insanlarin tavshan dogurmasindan mi bahsedioruz ki bugday tanesinden bugday cikar, bashka bishi cikamaz, dogasi budur diye bi örnek veriosun sevgili mona, shashirttin beni?
... bugday tanesinden cikan hersheye bugday dedigimiz gibi insandan "cikan hersheye" de - ceshitliliklerinden bagimsiz olarak - insan dicez tabe...
bir türe ait bir canli bashka bir tür olmaz demeni nasil tercüme ediym ben shimdi bu konuya? =)... sakat dogan insan, sakatlanan insan bashka bir tür mü oluyo
...
(böyle düshünmedigini biliorum tabii ki, takiliorum sadece biraz )... 'insan' taniminin beden bütünlügüyle yapildigini düshünseydin,
"Önce insanım" gibi bi cümle kurmazdin
... ayrica, insan bedeni (ve ruhu),
dogasi geregi sakatlanmaya o kadar müsait ki, asil bunun tersi dogasina ters düsherdi diye düshünüom
...
eksik olana tam, tam olana eksik, yeshil olana kirmizi, sicak olana soguk demeni bekleyen yok ki zaten... insanlari, hayvanlari, bedenleri, eshyalari vs. sahip olduklari özelliklere göre kategorilere ayir istedigin kadar, benim acimdan bi sakincasi yok... ama o özelliklere sorun/kötü/vs. gibi kavramlar yapishtirdigin an antenlerim dikilir, yakindan incelemek isterim...
"sakatlik bashli bashina bir sorundur" diyen sen degil misin? shimdi de sac köklerinin sakatligini önemsemeyebiliosan, "o ariza yasham alanimi daraltmio ki!" diebiliosan, sorun olan sakatlik mi yoksa yasham alaninin daralmasi mi?... yarin sabah kalksan ki, bir fiziksel ariza sonucu sirtindan kanatlar cikmish... insanlarin tepeleri üzerinden ucarak istedigin yere gidebiliosun... o zaman da her fiziksel ariza yasham alanimi daraltio der miydin?... ben demezdim galiba
... bunun dishinda elbette ki anliorum seni, sevgili monalisa, bagimsizlik, kendi yashamimi sürdürebilme vs gibi konulari ben de cok önemsiorum ama bunlari bile insan dogasina baglamaya cekiniorum acikcasi...
(not; böyle ince eleyip sik dokuyarak sinir bozuyosam özür dilerim gercekten ama "sakatlik bashli bashina bir sorundur" cok önemli bir iddiadir benim icin )
***
babenjim,
"hep olacak, hep vardi, hic bishi degishmicek, hayat budur" dierek kara tablo cizip durma, yahu!
... degishior elbette... degishicek de tabe... cocuklari, ailelerin mali yerine koyan bakish acilari ve kanunlar da degishti/degishior mesela... artik onlar da insan yerine konuluyor, para karshiligi satilamiorlarmish artik en azindan, onurlu yasham hakki taninior kendilerine, öz ebeveynlerine karshi bile korunma hakkina sahipler artik... degishior babenjim
...pozitif ayrimcilik kavrami cikali kac gün oldu ki?...
"sakatlar ishe yaramaz, degersizdir, onlari öldüremeyiz, günahtir ama saglamlarin arasina karishmasinlar, toplumun kenarinda bir yerlerde bashkalarina fazla yük olmadan kendilerine verilen artiklarla yashamlarini sürdürsünler" düshüncesinin yaygin oldugu zamanlarda var miymish öyle bir kavram?
... duydun mu hic?... önce kenarlarda bi yelerde yashama hakki tanindi, sonra da teknolojik imkanlarin müsaitliginden midir nedir, saglam insan kalibina sikish depish sokulma shartiyla, saglamlarin arasina girmelerine izin verildi
... shimdi ise "pozitif ayrimcilik" zamanindayiz
... pozitif ayrimciligin bence tek ya da en iyi yönü, azinliklara yapilan ayrimciligin ve bunun yanlishliginin idrakinin göstergesi olmasidir... almanlarin cok sevdigim bir atasözü vardir;
"einsicht ist der beste weg zur besserung" =
"idrak, islaha giden en iyi yoldur" diye... ümitliyim ben, babenjim
... idrak etmemiz (ve dolayisiyla ettirmemiz) icin elimizden geleni yaprasak bakarsin ilerde "pozitif ayrimcilik" gibi bi kavrama gerek bile duyulmaz
...
ha! ama diosan ki
"unut gitsin! ayrimcilik insanin dogasindadir!"...
ben de derim ki "insan, kendi dogasiyla oynayabilme, onu degishtirebilme veya bastirabilme konusunda cok usta bir canlidir!
... yikamassin ümidimi!!!
...