Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Başbakan Erdoğan: "İşte siz bu yüzden kör, topal ve sağırsınız" [Tartışma]

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Siyasetci değilmi,dün şehidimize kelle dedi,bugun kör topal der,yarın da başka şey.
Biz önümüze bakalım, kötü söz sahibine aittir.
 
Sevgili abicim, TRT şeş (6) ten başlayıp kör, topal, sağırlar kelimelerine gecelim.

TRT 6’nın “Devlet” eliyle açılmasını şu açıdan demokratik bir acılım olarak değerlendiriyorum; cumhuriyet dönemimden itibaren süren bir “Türkleştirme” politikası güdülüyordu bu “Türkleştirme” politikasının düşüncesinin bir sonucu olarak diğer etnik köken e ait halklar “yok” sayılıyordu.
Devletin resmi görüşü Türkçeden başka dil konuşulmaz konuşulursa Türkiye bölünür.
Öte yandan insanlar kendi dillerinde şarkı söylemek, kendi dillerinde TV izlemek istiyorlar sen buğun bunu isteyen yarın başka şeyler ister mantığıyla hareket edip bu insancıl talepleri geri çevirirsen bunun sana yansıması devleti beğenmeyen devletten rahatsız bir halk kitlesi şeklinde olur. Yani devleti böldürmem düşüncesiyle yaptığın şeylerin bizzat kendisi devleti böler!
Yasaklarla bir yere varılamayacağını anlamamak için “kör olmak lazım.” Diyecem kızacaksın şimdi. :):):) O yüzden hiç demiyorum daha sonra oralara geliriz.

AKP Kürtçe kanalı açarak devletin resmi görüşünün dışına çıkmıştır.
Devletin görevi kendi sınırları içinde yaşayan halkların kimliklerine bakmadan onların taleplerini yerine getirmekse yapılan şeyde budur. Şimdiye kadar dayatmacı bir anlayış ilada Türkleştirme asimile etme anlayışıyla hareket ediliyordu. Bu tavır diğer etnik kökenlere de devletin el uzattığının azda olsa bir kanıtıdır.

Bırakalım Türkçe bilmeyen 70 yaşındaki rojin nine kendi dilindeki türküleri dinlesin o türkülerle ağlasın, coşsun, hüzünlensin bunun kime ne zararı var?

Peki, neden CHP yi suçluyorum?

CHP sol bir parti tüm dünyada sol özgürlüklerden, insan haklarından, demokrasiden yana tavır alır.
Hal böyle olunca adında “sol” olan bir partinin genel başkanının çıkıp “Kürtçe kanal ülkeyi böler bugün Kürtlere TV kanalı açan devlete yarın başka etnik kökene ait halklar bize de aç derlerse ne yaparız?” şeklindeki bir açıklamayı ne demokrasi, ne insan hakları, ne özgürlükler acısından düşündüğümde bir yere koyamıyorum. Elimden gelen tek şey sessizce kınamak!
Böyle yapa yapa bu ülkede solu solcuğu geri kalmışlığın bir göstergesiymiş gibi gösterilmesi de canımı yakıyor!

Gelelim senin kızdıran meseleye birilerine göre körlük sağırlık topallık bizim kişiliğimiz olarak algılanıyorsa bu algıyı “yok” etmek için kör, sağır, topal kelimelerini Türkçeden cıkartmamızmı lazım? Bu laflara niye taktığını doğrusu tam olarak anlayabilmiş değilim bunlar günlük hayatta mecazi anlamda sık sık kullanılan kelimeler sen bir arkadaşınla otururken şu çakmağı bana uzat dediğinde arkadaşın çakmağı bulamazsa sende ona “işte önünde körmüsün be adam.” Dersen senin bu mecazi kelimen o kişiye bir hakaretmidir?

Abicim bence kafanı beyle şeylere hiçççç yorma…:)
 
Dünya üzerinde ne yapılacaksa önce dilde başlar olay.. İletişimle başlar
Dünya üzerinde neye karşı çıkılacaksa yine dilde başlar olay... iletişimle başlar..
Bizim başka argümanımız yokki.. Elimizdeki tek argümana sırt çeviriyorsun..

Şunu demeyin bana yaaa; Etkilenme filan, acımasın ruhun.. Bu sitede tek etkilenmeyecek kişi varsa oda benimdir..

Olay terminoloji meselesidir.. Elimizdeki tek silah kendi terminolojimizi oluşturmaktır..
 
Türkiye'de 70 milyon insan var.. Ama 1 tane başbakan var! Ve o, konumu gereği çok şeyden sorumlu bir pozisyonda ve hemen her gün medya karşısında! Ayrıca, halkın tüm kesimlerine eşit uzaklıkta olmak zorunda!

O nedenle "halk bunu yapıyor, günlük hayatta çok kullanılıyor, başbakan'da kullansa n'olur" söylemi bence geçersiz burada.. Olumsuz örnekler vermekten kaçınmak zorunda, o konumda olan kişiler! Bütün konuşmalarında, bütün hareketlerinde azami dikkati göstermek durumundalar..


"Sakatlığın verdiği eziklikten kurtulun" demiş bir arkadaş da.. Hadi sen kurtuldun, ben kurtuldum.. Kurtulamayanları ne yapacağız? Fırına atıp, sabun mu yapalım? :confused: Böyle "emir-komuta" zinciriyle yürümüyor bu işler!.. Alıngan, ezik, vb. kelimelerle küçümseyip, dışlamak ne oluyor? Şimdiki yönetimin iktidara gelirken çok kullandığı 'mağduriyet edebiyatı'nın tam tersini yapma konumuna düşülüyor!
 
gerçekten alınganlık ta bukadar olur..pes..
başbakan orada mecaz kullanarak,duyarsızlıktan bahsetmiş..bu sözler sadece duyarsızlığı anlatmak için kullanılmış,,aksi bi anlam buradan nasıl çıkarılır anlamak mümkün değil..niye bu kadar takılıyoruz??
 
Bir şeyi anlatmanın binbir yolu varken,sakatlara özgü olan kelimeleri kullanarak duyarsız kalınmadığını ifade etmek hoş olmamış...Üzülecek ya da önemsenecek bir şey olmayabilir,ama o kelimeler bizim için önemli,bazen bıçak yarasından daha çok sızlatır,engelimizle ilgili bir şeyi başka bir şeyi ifade etmek için kullanıldığını görmek...Bu konuda hassasız,en azından ben hassasım...koplekslisini diyebilirsiniz,doğrudur bu konuda kompleksim var ve sakatlıkla ilgili kelimeleri anlamı dışında kullanıldığında çok üzülüyorum...Çok estetik olmasak da hayatın ve insanların kulağımıza estetik ifadelerde bulunlarınını isteme lüksümüz olsun....
 
Bence burda sorun,biraz söylenene değil de söyleyene takılmış durumda.konu bu yüzden biraz abartılıyor.söyleyene bende kıl oluyorum ama söylediğini tınlamıyorum. :)
Ve Sizlere biraz Metin şentürk ü örnek almanızı tavsiye edeceğim ;)
 
konutamamen siyasallaştı..

Şahsi düşüncem bir başka siyasi tartışma forumu açılmalı ve siyasi konuların birbirimizi kırmadan orada tartışılması zira mesele net bir şekilde anlaşıldı. Maksat kelimelerin neden kullanıldığını sorgulamak değil, maksat kullananın şahsiyetinde siyasi protesto ve kritik yapılmak. Aksi olsaydı KKTC cumhurbaşkanı "körle yatan şaşı kalkar" dediği zaman da aynı anlamsız tepkiyi göstermemiz gerekirdi, emniyet müdürlüğü operasyonunu isimlendirirken "sağır" kelimesini kullandığında da.
Sonra sanırım bir arkadaş "sakatlığın verdiği eziklikten kurtulun" demiş olmalı ki bir başka arkadaşımız bu ifadeyi tenkit etmiş. Çok doğru, sakatlığın verdiği eziklikten kurtulmamız gerek. Bu maalesef öyle bir eziklik ki bizi gereksiz yere alınganlığa sürüklüyor, hatta daha da önemlisi sanki dünyayı bizler yaratmışız gibi bizleri burnumuzdan kıl aldırtmaz hale getiriyor. Sakat olduğumuzu kabul edeceğiz, "neden ben" sorusunu sormak yerine, ne yapabilirim, nasıl kendimi geliştirebilirim, nasıl topluma etrafıma aileme faydam olur sorusunu sorup ona göre politika belirlememiz gerek. Cehaletten kurtulmamız gerek ki mutlu olalım şu kısa ömrümüzde. Cehaletten kurtulduğumuzda inanın en kötü demokrasinin askeri diktadan daha cazip olduğunu daha rahat anlar hale geliriz.
 
Hadi buyrun..

Bir boşbakandan bahsediyoruz..
Hangi siyasi görüşü savunduğu tartışma götürmeyecek bir boşbakan..
Yakın zamanda söylemlerini tartışacağımız bir boşbakanımız olmıyacak..
Bence olaya birde bu açıdan bakmak gerekiyor..
Hangi ülke teslim etmiş bana tarihte gösterin kendi rızası dahilinde
yabancı sermayeye altın yumurtlayan kaynaklarını..
Çocuk gibi balon patlatarak..
Halkı gıda ve kömür yardımlarıyla göz boyayarak kendi saflarına çeken
bir siyasi görüşten bahsediyoruz..
Ve bu garip siyaset anlayışı körler sağırlar diyerek kendini karalayan zihniyeti savunurken bizler bu olaya art niyete bakıyoruz..
Pkk nın yapamadığını bizim boşbakanımız yapmış bu ülkeyi onbinlerce değişik propagandayla böldüğü gibi satışa çıkarmıştır..
Bumudur yani tartıştığımız boşbakan..
Bir taraftan size hak veriyorum ama yapmadıkları ve rezaletleri bu kadar aleni olan bir boşbakanın bu lafları söylemesinide gayet normal olarak görüyorum..
Bu yazıları birileri muhalif kanat görüşü olarak eleştirebilir..
Ülkenin gidişatına bakarsanız bunların muhalif yada değil gerçekler olduğunu görürsünüz..
Kaç sefer daha zam göreceği belli olmayan bir doğalgaz kullanıyoruz..
Dünyanın en pahalı benzinini biz kullanıyoruz..
Gün geçtikçe ülke batağa gidiyor ama..
Her nasılsa kırizler yada parasal yıkımlar bizi teyet geçiyor..
Bu teyet geçme lafına katılıyorum ilk defa boşbakanın..
Haklı ilk defa ya teyet geçer tabi zaten boğazına kadar borcun içinde doğan bebeklerimiz varken ve biz kanıksamışken geçinememeyi maddi olarak
yada biz alıştırılmışken balığın gelmesine ama tembelliğe balık tutmamaya..
Bize bir şey olmaz..
Biz güçlü bir ülkeyiz..
Önce yiyerek bitiremediler..
Şimdide satarak..
Bir düşünün şimdi..
Ve karar verir..
Bunları yapan bir zihniyet bence her şeyi söyler..

Ya sizce ?
 
[FONT=Tahoma][SIZE=3][SIZE=2]Sonra sanırım bir arkadaş "sakatlığın verdiği eziklikten kurtulun" demiş olmalı ki bir başka arkadaşımız bu ifadeyi tenkit etmiş. Çok doğru, sakatlığın verdiği eziklikten kurtulmamız gerek.[/SIZE] [/SIZE][/FONT]
Yanlış anlamayı önlemek için kısa bir açıklama yapayım: Ben o ifadeyi tenkit etmedim! O ifadenin veriliş tarzını tenkit ettim!;) Ve şu açıklamayı da getirdim: "Böyle "emir-komuta" zinciriyle yürümüyor bu işler!.."

O ezikliği meydana getiren oluşumlar, etkenler ortadan kaldırılacak ki sakatlar kurtulsun o eziklikten! Örneğin ayrımcılığa tabi tutulmadan okuyabilsin, iş bulabilsin, evlenip çoluk çocuğa kavuşabilsin vb. vb.

Sokağa çıktığında uzaydan gelmiş bir varlık gibi, ya da dilenciymiş gibi bakılıyorsa eziklikten kurtulması hiç kolay olmaz! Hele böyle forumlarda emir cümlesi kurarak asla!
 
hepimizin amacı bir aslında

Emir cümlesini hangimiz kullanmıyoruz ki? Mesela

O ezikliği meydana getiren oluşumlar, etkenler ortadan kaldırılacak ki .......

derken bile bir emir var sanki.. Yani ifadedeki şekilciliğe fazla takılmanın gereği yok zira hepimiz aslında kendi derdimizin peşindeyiz burda, bundan kimsenin şüphesi yok. Tek farkımız birimizin "ana" dediğine diğerimiz "anne" diyor. Bu da bir başka güzellik katıyor diye düşünüyorum.
 
:) Yok.. orada sana ya da forumdakilere "emir" hali mevcut değil.. (Hatta emir cümlesi bile sayılmaz o.. Neyse)

Sakatın sokağa çıktığında tek başına hareket etmesini sağlamak, buradakilerin sorumluluğunda değildir çünkü.. Sorumlular, onu sağlayamadıklarında sakatın ikinci bir kişiden yardım istemesi kaçınılmaz olur.. Bu nedenle eziktir sakat! İşte sorumluluğu olan kişilerden bunları yapmasını istemek de "Ayrımcılıkla Mücadele"nin bir parçasıdır.. O nedenle buradayız ya..
 
helal olsun yasak süper yazmışsın eeee anlayan anlamııştır artık..
ama sakın ha alınganlık yapmayın bunlar gayet normal şeyler!!!
 
Bu politikaya dönen ve birbirimiz arasında gitgide büyüyen tartıştışma sanki biraz abartılmış gibi
Bir çok arkadaşımız kurduğu cümlelerle Türk dilinden kopmayan bu deyimlerin buradada kullanılış nedeninin yine deyim olduğunu belirtmiş.
bence bu konuya bakış açımızda kullanılan kelimeleri normal bir ortamda kullnılıyor gibi görerek art niyet,düşünceler yüklememeliyiz.
 
bu konu tamami ile CHP siyaseti kokarak açılmış bir başlık ki SAYIN BAŞBAKANIMIZ RECEP TAYYİP ERDOĞANIN kesinlikle böyle bir zihniyet taşıdığına inanmıyorum... aslında sizde biliyorsunuzda işinize öyle geldi bence ÇAMUR AT İZİ KALSIN MİSALİ
 
[FONT=Verdana]Arkadaşlar, birilerini şu partinin adamı bu partinin adamı gibi “yaftalama” alışkanlığından vazgeçelim. Tartışmanın sağlıklı olabilmesi için olaylara siyasi düşüncemizi bir kenara bırakarak bakmalıyız. Herkesin bir siyasi düşüncesi/görüşü vardır ama siz olayları değerlendirirken tamamen bu siyasi düşünceye hapsolmuş şekilde değerlendirme yaparsanız asla gerçeği göremezsiniz! Benim siyasi düşüncemdeki parti ne derse doğru der diğeri ne derse yanlış der.peki nerde kaldı kendi özgür düşüncemiz? [/FONT]
[FONT=Verdana]Partiler üstü düşünme denilen bir şey var hepimiz partiler üstü düşünme seviyesine gelmediğimiz sürece daha çok kısır çekişmelerin içinde debelenir dururuz.ve en önemlisi partiler üstü düşünemeyen toplumlarda o partiler daha çok halkı sömürmeye devam eder.[/FONT]
 
Aslında buna benzer epey başlık var bu sitede.. Demek ki bir kanayan yara bu olay..
İncinmedim, etkilenmedim diyenlerin de kalkıp bize böyle yakıştırmalar yapıldı diye kalkıp göbek atacağı bir konu değil.. Sadece kimi eleştirsek mutlaka bir savunanı oluyor.. Olay partiler üstü düşünelemiyor.. Bu sitede C.H.P ye en ağır eleştirileri getirirken avuç oğuşturanlar, şimdi Başbakanı eleştirince siyaset yaptığımı sanıyorlar.. Yanlış olan bu..

-Aptal sarışın imajı…
-Elinin hamuruyla erkek işine karışılamayacağı imajı..
-Eksik etek imajı..
-Gay imajı..
-Irkçılık imajı..
-Mesleklerle yapılan her imaj çağrışımı..
-Hatta hayvan imajı..
Bunlarla ilgili yapılan her benzetmeye anında cevap verebilen örgütlenmeler var.. Fakat engelliler kendi aralarında, engellilikte ilgili terminolojide anlaşamadılar..

Bu neden bu kadar önemli.. Çünkü mücadele toplumun kafasında oluşturulacak, oluşturulması gereken imajla başarılacaktır.. İnsanlar kelimelerle düşünür.. Düşünceyi kelimeler belirler..
Bir iki örnek verirsek;
Topal deyince; Topal gibi azimli olan..
Sağır deyince; Sağır gibi sezgili..
Kör deyince; Kör gibi duyarlı..
Bu imajları yerleştirmek şimdilik ütopya gibi değil mi? Olsun biz bunun uğraşını vermeliyiz.
Oturanboğa bi toparlasa şu olayı iyi olacak aslında.. Bu terminoloji yaratılmadan bi şey olmaz
Yoksa Başbakanlar yolcu, biz hancıyız arkadaşlar..
 
Bu terminoloji yaratılmadan bi şey olmaz
Reel hayat kendi terminoljisini kendi yaratır be Hasanım..;) O kadar kasmaya gerek yok bence!

Çünkü terminoloji "soyut", hayat "somut"tur. Yukarıda bahsettim, sorumlular sorumluluğunu yerine getirip hayatı değiştirmedikçe sen terminolojini istediğin kadar değiştir.. Bir şey ifade etmez! :(

Sakatlar; hayatın içerisinde, kimseye ihtiyaç duymadan, komplekse girmeden, eziklik duymadan, kendi özgüvenleriyle, tabiri caizse "adam" gibi yaşayabildiklerinde o terminoloji kendiliğinden gelişir! Gerisi hikâye..
 
Mücadele'siz'siniz !

MÜCADELE'SİZ'SİNİZ

Sence, bence kalmadı artık arkadaşlar ! Toplumun sosyalleşme bilinci kendi içinde yaratmak istediği otoriteyi kaybetti..
Burda siyaset yapılıyor diyen arkadaşlarımız ; tabiki bilgiden kültürden yoksun insanlar değil (ki) sosyal bir platformda yorum yapma, fikirlerini kelimelere döküp paylaşımlarını sergileme haklarına sahipler en güzel şekilde.
Siyaset yapma, siyasileşme gibi kavramların bir öcü olmadığını siyasetin de sadece politikacılar tarafından yapılmadığını bilmemek ayıp olmasa gerek !

Kuyucak Arkadaşımızın sağolsun anlatmaya çalıştığı sadece 'zihniyet'di ama bazı arkadaşımız artık bu işi parti(ci)liğe kadar getirdi..
Bu konu başlığı altında hiç bir (Cİ)'ye sığınmaksızın egosuna yenik düşmeden kendi özgüveni içinde düşüncelerini sarfeden arkadaşara yürekten teşekkür ediyorum..
 
bu sözleri sarfeden şahıs hakkında pek olumlu düşüncelere sahip değilim fakat..kör sağır ve topal bu kelimeleri kullanarak..gözleri olupta görmemek,kulakları olupta duymamak,ayakları olupta yürümemek anlamında kullanılmış.dilbilgisinde biz buna mecaz anlam diyoruz:)


hakkaten alınganlığınız tutmuş bay kuyucak:)))
 
çok gereksiz bir konu açılmış.başbakanın insan sevgisini görmeyenler gerçekten kör.bende diyorum bunu.ne var yani.başbakanın hükümete geleliden beri ne kötülüğünü gördünüz engelli kardeşlerim.ayıp.
 
siyasi düşünmemek lazım.haklısınız

Sevgili Kuyucak ve onun gibi düşünen diğer kıymetli arkadaşlarıma..Bugün bir derneğe gittim, ismi lazım değil şu an için ve biraz oturup lafladık dereden tepeden..Dernek belediyelerden destek görmediğinden şikayetçi.. Oysa benim şahsi kanım ve duyduklarım son dönemlerin belediyelerin engellilere en sıcak yaklaştığı dönemler olduğu yönünde..Bu sadece AKP.li belediyeler için geçerli değil, Bakırköy gibi CHP.li belediyeler de aynı sıcaklığı gösterdi veya göstermek zorunda kaldı..Tabii belediyeler sakatlarla ilgili her şeyi hallettiler, hiçbir problem kalmadı demek istemiyorum zira eminim ki bu yazdığımdan o anlamı çıkartıp da eleştiri bombardımanı başlayacaktır, lakin geçmişle mukayese ettiğimizde olumlu yönde bazı gelişmeler görülmekte, bunu dile getirmek istedim sadece..Bugün gittiğim dernek ise belediyenin elle tutulur hiçbir faydasını görmediklerini söyleyince “kesinlikle göremezsiniz zira burası sakatlarla ilgili bir dernek değil, siyasi bir dernek adeta” dedim ve hanım güldü dediklerimi onaylarcasına.. Bakın aramızda değişik görüşte insanların olması son derece doğal sağcısı da olacak solcusu da, komünisti de, faşisti de, İsrail’i destekleyeni de, kınayanı da, şeriat isteyeni de..Velhasıl bunlar beraber yaşamamızın bir güzelliği..Olması da gerekir ki meselelere at gözlüğünden bakmayalım..Yine mutlaka hepimizin gönlünde sempatizanı olduğumuz,icraatlarını takdirle karşıladığımız vazgeçilmez demokrasi kurumlarından bir tanesi olan bir parti var..Lakin buraya yani sitemizde veya sakatlarla ilgili diğer emsal sitelerde yorumlar sadece ve sadece partiye bakılarak yapılıyor ise, bir başka ifade ile mantıklı ve tarafsız yorumlar yerine particilik kokan yorumlar ağırlık kazanırsa yazık, çok yazık..İşte o zaman bugünkü derneğin durumuna düşeriz..Dernek sadece sakatlarla ilgilenmek, onların sorunlarını çözmek adına faaliyette bulunmak yerine önceliği siyasete verirse ağlaşmak kaderinin vazgeçilmez bir parçası olur tabii ki..Peki siyaset yapmayacak mı sakatlar, ot gibi mi yaşayacaklar, ipimiz hep bir başkasının elinde mi olacak?..Tabii ki hayır, sakatların EN AZINDAN SIRF HAKLARINI ELDE ETMEK ÇİN DE OLSA, YANİ GEÇİCİ DE OLSA siyasallaşmasını şiddetle savunmaktayım..Bunun nasıl olabileceği de rahatlıkla tartışılabilir..Ancak bu siyasal organizasyondaki amaç dediğim gibi tamamen haklarımızı elde etmek olacaktır..Lakin burası yani bu site böyle bir siyasi organizasyon için kurulmuş bir yer değildir..O zaman başta Kuyucak arkadaşımız olmak üzere bir çok değerli arkadaşımın da dediği gibi bizler burada particilik yapmak yerine partiler üstü ve objektif bir gözle meselelere bakmamız gerek..Ben mesela bu forum konusuna düşüncelerimi yazarken tamamen öyle davrandığımı sanıyorum..Yani “başbakan söyledi diye her şeyi doğrudur” diyerek körü körüne başbakanı savunan bir yapı ile hareket etmiyorum, keza muhalefetin de her dediği yalandır yanlıştır demiyorum..Haa böyle yapan var ise, ki var olduğu son derece net bir şekilde gözüküyor, tabii ki son derece hatalıdır..Şunu da ayrıca belirteyim, dünya görüşümüz zıt olan bir arkadaşımla evet memleket meselelerinde ve onların çözümlerinde belki anlaşamam ama sakatların sorunları söz konusu olduğunda ne benim dünya görüşümün önemi kalır ne de karşımdakinin, tek bir görüş yani tek bir amaç vardır o da “kendi derdimiz, kendi sıkıntılarımız, kendi ızdraplarımız ve onların çözümü”..Bunları yazıyorum zira Kuyucak arkadaşımın gözünde meselelere siyasi bakıyoruz şeklinde yanlış bir intiba uyandırmış isek kıymetli arkadaşımın o intibasının hatalı olduğunu bilmesini isterim..Bu sözleri başbakan değil de muhalefetten birisi mesela Baykal veya Bahçeli söylemiş olsaydı ve burada aynı şekilde onları kritik etmek amacıyla bir forum açılmış olsaydı yine dediklerimde ısrar eder ve gereksiz bir hassasiyetten bahsederdim.
Saygılarımla,
 
Bu uzun uzun açıklama bu konuya artık çözüm olur inşaallah...
Buradaki durum daha nasıl dile getirilirki ?
konu yön değiştirdikçe kısır bir döngü haline gelip artık amacından çıktı.
Zaten herşey ortada, tarafsız olursak ve bakmasını bilirsek gerçekler daha iyi görünür...
 
Türkçede mecazi anlam diye bişey olduğunu hatırlatarak böyle gereksiz şeylerle uğraşmanın ''yaranmı vardı gocunuyorsun'' dedirtmekten başka bir işe yaramayacağını da söyklemek istiyorum.
Daha önemli işlerimiz var kafaya takacak bencede.

Çok güzel yanıtlamışsın gerçekten.

Birde bu bi şey değil zamanında tansu çiller, sizi Allah a emanet ediyorum diyeceğine Allah ı size emanet ediyorum demişti :D

Siyaset işte neler söylendi neler söylenecek daha...
 
Ben bu söylemin kötü niyetle söylendiğini düşünmüyorum.
 
iyi niyetle söylense ne olur,
geçelim bunları, engellilerle ilgili ürünlerden kdv yi kaldırdık dediler. ama hala engelli için alınan otomobillerde kdv var.
engelliyi yurt dışından araba getiriyoruz diyen hurdacılara mecbur ediyorlar.
 
Arkadaşım tepkini neden bana gösteriyorsun ki;
Bir tepki göstereceksen sözlerin sahibine tepki göstersen daha yerinde olur.
Ben sadece fikrimi söyledim. katılırsın veya katılmazsın o da ayrı konudur.
 
Türk Dil Kurumu

adszng6.png


Görüldüğü üzere " kör topal" Türk dilinde yerleşik olan ve aşağılama ile ilgisi olmayan bir belirteçtir. Bunun üzerinden siyaset yapmak yahut yapmaya çalışmak hatta uzun uzun destanlar karalamak komik ve gereksizdir. :rolleyes:
 
Ya şimdi başbakanımız bunu derken engelli arkadaşlarımız alınsın diyemi dedi o zaman en ufacık şeylerde dahi bu tür kelimeler kullanıyoruz en basiti bi şey söylerken sağırmısın duymuyonmu deriz arkadaşlarımızı küçümsemek içinmi yada kör müsün görmüyormusun deriz bu başkalarını küçümsemek değildir bu tartışmayla öküzün altında buza aramaya benzer ve anlamsız bi tartışma şahsim adına konuşuyorum...
 
sevgili abicim, trt şeş (6) ten başlayıp kör, topal, sağırlar kelimelerine gecelim.
neyin propagandasını yaptın pek anlamadım konuyla bunun ne alakası var bu ülkede hepimiz türkiye cumhuriyeti vatandaşıyız ne olursak olalım sorun etnik milliyetçilikse bu türklere has birşey deyil bu ülkenin sorunları var ama bu şeş peş deyil başbakanın aklındakini bilemem herhalde işigücü bırakıp bize hakaret edecek deyil hakareti ancak hakkımızı vermeyerek bize yapabilir onuda yapıp yapmadığını herkes kendine göre yorumlasın
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Alt