Ehliyet yenileme ve yeni müracaatta mağdur olanlar birlik olalım!?

[SIZE=3]Maşallah bizim bürokratlar (ki bu belge ve dokümanları hazırlayanlar arasında muhtemelen bizler gibi sakat arkadaşlarımız da vardır) belge hazırlamayı, eline kalemi alıp veya bilgisayar başına geçip güzel ve süslü yazılar yazıp talimatlar yazdırmayı iyi biliyorlar. Benim belediyede çalışan tanıdığım sakat bir arkadaşım vardı. Çok güzel yazılı bir belge hazırlamış idi geçmişte, kendisine “bunun uygulamasının mümkün olabileceğine inanıyor musun?” diye sorduğumda doğru düzgün bir cevap verememiş idi. Şimdi nerededir izin kaybettim gitti. Keza Bursa’da bir belediyede engelliler biriminde çalışan bayan memur biz engellilere eziyet etmek için elinden geleni yapıyordu.
Neyse konumuza dönersek, bürokrat belge hazırlamasını iyi biliyor. Hazırlamışlar cumhurbaşkanımızın önüne koymuşlar, o da bakmış sağına soluna ve “çok güzel olmuş” diyerek basmış talimatı. Mesele bu kadar basit. Ama sonuç ne? Plandan ne çıkacak? Civciv çıkacak kuş çıkacak. Yani bir şey çıkmayacak, çünkü çıkmıyor. Sağlık Bakanlığı Alo 184 hattında mesela bir kayıt açtırdım 10-15 gün geçti tıs yok. La Fontaine’den masallar ne yazık ki.

Valla ben kendi başıma hareket ediyorum. Umarım bir şeyler elde edebilirim. Elde etsem de etmesem de buradan paylaşacağım kısmetse.

Selametle.[/SIZE]

NAZDEMİR

Peki kim bu birliktelik işini üstlenecek,

Biraz garip olacak ama, hani Nasrettin hocanın bir hikayesi vardır. Yaşadığı köye padişah fil gönderir, köylü filden rahatsız olur, günlük çok fazla ot tükettiği için, file ot yetiştiremez olurlar. Hocaya giderler, sorunu padişaha söyleyelim fili bizden alsın derler,
Nasreddin hocada kabul eder, tek şartı köylülerden bir heyet seçilip, hep birlikte gitmektir. Heyet seçilir yola çıkılır, Hoca padişahın sarayın kapısına gelir ve huzura çıkar, paşiha başlar anlatmaya, o sıra padişah derki hoca hangi köylüler şikayetçi, Padişah arkasını dönse hiç kimse kalmamıştır.
Sonra Nasreddin Hoca padişahım ne şikayeti, köylüler çok menmun kaldılary, bir fil yetmiyor, bir fil daha göndermenizi istiyor der.

Bizim, ehliyet sorunumuzda bunun gibi, yıllardır birlik olalım diyorlar, hadi şuraya topluca herkez dileçekce yazsın, hadi cimere yazalım, şikayet yağmuruna tutalım, yok aramızda temsilciler seçelim derdimizi anlatmak için, devlet yetkililerine gitsin, daha olmadı basına tv haber ve programlara çıkartalım diyoruz,
Fakat kimse bir araya gelmeye teşebbüs dahi etmiyorlar,

Bakalım sonumuz ne olacak, Rabbim hayırlara çıkarsın...
Ama bu iş birlik olmadan çözüleceğe benzemiyor...

NAZDEMİR' Alıntı:

Ortaklaşa oluşturacağımız bir mektupla veya verirlerse birlikte toplanıp randevu alabilir onu ziyaret ederek derdimizi anlatabiliriz.

Genişletmek için tıkla ...

anlatamayız derdimizi, çünkü büzüm derdidimizin dert olduğunu düşünmüyorlar. Bakın bundan bi kaç sene önceydi gözleri görmeyen bir arkadaşımız sizin dediğinizi yaptı. Sağlık Bakanını ve şuan ekonominin başında ki Mehmet ŞİMŞEK'i bir yerde denk getiriyor ve sıkıntısını anlatamaya çalışıyor. Bakan beyin cevabı ne olsa gerek "bak senin gözlerin görmemesine rağmen biz sana iş vermişiz"

https://www.youtube.com/watch?v=nl4eHDWQkQE (ilgili video)

Yani demek istediğim o randevu alıp gitmek istediğiniz makamlar bu dertleri sorumları dert yada sorun olarak görmüyorlar. Biz size verdik daha ne istiyorsunuz düşüncesindeler yıllardır.

Peki ne yapmak lazım. Biz adalete güvenmeye devam edip hakkımızı her zaman olduğu gibi mahkemede arayacağız. Bu ehliyet işinde mağduriyet yaşayan her kim varsa dava açsın başka yolu yok bu işin.

ahmedduman60

Doktor tavsiyesi hayata tutun
Malesef yaşanan gerçekler iyi ki ölüm var diyorum eden ettiği ile kalır bu olanlara inat yaşamaya devam edeceğiz.
Bu imtihan yolunda olan herkesin Allah yardımcısı olsun.

Ben bu siteyi tam sağlıklı kullanamıyorum, Serkan BAYRAM 28. Dönem AKP İstanbul Milletvekili bildiğiniz gibi engelli ve avukat. Acaba kendisinden bize aracılık yapmasını Cumhurbaşkanı ile görüştürmesini talep etsek nasıl olur. Seçim zamanı Cumhurbaşkanını gençlerle yapmış olduğu sohbetler aklıma eldi. Biz engelliler ile de yapar mı diye düşünüyorum. Ondan sadece komisyonlardaki yüksek egolu doktor ve sağlık görevlileri ile karar verilmemesini sürücü geçmişine bakılarak ve yeniden sürücülüğü trafikte test edilerek karar verilmesini, komisyonlardaki doktor sayısını azaltıp, trafikte test edecek bilirkişilerin ve bir engellinin bulundurulmasını talep edeceği bu bize yeter zaten değil mi?

NAZDEMİR
kendisine ulaşma imkanınız varsa olabilir tabiki

Daha öncede söylediğim gibi siteyi kullanmakta zorlanıyorum.
Çok bilgili bir kişi değilim.
Hepimizin rahatsızlığı, engel durumu farklı.
Ortak sorunumuz ise "Sürücü Olamaz" kararlarına itirazımız.
Öyle görünüyor ki, hepimiz iyi sürücüleriz ve kendimize güveniyoruz.
Ben 37 yıl çalışım, 37 yıldır da otomobil kullanıyorum. Sürücü geçmişim temiz. İki Hastanenin komisyonlarının kararları ile "Sürücü Olamaz" sın dediler. Ama ben herkesten daha iyi sürücü olduğuma inanıyorum. Otomobilimi zevkten sefadan değil ihtiyaçtan kullanıyorum. Otomobil ulaşabilme erişilebilirlik açısından engellilere daha çok ihtiyaç. KDK na 2 defa müracaat ettim. Kurum Sağlık Bakanlığına Tavsiye Kararı gönderdi, bakanlık kabul etmedi. Hukuki süreç başlatsam yıllar sürer ömrüm biter. Zaten iki yıldır ömrümden ömür gitti.
Bizi yönetenlerden, önümüze engeller çıkaranlardan tek isteğimiz, bizlerinde birer insan olduğunu, duygularımızın olduğunu onlara hatırlatıp, elimizden alınmak istenen hakkımız olan sürücülüğümüzün ve onurumuzun iadesidir. Çektiğimiz sıkıntıların bilinmesidir. Kimsenin şahsi bir şeyini almıyoruz, talep etmiyoruz. Komisyonlara bizleri anlayabilme, anlatabilme adına engelli kişiler ve trafikte sürücüyü test edecek bilirkişiler dahil edilmelidir. Engelli sürücü her konuda ön yargısız, uygulamalı görülmeli incelenmeli, karar ondan sonra kesinleşmelidir. Hepimizin insan olduğu gerçeği ile kanunlar ve yönetmeliklerde gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Bizler sürücü belgelerimizi alırken sadece komisyonlardan geçerek almadık, sağlıklı insanlarla aynı süreci yaşadık, öyle aldık. Bu bir yetenek ve zekâ meselesidir.
Engellilerin hayatını cendereye dönüştürmeden önce insana dair olan vicdanın ön plana çıkması gerekiyor. Oturduğun yerden yok başın dönmüyor, ayağın kısa, ameliyat olmuşsun, protezin varmış vs. bahane bulmak dostça ve insani değildir, kasıtlı ayrımcılıktır. Anayasamızda engelliler için yapılan hiç bir şey ayrımcılık sayılmıyor. Devlet vatandaşını mutsuz edemez. Yönetmelikleri ve yönergeler daha anlaşılır daha insana dair yazılmalı ki uygulayan kişilerin kafaları karışmamalı, herkes kafasına göre yorumlamamalıdır.
Tek çaremiz beraber olabilirsek daha güçlü oluruz. Aile ve Sosyal Politikalar, Sağlık Bakanlığı, İçişleri Bakanlığının bir şey yapacağını sanmıyorum, çünkü onlar ellerindeki Kanun, Yönerge ve Yönetmeliklerle görevlerini yapıyorlar, biz bunlara itiraz etmeliyiz. Türkiye Sakatlar Federasyonu' nun konu ile bilgisi yok gibi görünüyor oraya da yazalım. Cumhurbaşkanına çıkalım veya yazalım. Gerekirse engellileri hiçe sayan mağdur eden Yönerge ve yönetmelikler hakkında birlikte hukuki süreç başlatalım... Zaman çok hızlı geçiyor, çözüm bulalım.
E-Posta: turkiyesakatlarkonfederasyonu@gmail.com
Başkanı Yusuf Çelebi, yusufcelebi.tsk@gmail.com
Tel&Fax: +90 312 232 5111

https://www.tbmm.gov.tr/milletvekili/MilletvekiliDetay?Id=f72877c2-da0f-037b-e050-007f01005610
Serkan BAYRAM 28. Dönem AKP İstanbul Milletvekili bizi temsil etsin isterim. O anlamaz ise kim anlar bizi.

Biz engelliler araçlarımızı herhalde buradaki arkadaşlarımızın hemen hepsi çok dikkatli ve yavaş kullanıyorlardır.

Ben de araba kullanırken (B sınıfı normal ehliyetim var) otomobili otoyolda bile en fazla 70-75 km hızlarda ve yerleşim yerlerine yakın yerlerde de 30 ile 40 km hızda kullanıyorum.

30 yıla yakın şöforüm ve tek bir kazam bile yok. Kazayı bırakın tek bir trafik cezam bile yok..

Bu ehliyet yenileme işi çok can sıkıcı.

Ben de başvurmuyorum. Çünkü başvurduğum an ehliyetimi iptal ederler kesin.

[SIZE=3]Doktora gidiyorsunuz, “gözümün üstünde kaş var” diyorsunuz, doktor da “aspirin reçete edeyim hemen geçer” diyor, eczaneden aspirini alıyorsunuz.

Sonra e-nabızınıza baktığınızda sizin göz üstü kaş şikâyetiyle filanca doktora gittiğiniz, size aspirin reçete edildiği ve ilacı eczaneden aldığınız yazıyor. Yani siciliniz orada gözüküyor.

E-Nabız devreye girdikten sonra bütün sağlık hareketleriniz orada kayıtlı ama e-nabızın devreye alınmasından öncekiler görünmüyor.

Ben de bu konuya değinmek istedim önce. “Kişinin sağlığı ile ilgili her hareket orada varken/gözüküyorken, ehliyet işlemleri esnasında neden hala gereksiz doktorlar ziyaret ediliyor?” sualini sorup bunun üzerinde yoğunlaştım. Yani ehliyet için e-nabız kayıtlarına bakmak ve kişiyi gerekiyorsa ona göre ilgili branş doktoruna sevk etmek yeterli olabilir diye düşündüm. Yani kişinin psikiyatrik bir tedavi+ilaç geçmişi yoksa neden kişiyi asabiye doktoruna da sevk ediyorsunuz mesela?

Ama e-nabızdan önce ilgilinin hastaneye gidişi ve ilaç alımı olmuş ise ve bu branş ehliyet için önemli bir branş ise ne olacak? gerçeği çıktı karşıma ve konuya hiç elimi uzatmadım.

Bunu da göz önünde bulundurun ltf.

Selametle. [/SIZE]

NAZDEMİR

Arkadaşlar, anlaşıldığı üzere hepimiz haksızlığa uğradığımız apaçık ortada, fakat bunu yetkililere anlatıp onlardan birşeyler beklemek çok zor. Engelli vekiller dahi herkez kendi menfaatlerinin peşindeler,

Sözde, taşımalı engelli raporu alarak ötv indirimden haksız yere yararlananları ortaya çıkartıp, haksızlıgın önüne geçmek denilsede,
Asıl sebep, para yani, bizlerden alamadıkları ÖTV vergisini, en aza nasıl indiririz, engelliye indirimli araç vermemek.

Madem engellinin yanındalar, ayırsınlar o zaman, ehliyeti olanları başka değerlendirsinler, taşımalı araç alanları ayrı değerlendirsinler.
Taşımalı araç alanların çoğunda zaten engellinin bir çoğu aldıkları araca yine binemiyorlar, ya ambulansla gidiyorlar, yada taksiyle, Sadece yakınlarına peşgeh çekilmiş gibi birşey oluyor.

Olan, ortopedik, yürürken kalp, solunum vs hastalığı olan, kendi ehliyeti olup, kendi sürücü olan engelliye oluyor.

Engelliler Fedarasyonunun hiç sanmıyorum ki haberi olmasın, herkez kendi koltuklarının derdinde,
Kısacası gemisini kurtaran kaptan misali,

2 hafta önce, daha önce tv proğramları yapan bir doktor şuan vekil seçilmiş, sosyal medya hesaplarından duyuru geçmiş, sağlıkla ilgili her türlü sorunlarınızı bana yazın hepsini bizzat okuyup sizlere döneceğim diye,
Tüm sosyal hesaplarından yazdım, ama hiç birinden tek kelime dahi cevap gelmedi.

Benim artık burda dahi birlik olabileceğimize dair inancım kalmadı, yaklaşık bir yıldır herkez birlik olalım diye yazıp duruyor fakat hiç bir kişi çıkıp hadi gelin şuraya şunu yapalım diyen çıkmadı.
Bizleri bir araya getirebilecek en uygun kişi, bu sitenin kurucu ve yöneticisi, ondan bile bu konu hakkında, bir satırlık yazı görmedim.


En az 4 kuruma Cimerden yazdım hepsi ipe un sermiş, o ona göndermiş, diğeri başka yere derken, hepsinin de cevabı garip garip geldi, hiç biri alakaları olmayan ve aralarında işe yarar bir cevap yok. Hepsi yazımı okumamış bile direk otomatik cevaplar vermişler.

Zaman iyice daralıyor, Allah rızası için bürokside gücü olan varsa yardım etsin bize.
Son çare bizzat Cumhur başkanına iletmek bizzat konuşmak kalıyor. İmkanı olan varsa yapsın Allah rızası için, benim olsa hemen gidecem ama, solunum hastasıyım, konuşamıyorum gidemiyorrrrrr....

Haklısınız E Nabızdan faydalanılması sıkıntının % 90 nını çözecektir.

[SIZE=3]E-Nabız çözmüyor işte. Ben de ilk önce sizin gibi düşünmüştüm Naz Hanım ama çözüm değil.
Bu gece prof etiketli bir doktor arkadaşım eşi ile birlikte oturmaya geldiler. Haftada bir gün bir özel hastaneye gidiyor, işini asıl kendi muayenehanesinde sürdürüyor. Konuyu ona sordum. Dedi ki: "Kendi muayenehanesinde çalışan doktorların hastanın durumunu, tedavisini e-nabıza kaydetmesi zorunlu değil. Ben mesela hemen hemen hiç bir hastamın durumu ve tedavisini pek kaydetmem ancak muhtemelen özel doktorları da hastalarının kayıtlarını e-nabıza kaydetmeyi zorunlu tutacaklar gibi gözüküyor."
Öte yandan benim de bildiğim kadarı ile (yanılıyor olabilirim) e-nabız kayıtlarını her doktorun görebilmesi kişinin iznine tabi. Kişi izin vermediği takdirde hastanın e-nabızı kayıtlarını her önüne gelen doktor göremiyor diye biliyorum.
Dolayısıyla ehliyet işlemlerine e-nabız dahil edip tüm doktorları dolaşma zahmetinden kurtulabilirdik ama bu yöntem biraz zor gibi gözüküyor.
Selametle.. [/SIZE]

alifatih1958

İş iyice çorba olmuş durumda, birde e nabızı akıllarına getirmeyin, öyle şeyler oluyor ki, sadece bir doktor görüşü almanız gereken bölümler oluyor, örneğin piskiyatri veya nöroloji gibi, e nabız sisteminde hemen şu tarih de piskiyatri vs yerde muayene olmuştur diye şak diye çıkıyor, karşısınada bir açıklama girmiyor doktorlar, genelde bu işi hemşirelere bırakıyor, onlarda boş bırakıyorlar. Sonra ayıkla pirincin taşını,

Piskiyari hastası sanılınyorsunuz, iç işleri bakanlığının genelgesi ve Sağlık bakanlığı ehliyet verme hususlarında pskiyariti hastası ehliyet alamaz diyor, bunun gibi gereksiz şeylerle de uğraş dur.


Asıl sorun, Avrupa Birliği ile hiç alakası olmayan, saçma sapan sebepler konulan Sağlık Bakanlığı ehliyet ala bilme yönetmeliğinin değiştirilmesi.

Bu yönetmelikde ki, ortopedik vs engelleleri zora koyan maddelerin yeniden düzenlenmesini sağlamak. En başta 1.ci madde olan, doktorları bağlayan, usulsuzluk yapan doktorları cumhuriyet savcılığınca cezalandırılacak denilen maddenin değişmesi gerekmektedir, böyle bir madde ile doktor denetimi yapılmaz.

Komisyon doktorları da, kendilerini kurtarmak için, bizleri harcıyorlar. Bunun yerine, ilk madde olarak, ehliyeti olan engelliyi belli km de sürücüğünün izlenilmesi ve denetlenmesi denilmesi, daha akılcı olurdu.

Yanımıza branş doktorları, mühendisler, kimler gerekiyorsa binim bizi trafik da kamera kayıdıyla birlikte test etmeleri en güzeli aslında.



İşin özü, bizim durumumuzu siyasılere iyi bir şekilde anlatılıp işlenmesidir.


Ayrıca Kumu Deneleme Kurumuna müracaat etip, sonuç alan var mı ?

Arkadaşlar ehliyet mağduru olanlar benimle özel mesaj ile iletişime geçebilirler. Bir grup kurduk oraya ekleyebilir ve çözüm arayabiliriz.

gokay' Alıntı:

Arkadaşlar ehliyet mağduru olanlar benimle özel mesaj ile iletişime geçebilirler. Bir grup kurduk oraya ekleyebilir ve çözüm arayabiliriz.

Genişletmek için tıkla ...

Harekete geçilmeye başlanılmasına çok sevindim, fakat, herkezin turkcell ve bip kullanmıyorsa nasıl olacak, istegram, facebook olmazmı

Kumu Denetleme Kurumu önce Sağlık Bakanlığı' na önce "Gönderme Kararı" gönderiyor, gelen cevap Sürücü Adayları ve Sürücülerde Aranacak Sağlık Şartları ile Muayenelerine Dair Yönetmeliğin ilgili maddelerini yazmak oluyor. Sonra Kurum sizi bir başka hastaneye gönderiyor, oradan olumlu rapor gelirse tekrar Sağlık Bakanlığı' na "Tavsiye Kararı" gönderiyor, ama bakanlık yine dinlemiyor, rapor bitim tarihine kadar yeni bir rapor için yapılacak bir şey yok anlamında cevap veriyorlar.

NAZDEMİR


Teşekkür ederim, Naz Hn. vermiş olduğunuz bilgi için,

Bir internet sitesinde böyle bir habere denk geldim fakat sonucunu yazmamışlardı, bende şansımı denemek istiyordum, fakat sizin vermiş olduğunuz bilgilere istinaden uğraşmak yersiz olacakmış...

Herhangi bir rahatsızlığı bulunmayanlara ve düşük dereceli gözlük kullanmak dışında gözde büyük bir sıkıntısı olmayanlara aile hekimi sürücü olur raporu veriyor mesela. Hangi hastalığı bulunanların veya hangi tür ilaç kullananların sürücü olamayacağı mevzuatta bellidir. Bu gruba girmeyen ortopedik rahatsızlığı bulunan kimsenin otomatik vitesli bir aracı kullanıp kullanamayacağına aile hekimi rahatlıkla karar verebilir. Kişi için özel tertibatlı araç şart ise elbette aile hekimi bu konuda karar veremez. O kişi heyet+komisyona girecektir elbette. Dolayısıyla çözüm arayışlarınızda basit ortopedik rahatsızlıklarda kişinin komisyon ve heyet işleri ile uğraşmak yerine aile hekiminin yetkili kılınmasını talep etmenizde yarar olabilir.

hayat76

Hiç bir şey yapmamaktan iyidir. Rapor sonucu iyi gelirse, sürenin sonunda tekrar müracaat ettiğinizde bir üst hastaneden alınmış elinizde bir belge oluyor. Gideceğin yer kabul ederse olumlu olabilir. Ama ben iki yılın sonundaki sürecin nasıl işleyeceğini bilmiyorum. Selamlar

NAZDEMİR

Kesin durumun olmaması kötü, Kamu Denetleme Kurumunun sevk ettirdiği hastanede olumsuz verirse, normalde 2 yıl olan bekleme sürecine etki ederse buda iyi olmaz,

Bu konuda kesinlik olmaması, tamamen görevlilerin insafiyetine bırakılması kötü...

Açıkcası ikilemde kaldım, hayırlısı bakalım...

Herşey için teşekkür ederim Naz Hanım....

Siz bilirsiniz

hayat76
Kamu Denetleme Kurumunun kararı rapor sürecine olumsuz etki etmiyor. İki yılın sonunda yine başvurunuzu yapabilirsiniz. Sadece hukuki bir süreç başlatırsanız eğer, yasal haklarınız konusunda sizi bilgilendiriyor. Ama KDK nun sayfasından "Gönderme Kararı" ve "Tavsiye Kararları" nı okuyup genel bilgi edinebilirsiniz. Hukuki süreç rapor tarihinden itibaren 2 ay içerisinde başlaması gerekiyor, yoksa adı zaman aşımı oluyor.

alifatih1958
Doğru söylüyorsunuz Fatih bey.
10.02 Otomatik vites
78. Sadece otomatik vitesli araç kullanabilir
Bu kodların ikisini de komisyon veriyor, neden bilmiyorum.

Sürekli gittiğin şehir veya doktor dışında, E Nabız da bir doktor sizin bilgilerinizi görmek isterse telefonunuz bir kot gelir doktora o kodu söylersiniz doktor siz isterseniz görür. E Devletten profilimde görünmesin dediğinizde de görünmüyor sanırım.

[SIZE=3]Valla ben araba kullanıyorum.
Trafiğe çıkmak, hele hele İstanbul gibi öküzlerin araba sürdüğü bir şehirde, [/SIZE]Allah muhafaza [SIZE=3]büyük bir risk.
E icabında şehirler arasına de gidiyorum. Ne olur ne olmaz, bilinmez. Bu nedenle ben e-nabızımı her doktor görebilir diye izin verdim. İyi mi yaptım kötü mü yaptım bilmiyorum ama saklayacak bir şeyim yok.
Kazasız belasız günler hepimize.[/SIZE]

NAZDEMİR

Ehliyet değişimi için başvuru ve sürücü olamaz raporunun verilme tarihi nerden baksan 10 ay olmuştur, ama ilk cimer e anında yazdım, Aile ve Sosyal işler bakanlığına ilk iki ay içinde dilekçe ile başvuruda bulundum vs vs, sadece KDK ya başvuruda bulunamadım, çünkü onunla ilgi gerekli bilgilere tam ulaşamamıştım, 10 ay oldu sürücü olamaz raporu çıkalı, şimdi başvuru hakkım varmıdır, bilginiz varsa sevinirim...

hayat76
KDK ya başvuruda bulunmak için bir sürenin olduğunu sanmıyorum, başvurabilirsiniz.
İyi dostane ve hukuki çözüm odaklı davranıyorlar.

Engelliler ve birlik olmak eğer engelliler birlik içinde olsa parti kursa 50 vekil ile meclise girer.

Yıllardır Engelliler Federasyonu diye bir kuruluş var, hala engelliler için ne yaptılar, ne yapıyorlar bilmek güç,
Yılda, 50 60 engelli ailesini ücretsiz 1 haftalık tatil ayarlamak, tekerlekli sandalye vs yardımların dışında ne iş yapar bilmiyorum.

Onca, işçi ve memur sendikaları var, adamların millet vekili çıkarmasına gerek kalmadan, istediklerini söke söke alıyorlar.

Neden, Engelli Federasyonu vs kuruluşlar bizlere sahip çıkıp, hakkımızı savunmuyorlar.
Siyasetse, onlarda yapsın, koltuk kavgası yapacaklarına, engelli haklarını elde etme kavgası yapsınlar.
Federasyona çok ama çok kızgınım bu ehliyet mağdurlarını böyle kimsesiz, kendileriyle baş başa bıraktıkları için....

[SIZE=2]Üç konuda bir şeyler hazırlayıp bugün sonunda şükür PTT'ye teslim ettim. 77 TL kargo parası aldı PTT ve zarfı açıp içinde ne olduğuna bakıp (bakmak zorunda imiş) yazıları okumak ve belgeleri göz atmak istedi. İkisini okumasına ses çıkartmadım ama bir tanesini okutmadım, onun sadece refakat yazısını okumasına müsaade ettim, istiyorsa polis çağırmasını söyledim. Neyse memur meseleyi fazla uzatmadı. Muhatabınız üfürükten tayyare bir yer değil, koskoca makam sahibi bir zat. Hazırlamak uzun zaman aldı. Biri bir konuda detaylı bir bilgi yazısı, sakatlarla alakası yok. Diğeri park kartları ve sonuncusu da üzerinde "sürekli" ibaresi olmasına rağmen sağlık raporunun kurumlarca yenilenmesinin istenmesi ile ilgili. Bakalım sonuç ne çıkacak?
Selametle..[/SIZE]