Evli bir engelli olmanın zorlukları ve yarattığı psikolojik sorunlar..?

aranızda evli olanlar varmı acaba
sorunlarımızı burda paylaşalım

ben sizin bu paylaşımınızdan bir şey anlayamadın ne demek istedinizki hem evli hemde engelli birinin sorunları diyerek biraz açarmısınız konuyu?

belkide bu sorunu bir tek ben yaşıyorum benim eşimin bi hastalığı sakatlığı felan yok ve bende de kas hastalığı var evlenirken de biliyodu bunu yani 2 senelik bi ilişkiden sonra evlendik birebir bu işin zor olduğunu biliyodu evlendikten sonra herşey çok zorlaştı hep benim eksikliklerim yüzünden agrasifleşti saygısızlaştı şiddet bile oluyo bazen herşey geçiyoda bana ettiği hakaretler ve kötü laflar unutulmuyo sanki beni böyle kabul edip evlenmekle beni kurtarmış gibi ailemede saygısızlık yapıyo ama çekmeye mecburum çünkü yalnız yapamam ailemeda fazla yük olamam çünkü evlenirken beni uyarmışlardı

Eğer eşlerden birinin ya da her ikisinin engelli olma durumu kastediliyorsa çok faydalı bir konu olduğunu düşünüyorum.Bu konuda fikirlerinizi yazarsanız hem evlilerin karşılaştığı sorunların nasıl çözüleceği hem de bekarların nelerle karşılaşacağı konusunda tecrübe olur.
Elbette evlilik kararını belirlemek için tek önemli olay engelli olup olmama durumu değil.Ancak evli olan engelli arkadaşlar karşılaştıkları sıkıntıları ve bunları nasıl aştıklarını yazarlarsa başkaları bu tecrübeden yararlanır,iyi olur.
Evlilikleri mutlu kılan en önemli faktör karşılıklı anlayıştır.Fakat taraflar birbirine karşı ne kadar sevgi,saygı ve anlayış gösterse de zaman zaman sorunlarla karşılaşılıyor.Bu durumlarda sorunların içinden çıkmak için ya bilen-bilge birine danışılır.Ya da daha önce aynı sorunları yaşamış ve çözmüş olanların tecrübeleri dinlenir.

Engellilerin evliliğinde yaşanabilecek sorunlardan aklıma gelenler:

*Ailelerin baştan böyle bir evliliğe izin vermemesi,bu durumu yaşayanlarda -ayrılmak mı,herşeyi göze alarak evlenmekmi- arası gelgitler başlar)

*Günlük ihtiyaçlarını (giyinme,yeme içme,gezme,wc)kendi başına karşılayamayanların evlilik sonrasında ne şekilde yaşayacakları.

*Sağlık sorunlarından dolayı çocuk sahibi olup olamama şüphesi
*Eşlerden birinin engelli olma durumunda,diğerinin sadakatinden şüphelenmek(gözü dışarıda olur mu vs.)

bence aile karşı çıkıyosa benim tavsiyem kestirip atın ilişkiyi yaşadıklarıma dayanarak söylüyorum bunu

İrem öncelikle yazını okuyunca şok oldum işte biz engellilerin yaşadıkları maalesef bunlar bir sağlamla evleniyorsun sonra senin engelin evliliğine engel oluyor bir engelliyle evleneyim diyorsun o zamanda ailen diyorki hiç olmazsa biriniz sağlam olsaydı hadi gel buradan yak Allah sana sabır versin kardeşim ama öyle oturarak yada ben yalnız yapamam diyerek olmaz eğer eşin seni seviyorsa sana ve ailene hakaret etmeyi bırak seni başının tacı yapar ama anladığım kadarıyla eşinle arandaki her şey bitmiş bence de sen bu konuyu ailenle görüş mutlaka onların bir desteği olacaktır sana keşke bizim elimizden birşey gelesede bizde yardımcı olsak ama maalesef....

aileme anlattığım an beni yanlarına alıp kucak açarlar beni çekip alırlar ama onlarda genç değil artık onları üzemem ben çekerim yeterki onlar benim yüzümden üzülmesin bişey olmasın onlara

evli ve engelliyim

irem ortaada çekeçek bişi yok ailen bişi çekmez senin kılına zarar gelse dayanamazlar düşün seni gözlerinden sakınarak büyüttüler eğer haberleri olsa hergün dayak yediğini,hakarete üğradiğini çoktan çekip alirlaardi seni yanlarina onlara yük olmazsin bir tabak fazla koyaçaklar sofraya o adam ailemi rahatsiz eder diye düşünüyorsan boşuna burda hukuk var gerçi yokta yani zorla kapina dayanirsa telefonla taciz ederse savciliğa verirsiniz bence biran önce ailene yaşadiklarini anlatmalisin onlarin bilmeye hakki var bu olaylari onlardan sakliyorsun ama büyük haksizlik yapiyorsun ailene bana ğöre

sonuna kadar haklısın prens

Bu tür olayları doğrudan engellilik ile ilişkindirmek çok büyük hataları taşır içinde..
Bu tür örnekler sağlam insanlar içinde de acaip çoktur ve insanların kişilikleri ile ilişkilidir.. İnsan karşısındakine yaranma eğilimindeyse, yada karşınızda olan kişi ezme eğilimindeyse bunu değiştirecek hiç bir güç yoktur..

şiddet derken dayak demek istemedim ama dediğim gibi dayak acısı felan geçiyo ama söylenen sözler öyle bir yara açıyoki insanın içinde bilemezsiniz ve 3 gün bana karşı iyiyse 4 gün sinirli agresif beni sevdiğini söylüyo ama insan sevdiğine kıyamaz insan sevdiğine saygı duyar ayrılmak istediğimi söyleyincede ben yaşayamam nasıl yaparım sensiz diyo psikoloğa da gittik ama beni böyle rahatsız görünce psikolog bile onunla değilde benimle devam etti çok zor bir durum bu engelli sağlık sorunları olan bi insan olarak keşke hiç evlenmeseydim diyorum bazen onun işide zor diyorum bazı şeyleri sineye çekiyorum ama aileme olan davranışları saygısızlıkları söz konusu olunca lanet ediyorum ailemde sırf ben üzülmiyim diye onu kaale almıyo gibi davranıyolar .şöyle bi düşündüğümde sadce kötü anlar geliyo güzel herşey silindi sanki...

irem resmen kullaniyor seni 3gün canim cicim seviyorum 4gün höyt filan filan eşiniz galiba çok zeki...siz bu kişi ile ilgili hala olumlu düşünceye sahipseniz pes diyorrum baaşka bişi demiyorum size kolay gelsin iremsu

olumlu düşünmüyorum ama kendimden çok ailemi düşünüyorum benimle çok uğraştılar şimdiye kadar yani hastalığım vs herşeyimle sorun yarattım onlara iyi bir evlat olamadım.artık yaşlandılar ve manevi açıdan çok yoruldular , hırpalandılar .hayatlarının bu evrelerinde onlara sıkıntı vermek istemiyorum artık rahat edip mutlu olmalarını istiyorum .ilahi adalete inanıyorum allah bu tür insanlara er yada geç bu yaptıklarının hesabını soracak

saçma düşünüyorsun ya ailene yük olazm senlede uğraşmazlar evin bir köşesinde oturraacaksın hepsi bu niye bu kadar gözünde büyütüyorsun ama emin ol ailene anlatmadiğin için sana çok kızıp ve sitem ediçekler yani yaptiğin çok yanliş tekrar söylüyorum ailenden hiç bişiyi saklama onlarin fikirlerini al eminim en doğru fikri ailenn veriçektir sana niye işi zora sokuyorsun bu kadar anlamiyorum yahu ucundan ölüm mü var size çok kiziyorum

merhaba

benim nacizane fikrim; boşanmak insanların son ama son caresi olması gerek. boşanmaya gelinceye kadar insanlar bi çok seceneği kullanmaları daha iyi olablir... büyükleri araya sokmak, öğüt alabileceği arkadaşlarına durumu bildirmek ve direkt değil de başkasının üzerinden örnekler göstererek kişinin vicdanını hareketlendirmek ve bu sayede gerçeklerin farkına varılmasına ön ayak olmak gerekir. boşanmmak cözüm değil. yuva kurmak kolayda değil. kestirip atmak nereye kadar.

SIMDI BOŞAN DEMEK KOLAY GELIO ARKADASLAR AMA BAZI GUZEL SEYLERDE PAYLASILMISKI ARKADASIMIZ AYRILAMIO!BENCE!AILEME SÖLEMIORUM DIOSUN IREMAY SÖLEMEN PAYLASMAN GEREK VE EEŞİNİN AILESIYLE ORTAK ARKADASLARINIZLAda yanı kıramayacagı sözunu dınleeyecegı arkadaslarını araya sokman gerek butun bunları denedıkten sonra hala olmuorsa ozaman bosanabılırsın cocukların varmı bılmıorum varsa bosanmak daha zordur allah yar ve yadımcınız olsun..

merhaba

bu konu amacını sapmıs bana göre. evlilikte yaşanan sorunlar... ve cözüm yolları... cözümsüzlüğün sebepleri.... sabır....sadakat... erkek kadın arasındaki duygusal farklılıklar... sanırım konuyu acan arkadaş bunlara cevap bulmak istemişti... Engelle pek alakası yok çünkü insan ilişkileri. sağlamlar da aynı sıkıntıları yaşıyorlar farkları yok. ama bir engelli gözüyle anlatayım.
burda bekar arkadaşların sadece dinleyici olmalarında yarar var... (bekara yuva bozmak kolay) derler atalarımız. hoş ben bu sözü törpüledim ama olsun gelelim konuya: 1.si ben evliyim. 7 aylık bi kızım var. Elhamd. mutluyum. alışverişlerde yardımlaşırız. taşıyamacagımız şeyi almayız yada bölüşürüz. cocuk bakımdan pek anlamam ama en azından cocugu mesgul edecek kadar ilgilenmeyi bilirim. birbirimizi kabullenmemiz hayattaki en önemli güçümüzdür çünkü yapabileckelerimiz ortadadır yapamayacaklarımızortadadır. yuvada huzursuzluk olmuyor mu? olur. neden olmasın... iki yabancı insan bir yuva kuruyor doğal bi süreç olarak birbirlerini tanımak için sınırlarını zorlarlar bu zorlamalarda fay hatları gibi surtunmeler olur... nereye kadar olur eşini tanıyana kadar... yoksa nerden bilecen neyin hoşna gitmediği neyin hoşuna gittiğini cocuklar bile deneyerek buluyorlar iyimi kötü mü acımı tatlımı. bu surtunmeleri abartmak depremlere sebep olabilir... insanlık hali insanın canı sıkkınolabilir bir anda eşinin bi lafına canı sıkılıp bi patlama olablir bu patlamayla karşı karşıya kalan da patlarsa o zaman üzüntüler uzun sürebilir. tabiki hep kadın alttan alsın demeye kimsenin hakkı yok. işin özü herkes haddini bilecek, o beni seviyor nede olsa diye üzerine yüklenmek olmaz. maddi güçü yok nasılsa gidecek yeri yok ezzem kim bilecek felan v.s. şeklinde bir yaklaşım etik değil insana yakışmaz. Mutlu olmanın yolu: en çıkılmaz durumlarda bile elini arkaya attın mı eşinin eline dokunması. iki taraf birbirlerini yese bile, eşler arasındaki ilişki o kadar derin olmalı ki, sanki o tartışmaları yaşamamışlar gibi kenetlenebilmeli. bide olumsuzlukları unutmak lazım. eşine, cocuğuna karşı her an yeni bir sayfa acabilecek kadar tevazu sahibi olmak lazım dairede amirine, mahalle de arkadaşına hoş görülü olup evde tam tersi davranmak en buyuk haksızlık. kin öfke nefret.. olmamalı. ne yolarsam kar denmemeli. heleki maddi dunyanın; yuvanın tam göbegine kadar girdiği günümüz cağında... onda varda bizde yok... yada elalemin eşi guzel giyiniyor diye eşine yuklenmemek lazım. (zaten eş önce kendi için güzel giyinmeli sonra eşi için. katiyen dışarda insanlar bi baksın dönsun bi daha baksın mantıgı ile giyinilmemeli toplumda güzel giyinilmeli ama insanların dikkati farklı düşüncelere sevk edecek kadar değil). evin geçimi üstlenende, arkadaşlara rezil olmayım diye varını yogunu harcamamalı. önceliği yuva ve içindekiler olmalı. eşler arası yardımlaşma da çok önemli. eşler sırf gıcıklık olsun diye bilmediği yapamadığı bir işi eşine yüklememeli. yapabildiği işi de birlikte zaman geçirebilmek için bir fırsat gözüyle görerek hareket edebilmeli. ve işin sonunda birbirlerini tebrik etmeli.
hastalık ve sağlık ta diye bir söz vermişiz. herhangi bir sebepten dolayı insanın başına hastalık dert gelebilr. zaten kişinin canı burnunda destek olmak lazım. ya bu zamanın en buyuk dertlerinden biri eşine yardım ettimi kılıbık kadın ağzına bakan muamelesi yapılması. ne alakası var. zaten hayat önce yuvada başlar sonra topluma yayılır. yardımlaşmayı bilirsen yüreğin yorğun olmaz sanada bir el uzanabilir sıkldığın bir anda. eşler birbirine baktığında sevğiyle günahlar dökülür derler sonbaharda dökülen yapraklar gibi. eşinin hoşuna giden davranısını hep aklında bundurmak gerekir. kötüyü şebnem ferağın şarkısındaki gibi silmek gerek bazen ama kişileri değil kötü yaşanmış olayları... kişilere mal etmemek gerek. o olmasa zaten o olay yaşayacaksan bir başka sebepten dolayı yaşarsın zaten. benim nacizane fikrimdi. saygılarımla.

iremay: "bence aile karşı çıkıyosa benim tavsiyem kestirip atın ilişkiyi yaşadıklarıma dayanarak söylüyorum bunu"

O kadar çok insan tanıyorumki bunu söyleyen. Tecrübe etmiş insanlardan duymak dahada başka etkiliyor insanı.. Aileler daha net görebiliyor galiba ilişkinin geleceğini..

Ailene geri dön derim ben.. Seni hastalığından dolayı inciten hakaret eden bir insanla ne zamana kadar yaşayabileceksin.. Aileme yük olmak istemiyorum diyorsun ana babaya evladı yük olur mu hiç? Asıl sen mecbur değilsin eşinin yükünü taşımaya.. Asıl yük olan eşin at onu rahatla derim.. Yuva yıkmak kolay değil ahkam kesmeyin denilemez bu durumda çünki ortada onuru gururu incitilen bi kadın var..

Şimdi akıl verende çok olur.. Çocuğunuz olsun düzelir eşin denilir değişmez bacım..
Evlilik kumar gibi oldu ya kazanırsın ya kaybedersin amaa kaybedenler o kadar çokki artık korkuyor insan..

dostlarım bu işler engelliye engelsize gelmiyo inanın eşşege semer vurmuşlar yine eşşek bence
nice saglıklı kişiler mutlu huzurlu nine engelliler var bedbaht bunun tam tersidevar bu işler kadar şanş bence...

Merhaba İrem,
Ben bekar ama kas hastası bir bayanım.Evli,kas hastası bir bayanın ne zorluklar yaşayabileceğini sadece empati kurarak,tahmin etmeye çalışarak yazacağım bu yüzden de.
Kas hastası olanların diğer engellere göre daha ciddi ve zamanlada artacak zorlukları olacaktır.Evlendiğinizde durumunuzda muhtemelen daha iyiydi ama zamanla ilerliyor ve bu da sizin kısıtlanmanıza daha çok alanda zorlanmanıza yol açıyor ve zamanla verdiği sözleri,sevgisini unutan eşinizinde gözüne hastalığınızdan dolayı yapamadıklarınız,zorlandıklarınız batmaya,zor gelmeye mi başlıyor(Sağlılı bir erkek gözünden bakınca benim gördüğüm bu oldu eşinizin davranışları için) ama yinede sizden ayrılmak istemiyor,sevdiğini söylüyor fakat artık siz iyi günlerinizin anılarının bile yok olmaya başladığın söylüyorsunuz.Aileniz sizi büyüten,emek veren insanlar onlara gelecek kötü bir söz ,size gelmiş demektir,tabikide çok incitici.Tüm bu birikimler sizin eşinizle aranızdaki uçurumları derinleştiriyor tabiki.
Durumunuzu iyi tahlil etmelisiniz.Ailenizin karşı durmasına rağmen sevgiyle yapılmış bir evliliğiniz vardı başlangıçta,bu şekilde devam edecekse,eğer ki düzelme olmayacaksa kendinize bile bile işkence etmeyin ama bir şekilde üstesinden gelmek için denemeniz gereken,yapabileceğiniz bir şeyler varsa onlarıda deneyiniz ve kurtarmaya çalışınız yuvanızı,sevginizi ama olmayacaksa bir karar verin,kararsız kalmak ve bunlara katlanmak zorunda değilsiniz.

merhaba bende evliyim kendim tekerlekli sandalyedeyim eşim sağlam eğer çocuğunuz yoksa kendinizi ezdirmeyin derim eğer engelinize yönelik aşağılamalar başladıysa ya kanıksar katlanırsınız yada ayrılmanız gerekir...

çelik abi erkekler bayanlar tarafından fazla aşagı gözle bakılmaz istisnalar hariç ama çogunluk bayanlar aşagılanıyo iştebunuanlamıyom ...

Evlilik sorunları sadece engelliler için geçerli değil...Engelsiz olup da aşağılama,şiddet ve hatta eşlerin tecavüzüne maruz kalan kadınlar var..Her evliliğin rengi farklı..Karşılıklı ilişki düzeyine ve kişilerin kişiliklerine bağlı biraz da...İremay engelli olduğu için sorun yaşıyor olabilir,ama eşinin ve kendisinin kişilik yapısından kaynaklanan durumlardan dolayı da sorun yaşıyor olabilir...Engelsiz bir bayan da eşinin sorunlarından,aralarındaki problemlerden ve kişiliklerinden dolayı yaşıyor...Engelli olup da evli olmaktan kaynaklı değil bu sorun,her evlilikte mutlaka problem vardır,ama çözmeyi bilmek gerekir...
Ayrıca engelli kişiler evlenince sorunları daha da azalır diye düşünüyorum,çünkü sevgi faktörü insanı güçlü kılar,sorunlarla iki kişi mücadele eder,başını yaslayacağı birinin olması hayatın anlamsızlığından kurtarır..Evliliğin birçok faydası var,yeter ki bunu görevmiş gibi yapılmasın...İki kişinin uzun bir yolculuğa çıktığını ve bu yolculukta zorlukların da mutlulukların da olacağının bilinmesidir,evlilik...

Ben bu aileleri anlamıyorum... Sözüm senin ailene değil İremay... Genel konuşacağım...

Aileler, Dünyaya bir can getirirken, onun acı-tatlı tecrübeler tadacağını,bunu yaşarken de yanlarında olmaları gerektiğini neden kabul etmezler? Bir canlıya doğmak isteyip istemediğini sormadığınız gibi, yaşamını şekillendirme aşamasında da aynı nötrlükte olmalısınız... Ailelere "serçeden korkuyorsanız darı ekmeyin" o zaman deyiveresim geliyor her fırsatta...

Benim istediğim,ailemin istemediği durumlar ortaya çıktığında elimdeki tek koz bu felsefedir? "Dünyaya gelmek benim fikrim değildi..." Ha ben onların zaafı ya da iyi niyeti üzerine mi geldim dünyaya, öyleyse buraya kadar... Bundan sonra kumanda bende... Bu hayat benim... Size düşen görev -madem çocuğunuzum,canınızım;- her durumda yanımda olmanızdır... Var olmamdaki sebep sizseniz eğer,bu sebebin sonucunda, sadece iyiliğimde değil,zor zamanlarımda da yanımda olmalısınız...

İşin aslı, biz bir hayat borçlu değiliz anne ve babalarımıza.Onlar bir hayat borçlu bize... Dünyaya yeniden gelseydim ve anne babamı seçme şansım olsaydı yine kendi anne ve babamı seçerdim... Kendi hayatlarının kopyasını bana yaşatmadıkları için... Yeni bir insan oluşumunun sancısına katlandıkları için... Bana tahammül ettikleri için... Hata yapmama izin verdikleri için... Hiç görünmeyip, görünmeden beni gözledikleri için...

Öte yandan, evli bir engelli olmanın zorlukları ve yarattığı psikolojik sorunlar konusuna gelirsek; arkadaşımızın engelinden dolayı bir sorunu yok bence.Sorun bana engel gibi de görünmüyor. Sorun eşinizin psikoljisinde. Öyle olmasaydı sizi kaybetmekten korkar mıydı? Başka sorunları var gibi duruyor okuduğumda... İnşallah bu durumdan bir an öce kurtulursunuz...

Merhaba arkadaşlar,

Bundan yaklaşık 5 sene önce engelli birisiyle görücü usulü evlendim. Annesi ve kardeşiyle beraber aynı evdeydik. Ben % 40 sağ ayak engelliyim. Eski eşim de tekerlekli sandalyede çok iyi niyetli saf karakterli birisiydi. Almanya da 2,5 sene evli kaldık. Eski eşimle aramızda problem yoktu ama benim engel olarak eski eşimden daha iyi olmam ve tahsilimin yüksek olması zamanla kayınvalidemi rahatsız etmeye başlamıştı. (klasik Almanya gelini) Öyle böyle derken eşimin saf olması kayınvalidemin kurnazlığıyla benim evliliğim 2,5 senenin sonunda bitti. Görücü usulüyle olan bir talibi kabul etmemin tek sebebi o zamanlar çatışma içinde olduğum annemden kurtulmaktı. Velhasıl kurtulmak istediğim annemin ailemin yanına köyüme gelmek zorunda kaldım. Ama korktuğum kadarıyla zorlanmadım ailemin yanında. Şanslıydım çünkü engelli kadrosuyla Kayseri’de işe girdim iki sene ablamın yanında kaldım. Ailemi de ikna ederek 1,5 senedir de kendi evimde kiraya çıktım ve yalnız yaşıyorum. Ailem ilk başta eşinden ayrıldın (DULSUN) el alem ne der diyerek ayrı eve izin vermediler. Ne kadar başkasının yanında kalabilirdim ki zor bela ailemi ikna ettim ve ayaklarımın üstünde durarak yalnız başıma koskoca bir şehirde yaşayabiliyorum. Şuan hem sigortam çalışıyor, hem kendimi hemde köydeki ailemi geçindiriyorum. Yani arkadaşlar evlilik başlı başına kumar. Bu kumarı da bir çoğumuz oynadık yada oynayacağız. Ama biten evliliğimin arkasından baktığımda Allah razı olsun Eski eşim beni hiç üzmemiş. Belki annesi ayrı oturmamızı kabul etseydi şimdi hala evliydim ve çocuklarım vardı. Arkadaşım her şey unutuluyor emin ol. Eğer ben eski eşimden şiddet görseydim fiziksel yada psikolojik, şimdi satırlarım farklı olurdu. Ben çok muhafazakar bir aileye sahip olmama rağmen şuan çalışıyor ve yalnız yaşayabiliyorsam, sen de yapabilirsin. Senin engelin nasıl bilmiyorum ama bişeyler yap lütfen. El yarası geçer ama dil yarası geçmez. Zaman akıp gidiyor bunlarıda atlatır ve unutursun ailen de öyle. Eğer çocuğun yoksa ve eğer ki eşinin düzeleceğine aklın kesmiyorsa daha fazla işkence çekme. Damdan düşenin halinden damdan düşen anlar. Allah düşmanımın bile yuvasını yıkmasın çok zor. Ama başka zorluk çekmektense ve yine üstüne basa basa söylüyorum sakın kimse beni yanlış anlamasın arkadaşım yolun başındayken bitir.

paylaşımlar yorumlar harika dayanışmaya bayıldım yüreğinize sağlık dostlar minerva efekt ve selma38 in yorumlarına bayıldım emeğinize ve yüreğinize sağlık arkadaşlar

pasaman' Alıntı:

Her şey bi yana,bu cümle bir takdiri fazlası ile hak ediyor...Ne mutlu sana.Sadece yüzüğünü çıkarmışsın,insanlığını değil...Zordur bu halin ayakta kalması,nefsin rüzgarında...

Genişletmek için tıkla ...

arkadaşlar bu tür cümlelerin arkasında genelde şu cümleler gelir karşı taraftan " bu kadar iyiydi de neden sana sahip çıkmadı neden ayrıldınız" ama yaşayan bilir. size anlatamadığım çok şeyler var benim Almanyada yaşadığım ama yine de kızamıyorum ben o'na. Çünkü saf olmasaydı bana eminimki sahip çıkardı. Allah bir adını iki etmesin kimsenin. Zor çok zor ama hayat devam ediyor. Biz adı üstünde ENGELLİYİZ sağlıklı insanların başına gelen bu talihsizlikler bizim başımıza geldiğinde daha fazla zorlanıyoruz. ama zaman herşeyin ilacı. yaşadım ve gördüm. Evet haklısın canım arkadaşım nefsin rüzgarında ayakta durması çok güç ama Allah sabrını da veriyor. Ama bir evlilikte yürümüyorsa uzatmaya gerek yok. zaten hayat bize fazlasıyla engel bir de çok sağlıklı olmayan psikolojimizi bozmaya gerek yok.

pasaman;
yok be arkadaşım sen rahat ol ben yanlış falan anlamadım. ama gerçekten hayat çok zor ayrılınca ve engelli olunca zor yani....

rahat ol yorumun çok güzeldi

Efekt arkadaşım,bekarım ben.ve dediğin gibi yazdıklarına seyirci oldum ama çok şey öğrendim.Allah razı olsun.