Şeker kız bu konuda çok önceden yazdığım bir yazı vardı.. Bu konuyu hep düşünmüşümdür, uygarlıkla kadın ve erkeğin ilişkisini yani.. Orada da benzer düşünceler koymuşum aslında.. Galiba seni yanıltan erkekleşen kadınlar diyeyim şimdilik kaçamak yapmak için.Haklısın bu gün kadın şiddete yönelmiş, şiddetin belirtilerini üzerinde taşımaktadır.. Genede şiddet konusunda en temiz olan kadındır diyorum ben. Konuyu şiddetin temellerinde ararsak , hangi temel konuyu çözmeye kalkarsak kalkalım, tüm sorunlarla uğraşmak zorunda kalırız formülüme uygun sonuç ortaya çıkar.
O tarihte yine bu siteye şunları yazmışım;
UYGARLIK VE KADIN
Dişi doğurmaya kodlanmıştır.. Doğurmak doğal kodlanmadır varlıkta.. Dişinin doğal kodlanması ile barışıklığı vardır.. Kişinin kendi ile barışık olmasından bahsetmiyorum ben.. O ayrı bir olay..Ben burada doğal kodlanmanın dişi üzerindeki etkisinden söz ediyorum.. Dişinin doğal olarak kodlanmışlığı (Yaratılışı desem başka şeyler çıkacak) Dünya ile barışık olmayı da beraberinde getirmiştir.. Varlığı ile barışıktır Dişi.. Onu sorgulamaz.. Kabul etmiştir.. Mutlu bile diyebiliriz bu Dünyada.. Dünya Cennetidir desem yeridir.. Niye varız yerine, mutluyuz ya işte der Dişi..
Yerleşmiştir Dünyaya onun ruhu.. Yerleşiktir ruhu.. Yerleşerek Cenneti yaratacağına inanır.. Çiçek eker durduğu yere, su ister.. Ağaçları, otları tanır.. Toplar çevresinde olan her şeyi.. Taş üstüne taş koyarak sahip olduklarını korumaya alır..
Uygarlık yerleşme demektir.. Kadın kendi cenneti için yerleşmeyi seçer.. Kendine ait olanları korumak için evler oluşturur.. Şehirler olsun ister kendi soyundan.. Evlerde sular ister.. Evlerde cennet ister.. Evlerde aynalar ister.. Evlerde kendi cennetini kurar Dişi.. Onun için ipek üretilir, altın tasarlanır ve bulunur.. Dişi cennetini erkeğe kabul ettirmiştir.. O yüzden uygarlık dişi demektir.. Bin bir koku, binbir lezzet, binbir renk onun ruhu için üretilmiştir. En hızlı olan ona ulaşmak için değil, ondan duyulacak güzel bir memnuniyet nidası içindir..
Dişi yeryüzünü vatanı kabul eder.. Yeryüzünü cenneti kabul eder.. Yeryüzünün sanatı, incelikleri onun ruhunun temsilcisidir.. O erkeği de bu cennete ortak etmiştir.. Yükselen aslında dişi ruhtur.. Yeryüzü uygarlığı erkek tarafından onu mutlu etmek için kurulmuştur.. Efendi onun ruhudur..
O tarihte yine bu siteye şunları yazmışım;
UYGARLIK VE KADIN
Dişi doğurmaya kodlanmıştır.. Doğurmak doğal kodlanmadır varlıkta.. Dişinin doğal kodlanması ile barışıklığı vardır.. Kişinin kendi ile barışık olmasından bahsetmiyorum ben.. O ayrı bir olay..Ben burada doğal kodlanmanın dişi üzerindeki etkisinden söz ediyorum.. Dişinin doğal olarak kodlanmışlığı (Yaratılışı desem başka şeyler çıkacak) Dünya ile barışık olmayı da beraberinde getirmiştir.. Varlığı ile barışıktır Dişi.. Onu sorgulamaz.. Kabul etmiştir.. Mutlu bile diyebiliriz bu Dünyada.. Dünya Cennetidir desem yeridir.. Niye varız yerine, mutluyuz ya işte der Dişi..
Yerleşmiştir Dünyaya onun ruhu.. Yerleşiktir ruhu.. Yerleşerek Cenneti yaratacağına inanır.. Çiçek eker durduğu yere, su ister.. Ağaçları, otları tanır.. Toplar çevresinde olan her şeyi.. Taş üstüne taş koyarak sahip olduklarını korumaya alır..
Uygarlık yerleşme demektir.. Kadın kendi cenneti için yerleşmeyi seçer.. Kendine ait olanları korumak için evler oluşturur.. Şehirler olsun ister kendi soyundan.. Evlerde sular ister.. Evlerde cennet ister.. Evlerde aynalar ister.. Evlerde kendi cennetini kurar Dişi.. Onun için ipek üretilir, altın tasarlanır ve bulunur.. Dişi cennetini erkeğe kabul ettirmiştir.. O yüzden uygarlık dişi demektir.. Bin bir koku, binbir lezzet, binbir renk onun ruhu için üretilmiştir. En hızlı olan ona ulaşmak için değil, ondan duyulacak güzel bir memnuniyet nidası içindir..
Dişi yeryüzünü vatanı kabul eder.. Yeryüzünü cenneti kabul eder.. Yeryüzünün sanatı, incelikleri onun ruhunun temsilcisidir.. O erkeği de bu cennete ortak etmiştir.. Yükselen aslında dişi ruhtur.. Yeryüzü uygarlığı erkek tarafından onu mutlu etmek için kurulmuştur.. Efendi onun ruhudur..