Bu konuya bir alıntı ile katkı sağlamak istiyorum, çünkü benim o ya da bu denmeli şeklinde bir yorum yapma yetkinliğim yok.
STGM'nin Türkiye'de Hak Temelli STK'lar - Sorunlar ve Çözüm Arayışları adlı kitabında "Engelliler" başlığı altındaki alt başlık, sitemizdeki bu başlığın aynısı: "Özürlü Mü?, Engelli Mi?, Sakat Mı?"
Alıntılamak istediğim bölümün başında aynen şu yazmakta;
"Dil yaşayışımızın aynasıdır" (Oğuz Atay)
Türkiye'de pek çok konuda olduğu gibi sakatlar arasında da kavram kargaşası yaşandığı açıktır. Ülkemizde sakatlar üçe ayrılmaktadır: "Sakatlar", "özürlüler" ve "engelliler". Kendisini hangi kelimeyle tanımladığına göre, o insanın kendisine ve sakat sorununa bakışını anlamak mümkündür.
Yaşadığı sorunların nedeninin ayrımcılık olduğunu bilen ve kendisini toplumun diğer bireylerinden ayrı görmeyenlerin -ki bunlar ülkemizde bir avuçtur- tercih ettiği kelime "sakat"tır. "Sakat" tanımını sevimsiz, kaba, aşağılayıcı bulanlar ise kendilerini topluma kabul ettirme çabasının bir parçası olarak "özürlü" ya da "engelli" tanımını seçmekteler. Yasalar başta olmak üzere, hayatın her alanında ayrımcılık yapan devletlerin kullandığı ise "özürlü"dür.
...Tüm bu isim ve kavram değişikliklerine rağmen, sakatlara bakış açısının değişmediği de bir gerçektir...