Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Fasiyo Skapulo Humeral Müsküler Distrofi (FSH) hakkında tecrübe paylaşımı..?

erkan abi volmax8 mg sabutomalı bana doktorum ilk gittigımde verdıler ve halada kullanmaktayım evet astım ilacı ama bu hastalık içinde kullnaıyormuş sanırım,ama şu an bulmakta zorluk çekıyorum bu hafta içinde dokturma gitcem muayne yerimde ç ü balcalı hastahanesi doktorum da bu alan üzernde uzman kas hastalıkarı dernegınden tanıdım hocamı doç.dr.filiz koç belik duydunuz quanzmda 3 ay once verdi.

----------

arkadaslar bide ben internette KRATAİN duydum nasıl bi ilac bizde biraz olsun faydası olrmu bu benim için çok ÖNEMLİ
 
quanzm volmax 8 mg sabutomal,,günlük kullanım dozajı nedir,günde kaç mg kullandın..
 
qunazm q10 günde 2 tane volmax salbutomal önce ilk üç ay 1 tane soradanda düzeni olarak 2 tane aldım ama şu an volmax piayasda bulamıyorum dokroruma onu tekrar danışacagım 3 yıl kadar kullandım ama
 
volmax8 mg,salbutomal piyasadan kalkmış,,ilacın aynısı ismi eğişik var onu al kullan aynı ilaç,,bn aldım VENTOLİN 4mg 100 tablet salbutamol
 
one munıte sagol kardeş doktora bugun gittim quanzm kullanıyosan volmaxda piyasada yok dedım o zaman volmaxı bırak diğerini kullan dedi senin dediğin ilaçta aynı gorevı görüyosa ozaman ondan alayım sen kullanıyomusun ondan biraz olsun faydası oluyorsa yıne yetr sagol kardesım cevabını beklıyorum.
 
selam arkadaşlar... bir hatırlatma yapmak isitiyorum quanzm arkadaşımızın dedigi salbutamol etkili volmax ilacı bildiginiz gibi bir astım ilacı ve piayasada salbutamol etkili bir çok ilaç var...

Fakat arkadaşlar sizlere tavsiyem doktora başvurmadan kesinlikle içinde salbutamol var diye herangi bir ilaç alıp kullanmayın... ben geçen sene psikolojik olarak nefes darlıgı çekmeye başladım ve salbutamol etkili ventolin kullandım 1 ay kadar ve bana zarar verdigini hissettim... dikkat edelim daha hiç bir doktora falan başvurmadık danışmadık... bu ilaç hakkında tam bir bilgi yok... dikkatt edin arkadaşlar ...Allah hepimize şifa versin inşaallah...
 
merhaba arkadaslar benım ısmım tezer denızlılıyım ama almanyada yasıyorum 29 yasındayım fshd hastasıyım.bu sıteyı buldugum cok ıyı oldu bu sıtedekı benım gıbı rahatsız arkadaslarla paylasılack cok seyımız olduguna ınanıyorum.arkadaslar ben 23 yasıma kadar hıc bır rahatsızzlıgım yoktu sonra yavas yavas sag ayagımda yürüme bozuklugu meydana geldı cok düsüyordum ve sag kolumu rahat kullanamıt-yordum ben bel fıtıgı olabılecegımı düsündüm cünkü ısım cok agırdı demır ısınde calısıyordum.kemık doktoruna gıttım sag ayagın 1 cm kısa dedı bu yüzden olabılır dedı bel fıtıgı varmı dedım yok dedı benı nörolojı doktoruna tavsıye ettı nörolojı doktoruna gıttım sıkayetımı anlattım doktor kol ve bacak kaslarımı ölçtü sag kol ve sağ ayak kaslarınız zayıf dedı benı üniversıte hastanesıne gıtmemı söyledı oraya gıttım profösörler bır sürü hareket ettırdıler baktılar onların dedıgı hareketlerı yaparken baya zorlanıyorum biopsi yaptılar ck degerlerım falan ölcüldü 4 gün hastanede kaldım bende fshd teshısı koydular dedık tedavısı varmı yok dedıler sadece hastalıgın ılerlemesını önlemek ıcın fızık tedavı önerdıler ben bunlara ınanmadım ıstanbula capa tıp fakültesınde prof dr pıraye serdarogluna gıttım sagolsun muayene ettı ve benım cok sanslı oldugumu söyledı ıyıkı bu hastalıga 23 yasında yakalanmassın cocuk yasta yakalansaydın dedı su an tekerleklı sandalyada olacaktın dedı sükürler olsun ama dedı kollarını daha rahat kullanmak ıstıyorsan bır amelıyat yapılabılecegını söyledı.herhangı bır ılac tedavısının olmadıgını söyledı sadece fızık tedavı ıle hastalıgın ılerlemesını önleyebılırsın dedı ayrıcada kesınlıkle tekerleklı sandalyaya düsmeyecegımı söyledı sagolsun.ALLAHIMA sükürler olsun ALLAHIM bütün hasta ınsanlara acıl sıfalar versın.ılk zamanlar hastalıgımı cok kafaya takıyordum evden bıryere cıkmıyordum ınsanlar bana bakar güler dalga gecer dıye düsünüyordum ama bunları astım artık fizik tedavıye gıtmıyom bır yıl gıttım orda yapılan hareketlerı evde yapıyorum.tek düsmanım var merdıvenler kaldırımlar otobüslere mınübüslere bınerken zorlanıyorum merdıvenlerı cıkıyorum ama destek olması lazım yanı demır olacak tutanacagım bunada sükür yürürken sadece sag ayagım problem yapıyor onunda caresını buldum ortopedı doktoruna gıttım denızlıde bana bır cıhaz verdı sag ayagımı onu takıyorum dıze kadar gelıyor o cıhaza göre ayakkabı dıktırdım sımdı normal ınsan gıbı yürüyorum.bu hastalıgı yasayan arkadaslara seslenıyorum burdan moralınızı her zaman yüksek tutun spor yapın bol bol hareket yapın neselı olun bu hastalıgın ılerlemesını ıstemıyorsanız bütün kaslarınızı kendınızı yormadan calıstırın mücadeleye devam pes etmek yakısmaz bıze hastalıgınızı kabullenın onunla yasamayı ögrenın gercekten beterın beterı var her zaman sükredın belkı kosamıyoruz fazla yürüyemıyoruz merdıvenlerı cok zor cıkıyoruz otobüslere mınübüslere bınerken zorlanıyoruz kollarımızı rahatca kullanamıyoruz ama bunada mılyonlarca kez sükredelım ünıversıtelerde calısmalar sürüyor bu hastalıgın tedavısı ıcın ınsallah yakında cıkar.ve bırde sunu söylemek ıstıyorum bu fshd genetık oldugu ıcın erkek cocuklarında görülme ıhtımalı cok yüksek eger babada varsa bu hastalık benım babamda vardı eger bu hastalıkla mücadele edıyorsanız oglunuz varsa lütfen zamanında önlemınızı alın doktora gıdın ck sını ölçtürün baktınız cocugunuzdada böyle bır belırtımı var hemen fızık tedavıyı baslatın cocugunuzu cünkü cocugunuzun kasları calıstıgı zaman bu hastalıktan uzak kalır.sakın hareketsız kalmayın mutlaka hareket edın en kısa yol bısıklet sürün ama kasları fazla zorlamadan bısıklet vücuttakı bbütün kasları calıstırıyor bısıklet süremıyormusunuz benım gıbı o zaman evınıze bısıklet alın evde yapın yemın ederım cok faydası olacak.arkadaslar kendınıze ıyı bakın ALLAH a emanet olun moralınızı mutlaka yüksek tutun bır daha vurgulamak ıstıyorum hareketsız kalmayın ve kaslarınızı calıstırın spor yapın.buraya msn adresımı yazıyorum lütfen ekleyın konusalım tanısalım paylasalım tam_err@hotmail.de ve bırde sunu vurgulamak ıstıyorum bu forumda bazı ılac ısımlerı gecıyor kesınlıkle doktorunuza danısmadan bu ılacları kullanmayın lütfen.sabredelım calısmalar sürüyor ınsallah ılacı cıkacak
 
aramıza hg tezer bende fasisakpular md yim 24 yasındayım hastalıgım 20 yasında başladı hemen erken tanı koydular 4 yıldır çukurova üni, balcalı hasyenesınde ayakta tedavi goruyorum benım şu an sadce kollarımda yürümemde bozukluk yok inşallah ilerleme kayd etmez sanada çok geçmi olsun diliyorum acil şifalar.
 
Selam tezer hoş geldin kardeşim..bende FSH distrofi hastasıyım...ve 16 yaşımda bu hastalıga yakalandım şuan 29 yaşımdayım ve yürüyebiliyorum tabi dışarılarda falan yürüyemiyorum ama idare ediyorum destek alınca dışarılarılarda gezebiliyorum...bende aynı doktorda muyane oldum... ve çoktandır tedavimi hastahaneye gitmiyorum...inşaalh gidecegim tekrar başlıyorum hastalıgımın takibine...Allah acil şifalar versin inşallah...Ayrıca kardeşim seni ekleyebilirmiyim msn ye...
 
Selam arkadaşlar ben de 45 yaşında fsh md hastasıyım. Bu sitede yazan herkesin bu platformda kendi deneyimlerini paylaşması çok iyi geldi. Yıllar önceden beri ben yabancı sitelere girip anlayabildiğim kadarıyla bakıyordum. Şimdilerde bu platformu keşfetmek çok iyi oldu. Umarım bizde amerikalılar veya ingilizler gibi bir gün kendi topluluğumuzu kurup canlı yüz yüze iletişim kurabiliriz. Bu eminim hepimizi çok daha fazla memnun edecektir. Size azıcık kendi deneyimimden sözedeyim. Ben 45 yaşında ve ayaktayım. Ankara da Avukatlık yapmaktayım. 5,6 yıl önca sık sık düşmeye başlamıştım. Yolda giderken bir anda sinirler sanki boşalıyor ve küt diye iki dizimin üstüne çöküyordum. Bu tabi çok kötü moralimi bozuyordu. Sonra araştıra araştıra kendimce bir çare buldum. Sporcuların kullandığı protein tozlarını (Whey protein) kullanmaya başladım. Düşmeler kalktı ortadan. Aklınızda olsun. Deneyebilirsiniz. Aynı uygulamayı annem için de yaptık. Kendisi fsh md dir. Bana da ondan geçti. 73 yaşında ve ayakta iyi kötü hayatını sürdürüyor.
Gerçek şu ki bu hastalık bizim hayatlarımızın gerçeği. Görmemezlikten gelerek veya her an bunu düşünerek yaşamak olmaz. Biliyoruz ki çok daha kötüleri var. Son derece bilinçle hareket edip gelişmeleri de izleyerek ümidimizi asla yitirmeden hayatımızı sürdürmeliyiz. Hepinize candan sevgiler
Yazışmak için: ahmetegesel@gmail.com
 
Selam arkadaşlar;

Mübarek Ramazan ayıda hayırlısıyla geçti.Hepinizin Ramanzan Bayramını en içten dileklerimle kutlarım.Nice Ramazan Bayramlarına ulaşmayı Yüce Allah(c.c) hepinize nasip etsin inşaalah...

Saygılarımla;

ERCAN...
 
herkese merhabalar, suanda 21 yasındayım 15-16 yaslarımdayken kollarımı kaldıramadıgım ve omuz bolgesındeki şekilsizlik sorunundan dolayı doktora gitmistim ve fshd teshisi kondu. Suana kadar hic dert etmedim hastalıgı hic uzerine dusup araştırmalar yapmamıstım. ayaklarımda gucsuzluk hissetmeye basladıgım ıcın bıraz bu konuyla ılgılenmeye basladım. pct 124 ve albuterol ilacları gercekten ise yarıyormu, piyasaya cıktımı, deneyeniniz varmı acaba:
msn: iramic@hotmail.com
 
aynı benim gençlik yıllarımdaki durum,demek ki başlangıç ve belirtiler aynı oluyomuş ,tabi kii ilerlemesi etkisi kişilere göre farklı olabilir...iramic bu ilk mesajın olduğu için benimde sana ilk tavsiyem form u ,tecrübelerin olduğu bölümü falan dikkatlice oku...geçmiş olsun...sağlıklı mutlu günler....
 
Muskuler distrofi

Kas hastalığı nedir?

Kas hastalıkları, vücudumuzun hareket etmesini sağlayan kaslarımızı doğrudan tutan hastalıklardır. Yani kas hücrelerinin kendileri hastalanmışlardır ve ortaya çıkan belirtiler yalnızca bu duruma bağlıdır. Kasın kendi hastalığına miyopati denir.

Kas erimesi bir hastalık değildir!

Kas erimesi, vücudumuzu hareket ettiren kasların hacminde küçülmedir. Bu durum yalnızca kasın kendi hastalıkları nedeni ile ortaya çıkmaz. Kas ile ilişkisi olan sinirler, sinirlere emir veren omurilik ve beyin dokularının hastalıklarında da kaslar erir. Örneğin boyun fıtığında, fıtığın ilgilendirdiği kaslarda erime olabilir. Multiple skleroz adı ile bilinen beyin hastalığında da geç dönemde kaslar erir. Beyinde damar tıkanıklığı da sonuçta benzer bir görünüme neden olabilir. Eğer belli kaslar kullanılmazsa da kaslar eriyebilir. Veya polinöropati adı verilen sinir hastalıklarında el ve ayak kasları eriyebilir. Buna çok sayıda örnek eklemek mümkündür. Bu durumların hiçbiri kasların hasta olduğunu göstermez. Başka bir durum nedeni ile kasların etkilendiğini düşündürebilir.
Aslında kas hastalıklarında kaslarda erime en önemli belirti değildir ve oldukça geç ortaya çıkar. Dolayısı ile kas hastalıkları ile ilgili disiplinlerin ilgilendiği asıl konu kas erimesi değil, kasların kendilerine ait hastalıklar nedeni ile kaslarda ortaya çıkan değişikliklerdir. Diğer hastalıklar kas hastalıklarının konusunun dışındadır.

Kas hastalıklarının belirtileri nelerdir?

Kaslarımız vücudumuzu hareket ettirmekle yükümlüdür. Bu nedenle kas hastalıklarında güçsüzlük olur ve başlıca hareketlerimiz etkilenir. Öncelikle gövdeye yakın kalça ve omuz çevresindekiler olmak üzere çok sayıda kas etkilenebilir. Örneğin merdiven/yokuş çıkma, koşma, yürüme, kolları kaldırma, başı yastıktan kaldırma, bazen gözkapaklarını açma, yutma, başı yastıktan kaldırma, soluk alma etkilenebilir. Bazı kas hastalıklarında ise miyotoni adı verilen, kasın gevşeme güçlüğü sözkonusudur. Bu durumda hasta ilk hareketlerde tutukluk yaşar, harekete devam ettikçe rahatlar. Bazen de yürüme, koşma gibi eylemler sırasında normalden çok daha şiddetli bir yorulma ve ağrı, hatta bazen tükenme yaşayabilir. Sinirlerle kasların birleştiği bölgedeki hastalıklardan myasthenia gravis, daha hafif olarak ise kasılma sırasında enerji sağlayan sistemlerin (glikojen yıkılması, mitokondri) hastalıkları tipik örneklerdir. Kasılma sırasında hücredeki yağların yakılmasında sorun var ise açlık, belirtileri çok artırır. Bazı nedenler ise çok yaygın kas yıkımına neden olarak idrar renginin çok koyu olmasına neden olabilir (miyoglobinüri).

Kaslar neden hastalanır?

Kaslar çok çeşitli nedenlerle hastalanabilirler. Bu nedenleri iki ana gruba ayırmak mümkündür:

1-Edinsel:Bu durumda doğuştan hastalık nedeni yoktur; yaşam süresi içinde ortaya çıkan nedenlerle hastalık gelişir. Örneğin kaslar iltihaplanabilir. Bu iltihaplanma kasın kendisinde ise miyozit adını alır. Polimiyozit, dermatomiyozit böyle hastalıklardandır. Tiroid bezi, böbrek üstü bezi hastalandığında veya kanda potasyum miktarı değiştiğinde de kaslar da hastalanabilir ve örneğin tiroid miyopatisi gelişebilir. Kortizon içeren ilaçlar kullanıldığında veya kortizonun aşırı salgılanmasında steroid miyopati görülebilir. Bazı sık kullanılan ilaçlar da miyopatiye neden olabilir. Myasthenia gravis ise kaslarla sinirlerin birleştiği bölgenin iltihaplanmasıdır. Tüm bu hastalıkların önemli özelliği, hastalığı ortaya çıkaran durumun, ortaya çıkaran nedenin ortadan kaldırılması veya bugün için bilinen ilaçlarla tedavi edilebilmesi, hastanın normal kas gücüne dönebilmesidir. Bu miyopatiler her yaşta görülebilir.

2-Kalıtımsal:Kalıtım ya da irsiyet, fiziksel ve ruhsal özelliklerin ebeveynden çocuğa, yani kuşaktan kuşağa geçirilebilmesi için gerekli aktarımdır. Bu aktarım, kromozomlar üzerindeki genler yolu ile yapılabilmektedir. Dolayısı ile bu hastalıklar genetik miyopatiler olarak da adlandırılmaktadır. Bu durumda hastada doğuştan bir hastalık vardır. Bu hastalık genetik bir değişiklik sonucu oluşmuştur ve aslında kişi anne karnında gelişirken bu değişiklik ortaya çıkmıştır. Bu değişiklik kişi anne karnında yaşadığı süreden beri var olmakla birlikte hastalık beirtilerinin ortaya çıkması doğduktan sonraki değişik yaşlarda olabilir. Yani hastalık belirtileri kendini ilk yaşta, yürüdüğü sırada, ilk on yaş veya ikinci on yaş içinde veya daha ileri yaşlarda kendini gösterebilir. Bir başka deyişle hastalık, belirtilerin başladığı yaşta başlamamıştır aslında, ondan çok önce başlamıştır. Bizim farkedebileceğimiz, yani hareketlerimizi etkiler hale gelişi belirtilerin tarif edilebileceği yaşta olmuştur. Bu hastalıklarda başlıca sorun, kas hücresi için gerekli olan bir yapı taşının (protein) yapılamaması, normalden farklı yapılabilmesi, işlevsiz olacak şekilde yapılabilmesi veya normalden fazla yapılması olabilir. Örneğin Duchenne tipi kas distrofisinde kas için çok gerekli olan distrofin proteini hiç yapılamaz, buna karşılık Becker tipi kas distrofisinde aynı protein, kısa da olsa yapılabilir. Kavşak tipi kas distrofilerinde başka bazı proteinler yapılamaz ve buna bağlı hastalık gelişebilir. Bazen yapılamayan bir protein, kasın kasılması için gerekli olan bir işlevin yapılamamasına neden olur. Örneğin mitokondriyal hastalıklar, glikojen depo hastalıkları, lipid depo hastalıkları bunlardandır.

Kas hastalığı genetik geciş gösterirmi?

Genetik aktarım dört biçimde olabilmektedir:

1-Otozomal Dominant (Baskın)Bu durumda ebeveynlerden birinin hasta olması, çocukta hastalık ortaya çıkmasına neden olabilme yeteneğine sahiptir. Ancak çocukta hastalık çıkacağı yine de kesin değildir.

2-Otozomal Resesif (Çekinik)Bu durumda bir ebeveynin hasta olması veya hastalık belirtisi göstermeden hastalığı taşıması (taşıyıcı) çocukta hastalığın ortaya çıkması için yeterli değildir. Ancak, her iki ebeveyn de taşıyıcı ise çocukta hastalık ortaya çıkması sözkonusudur ama yine kesin değildir.

3-X'e Bağlı Resesif (Çekinik)Bu durumda annenin taşıyıcı olması, yine kesin olmamakla birlikte, çocukta hastalık ortaya çıkmasına neden olabilir. Hastalık belirtisi hemen daima erkek çocuklarda olur. Kız çocuklar yalnızca hastalığın taşıyıcısı olabilirler ama büyük çoğunlukla hastalık belirtisi göstermezler.
4-Mitokondriyal
Hücre içindeki mitokondri adlı yapıların kendilerine ait genleri vardır. Bu genlerdeki hastalıklar hemen daima anneden çocuklara aktarılır. Bu durumda hastalık belirtisi hem kız, hem de erkek çocuklarda ortaya çıkma potansiyeline sahiptir.

Kas hastalığının seyri nasıl ilerler?

Edinsel kas hastalıklarında kas güçsüzlüğünün ilerleyişi, hastayı işlevsiz duruma getirmesi haftalar veya aylar içinde olur. Miyozitlerde durum böyledir. Bu hastalıklarda tedavi başlandığında iyileşme de genellikle aynı hızda olur.
Kalıtımsal kas hastalıklarda hastalığın ilerleyişi çok daha yavaştır, yıllar veya on-yıllar içinde belirtiler hastanın hayatını etkiler hale gelir. Bu seyrin nasıl olacağı elbette hastalığın tipine bağlıdır. Az sayıdaki bazı kas hastalıklarında gidiş, o hastalığa sahip olan bireylerin hepsinde benzer olma eğilimindedir. Birçok hastalıkta ise aynı aile içinde bile hastalık seyri birbirinden çok farklı olabilmektedir. Örneğin, aynı ailedeki bazı bireylerde hiç belirti yokken yalnızca CK yüksekliği varken bazı bireylerde ağır hastalık belirtileri bulunur. İster benzer, ister farklı seyreden hastalıklardan olsun, kas hastalıklarında hastalık seyrini etkileyen önemli diğer faktörler, hastanın daha önceki kas yapısı ve fonksiyonları, ve hastanın ne ölçüde fizyoterapi (ve diğer bakımları) yapabildiğidir

Kas hastalığı günlük yaşamı nasıl etkiler?

Kas hastalığı belirtilerinin varlığı zihinsel işlevleri (ender bazı hastalıklar dışında), cinsel işlevleri, doğurganlığı etkilemez. Ancak, birçok hastada belirtilerin varlığı ve yıllar içindeki değişkenliği bir yandan sosyal uyumu, diğer yandan kişinin kendi beden algılamasını değiştirerek duygusal olarak etkilenmeye neden olur. Bu durumda zihinsel ve cinsel işlevler, ikincil olarak, etkilenebilir. Doğurganlık etkilenmez ama hasta birey, gebelik sürecinin vücuduna ekleyeceği yükün sonuçları ve daha da önemlisi, kalıtımsal olan hastalıklarda çocukta hastalık ortaya çıkma olasılıklarını doktoru ile tartışmalıdır. Bazı hastalıklarda prenatal tanı yapmak mümkün olabilmektedir.

----------

Steinert hastalığı olarak da adlandırılır. Erişkinlerde en sık rastlanan kas hastalığıdır. Daha çok erişkinlerde görülür ancak erken çocukluk dönemlerinde bile görülebilir. Hastalığın en önemli belirtisi miyotonidir. Miyotoni kaslarda spazm ve sertlik olmasıdır. 19. kromozomdaki bir gen hatasından kaynaklanır. Merkezi sinir sistemini, kalbi, mide bağırsak sistemini, gözleri ve salgı bezlerini etkiler. Bu hastalarda hafifi bir zeka problemi, normalden daha fazla bir uyku ihtiyaçları, ruhsal bozukluklar olabilir. Otozomal dominant tipinin ilk tuttuğu kas grupları yüz, ayak, eller ve boyun kaslarıdır. İlerleyişi yavaştır.

----------

Muskuler Distrofilerde Teşhis
Muskuler distrofilerin teşhisi hastanın muayenesi, hikayesi ve aile hikayesi ile yapılır. Hastalığın ilk tutulduğu kaslar, ilerleme hızı, şiddeti, hastanın cinsiyeti teşhise yardımcıdır.
Kesin teşhis için,
* Kas biyopsisi, mutlaka etkilenmiş kastan yapılmalıdır
* EMG ve sinir iletim hızı ölçümleri
* Kas enzimlerinin kan seviyesinin ölçülmesi suretiyle konulur.
Tedavisi
Muskuler distrofilerin kesin bir tedavileri yoktur. Gen tedavisi ile ilgili ümit veren çalışmalar vardır. Daha sonraki çocuklar için mutlaka genetik danışma gerekir.

Fizik tedavi ve rehabilitasyon: Eklem sertlikleri şekil bozukluklarını ve omurga eğriliklerini önlemek için egzersiz programı,
* Cihazlama : Baston, yürüteç, tekerlekli sandalye
* Cerrahi : Kas uzatma ameliyatları
* Solunum sistemi bakımı

----------

Arkadaşlar hüzün yok yalnız sevgi ve sevinç var unutmayın bu hastalığı yenmenin tek yolu moral ve sevgi,sevinç neşeli olmak. Hoşçakalın.

----------
MUSKULER DİSROFİ NEDİR..!
Müsküler distrofi ilerleyici bir hastalıktır. BU hastalıkta kas dokusu küçülür ve zayıflar. Bu ender görülen hastalığın en yaygın tipine Duchenne müsküler distrofisi denir. Bunun en duyulmuş eş anlamlısı alancı hipertrofik müsküler distrofıdir.

Belirtiler

- Belirgin bir koordinasyon yokluğu ile karakterize adale zayıflığı, yürüme bozukluğu ve kolları başın yukarısına kaldıramamak, ilerleyen rahatsızlık, sonuçta hareket yeteneğinin kaybına varır.

Henüz anlaşılmamış olan nedenlerden bu hastalığa tutulan kişilerde adale fonksiyonu için şart olan temel bir protein yoktur. Bu proteinin yokluğunda adaleler gittikçe zayıflar yine de normalden büyük görülebilir çünkü kaybedilen adalenin yerini yağ dokusu alır.

Bu ender görülen hastalığa yatkınlık kalıtımsaldır. Genellikle erken yaşta (çoğu zaman 5 yaşından önce) başlar ve yalnız erkeklerde görülür.

Teşhis

Küçük çocukta hareket güçlüğü -yürüme, tırmanma, merdiven çıkma, elleri başın üzerine kaldırma zorluğu- Duchenne musküler distrofisi bulunduğunu gösterebilir. Doktor büyük ihtimalle adale dokusunun biyopsisini isteyecektir.

Müsküler Distrofi ilerleyici bir hastalıktır. Çoğu vakalarda kollar, bacaklar ve belkemiği gittikçe deforme olur. Çoğu hastaların yirmi yaşına gelmeden tekerlekli sandalyeye ihtiyaçları olur. Göğüs enfeksiyonuna yatkınlıkları nedeniyle birçok hastalar yetişkin çağa gelmeden ölür, bunun sebebi genellikle zatüre veya diğer bir göğüs enfeksiyonudur.

Tedavi

Tedavisi yoktur. Yapılacak en iyi tedavi fizik tedavi yoluyla şekil bozukluklarını en aza indirmeye çalışmaktır.

Korunma

Tedavisi hakkında pek bir şey bilinmemekle birlikte, vakaların yarısından fazlasında hastalığın kalıtımsal olduğu açıktır. Etkilenen genler bayanlar tarafından taşındığı için, ailesinde müsküler distrofi bulunan herhangi bir bayan. hamileliği düşünmeden önce doktora danışmalıdır. Taşıyıcının erkek çocuğunun bu hastalığa tutulma ihtimali % 50 dir.
necati-0909@hotmail.com
 
iramic aramıza hg bende aynıyım benımde 20 yaşında baçşaldı şu an 24 yaşındayım ama ilerleme falan olmadı çok şükür kendine çok iyi bak araştır tedavi ol elinden ne geliyosa yap bırakırsan hiç iyi olmaz bence
 
herkese merhabalar. ayaktaki gerileme bir iki senedir var ara yaptıgım sporlar saysinde normal hale gelmisti ama son iki haftadır hisssettiklerim beni gercekten korkutuyor her seferinde cok yakın bir zamanda yuruyemiyecegimi dusunuyorum. bunun onune gecebilmek icin negibi onerileriniz var.
 
Selam arkadaşlar. Epeyce mesaj yazılmış. Şöyle bir göz gezdirdim. Evet salbutamol ben de aldım ( ventolin) ama daha kullanmadım. Üşengeclikten sanırım. quanzm kullan bence. ama 3 ay kullanılacak sadece. 3 ayda % 12 kas artısı saglıyormus.
segesell66 proteinleri veya amino acidleri kullanırken bol su iç ve en önemlisi de b6 vitamini al. karacigerlerin yıpranmasın. Kreatin de çok iyi gelir sana. Doğal ürünlerdir. Ama herseyin fazlası zarardır. Mesela 1 ay kullan 1 ay ara ver. Kreatin yüklemesi var bir de. Ben yapmıstım baya güçlenmiştim. Sonuc olarak geçici şeyler bunlar.
Önemli olan iyi beslenme, iyi hareket, iyi moral.
 
3 İyi kuralı gibi olmuş Gökce ama kesinlikle doğru ;) bu başlık açıldığında bir zamanlar sadece Gökceerkan ın mesajı vardı nerden nereye gelmiş daha çok md liler ağırlıkta olsada sitede FSH olanda bayağı arkadaş varmış yazılan mesajlardan anlaşılıyor:) hepimize bir gün inşallah geçmiş olması dileğiyle arkadaşlar...
 
ben,salbutamol (ventolin) kullandım hiç bi faydasını görmedim,,hatta içince..hani insan heyecanlanınca içi ürperir,,kalbi çarpar için titrer öyle oldum her içişimde ve ilacı hemen kestim,,qenziym 10 150mg kullanıyorum
 
minervacım erkan de bana:D Ankaraya ilk gelişimde uğruyacam sana. seni bakışlarımla iyileştiricem. Öyle bir güç var bende. Bakarak iyileştiriyorum :) 1 saati 250 tl. Valla ben de dikkat ettim. sen modoretor olunca siteye farklı bir hava geldi. Bir güzel oldu. Yani daha da güzel oldu.
Arkadaslara bir tavsiyem var oturdukları yerde bacaklarını titrensinler. Kan dolaşımı hızlanıyo. Hani bazılarının tiki olur.
Bir de kas hastaları olarak bir dernek kurulmalı. Yeni bir dernek. Varolan dernek yetersiz. Çünkü görüyorum ki bu ülkede engelliler, özellikle de kas hastaları yok sayılmakta. Kaldırımlar, otobüsler bile ayarlanmamış.
 
Degerli arkadaşlar hepinize Selamlar nasılsınız ? Umarım hepiniz iyisinizdir.

Arkadaşlar ortalıkta sanki bir durgunluk varmış gibi duruyor sanki tedavi araştırmaları durmuş gibi yeni birşeyler yeni haberler gelmiyor çoktandır.

Ben bugünlerde doktora gitmeye başladım.Uzun zamandır ara vermiştim zorunlu olarak.Doktoruma bazı şeyleri danıştım yeni bir gelişmenin olmadıgını söyledi sadece hastalık teşhisi konusunda yeni gelişmelerin oldugunu tedavi olanagının halen imkansız oldugunu söyledi.Ayrıca doktoruma Co enzim Q10 ve diger ilaçlar hakkında sorular sordum kesinlikle önermedigini söyledi.Kafamızın sürekli karıştıgını hissediyorum.Bazı doktorlar önerirken bazıları kesinlikle karşı çıkıyor onlarda tam bir birlik içinde olamıyorlar.Her doktor ve kurum kendi özel araştırmasını yürütüyor ortak bir görüşte birleşemiyorlar.Birçok arkadaşıma kendi doktorları Co enzim Q10 öneriyor ve bu arkadaşlar halen kullanıyor.Benim doktorum Pr. Dok. Piyare Serdaroglu bunların yanlış oldugunu kendilerinin bir araştırma yapmadan ve önermeden kullanmamam gerektigini söylediler.Kişisel olarak bu ilacı bende aldım ve kullandım kişisel kanaatim ise bana zarar verdigi yönünde.Biraz enerji veriyor yorgunluk hissetmiyorum.Bu gibi özellikleri var.Fakat iki aydır bu ilacı içmeyi kestim ve gücümde eskiye nazaran bayagı bir azalma var arkadaşlar.Sizlere tavsiyem bu ilaçları kullanıyorsanız bazı arkadaşlar kullandıklarını söylüyorlar ve kesinlikle bir doktor önersin tabiki sonrasında kontroller şart arkadaşlar kesinlikle doktorunuza sürekli gidip görünmelisiniz.Bu ilacın vücudunuza yaptıgı etkiyi takip etmelisiniz.Belkide hastaya göre degişkenlik gösterebilir.Benim Co enzim Q10 için gözlemlerim ve yaşadıklarım bunlar.

Ve diger bir ismi geçen ilaç Ventolin bu ilacı çok yakından biliyorum ve bunuda kullandım.Bu ilacı kullanmam biraz tesadüf oldu ama 1 ay boyunca kullandım ve bu ilacın şurubu spreyi var hangisinin kullanılacagı belli degil ayrıca benim kullandıgım Ventolin ilacının içindeki ana madde albuterol degil sülbitamol du piyasadaki Ventolin ilacının içerigininde sulbitamol oldugunu sanıyorum buna dikkat etmek gerekiyor.İki maddede astım hastalıgı için kullanıyor sonuçta ama etkilerinin aynı olacagı kesin degil.Yani şöyle düşünürsek eski kimya bilgilerimizi hatırlayarak kolon yagıda bir alkol dur.ve araçlarda yakıt olarak kullandıgımız maddelerde alkoldur ama ikisini aynı iş için kullanamıyoruz.Bu ilaçlarında etkisinin aynı olacagı belli degildir.Ve bu ilacında bana etkisi kötü yönde oldu hatta Co enzim Q10 dan çok fazla etkledi diyebilirim.


Arkadaşlar bu ilaçlar hakkında yaşadıklarımı anlatmak istedim.Düşüncem bu ilaçları bırakmanız falan degil beni yanlış anlamayın kesinlikle sadece çok iyi araştırmalıyız ve kesinlikle bir faydası olacaksa kullanmalıyız.Zaten her geçen gün bir önceki günümüzü arıyoruz bunu dahada hızlandırmayalım.

Sizlerden ricam biz bu ilaçların içerigini bir kimyager gibi bir doktor gibi bilemeyecegimiz için doktorlarımız garanti vermeden kullanmayalım ve sürekli kontrol altında olmamızı saglayalım.Kan tahlillerimizi yaptıralım.Bu ilaçları kullanan arkadaşalar için söylüyorum.Bana gelince ben bu günlerde alternatif yolları deniyorum artık.Bitkisel karışımlar yapıyorum bildigim bitkilerden daha fazla faydasını gördüm diyebilirim yani iyileştirici bir etki yapmıyor tabiki sakın yanlış anlamayın arkadaşlar daha rahat hissetmem için bir önlem sadece benimkisi.Örnegin ada çayı içiyorum.Sitelerden falan araştırma yaptıgınız taktirde kuvvet verici etkisinin oldugunu görebilirsiniz.Birde aslan pençesi ve çoban çantası karışımından faydalanıyorum.İkisininde bir yan etkisini görmedim.Faydası ise belli olmuyormuş gibi duruyor ama oluyor hissediyorum.Şimdilik böyle devam edecegim.


Degerli arkadaşlar hepimiz için Yüce Allah(c.c) tan sabır ve acil zamanda şifa diliyorum.En kısa zamanda hayatın tadını çıkaracak güzel günler dilegiyle hepinizi en güzel dileklerimle selamlıyorum.Allah'a emanet olun.Görüşürüz arkadaşlar....
 
arkadaşlar bütün yazılanları okuyamadım ama ilaç kulanan var yanlış anlamadıysam bu ilaçları kim önerdi ve ayruca fizyoterapistler bu konuda egzersiz veriyorlar mı yada devlet kanalı ile fiziktedavi merkezlerinden yararlanabiliyor muyuz ?TEŞEKÜRLER %63 BENİM ORAN

----------

Ben bu hastalığı 12-13 yaşlarında farketim ve o zamandan beri biliyorum yaşım 25 ama böyle merdiven çıkma falan bana hikaye geliyor yani zorlanmıyorum küçüken spor yapardım hemen hemen her dalda belki ondan biraz güçlüyüm ama kol kasları yukarıya hareket imkansız zaten ama bende farklı olan bir şey var göğüslerim şişik biraz küçüken basketbol oyununda dirsek darbesi almıştım göğsüme hatta o zaman nefesim de kesilmişti yarım saat geçti bir şeyim kalmamıştı ama büyüdükçe çukurlaşma başladı göğsümde ve yani göğüs kafesim çökük ,çukur gibi bu herkeste mi var yada bana özgü mü ?
 
Selam kardeşim hoş geldin aramıza...Ve geçmiş olsun dileklerimi sunarım kardeşim...

Degerli kardeşim şahsen bende öyle bir durum yok yani görünüm normal benim hastalıgım dışarıdan neredeyse hiç belli olmuyor yalnız oturup kalkarken, merdiven çıkarken, kısaca bazı hareketleri yaparken farkediliyor.

Bu hastalıkta en çok omuzlar kollar ve yüz etkileniyor, ama herkeste aynı olmayabilr tabiki mesela benim yüzümde hastalık belirtisi hiç yok yüz kaslarım gayet güçlü normal yani ama bende spor yapardım kişisel olarak tabiki yani bir merkeze gidip profesyonel olarak ugraşmadım ama spor çok önemli.Senin gögsündeki bu çöküklük sana özgü bir durum olabilir bunun için doktoruna gittiginde ayrıca br muyane isteyebilirsin faydalı olacaktır bence.

Doktorların ilk verdigi tedavi zaten fizik tedavidir.Muyane sonucunda gücünde eksiklik olan kaslarına yönelik ve bazı genel hareketlereden oluşan bir fizik tedavi veriliyor bu egzersizleri yapmak çok önemli yaptıkça gücünün artıgını görebilirsin ama kulagınızın üzerine yatarsanız hastalık ilerledikçe bu hareketleri yapamaz hale geliniyor.

Şuandan itibaren yaptıgın eski hareketleri devam ettir mesala; oturdugun zaman ellerini kullanmadan kalkabiliyorsan bunu devam ettir ve hiç bir zaman bir yeri tutmadan kalkmaya çalış, yada ayakkabılarını baglamak için çömelebiliyorsan ve sonradan kalkabiliyorsan bunu hiç bırakma bazı işlerini kendinden küçüklere yaptırma basit gibi görünsede kendin yapmaya çalış.Bunun gibi ufak önlemlerle kaslarını dahada koruyabilirsin.

Devlet tarafından fizik tedavi merkezleri var ama bir maaş veya aylık gerekiyor galiba tam olarak bilemiyor bildigim kadarıyla fizik tedavi merkezleri var.Engel oranının % 63 oldugunu yazmışsın.Bu oranla üç aylık maaşı alabilirsin ve bu maaşlada bir merkezde tedavi görebilirsin tabik böyle bir merkezde düzenli bir egzersiz programı izlenecegi için ve sürekli fizyoterapist eşliginded olacagın için daha büyük bir koruma ve güçlenme saglayabilirsin daha faydalı olur tabiki.Herhangi bir kurumun böyle bir destegi oldugu konusunda bir bilgim yok.Ama dedigim yöntemi düşünebilirsin.Ben istanbulda yaşıyorum İstanbulda bildigim fiziksel engelliler ve rehabilitasyon merkezleri var özel olarakta var devlet kurumu olarakta var.Bunları netten bulabilirsin ve tedavi şartlarını ögrenebilirsin.

Degerli kardeşim ; Tekrar aramıza hoş geldin.Geçmiş olsun kardeşim Allah (c.c) acil şifalar versin hepimize.
 
Selam degerli arkadaşlar;

Arkadaşlar MÜSKÜLER DİSTROFİ tedavisi için yeni bir çalışmanın içine girilmiş.Bu gelişmeyi sizinle paylaşmak istedim.Daha çok duchaneliler için yapılan çalışmalardan bahsediliyor ama burada olacak gelişmeler mutlaka bizide kapsayacak o yüzden bu gelişme çok önemli bizim içinde.İnşaallah daha kısa zamanda daha güzel gelişmeler olacak ve hepimizin dilekleri gerçekleşecek.Arkadaşlar yazı biraz uzun sıkıcı gelebilir hepsini okumaya çalışalım.

MÜSKÜLER DİSTROFİDE TEDAVİ UMUDU

Genler uzayıp giden zincir gibi eksonlardan oluşuyor. Duchenne geni 85 eksona sahip. Bu eksonlar
kusursuz çalışırsa, distrofin isimli protein üretiliyor. Eğer eksonlardan bir ya da birkaçı eksikse
(delesyon) o zaman bu süreç işlemiyor ve distrofin üretilemiyor. Ve bunun doğal sonucu Duchenne
müsküler distrofi hastalığı oluşuyor.
Şimdi araştırmacılar bir türlü başarılamayan sağlam gen koymak yerine, kusurlu geni onarma yolunu
seçiyorlar. Distrofin üretimini engelleyen delesyonu (ekson kaybı) atlayarak “okumayı” ve böylece
distrofin üretimini sağlayan bir metot geliştirildi. Bu denemeler birkaç yıldan beri çeşitli merkezlerde
süregeliyor. “Anti sense” tedavi adını alan ilk denemeler hayvan modellerinde yapıldı ve iyi sonuç
verdi. Birkaç merkezde önce anti sense tedavi (drug) lokal olarak kaslara uygulandı ve iyi sonuç alındı,
yani kaslarda distrofin üretildiği görüldü. Daha sonra tedavi maddesi sistemik olarak verilmeye
başlandı ve bu da olumlu sonuç verdi. Denemeler canine (köpekler) üzerinde yapıldı.
Şunu eklemek yerinde olur ki, bu denemelerin yürütücüsü ünlü araştırmacı Dr. Hoffman her bir köpek
için, 3 ay süren tedavide 20 bin dolar değerinde ilaç harcandığını bildiriyor. Ayrıca bu tedavinin ne
sıklıkla yapılması gerektiği henüz bilinmiyor. Üretilen protein %100 normal değil, ancak araştırmacılar
bunun hastalığı kısmen önleyerek daha hafif bir duruma getirmek için yeterli olduğuna inanıyor. Yazık
ki distrofinin doğrudan kan dolaşımına verilerek vücut ve kaslar tarafından kullanılması sağlanamıyor.

İLK TEDAVİ DENEMELERİ
İlk hastalarla klinik tedavi çalışması 2006/ 07 yıllarında Leiden’de (Hollanda) yapıldı. 10-13 yaşlarında
4 hasta çocuğa AON (anti sense ribonucleotides) verildi. Amaç 51 eksonun atlanması idi ve
enjeksiyon bir bacak kasına yapıldı. 4 hafta sonra o kasta distrofin varlığı görüldü. Böylece bu
tedavinin insanlarda da etkili olduğu saptanmış oldu.
2008’de Leiden’de 12 hasta çocukta bu defa lokal değil sistemik tedavi başlatıldı. Hedeflenen yine 51.
ekson idi. Sonuçlar şu sıralarda alınacak (2009 yaz). Bu sonuçlar beklendiği gibi ise, 100 duchenneli
çocuktan oluşan daha geniş bir grup üzerinde sistemik çalışma başlayacak ve 6 ay sürecek. Prosensa
firması şimdilik sadece 51. ve 44. ekson için AON ilaç hazırlayabiliyor. Böylece anti sense drogların
ekson spesifik olduğunu öğreniyoruz.
Duchenne geninde 79 veya 85 ekson var. Bu iki eksondaki delesyon hastaların % 19,2’sini kapsıyor
(ekson 51: %13, ekson 44: % 6,2). Hollanda’da araştırmacılar finansman yeterli olursa 43, 45, 46, 50,
52 ve 53 için AON’s ilacı geliştirmek istiyor. Bu gerçekleşirse tüm hastaların % 51,2’sine uygulama
yapılabilecek. İleriki gelişmeler bu oranı arttırabilecek.
Bu tedavi denemelerinin neye mal olacağı önemli bir konu elbette. Yukarıda 20 bin dolardan söz
etmiştim. Başka bir merkez de her hasta çocuk için 20 000 Avro hesaplıyor. Pivotal faz 2b tedavisi 100
hasta üzerinde 3-4 yıl sürecek çalışma için her yıl 500–750 bin Avro harcama öngörülüyor.
Hollanda’dan başka İngiltere’de de benzer çalışmalar sürdürülüyor.AVI Bio Pharma AVI4658 ile
Duchenne hastalarında sistemik ilaç uygulaması gerçekleştiriliyor.12 haftalık bir tedavi Londra’da
Francesco Muntoni yönetiminde yapılmakta. AVI4658 de bir anti sense madde ve exon atlamayı
sağlıyor. İlk sonuçlar (ekson 51 için) fonksiyonel formda distrofin üretildiğini ve hastalarda iyileşme
sağladığını gösteriyor.
HASTALARA BİLGİ
Önümüzdeki yıllardaki gelişmeleri merakla bekleyeceğiz. Bitirmeden özellikle hasta ve aileleri için şu
bilgileri eklemek istiyorum. Duchenne genetik bir hastalık. Genetik defektin cinsini laboratuvarların
yaptıkları incelemelerle öğreniyoruz. Üç olasılık var:
• Delesyon (yani bir ya da birden fazla ekson yokluğu)
• Duplikasyon
• Nokta (point) mutasyon
Ekson atlama tedavisi birinciler için söz konusu. O nedenle hangi delesyonun hangi eksonu yada
eksonları kapsadığı önemli. Yukarıdaki bilgilerden tedavi girişimlerinin 51. ekson için başladığını
öğreniyoruz. Hedef tüm delesyonlar için gerekli ilacın geliştirilmesi. Hastalar anlayamadıkları noktaları
bu konunun uzmanı kişilerden ve Türkiye Kas Hastalıkları Derneği’nden sorup öğrenebilir. Umut verici
gelişmeler bunlar.
İkinci bir tedavi metodu, delesyon değil nokta mutasyonu olan hastalar için geliştirildi. Onu ayrı bir
yazıda işleyeceğim. O da çok önemli. Çünkü Duchenne dışındaki bazı genetik hastalıklar için de
uygulanabilirliği söz konusu.
 
Verdiğin bilgiler ve sıcak yaklaşımın için teşekür ediyorum ... dediklerinizi yapacam
 
Tüm yürekler sevinç dolsun, umutlar gercek olsun,acılar unutulsun,dualarınız kabul ve bayramınız mübarek olsun...
 
fsh

slm arkadaşlar geçen gün doktorum hakuk topaloğlu ile telefonda görüştüm gelişmleri sordum devam ediyo dedi 8-9 ay kaldı az kaldı dedi ptc den fayda görecezmi dedim bakacaz görecez dedi umudumuzu yitirmeyelim inş en kısa zamanda ilaç çıkar herkeze umut olur.
 
elif doktorun sana bu tarihi verirken hangi çalışmaları öncü almış bir an heyecanlandım ama sanırım yine foss çıkacak
 
Üst Alt