kaldigim yerden devam etmek, cevap hakkimi kullanmak istiom
...
Yeryüzünde varlıkların özelliklerini anlamak için zıtlıklardan istifade edilir.Sıcak kavramı olmasa soğuk sözcüğünün anlamı olmaz.Hergün gece olsa gündüz sözcüğü manasız olacaktır.
Her insan noksansız bir bedene sahip olsa,o vakit "engel" kelimesi olur muydu?
(...) Sen istemesende,kabul etmesende,"sağlıklı bedene sahip olan bir insan" sokakta gördüğü "engelli bir insanla" iç dünyasında empati kuracaktır.Bunu yapması için illa bir dine sahip olmasıda gerekmez,çünkü zıtlıkların farkında olmak için illa inanç olması gerekli değildir.
[FONT=Verdana][SIZE=2]konumuz zitliklarin farkina varmak miydi ki, gece ile gündüz, soguk ile sicaktan bahsediosun bana, karakaya?... yani
bahsettigin empati, bana bakan kishinin benim sakatligimin ve kendi saglamliginin farkina varmasindan ibaret miydi?... "KIYMET" falan diodun hane??
... siyah ile beyaz birbirinin ziddi ama biri digerinden degerli mi?... cinsiyet acisindan kadin ve erkegin bedenleri birbirinin ziddi ama birini öve öve göklere cikarip digerini yere yere yerin dibine mi batirmaliyim?... sarishin bi insana baktigimda shükür secdesi mi yapmaliyim esmerim diye?
...[/SIZE][/FONT]
[FONT=Verdana][SIZE=2]ne sakat bedeni görerek saglam bedenin ne de saglam bedeni görerek sakat bedenin farkina varilmasina karshi ciktigim falan yok ki benim... bu gayet dogal... sakatligim fark edilmesin de demiom, aksine, sakatligimla birlikte var olabilmek istiom shu toplumda... ama saglamlik habire göklere cikartilip sakatlik habire yerin dibine batirildigi sürece bu varligim zorlash(tiril)ior... cünkü engelliligim, herkesi ilgilendiren toplumsal bi mesele olarak ele alinmasi gerekirken sadece benim ve doktorlarin
(ya da tanrinin) arasinda kalan tibbi
(ya da mistik) bi mesele olmaktan cikamior bi türlü... e, [/SIZE][/FONT][FONT=Verdana][SIZE=2]toplumsal yasham da yerin dibine batirilan sakatlik üzerine degil, göklere cikartilan o cok kiymetli saglamlik üzerine kuruluyor "doal olarak"...[/SIZE][/FONT][FONT=Verdana][SIZE=2]bu da bircok kishinin ishine gelior tabe... [/SIZE][/FONT]
[FONT=Verdana][SIZE=2]teori ile pratigin arasindaki karshilikli ilishki hakkinda senin kadar karamsar degilim ben... bu yüzden de dünyanin en dogal sheyiymish gibi ibret modeli, shükür pinari olmayi benimseyerek birilerinin ekmegine yaglar ballar sürmekten uzak durmayi önemsiorum... teoride "mükemmel" bedeni göklere cikartarak sakat bedeni yerlere batiriken, pratikte olushturabilecegimizi düshündügün engelli olma empatisinin, gittigimiz heryerde
"vah vah, tüh tüh" sözcüklerini toplamaktan bashka bir ishe yariabiliceni düshünüomusun sahiden?
... düshündügün empatinin nasi bishi olduguyla ilgili soruma tatmin olabilicem bi cevap alamadim hala senden
... ayrica, konuyu dini inanclara baglayan ben degil, sen ve senin gibi düshünen diger arkadashlarsiniz... hic boshuna üstüme atmaya uurashma
...[/SIZE][/FONT]
[FONT=Verdana][SIZE=2]ama ille de dini acidan da bakmami istiosan, dinler bedenlere degil, ruhlara hitap eder... mükemmel beden diye bishi de asla olamaz dinler acisindan... dini inanclara göre mükemmel olan tek bir beden vardir, o da tanrinin "bedenidir", öyle ki, her an her yerde olabilicek, her an hersheyi yapabilicek, kendisi dishinda hic kimse tarafindan kavranamicak kadar mükemmeldir =)... bizim saglamlik, sakatlik diye büyüttügümüz olaylar, o mükemmelliyetin yaninda sifirdir, ayni "zavalliliktadir", hic bi fark yoktur aralarinda
... dolayisiyla, sevgili karakaya,
"Mükemmel beden vardır,çünkü mükemmel olmayan beden olduğu için" cümlesini sirf insan bedenleri icin kullanirsan tanriya hakaret eder, cehennemde cayir cayir yanarsin, karishmam walla
[SIZE=1]
(shaka yapiom, kizma lütfen, azicik daha komik olmaya calishiym dedim sadece )[/SIZE]...[/SIZE][/FONT]
Doğu-batı temsili hakkındaki felsefeniz süperdi,dönmeye devam edersek nasılsa başladığımız noktadayız ha
[FONT=Verdana][SIZE=2]daire cizmeyi o kadar kücümseme, karakaya
... ömür boyu ayni noktada durup bozuk plak gibi,
"orasi batidir, orasi batidir, orasi batidir" diye tekrar etmekten iyidir en azindan
... dönüp dolaship ayni noktaya gelirsin belki amaa, "batiya" bi de batidan bakip "dogu" olarak görme firsatini yakalamakla da kalmaz, daha bissürü bissürü tecrübeler edinirsin yolunda... toplaya toplaya dönersin "ayni" noktana
... o nokta belki aynidir ama dönüshüme ugramish olan sen, ona baktiginda - aaaaa! bi de ne göresin!!!
- meger ne degishik bishimish tanidigini sandigin o nokta!... heyecana kapilip tekrar düshersin yola, bi daha dönersin... duramassin artik yerinde... bi daha, bi daha
... [/SIZE][/FONT][FONT=Verdana][SIZE=2]
biraz daha devam edersem celaleddin rumi'nin dervishleri "gibi" hissedicem kendimi ... [/SIZE][/FONT]
[FONT=Verdana][SIZE=2]sevgiler, selamlar
...[/SIZE][/FONT]
[FONT=Verdana][SIZE=1]
@makri;[/SIZE][/FONT]
[FONT=Verdana][SIZE=1]
bu bashligin önemini diledigin kadar dalgaya alabilirsin... ama ben, detaylara gizlenen sheytanlarin, ulu orta cirit atan sheytanlardan cok daha tehlikeli olabiliceni düshündügüm icin önemsemeye devam edicem ...[/SIZE][/FONT]