Selamlar.Kalça protez ameliyatı oldum.Bu foruma yazmanın boynumun borcu olduğunu düşünüyorum.Çünkü,yıllardır bu konuyla ilgili yazılan her kelimeyi okudum.Ama,gördüm ki,ne kadar yazı ,yaşanmış hikaye olursa olsun hepsi eksik.Sizde takdir edersiniz ki,bu konuyla ilgili yazılanlar yetmiyor.Çünkü,yapılanlar,çekilen acılar aşağı yukarı aynı.Fakat ya duygular,çekilen korkular,soru işaretleri;hepsi çok önemli.Ben yaşadıklarımı yazıcam.İsimlerin baş harflerini kullanıcam.Korku veya başka birşey değil,sadece ön yargı oluşturmamak için.Sorularınızı lütfen çekinmeden sorun.
Ben 38 yaşındayım.Sol kalçamda doğumsal kalça çıkığı var.Bebeklikte düzeltilebilecek problemim ne yazık ki,cahillik yüzünden ilerledi.Annemi babamı hiç suçlamadım.Şu anda bebekler çok şanslı.Bu yaşıma kadar tedavi denilebilecek bir operasyona girmedim.Sadece,sanırım 6 yaşımda Ankara'da bir bayan balıklı bir tedavi uygulamış.1 hafta ala balık sarmış ,sonra çekip yerine koyduğunu söylemiş ve sonra da 40 gün kum torbası ile ağırlık bağlayarak sırt üstü yatırmış.Eziyete bak
Genç kızlığım çok zor ve içe kapanık geçti.Fazla aksamıyordum ama,o yaşta bir sivilce bile problem biliyorsunuz.16 yaşımdan sonra ara ara ağrılı dönemler geçirdim.K'de devlet hastanesine bir ramazan günü gittik babamla.Doktor,filmlere bakarak ,"gelin hemen ameliyat edeyim"dedi.Fakat,o günkü kalça çıkığı ameliyatlarının sonuçları hiç de parlak değildi.Örnekler hep daha kötü sonuçlanmıştı.Böylece ameliyattan vazgeçtik,pişman değilim.Yıllar geçti ve ben ara ara ağrılı kısa dönemler dışında pek de zorluk çekmeden 30 lu yaşlarıma geldim.Kilo artmaya başladı.Hareket kısıtlanmaya,ağrılı dönemler artmaya başladı.Bacak kısalığı da cabası.Tam kısalığı bilmiyorum ama 4-5 cm dendi bana.Sırtımda ağrılar başladı,hemde inanılmaz ağrılar.Biliyorsunuz ki,protez ameliyatlarını mümkün olduğunca ileri atın diyorlar.2 yıldır çorap giymek benim için zorlaşmaya,hareket iyice kısıtlanmaya başladı.Yine de faal hayat sürmeye çalışıyordum.Çok ağrılı bir dönemimde B. T. hastanesine gittim.Film çekildi ve bana kalça başı kemiği(ismini hatırlayamadım,ama anladınız umarım.)traşlaması denen bir yöntemle yardım edeceklerini söylediler.Fakat konu şu ki,yine uzun süreli bir istirahat gerekliydi ve geçici bir çözümdü.2500tl Yine kararsızlık ve korkuyla bundan da vazgeçtim.Protez Ameliyat fikri son bir yılda kesinleştiİşte bu noktada nette ne bulduysam okudum ve doktor araştırmasına girdim.İlk önce özel hastanelere gittim.Biliyorsunuz doktor çok önemli bu konuda.Özel hastaneler bu tür ameliyatlarda
[URL="http://www.sgk.gov.tr/"]sgk[/URL] bağlantılı çalışmıyor.Yani ücret baya fazla.Bir de hastanede yatacağınız süre de önemli.M.P hastanesi 4500 tl istedi ve ek masrafları sormadım bile.Tabi muayene,film gibi ödemeleri saymıyorum.Doktor filme baktı ve ben bu ameliyatı gayet başarılı şekilde yapıyorum dedi.Ameliyatını yaptığı bir hastayla görüşme ısrarlarıma karşın bir çalışanına gönderdi beni.Ameliyatı olan bayanın istirahat döneminin uzunluğunun kendisiyle ilgili bir problem olduğunu söyledi.Bayan,genel olarak ameliyattan memnun olduğunu söyledi ama yine de pek de iyi durumda görünmedi bana.Fakat,ayağı daha önceden çok kısa olduğu için aksadığını bana söyledi.Hasta memnundu ama soru işaretlerimi gideremedi.B.D.hastanesine gittim,yine film çekildi ve doktor, ameliyatı nasıl yapacağını tarif etti,ama yine kafamda güvensizlik oluştu.Arkadaşlar,nedense gittiğim veya konuştuğum her doktor bu ameliyatı sorunsuz yapacağını söylüyordu.Fakat burada gördüğüm onca problem nasıl gerçekleşiyor anlamadım.En sonunda nette ve ameliyat olanlardan doktor Ö.B de karar kıldım.Muayenehnesine gittik.300 tl.Filmlere bakıp,muayene sonrasında,hareketin sıfır olduğunu ve ameliyata uygun olduğumu söyledi.Güveniyordum bu doktora,en azından örnekleri vardı.Fakat hemen ameliyat olmak istersem bunu özel olarak yapabilecekti ve doktor ve hastane parası 10000 tl kadar tutacaktı.Çünkü devlet hastanelerinde sıraya girerek uzun bir süre beklemem gerekiyordu.Bu parayı ödeme gücüm yoktu.Bu yüzden mecburen B hastanesinden randevu aldım.1 ay sonraya gün alabildim.Umarım sizi sıkacak gereksiz ayrıntılara girmemişimdir. 1 ay geçti ve ben binbir heyecanla hastaneye gittim.Yapılan görüşmeden ve muayeneden sonra,benim ameliyata uygun olduğumu ve sıraya koyarak haber vereceklerini söylediler.Yaklaşık 1-1.5 yılda hatta 2 yılda sıra gelebileceğini söylediler.
Neyse,aylar geçti ve birgün telim çaldı.Arayan doktorumdu ve beni hastaneye çağırıyordu.Ben çok şaşırdım çünkü beklemem gereken yıllar yerine aylar sonra aranmıştım.Ne yaman çelişki değil mi?
Ağlanacak halimize güldüm ve acil bir hastalığım olmadığı için Allah'a şükrettim.Hep şükrediyoruz değil mi?
Hastanelerde inanılmaz orgnizasyon eksiklikleri var.Denilen günde gidip doktoru,hastanede yavrusunu kaybetmiş anne gibi yana yakıla aramalarım sonucunda kendisini bulup,beni aradığı konusunu hatırlatmaya çalışma çabalarımdan sonra beni polikliniğe gönderdi ve doktorla görüşmemi,ameliyat hazırlığı yapılacağını söyledi.Yine atlatmam gereken prosedürleri atlatarak(memurların iyi gününde olmaları sayesinde ki,biliyorsunuz hastanelerde bu çok önemli...)poliklinik doktoruyla görüştüm.Ameliyat hazırlığı az-buz bişi değil arkadaşlar.Bu işlem için,doktorun yazdığı bölümlerden,minimum 15 günlük terminlerde muayene günü aldım.Çalışan bir insan için ne azap,anlatamam.İşyerinden izin almak,hastaneye gitmek,herşey problem.O günler inanın ameliyattan daha çok canımı çıkardı.Prosedürler burada iyi işliyor.Üroloji,kadın doğum,kulak-burun-boğaz-enfeksiyon,kardiyoloji,anestezi bölümleri,istenen tahliller,filmler.Yani neler neler.Bir de ürolojide problem çıkıp tedaviye geçilip,tekrar tekrar hastaneye gidip gelmeler ve ilaç kullanımlarından sonra,işlemler nihayet bitti,ben de bittim ama.Bunlar yapılması gereken şeyler,biliyorum ama,ne bileyim ameliyat öncesi hazırlık hastalarının ayrı işleyen prosedürleri olmalı.(Bu arada alerjiniz olan ilaçları her bölümde mutlaka söyleyin lütfen)Yani o koşturmaca için sağlam insan gerekiyor.Doktoru arayıp,işlemlerimin bittiğini söyledim.Doktorla son bir görüşme için hastaneye çağrıldım.Doktorun yüzünü göremedim ama,uzun bekleyiş ve şansımın yaver gitmesiyle(sabah evden çıkarken teyzemden öğrendiğim bir dua var"Allah'ım beni iyi insanlarla muhatap et" duasıyla çıktığımı söylemeliyim) akşam üstü hastane yatış kararı bana bildirildi.Bu da sürprizdi
Sürprizler ve tesadüflerle yaşıyoruz zaten,değil mi?Hiç sıkıcı bir hayatımız olmadığı için de şükretmeli miyim?Hastaneye pazartesi yattım.Alerjim olan ağrı kesiciler,her yerde söylememe rağmen bana verilmek istendi bu dönemde.
Hep uyardım,hep uyardım.Neyseki sonunda gerçekten çalışkanlığıyla beni hayretlerde bırakan klinik doktoru,koluma alerjik olduğumu belirtir bir bileklik taktırdı.Hastaneyi nasıl anlatabilirim,bilemiyorum.İki kişilik odalarda kalınıyor ve yanınızdaki hastanın çok ağrısı olmaması için dua ediyorsunuz.(Her hastane böyle olacak demiyorum.)Haaa,paranız varsa gayet iyi şartlarda da yaşayabilirsiniz tabiii.İyi yanları da var,kötü yanları da.En büyük problem doktor ve hemşire sayısının azlığı.Özellikle hemşire sayısı.Her vardiyada,koskoca birimde iki hemşire çalışıyor.İnanabiliyor musunuz.Gülen bir yüze,ilgili bir ifadeye hasretsiniz.Ama onlara da hak veriyorum.Kaç hastayla uğraşacaklar.Sağlıkta çalışana çok para vereceksin,çalışma saatini azaltacaksın,sayılarını arttıracaksın.Refakatci olayı avrupada yok,neden?Neyse...
Çarşamba akşamı damar yolu açıldı ve en büyük endişelerimden birini giderici olarak ameliyat yapılacak kalça işaretlendi.Bunu beklemediğim için son anda alabileceğim duşu alamadım,çok üzüldüm.Çünkü 15 gün duş alamadım.
Çok sakindim,çünkü hiçbirşey hissetmeyeceğimi biliyordum.Yine de bu kadar sakin olabileceğimi hiç düşünmemiştim.Damar yolundan alerjilere karşı diyerek bir ilaç verdiler.Ama bu ilaç beni mest etti.Kitap okuyarak ameliyatı bekledim ve kitaptaki adam için kendimden çok endişelendim
Hasta bakıcı elinde ameliyat önlüğünü sallıyarak gelince,"işte,o an geldi"dedim.Ameliyat öncesi kimse gelip de nasıl bir anestezi uygulayacaklarını söylemediler.Ameliyata giden yol,korku filmlerindeki gibiydi ama,yine de hiç korkmadım.Ya alerji için dedikleri,şu cesaret iğnesi adlı ilaçtı ya da gerçekten ben cesurdum.
Kapıdan girdikten sonra herkes uzaydan gelmiş gibi geliyor gözünüze.O kadar rahatlarki.Hatta o esnada kafama geçirdiği bonenin güzel durmasını sağlamaya çalışarak bana biraz olsun kurbanlık olmadığımı hisettiren hasta bakıcıya minnettarım.Beni ameliyathanenin önüne getirdiler.Gelip geçen,her tarafları kapalı onlarca insanın olduğu,başka bir alem gibi.Ya da o iğnede bişi vardı
İçerden bir sesle birlikte kapı açıldı."Ortopedi hastası geldimiiiiiiiiiiiii?"Bu benim
Beni içeriye çekti.Burası da çok tuhaf.Yani filmlerde gördüğüm gibi değil,ya da o iğnede bişi vardı
Işıkların çokluğunu hatırlıyorum ve çok kalabalık olduğunu hatırlıyorum.Sizi saklamaktan aciz önlükle beni ameliyat masasına çektiler.Çok tatlı sesli bir bayan,kolumdaki alerji bandının hangi ilaçlar için olduğunu sordu.Beni yan dönderip,cenin pozisyonuna getirirken o tatlı sesli bayan"ben anestezi doktorunum,şimdi sırtından bir iğne yapıcam ve sen rahat ediceksin"dedi.Ben ise epidural anestezinin de bu ameliyatta tercih edilebileceğini bildiğim halde,yine de daha önceden bana söylenmedği için bir an korku duydum ve hatırladığım kadarıyla beni önce uyutmasını,sonra iğneyi vurmasını söyledim veya söylemeye çalıştım.Hayal gibiydi,inanılmazdı.Tarifi mümkün değil.Sırttan yapılan iğne canımı yakmadı.Kasıkta basınçlı bir atım hissedip bunu söylediğimi hatırlıyorum en son.Sonradan hayal meyal bir örtü örtüldüğünü,birşeyler çakan silüetler gördüm gibi geldi ve ne alaka dedim.Ağrı,his sıfır.Kalabalık bir yerde bir sesle uyandım.BENMİŞİM o ses
Çok bağırmışım..)Neler söyledim acaba
Çok ağlamışım,babamı gördüğümü söylemişim ki babam 2006 da,bir fakülte hastanesinin üroloji bölümünde,teşhis koyulamayarak 40 gün yatırıldıktan sonra,kanser teşhisi konularak,gereksiz bir (tamamen duygusal sebeple yaptılar ameliyatı)ameliyat sonunda vefat etti.
Kendime geldiğimde yataktaydım ama oraya kadar kesik kesik,anılar da vardı kafamda.Neyse.
Varis çorabı olduğunu söyledikleri bir çorap giydirdiler.Ameliyatım 3 saat sürdü.1 ünıte kan ve bisürü serum verdiler.Ameliyat akşamı ara ara uyandım.Tuvalet konusu çooookkk zor.Sonda takmamışlar ama ben takılması mı takılmaması mı iyi hala bilemiyorum.Belden aşağısı yarı uyuşuk olduğu için yapılması baya zorladı.
Sırtımdaki epidural anestezi aparatı çıkarılmamıştı ve ağrıyı hissettiğimde kendim dozunu arttırabildiğim bir düzenek vardı.İyi tarafı ağrı hissettiğinizde butona basıp ağrıyı giderebiliyorsunuz;kötü tarafı bu aletin ilacı bittiği zaman yarım gün gelmelerini bekleyip ağrı çektim.Sabah saat 7 den 13 e kadar ağrı çektim ve en sonunda hemşire bana bir ağrı kesici yaptı.Ağrı birimi gelip,ağrı kontrol sistemimdeki biten ilacı taktı da rahatladım.Benim şanssızlığım,hafta sonuna denk geldim
Haaa birde, sırtın ortasına kadar-el genişliğinde-bir yapışkanlı bantla yapıştırılan ağrı kesici sistemin iğnesi çıkmış.Ara ara ağrı çekiyorum,ilacın butonuna basıyorum ama ağrı azalmıyor ve ben psikolojik olarak ağrının geçmediğine inanıyorum.Sonradan anladık ki sırtımdaki iğne kendi kendine çıkmış.Sırtım pişik oldu da,sonradn gelip bantı çıkarttılar bir zahmet.Yani o hastanelerde kendi başınasın.Refakatcin uyanık olmalı ve seni gerçekten sevmeli,Annem gibi.Senin canın yandığında aynı acıyı o da hissetmeli ve senin için çaba göstermeli,Annem gibi
Ben kendi ameliyatım sonrası çektiğim ağrıların beklediğimin 100 de 1'i kadar bile olmadığını söylemeliyim.Sırt üstü yatmaktan dolayı ağrı çok çektim.Ağrı olmuyor diyemem ama inanın çekilmeyecek gibi değil.Bir ömür boyu çekilen kalça ağrısından sonra inanın çok az gelecektir size.Ameliyatın ertesi günü fizyoterapist geldi ve yapmamız gereken egzersizleri gösterdi ve bunların resimlerinin olduğu bir sayfa bıraktı.Beni yerimden kaldırdı ve volkırla yürüttü.Yine söylüyorum hiç ağrı olmadı.Sadece o ayakta fazla hakimiyetiniz olmuyor.Ama ağrı sıfıra yakın.Biz fizyoterapistle çalışmaya devam etmek istedik.Bunun için seans başına ücret vererek fizyoterapistle çalışabiliyorsunuz.Fizik tedavi uzmanıma çok şey borçluyum.İşini bilen bir uzman ameliyat sonrası çok gerekli.Bu arada tuvalet için bir aparat aldık 110 tl.Volkır(Fiyatını bilmiyorum) ve daha sonrasında da adının kanedyen(30 tl) olduğunu öğrendiğim bileklikli bir baston olmazsa olmaz.Ameliyattan sonra 5. gün taburcu oldum.Yerinden kalkamazsın,arabaya binemezsin,ama taburcusun ve nasıl gidersen gidersin evine.112 ambulans vermiyor,çünkü taburcusun.Özel ambulans hizmeti aldık.(100 tl)Eve getirip benim için özel hazırlanan yatağa yatırıldım.Benim ailem,eşim,arkadaşlarım çevremdeydi.Özelden ameliyat olmayıp,eziyetlere katlanarak
[URL="http://www.sgk.gov.tr/"]sgk[/URL] destekli ameliyat olmama rağmen,dünya para gerekiyor.şu an daha bastonla geziyorum ve evdeyim.Eve ambulansla gelip,yatağıma yatırıldım.Çıkışta taburcu kağıdı verdiler ve 2-3 gün sonra rapor tarihini almak için hastaneye başvurmamızı söylediler.Araya bayram girdi,doktorr imzaları derken,raporum ameliyattan tam 1 ay sonra elime geçti.01-11-2010 tarihinde hastaneye yatış,04-11-2010'da ameliyat,08-11-2010 taburcu veeeeeee 08-01-2010 rapor bitişi.Rapor bitmeden öncede kontrole gidilecek.Evdeki ilk zamanlarım çok tedirgin geçti.Çünkü hastanedeki şartları sağlamak zor.Yatak yüksek olmalı.Buradaki ana amaç,kalçada 90 dereceye varan açıya sebep vermemek.Dikişlerim hiç de beni rahatsız etmedi.Tuvalet olayı biraz zorluyor ama 2-3 gün.İyi bir bakıcınız olmalı,Annem gibi.Dikişler alınana kadar banyo yasak.Anneciğim kol-bacak-sırt derken hergün beni temizledi.Eve kan sulandırıcı iğne(çoookkk acıtıyorrrrrrrrrrrr)ağrı kesici,miğde koruyucu verdiler.Antibiyotik vermediler ve bu beni çok şaşırttı.3 günde bir pansuman yapıldı.Yara hiç de acımıyor ama yine de tedirgindim.En önemlisi fizik tedavi.Annem günde 4 kez verilen hareketleri yaptırdı.Fizik tedavi uzmanı ara ara geldi.Her geldiğinde bacağımın daha rahat açıldığını,güçlendiğini gördük.Bunu görmek beni daha da mutlu ediyor,UMUTLANIYORUM.Ama yıllardır içe basmaktan dizimde eğrilik var.Fizik tedavi uzmanı bu eğriliğin zamanla geçebileceğini söyledi.Ameliyattan sonra 17. günde dikişlerim alındı.Dikiş alımı en çok korktuğum kısımdı.Ama hiç acımadı,sadece metal dikişin alınıyor olduğunu bilmek insanı bir tuhaf yapıyor.En önemlisi hareketleri- ama mutlaka izin verilen hareketleri- sık sık yapmak.Bacak kaldırma,diz kırma gibi hareketler var ve bunları birinin yardımıyla yapabiliyorum.Fizikci,1 aya kadar bastonsuz yürüyebileceğimi söyledi.Fizik seansları aralığını 10 güne çıkarttık.Arkadaşlar,bu ameliyat sonrası şu aşamaya kadar yaşadığım en can sıkıcı problemlerden birisi sadece sırt üstü yatabilmek.Aslında nette gezerken 2 ay sonrasında bacak arasına yastık koyarak yan yatılabileceği yazıyor bazı yerlerde.Fakat fizik tedavi uzmanım 6 aya kadar çok da güvenli olmadığını söyledi.Sırt üstü yatmaktan bıktım.
Şu an ameliyat olalı 2 ay oldu.İşe başladım.İlk gün bastonla gittim ama şimdi bastonsuz yürüyorum.Ağrım yok,sadece yapılan egzersizlerden dolayı kas ağrısı var.Biraz aksıyorum ama geçecek.Sadece kah oturup kah ayakta durduğum işimin saatleri uzun olduğu ve bacağımı uzatamadığım için olsa gerek(inşallah ondandır.)bacakta şişme var biraz.Ama sağlam bacağımda şişti biraz.Ben uzun süredir hep yattığım ve dinlendiğim ve birdenbire üstüne yüklendiğim için şişiyordur diye umuyorum.Herkese acil şifalar.