başlatılmış olabilir ki, bu haktan yararlanabilmek için belli sayıda gün çalışmış olmanız gerekir.
Ayrıca düşünürseniz, şeker hastalığı askere gitmeden ortaya çıkanlar veya askerlikten sonra ortaya çıkanlar askeriyeden maaş alamazken, sizin durumunuzda olanların alması size mantıklı geliyor mu?
Neyse, sonuçta ilgili heyetler yasa çerçevesinde bu konuda karar verecektir.
Dilerim siz haklı çıkarsınız. Kolay gelsin.
Belki göz atmak istersiniz.. AYİM'in bu konuda aldığı bazı karar örnekleri:
Askeri Yksek dari Mahkemesi
Askeri Yksek dari Mahkemesi
Askeri Yksek dari Mahkemesi
Askeri Yksek dari Mahkemesi
Askeri Yksek dari Mahkemesi
Özet olarak hepsinde: "rahatsızlığı askerlik nedeniyle ortaya çıkmadıysa vazife malülü sayılamaz" diyor.
Dilerim siz haklı çıkarsınız da ben yanılırım.
Ama benim bildiğim askerlik sırasında "göreviniz nedeniyle malul gazi" (vazife malülü) olmadıkça siz emeklilik hakkından yararlanamazsınız. Yani askerlik görevinizle ilgili bir durumdan dolayı hastalanmış olmanız gerekir.
Ben tıp doktoruyum. Yanılıyor da olabilirim ama Tip I Diabetin doğrudan askerliğinizle ilişkilendirileceğini sanmıyorum. Aslına bakarsanız böyle bir nedenle "malul gazi" veya vazife malülü sayılmanızda anlamsız olur. Çünkü bu otoimmün, yani bağışıklık sistemi hastalığıdır. Malul gazi olabilmek için ise askerlik göreviniz nedeniyle bu hastalığa yakalandığınızın ispatlanması gerekir. Bildiğim kadarıyla askerlik diabetin nedenleri arasında yoktur.
Bağlanan bu maaşın amaçı çatışmada sakat kalanlar, kaza kurşunuyla yaralananlar, askeri araç kullanırken kaza geçirenler, kimyasal maddeler nedeniyle zehirlenenler vs. gibi askerlik nedeniyle çalışma imkanını sürekli olarak kaybetmiş kişilerin kaybını karşılamaktır.
Ama sizi 2022 maaşı için yönlendirebilirler ki bu doğrudan askerliğinizle ilgili bir durum değildir.
Veya "Adi malüllük" ile ilgili bir işlem başlatılmış olabilir ki, bu haktan yararlanabilmek için belli sayıda gün çalışmış olmanız gerekir.
Ayrıca düşünürseniz, şeker hastalığı askere gitmeden ortaya çıkanlar veya askerlikten sonra ortaya çıkanlar askeriyeden maaş alamazken, sizin durumunuzda olanların alması size mantıklı geliyor mu?
Neyse, sonuçta ilgili heyetler yasa çerçevesinde bu konuda karar verecektir.
Dilerim siz haklı çıkarsınız. Kolay gelsin.
Belki göz atmak istersiniz.. AYİM'in bu konuda aldığı bazı karar örnekleri:
Askeri Yksek dari Mahkemesi
Askeri Yksek dari Mahkemesi
Askeri Yksek dari Mahkemesi
Askeri Yksek dari Mahkemesi
Askeri Yksek dari Mahkemesi
Özet olarak hepsinde: "rahatsızlığı askerlik nedeniyle ortaya çıkmadıysa vazife malülü sayılamaz" diyor.
metepe zaten tıp doktoru olduğun vicdani yargılarından belli adam askeriyede iken bu hastalığa yakalnmış belki çok zor şartlarda doğuda askerlik yaptı sürekli stres ve sonucunda bozulan metobolizma sonucu bu hastalık daha erken yaşta çıktı. senin mantığın şu: adam arabadan iniyor adama araba çarpıyor ölüyor, kaskodan ilgili bedel isteniyor ama kasko "adamın tek ayağı arabada tek ayağı o an asfaltta olduğu için arabadan inmiştir bu sebeple bizi ilgilendiren bir mevzu değil bu" deyip işi kapatmaya çalışıyor sizcede aynı mantık değil mi?
ben yenı uyeyım ama dayanamadım benımde bır tanıdıgım vardı bu arkads gıbı arkadsımız gazı degıl ama vazıfe malulu olur ya metepe doktormus sayın metepe bey ılla askerde vurulana maas baglanmaz bıldıgım kadarıyla yuzde yuz kazanır davada acabılır dıye dusunuyorum ben ıyı bır askerı avukat tutarsa ıyı olur bence bende emeklılıgım geldıgı zamanlar cok arastırmalar yapmıstım bu sıte bılgılendırme amaclı sanırım herkes bılgısı olanlar yorumunu yapıyor sanırım umarım benımde aydınlatıcı yorumum olmustur bu arkadsımızın derdıne deva yerıne kafa karıstırmak gıbı bısey yapılıyor gıbı geldı bana
Sayın code, sayın fulya35,
Öncelikle şunu netliğe kavuşturalım... Arkadaşımızın maaş alıp almayacağına karar verecek olan kişi ben değilim. Buna önce sağlık kurulu heyeti, sonra da SGK yetkilileri karar verecek. Ben sadece bu konudaki uygulama mantığını ortaya koymaya çalışıyorum.
Gönül ister ki ülkede hiç birimiz çalışmayalım, hepimiz maaş alalım, refah içinde yaşayalım. Ama yasalar sadece belli şartlar altında çalışamayacak duruma gelen kişilere maaş bağlanmasına karar vermiş.
Sayın code,
Demişsiniz ki belkide güneydoğuda zor şartlarda görev yaptı, stres nedeniyle bu hastalığa yakalandı... Olabilir elbette. Ama siz benim verdiğim linklere bile göz atmamışsınız. Onlardan 3 tanesi güneydoğuda askerlik yapan uzman askerlerin ruh sağlıklarındaki bozulma nedeniyle açtığı davalarla ilgili.
Diğer taraftan, bu konularda vicdani olarak değil, adillik çerçevesinde karar verilmesi gerekir. Eğer arkadaşımızın rahatsızlığına askerlik yapması neden olduysa elbette tazminat talep etmesi en doğal hakkıdır. Doktor olduğumu söylerken amacım, şeker hastalığı gibi çevresel değil, genetik ve bünyesel nedenlere bağlı rahatsızlıkların bu çerçevede değerlendirilmesinin zor olduğunu belirtmek içindi. Büyük olasılıkla arkadaşımız askere gitmese de bu hastalıktan müzdarip olacaktı. Eğer heyet ve SGK'da bu şekilde düşünürse yasalara göre ne tazminat ne de maaş hakkı olabilir.
Dediğim gibi, dilerim ben yanılmış olurum... ama benim aklıma yatmıyor bu iş.
Öncelikle şunu netliğe kavuşturalım... Arkadaşımızın maaş alıp almayacağına karar verecek olan kişi ben değilim. Buna önce sağlık kurulu heyeti, sonra da SGK yetkilileri karar verecek. Ben sadece bu konudaki uygulama mantığını ortaya koymaya çalışıyorum.
Gönül ister ki ülkede hiç birimiz çalışmayalım, hepimiz maaş alalım, refah içinde yaşayalım. Ama yasalar sadece belli şartlar altında çalışamayacak duruma gelen kişilere maaş bağlanmasına karar vermiş.
Sayın code,
Demişsiniz ki belkide güneydoğuda zor şartlarda görev yaptı, stres nedeniyle bu hastalığa yakalandı... Olabilir elbette. Ama siz benim verdiğim linklere bile göz atmamışsınız. Onlardan 3 tanesi güneydoğuda askerlik yapan uzman askerlerin ruh sağlıklarındaki bozulma nedeniyle açtığı davalarla ilgili.
Diğer taraftan, bu konularda vicdani olarak değil, adillik çerçevesinde karar verilmesi gerekir. Eğer arkadaşımızın rahatsızlığına askerlik yapması neden olduysa elbette tazminat talep etmesi en doğal hakkıdır. Doktor olduğumu söylerken amacım, şeker hastalığı gibi çevresel değil, genetik ve bünyesel nedenlere bağlı rahatsızlıkların bu çerçevede değerlendirilmesinin zor olduğunu belirtmek içindi. Büyük olasılıkla arkadaşımız askere gitmese de bu hastalıktan müzdarip olacaktı. Eğer heyet ve SGK'da bu şekilde düşünürse yasalara göre ne tazminat ne de maaş hakkı olabilir.
Dediğim gibi, dilerim ben yanılmış olurum... ama benim aklıma yatmıyor bu iş.
Aynı durum benim içinde geçerli.
Bende askerlik döneminde crohn hastalığımın teşhisi kondu ve elverişli değildir raporu alıp terhis edildim.
Üzülerek belirteyim ki diyabet gibi crohn gibi fmf gibi sebebi net belli olmayan hastalıklarda
hiçbir hak taleb edemeyiz belki dayandırılabilecek tek şey askerlikte yaşanan aşırı stresdir.
O da çok mantıklı değil
çünkü asker olmasan gene aynı tarihlerde hastalığının başlaması mümkündür.
Yani ranzada yatarken düştün diye maaş bağlanmaz ancak ranzanın sağlam olmasının sorumluluğu başkasında ise
ve o ranza bozuk yada bir ayağı kırık olduğu için yere düşüp engelli kaldıysan o zaman tazminat davası açarsın.
Ancak tüberküloz gibi, hepatit gibi bulaşıcı hastalıklar için tazminat yolu açıktır. Ancak onlar için de maaş bağlanma olayı yoktur diye biliyorum.
Bende askerlik döneminde crohn hastalığımın teşhisi kondu ve elverişli değildir raporu alıp terhis edildim.
Üzülerek belirteyim ki diyabet gibi crohn gibi fmf gibi sebebi net belli olmayan hastalıklarda
hiçbir hak taleb edemeyiz belki dayandırılabilecek tek şey askerlikte yaşanan aşırı stresdir.
O da çok mantıklı değil
çünkü asker olmasan gene aynı tarihlerde hastalığının başlaması mümkündür. Yani ranzada yatarken düştün diye maaş bağlanmaz ancak ranzanın sağlam olmasının sorumluluğu başkasında ise
ve o ranza bozuk yada bir ayağı kırık olduğu için yere düşüp engelli kaldıysan o zaman tazminat davası açarsın.
Ancak tüberküloz gibi, hepatit gibi bulaşıcı hastalıklar için tazminat yolu açıktır. Ancak onlar için de maaş bağlanma olayı yoktur diye biliyorum.
sizi cok ii anlıyorum ama bn tam 17 ay askerlik yaptım seker bnde son 1 ay kala cıktı tam 1056 glukoz gataya gönderdiler direk ordada 2 ay yattım normal terhrisim mi aldım bana sonra düzelt cürük yaptır dediler subenden öle kaldi sogolun yinede
Bakın sevgili arkadaşım.
Şimdi şeker hastası birincisi genetik.
İkincisi çevre faktörleri rol oynar.
Askeri hastane heyet sizin çevresel faktörler sonucu,
askerde şeker hastası oldugunuza kananat getirir ise, malulen emekli etmeleri söz konusu olabilir.
Ama ailenizde annenizde babanında diyabet var ise genetik olarak olmuş bir hastalıktır.
Tıp1 şeker hastalığı zaten 20 yaşlarda görünüyor.
O yüzden bence maaş bağlamayacaklar sanırım.
Bence fazla ümitlenme.
Avukat parasına yazık. Git 2022 özürlü maaşı yazır.
Ordan ömss gir devlet memuru ol bak keyfine bence!!!
Şimdi şeker hastası birincisi genetik.
İkincisi çevre faktörleri rol oynar.
Askeri hastane heyet sizin çevresel faktörler sonucu,
askerde şeker hastası oldugunuza kananat getirir ise, malulen emekli etmeleri söz konusu olabilir.
Ama ailenizde annenizde babanında diyabet var ise genetik olarak olmuş bir hastalıktır.
Tıp1 şeker hastalığı zaten 20 yaşlarda görünüyor.
O yüzden bence maaş bağlamayacaklar sanırım.
Bence fazla ümitlenme.
Avukat parasına yazık. Git 2022 özürlü maaşı yazır.
Ordan ömss gir devlet memuru ol bak keyfine bence!!!
gonuldostu kardes ezbere konusmuyalım seker hastalıgı genetık degıldır artık gunumuzde sıgara ve alkol hayvansal gıdalar da seker tansıyon kalp koah hastalıklarına yol acıyor bu kardesımız askerde yaptıgı gorev ıcabı seker hastaslıgına bulasmıs olabılır yapacagı sey askerden once seker hastalıgı olupda saglamsın dıyen askerı persononelı sonra asker yapan askerıyıye dava acmak olur ve 2000 senesınde memetcık sıgortası yapıldı elverıslı olarak askere gıdenler elverıssız olarak gerı geldıklerınde memetcık sıgortasından faydalanırlar artı memetcık vakfıda elverıssız raporu alanlarada 3 aylık sakatlık maası baglıyor askerıden emeklı sandıgından terorle mucadele sehıt yakını ve gazıler almaz vazıfe malulu olanlarda alır lar ve gazılık unvanı verılmezler
fulya35;
Siz hangi meslekle uğraşıyorsunuz? Ben tıp doktoruyum ve şeker hastalığının "bulaştığını" hayatımda ilk defa sizden duyuyorum. Şeker hastalığının ailesel (genetik) unsurları vardır. Çevresel faktörler Tip2 diyabete yol açabilirler. Bu da sıklıkla ileri yaşlarda ve beslenmeye bağlı (alkol değil!) görülür. Gençlerde görülmez. Gençlerde görülen genellikle Tip 1 diabettir ve neredeyse her zaman otoimmun kaynaklıdır.
Askerlik gibi ciddi fiziksel aktivite içeren dönemler aslında diabet hastalarına tavsiye edilen yaşam tarzıdır.
Siz hangi meslekle uğraşıyorsunuz? Ben tıp doktoruyum ve şeker hastalığının "bulaştığını" hayatımda ilk defa sizden duyuyorum. Şeker hastalığının ailesel (genetik) unsurları vardır. Çevresel faktörler Tip2 diyabete yol açabilirler. Bu da sıklıkla ileri yaşlarda ve beslenmeye bağlı (alkol değil!) görülür. Gençlerde görülmez. Gençlerde görülen genellikle Tip 1 diabettir ve neredeyse her zaman otoimmun kaynaklıdır.
Askerlik gibi ciddi fiziksel aktivite içeren dönemler aslında diabet hastalarına tavsiye edilen yaşam tarzıdır.
metepe bey bulasır derken hastalıgı yakalınır anlamında soyledım seker hastalıgı yakalanan kısıler once tıp 2 den baslıyor ınsanlar bunun faktorlerını bılmıyor bu asker olan kardesımızde askerlık yoklaması olurken muhtemelen saglam almıs almasa askerlık yapar kagıdı ıle askelık yapamazdı dımı bende sızın gıbı hastanlerdeyım anatomı ıle ugrasıyorum hastanlerde bır cok kısıyı rapor cıkartıyorum cevreden goruyorum seker hastalıgının genetık bır yapısı oldugunu cok nadır oluyor zaten saglık kurullarına skerden dolayı rapor almaya gelenlerın %95 sıgara ve zamanında alkol almıs ve kımyasal maddenın ıcınde calısmıs kısıler
sız tıp doktoru olarak hangı buranjtasınız bır beyın cerraha sekerı sorsan bılmez otapedık doktorunada sorsanız bılmez benım bransım degıl der
sız tıp doktoru olarak hangı buranjtasınız bır beyın cerraha sekerı sorsan bılmez otapedık doktorunada sorsanız bılmez benım bransım degıl der
Sayın fulya35,
Siz hastanede hangi görevi yapıyorsunuz bilmiyorum. Ama bazı şeyleri yanlış bildiğinize şüphe yok!
Öncelikle
- anatomi bölümünden şeker hastalığı raporu çıkmaz! Anatomi ölülerle ilgilenir.
Şeker hastalığını, branşı ne olursa olsun tüm tıp eğitimi alan kişiler 2 - 3 - 4 - 5 ve 6. sınıflarda tekrar tekrar okurlar. Çünkü Şeker hastalığı SİSTEMİK bir hastalıktır ve gözden ayak tırnağına kadar tüm organları etkiler!
Konuyu açan arkadaş TİP 1 şeker hastası olduğunu belirtmiş ki; bu tür diabetin ergenlik sonrası ortaya çıkması (yani tam askere gidildiği sırada) hiç sürpriz değildir. Otoimmün hastalıktır. Yani bağışıklık sisteminin insanın kendi bedenine savaş açtığı tür hastalıklardandır. "Bulaşma veya yakalanma" ile ne kasdettiğinizi bilmiyorum ama Tip 1'e ne yakalanılır, ne de bulaşılır. Tip 1 diabet küçük yaştaki askere gitme olasılığı hiç olmayan 7-8 yaşındaki çocuklarda bile görülür.
Tip 2 diabet ise genellikle 45-50 yaşından büyüklerde görülür.
Tip 1 diabet hastalarının ailesinde başka şeker hastaları olması da büyük olasılıktır.
Yukarıdaki gibi sayılabilecek pek çok nedenle, çok istisnai gerekçeler olmadıkça hiç bir Endokrinoloji uzmanı askerlik nedeniyle bir insanın şeker hastası olabileceğini söyleyemez.
Yazdıklarınız içinde doğru olan tek bir şey var: Tip 2 diabet çok daha sık görülür. Çünkü ilerleyen yaş, kilo ve beslenme/yaşam şekliyle doğrudan ilişkisi vardır.
Siz hastanede hangi görevi yapıyorsunuz bilmiyorum. Ama bazı şeyleri yanlış bildiğinize şüphe yok!
Öncelikle
- anatomi bölümünden şeker hastalığı raporu çıkmaz! Anatomi ölülerle ilgilenir.
Şeker hastalığını, branşı ne olursa olsun tüm tıp eğitimi alan kişiler 2 - 3 - 4 - 5 ve 6. sınıflarda tekrar tekrar okurlar. Çünkü Şeker hastalığı SİSTEMİK bir hastalıktır ve gözden ayak tırnağına kadar tüm organları etkiler!
Konuyu açan arkadaş TİP 1 şeker hastası olduğunu belirtmiş ki; bu tür diabetin ergenlik sonrası ortaya çıkması (yani tam askere gidildiği sırada) hiç sürpriz değildir. Otoimmün hastalıktır. Yani bağışıklık sisteminin insanın kendi bedenine savaş açtığı tür hastalıklardandır. "Bulaşma veya yakalanma" ile ne kasdettiğinizi bilmiyorum ama Tip 1'e ne yakalanılır, ne de bulaşılır. Tip 1 diabet küçük yaştaki askere gitme olasılığı hiç olmayan 7-8 yaşındaki çocuklarda bile görülür.
Tip 2 diabet ise genellikle 45-50 yaşından büyüklerde görülür.
Tip 1 diabet hastalarının ailesinde başka şeker hastaları olması da büyük olasılıktır.
Yukarıdaki gibi sayılabilecek pek çok nedenle, çok istisnai gerekçeler olmadıkça hiç bir Endokrinoloji uzmanı askerlik nedeniyle bir insanın şeker hastası olabileceğini söyleyemez.
Yazdıklarınız içinde doğru olan tek bir şey var: Tip 2 diabet çok daha sık görülür. Çünkü ilerleyen yaş, kilo ve beslenme/yaşam şekliyle doğrudan ilişkisi vardır.
askere gitmeden önce hasta olmadığını ıspat edersen hak sahibi olabilirsin.çünkü siz görev başındayken bu hastalığa yakalamışsın.burda önemli olan şu askerlikten verilen çürük raporu devlet hastanelerinde verilen rapor aynı olmayabilir.askerlikte bazen %20 raporlada çürük verilebilir.
Sayın MeTePe size bi sorum olacak.. Ben askerlik yaparken 'bakım timinde görevliydim. ( oto ve silah bakım ) aynı zamanda yazı işleriş ve revir görevide bendeydi. Revir görevi sebebiyle askerliğimin 10. ayında tüberküloz oldum gatada tedavi gördüm ve terhisime 1 ay kala çürüge ayrıldım. Şimdi hastalığım nedeniyle meslegimi yapamıyorum oto boyacısıyım. bu durumda maaş veya tazmınat hakkım varmı nasıl bi yol İzlemem gerek sizce..?
Sayın Fatih Daşdemir,
Öncelikle geçmiş olsun. Maaş veya tazminat alabilmeniz için bu hastalığa askerliğiniz sırasında maruz kaldığınız etkenler nedeniyle yakalandığınızı kanıtlamanız gerekir ki, bu oldukça zor. Çünkü tüberküloz sinsi bir hastalıktır. 2-3 yıl önce bile başlamış olabilir. Askerlik sırasında ortaya çıkmış olabilir.
O yüzden kesin tazminat alırsınız veya alamazsınız demek pek mümkün değil. Kişisel fikrimi soracak olursanız alamazsınız. Çünkü tüberküloz geçirmeniz pek çok mesleği icra etmenize engel olmayan bir durumdur. Eğer çok ağır sekel veya iyileşmeyen, kronik bir tüberküloz durumu yoksa tazminat verileceğini sanmıyorum.
Yine de bir hukukçu ile görüşmenizde fayda var.
Öncelikle geçmiş olsun. Maaş veya tazminat alabilmeniz için bu hastalığa askerliğiniz sırasında maruz kaldığınız etkenler nedeniyle yakalandığınızı kanıtlamanız gerekir ki, bu oldukça zor. Çünkü tüberküloz sinsi bir hastalıktır. 2-3 yıl önce bile başlamış olabilir. Askerlik sırasında ortaya çıkmış olabilir.
O yüzden kesin tazminat alırsınız veya alamazsınız demek pek mümkün değil. Kişisel fikrimi soracak olursanız alamazsınız. Çünkü tüberküloz geçirmeniz pek çok mesleği icra etmenize engel olmayan bir durumdur. Eğer çok ağır sekel veya iyileşmeyen, kronik bir tüberküloz durumu yoksa tazminat verileceğini sanmıyorum.
Yine de bir hukukçu ile görüşmenizde fayda var.
ayim'de bir karada gecen bu sartlar bana uyuyor yanlışmı dusunuyorum..
44 ncü maddesi; "Her ne sebep ve suretle olursa olsun vücutlarında hasıl olan arızalar veya düçar oldukları tedavisi imkansız hastalıklar yüzünden vazifelerini yapamayacak duruma gelen iştirakçilere (Malül) denir ve haklarında bu kanunun malullüğe ait hükümleri uygulanır" hükmünü,
Aynı Kanunun 45 nci maddesi ise;
" 44 ncü maddede yazılı malüllük;
a) İştirakçilerin vazifelerini yaptıkları sırada vazifelerinden doğmuş olursa,
b) Vazifeleri dışında Kurumların verdiği herhangi bir Kuruma ait başka işleri yaparken bu işlerden doğmuş olursa,
c) Kurumların menfaatini korumak maksadıyla bir iş yaparken o işten doğmuş olursa (maksadın ilgili Kurumca kabul edilmesi suretiyle),
ç) Fabrika, atölye ve benzeri iş yerlerinde işe başlamadan evvel, iş sırasında veya işi bitirdikten sonra, o iş yerinde husule gelen ve yine o işyerinin mahiyetinden veya çalışma konusundan ileri gelen kazadan doğmuş olursa;
Buna vazife malüllüğü ve bunlara uğrayanlara da vazife malülü denir" hükmünü amirdir.
Yukarıdaki amir hükümlerde açıkça ifade edildiği üzere; iştirakçilerin her ne sebep ve suretle olursa olsun, vücutlarında hasıl olan arızalar veya düçar oldukları tedavisi imkansız hastalıklarının görevlerinin sebep ve tesirleriyle meydana gelmesi halinde, buna vazife malüllüğü, bunlara uğrayanlara da vazife malülü denileceği hüküm altına alınmıştır.
44 ncü maddesi; "Her ne sebep ve suretle olursa olsun vücutlarında hasıl olan arızalar veya düçar oldukları tedavisi imkansız hastalıklar yüzünden vazifelerini yapamayacak duruma gelen iştirakçilere (Malül) denir ve haklarında bu kanunun malullüğe ait hükümleri uygulanır" hükmünü,
Aynı Kanunun 45 nci maddesi ise;
" 44 ncü maddede yazılı malüllük;
a) İştirakçilerin vazifelerini yaptıkları sırada vazifelerinden doğmuş olursa,
b) Vazifeleri dışında Kurumların verdiği herhangi bir Kuruma ait başka işleri yaparken bu işlerden doğmuş olursa,
c) Kurumların menfaatini korumak maksadıyla bir iş yaparken o işten doğmuş olursa (maksadın ilgili Kurumca kabul edilmesi suretiyle),
ç) Fabrika, atölye ve benzeri iş yerlerinde işe başlamadan evvel, iş sırasında veya işi bitirdikten sonra, o iş yerinde husule gelen ve yine o işyerinin mahiyetinden veya çalışma konusundan ileri gelen kazadan doğmuş olursa;
Buna vazife malüllüğü ve bunlara uğrayanlara da vazife malülü denir" hükmünü amirdir.
Yukarıdaki amir hükümlerde açıkça ifade edildiği üzere; iştirakçilerin her ne sebep ve suretle olursa olsun, vücutlarında hasıl olan arızalar veya düçar oldukları tedavisi imkansız hastalıklarının görevlerinin sebep ve tesirleriyle meydana gelmesi halinde, buna vazife malüllüğü, bunlara uğrayanlara da vazife malülü denileceği hüküm altına alınmıştır.
İşte ben de onu söylemeye çalışıyorum.
Sizin hastalığa yaptığınız iş nedeniyle yakalandığınızı kanıtlamanız lazım ki, bu konuda bir karar çıkartmanız çok zor.
Çünkü tüberküloz kolay kolay bulaşan ve herkeste olan bir hastalık değil. Hastalığa maruz kalmanız hadar, hasta olmaya elverişli olmanız da gerekir. Ayrıca, tüberküloza çok daha önce de yakalanmış olabilirsiniz. Ama hastalık askerlik sırasında ortaya çıkmıştır. İşte bunları tespit etmek kolay bir iş değil. Aksi halde Verem Savaş Dispanserlerinde çalışan pek çok kişi hasta olurdu ve sizin gibi malül sayılmayı talep edebilirdi.
Kesinlikle olmaz demiyorum ama olduğunu iddia etmek de zorlu bir süreçtir. AYİM kararlarını inceleyip benzer örnek olup olmadığına bakmanız lazım.
Bakın mesela bu örnek dosyada talep reddedilmiş:
http://www.msb.gov.tr/ayim/Ayim_karar_detay.asp?IDNO=4446&ctg=000002000030000001000057
Bunda:
http://www.msb.gov.tr/ayim/Ayim_karar_detay.asp?IDNO=5089&ctg=000002000030000001000060
Ve bunda:
http://www.msb.gov.tr/ayim/Ayim_karar_detay.asp?IDNO=5543&ctg=000002000030000002000028
Sizin hastalığa yaptığınız iş nedeniyle yakalandığınızı kanıtlamanız lazım ki, bu konuda bir karar çıkartmanız çok zor.
Çünkü tüberküloz kolay kolay bulaşan ve herkeste olan bir hastalık değil. Hastalığa maruz kalmanız hadar, hasta olmaya elverişli olmanız da gerekir. Ayrıca, tüberküloza çok daha önce de yakalanmış olabilirsiniz. Ama hastalık askerlik sırasında ortaya çıkmıştır. İşte bunları tespit etmek kolay bir iş değil. Aksi halde Verem Savaş Dispanserlerinde çalışan pek çok kişi hasta olurdu ve sizin gibi malül sayılmayı talep edebilirdi.
Kesinlikle olmaz demiyorum ama olduğunu iddia etmek de zorlu bir süreçtir. AYİM kararlarını inceleyip benzer örnek olup olmadığına bakmanız lazım.
Bakın mesela bu örnek dosyada talep reddedilmiş:
http://www.msb.gov.tr/ayim/Ayim_karar_detay.asp?IDNO=4446&ctg=000002000030000001000057
Bunda:
http://www.msb.gov.tr/ayim/Ayim_karar_detay.asp?IDNO=5089&ctg=000002000030000001000060
Ve bunda:
http://www.msb.gov.tr/ayim/Ayim_karar_detay.asp?IDNO=5543&ctg=000002000030000002000028
Bu karar aslında benım kazanabılecegıme ısaret. cunku benim askerde bu hastalıgı aldıgımı ve bünyenin o dönem hastalıga elverıslı oldugu isbatlanabilir. Ve aşagıdakı karardaki red sebebi hastalıgın baslayıp ılerleyecegı kadar askerlık yapmamıs olması gösterilmiş ki ben askerlıgın 11. ayında hasta oldum. Akciger filmindeki leke bir önceki muayenelerde cıkmamıstı dahilinde o dönem acemı askerlerde tbc oldugu ıcın tedavı goren hastalar vardı ve maskelı dolastırılıyordu. ne ailede bu hastalıgı gecıren var nede benım daha önce yakalanmıs olma sansım var. acıkca ortada degılmı yanılıyormuyum..
''' Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanlığından re’sen seçilen bilirkişiler Prof.Dr.A…….., Prof.Dr……. ve Doç.Dr. ………. tarafından düzenlenen 10 Kasım 2005 tarihli bilirkişi raporunda, “ Hastanın askerliğe başlangıç tarihinden nodülün saptandığı tarihe kadar geçen süre soliter pulmoner nodülün gelişmesi için kısadır.Dolayısıyla hastalık daha önce başlamış olup bünyeseldir; askerlik nedeniyle oluşmamıştır. Sol pulmoner nodülün, ülkemiz koşullarında sık karşılaşılan nedenlerinden birisi olan tüberküloz için ”balgamda tüberküloz basılı tespiti” dahil olmak üzere uygun tetkikler istenmiş ve yapılmıştır. Hasta genç ve nodül küçük olduğu için “beningn” yani “iyi huylu” bir oluşum olarak düşünülen bir nodülün 3’er aylık aralarla bilgisayarlı tomografi ile takibi kurallara uygundur. Nitekim üçüncü bilgisayarlı tomografide nodülün büyümekte olduğu görüldükten sonra hastaya uygun işlem olan “torakotomi” yani “açık biyopsi” 05 Şubat 2005’te yapılmıştır. 20 Şubat 2005’te tüberküloz olduğu rapor edilmiştir. Ancak dosyada yer alan kayıtlarda ameliyat ve patoloji tarihinden (5 ve 20 Şubat 2005) sonra tedavi başlangıcı olan 22 Nisan 2005’e geçen sürenin nedeni bulunamamıştır.Sonuç olarak; hastalığın tetkik, tanı ve tedavisinde herhangi bir hata, ihmal yada gecikmek söz konusu değildir.” görüşü yer almıştır.
haklısınıs heralde bundan bı sonuc alamayacagım gıbı zarar edebılırım..
''' Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanlığından re’sen seçilen bilirkişiler Prof.Dr.A…….., Prof.Dr……. ve Doç.Dr. ………. tarafından düzenlenen 10 Kasım 2005 tarihli bilirkişi raporunda, “ Hastanın askerliğe başlangıç tarihinden nodülün saptandığı tarihe kadar geçen süre soliter pulmoner nodülün gelişmesi için kısadır.Dolayısıyla hastalık daha önce başlamış olup bünyeseldir; askerlik nedeniyle oluşmamıştır. Sol pulmoner nodülün, ülkemiz koşullarında sık karşılaşılan nedenlerinden birisi olan tüberküloz için ”balgamda tüberküloz basılı tespiti” dahil olmak üzere uygun tetkikler istenmiş ve yapılmıştır. Hasta genç ve nodül küçük olduğu için “beningn” yani “iyi huylu” bir oluşum olarak düşünülen bir nodülün 3’er aylık aralarla bilgisayarlı tomografi ile takibi kurallara uygundur. Nitekim üçüncü bilgisayarlı tomografide nodülün büyümekte olduğu görüldükten sonra hastaya uygun işlem olan “torakotomi” yani “açık biyopsi” 05 Şubat 2005’te yapılmıştır. 20 Şubat 2005’te tüberküloz olduğu rapor edilmiştir. Ancak dosyada yer alan kayıtlarda ameliyat ve patoloji tarihinden (5 ve 20 Şubat 2005) sonra tedavi başlangıcı olan 22 Nisan 2005’e geçen sürenin nedeni bulunamamıştır.Sonuç olarak; hastalığın tetkik, tanı ve tedavisinde herhangi bir hata, ihmal yada gecikmek söz konusu değildir.” görüşü yer almıştır.
haklısınıs heralde bundan bı sonuc alamayacagım gıbı zarar edebılırım..
Fatih bey,
Bu tür davalar zor davadır. Öncelikle AYİM bu davalarda "vazife malüllüğünü" daha çok askeriye ile ilgili bir işlem ifa ederken (örneğin kurşun atarken vurulma gibi) değerlendiriyor. Diğer taraftan, malüllük nedeniyle emeklilik vs. yerine kişinin çalışabileceği alanda görevlendirilmesi gibi uygulamalar da var. Askerlik yaparken, askerlikten kaynaklanan nedenlerle bir hastalığa yakalandığınızı ispat ve ikna edebilmeniz oldukça zor. Çünkü hiç bir doktor heyeti, herhangi bir bulaşıcı hastalık için kolay kolay "evet, askerlikte yakalanmıştır" gibi bir teşhisi onaylayamaz. Bu durum kötü niyetten değil, tespitin zorluğundan kaynaklanır.
Eğer kolera salgınına müdahale eden bir askeri ekipte olup koleraya yakalansaydınız, -evet- bu durumda ispat etmek kolay olurdu. Ancak hepatit, tüberküloz, cüzzam gibi uzun sürede ortaya çıkan bulaşıcı hastalıklar, veya epilepsi, kas ditrofisi, şeker hastalığı gibi yapısal hastalıklar için "askerlik nedeniyle" ortaya çıktığından söz etmek kolay değildir. Gerçekten öyle olsa bile, bunu tespit etmek bugünkü teknoloji ve imkanlarla bile çok zordur.
Eğer sizinkine benzer daha önce verilmiş emsal AYİM kararları bulabilirseniz elbette dava açmanız daha kolay olacaktır. Ancak mevcut kararları incelerseniz bunun pek kolay olmadığını göreceğinizi sanıyorum.
Bu tür davalar zor davadır. Öncelikle AYİM bu davalarda "vazife malüllüğünü" daha çok askeriye ile ilgili bir işlem ifa ederken (örneğin kurşun atarken vurulma gibi) değerlendiriyor. Diğer taraftan, malüllük nedeniyle emeklilik vs. yerine kişinin çalışabileceği alanda görevlendirilmesi gibi uygulamalar da var. Askerlik yaparken, askerlikten kaynaklanan nedenlerle bir hastalığa yakalandığınızı ispat ve ikna edebilmeniz oldukça zor. Çünkü hiç bir doktor heyeti, herhangi bir bulaşıcı hastalık için kolay kolay "evet, askerlikte yakalanmıştır" gibi bir teşhisi onaylayamaz. Bu durum kötü niyetten değil, tespitin zorluğundan kaynaklanır.
Eğer kolera salgınına müdahale eden bir askeri ekipte olup koleraya yakalansaydınız, -evet- bu durumda ispat etmek kolay olurdu. Ancak hepatit, tüberküloz, cüzzam gibi uzun sürede ortaya çıkan bulaşıcı hastalıklar, veya epilepsi, kas ditrofisi, şeker hastalığı gibi yapısal hastalıklar için "askerlik nedeniyle" ortaya çıktığından söz etmek kolay değildir. Gerçekten öyle olsa bile, bunu tespit etmek bugünkü teknoloji ve imkanlarla bile çok zordur.
Eğer sizinkine benzer daha önce verilmiş emsal AYİM kararları bulabilirseniz elbette dava açmanız daha kolay olacaktır. Ancak mevcut kararları incelerseniz bunun pek kolay olmadığını göreceğinizi sanıyorum.
arkadaşlar ben metepe hocam gibi hastalık sürecinden anlamam ama eski bir subay olarak askeri yönerge ve kanunlarıda iyi bilirim sizlerin bu şekilde rahatsızlıklarla herhangi bir tazminat veya hak almanız imkansız askeri mantık şöyledir diyelim doğuda görev yapan kişi ruh sağlığı bozulduğu gerekçesiyle baş vuru yaptı onunla birlikte görev yapan personelin çoğunluğunda aynı rahatsızlık söz konusu ise bunu tsk kabul eder ama 100 kişi aynı şartlar altında görev yaparken sadece 1 kişide bu sorun varsa bunu asla kabul etmez ben bu güne kadar bu şekilde tazminat alanı ne duydum nede gördüm ki ruhsal sorunlar yaşayanlardan biride bendim şuan için 2 davam sürüyor ama ruh sağlığım bozuldu diye dava açmadım sizlerde açarsanız olan paranıza ve emeğinize olur bu yazdıklarım size saçma gelebilir ama tsk için böyle
[FONT=sans-serif]Değerli arkadaşım,[/FONT]
[FONT=sans-serif]Dilerim siz haklı çıkarsınız da ben yanılırım.[/FONT]
[FONT=sans-serif]Ama benim bildiğim askerlik sırasında "göreviniz nedeniyle malul gazi" (vazife malülü) olmadıkça siz emeklilik hakkından yararlanamazsınız. Yani askerlik görevinizle ilgili bir durumdan dolayı hastalanmış olmanız gerekir. [/FONT] @MeTePe şizofreni olabilirmi malum askerlik en çok psikolojiye vuruyor nedeni ve etkisi askerligin olamazmi
@MeTePe
[FONT=sans-serif]Dilerim siz haklı çıkarsınız da ben yanılırım.[/FONT]
[FONT=sans-serif]Ama benim bildiğim askerlik sırasında "göreviniz nedeniyle malul gazi" (vazife malülü) olmadıkça siz emeklilik hakkından yararlanamazsınız. Yani askerlik görevinizle ilgili bir durumdan dolayı hastalanmış olmanız gerekir. [/FONT] @MeTePe şizofreni olabilirmi malum askerlik en çok psikolojiye vuruyor nedeni ve etkisi askerligin olamazmi
@MeTePe
