Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Mustafa Cilasun

Üyelik
1 May 2013
Konular
1
Mesajlar
177
Reaksiyonlar
0
Mustafa Cilasun Hakkında;

1957 yılın da Kayseri doğumlu Mustafa Cilasun
İşletme fakültesini 2ci sınıfta,
okul heyecanı kaybolduğu için bırakmak zorunda kalır. Daha sonra ticarete başlayarak
On yıl kadar ticaretle iştigalini sürdürür.

Ulusal bir gazetenin bölge temsilciliğini yaparak yorum yapmak fiiline başlamıştır.
Aldığı olumlu bir davet ile kamuda görev yapmaya başlayan Sayın Cilasun
yönetici sıfatıyla çalışmalarını sürdürmektedir.

Yaptığı görevler itibariyle Otobüs İşletme Müdürlüğü, İtfaiye Müdürlüğü,
Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü, Sivil Savunma Müdürlüğü görevlerini yaptıktan sonra
hâlihazırda İdari İşler Müdürlüğü görevini sürdürmektedir.

İzedebiyat, antoloji, edebi defter, Sanat âlemi, Edebi meclis, Şiir ve şair dünyası,
Türkiye şairler birliği, Hikâyeler net, Aşk medresesi, İslamiyet gen, Bilginin efendisi,
Muttaki, Net forumlar, Es selam, Kalb-i mecruh, Umut yolcusu, Şiir ve şair dünyası,
şiirreal, Yazıhane, Felsefe, Anlamak, Cemaat ve benzeri olan, edebiyat-şiir ağırlıklı sitelerde yazmaya devam etmektedir…

Sırası ile bugüne kadar;
1 anı roman(Nakşeden izler),hikâye, makale, deneme ve
1550 şiir çalışması bahsi geçen sitelerde okuyucuların ilgisine sunulmuştur.

Diyor ki Sayın Cilasun;

”Yazmaktan maksadım şimdiye kadar gönül hücremde hapsolan duygularımın,
dostlarla paylaşım esasına dayanmaktadır.”

Mutlu bir evliliği olan Sayın Cilasunun dört erkek ve iki kız çocuğu bulunmaktadır.
Üç çocuğunun mürüvvetini gören Mustafa Cilasun’un halen Kayseri de ikamet etmektedir.

______________**********________________

Ben desem ben değil, aşk desem hakkım değil!

Halin insicamından kal etmeliyim
Göçüp gitmeden perişanlığımı ayan edip, gözyaşı dökmeliyim
El açmaya yüzüm olmadığı halde, rahmetine sığınıp şefkatine ilticaetmeliyim
Nefesime müddet tanıyan, bahtım için kalbime bakan, iradem ve aklımahükmedene dönmeliyim

Ne kadar varlığım ve sıfatım varsa
Emanet edilenler adına nefsimi palazlayıp, haykırsamda
Her melaneti işledikten sonra, hevesin peşinden koşturan ve yaşatan heryola
Ölüm içimde olsa, korku cehlimden uzaksa, ruhum ve kalbim figan içindehicrana salınsa ve halime acısa

Kime ne söylenir, heva uğruna yardan mı geçilir
Can kim için edep ve irfan konusunda, ihsan ve ihlas noktasında serdir
Nefs terbiye edilmedikçe, azimle irade erdem konusunda ceht etmedikçe,gönül çaresizdir
Ölüm akıl ve kalp için en ibretli hakikattir, irade bahşedilmiş kul, nasılbir mazeretle Haktan imtina edecektir

Gönül maksudunu bulup, şevki yaşamalı
Aşkın şiarıyla ruhunu ve zihnini arıtmalı, hak için seferber olmalı
Varlığını adayıp, feda olmak için mücadelenin sevdasından hiçbir ankorkmamalı
Zaman kime seslenir, lahza hangi ibrete nazar ettirir, nefes tükenincetakat niye kesilir ve alnını terletir

Mustafa CİLASUN


Ben desem ben değil, aşk desem hakkım değil!

Halin insicamından kal etmeliyim
Göçüp gitmeden perişanlığımı ayan edip, gözyaşı dökmeliyim
El açmaya yüzüm olmadığı halde, rahmetine sığınıp şefkatine ilticaetmeliyim
Nefesime müddet tanıyan, bahtım için kalbime bakan, iradem ve aklımahükmedene dönmeliyim

Ne kadar varlığım ve sıfatım varsa
Emanet edilenler adına nefsimi palazlayıp, haykırsamda
Her melaneti işledikten sonra, hevesin peşinden koşturan ve yaşatan heryola
Ölüm içimde olsa, korku cehlimden uzaksa, ruhum ve kalbim figan içindehicrana salınsa ve halime acısa

Kime ne söylenir, heva uğruna yardan mı geçilir
Can kim için edep ve irfan konusunda, ihsan ve ihlas noktasında serdir
Nefs terbiye edilmedikçe, azimle irade erdem konusunda ceht etmedikçe,gönül çaresizdir
Ölüm akıl ve kalp için en ibretli hakikattir, irade bahşedilmiş kul, nasılbir mazeretle Haktan imtina edecektir

Gönül maksudunu bulup, şevki yaşamalı
Aşkın şiarıyla ruhunu ve zihnini arıtmalı, hak için seferber olmalı
Varlığını adayıp, feda olmak için mücadelenin sevdasından hiçbir ankorkmamalı
Zaman kime seslenir, lahza hangi ibrete nazar ettirir, nefes tükenincetakat niye kesilir ve alnını terletir

Mustafa CİLASUN



Bakarken ağlayan, susarken yanan gönül ardır!

Edep, kalbin en mümtaz şiarıdır
İhsanınkemali yet vasfından nükseden sırdır
Kalbinmaliki, niyetin sahibi, iradenin amele dönüşen mecali vakıadır
Kul,akıl vecdinden, vicdan suhuletinden, azim şevkinden hakka ram olan imtihandır

Nicegönül mahkumları vardır, yaralıdır
Efkarınıaşikar etmediği sevdasındandır, umut içinde ki bahttır
Vefaadına, fedakarlığı sinesine ikame ettiren hazandır, hasretin ve firkatinna'tıdır
Nevakit yüreği titrese, yadından akseden bir hatırat gözünün önüne gelse ennadide hicrandır, devaya muhtaç yaradır

Sessizve suskun kaldırımlar neler söyler
Hernefesten bir ibret sahnesini melül bir hüzünle idrake döker
Hevesbazen umuttur, emel zamana hasredilmiş sonuçtur, kader nasibe duçar öğüttür,hüsranı ve gamı muvazene için böler
Hangiyöne gitsen, hiç hareket etmeden düşlerinle uzlete çekilip ah u zar eylesen neçıkar, samimiyet ve ihsan azim ve akılla yol alan izandır, mizanı ne örter

Bazenaldırma gönül diyesim geliyor
Esaretegün sayan mahkumlar aklıma gelerek içim titriyor
Adaletadına, mahkemeye çıkan her nefes masumsa ve fakat mahkumsa vicdan inliyor
Yarınıbekleyen nisalar, evlad-ü iyaller aynı esaret ruhlarıyla yaşıyor, hayıflanmakkimin işine yarıyor, keşkeler ilaç adına hicranı davet ediyor

MustafaCİLASUN

Gülen göz değil, gönül olmalı, hal inşirahla durulmalı!

Aşkhakkıyla anlaşılmalı
Kaleden nefs olmamalı, firkat sevdasıyla boyanmalı
Azalarsızlamalı, çile ruha haz sunmalı, meşkin deruni ligi irfanla yaşamalı
Dünyayabel bağlayan her kimse, zafiyetlerinin ibretiyle heveslerden arınmalı

Hercan kendince güzeldir
Nebiliyorsa, bilinçaltındakilerin etkisi vardır
Vefakat haliyle barışık olması için himmet ve muhabbete ihtiyaçlıdır
Çareadına teslimiyeti horlanmadan, büyük bir nezaketle dikkate alınmalıdır farklı

Herinsanın yaşadığı evreler vardır
Sosyalbakımdan bilinmeyenlerde farklıdır, acısı saklıdır
Sessizçığlıklar adına feryattır, protest müzik gibi efkârlıdır, imalıdır
Yalnızcaateş yakmaz, elem yıldırmaz, ruhun hicran damlaları asla acıtmaz

Sinedebirikmiş bir gazap varsa
Celallenmekiçin vaktini kolluyorsa, zafiyet içinde buluyorsa
Kalbinve ruhun hakkıyla hakka aşina bulunmayıp, mizacın savuruyorsa
Nefsinbir heyecan yaşamak için çırpınıyorsa, muvazenen çulsuzsa, idrak suskunsa, ağla

Muhakemeetmek erdemdir
Akletmekve iradeye vaziyet etmek, istikametin hülyasıdır
Kimbilir düşlerde neler saklıdır, bahtın kapısı sırlıdır, ayna iradenleorantılıdır
Aşkınedası, sevdanın sedası, basiretin ve kulluğun ikmali için her lahzada ki edeb-iihsandır

MustafaCİLASUN


Bakarken ağlayan, susarken yanan gönül ardır!

Edep, kalbin en mümtaz şiarıdır
İhsanınkemali yet vasfından nükseden sırdır
Kalbinmaliki, niyetin sahibi, iradenin amele dönüşen mecali vakıadır
Kul,akıl vecdinden, vicdan suhuletinden, azim şevkinden hakka ram olan imtihandır

Nicegönül mahkumları vardır, yaralıdır
Efkarınıaşikar etmediği sevdasındandır, umut içinde ki bahttır
Vefaadına, fedakarlığı sinesine ikame ettiren hazandır, hasretin ve firkatinna'tıdır
Nevakit yüreği titrese, yadından akseden bir hatırat gözünün önüne gelse ennadide hicrandır, devaya muhtaç yaradır

Sessizve suskun kaldırımlar neler söyler
Hernefesten bir ibret sahnesini melül bir hüzünle idrake döker
Hevesbazen umuttur, emel zamana hasredilmiş sonuçtur, kader nasibe duçar öğüttür,hüsranı ve gamı muvazene için böler
Hangiyöne gitsen, hiç hareket etmeden düşlerinle uzlete çekilip ah u zar eylesen neçıkar, samimiyet ve ihsan azim ve akılla yol alan izandır, mizanı ne örter

Bazenaldırma gönül diyesim geliyor
Esaretegün sayan mahkumlar aklıma gelerek içim titriyor
Adaletadına, mahkemeye çıkan her nefes masumsa ve fakat mahkumsa vicdan inliyor
Yarınıbekleyen nisalar, evlad-ü iyaller aynı esaret ruhlarıyla yaşıyor, hayıflanmakkimin işine yarıyor, keşkeler ilaç adına hicranı davet ediyor

MustafaCİLASUN

Gülen göz değil, gönül olmalı, hal inşirahla durulmalı!

Aşkhakkıyla anlaşılmalı
Kaleden nefs olmamalı, firkat sevdasıyla boyanmalı
Azalarsızlamalı, çile ruha haz sunmalı, meşkin deruni ligi irfanla yaşamalı
Dünyayabel bağlayan her kimse, zafiyetlerinin ibretiyle heveslerden arınmalı

Hercan kendince güzeldir
Nebiliyorsa, bilinçaltındakilerin etkisi vardır
Vefakat haliyle barışık olması için himmet ve muhabbete ihtiyaçlıdır
Çareadına teslimiyeti horlanmadan, büyük bir nezaketle dikkate alınmalıdır farklı

Herinsanın yaşadığı evreler vardır
Sosyalbakımdan bilinmeyenlerde farklıdır, acısı saklıdır
Sessizçığlıklar adına feryattır, protest müzik gibi efkârlıdır, imalıdır
Yalnızcaateş yakmaz, elem yıldırmaz, ruhun hicran damlaları asla acıtmaz

Sinedebirikmiş bir gazap varsa
Celallenmekiçin vaktini kolluyorsa, zafiyet içinde buluyorsa
Kalbinve ruhun hakkıyla hakka aşina bulunmayıp, mizacın savuruyorsa
Nefsinbir heyecan yaşamak için çırpınıyorsa, muvazenen çulsuzsa, idrak suskunsa, ağla

Muhakemeetmek erdemdir
Akletmekve iradeye vaziyet etmek, istikametin hülyasıdır
Kimbilir düşlerde neler saklıdır, bahtın kapısı sırlıdır, ayna iradenleorantılıdır
Aşkınedası, sevdanın sedası, basiretin ve kulluğun ikmali için her lahzada ki edeb-iihsandır

MustafaCİLASUN


Halin insicamından kal etmeliyim
Göçüp gitmeden perişanlığımı ayan edip, gözyaşı dökmeliyim
El açmaya yüzüm olmadığı halde, rahmetine sığınıp şefkatine ilticaetmeliyim
Nefesime müddet tanıyan, bahtım için kalbime bakan, iradem ve aklımahükmedene dönmeliyim

Ne kadar varlığım ve sıfatım varsa
Emanet edilenler adına nefsimi palazlayıp, haykırsamda
Her melaneti işledikten sonra, hevesin peşinden koşturan ve yaşatan heryola
Ölüm içimde olsa, korku cehlimden uzaksa, ruhum ve kalbim figan içindehicrana salınsa ve halime acısa

Kime ne söylenir, heva uğruna yardan mı geçilir
Can kim için edep ve irfan konusunda, ihsan ve ihlas noktasında serdir
Nefs terbiye edilmedikçe, azimle irade erdem konusunda ceht etmedikçe,gönül çaresizdir
Ölüm akıl ve kalp için en ibretli hakikattir, irade bahşedilmiş kul, nasılbir mazeretle Haktan imtina edecektir

Gönül maksudunu bulup, şevki yaşamalı
Aşkın şiarıyla ruhunu ve zihnini arıtmalı, hak için seferber olmalı
Varlığını adayıp, feda olmak için mücadelenin sevdasından hiçbir ankorkmamalı
Zaman kime seslenir, lahza hangi ibrete nazar ettirir, nefes tükenincetakat niye kesilir ve alnını terletir

Mustafa CİLASUN

Bakarken ağlayan, susarken yanan gönül ardır!

Edep, kalbin en mümtaz şiarıdır
İhsanınkemali yet vasfından nükseden sırdır
Kalbinmaliki, niyetin sahibi, iradenin amele dönüşen mecali vakıadır
Kul,akıl vecdinden, vicdan suhuletinden, azim şevkinden hakka ram olan imtihandır

Nicegönül mahkumları vardır, yaralıdır
Efkarınıaşikar etmediği sevdasındandır, umut içinde ki bahttır
Vefaadına, fedakarlığı sinesine ikame ettiren hazandır, hasretin ve firkatinna'tıdır
Nevakit yüreği titrese, yadından akseden bir hatırat gözünün önüne gelse ennadide hicrandır, devaya muhtaç yaradır

Sessizve suskun kaldırımlar neler söyler
Hernefesten bir ibret sahnesini melül bir hüzünle idrake döker
Hevesbazen umuttur, emel zamana hasredilmiş sonuçtur, kader nasibe duçar öğüttür,hüsranı ve gamı muvazene için böler
Hangiyöne gitsen, hiç hareket etmeden düşlerinle uzlete çekilip ah u zar eylesen neçıkar, samimiyet ve ihsan azim ve akılla yol alan izandır, mizanı ne örter

Bazenaldırma gönül diyesim geliyor
Esaretegün sayan mahkumlar aklıma gelerek içim titriyor
Adaletadına, mahkemeye çıkan her nefes masumsa ve fakat mahkumsa vicdan inliyor
Yarınıbekleyen nisalar, evlad-ü iyaller aynı esaret ruhlarıyla yaşıyor, hayıflanmakkimin işine yarıyor, keşkeler ilaç adına hicranı davet ediyor

MustafaCİLASUN

Gülen göz değil, gönül olmalı, hal inşirahla durulmalı!

Aşkhakkıyla anlaşılmalı
Kaleden nefs olmamalı, firkat sevdasıyla boyanmalı
Azalarsızlamalı, çile ruha haz sunmalı, meşkin deruni ligi irfanla yaşamalı
Dünyayabel bağlayan her kimse, zafiyetlerinin ibretiyle heveslerden arınmalı

Hercan kendince güzeldir
Nebiliyorsa, bilinçaltındakilerin etkisi vardır
Vefakat haliyle barışık olması için himmet ve muhabbete ihtiyaçlıdır
Çareadına teslimiyeti horlanmadan, büyük bir nezaketle dikkate alınmalıdır farklı

Herinsanın yaşadığı evreler vardır
Sosyalbakımdan bilinmeyenlerde farklıdır, acısı saklıdır
Sessizçığlıklar adına feryattır, protest müzik gibi efkârlıdır, imalıdır
Yalnızcaateş yakmaz, elem yıldırmaz, ruhun hicran damlaları asla acıtmaz

Sinedebirikmiş bir gazap varsa
Celallenmekiçin vaktini kolluyorsa, zafiyet içinde buluyorsa
Kalbinve ruhun hakkıyla hakka aşina bulunmayıp, mizacın savuruyorsa
Nefsinbir heyecan yaşamak için çırpınıyorsa, muvazenen çulsuzsa, idrak suskunsa, ağla

Muhakemeetmek erdemdir
Akletmekve iradeye vaziyet etmek, istikametin hülyasıdır
Kimbilir düşlerde neler saklıdır, bahtın kapısı sırlıdır, ayna iradenleorantılıdır
Aşkınedası, sevdanın sedası, basiretin ve kulluğun ikmali için her lahzada ki edeb-iihsandır

Mustafa CİLASUN


Bakarken ağlayan, susarken yanan gönül ardır!

Edep, kalbin en mümtaz şiarıdır
İhsanınkemali yet vasfından nükseden sırdır
Kalbinmaliki, niyetin sahibi, iradenin amele dönüşen mecali vakıadır
Kul,akıl vecdinden, vicdan suhuletinden, azim şevkinden hakka ram olan imtihandır

Nicegönül mahkumları vardır, yaralıdır
Efkarınıaşikar etmediği sevdasındandır, umut içinde ki bahttır
Vefaadına, fedakarlığı sinesine ikame ettiren hazandır, hasretin ve firkatinna'tıdır
Nevakit yüreği titrese, yadından akseden bir hatırat gözünün önüne gelse ennadide hicrandır, devaya muhtaç yaradır

Sessizve suskun kaldırımlar neler söyler
Hernefesten bir ibret sahnesini melül bir hüzünle idrake döker
Hevesbazen umuttur, emel zamana hasredilmiş sonuçtur, kader nasibe duçar öğüttür,hüsranı ve gamı muvazene için böler
Hangiyöne gitsen, hiç hareket etmeden düşlerinle uzlete çekilip ah u zar eylesen neçıkar, samimiyet ve ihsan azim ve akılla yol alan izandır, mizanı ne örter

Bazenaldırma gönül diyesim geliyor
Esaretegün sayan mahkumlar aklıma gelerek içim titriyor
Adaletadına, mahkemeye çıkan her nefes masumsa ve fakat mahkumsa vicdan inliyor
Yarınıbekleyen nisalar, evlad-ü iyaller aynı esaret ruhlarıyla yaşıyor, hayıflanmakkimin işine yarıyor, keşkeler ilaç adına hicranı davet ediyor

MustafaCİLASUN


Gülen göz değil, gönül olmalı, hal inşirahla durulmalı!

Aşkhakkıyla anlaşılmalı
Kaleden nefs olmamalı, firkat sevdasıyla boyanmalı
Azalarsızlamalı, çile ruha haz sunmalı, meşkin deruni ligi irfanla yaşamalı
Dünyayabel bağlayan her kimse, zafiyetlerinin ibretiyle heveslerden arınmalı

Hercan kendince güzeldir
Nebiliyorsa, bilinçaltındakilerin etkisi vardır
Vefakat haliyle barışık olması için himmet ve muhabbete ihtiyaçlıdır
Çareadına teslimiyeti horlanmadan, büyük bir nezaketle dikkate alınmalıdır farklı

Herinsanın yaşadığı evreler vardır
Sosyalbakımdan bilinmeyenlerde farklıdır, acısı saklıdır
Sessizçığlıklar adına feryattır, protest müzik gibi efkârlıdır, imalıdır
Yalnızcaateş yakmaz, elem yıldırmaz, ruhun hicran damlaları asla acıtmaz

Sinedebirikmiş bir gazap varsa
Celallenmekiçin vaktini kolluyorsa, zafiyet içinde buluyorsa
Kalbinve ruhun hakkıyla hakka aşina bulunmayıp, mizacın savuruyorsa
Nefsinbir heyecan yaşamak için çırpınıyorsa, muvazenen çulsuzsa, idrak suskunsa, ağla

Muhakemeetmek erdemdir
Akletmekve iradeye vaziyet etmek, istikametin hülyasıdır
Kimbilir düşlerde neler saklıdır, bahtın kapısı sırlıdır, ayna iradenleorantılıdır
Aşkınedası, sevdanın sedası, basiretin ve kulluğun ikmali için her lahzada ki edeb-iihsandır

MustafaCİLASUN
 
İçimde derin bir sızı var, sessizce yaşlar akar!



Düşünmek bazen ağır geliyor
Şevk ve hissiyat buruklaşıyor, hüzün içimde büyüyor
Ne kadar boş ver desem, o an çaresizliğimi dile getirsemyinede umut bitmiyor
Yalnızlık ve sessizlik ruhuma derin bir keder bahşediyor,sukutun keyfiyeti sabrıma sesleniyor

İnsan elbette ki umuda bel bağlar
Ve fakat nasibin tevdi edilme vakti kimbilir hangi bahttayazar
Heves ve arzu geçici bir bahar, dimağ ve tasavvur tefekkürünirfan ve ihsanına bakar
Hazan ibrete ve iltifata tabii bir nazar, her umut, emelolmadıkça azim ve sadakate asude bir şekilde koşar

İnsan ihlasın şevkiyle hazzı yaşar
Tevazuu ve inayetle rızaya koşar, kalpte hangi vakit inşirah açar
Nazargah olmaya, hak için bakmaya, riyadan uzaklaşmaya,aşkın sadrıyla kul olmaya bakar
Sevda firkati ruhun en mümtaz vasfında yaşar, vuslat hicranıçile olmaktan çıkar, nefs teskiye olmak için melül halde bir nacar

Gözler yollarda kalır, merak taçlanır
Beklenen haber ve nefesin muhabbeti har olur açığa çıkar
Kim kara günü sever, telaşın içinde gülmek için can çeker,ecele nispet edep ağlar
Aklına ve kalbine yabancı olan, bilgi ve metanetten hisesinidoldurmayan, şakınlık içinde ve çaresizlik bendinde bocalar

Mustafa CİLASUN


Ne gelen var, ne giden sukut-uhali ecir bilem!

Kimsesizlik ne kadar zordur
Bir ömür yüreği dağlayan vekedere boğan kordur
Muhabbet ve meşveret niyevardır, sevgi ve edep nasıl bir sorgudur
İnsan ne hasrederse, hassasiyetiçinde münasepet kurmayı bilirse, korku halden uzaktır

Ve fakat yaşlılık ne büyükikramdır
İzzet ve ikram adına, hürmet veedep makamında imtihandır
Muhtaç olan her kimse veziyadesiyle düşkün biriyse, akıl ve izan sulale dalmalıdır
Her ihsan ve inayetin bir sahibive gözeteni bulunmaktadır, onun için vicdanın sesine kulak verilmesi zarurettir

İnsan bir umut içinde can bulur
Merakın sadrıyle sabrı vekanaati yudumlayıp durulur
Kaç vakit pencere önünde ümitlebeklenir, bir kuşun konması gönüle dokunur
Eş ve dost, evlat olan kimselerher ne hikmetse artık tok, bahaneler içinde kıvranıp, nefsini avutur

Bir yudum su, bir lokma ekmek
En düşkün haldeyken hasretlebeklenen alaka ve himmet
Her nefesi o vakitler dostbiliyor ve medet umarak gözlerine bakınıyor, kime külfet
Mütebessim bir eda ile seslenenve ihsanını esirgemeyen yüceliğe en kalbi manada ve şevkle bu solgun gönülimreniyor

Mustafa CİLASUN



Kimsesizlik ne kadar zordur
Bir ömür yüreği dağlayan vekedere boğan kordur
Muhabbet ve meşveret niyevardır, sevgi ve edep nasıl bir sorgudur
İnsan ne hasrederse, hassasiyetiçinde münasepet kurmayı bilirse, korku halden uzaktır

Ve fakat yaşlılık ne büyükikramdır
İzzet ve ikram adına, hürmet veedep makamında imtihandır
Muhtaç olan her kimse veziyadesiyle düşkün biriyse, akıl ve izan sulale dalmalıdır
Her ihsan ve inayetin bir sahibive gözeteni bulunmaktadır, onun için vicdanın sesine kulak verilmesi zarurettir

İnsan bir umut içinde can bulur
Merakın sadrıyle sabrı vekanaati yudumlayıp durulur
Kaç vakit pencere önünde ümitlebeklenir, bir kuşun konması gönüle dokunur
Eş ve dost, evlat olan kimselerher ne hikmetse artık tok, bahaneler içinde kıvranıp, nefsini avutur

Bir yudum su, bir lokma ekmek
En düşkün haldeyken hasretlebeklenen alaka ve himmet
Her nefesi o vakitler dostbiliyor ve medet umarak gözlerine bakınıyor, kime külfet
Mütebessim bir eda ile seslenenve ihsanını esirgemeyen yüceliğe en kalbi manada ve şevkle bu solgun gönülimreniyor

Mustafa CİLASUN
 
Dün gece mehtaba daldım, seni andım, ağladım!

Vaktin sualiyle başbaşaydım
Her lahzasında yalnızlığın prangasında çırpınan candım
Neyi düşünsem, korkuları yenmek için tereddüt etmesem,kalbimi dinlesem hicrandım
İçimi dağlayan bir hançeriyle ıstırabıyla, sukuta mecburbırakan narıyla naçardım, el açıp ruhumun sahibine anlattım

Çünki en yakınımdı, çilem aşikardı
Ne sabır ve ne de kanaat sinemi suhulete ram eyleyen karardı
Akıl acziyete duçar olan, irade şaşkınlık yaşayan, hissiyatdurmadan savuran andı
Kararan bir nazar yakındı, yeis içinde nefeslenmek acımdı,umut solmaya yüz tutmuş korkuydu, ölümün nasihatı ne ibretli bir vaazdı

İnsan umutlanabilir, bu tabiidir
Gönlün lisanınıda kimi vakit acizdir, inşirah onun içingereklidir
Sabır ve sebat hak için, sadakat sevdası vuslat için, aşk,aklın ve izanın şevkinde dirliktir
Nefes huzura hasret kalmadan, cefayı hevese bırakmadan, hevaiçinde yol alığ dağlanmadan inkişafa ve irfana bel bağlaması fazilettir

Ariflik, halin dilinden anlamaktır
Sezgi ve hassasiyete akıl ve edep vezninde nazar etmesifarktır
Nefs her demde derdiyle heyecana davet eden terbiyeye muhtaçbırakılan hardır
Kalp, nardan emin olmak için ihlas ve inayet içinde hakkavakfedilmiş furkandır, ab-ı cenahtır, Rahmet-i rahmana firkatle yakaranhicrandır

Mustafa CİLASUN
 
''BEN'' DENEN KAFESTE, KALBİM HİCRAN İÇİNDE

Evet, suçluyum, hem mahkum, hemde mazlummuyum
Yıllar varki içimde, sinem prangalar esaretinde, aklım var ise, kalbim ağlıyor işte
Dert aramıyorum, hali fakirliğimde zaten var diyorum, neden önünü alamıyorum
Ağlıyorum, sızlanıyorum, biçare kalıyorum, niye ehlinden bir feyz alamıyorum

Akıl dimağ işidir, idrak gönül feridir, irade elbette ki nihayet için bir seçimdir
Kimse görmese, gözlerim kimseyi fark etmesede, biliyorum ki mizan var içimde
Vicdan nübüvvetin izinde, aşk gül-i nihalse, benlik niye gönlümün merkezinde
Bir maraz var kalbimde elbette, ecir ihsan içinde, inayet elbet yürek payesinde

Gün açıyor, semada ki bulutlar niye öyle hüzünlü bakıyor
Nefes niyete başlıyor, an kimi kovalıyor, ruhum mahzunlaşıyor, içim kanıyor
Bir ah etsem, gülüzara meyledip sessizce nazarımı gizlesem, laleyle figan etsem
Yetmiyor, kalbi lekelerim inletiyor,ne kadar bizar olsam da hicranım dinmiyor

Nefsim nizamın şad olan gailesiyle kaçak güreşiyor
Bin bir maslahatı önüme seriyor, hikmet nedir hakkıyla bilinmiyor,hala direniyor
Tevdi edilen ulvi receteler ihmal edilir bilinmezse, kalp elbette viranlığı resmediyor
Hazan sinemde ikamet ediyor, akıl hakikati biliyor, zafiyetler baheneler üretiyor

Yetti artık, ruhum bezgin yılardır, miskinlik bizarlık
Nizama muhtaç nefsimle nasıl yapayım pazarlık, iradeyi aymazlık, içimde darlık
Yemesem, uykuyla eğleşmesem, heveslerimi zincirlesem lakin hukukumu bilmesem
Ne müşkil hurdalıktır bu virane mezarlık, yaşamak nefes almak değilmiş öğrensem ..

Mustafa CİLASUN



Hoşgeldiniz Mustafa Cilasun :)
 
Yorgunum, sanki bitap bir hazanın yolcusuyum!

Eskiyor yıllar
Beni benden alan derd-i hicranlar
Ruhumu kuşatan sualler, aklıma dirlik vermeyen sancılar
Dinmiyor ıstıraplar, kalbime suhuleti çok gören figanlar, sukut ettirenolaylar


Gülmek ihtiyari olmamalı
Mütebessim bir eda ile nazarlar bezginliğe duçar olmamalı
Halin kitabı hakkıyle okunmalı, hangi lisansa dikkate alacak yol bulunmalı
Korku cehaletin, gam garabetin, yeis kalbinden habersiz zadenin fikrindearanmalı


İnsan kul olmak için adanmalı
Ruhunu esir eden her hevadan hiddetle kaçınmalı
Kalbini sahibine bırakmalı, akıl ve idrakle vuslat için sevdaya koşmalı
Hakikatin meşki ve edebi nefese anlam katarak, bilgi ve irfanla ihlasaulaşılmalı


Kitab-ı celil el hak anlaşılmalı
İdrakine vasıl olmadan hatmetmek için yarışmamalı
Adet üzere olan zikir ve riyadan kaçınmalı, rengarenk libaslarlasalınmamalı
Edep ve adabımuaşeret halin vecdinde, mizanın kadrinde, aklın gerekçesindearanmalı

Mustafa CİLASUN



Hoşgeldiniz Mustafa Cilasun :)


Efendim hoş bulduk,
Sayenizde bu siteyle yol almaya başladık. En kalbi hürmet ve esenlik dileklerimle...:)
 
Ey anlamında kaybolan aşk!

Asırlar mütemadiyen seni anlattı
Anlam seninle hakikate ulaşarak kalplere taşındı
Ruhum ancak seni aramakla ziyadeleşti ve titreşimlerle anlaştı

Kime baksam neyi arasam varsın
Sen varlığınla kâinata meşale olan bir hakikatsin
Ancak faziletle, tevazuunun ikliminde ihsan saadetinde haksın

Çileler seninle ruha sürur veriyor
Sabrım ne kadar zorlansa da kanaate meylediyor
Nisyan kime haz veriyor ve kalp içinde hezeyanlar dile geliyor

Gönlüm seninle mesrur ve sürur
Umman sineler için fevkalade meşke koyulur
Hakikatten ne sorulur, arz kim için amade olur ve aşkla solur

Gel ey gayemin müstesna gülü
Laleler çok mahzun soğanlarıyla toprağında ölü
İnsan niteliğiyle kul oldukça inayet için müşteri ve aşkla özveri

Ne kadar masum ve garip ney
Tambur kendi âleminde prangalara gebedir bey
Ey suskun çığlıklarıyla vuslatı özleyen dilber duyun nefesler hey

İşte gözyaşlarım geliyor derinden
Dertlerin hengâmesinde sefilliğim bir başka dem
Aşk özelliğinde âdem için bir başkadır her dem ruhumda kıdem

Açılıyor yeni sayfalar nazarlara
Arifeler umutlar için her ne kadar temaşa etse de
Gönül aşk için mütemadiyen hasır perhizinde ve ihlâs birliğinde

Ah kutlu ramazan ne anlatırsın sen
Vaaz ettiğin kürsüden ve nefsim ayyuka penceresinden
Kalbin edebe muhtaç kimliğinden ve ruhumda hâsıl olan lekeden

Nasıl anlatırım halimin sefilliğini
Rahmete muarız gerekçelerimle lafazan kimliğimi
Ruhumun el açtığı yegâne hekimi, gönlümün mahzun öyküsünü

Kim anlar sahibimden başka beni
Mühlet affı mağfiret için verilmiş bir süreyse hadi
Durma ey hancı ve masunlaşan garip yolcu gün bugün niyaz vakti

El aç ve açlığınla kalk haline bak
Ruhunda vaktini bekleyen o enginliğe durma ak
Seherlerden yılma, vehimlerle boğulma uykular nezdinde kovulma

Aşk senin en tabii hakkın bilesin
Lakin niyeti asliyenle azimetle nefesleneceksin
Hakikat için gayreti esirgemeyeceksin ve zillet içinde ölmeyeceksin

Mustafa CİLASUN


Üşüten zaman!

Su misali akıyordu
Suskunluğun orucuyla anlayana neler anlatıyordu
Ruha temaşa ederek kalbin enginliğinde idrake selam yolluyordu

Ne kadar anlıyordum
Hakikati anlamak için nelerin gayretiyle soluyordum
Nara atan sarhoşun, mekansız garibin, azıksız fakirin nefeslerini

Neden inayet için acizdim
Niçin acılardan yorgunluk duyan sefildim bir bilsem
Arkamı dönüp giderken, vicdanımın sancılarından feragat etsem

Nefesin müddetini bilsem
Hakikatin serinliğinde faziletin perdelerini bir çeksem
Ruhumda muhabbetin feyziyle nefeslerimi bereketlendire bilsem

Kendini bırakmış fakirin
Kalbi sancılar içindeki aç sefilin dertlerine ram olsam
Ruhum için hak olan orucu kalbimle yaşasam ve ayılarak baksam

Kainatı zerreleriyle solusam
Dervişin vecdiyle zikre koyulsam ve aşkı sürurla koklasam
Arifin ihsanıyla insanı anlasan ve temaşa ettiğim ayetlere kansam

Bilmiyorum çok mu istiyorum
Hasredemediğim gayreti neden ve kimden esirgiyorum
Kime gidiyorum ve bilinçaltıma neden bu kadar bağnaz bakıyorum

Yaşamak nefesle barışık olmak mı
Sıhhatsiz olmak nedenlerden içtinap ederek kaçmak mı
Yolun selametini ve yolcunun akıbetini şuurla okuyup anlamak mı

Artık uzaklaşıyorum yazmaktan
Kaçıyorum yazmayı serdetmek için uykuyla yorulmaktan
Dostların hamiyetli nefeslerini duymak için gayrete soyulmaktan

Bin bir bahanesi var meramın
Her ne hikmetse bir türlü anlaşılamıyor bahtsız olan melalim
Tanımadığım ve kalbimde ulvileşen hakkaniyetli dostların hazzıyla

Bir zaman diliminde olmak üzere
Mazeretimi mazur görmelerini istirham ediyorum kederimle
Unutmak en kolay maharetimizdir, fakat anlamda kaybolmak elemdir vesselam

Mustafa CİLASUN


Yürek yangını!

Şayet ihsan edeceksen acıma
Halimin sefilliğine bakarak sende diğerleri gibi aldanma
Ruhunla barışık anla ve kalbinin itminanlığında hakkaniyet varsa

Nefesler sahibine kefildir
Kuvvet, kudretin temsili rengidir ve emaneti sermayedir
Kim kendini bilir ve ruhuyla müşterekliği kavileştirir hakka erişir

Teslim edilen har bahanedir
Öteler kimler için vuslatın namütenahi umutlar hazinesidir
Hayat her iki alem içinde gerekçeli bilinçtir, hukuka riayet erktir

Yıllar öncesini şöyle bir an
Yoksa kalan anlarda şimdilerde sana korkulara mı yeksan
Ne olur muhabbetle nazar edebilmeyi hakkıyla anlayarak coşsan

Kalbinden hasrettiğin tebessüm
O kadar bereketlidir ki keşke kanaat getirerek nefeslensen
Serdettiğin ihsanı hakkıyla bir bilsen ve inayet için ruhunu versen

Aşkın ritüelleriyle temaşa etsen
Sabrın güzelliğine erişerek himmeti azimet olarak hasretsen
Her kim olursa olsun iyiliği yüceltsen ve sevginle aciz ruha erişsen

Varlık vaat içinde yakınlık mı
Hissiyat mor salkımların ahuyla yüzleşen sefil bir tanıdık mı
Tensel hazlar ne olur söyle aşk mı yoksa avuntular içinde anılandı

Bir bak etrafına neler oluyor
Nefeslerin boğuculuğu ruhunda ezaya dönüşüyor ve kokuyor
Oysa kutsiyet nefesin şiddetinde ki güzelliğin rıza ölçeğinde kovuyor

Neden kendini ispatlamak istiyor
Etrafına alaycı nazarlarla pes ettiriyor ve edebide hiçliyor
Kim av oluyor ve avcı kendini kandırarak ruhundan habersiz kalıyor

Ey yar cananı kalbinde ara
Her ne kadar bahaneler içinde solusan da dönüş mutlaka ona
Lakin ne olur bir solukta korkma ve kimliğindeki hikmeti arayıp yokla

Zalim sadece döven deldir
Hakları gasp eten kepazenin sadece renklerinden bir ölçüdür
Ruhunun ve kalbinin dirliğinden habersiz olan emaneti canda küçülür

Mustafa CİLASUN


Kalbin ufuklarında!

Her ne olursa korumalıydım
Sükunet içinde yılmadan ruhuma nazar ederek okumalıydım
Zerrenin insicamında kalbin ihtişamını anlayarak sevgiyle yoğrulmalıydım

Her nedense sofilik var halimde
Mütemadiyen nefsimle bedelleşerek halime bakıp hayıflan samda
Nefesin mukadderatını anlayamadan ön yargılarımla bağnazlık yaşa samda

Ne olur bari sen anla halimi
Serdettiğim ahvalime aldanarak melalimi çözümleme ve niyaz eğle
Fakirliğimle demlendiğime paye verme ve acizliğimle eğlendiğime de sevinme

Ruhumun açlığını biliyorum
Sadece sahibine havale ederek serinliyorum ama gayrete ermiyorum
Oysa ne kadar azimet varsa oka dar nimete gark olunacağını hep hissediyorum

Bilincim niteliğini anlatır
Basiretim kimliğimde neler olacağını sessizlik içinde ruhuma hatırlatır
Aşk halin deminde anlamlıdır, hazlar içinde korlaşarak kalbi hakka yaklaştırır

Özümde var olan hakikat tır
Ruhum pervazlardan sancılar eşliğinde kalbime kulluğuma ne anlatır
Avuntular tercihlerimde irademe yün verice azimet hikayelerde sefilliğime acır

Dost nefesler fisebilillahtır
Hamiyetli nefesler vuslat için aşka muhtaçtır, lakin vesilelerde haktır
Bilinmeyenler zahirinde emaneti tevdi etmek sadakat içinde anılan ummandır

Gel bir nefes ver ahvalime
Mücehhez olduğun sevginin şevketiyle ve muhabbet için murat aşkta
Şayet hak hakkıyla anılacaksa, ne olur sen söyle vesveseler kimlerin umurunda

Şahit olduğum sabrın işidir
Nasip umutların hasadında kalplerin ihsan niteliğinde azimettir
Halimi anlatan sihirli ayna senaryoları hatırlatan bühtandır lakin aşk urbandır

Edebin birliğinde haz duymandır
Zarafet içinde insan kimliğini hakkıyla anlayarak yargılamamandır
Kimi zamandır kınamadan muhabbeti hasretmeyi ihmal etmeden yorumlamandır

Diriliş ölümle başlayan aşktır
Ölümler hayatın ritüellerinde seninle anlamlaşan bahtı zanaattır
İnsan yaradan huzurunda neden anlamlıdır, sabır sebatın rüknünde bilinçle hardır

Mustafa CİLASUN


Ruhumun nezaketi!

Düşünmek zorundayım
Onunla hem hal olarak muarızlardan korunmalıyım
Kalbime sormalıyım, yol aldığım zamanda hakkaniyet solumalıyım

Oysa kendi sessizliğinde
İnşirah içinde ki güzellerle mülteci kimliğimde benle
Anlatılan ibretli hikayelerde ve zahir dirliğinde kaybolan benliğimde

Ey aşk nerdesin bir demsin
Halin saltanatında sukuta çekilen ne mübarek bir erksin
Ruhumda muazzam bir derinliksin ve umutlarımda süruru kadimsin

Bilirin kendi halinde ilksin
İnsan kimliği için bahşedilen imtihanlar eşiğinde eşsisin
Mütemadiyen saflık içinde sadakate uzanan zafersin ve fakat latifsin

Neden hiç anlaşılmaz sızısın
Badireler içinde nefesleri düşleyen yakınsın bazen de harsın
Ne için halime acımadan duramazsın ve son umuda kadar yanımdasın

Aldığın emir neden bağlar
Niçin analar mütemadiyen sağanak olarak hicranla ağlar
Dağlar neden masum bakar ve kimler için yağmurlar toprağa aşk koyar

İnsan, adam manasındadır
Adamlık hakka yakınlık ile alakalı olan müstesna cenahtır
Yürekten maada, kalp inkişafıyla ferahlıktır ve ruhum akıbet için vardır

Kim derdimi anlar ve anlatır
Muhabbet arz içinde mutlakıyet içinde bulunacak tavdır
Yoksa aşk niye vardır, feragat rüknü kim için efdaldir ve vuslata namdır

Neden gariplik benimledir
Halimden kes rest eylediğim hezeyanlarım kim için demdir
Yazmak bahşedilmiş güzelliğin muvazene içinde ki ahengidir ve aşk iledir

Belki kimilerine göre gariptir
Lakin beyan ettiğim garipliğimden sudur eden fakirliğimdir
Vasıf ehliyetli nefeslerin sermayesidir ve hamiyet muhtaçlar için efdaldir

Ne biliyorsam ne hissediyorsam
Sensiz ne kadar mümkün, sessizlik tensellikte çok rüküştür
Varlık ikbalinde iraden sana kefildir ve kalbim senin izinde bir neferdir

Mustafa CİLASUN


Kalbim bizar olunca!

Ne dinlediğim su sesinsen
Ve nede tefekkür eylediğin gecenin güzelliğinden
Ruhunda feveran eden şiddetli sancılardan bizar olarak nefeslendim

Gün içinde ve şahitlerce
Hemhal olduğum dostların muhabbetleri olunca
Kederimden vazgeçerek, düşünmenin inciklerinde böylece serinledim

Kalbimi burkan sızıdan
Ruhumu acıtan kuruntulardan azat olmak istedim
Ve kuytu köşelere çekilerek, yeşilliğin bağrında nağmelerimi dinledim

Ney sesiyle sürura erdim
Bahtımın inhisarındaki hikmetleri tefekkür ettim
Sukut ederek sabrın asudeliğinde muhayyilemi derleyerek nefeslendim

Neden sevgiye çok açtım
Muhabbet hırkasında kanatsız kalarak acındım
Kime ne yaptım, kendi halinde sancılar yaşayan abdiaciz kalan candım

Bu demde neler hatırladım
Aşk acısıyla devran olan nefesleri ibretle andım
İşte o zaman, bir halime baktım ve birde umutlarıma uzandım ağladım

Mutlaka aidiyet mi gerekiyor
Teslimiyet şayet hakka olacaksa neden dışlanıyor
Efendimiz ne diyor, kimler duyarak ivazsız olarak muhabbeti esirgiyor

Çalışmak beni yormuyor
Anlaşılmazlarla kahrolmak ruhumu solduruyor
İşte bu vakit muhabbetim sorgulanıyor ve nüfusa göre makam veriliyor

Oysa ben garibim bilirim
Kimselerden bir şey istemeyecek kadar sefilim
Kendi halime iltica ederek, ahvali mide kalbimin sahibine havale ederim

Nitelikli nefeslere gıpta ederim
Niyazımı peşinen arz ederek selamı gönderirim
Sadece samimiyet beklerim, ruhun aidiyetiyle hemhal olunmasını dilerim

Varlığın saltanatından ürkerim
İnsan kimliğinde vaaz edilen iradeyi öncelerim
Yoksa yaşamak adına beşerliği neyleyim ve bilinçsiz nefesle nereye gideyim

Mustafa CİLASUN


Söyleyin kime muhtacım!

Ruhumun alcığından
Kalbimin darlık içinde sancılarla çırpınışlarından
Halime tebarüz eden ön yargılardan ve zanlardan kime sığınayım

Kimin huzurunda anayım
Ruhumu ve kalbimi sahibinden emin olarak varayım
Nefsin labirentlerinden ve irademde ki acizlikten nasıl kurtulayım

Bilincin var iken tercihim
Maslahatlar içinde ki sefilliğim nereye kadar yetecek
Nefesim müddeti içinde hangi vakit tenimden vazgeçerek gidecek

Ruhumun iltica kimliği
Kalbimin bağnazlığında ki kararan kimlikle dirliği
Kime arz edilecek ve affı mağfiret talep edilerek umutla yeşerecek

Ey rabbim sen bilirsin
Ve sen bizzat ruhumun kefilisin ve kalbe erişensin
Yıllara sari talan kimliği refakatinde anlamak ve idrake ulaşmak

Muhabbetsiz melalin
Lafazanlık içinde can çekiştiren zevatın ibret hali
Ayyuka çıkan niteliksiz nefeslerin girdaplı yolları sana açılandır

Deryanın uysallığında
Gecelerin mağrur tevazuu sağanağında sen varsın
Zaman senin adına aşka kapı aralayarak hakikatleri haykırırlar

Masum nefesler senin
Ve mahzun çehreler elleriyle sana doğru yol alırlar
Halimin sefilliğinde ve farkı fark etmeyen dirliğiyle sana ağlarım

Efendimin kimliğinde
Onun cihanı kuşatan serin nefesleriyle ve gül ile
Sana yakarırım ve yalnızca senden yardım dilerim ve seni anarım

Kalan takatsiz nefesimle
Dostlar için niyazı vecibe bilerek hayırlar dilerim
Vesileler içinde bir gün olan kadir gecesi için niyazın kebiri derim

Küskün ve dargınlar için
Kalbi ferahlık ve inşirah dileyerek affını isterim
Kalbimin sahibi olarak sana kulluğumla hürriyetin hazzına erişirim

Mustafa CİLASUN


Diriliş senfonisi!

Nice umutlar ekiliyor
Kalbim dirliğinde mütemadiyen neler biçiliyor
Ruhumuz el aman diyor ve fakat bu hakikati bilsem kimler dinliyor

Geceler ahirden akar
Gündüzler idrak sağanağında bestelerini yapar
Gözyaşları kalbin ikliminde, sancılar içinde vuslatı bağrında koklar

Hicran kim için yanar
Bahtına küskün olanlar kimler için ağıtlar yakar
Aşk maksut için ruhun servilerinde aranmak için kimin halini yoklar

Vicdan safiliğinde bir nazar
Vildanlar rey yanlar içinde hakikati içinde saklar
Kimler anlamak için merak kavliyle ve hilkat nazarıyla hüzne bakar

Ey gelip geçen sakin yolcu
Kimler emaneti tevdi edenleri hakkıyla bir sordu
Bağlar bozuldu, asmalar üzümleri sofralara kondu ama ne unutuldu

Kalpler umutla yeksan oldu
Ruhun mümbitliği kimlere dert olarak aklandı
Müşfik gönüller hamiyeti kuşanarak, himmetini mahzunlara sakladı

Ne söylersen yine durma de
Kalbim pervazlarında asla direnmeden geçme
Gönül penceresinde vicdanın sesiyle muhabbeti esirgeyerek de gelme

Nefsin galebe çalıyor hisset
İradenle tercihlerin muvazenesini de ikmal et
Mağfirete rağbet ederek nitelikten feragat etmeden basireti sen hak et

Müfredat aldatan olabilir
Fevkalade desiseler kalbin çilesinde zarurettir
Akıl kim için azimet cenahında seni bekleyen suhulettir ve ibrete erktir

İmkanlar sana sunulandır
Hakikat ise bizatihi kalbinde nizamı bulmaktır
Ruhun özgürlüğü kimseye kul olmadan yaratan için divana durmaktır

Aşk bilen için bir sancaktır
Kalp ancak onun süruruyla aklaşan cenahtır
Vuslat kimler için saklanan fevkalade inşirahtır ve müminler için farktır

Mustafa CİLASUN


Ey aşk!

Varlığımın tüm cenahlarında
Kadrinin vaaz edilen pervazları arasında hep varsın
Kim için umut sahifesinde anlamlaşan hakikatsin ve müthiş farksın

Seni anmak e anlatmak haktır
Hak hakikat için muhabbeti hasredilen yegane tavdır
Sevda, gönül ikliminde dinmeyen bir hardır ve senin deminle vardır

Seni anlamak bizzat yaşamaktır
Tensellikten kurtularak nura gark olmak bir zanaattır
Nefesler,müddeti içinde tevdi edilen, zamana mebni olan seyahattir

Şayet sen kalple kavilileşensen
İnsan kimliğinde namütenahi müstesna bir güzelliksen
Hak adına ram olan kuvvetin derdinde ve denginde faziletsen çık gel

Bilmem ki neye tekabül edersin
Kimin kalbindeki teslimiyete meylederek zuhur edersin
Hakkın ihsanını nasıl tevdi edersin ve kararan kalbime deva sunarsın

İnsanlık aç ve nelere muhtaç
Bilinç uzaklaştıkça, muhabbet kimler için zaruri ihtiyaç
Kul olmak sana muhtaç ve senin sağanağında vuslata susamakta fark

Ruhum asudeliğinde korkak
Kalbim varlık namına maslahatlarla uğraşan bir cenah
Sensiz yaşamak ne bir fark ve ne de bir sanat, kitabi olmak aşkla ancak

Temaşa ettiğim hakikatsin
Sen anıldığın her yerde lamekansın ve çileyle anılansın
Muhabbet ikliminde vazgeçilemeyen sadakatsin ve nasiple çok alakalısın

Neyleyim nefsimle iç içeyim
Terbiye ve tedavi manasında sefilleşen bir abdiacizim
Dervişlik namına kederdeyim ve tak iyeler bendinde fakirleşen bir nefesim

Efendim için hasret çekenim
Özlemi içinde divaneleşen aciz nefes olarak kefilim
Kim için niyaz ederim ve önyargısız nefesler için aşkın bizatihi adresi derim

Ey hak, seninim ve bilirim
Kalbimin derinliklerinde sensizlikten imtina ederim
Ruhumun ikliminde verdiğim sözün ahinde sabitim, acizliğimle affını dilerim

Mustafa CİLASUN


Arayış!

Belki yenik düşüyorum
Halimden sudur eden sancılarla kime sesleniyorum
Hangi hakla huzura geliyor ve değerli nefesleri meşgul ediyorum

Zaman haklı çıkıyor
Anlatılanlar idrake mebni olmayınca dava açılıyor
Mizan için merak, kuraklık içinde bilmem ki ruhuma ne söylüyor

Ey kalbim sahibine dön
Meşveret içinde ki suhuletle azimette durma al yön
Dost meclislerin muhabbetine ram ol, hazan içinde kalma ne olur

Kokladığım bu toprakta
Çamur içinde soluksuz kalan mazlumu düşündükçe
Gözlerim dinlenmek istemiyor ve zihnim perişanlık içinde kalıyor

Haz arayan için eşikte
Zevkler türlü bahanelerle nefsin kadrinde acizlikte
Aşk halin deminde ama hüzün sahifesinde ve yalnızlığın kadrinde

Bir aday arıyor hal için
Cananlar çok anılıyor lakin çıkarlar hengamesinde
Gönlü hasretmek kimin kavlinde ve çileler davet bekliyor halince

Ey gönlüm çok bizarsın
Ruhun feveranları arasında gariplik yaşayan cancın
Hissiyat sahilinde derinliğe namzet bir kansın,lakin fakir abdsin

Bırakın yakamı keder
Basiret şayet silsile yoluyla miras değilse bana yeter
Meğer ne kadar büyük bir dertmiş, nüfus sahibi olmak ne heder

Neden imtina ediyorum
Zan içinde koşturan nefeslerin hamiyetini dilemiyorum
İşte her ne hikmetse, bu manada yalnızlığı seçip nefesleniyorum

Gönlüm arayışlar içinde
Nefesler ancak sahibiyle fakirliğime amade olacak nasipse
O an ve terennüm ettiğim hicranın serinliğinde hali anlatıyorum

Kadri bilen nefes diliyorum
Muhabbet dirliğinde niyaza imrenerek ey hak diyorum
Ve yazmak ne kadar kabilse ve kalbim ritim ettikçe niyaz ediyorum

Mustafa CİLASUN


Anam ağlıyormuş!

Ne deyim ve kime ne söylerim
Bir evladın bahtından nasıl bahsederek nefeslenirim
Halimimin derinliğine çekilerek, hüznün vadisinde çaresiz nefeslenirim

Annem ötelerin iklimindeydi
Bir mahzunluk içinde sessizliğine çekilen hak nefesti
Kendi halindeydi, kimsenin ahvalinden söz etmeyen çaresizliğine erendi

Tevekkel bir can olarak gitti
Garipliğin muazzamlığında sukuta çekilen bir çileydi
Henüz beş günlükken, anne şefkatini tatmayan hicranlı kalbin sahibiydi

Ömür hikayesi çok hazindi
Kim gıyabında anarsa onu fevkalade niyazlar ederlerdi
Lakin nazarlarına mahzunluk hakimdi, siması yıllara sari renkler verirdi

Garipleri nedense pek severdi
Onların içinde, şevke kapı aralayan erenlik içinde nefesti
Sofrasını paylaşmayı çok isterdi ve bir yetim aklına düştü mü çekip giderdi

Oğlum derdi; kimseye sataşma
Her kimin ne kadar hırsı varsa, sancıların tuzağında ağda
Her nefesinde hayır dile ve teşebbüslerinde niyetini kavi eyle ve ondan dile

Kalbinin sahibine kul olmazsan
Kime kul olduğunu anlamak için beyhude uğraşa dalma
Geldik ki gideceğiz, ama lakin vuslat için kimden şefaat dileyeceğiz unutma

Anlık kudret, emaneti asliyedir
Kime ait olduğunu bilmeyen, ruhundan müstağni değildir
Hissiyat, vicdan muadilinde bir gerekçedir, yoksa mesnetsiz ağıtlar değildir

Annem çaresizliğime bakıyordu
Gözlerim bağnazlık içinde uykuya dalıyordu ve kalbim ah…
Ruhumun sahifelerinde kaybolmuşluğumu yüzüme haykırarak anlatıyordu

O anda, kan ter içinde uyandım
Sabah ezanının saba bakamıyla hazzına ulaşarak kalktım
Ve uzun zamandır hem hal olamadığım anacığımı rahmetle yeniden andım

Halimin sahifelerini araladım
Ruhumun lekeleriyle temayüz ederek secdeye kapandım
Ve kalbimin sahibine el açtım ve fakirliğimin nezdinde acizliğime uzandım

Mustafa CİLASUN
 
Temaşa ederken!

Kıyamam aşiyanda inleyene
Can havliyle nefes nefese kalbine eren kimliğin rengine
Ruhunda sancılar birliğiyle sabrı seçen sevgiliye ve çileyle barışık enginliğe

Koş durma!Aşka ram olmak için
Yıllara sari kirlilikten kalbin iflaha ermesi elbette ki seçim
Ruhun inhisarında ve vaat edilen akdin hazzıyla muhabbete erişmektir geçim

Durma ne olur, hakkıyla bir düşün
Mütemadiyen anlamsızlık içinde koşturmak mı senin işin
Öncelikle anla, arayıştan kopma, ve sağanakların çeşitliliğiyle feragati kokla

Vesileler senin için tercihi urbadır
Hangi niyetle kuşanırsan ayanı haktır, vakti sanat kılmak farktır
Nefesi idrak muvacehesince kullanmak ve aşkın hasretiyle savrulmak haktır

Her kim ne dilerse,aşksız ne çıkar
Aşk halin demiyle ruha erişmeyince bir zevki hazdır
Oysa sevdayı harıyla yaşamak asliyen için mutlaktır, senin toprağında vardır

Biçareliğimle ben sana muhtacım
Kalbinin müstesna güzelliğinden neşet edene açım
Bir bilsen ne kadar hasretin çeperleriyle uğraşan sefilliğimle el açan bir canım

Ha ne olursun muhabbetle gel
Sana bahşedilen hamiyetin harmaniyle kalbinle sel
Sadakatin mertliğinde, samimiyetin ihsanıyla ruhun inşirahıyla sen selamete er

Bırak artık durağanlığı ve acıyı
Kalbinde mütemadiyen tazeliğini muhafaza ettiğin sancıyı
Savunma artık hamaset indinde var olan hıncı ve ruha sızılar yaşayan kalaycıyı

Gül neden deminde bir hazdır
Anlamayan gönüller için hicranı vicdan için vaazı tavdır
Laleler derinliğinde bir nazardır, mizan vuslat için fevkalade adaletli bir karardır

Gam değil tevazuu senin olsun
Hizmeti asliye kalbinde asudelik içinde hazır una sunulsun
Fazilet kapıda hazır bulunsun, her ihtiyaçlı nefes senin suhuletli aşkına ram olsun

Ölüm, kalbinde hazan olmasın
Önünde açılan sayfalar anlamsızlık için solarak yaşamasın
Nitelik azmin içinde muhakkak bulunsun, bilincin her halükarda yalnız bırakmasın

Mustafa CİLASUN


Seni ne kadar anladım!

Evet,biliyorum ne yazık ki
İşte o vakit halime yöneliyorum ve çok ürküyorum
Sana karşı mahcubiyetimle eriyorum ve sessizliğime çekiliyorum

Oysa ne kadar sabrederdin
Enginliğini hasrederek hüzünle nefeslenmeyi isterdin
Kimseye şikayet etmezdin, derdin divanında kanaat içinde erirdin

Var olan kudretini bilirdin
Sadece sessizliğinle hemhal olan mürebbi kimliğinde erdin
Kimliğin azizliğinde kişiliğe vasıl olmak için hikmete tevdi ederdin

Şimdi yılların çilesini anarım
Suskunluğun orucunda senin kalbini hiçe sayıp dağlardım
Varlık içinde anlamı kaybolmuş bir can olarak sana çok muhtaçtım

Yıllar anılır ki fakirliğimde
İkram edilesi bir gül iklimimde neşet etmeyince ne hazin
Muhabbet ruhumdan kesp ederek kalbimin dirliğini huzur dileyince

Olmayanı nasıl verirdim
Sağanaklar altında yılara sari anlamlaşan bir derttim
İdrakimle kendime ettim ve senin vicdanında fevkalade bir illettim

Sadece dilemekle olmuyor
Aşk, muhabbetin dergahında çileyle suskunluğu buluyor
Sabrın fevkinde kalbe sürur doluyor ve ruhun özgürlüğe yol alıyor

Ne vakit bir çiçeği koklasam
Ve fevkalade yumuşak bir şekilde kavratarak baksam
İşte o vakit sen çıkıyorsun karşıma ve sessizliğin renkleriyle dinle

Çaresiz halime yöneliyorum
Solgunluğun pençelerinde nefeslenerek ürperiyorum
Ve hiç hakkım olmadığı halde, yine de senin şefkatine imreniyorum

Sana yalvarmadan edemem
Ve asla hakkını helal ette diyemem velhasıl sinerim
Serdettiğin kadri bilirim ve bu vesileyle nedense umutla nefesteyim

Gel ne olur kırılma bana
Her ne kadar kadrini bilmeden fevkalade kırdımsa da
Sen yinede aldırma ve rahmetin tecellisine boş ver deme ve gerilme

Sadece bir nebze dinle
Kalbinin serinliğinde seni bekleyen ahvali hissedince
Ruhunun ihtişamıyla meylederek sürur içinde hamiyetini teslim eyle

Mustafa CİLASUN


Nedenleri saklayacağım!

Ne vakit hissiyatım artsa
Şayet vesileleri hakkıyla anlamak mutlak olan zamansa
Boş ver gel sen nafilelerle uğraşma ve hasretin bağrında sakla

Bahtiyar olmak bir umutsa
Şayet niyetler nihayetinde hakkıyla duaya muhtaçsa
Gel sen avuntularla boş yere uğraşma ve o aziz nefesinle solma

Gözler kalbini anlatsa da
Amma velakin her ne kadar niyetin pek haliste olsa
Sen yinede, mesnetsizliğe asla bulaşma ve zevklerinle oynaşma

Baki olan bir şey varsa
Sakın ha ummanlar sağanağında asla nefessizde kalma
Gerekçesiz lafazanlığa dalma ve halin ikliminde içselliğini yaşa

Hani uzaklarda bakirlik var ya
Tınısı dahi mümbit bir koku olarak umutlarla yaşayınca
Hakkaniyet samimi teslimiyette ve kavli olan kalbin sahifesinde

Ruhun dirliği hakiki birlikse
Muhabbet, kalbin zaruretinde vazgeçilemeyen hikmetse
İşte o zaman düşünmek için biraz sabreyle ve öğrenmek meyliyle

Hani ne derler akıl asliye ise
Sermaye zaten halinde var olan kanaatin renginde şevkse
Sende biraz ihmal eyleme, nafile yere başkalarına asla gıpta etme

Bizzat sana tevdi edilene imren
Ve haline bahşedilen enginliğin ihtişamıyla aşkadır ibren
İdrakin fevkinde, irfanın feyziyle ihsan netliğinde baki muhayyilen

Onca zaman saklamıştım harımı
Kontrolsüz heyecan cenahında önüme sürülen serencamla
İbretamiz meramımla ve mefkuremin sağanağında bereketli umutla

Ruhumu teslim etmeden dem ile
Kalbimin sahibinden uzaklarda sefilliği yaşayan hiçliğimle
Halimde aşkın demini dilerim, hasretin netliğinde vuslatı hedeflerim

Gönlüme tebarüz eden şu fakirliğim
Acizliğimle netleşen niteliksiz ritimden solgun kalbim
Muhabbete meyleder ve yalnızca hamiyetli nefesleri özlemle seçer

Halin kadrinde artık kime ne der
Edebin kimyasından söz eder ve tefekkürü önceler
Muhayyilesiyle düşler içinde sürura ererek umutlar kuşağına meyleder

Mustafa CİLASUN


Anlatayım!

Fakat bilmem ki nerden başlayayım
Halinin bariz suhuletine belki çok yabancıyım
Lakin sakinliğin esrarında bir hancıyım ve temaşa ile duacıyım

Yıllar var ki ne derleri bırakmıştım
Kendi ahvaliyle hemhal olan aciz bir muradım
Kimden haddim olmayarak ne umarım, yalnız sokakları koklarım

Gün içinde gönlümün rüzgarındayım
Geceleri ruhumla arkadaşlığıma öyle bakarım
Ve kalbimin sahifelerinde muhabbeti yoklarım ve aşkı sayıklarım

Ne deyim bilmem ki fakirliğimle
Edebe fevkalade ihtiyaçlı kimliğimdeki sesle
Ey gönlümde mahzunluğunu koruyan aheste, söyle hevesler nerde

Bilirim ki merakın kertiğindesin
Zarif halinle nefeslere fevkalade bir şevksin
Lakin ancak seni anlayan için seferber olan cihanın en nadidesisin

Mekanlar çok farklı olsalar da
Tınılar yüreği burkunca ve gönül yelpazesinde aşk
İdrake kapı aralayınca,işte o vakit çekiliyorum sessizliğime acizce

Zira biliyorum ki farkımız çok
Ruhumdan bariz bir şekilde tebarüz eden hal kok
Kalbim af’ın karesinde mütemadiyen yaşıyor susuzluğunda hazzı şok

Gel artık kertmeyle kem terliğime
Artık kafi de meramı melalden sudur eden ahvalime
Muhabbetinin derdiyle ve hilmin asudeliğinde sevdama temaşa eyle

Hasret gönlünü ve muhabbetini
Toprağın bağrından fışkıran filizlerin serencamıyla
Ve ruhunun nazar eylediği, dur durak bilmeden temaşa ettiği hal ile

Basiretsizliğimi pekala bilirim
Kimseye bir şey demeden sadece ahvalime çekilirim
Sana mütemadiyen niyaz eğlerim ve muhabbetimi serdederek giderim

Mustafa CİLASUN


Har, sevdanındır ey yar!

Bilsen ve hasrederek nefeslensen
Tevazuu ikliminde, hazanlaşmadan yeşersen
Ne derlere ehemmiyet vermeden asliyeni seçerek yürüsen

Ruhundan sana teslim edilenle
Kalbinin müstesna payesinde serinleyerek
Ve kimseye ve dahi umudun köleliğini yapmadan hürsen

Eren kimliğinde mürebbi isen
Anlamak için merak sermayesinde azimsen
Aşk için çilenin harmanında nefeslenerek gitmeyi bilirsen

Feragatin harmanında harsan
Vuslata erişmek için korlaşmaya adımsan
Tadımlık hazlardan ve duygusallık yumağında boğulmasan

Tevdi edilen haslete imrenirsen
Nefesin kadrinde ve vaktin elinde kefilsen
Ruhun zahirliğinde müşahhas olmaktan azade bir kimliksen

Kalbin derinliklerine ulaşmadan
Kimliğin , kulluktaki rengine erişmeden
Sevişmenin sürurunu teneffüs ederek nefeslenmekten uzaksan

Nazarlar beyhude çığlıklardır
Oysa temaşada ne kadar zarafet vardır
Görmek için ihsana, samimiyet için ihlasa kalbi ihtiyaç haktır

Ne olur çok görme perişanlığımı
Gamdan, kederden nasipsiz hovardalığımı
Gönlümde hasretini çektiğim sevdanı ve muhabbette ne hicranı

Gün senin, gül ise şevki fevkin
Geceler benim halimi akseden kara rengim
Gel artık durma, gizlediğin o muhabbetle kavrulmaktan korkma

Aşkın nurundan müstağni olma
Mevsimler neler anlatır ve insanda bizzat yaşatır
Dağ ancak yamaçlarında mağrurluğu anlatır ve aşkla anlamlaşır

Halimde dem olmaktan çok uzaksa
Aşk hakikat dirliğinde ve edebin birliğine şahitse
Gel, nefesleri müddeti içinde sahibine tevdi ederek gürleşelim

Mustafa CİLASUN
 
Umutlarımı sineye çektim!

Artık nereye baksam
Arayışların hasretiyle çırpınsam
Gönlüme düşen hüznün suhuletiyle yol alıp, haykırsam
Kim anlar, hangi sukunetle bakar, şakınlığı ne yapar gamıylayakınsam

Her gün yeni bir umut doğmalı
Ufuk ruhuma şevk ve sürur sunmalı, zihnim aklanmalı
Beşerlik nefsin ve hevanın esaretinde kaim olmaktır, izansorgulanmalı
İnsan, kalbi ve aklıyla vuslata koşandır, ruhunun açlığınıdoyurandır, nasıl anlaşılmalı

Pişmanın diyerek karşıma çıkma
Her ihanetin bir bedeli var, bahtını bulacaktır unutma
Kalbi kıran, gözyaşını akıtan, nefsi için bin bir süretegiren cana yakınma
Her zaman tok olma, nefsini ihya etmek için koşuşturma,ruhunun arılığı açlıkla olur, sakın yabana atma

Neden sert bir duruşun var diyorlar
Nerde ve hangi şartlarda bu hale geldiğimi bilmiyorlar
Bilinç en eftal olan ve vasfı bulunan bir farktır, bilinaltıise yıkan, bunaltandır, akletmiyorlar
Her insana tebessüm etmek, hüsnü zan içinde samimiyetihasretmek elbette evledır, ve fakat bunun için şefkate ram olmuş kalpihtiyaçtır, hissetmiyorlar

Mustafa CİLASUN
 
Neden sızlar yüreğim, elem zerkeden firkatin!

Bu dert gün yüzüne kapalıdır
Sessizlik içinde kıvrandırır, nutku durduran bir iştiyaktır
Ne vakit hüzünlensen, kederin kollarında derin bir iz sürsemhicranım dramdır
Hangi kelamı yazsam, cümle içinde imaları sıralasam, birömür sırlarımla sırılsıklam olsam evladır

Ben kendiyle davalı olan bir nefesim
Her vakit sessizim, kimseye güç yetiremeyecek kadar acizim
Ümit sinemde çırpınırken, heves kendi haline küsmüşken,ihlas kalbimde fakirken neylerim
Ne teatin feyzindeyim, ne hassasiyetin eşiğindeyim, nefsiylebaş edemeyen densizim, söyle şimdi neyleyim

Nerede bir naiflik fark etsem içim gider
Edepsiz halin mecnunu olmak boynumu büker, gözden yaş iner
Bu benim bahtım desem, mizacımı sahiplensem, tekamülü horgörsem kar etmiyor
Seven gönül munis olmalı, nezaket ruhunda aranmalı, edebinerbabı olduğu anlaşılmalı lakin kim dinliyor

Yüreği sızlatan her ne varsa haktandır
Zira kalbin makamı nazargahtır, Rabbimiz katında ihyadır
Akla ve izana sahip çıkmalı, bilgi ve görgüden uzak kalmamalı,adabımuaşeret nazardır
Ar içinde olgunlaşan bir gönül sevgi ve muhabbete duçardır,yar olmak adına farkındalığı olan bir ihsandır

Mustafa CİLASUN


Hassasiyet bekler, gönül bu ne durur ne de söz dinler!

Kalp, sevginin toprağı
Muhabbetin kaynağı, muvazenenin odağıdır
Her kim ona hasmane nazar eder kırarsa ve hatta kınarsa
Akli melekelerinde bir maraz var, bilinç ve inşirahcehaletin değil, dimağın arıdır

Gönül suhulet içinde kal eder
Ruhun serencamından terennüm eyler, sevgiye boyun eğer
Her sevilen canan değildir, akıl ve izan buna manidir, yarise sevda için fedayım der
Aşk, ne bir intizar ve ne de bir pişmanlığa kapı aralar,kalbin sürur vecdi olmasına davet eder

Kim severse sevsin çok görme
Bilakis yanlışını ayan eyleme, zafiyetini ifşa etme
O nefese gönül dilinden ve muhabbetin zarif sesinden kaledip, yaranı ol
Önyarğılar ve örfü adetler ruhu ve kalbi harap eder,insandır hatasıyle yol alandır, tefekkür et ve aklına sor

Hangi nefes kasten lekeyi kabul eder
Her nefes için geçerli olan bir mefkuredir, naif ve temizolmak meğer
Nefsini sigaya çekmeden, ne olduğunu bilmeden ahkam kesen,cehaletin resmiyse eğer
Hiç aldırma, gönül sevdan adına nedamete bulaşma, nederlerkaygısıyla yanlışa yaslanma ve yalanla asla barışma telkini ister

Mustafa CİLASUN


Bekledim yıllarca gelmedin ey sürir-iar!

Hissettiğim her rüzgarın
Bağrımı delen hicranın, ah u zar ettiren figanın
Ne vakit aklıma gelse, içimi titretse, kalbim hüzüniçinde inleten vicdanın
Ruhuma acı veriyor, hiçbir zaman dirliğe ermiyor, ufkumdaralırken sualler tükenmiyor

Sana can olan artık hicrandır
Kerder içinde nefeslenen bitap olmuş gam-ı hazandır
Her nağme hüzzamdır, kürdil-ihicazkardır, nazarlardan daimyaş akacaktır
Ey derdimin cefası, firkatin edası, kalbin nidası nerdesin,hangi hal içindesin, niye susarsın

Artık kimseyle görüşmüyorum
Her nefesten imtina edip, sükunete çekiliyorum
Rabbime iltica edip sinemi açıyorum, hicran içinde şaşkınlıkyaşıyorum
Bu hasrete akıl kar etmiyor, izan yetmiyor, merak hiçbitmiyor, bin hüzünle bakınıyorum

Hangi vakit yazmaya kalksam
Ruhumu yoran serencamımı anlatsam, öyle yakarsam
Bir ömür feda edilirken, huzurdan geçilirken, sancılariçinde ki nefesi bıraksam
Hazanın sükunetini, zemherinin ibret rehberini, ümidinnefese denkliğini, sabırla kalbime anlatsam

Mustafa CİLASUN


Tükendi ömrüm, şimdi geriye ne kaldı!

Nazarım nerede bir hastaya ilişse
Huzurevinde bizar bekleyen yaşlı nefeslerin halini düşünse
Hizmet eden canların hassasiyetten yoksun tavırlarıylayüzleşip, boyun bükse
Solan, hazan olan umutların uktelerini hakkıyla dinleyip,derleyerek insanlığa aşikar eylese diyorum

Artık geriye kalan neler var
Suya ve aşa muhtaç nefis, aklı ve izanı ne hale geriyor birbak
Geçmişte kalanlar, hesapsız yaşamak, güç ve kuvveti bir şeysanmak, mizanı unutmak ne müthiş ar
Neye değerdi, paye uğruna esir olmak akıl işimiydi, edep vemuvazeneden uzak durmak nasıl dramatik bir fark

Sevgi vefayı ve feda olmayı ister
Nefsi emmarede bulunan ve bu hal üzere yol alan neyi diler
Ruh ve kalp inşirah için firkatin vaktini bekler, aşk kendiyolunda yok ol, der
Böyle bir sevdaya ram olmuş kalp, itminan içinde ki halindeminden edebin vecdiyle kal eyler

Artık mezarlıklar mesire yeri oldu
Düşler harap olurken, düşünceler bilgi ve görgüden çokuzaktı
İnsan haya etmeyi bilmezse, ibrete karşı kayıtsızlığıgaripse, nefsine esareti şarttı
Ölüm, düşünebilen, idrakin hassasiyetine kanaat getiren,insan olmayı, hakka kul olmayı yeğleyen can için ne ülfetli bir zamandı

Mustafa CİLASUN


Hangi prangayı kırıp atayım, esaretten kurtulayım!

Ne kadar vehmetsem
Her aczimde sığınmak için himmete nazar etsem
Bir şefkat sağanağının hasretiyle sinemde ki ıstırabısabırla kal etsem
Biliyorum dinmeyecek sızım, içimde çırpınan bu sahradabilmem ki niye yalnızım

İnsan umut içinde yaşıyor
Her heves sessizlik içinde birşeyler mırıldanıyor
Gözler neyi arıyor, gariban nefesler niçin biçare haldeburukluk yaşıyor
Haykıran, kakkaha atan, kimseyi gale almayan, nefsiyleavunan zabitler hırlaşıyor

Uzak bir yerden ney sesi geliyor
Ne kadar suhuletli bir nefes hicranla hüznünü ayan ediyor
Boynu bükük, gözler sönük, dili lal olmuş, nefes perdeleriaralarken içim gidiyor
O an tuval üzerine bir resim yapmak istiyorum, gönlümdeyeşeren sevinçci paylaşmayı diliyorum

Yaşlı bir adam otutdu yanıma
Çekingen ve kırılgan bir tavırla, ürkek bakıyordu etrafına
Bana dikkat kesildi, bir müddet sessizce nazar etti ve eyoğul nerelisin dedi, bir anda
Amcanın görünen hali yüreğimi acıttı, çaresizlik içindearanan nefesleri gözler önüne serdi, dertliydi nasıl inanıp muhabbet edecektikuşkularıyla

Mustafa CİLASUN


Ey hak; aşkın vecdine, firkatin feyzine muhtacım!

Ne vakit tefekkür etsem
Başımı iki elimin arasına koyup, derinliğin izlerini sürsem
İçimde nükseden figanı ve feryadı hakkıyla sahibimeanlatabilsem
Ruhum rahatlayacak, kalbim bizar olmaktan kurtulacak,tasavvur başkalaşacak

Hangi rengi elime alsam
Bin bir düşünce içinde bocalayan nefese inansam
Arkamı dönünce hiç endişe yaşamasam, kalbi sükuneti hakkıylakavrasam
Ağlayan her kim varsa, derin bir kederle kalbininhıçkırıklarını duysam ve halime acısam

Kim saçını yolar, yırtınır kan ağlar
Hakkı gasp edilen, ciğeri gözler önünde serilen hangi cansusar
Zulme kayıtsız kalan, insanın derd-i gamını hiçe sayan,tuğyan içinde yaşayan har
Bilmem ki neye inanır, hırsı ve tamahkarlığı ne sanır, hevaiçin nefsine sarılır, akıl için ne büyük bir ar

Kim hukuku katleder ve çiğner
İnsanlıktan ibret almaktan imtina eden nice zavallı beşerler
Sıfatı ve gücü nefsi için ikame etmeye gayret eden sefiller,riya içinde ki cemiyetler
Düşünmeyi bir kenara atan, sanal bir yaşantıyı hedef sanan,varlığının hesabını unutan, her fırsatta çaka satan reziller

İnsan, beşer kalmaktan kurtulmalı
Akıl ve azimle hakka kul olmak için yarışmalı
Nefsi köleliği taliplerine bırakmalı, heves uğrunahakikatten kaçınmamalı
Suallerin muhatabı olmak için say eymeye çalışmalı, ruh vekalbini kirlerinden arındırmak için bilgiyi ikmal edip, ihlas içinde arananolmalı

Mustafa CİLASUN


Bu dert gün yüzüne kapalıdır

Sessizlik içinde kıvrandırır, nutku durduran bir iştiyaktır
Ne vakit hüzünlensen, kederin kollarında derin bir iz sürsemhicranım dramdır
Hangi kelamı yazsam, cümle içinde imaları sıralasam, birömür sırlarımla sırılsıklam olsam evladır

Ben kendiyle davalı olan bir nefesim
Her vakit sessizim, kimseye güç yetiremeyecek kadar acizim
Ümit sinemde çırpınırken, heves kendi haline küsmüşken,ihlas kalbimde fakirken neylerim
Ne teatin feyzindeyim, ne hassasiyetin eşiğindeyim, nefsiylebaş edemeyen densizim, söyle şimdi neyleyim

Nerede bir naiflik fark etsem içim gider
Edepsiz halin mecnunu olmak boynumu büker, gözden yaş iner
Bu benim bahtım desem, mizacımı sahiplensem, tekamülü horgörsem kar etmiyor
Seven gönül munis olmalı, nezaket ruhunda aranmalı, edebinerbabı olduğu anlaşılmalı lakin kim dinliyor

Yüreği sızlatan her ne varsa haktandır
Zira kalbin makamı nazargahtır, Rabbimiz katında ihyadır
Akla ve izana sahip çıkmalı, bilgi ve görgüden uzak kalmamalı,adabımuaşeret nazardır
Ar içinde olgunlaşan bir gönül sevgi ve muhabbete duçardır,yar olmak adına farkındalığı olan bir ihsandır

Mustafa CİLASUN


Hassasiyet bekler, gönül bu ne durur ne de söz dinler!

Kalp, sevginin toprağı
Muhabbetin kaynağı, muvazenenin odağıdır
Her kim ona hasmane nazar eder kırarsa ve hatta kınarsa
Akli melekelerinde bir maraz var, bilinç ve inşirahcehaletin değil, dimağın arıdır

Gönül suhulet içinde kal eder
Ruhun serencamından terennüm eyler, sevgiye boyun eğer
Her sevilen canan değildir, akıl ve izan buna manidir, yarise sevda için fedayım der
Aşk, ne bir intizar ve ne de bir pişmanlığa kapı aralar,kalbin sürur vecdi olmasına davet eder

Kim severse sevsin çok görme
Bilakis yanlışını ayan eyleme, zafiyetini ifşa etme
O nefese gönül dilinden ve muhabbetin zarif sesinden kaledip, yaranı ol
Önyarğılar ve örfü adetler ruhu ve kalbi harap eder,insandır hatasıyle yol alandır, tefekkür et ve aklına sor

Hangi nefes kasten lekeyi kabul eder
Her nefes için geçerli olan bir mefkuredir, naif ve temizolmak meğer
Nefsini sigaya çekmeden, ne olduğunu bilmeden ahkam kesen,cehaletin resmiyse eğer
Hiç aldırma, gönül sevdan adına nedamete bulaşma, nederlerkaygısıyla yanlışa yaslanma ve yalanla asla barışma telkini ister

Mustafa CİLASUN


Bekledim yıllarca gelmedin ey sürir-iar!

Hissettiğim her rüzgarın
Bağrımı delen hicranın, ah u zar ettiren figanın
Ne vakit aklıma gelse, içimi titretse, kalbim hüzüniçinde inleten vicdanın
Ruhuma acı veriyor, hiçbir zaman dirliğe ermiyor, ufkumdaralırken sualler tükenmiyor

Sana can olan artık hicrandır
Kerder içinde nefeslenen bitap olmuş gam-ı hazandır
Her nağme hüzzamdır, kürdil-ihicazkardır, nazarlardan daimyaş akacaktır
Ey derdimin cefası, firkatin edası, kalbin nidası nerdesin,hangi hal içindesin, niye susarsın

Artık kimseyle görüşmüyorum
Her nefesten imtina edip, sükunete çekiliyorum
Rabbime iltica edip sinemi açıyorum, hicran içinde şaşkınlıkyaşıyorum
Bu hasrete akıl kar etmiyor, izan yetmiyor, merak hiçbitmiyor, bin hüzünle bakınıyorum

Hangi vakit yazmaya kalksam
Ruhumu yoran serencamımı anlatsam, öyle yakarsam
Bir ömür feda edilirken, huzurdan geçilirken, sancılariçinde ki nefesi bıraksam
Hazanın sükunetini, zemherinin ibret rehberini, ümidinnefese denkliğini, sabırla kalbime anlatsam

Mustafa CİLASUN


Tükendi ömrüm, şimdi geriye ne kaldı!

Nazarım nerede bir hastaya ilişse
Huzurevinde bizar bekleyen yaşlı nefeslerin halini düşünse
Hizmet eden canların hassasiyetten yoksun tavırlarıylayüzleşip, boyun bükse
Solan, hazan olan umutların uktelerini hakkıyla dinleyip,derleyerek insanlığa aşikar eylese diyorum

Artık geriye kalan neler var
Suya ve aşa muhtaç nefis, aklı ve izanı ne hale geriyor birbak
Geçmişte kalanlar, hesapsız yaşamak, güç ve kuvveti bir şeysanmak, mizanı unutmak ne müthiş ar
Neye değerdi, paye uğruna esir olmak akıl işimiydi, edep vemuvazeneden uzak durmak nasıl dramatik bir fark

Sevgi vefayı ve feda olmayı ister
Nefsi emmarede bulunan ve bu hal üzere yol alan neyi diler
Ruh ve kalp inşirah için firkatin vaktini bekler, aşk kendiyolunda yok ol, der
Böyle bir sevdaya ram olmuş kalp, itminan içinde ki halindeminden edebin vecdiyle kal eyler

Artık mezarlıklar mesire yeri oldu
Düşler harap olurken, düşünceler bilgi ve görgüden çokuzaktı
İnsan haya etmeyi bilmezse, ibrete karşı kayıtsızlığıgaripse, nefsine esareti şarttı
Ölüm, düşünebilen, idrakin hassasiyetine kanaat getiren,insan olmayı, hakka kul olmayı yeğleyen can için ne ülfetli bir zamandı

Mustafa CİLASUN


Hangi prangayı kırıp atayım, esaretten kurtulayım!

Ne kadar vehmetsem
Her aczimde sığınmak için himmete nazar etsem
Bir şefkat sağanağının hasretiyle sinemde ki ıstırabısabırla kal etsem
Biliyorum dinmeyecek sızım, içimde çırpınan bu sahradabilmem ki niye yalnızım

İnsan umut içinde yaşıyor
Her heves sessizlik içinde birşeyler mırıldanıyor
Gözler neyi arıyor, gariban nefesler niçin biçare haldeburukluk yaşıyor
Haykıran, kakkaha atan, kimseyi gale almayan, nefsiyleavunan zabitler hırlaşıyor

Uzak bir yerden ney sesi geliyor
Ne kadar suhuletli bir nefes hicranla hüznünü ayan ediyor
Boynu bükük, gözler sönük, dili lal olmuş, nefes perdeleriaralarken içim gidiyor
O an tuval üzerine bir resim yapmak istiyorum, gönlümdeyeşeren sevinçci paylaşmayı diliyorum

Yaşlı bir adam otutdu yanıma
Çekingen ve kırılgan bir tavırla, ürkek bakıyordu etrafına
Bana dikkat kesildi, bir müddet sessizce nazar etti ve eyoğul nerelisin dedi, bir anda
Amcanın görünen hali yüreğimi acıttı, çaresizlik içindearanan nefesleri gözler önüne serdi, dertliydi nasıl inanıp muhabbet edecektikuşkularıyla

Mustafa CİLASUN


Ey hak; aşkın vecdine, firkatin feyzine muhtacım!

Ne vakit tefekkür etsem
Başımı iki elimin arasına koyup, derinliğin izlerini sürsem
İçimde nükseden figanı ve feryadı hakkıyla sahibimeanlatabilsem
Ruhum rahatlayacak, kalbim bizar olmaktan kurtulacak,tasavvur başkalaşacak

Hangi rengi elime alsam
Bin bir düşünce içinde bocalayan nefese inansam
Arkamı dönünce hiç endişe yaşamasam, kalbi sükuneti hakkıylakavrasam
Ağlayan her kim varsa, derin bir kederle kalbininhıçkırıklarını duysam ve halime acısam

Kim saçını yolar, yırtınır kan ağlar
Hakkı gasp edilen, ciğeri gözler önünde serilen hangi cansusar
Zulme kayıtsız kalan, insanın derd-i gamını hiçe sayan,tuğyan içinde yaşayan har
Bilmem ki neye inanır, hırsı ve tamahkarlığı ne sanır, hevaiçin nefsine sarılır, akıl için ne büyük bir ar

Kim hukuku katleder ve çiğner
İnsanlıktan ibret almaktan imtina eden nice zavallı beşerler
Sıfatı ve gücü nefsi için ikame etmeye gayret eden sefiller,riya içinde ki cemiyetler
Düşünmeyi bir kenara atan, sanal bir yaşantıyı hedef sanan,varlığının hesabını unutan, her fırsatta çaka satan reziller

İnsan, beşer kalmaktan kurtulmalı
Akıl ve azimle hakka kul olmak için yarışmalı
Nefsi köleliği taliplerine bırakmalı, heves uğrunahakikatten kaçınmamalı
Suallerin muhatabı olmak için say eymeye çalışmalı, ruh vekalbini kirlerinden arındırmak için bilgiyi ikmal edip, ihlas içinde arananolmalı

Mustafa CİLASUN
 
Bilmem ki niye feryad eder, bir gül için bülbül-i şeyda!

Her zerrede ne varsa
Sır, ruhumdan neşet eden hicransa
Gül, nazar ederken sukutu aşk sevdasını anlatan, arsa
Nasıl boyun bükmem, sual etmek için aklım ve azmimi seferberetmem hülasa

Feryat ettiren aşk iştiyakı
Gönüle hitap eden ayetler ruhun şifası
Maksata matuf olmak, akıl ve iradenin vefası, sürur gedası
Kalbi bilen, hakka iltica eden, kul olmak hassasiyetiyleamel eyleyen ihsan sedası

Seherde seslenen ezan ne der
Hangi gönülü davet eder, ruh ve vicdana refakat eyler
Beden şekilden şekile girecek, cazibe terkecedek, kimmaksadına erecek ey keder
Vurmayın, vugun yemiş hislerime darılmayın, miskin olanahvalime aldırmayın diye umut zerkeder

Gün vaktine ram eylemiş akittir
Akıl ve irade, kalbin en mümtaz delaleti ve kefilidir
Düşünmek, gerekçeleri ve maksadı muvazene ettiren saydır,hak üzere ihsana delildir
Ölümde dirilmeye bel bağlamak, her lahzasında haşyetinedebini yaşamak sevdadır, sürur-u ülfettir

Mustafa CİLASUN
 
Sanki bahar yeli dokundu kalbimin tellerine!


Ne kadar mahzundu
Ne vakit sessizce temaşa etsem içime dokunurdu
Yılların yorgunluğu vardı, sabrettiği cefalar artıksıradandı, niye ağlıyordu
Gönlü yıllarca hasret kaldığı şefkat ve muhabbete açtı,çaresizlik içinde nefeslenen bir hicrandı, fakat yılmıyordu

Her vakit suallerim olmuştur
Yalnızlığına, yüreğinde demlediği hüzün dalgalarına
İçini titreten acılara, sinesinde derlenen umudunyorgunluğuna bakarken dağlanırdım
Babam suskun ve kendi halinde bir nefesti, dünya adınahesabı olmayan sakindi, annem yükün altında ki garipti ne yapardım

Annem bazen duyduğu nağmede
Sanki sinesinde sakladığı feryadı yakalar ve duygulanırdı
Yolda gördüğü bir düşküne, yardıma muhtaç bir yaşlıyarastlarsa çırpınırdı
Zaten bahtı aşikardı, beş günlükken anasız kalmak ve ikianalığın elinde yetişmek yazgısıydı

Annem aklıma geldikçe içim kabarır
Ruhum daralır, nefesim başkalaşır, vefasızlığım sızlandırır
Hiç beklemediği bir zamanda trafik kazasına uğraması ve komahalinde bulunması ne müthiş dramdır
Aplam kardeşim yetiş annem hastanede dediğinde yüreğimtitremiş ve malum hal gözlerimin önüne gelmişti
Annem yine garip bir nefes olarak hakkın Rahmetineulaşmıştır…

Mustafa CİLASUN
 
Her evlat murattır velakin hassasiyet illaki evladır!

Her ne hikmetse
Büyük hayaller ve umutlar içinde nasip olan canlar
Kalbin en mütehassis lahzalarında şefkate ve muhabbetelayıktılar
Her anne ve baba büyük titizlikle gözlerinden esirgeyip,sağlık ve afiyet içinde okuttular

Bir vakitler naz dönemiydi
Anne ve babanın uktelerinde kalanlar adına serbestti
Duygusallık sağanağı ne kadar gerekliydi, ölçüsü nasılbelirlenmeliydi
Her mizaç aile ocağında şekillenen bedelmiydi, sınır ve hadhangi nispette verilmeliydi

Anne ve babalar asli değerdi
Ve fakat hangi sosyal koşullarda yetişmişler çok önemliydi
Bilinç altında bekleyen, tekamül etmesi için fırsatbulamayan nefeslermiydi
Varlık ve yokluk farkını, umut ve şevk iştiyakını ne kadarhassasiyetle taşıyıp, aksettirenlerdi

O kadar cefa içinde vakfedilen kalpler
Hiç kimse tarafından yadsınamazdı, özellikle evlatlar nezninde
Anne yetişkin çocuğun üzerine titriyor, torunları içinhizmet talep ediliyor, fakat neleri ihmal ediyor
Baba zavallı bir kenarda sessizce bekliyor, ilgi ve alakadanümidini kesiyor peki, duygu selinde akıl ve irade kimleri ihya ediyor

Dünya nimetine kavuşmak için
Hevesler adına her çare aranırken, neden sualler muhatapbulamıyor
Hak ve hassasiyet nelerin uğruna heba edilirken, kalbihassaslaşan yaşlılara hakkıyla dikkat edilmiyor
Edep ve adap bu kadar mı vefasız, aşktan dem vuran gönülleracaba neden bu kadar lakayt ve arsız

Mustafa CİLASUN
 
Sezdim dargın bakışını, dalarken gözlerine!

Evet, belkide haklısın
Farkındalığın adına sitem etmekte kararlısın
Ne kadar rahat olsam, gamı bir kenara bırakıp avunsamaldanırım
Endişe içinde olmak varken, dikkati ihmal etmeden, nezaketlidavranmamı umardın

İnsan hevesin değil
Bilinçaltına yerleşen geçmişe değil, bugüne bakmalı
Anlamak ve anlaşılır olmak adına kaygılanmalı, gerekçelerinikuşanmalı
Hep beklenti içinde değil, beklenmeyen güzelliğinyapılabilmesine fırsat tanıyıp, uygulamalı

Her insan kaprisin
Hiç bir neden yokken tavır ve anlamsız işvenin
Duygularına bel bağlamış, akıl ve mantıktan uzaklaşmış zaafiçinde kişinin
Esir edercesine her vaktini kendine hasredilmesini dileyenve takibe yeltenen biçarenin

Ekonomik özgürlüğü
Her hevesi uygulamakta muhayyer sanan içgüdüyü
Hane halkına, etrafına sıfatı gereği çaka satan yanılgıya niçinitibar ettiren sezgiye
Nasıl sahip çıkalım, itbar edip muhatap olalım, insandüşünmeden amel etmemeyi el hak öğrenmeli

Nefes vaktine koşar
İnsan hakikat üzere yol alırsa, sürur içinde coşar
Mizan kalbimden, akıl ruhumdan, insanlık vicdanımdan nebeler, nereye koşar
Kalbin dirlik ve itminan içinde yol almalı, şekten kaçanhanifliğe bel bağlayıp ve ayıklanıp, aşkın vecdiyle şakımalı

Mustafa CİLASUN
 
Ne zorundayım ve ne de zorundasın!


Anlayışlı olmak için çaba harcalamalısın
Ben bilirin edasından sakınıp, başka bilenlerinde olduğunuanlamalısın
Şayet susmak erdemini hasreden nefes sabrediyorsa, aslafırsatçılık yapmamalısın
Yaşamak tek kişilik bir eylem değil, birlik ve dirlikiçinde, hakkaniyet keyfieyetinde bulunduğunu bir şekilde kavramalısın

Asla senin korkuların olmayı dilemem
Endişeye sevk eden her ne amelim varsa, ihmalkarlığım derim
Kasıt yokken, zafiyet aşikarken, peşin hüküm veripyargılamalardan hiç haz etmem
İnsan önce düşünmeli ve sonra hakkaniyet içinde dinlemeli,güveni zedeleyen ne varsa dikkat etmeli, hederr olmaktan çekinmeli isterim

Herkez futursuz kırıp dökerken
Nasibin ve bahtın hilkatine ram etmeden ve hiç gözetmeden
Vazgeçmeyi, başka keyfiyetler için heveslenmeyi bilmek ki nesanır, edebi hak etmeden
Hiç kimse, diğeri için ne esir ve ne de köle olmaya meyilbir akıldır, kalp ve irade azimi davet eden erktir, vakit geçmeden

Hevesler uğruna cennetler yaşanmaz
Böylesi bir tabir keyfiyet için asla ve kat a kullanılamaz
Ütopik olarak neyi düşlüyor ve yaşıyorsan sende kalmalı,hakikat adına anlatılmaz
Helal ve caiz olandan farklı bir haz ve hoşnutluktatminsizliğe yol açar, akıl ve irade zafiyet içinde bakar, kalp ve izansızlar, heyecan için isyan yapılmaz

Mustafa CİLASUN
 
Ömrüm seni sevmekle nihayet bulacaktır!

Ne müthiş bir tutku
İnsanı dağlayan, içine alan, melali aşk ile anlatan
Hiç kimseye yük olmadan, kendi haline, yalnızlığın kaderineseslenirken
İçinde dinmeyen firkatin, hisleri buğulayan umudun,hassasiyet durumunda ki korkunun yakarışlarında

İnsan hakkıyla severse
Canı ve varlık içinde anılan hicranı feda eder
Düşüncenin, düşler aşamasında ki meftun eden insicamı nelersöyler
Hiç konuşan olmasa, derman olmak için gale alınmasa asla gamdeğil, şevki umut eker

Aşk, halin demidir
Kalbin en naif iksiri ve ruhun feyzinden edeptir
Duyguyu kemale erdiren, akla muvazene veren, feda olmayıöğreten erdemdir
Sevdası uğruna çileye ram olan, kendi halinde zikriyle yolalan, hakka el açıp gönlünü açtıran gerekçedir

Aşk, mutmain olmuş
Fanilikten arınmış, heves ve hevayı bırakmış umudun
İhlas ve ihsan üzere kalbin diliyle kelam eden muradın vazgeçmediğisevdasıdır
Beşer kalmaktan sıyrılmış, insan olmanın ehliyetini almış,hak için yaratılmış hicranın vecdinden nükseden bir kalbi inkılaptır


Mustafa CİLASUN

Ne müthiş bir tutku
İnsanı dağlayan, içine alan, melali aşk ile anlatan
Hiç kimseye yük olmadan, kendi haline, yalnızlığın kaderineseslenirken
İçinde dinmeyen firkatin, hisleri buğulayan umudun,hassasiyet durumunda ki korkunun yakarışlarında

İnsan hakkıyla severse
Canı ve varlık içinde anılan hicranı feda eder
Düşüncenin, düşler aşamasında ki meftun eden insicamı nelersöyler
Hiç konuşan olmasa, derman olmak için gale alınmasa asla gamdeğil, şevki umut eker

Aşk, halin demidir
Kalbin en naif iksiri ve ruhun feyzinden edeptir
Duyguyu kemale erdiren, akla muvazene veren, feda olmayıöğreten erdemdir
Sevdası uğruna çileye ram olan, kendi halinde zikriyle yolalan, hakka el açıp gönlünü açtıran gerekçedir

Aşk, mutmain olmuş
Fanilikten arınmış, heves ve hevayı bırakmış umudun
İhlas ve ihsan üzere kalbin diliyle kelam eden muradın vazgeçmediğisevdasıdır
Beşer kalmaktan sıyrılmış, insan olmanın ehliyetini almış,hak için yaratılmış hicranın vecdinden nükseden bir kalbi inkılaptır


Mustafa CİLASUN
 
Anneler el hak gönlün gülü, aklın zaruretidir!

Ne söylense azdır
Rahmete gark olmuş, hilkatiyle bunu sunmuş nazdır
Sevdası hiçvbir yürekte solmaz, hazan olmak için çalışmazülvi nidadır
Yavrusu uğruna canını feda edecek başka kim vardır, sabıriçinde yol alan ihsandır

Ne kadar fıtrı olsa
Bir nisa olarak yaratılan bulunsa, en yüce sevdadır
Ruhun çiçekleri, kalbin göz bebekleri, aklın rehberi,vuslatın habercisidir
Her halinde hak ve hakikatin izleri vardır, gözyaşları kadarak ve en müşfik pınardır

Ne vakit annemi ansam
Yüreğimde ki bizarlığı unutup, Rabbime el açsam
Kalbime umut aşılayan eşşiz muhabbetin hakkını teslim ederekyaşasam
Vicdanım sızlamaz, yadıyla bana refakat eden burukluk içimiacıtmaz, gamı bıraksam

Annem çok mahzun bir nefesti
Her halinde gariplik gözlenirdi, hen garip ve hemde yetimdi
Kimsesizlerin sesi olmak için çırpınan bir azimdi, fedaolmak için dur durak bilmezdi
Ne zaman bir sual etsem, gözlerine bakarak meramını anlasamsevinmesine çare olarak yeterdi

Şimdi ablalarım var
Ve hatta kerimelerim olsa dahi ne yazar
Annem sevinç ve hüznüyle, umut ve hicranıyla vakt-i saatineerişti kim bakar
İnsan için ömürlük olan, her iki dünyasını bağlayan, sevgive şefkatten başka derdi olmayan, feda olmak adına yarışan anneye içim yanar (Tüm annelerin böylesi anılan günde,gönülleri sürur ve huzurla dolsun temennisiyle..)

Mustafa CİLASUN
 
Kalbim nasılsitem etsin, iradem sabırda dirilsin!


Ey yüreğine hüzün düşen can
Hangi derdinserabıyla ah eder, kedere imrenirsin
Ruhun sürurbahşeden hicran damlalarınıniçin merak etmezsin
Sineye düşen, bahtın manzumesidir, iradedençıkan kavlinin rızasıdır demezsin

Bir ömür neyibeklersin
Hangi umudun şevkinden azade olarak nefeslenirsin
Niyetsamimiyettir, aklın ve vicdanın muvazenesidir, bilmezmisin
Akıl ve azimfıtratın sülbünden neşeteden ilham ve ikramdır, görmezden gelirsin

Ne kadarsabırla gidersen
Seni üzen hernefese tebessümle mukabele edersen
İlminveihsanın kadrini terennüm ederek, handanlığa ram etmezsen
Kalbin inşirahın, ruhun süruru sevdanın, aklınve izanın aşkın feyzinegark olur, istersen

Benim halimebakıp alınma
Ne kadarserkeşlik varsa yanımda, senarsızlık yapma
Pişkinliğim, edebi ve hayayı hakkıyla teneffüs edemememdendir,anla
Sefil vemiskinliğim zafiyetiçinde kalmakta ısrar etmemdendir, acziyetim itibarsızdır, yanılma

Mustafa CİLASUN
 
Gülengöz değil,gönül olmalı, hal inşirahla durulmalı!

Aşkhakkıyla anlaşılmalı
Kaleden nefs olmamalı, firkat sevdasıyla boyanmalı
Azalarsızlamalı, çile ruha haz sunmalı, meşkin deruni ligi irfanla yaşamalı
Dünyayabel bağlayan her kimse, zafiyetlerinin ibretiyle heveslerden arınmalı

Hercan kendince güzeldir
Nebiliyorsa, bilinçaltındakilerin etkisi vardır
Vefakat haliyle barışık olması için himmet ve muhabbete ihtiyaçlıdır
Çareadına teslimiyeti horlanmadan, büyük bir nezaketle dikkate alınmalıdır farklı

Herinsanın yaşadığı evreler vardır
Sosyalbakımdan bilinmeyenlerde farklıdır, acısı saklıdır
Sessizçığlıklar adına feryattır, protest müzik gibi efkârlıdır, imalıdır
Yalnızcaateş yakmaz, elem yıldırmaz, ruhun hicran damlaları asla acıtmaz

Sinedebirikmiş bir gazap varsa
Celallenmekiçin vaktini kolluyorsa, zafiyet içinde buluyorsa
Kalbinve ruhun hakkıyla hakka aşina bulunmayıp, mizacın savuruyorsa
Nefsinbir heyecan yaşamak için çırpınıyorsa, muvazenen çulsuzsa, idrak suskunsa, ağla

Muhakemeetmek erdemdir
Akletmekve iradeye vaziyet etmek, istikametin hülyasıdır
Kimbilir düşlerde neler saklıdır, bahtın kapısı sırlıdır, ayna iradenleorantılıdır
Aşkınedası, sevdanın sedası, basiretin ve kulluğun ikmali için her lahzada ki edeb-iihsandır

MustafaCİLASUN
 
Yangınlar Yaraladı Ruhumu Aşka Ne Söylerim!

Yüzümde resmeden
Bir sürgünün melali var
Ne karın naifliği yüreğimi aklar
Ve ne de hasretin asudeliği bir ar

Ne kadar yangın
Yaşamışsam, hicranın katresiyle
Yol alarak uyanmışsam ne har

Hoyratlığımın kime
Ne zararı var, yabanlık halimedir
Ey yar, aşkın demi latif bahar

Neyi çok görmüşsem
Ve nefesi hasretmişsem
Nasibin kadrinde yol bularak
Kanaat etmemişsem bir lekedir yar

Kim ruhumun
Hicran damlalarını anlar,
Sine-i sürurumdan kopan yapraklar ne ar

Hasretinin firakıyla
Yandığım sabrın narında
Sabahladığım hakikat için çırpındığım

An ve alıp götüren
O zamanın efkârındayım
Artık suskun düşlerim yüreğimi
Okşamıyor, seherler davet etmiyor

Salalar göçenler
İçin ruhuma hücum ediyor
Ne nefesim aşka erişiyor, ar ne diyor

Hazanın sökün
Eden gamı, yüreğimdeki
Yangınların hüznü boyun büktürüp ağlatıyor

Dilim hecelerin
Prangasında elem sofrasında
Kalbim bilmem ki neyin ihatasında,
Sancıların sızısıyla hıçkırıkta

Ne söylesem,
Sükût ederek diz çöksem, secdenin
Vecdiyle göçüp gitsem o şafakta

Kıraat edilen
Kitabı celilin hükmüne türap
Olduğum o kalbin sesiyle ayıldığım farkla

Ey yar dilerim
Ve teslim ederim ki hasretsin
Dilin kal olduğu, halin ram olduğu
Bir iklimle yücesin ve latifsin

Edebin rahlesinde
Hasrettiğin nefesle kutsiyet
İçin fevksin, ruhum için bir ahitsin

Neslin halisi,
Adamlığın gailesi, nisanın naifi
Ülfetle ihsan ve ihlâs için mukaddersin

Beşer, insan olmak
İçin ilk etabın sayfasıdır
Akıl baliğ olunmadıkça masumluk
Korunmaya muhtaç vakıadır

Erdem kim
İçin cenahı hazdır,
Kul olmak için muhakeme
Niye mutlaktır o farktır

Mukallit kimliği,
Nitelikten arîleşen bir hicrandır,
Öte neden hesabidir, mizan aşktır

Şayet vuslata ram
Olmak, niyeti aşkla sınmak
Arifin dilinden, Abidin zikrinden
Haberdar olarak yolubulmak

Mecnunun aşkına,
Vecdin hakikatine, idrakine
Ülfetine kanarak sevdaya ulaşmak

Taklidin nüvesinden,
şekliye tin rezaletinden,
takiyyenin kepazeliğinden kurtulmak

Ecelin, titreten
Haşyetin, beklenen bir vaktin
Sükût ettiren meşkin, ıssız
Sokaklarda bekleyen muhtaç nefesin

Esirgenen ecrin,
İdrake aşkın kutsiyetini
Haykıran fecrin, ihmal edilen her gecenin

Teheccüt için
Kalbin muhtaçlığına şahit olan ve
Seni muhabbetle bekleyen Rabbinin

Hasretini bir nebze
Olsun anla, yaban kalma
Ne ten için gayretin, ne heves
İçin vazgeçmenin, zevki neyleyim

Bizatihi idrak için
En değerli bir kültür olduğunu
Terennüm edelim, bilinçlenelim

Aldatan kim varsa
Ve hala ısrarını muhafaza etmekte
Kararlıysa, elbette bir başka

Akide ve hukuk,
Kul olabilmek için belki soğuk
Yabansan, kaygıyla nefesi
Bırakırsan, kalbin sahibinden ıraksan

Ruhunun hicran
Damlalarını anlamadan,
kalbinin sesini baz almadan yaşarsan

Ne ahirin ve ne de
Sana bahşedilen müddeti
Nefesin manasına vasıl olmadan harsın


Mustafa CİLASUN

Gönül yandıkça sevdasına kanar, sabır ile yaşar!

Yanan bir şey olunca
Su gelir aklımıza, söndürmek maksadıyla
Gönül hevesin, heyecanın, maceranın harıyla tanınmaz
Edebin, nezaketin, hassasiyetin, ihlâs ve inayetinhasredilmesiyle boşa yorulmaz

Çocuk geçmişini bilmeli
Şefkate tamahkâr olmadan hali çözülmeli
Her emel ve heves için asla emrine girilmemeli, hayâöğretilmeli
Naz için gözyaşına değer verilmemeli, duygusallıkbedellidir, gerekçesiyle gidilmeli

İnsan kendini tanımadan
Hilkat ve aidiyetini sorgulamaktan kaçınmamalı
Onur ve itibar iman esası ve ihsan sevdası aşkıylakavranmalı
Halis olmayan her niyet ve amelin seyir halinden içtinapederek, uzak durulmalı

Evladın çocuğu olunca titrer
Her durumundan bir şekliyle haberdar olmak ister
Ve hatta onun için annenin nazını dinler, muvazene içindeolmayı öteler
Gösterdiği o hassasiyeti, kendini büyütenden esirger vehatta ziyadesiyle hizmet bekler

Güya okumuş ve bilinçliler
Heves ve keyfiyet için didinirler, gerekli derler
Ekonomik sıkıntı içinde ve borçlanarak hala avunmayıisterler
Sıkıştıklarında çocuğun masrafı bitmiyor ki, hayat bunlar sızçekilmiyor ki diye öykünürler

Yabancı konukların yanında
Ne derler kaygısıyla riya ve tak iyeye bulaşırlar
Akaide ve amel noktasında sanki sorumsuzlar, maslahatadalarlar
Kendileri için lazım ve elzem olan, edep ve maneviyatı bir kültürolarak yaşarlar

Cicim ayları geçince
Bin bir bahane ile nefeslenmek ve ah u figan etmek dilde
Artık sıkılma ve göze batma andıçları başlamıştır, yalnızlıkveya başka bir mekân nerede
İnsan kalbini keşfetmeli, nefsini terbiye etmeyi azmetmeli,hakkaniyet bilinmezse gönül yanması beklenmemeli

Mustafa CİLASUN
 
Ruhumun kime ve nasıl bir hesabı var!

Ne zaman aşkı
ansam ve sırrında kaybolsam
Yitik umutları bir bir derleyip şevkle bulsam

Lahzanın şiarında
müddeti korkuyla sorsam
Yeisi anmadan sevinç hıçkırıklarına kansam

Her ses, nefesten
zuhur eden heves ne söyler
Ruhun ve kalbin itminan olmasını elbet diler

Akıl ve izan neye
refakat eder,irade ne bekler
Umut aşkın şavkıyla niye kanatlanmak ister

Can yaratılmıştır,
Niye kul olmak maksattır
İnsan, beşer olmaktan kurtulan bir nazardır

İzan ve irade
kim için esastır, hesabı şiardır
Yaşamak, alem yapmak adına niye buhradır

Şevk nasıl coşacak,
umudu solan kuruyacak
Kırılmış ayak insanı niye takatsiz bırakacak

Fikretmek hangi
gönlün feyzinde hazanlaşıp
Acziyetin içinde miskinlik yaşatıp, ağlatacak

Çöl ne kadar
heybetli şevk lal olmuş hal sanki
Niçin verilmiş akıl nimeti,ruhun o aziz firkati

Aşk, ötenin ahengi,
feyzin esini, kalbin hasreti
Korku ve umudun bedelleştiği sevdanın ciheti

İnsan ahdine sadık
olan nazardır, ruhu ardır
Edep rahlesinde nizam edilmeyen nefs beladır


Özgür olan,sınır
tanımayan değil,aşka inanan
Hilkatin vecibesiyle yaşayan,ecre gark olandır

Yar, hevesin ve
umudun haline meftun edendir
Lakin keyfiyetin adresi değildir,ötenin refikidir

Kalbin lisanını
reddetmeyen bir ülfetin şirazesi
Bahtın en ulvi şevk payesi, mizana gebe nefestir

Keder,insanın
sabır içinde çilesi ve kanaatidir
Gam ile yüzleşmek hazindir, endişe muteberdir


Umut, ruhun ve
kalbin en mukayyet aşk sebebi
Kulluğun vazgeçilmez reçetesidir,şifa niyettedir

İhsan üzre olmayan
insan nacarlıkla bedellidir
Dünyalık adına ne varsa, haşyete malik servet

Nefsi bakımından
ruhi lekelerdir,kayıt içindedir
Vicdanı her lahzasına şahit,akıl ve izan kefildir

Mustafa CİLASUN
 
Sevdası henüz bu sinede gönül gibi sağdı!

Ne söylenir ki
Melal lal olurken, meram ar olmuş
Hasret firkatleşirken, elemsürur-u sabır olup susmuş
Halin ikliminde gam, endişeyekoşmuş, her nefes sevdasıyla coşmuş

İnsan hassastır
Ve fakat idraki ve izanımütehassızlaştırır
Edep kemaliyetle hazdır, ilim veirfanla bir niyazdır
Düşlemek için ne gerekir,düşünmek için merak nedendir, akıl bilgiye açtır

Sevmek kalbin ikramı
Ruhun fıtratı, aklın feyz-iihsanı, hissin nidasıdır
Bilgi ne kadar kıtsa, edep bubakımdan sakıtsa, asabiyet ve kabalık
Hevesin, nefisten nükseden kederin,umut olmaktan uzak hevanın çırpınışlarıdır

İnsan görgüyle olgunlaşır
Bilgiyle sırları esrar olmaktançıkarır, kalbiyle tanır
Kalp her uzvu muvazeneyekavuşturan mihraktır, yalnız hak ile yol alır
Akıl, bilgiyi ikmal ettikçe,irade sahibi azimle ihsana ramsa, hakikatin dili olur
Sevdası henüz bu sinede gönülgibi sağdı coşkusu her dem sinenin hazzı iftihardır

Mustafa CİLASUN
 
Suskundur geceler, uyku tutmuyor gözler!

Kalbim neler söyler
Lal olan bu halim nasıl söz söylemeye cüret eder

Neden umutlarıma
hicran hayret eder, niyet
nasıl bir vaktin ahını gözler

Kendi kimliğinde
ne kadar garibim, sanki
kimsesiz bir nefesim, bu halimi kim özler

Ömür lahzası esrarlı
Tercihlerim hangi akitlerin o muştusuyla orantılı

Neden kalbim
yaralı, zihnim sancılı,
ruhum sessizliğinde ne kadar manalı

Nefsim bir
karabasan edalı, merakım neye
sevdalı, idrakim neden sefillik adına yaralı

Gönül
bir ummandır
Umut, niyetin halisliğinde
gayedir, yoksa aşk bahanedir

Maşuk nasıl
bir sevdanın bendidir,
hasret kimedir, anlamak kalbin içindir

Aşk, ruhunun
firkatine, aklın selimliğine,
tercihin ihsan mertebesine ulaştıran tavdır

İnsan,
edebiyle anlamlıdır
Talime hor bakan, nezaketi
umursamayan evet, yabandır

Adab-ı muaşereti
bilmeyen ve önemsemeyen,
aklının estiğini yapan nasıldır

Hoyratlık
cehaletten ve kalbin kemali yet
esikliğinden sudur eden bir noksanlıktır

İnsanın
mükellef olması nedir
Aklın ve izanın, kalbin
ve vicdanın hakka ram olmasıdır

Arayışın,
nedenlere varışın, merakı
hakikate firkat kılışın aşk-ı nişanesidir

İnsan farkı
fark eden candır, ilim en
muteber azığıdır, edep vazgeçemeyeceği ardır

Cahil,
bilmeden cüret edendir
Ukala bilmediğini bildiği
halde çaka satandır, nar niye vardır

Aklını ve azmini,
niyetini ve vecdini aidiyet
hesabını anlamak adına insandır

Yoksa aşk ve
vuslat nasıl bir nedendir,
keyfiyet zül olan kalbin büyük talihsizliğidir

Merak ettiğin
her heves ve şeyi deneme
Tecrübesizliğini de o naif
kalbini lekeleyerek sakın giderme

Herkes yapıyor
ve hiç ayıplamıyor
tuhaflığına gitme, nefsini önceleyip erime

Nasibini
umutla bekle, sabrın
yorgunluğunu ah ederek giderme, kalbini ihmal etme


Mustafa CİLASUN
 
Geceler kalbime ne söyler, irademden ne bekler!

Hangi gecenin kutsiyeti varsa
İnsan denen varlık bu gecenin ulviyetine inansa
Kalbinde ferahlık ve uysallık güne atfen hazırsa, iletişimrantsa
Adet ve usül farklılığı gün yüzüne çıkınca, cemaat bereketibahis olunca, nedense düşünüyorum

Ne kadar kültür Müslümanıyız
Amel ve akidemiz ne kadar kalbimize hakim sormalıyız
Her umudu ve emeli bir geceye sığdırmak telaşını sankibırakmalıyız
En sevdiğimiz için bunu yapmalıyız, riya ve tefrikadan uzakdurarak sevgiyi yaşatmalıyız

Kendimizi kandırmayı bırakmalıyız
Ne derlerin derdiyle değil, nedenler üzerinde durupkavramalıyız
Böylesi fırsatları bilinç tazelenmesi umuduyla ihya ederekkarar kılmalıyız
Vefasız olan dünya değil, nefsin ve iradenin hanifliğiüzerinde azimetle yakarıp, şevkiyle uyanmalıyız

Ne kadar kitab-ı celili hatmetsek
Hafızlar yetiştirmek için yarışa girip, cennet hülyasınınefeslensek
Aklı ve muhakemeyi bir kenara bırakıp, adetler ve usullernoktay-ı nazarından baksak
Bilip anlamadan, hakikatine vasıl olmadan, idraki herbakımdan kalpte ve dimağda yaşatmadan karar kılmasak

Amel ve zikir biliçle eftaldir
Rakam üzerinde yarış ve ihlassız yakarış riyadır
Mümin ne yaptığını ve hangi gerekçelerle yapılacağınıbilmelidir, farzdır
Kolaya kaçmak, günü kurtarmak, adet üzere yaşamak nefsimaksattır, efendimizin hayatı ömrümüze hakim olmalıdır

Elbette kızan ve kınayan olacaktır
Asabiyet içinde akıldanelik yapmak ne kadar mübahtır
Her ameli vucubu ve sıhhat derecesine göre yapmak akıl veirade için asıldır
Yoksa lafıgüzarlık yapmak, umut ve şevki hırpalamak, hevesikurutmak, şüphe içinde bırakmak ahmaklıktır

Mustafa CİLASUN
 
Ben bir gün ölürsem üzülüp, ağlama!
Hasretin bir hicranı var
Yıllarca ruhuma firkat zerkeder, bu nasıl keder
Ne kelam yeter, ne risale içimi teskin eder, her geçen lahzahüzün vadeder
Düşen yaprakta, ağlayan çocukta, kanadı kırılan kuşta,mahzun bakan her nazar, sineme çile eker

Nefes ne kadar acizleşiyor
Şevk hali terk ediyor, takat bilmem ki nereye gidiyor
Melülleşen, bitap düşen, boyun büken bu kalp hangi dildenkal ediyor
Anlaşılmaz olan hicranım, sukut ettiren gamım, gözyaşıdöktüren figanım, nedense duyulmuyor

Kalbime bir hançer saplansa
Bir ömür sabreden ah u zarım güm yüzüne çıksa
Hangi gülen yüz, tebessümü esirgemeyen göz, umut bahşedenher söz anlatsa
Gönlüm ayılsa, ruhum hicrana kanmasa, zihnim tarumar olmasa,muvazenem hiç bozulmasa istiyorum

Ne vakit gözlerimi açsam
Rabbime hamdederek, mağrurluktan kurtulsam
Acziyetin her sahnesinde mukim olan yerimi bulsam,miskinliğimi bıraksam
İşte o vakit bilmem ki yüzüm güler mi, ecel anı bu kalbikabul eder mi suallerini unutsam

Ah sulu gönül neler söylersin
Niçin arlanmadan derdini ayan eder üzülürsün
Külli irade ne söyler, her nasip vaktini bekler, emel sevdanınmayası değilmiş ey ar
İnsan aklını ve idrakini dikkate almalı, bilgi ve şuurnispetinde iradi olmalı, göz kararmamalı mı dersin

Mustafa CİLASUN
 
Artık ne söylerim bahtıma boyun bükerim!

Ne kadar adağım kalmışsa umutlarımda aşkla
Velhasıl geçip giden efkârlı zamanınocağında
Kalbim mahkûm bulunsa da ruhum hakikat ta
Aklım idareme güç yetirmeyince nefsim ortada

El hâsıl dil durmaz akılhissiyatla akit yapamaz
Kendir ne kadar sıksa da yüreğin ateşi durmaz
Arif zaten ses çıkartmaz zalim ezadan caymaz
Anlamak için sevda aşkın pervazında bulunmaz

Ateşin çeşnisinde nefesimetakati kim yetirecek
İzan mefkûreme nasıl yön verecek aşksönecek
Umut idrakimle filizlenecek hazda tehir edilecek
Zevkin kültürü seninle esinleşecek hak bilinecek

Savurun arttık külleridağlara ve ıssız sokaklara
Eğer bir köşede büzülerek nefes alan varsa ara
Naralar çıkarken ayyuka ruhum hicranla sırada
Şayet insanlıkkalmışsa çıkma garip nefes orada

Çığlık çığlığa haykırışlarsanki afatı beklemekte
Arzın bütününde ümmetin mahzunluğu çilelerde
Ecir birliği kul için iliklerde aşksabırla melalinde
Eğer ölmek mana ikliminde dirilişse nefes şevkte

Hani tozpembe hülyalaralıp ummana götürür ya
Ufuklar amaçlar için maslahata sarkınca sakınma
Vaktin koşullarında yılgınlık bizarlığında yorulma
Umudun kadrini hakkıyla anla aşkayaban durma

Sinemin kavlinde mevsimleher vakit tazeliğinde
Bazen hazan bazen de ilkbahar aşkzindeliğinde
Niyet halisliği senin kalbinin meşkinde sahibiyle
Gidilecek bir yer kalmışsa unutma umut şevk ile

Ne kadar serzenişlerle başbaşa kalarak ağlasan
Hiç ayılmadan o bitaplığın şaşkınlığındauyansan
Ne ezanı duysan ve ne de kalbin sesinde aransan
Aldanma ruhun bırakmayacak anı anla aşkbaşka

Gel seninle karakalemçalışalım ve hayale dalalım
Biran çileleri unutarak şevke yaslanıp hakkı analım
Hayatın kalanını sorgulayıp saklambaç oynayalım
Ömrün kitabını yazalım mısralarla anlamlaştıralım


Mustafa CİLASUN
 
Visali yar ile dost ol, bırak beni yalnızlığıma!

Ne dinmeyen hayalin süruru
Ne ruhuma hüzün bahşeden umutların onuru
Şevkin enginliğinden hicranla nazar eden, halimin bedbin durumu
Kalbime ümit zerketmesin, heves umuda bürünmesin, bahtının saadeti durulmasın

Ne zaman kalbimi dinlesem
Ruhumdan nükseden feryadın yadıyla inlesem
Mutmain olmaya layık olmayan halin insicamıyla bir ömür kal etsem
Acziyetim bitmez, edebin şevhi yüreğimde yeşermez, dil hamt etse bile, ihsana yetişmez

Sen kalbi yüceliğe sahip nefessin
Haya ve edebin zarifliğinde ikamet eden payesin
Sabır ve metanetinle güçlüsün, himmet ve hamiyetinle zafiyetimi görmezsin
Her vakit tebessümle nazar eden bir mürebbiye naifisin,layık olmadığımı edeple aşikar eyleyen gayesin

Bilmem ki artık ne söylenir
Yazdığım kelimeler, feryadıma el atan cümleler
Meramımı anlatmak için çırpınan duygular, söyle ne zaman şevke erer
Yalnızlık bahtım değil, kaçmalarımın nişanesidir, halimin miskinliğinden utandıran dramdır

Mustafa CİLASUN
 
Ah yar bilsen nasıl dinmeyen bir ah u zarım var!

Ne vakit efendim aklıma gelse
Gözlerim yaşarır, içim dolar, nefesim bir hoş olur nedense
Lisanen yakın olsamda, kalben ve zihnen ne kadar sığ olduğum sorulur
Sual ederim bazen, neden bu kadar kayıtsızsın, dünya için çırpınırsın, mizandan korkulur, üşüten düşler neden soldurur diye

Çocukluğumdan itibaren
Onun hakkında duyduğum her şey bir başka güzeldi
En mütenahi bir özlemle sessizlik içinde süzülen ve nazar eden bir güldü
Hep hayıflandık, bahanelere daldık, nefsimiz adına kandırıldık ve fakat ne hikmetse hala ayılmadık

Her hali, sarfettiği kal-i eftali
Ne kadar mücerretti, mesneti belliydi, neden tatbik edilemedi
Hayatı ve ömrün vazgeçilmezi olarak ikame edilmekten çekinildi, kim kar etti
Herşey darmadağınık, hissiyat niçin bu kadar bulanık, itimatsöyle nereye gitti, yoksa insanlık mı yitti

Ümmet-i muahammet adına
Hangi arza baksam, safahat içinde yaşayanı ne yapsam
Sefilliğin diz boyu olduğu Afrika ve Ortadoğu halkını nasıl ve hangi gerekçeyle anlasam
Her zülmü ve isyana caiz olduğuna dair fetva üreten belamlar ı nasıl kavrayıp, emin bir yol alsam

Mustafa CİLASUN
 
Gönül görmezse, göz ne yapsın, akıl ağlasın!

Nefes, müddetin şevkiyle yol alır
Akıl, merak bilgi ve görgüyle ancak hakikate ulaşır
Kalp nazargah olmak için nazlanır, beşer kalmaktan arlanır
Ruh vadin her lahzasında sadakate ramdır, hicrana gark eden firkat edasıdır

İnsan asla kendini kandırmamalıdır
Akıl ve iradesini birilerine emanet ederek yol almamalıdır
En mütekamil bir varlık olduğunu kat a unutmamalıdır, azimle araştırmalıdır
Adet ve töre üzerine, riya ve tefrika düzenine, rakama boğulan zikir sözüne iyi bakım, kavramalıdır

Şekli yet üzere din ihsası yapılamaz
Her modaya uyularak samimiyetle takvaya bel bağlanmaz
İnanç ve izan bir birinden ayrılamaz, dil başka ve dahi gönül başka konuşamaz
Azim ve irade zafiyet adına tasarrufta kullanılamaz, böyle bir mantıkla hakikate ulaşılmaz

İhsan ve ecir kalbin sahibi içindir
Her varlık ve nefes kimindir, hangi hükmün şehridir
Kur an-ı kerimin meramı ve efendimizin yadı ve amacı enönemli gaye edinilmelidir
İnsan kul olmayı hak etmek için cehdinden taviz vermeden yürümelir, yoksa ihdas edilen dinle yetinir

Mustafa CİLASUN
 
Vefa kalbin, aklın ve vicdanın en ulvi sadakatidir!

Ne hikmetse, bir yorgunluk var üstümde
Ne düşler ve ne de düşünceler alıp götürmüyor melalimibugünde
Nereye baksam, kimin telaşıyla karşılaşsam, bir kenardaoturan mahsuna yaklaşsam
Sualler şevk vermiyor izanıma, gözlerim kamaşırken, aklımkarışıkken bu afakımı bilmem ki kime anlatsam

Arz ve talep farklılaştıkça ve artıkça
Her nefs haddi aşıp bir şımarıklık içinde sefilliğiniabarttıkça
Kız çocukları haya ve edebi bırakıp, insanların önünde akılalmaz rezilliği yapınca
Okulu, aileyi, maarifi ve arkadaşlığı yeniden yorumlamak geliyoraklıma ve fersiz bir çare adına

Özgürlük adına her naneyi hadsizce yapmak
Tanıdık yok diye ayyuka çıkacak kadar argo küfürlerlekonuşmak
Erkek çocuklara nisper edercesine garipliği abartmak ve birdearlanmadan kahkaha atmak
Ne şehir meydanları ve ne de üniversite sahaları, edebi veadabı dışlamak için yapılmadı, maneviyat dışlandı

İnsan kim olduğunu ve aidiyetini bilmeli
İlim yuvaları adına insanların nazarlarından endişeyisilmeli
Her insan masumiyetini ve sadakatini idrak ederek,kişiliğiyle irfana ram eylemeli
İnsanın kalbini lekeleyen ve ruhun bizar eden, aklı vevicdanı gama sevk eden maceradan ictinap etmeli

Mustafa CİLASUN
 
Senden neşet eden sevdayı aşkı nasıl unutayım!
Sensiz ne kadar farklıydım
Kendi halinde yol alan garip bir candım
Taklit üzere yaşayan heyecandım, kişiliği oturmamış murattım
Hevesi her şey sanan, umudu sorgulamayan hicrandım, ruhundanfigan duyandım


Aşka dair alıklığı olan nazardım
Kim bahsederse, heyecan vehmediyorsa, hemen atlardım
Kandırmayı ve abartmayı göze alırdım, nefsim adına yarışancandım
Çünki marifet sanırdım, öğünen arkadaşlara bakardım ve fakathiç kandıramazdım


Nefsim istiyorsa, gönlüm el vermiyordu
Aklıma gelen sualler, cevapsız kalıyordu, içim daralıyordu
Demekki bahtım böyleymiş dedim ve suskun bir şekildeişlerime devam ettim
Bazen gezerken içlenirdim, neden bu kadar yalnızım derdim,kimseyle asla dertleşmezdim


Onca yıl geçti, içimi çekerdim
Bir vakitler dikkatimi çeken, edebiyle naif görünen
Sinemde yılların hasretini dindiren şavkınız kalbime birşeyler hatırlattı
Ne vakit düşünsem, hatta olmaz desem, hangi mücadeleyiversem yüreğim senin yadınla bir başkaydı

Mustafa CİLASUN
 
Üst Alt