Geçmişte yaşadığım bana ağır gelen acıları... Kimileyin taşımakta zorlandığım anları... Şaşkınlığımı... Düş kırıklarımı... Kalleşliği... Yalanları... Öfkelerimi... Kimsesizliğimi...
Zaman siliyor gerçi acıları... Eskisi kadar içimi acıtmıyor geçmişin fulu yüzü... Ama yine de geriye döndüğümde yırtık yırtık sırıtıyor geçmiş... Dalga geçiyor... Herşeyin nedeni sensin diyor... Öyle bir fanusta yaşamışsın ki, gerçekleri görmemişsin diyor... Gölge gibi peşimi bırakmıyor... İşte o an, yine geçmişle hesaplaşmaya başlıyorum yeniden... yeniden... Kabuslar çöküyor yüreğime... Bir gözyaşı içimdeki öfkeyi alıp götürüyor...
Sonra ayağa kalkıyorum... Gerçekleri kabullenmenin yolu, geçmişe değil, geleceğe bakmaktır, diyorum... Geçmişin boğazını sıkıveriyorum... Umut, tüm pisliklerin üstünü örtüyor... Nefes alıyorum... Yaşıyorum...