andante bu konuda aklıma bişi gelmiyor. en iyisi şöyle yapayım
) kadın kelimesinin bende çağrıştırdıklarını yazayım:
ana deniz merkez
yaratıcılık ruh duygu
şiir müzik dans
oyun çocuk çift
yasak acı tabiat
aşk su savaş
tarih şöhret kariyer
etiket güç otorite
dürüstlük paylaşım doğmak
özgürlük öğretmen
hemşire temizlikçi çamaşırcı dadı eş süt anne işçi hasta bakıcı
sevgili
köle istismar veli patron
vs vs...
insan çift yaratılmıştır.
nuhun gemisine insan, hayvan ve bitkilerden çiftler binmiştir.
valla o gemiye sadece erkeğin binmesi mümkün değildi
)
ha keza sadece kadının da binmesi mümkün değildi...
gerçi havva olmasaydı dünya da olmazdı. o elma sayesinde insan dünyaya yerleştirildi. gerçi herkes bundan dolayı havvayı suçladı ama aslında havva eylemi başlattı. çünkü kadın değiştirir. merak eder sorgular. erkeği de peşinden sürükler. gerçi bu yüzden her ikisi de dünyanın bir ucuna bırakıldı. buluşmaları arafatta oldu.
arafat buluşma yeridir. orda ikisinin de söylediği şu oldu:
"rabbimiz bizim nefsimiz muhakkak ki hep kötülüğü emreder. senin yardımın olmadıkça biz hep kaybedenlerden oluruz.bize katından yardımcı bir kuvvet gönder"
olması gereken buydu aslında. ne kadın suçlu ne erkek... eger insanlık adına ters giden bir şey varsa bundan her iki cins de sorumludur.
kadının şiddete ugraması kadının da suççudur erkeğin de...
çünkü yeryuzunde sorumluluk sahibi olan, insandır.
geçip de kadın ben şiddete ugruyorum, ugradım diye bir aciz konumda kalamaz. kalmamalıdır. çünkü kadın aciz değildir. şiddet kadının sorumluluk sahibi, mukellef kişi görülmemesinden kaynaklanıyor.
dünyadan, kadın da sorumlu erkek de...
nuhun gemisi yola çıktıgında çiftleri aldı yanına... yeryuzunun dengesi için...
bugün ise bu denge yerle bir olmuş...
herkes "tek"liğin derdinde... halbuki tek olan sadece tanrıdır. ondan başka herşey çift herşey çoktur...
yeryzunde sorumluluk sahipleri kadın ve erkek hep iş başında olacaktır.
insan bu çiftin anlaşılmasıyla tamam olacaktır. bu çift sayesinde aşk...
adem ile havvanın ayrılıgı ateş gibi oldu. dünyada apayrı yerlerde tek başına iki yarım... arafatta bütünleştiler... vuslat...
o yüzden insan kendi çiftini hep aramaya mahkumdur. aşk mecburidir.
insan tamam olmaya muhtactır...
insan kaybettiğini tanır ve bilir...
çiftler de öyle bulurlra birbirlerini...
...
şiddet... kaos... bir kaosun sonucu... zulmetin... açlığın...kendini bişi sanmanın sonucu... ruhu boş insan... karnı uçkuruyla dolan insanın sonucu...
gerçek aşk kadına el kaldırtmaz...
gerçek aşk erkeği soysuzlaştırmaz...
gerçek aşk kadına yücelik katar...
bu kadınların yuzunu bu hale getirenler aşık olmadılar hiç...
çünkü aşk sadece kadın erkeğin arafatta buluşması değildir...
gerçek aşk saygı duyar...
güneşi sever...
ay'ı sever...
çiçeği insanı sever...
kılık kıyafete aldanmaz... ister fahişe olsun isterse hırsız ... gerçek aşk kıymaz...
aşk aynaya baktırır adama... insana... içindekini aksettirir...
aşk deliliktir... kendin gibi sandırır sana... karşındaki zalim hayvan olsa sana melek geir...
aptallıktır aşk..
işte insan aptalın ta kendisidir.
kadın dediğin yüzüne vurdurmaz... aşkı hatırlatır...
dünyayı... tabiatı... sevgiyi... ruhu...
bunları hatırlatmıyorsa kadın, bu acaip manzaralar normal.
kadın da ruhunu boşaltmış...erkek de...
ruhsuz kalmış insan...
...
kadın, erkeğinin malıdır kölesidir oyuncagıdır gerektiğinde...
erkek, kadınının malıdır kölesidir oyuncagıdır gerektiğinde...en gizli kuytularda... tek beden olmak adına...
bu iki kişilik bir danstır sadece... kimseler giremez...sınırı yoktur...
aşk ,
dünya,
insanlık
erdemli davranışlar...
yitirdiklerimiz adına...haydi yüreğiniz yetiyorsa dans edin...
buyrun tangoya...
not
aklıma gelmedi dedim ama kadını çağrıştıran kelimeleri yazınca tutamadım kendimi...karaladım bişiler...