Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

İstediğiniz hayatı mı yaşıyorsunuz, yoksa sürüklendiğiniz hayatı mı? Neden?

doğruya doğru... ben bu espriyi beğenmiştim... belden aşağı olsa da kaliteli... rtukten kıl payı geçtiğide aşikar...

turklerin tuvaleti icat edip sonrada içine etmiş olmalarını da hatırlatırım mezo... sevgili cem yılmazın kız arkadaşına söylediği " aaa sen s.ıçıyomuydun..." espriside aklımın ucra köşelerinden öne doğru geliverdi şimdi... hayatın içine eden sadece erkekler değildir sevgili mezopotamyalı kederi... tarafsız olalım lutfen...
 
hemde ne yarış Baben... kıran kırana bir yarış ve rekabet var...

"Peki "sui misal emsal ol"ur mu?:rolleyes:"

ben her koyunun kendi bacağından aslıacağını duşunenlerdenim... ortada bir suç varsa bu hepimizin... teşbihte hatalarımız olabilir ama bu doğruları konuştuğumuz gerçeğini de ortadan kaldırmaz...


su misal emsal olmaz: hukukta, kişinin işlediği suçu başkalarının da işleyip ceza almadıklarını örnek göstererek kendini savunamayacağını belirten kural. fakat bu kural aslında eylemin suç olduğunun kesin olduğu durumlarda geçerli olmasına rağmen, eylemin suç olmadığının örneklerle kanıtlanmaya çalışıldığı durumlarda iddia makamınca pekala suistimal edilebilir.
 
:) Biz burada hakem de değiliz, hakim de değiliz; kimseyi yargılamıyoruz da, kimseye herhangi bir suç da yüklemiyoruz. "Su-i misali emsal" alan kadınlarsa onlar da yanlış yapıyor demektir.

Lâkin benim anlamadığım şu: Engelli-engelsiz ayrımcılığı var diye sızlanıp, kadın-erkek ayrımcılığına koltuk çıkmak biraz garip olmuyor mu?:confused:
 
Hayat

[sıze=4][ı]kuyuya düşeni itenin ne önemi var. Onu en çabuk dibe götüren kendi ağılığıdır.[/ı][/sıze]
[ı][sıze=4][/sıze][/ı]
deli ce karaladım. Ama siz yinede takmayın nerden bakarsanız bakın asla istediğiniz değildir yaşantınız.
 
ben her zaman ayrımcılıktan yana olduğumu ifade etmişimdir... engelli-engesiz ayrımı yapanlardan birisi olduğum için her zaman eleştirildim ama bunu inkar etmek yada kabullenememek böylesi bir ayrım olduğu gerçeğini ortadan kaldırmaz... kadın erkek ayrımınında gerek pozitif gerekse negatif ayrımcılığa maruz kaldığını biliyoruz... ben bundan çokta rahatsız değilim... doğanın bir kanunu bu.. illaki birileri birilerine karşı daha baskın yada daha guçlu olmak zorunda... olmadıklarını idda etseler dahi çıkarları kesiştiği anda birbirlerini yok edeceklerdir...

konumuz olan hayatın neresinde olduğumuza da burdan bakarsak daha faydalı olacağını duşunuyorum... bence herkes hayatını bir başkasına karşı ustunluk kurduğu noktada yaşıyor... rekabetin acı yuzu her yerde kendisini gösteriyor ve kazananlar yoluna devam ediyor...

her ne kadar zaman zaman tartıştığımız konuların içine ediyor olsakta bir yaprak testin cevap anahtarını dolduruyormuşçasına dikkat edelim ve "dışına taşırmamaya" özen gösterelim...
 
eco demiş ki....
konumuz olan hayatın neresinde olduğumuza da burdan bakarsak daha faydalı olacağını duşunuyorum... bence herkes hayatını bir başkasına karşı ustunluk kurduğu noktada yaşıyor... rekabetin acı yuzu her yerde kendisini gösteriyor ve kazananlar yoluna devam ediyor...

o zaman kıskançlıklar dönüyor entrikalar çevriliyor başkasının hayatı şöle böle diye bizimde hayatımız aynı olmak zorundaymışcasına başkasının hayatına oynanıyor...neden yarışsın hayatlar at yarışındamıyız....6 ganyan mı oynuyoruz?onun üstüne evi arabası var diye benimde mi olmak zorunda veya benim hayatım mükemmel diye onunda sıradan hayatı mükemmel olmak zorunda...ben mutluysam mutluluğumu neden çekemesin...hep köstekmi olmak sorunda vs.vs.vs..bu örnler uzayıp gider...insanlar rekabet etmekten çok kıskançlık ve fesatlıklar içinde...bu durumdaki olan insan bir gün kaybetmeye mahkumdur....konu dışı....:D:eek:olduysada ecoya cvp vermek istedim....basma kalıp hayatlar yaşamıyoruz HERKES KENDİ YAŞADIĞI HAYATTAN MESULDUR GÜNAH VE SEVABIYLA ARTI VE EKSİLERİYLE....YAPTIKLARI VE YAPACAKLARIYLA...
 
[FONT=Verdana][SIZE=2]İstediği hayatı yaşama lüksü kimde var ki.[/SIZE][/FONT]
[FONT=Verdana][SIZE=2]Doğuştan alalım. Ailenizin sosyal ve ekonomik durumuna göre şekillenen bir yaşamın içinde bulursunuz kendinizi. Peki bu sizin istediğiniz hayat mıdır..? Bilemezsiniz çünkü henüz hayatı sorgulayacak bilinç düzeyinde değilsinizdir. Yetişkin olup sorgulama dönemine geçince de mukayeselerle oluşan özlemler ve istekler başlar. Mukayeselerin kaynağı çoğunluk “iyi yaşadığını” sandığımız başka insanlardır. Bu hedef “kahramanlar”, çevremizdeki arkadaş, eş,dost olabildiği gibi roman veya film karakteri de olabilir.[/SIZE][/FONT]
[FONT=Verdana][SIZE=2]Afganistan’daki bir Taliban kadınının istediği hayatla Janifer Lopez’in istediği hayat arasındaki farkın temel kaynağı işte bu çevresel koşulların çeşitliliğine ya da yoksunluğuna dayanır.[/SIZE][/FONT]
[FONT=Verdana][SIZE=2]İnsan bilmediği, kavramında olmayan bir şeyin hayalini kuramaz özlemini çekemez.[/SIZE][/FONT]
[FONT=Verdana][SIZE=2]Yani demem şu ki..[/SIZE][/FONT]
[FONT=Verdana][SIZE=2]İSTEDİĞİNİZ HAYAT BİLE BAŞKALARI TARAFINDAN SİZE EMPOZE EDİLEN BİR HAYATTIR.[/SIZE][/FONT]
[FONT=Verdana][SIZE=2]Siz o hayatın içinden kendinize uygun olduğunu düşündüğünüze özlem duyar ve onu hedef alırsınız. O hedefe ulaşıldığında kazanımınız sıradanlaşır ve yeni bir hedef arayışı başlar.[/SIZE][/FONT]
[FONT=Verdana][SIZE=2]Bu insanoğlunun açmazı ve dinlerin var oluş sebebidir.[/SIZE][/FONT]
[SIZE=2][FONT=Verdana]huzur islamda...ya da harakrişnada..! farketmez :p[/FONT][/SIZE]

Bu düşünce insanı katı determinizme hatta fatalizme götürmez mi? İrade, tercih edebilme yetisi olduğuna göre eğer tercihlerimizde özgür değilsek iradenin varlığından söz edilemez. Bu şartlar altında özgürlük, eşyanın tabiatına aykırı bir haldir.
 
İstediğiniz hayatı mı yaşıyorsunuz, yoksa sürüklendiğiniz hayatı mı? Neden?

Ben giç kimsenin istediği hayatı yaşadığını düşünmüyorum. Burada istisnaların kaideyi bozmayacağını belirteyim. Çünkü hayat şartlarının bu kadar zor olması insanı mecburiyetlere ister istemez mahkum ediyor.

Ben kendim mesela; İşim nedeniyle mecburen gurbetteyim. Ben istermiydim gurbette yaşamayı mutlaka istemezdim. Fakat daha güzel bir iş dedim çıktım yola, gerçi bir sorunum yok Allah'a şükür ama bülbülü altın kafese de koymuşlar vatanım da vatanım demiş ya; her halde ben de memleketim de memleketim diyorum.

Bütün bunların yanında hayatımızdaki olumsuzluklar insanı çok zor ve yalnız bırakabiliyor. Hayatımızın akışı içerisinde yaşadığımız bir çok olumsuzluklar insanın istediği gibi bir hayat yaşamsına mani olurken, birde bizim gibi engelli insanların yaşamış oldukları gerek sağlık sorunları, gereksede maddi sorunlar insanı sürükleyerek istediği hayatı yaşmaya değilde, hayatın akışı içinde, hayatın istediği yere malesef sürükleyip götürüyor.

Biz buna ne kadar engel olabiliriz? Veya engel olabilirmiyiz? İşte bu çok zor. Bu kadar zorlukların içerisinde bir de bunlarla uğraşmak büyük bir azim ve büyük bir gayret ister. O gayereti ve azmi gösterebilene ne mutlu. Lakin bir noktada bu azim ve gayrette yetmeyebilir. İşte ozaman istediğiniz değilde sürüklendiğiniz hayatı yaşmamanıza imkan yoktur her halde.

Herkese istediği gibi mutlu ve engelsiz bir yaşam temnni ederim.
 
hiç kimse istediğim hayatı yaşıyorum diyemez gönül nelerde olmak neleri yaşamak ister ama bunları gerçkleştrebilen çok az insan vardır bence.istediğim hayatımı yaşıyorum sürükleniyormuyum bu bakış açısına göre değişir benim fikrim ama yaşadığım hayattan memnunum şikayetçi değil şükür ediyorum unutmayın HERŞEYE RAĞMEN HAYAT GÜZELDİR ve yaşamaya değer sewgilerimle
 
İstediğim hayatı elde etmek için çok çabaladım ve hala çabalıyorum. Bu istemelerin sonu olmadığını düşünüyorum. Ya da olmaması gerektiğini.... Eğer hayattaki istemelerimiz sona ererse , erdiyse o zaman hiç düşünmeyelim hemen fişimizi çekelim :)


Ben engelin yaşama engel olması , hayalleri öldürmesi , azla yetinmeye sebep olması gibi bir bahaneyi asla kabul etmiyorum !!!


Kendimden örnek vermem gerekirse ; Cam kemik hastasıyım. Bundan 2 sene ailemin yanında , küçük bir kasabada yaşayan , babasının yanında çalışan biriydim. Ama istediğim hayat bu değildi. İstanbul'da yaşamak , kendi başıma var olmak istiyordum. Evimin tüm güvenliğini , kolaylığını bıraktım ve bu kaoslarla dolu şehire geldim. Kendime bir iş buldum. Sosyal bir çevre edindim. Tek başıma var oldum burada. Bazen isyan ettim. Bazen eve geri dönmek istedim. Ama yılmadım. Kendim seçtim çünkü. Var oldum. Ben oldum. Bütün oldum. Kendi seçtiğim hayatı yaşadım. Kimse bana kendi hayatını dikte ettiremedi...


Şu an bulunduğum nokta çok iyi olmasına rağmen yine yetinmem. Daha iyisi mutlaka var. Yapacağım o kadar çok iş var ki..... Hepsi aklımda. Planlarımın içerisinde... O yüzden yok engellilerin moralini bozuyorsunuz , niye bu başlığı açtınız tarzı eleştirilere asla katılmıyorum. Tüm suçu engelinize atacağınıza biraz da kendinize bakın !!!!! Aynada kendinizle yüzleşin.... Canınızı acıtan insanlara çemkireceğinize silkinip kendinize gelin...;)
 
İSTEDIĞIM HAYAT BUMU OLMALIMIYDI
bır göz atayım hayatımın akışına dokuz ay ınsanlığa gecış donemım
dunya hayatı .sıfır yedı yaş ana kuzusu yedı oniki yaş hayata kendımı ıfade etme pırovası
onikı onsekış yaş arası ezılme ıtış kakış hayat basamakların incelıklerını öğrenme dönemı
onsekız yermıbır amansız kovalamaca hayat ıcınde kendıne bır yer tutunma cabasını gösterme
yermı bır yermı uç arası kutsal vatanı görevı
yermı üc otuz yedı arası hayatta dönen fırıldakıar insan ların tutarsızlığı yaşadığın ihanetler ve guvensız bır ortam katagorıze edılmış sınıflandırma
sureklı mucadele ve caba icınde olduğun halde refah bır yaşam sumemek
işte benmı hayatı hayat benı mı kulanıyor iklem içinde gidıp gelıyorum
daha ilerısını yaşamadığım içinde ilerıye dönuk öngorudede bulunamayacam işte kısa sınırlı bır hayat
 
Bazen istediğim hayatı yaşadığımı düşünüyorum(bu kaderin bana bıraktığı kısmı yüzde 20 lik), bazen yok canım bu benim hayatım olamaz bütün bunları ben yaşamış olamam diyorum. Açıkcası pek de böyle şeylere zaten kafa yormuyorum günlük koşuşturmadan yapılması gereken işlerden boşluk bulup hayatımı sorgulamıyorum. Sorgulamak ta istemiyorum böyle şeylere çok kafa yorunca isyarkar oluyorum. Ben insanların 100 de 100 kendi hayatlarını yönlendirebildiklerine inanmıyorum Kader diye bi şey var siz ne yapsanız bazı yaşananlara engel olamıyorsunuz.Hayat= upuzun bir koridor düşünün sağlı solu kapılar var siz hangi kapıdan gireceğinize karar veriyorsunuz ancak arkasında neyle karşılacağınızı bilemiyorsunuz, Bir kapıdan girince tekrar koridorlar ve kapılar ben hayatı böyle düşünüyorum. Sizin hayatınızdaki söz hakkınız hangi kapıyı açacağınızla sınırlı neyle karşılaşacağınız bir sır sonradan geliyor. Hayatınızı istediğiniz gibi yaşasanız zaten anlamını da yitirir gibi geliyor bana herşey istediğiniz gibi belli hedefleriniz var onları elde ediyorsunuz sonra diğerleri ,diğerleri çok anlamsız olur du ? Bi mesleğe karar veriyorsunuz tamam kazandınız diyelim onu nasıl okuyacaksınız ailenizin durumu nedir vs.vs. evde mi? kalacaksınız yurtta mı ?Hadi bitirdiniz üniversiteyi bitiren milyonlarca insan var hepsi hemen işe giremiyor, Hadi onu da buldunuz devlet dairesi mi? iş yerimi ? devlet dairesi olursa hangi şehirde çalışacağınız gene size bağlı değil şöyle ailenizin çevresi geniştir yukarlardan tanıdıkları vardır vs.vs. bu bir işyeri olursa aşyerinin şartları nedir, 2 gün sonra işyeri kapandı, devredildi vs.vs. evlendiğiniz kişiye siz karar verdiniz, çocuğunuzun cinsiyetini nasıl belirliyeceksiniz , çocuğunuzun sağlıklı olup olmıyacağını nasıl belirliyeceksiniz? vs.vs. yani ben kimsenin kendi hayatı üzerinde 100 de 100 etkili olduğu , istediği gibi bir hayat yaşadığı, hayatı kendisinin yönlendirdiği gibi şeylere inanmıyorum. Kurulmuş makinalar gibiyiz arada bir yağla, cilala yola devam
 
şimdiii:bu soruya gelde cevap ver!hayatın önündemisiniz arkasındamı?hayat nerdeki??ne biliyimm:Dedebiyat yok bende oldum olası iyi değil:)bildiğim şey insana yaratan allah bir kader çizer yaşar ve ölür...bu kaderin içinde yaşanan herşeyi kaldırıp bi kenara atınca ve olumsuz lukları olumlu görünce hayatın önündemi oluyoruz:confused::Dkendime göre öndeyim sanırım:)ama işin gerçeği herkez sayın mezo hanım kadar şartları iyi ve şansı iyi gitmeyebiliyor çok zorlasada...ne diyim allah hepimize hayatın önünde arkasında hiç farketmez yaşama gücü ve sağlık versin...bide manii tabii onsuz olmii:Dsevgilerr.....
 
Hocam,aç bakalım şu "ironik" ifadesini biraz...:)

"an" da hareket alanı arıyorsan, işin zor demek istiyorum... Sencede öyle değilmi... :)

[SIZE=1](not : muhabbet bu bağlamda devam ederse metafiziği kucaklarız ki diğer arkadaşların bundan hiç hoşlanacağını sanmam... yazındaki sözkonusu cümleyi okuyunca hoş bi ironi olmuş diye geldi aklıma onu paylaştım sadece ;) )[/SIZE]
 
"konumuz olan hayatın neresinde olduğumuza da burdan bakarsak daha faydalı olacağını duşunuyorum... bence herkes hayatını bir başkasına karşı ustunluk kurduğu noktada yaşıyor... rekabetin acı yuzu her yerde kendisini gösteriyor ve kazananlar yoluna devam ediyor..."

economist sana katılıyorum kimin gücü kime yeterse o kral ama tasvip etmiyorum senin gibi, bence bize biçilen rollerimizin dışına da çıkabiliriz biraz cesaret
 
selam

Ben Gülcan Artvin den. herkesın farklıhayatları var sen oyle olabılırsın ama ba ben de boyleyım. arkadaşlar keşkeler olmasın hayatımızda ne yapalım ne kadar hayıflansakda önümüze "O" hayal ettığimiz başkalarının hayatı gelmeyecek. düşünsenize biz kendi mutluluğumuz içiin kimleri arkamızdan sürüklüyoruz. en başta ailemizi onlar mutlumu acaba yaşadıkları hayattan hiç sorduk mu. sonra arkadaşları onlar bizi çekmek zorunda mı. ve gittiğimiz hastanelerde ki bütün görevlıler en başta doktorlarımız. allah hepsinden razı olsun. belkı derdımı tam olarak anlatamadım ama son sözüm bencil olmayalım zaten biz doyumsuz olduktan hayata at gözlüklerıyle baktıktan sonra MISIRA SULTAN OLSAK ne yazar. tesekkürler.
 
Selam...

Biraz kül, biraz duman;
O benim işte Kerem misali yanan,
O benim işte inanma gözlerine,
Ben ben değilim,
O benim işte...
 
İstediğim hayat.. Ben nasıl bir hayat isterdim ki acaba..? :confused:

Şuan hayatımdan çok memnunum şimdikinden farklı bir hayat istemiyorum amaa bazen isteğim dışında süreklendiğim zamanlar oluyor hayatımda bazı şeylere ve o zamanlarda ben isyanlardayım bananee diyorum banane ben kendi hayatımı yaşamak istiyorum diyorum amaaa olmuyor malesef...:) O üzülür bu kırılır şu gücenir amaan boşver havva sen bulduğun hayatla yetin gitsin be güzelim diyorum..:cool: böylesi daha kolay..

İstediğim değil ama alıştırıldığım hayatı yaşıyorum yani..:) İstesemde bundan başka bir hayatta yaşayamam artık bağımlısı oldum ailemin ve onların yön verdiği hayatımın..:) hahaha tiryakisiyim hatta fatma sultan ve kurallarının oyy anamla başım beladada bu aralar..:D sıkıntım çok yani..:)

Ama bazen arasıra bazı bazı yani keşke bağımsız özgür olsaydım kafama estiği gibi yaşasaydım hiç kimseyi düşünmeden kendi isteklerimi ikinci plana atmadan içimden geldiği gibi diyorum demesine amaa yine olmuyor..:)

O zaman ben demekki süreklendiğim hayatı yaşıyorum haa dersenizki sonuç sonuç olarak memnunum hepsi hepsi bu işte..:)
 
Ne tam olarak bana sunulanı nede tam istediğim gibi bir hayatı yaşadım.Şanslı olduğum zamanlarda oldu şansızlıklarımda ama ben yinede mümkün olsaydı bu dünyaya yeniden gelip yeni baştan yaşamayı isterdim.
 
Bende sil baştan yaşamak isterdim hayatımı ama şimdiki aklımla mümkünse..:)
Belki o zaman azda olsa bana ait bir hayatım olurdu dimi..?:)

Kendimi birilerinin hayatını kolaylaştırmaya programlanmış robot gibi hissediyorum bazen..:rolleyes:

Emrinize amadedir havva kulunuz..:D

Kul Havva..:cool:
 
evet gelelim bana
benimde sizden kalır yanım yok,ilkokul,orta derken bide baktım lisedeyim.çok istiyordum
elektirik mühendisliğini.derken o acımasız hayat bir gol daha bidaha derken bidaha
kendime geldiğimde neler olmuş neler.hani yaşlı birine sormuşlar ya amca bu hayattan ne anladın diye cevap vermiş yaşlı amca bu kapıdan girdim o kapıdan çıktım. aynen bende bikapıdan girdim diğerinden çıktım velhasır şu hayattan hiç birşey anlamadım.
 
Takma kafanaa boşveeer hepimizde aynı dert ben gelmişim 30 yaşına sor bi bakalım anladın mı birşey diye yok valla..:) Tuhaf bir hayatımız var ya biz seçilmişlerin..:)

Artık buna inanıyorum "Biz seçilmişiz"..:)
 
Ben hayatı kendi istedigimiz biçimde yaşayabilecegimize inanmıyorum.Her hayat bir başka hayatla ilintilidir.Ödevler,görevler,sorumluluklar doguştan yüklenilmiştir omuzumuza.Birini sevebilmen için onunda seni sevmesi gerekir.Sevdigini farzedelim, onun gibi sevmesini ister.Mümkün degildir.Ne kadar kararlar alırsak alalıım bu toplumsal müdahaleyle başedemeyiz.
 
Hayattan çok kesin beklentilerim olmadı. Üniversiteyi kazanıp meslek sahibi olmak istedim. Neresi olacağı değil kazanmam önemliydi. Üniversitedeyken işe girmeyi hedefledim. Seçeneklerimden hangisi olacağı önemli değildi. Şu an mesleğimi yapıyorum. Tesadüf eseri girdim ama, mesleğimi çok seviyorum.
Hayatı her zaman istediğimiz gibi yaşayamayız. Bu yüzden yüksek beklentiler içine girmemek gerek.
 
Umut kardeşim bana katılmıyorsun ama benim söyledigim şeylerin aynısını söylüyorsun.Tekrar oku benim yazımı yada kendi yazdıklarını gözden geçir.
 
yaptığım bir tercih diğer tercihlerin ölümü...Bize dikte edilen yaşanmışlıkların verdiği alışkanlıkla yaşamamaya çabalasamda bazen kendimi diğer bireylerin yaşantıları ya da düşünce sistemlerine göre yaşadığımı ya da düşündüğümü gözlemliyorum...Bilinçli tercihler yani ben mi istiyorum sorusunu sormayı unutmadığım zaman kendim...unuttuğum zamanlarda ise ....hımsss kendime kzıyorum
 
Sevgili kardeşim kalp kalbe karşıdır bende seni çok seviyorum.Ben konuya metafizik açısından yaklaşmıyorum.Bilimsel olarak baktıgımız zaman yeni dogacak bir çocugun ugrayabilecegi hastalıklar bile anlaşılabiliyor.Bunun düzeltilmesi daha başlangıçtan başkaları tarafından yaşamımıza müdahale degilmi.Akraba evliligi yapan bir ebeveyn,hamilel,iginde gerekliözeni göstermeyen bir anne daha bir sürü müdahale sayabilirim.Bunların sonucunda dogan zararlarıda birey hayatı boyunca öder.Hastalıgını bilmiyorum ama mutlaka birilerinin bir hatası mevcuttur diye düşünüyorum.
 
Üst Alt