Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Sakat Bebek Doğurmak: Sakatlık, Kürtaj ve Gen Teknolojileri Üzerine | Dikmen Bezmez

KKELEBEKK,

Ne demek istediğini anladığımı düşünüyorum. Sadece şu konuda ayrışıyoruz sanırım seninle. Senin anlattıkların benim düşünceme göre sakat bebeklerin yok edilmesi fikrine daha da şiddetle karşı çıkmamız gerektiğini gösteriyor. Sense aynı noktadan yola çıkarak kürtaj ile sakat bebeğin alınması gerektiğini benimsiyorsun anladığım kadarıyla. Ben şöyle bakıyorum: Tüm bu saydığın sıkıntılar, erişilebilirlik sorunu, okula alınmamalar, saçmasapan müdürlerin saçmasapan tavırları, insanların dışlamaları vs. vs. ile "sakat bebek doğmasın" düşüncesini kafamıza kakan sistem öyle bir örtüşüyor ki...Aynı dili konuşuyorlar, aynı yerden bakıyorlar, sakatı istemiyorlar, "doğmasın bile..." diyorlar. Ben de buradan yola çıkarak diyorum ki "Kendimizle olmasın mücadelemiz. Kendimizle didişmeyelim. Bedenlerimizi yok etme fikrini savunmayalım. Onun yerinde bu b...'tan sistem ile mücadele edelim". Sanırım birbirimize ters düşmüyoruz aslında, sadece ortak yerden çıkıp farklı noktalara varıyoruz. Sistem zaten sakat beden yok olsun diye uğraşıyor. Ancak bu hiçbir zaman olmayacak. Sakatlar her zaman olacaklar. O halde sistemi dönüştürmemiz lazım. Var olan algıları, politikaları vs. Ve "sakatlar doğmasın" söylemi de bu algıların bir ürünü işte. Amacım senin saydığın sıkıntıları yok saymak değil. Lütfen yanlış anlama. Onlardan yola çıkarak farklı bir yere varmak. Kafamıza kakılanları içselleştirmemek.

BU arada tekrar ifade etmek isterim ki, sakat bebeğin kürtaj ile alınmasına karşı duruşum ne dini argümanlardan feyiz almaktadır, ne de bugün Türkiye'de var olan kürtaj tartışmalarından. BU iki konu da bence bambaşka çıkış noktaları olan konulardır. En temelde kadının kürtaj hakkı olmalıdır. BUnu yanlış anlaşılmamak adına belirtmek istiyorum. Ancak sakat embriyonun kürtaj ile alınmasının "normal" embriyoya göre daha meşru olduğu düşüncesine karşıyım ben. Burada çıkış noktam sakat haklarıdırı; dine dayandırılan argümanlar değil...
 
Merhaba KKELEBEKK,

İyi dilkeleriniz ve temennileriniz için çok teşekkür ediyorum.

“Ama baba nasıl oluyor” sorusunu soramasa bile o can yine de kıymetli midir, yaşamaya hakkı var mıdır sorusunu sormak, kibarca ifade etmek gerekirse bana biraz nahoş geldi. Benim hastalığım bir benzerini yaşayan Stephen Hawking tıpkı dediğiniz gibi "nasıl oluyor" sorusunu sesle soramayan bir birey. Fazıl Say sesleri hayata kaydeden bir fenomen. Alper Kaya; İşaret Parmağım adlı esere lütfen bir gözatın. Beethoven ve daha niceleri. Dikkat çekmek istediğim nokta ise şu: "Biz bu insanların hiç olmamasını tartışıyoruz". Sözlerimden şu anlaşılmasın; engelli bireyler bir Beethoven olamayacksa yaşamasın değil. Her birey birilerinin hayatında Beethoven'dır diye düşünüyorum. Her yaşam kutsaldır ve her yaşam yaşamak için direnir. Fakat bizim burada talebimiz onurlu bir yaşam.
 
Yani kısmet'in düşüncelerinin hepsine şiddetle katılıyorum...
bile bile lades denmez...
ya bile bile insan nasıl çocuğunu engelli doğumunu kabulo edebilir varmı böyle zihniyet??
insan çocuğum sağlıklı olsun diye bakar?
bu kadar vicdansızmısınız siz yahu?
bu 1 günlük 2 günlük dava değil bir ömürlük bi hayat...
bağımlı insanların anne babaları hep başında olmayabilir?
kardeş mi bakacak?
yani arkadaşlar kısmet açık açık anlatmış genç bir tecrübe olarak
bence bir bebeğin yaşayacaklarını bile bile ona acı çektirmek günahtır...
sonradan olana amenna...
ama ne demiş kitapta önlemi al takdiri ilahi !



Asıl merak ettiğim, sakatlar bağımsız değil tespitinden sakat çocuk mutlaka alınmalı noktasına nasıl geliyorsun? Hadi misali abartalım. Yunanistan belli ki krizden sonra Avrupa Birliği'ne ekonomik olarak bağımlı olacak uzun yıllar. Yunan çocuk doğmasın mı artık? Sakatların yaşadıkları sorunlardan, sakat çocuklar dünyaya getirilmemeli nasıl çıkıyor? Arayı nasıl doldurduğunu merak ediyorum.


yatağa bağımlı bas bas ötenazi isteyen birine nasıl veriliyosa ötenazi hakkı engelli bir bebeğe sahip olacak bir aileninde bence o çocuğu kürtaj etme hakkı vardır bence...
ötenaziyi bir engelli neden ister bağımlıdır,acı çekiyordur basit isteklerini bile bir başkasının yardımıyla yapıyosa artık bıkmıştır...

ekonomik çöküntüyle sakat bebek arasında dağ gibi fark var nasıl bunu bir tutarsınız?
işi yunan çocuklarına nasıl getirdiniz şaştım kaldım doğrusu ;)
konumuzla hiçbir alakası olmayan bir örnek olmuş...
sağlıklı çocuklardan bahsediyosunuz ve...
ilginççç ;)
 
Bu konu sitede bir yönüyle çok tartışıldı. Senelerce süren bu tartışmalarda yine sakat bedene saldırılara devam ediyor millet anlaşılan:)

Daha önce bu konuyla ilgili olarak şurada yazdım: Sakatlık,Kaçak Bir yolculuktur

D
iğer boyutları elbette burada tartışılacak ama merkez belli:)

ne demişim:

"İsteseniz de istemeseniz de bütün renklerimizle bu dünyaya girişimiz olacak! Şimdi bu gerçeği kabullenin, yeryüzünü parsellemekten vazgeçin. O şehirler, bu dünya, sizin babanızın tapulu malı değil!"

Sakatlıkla savaşmayı bırakın bence sevgili sakatlar:)
 
Bile Bile Lades Demek Sadece Anne Ve Baba Olmanın Egosu Bana Göre
 
"İsteseniz de istemeseniz de bütün renklerimizle bu dünyaya girişimiz olacak! Şimdi bu gerçeği kabullenin, yeryüzünü parsellemekten vazgeçin. O şehirler, bu dünya, sizin babanızın tapulu malı değil!"

tabiki dünyada o nedenle ve bu nedenle bir şekilde doğumla değil sonradanda çıkan rahatsızlıklar sonucu belki bir kaza sonucu bir şekilde insan engelleniyor...
ne yapacağız atacak değiliz kul yazılanı görse gerek tabiki gelene gelme diyemeyiz denmez...
dünya tapulu değil herkezin dünyası binbir çeşit insanın...
ama bilerek görerek elinde test kanıtlarıyla engelli bir bebeğinde sahibi olunmaz akıl var mantık var...
hangi mantığa dayanarak buna okey veriyosunuz valla benim aklım almıyor...
insan çocuğunun acı çekmesine bile bile razı olur mu???
nerde görülmüş...
ama yok bu engelli arkadaşlarda şöle bir zihniyet görüyorum ben engelliyim çocuğumda engelli olsun????
bu ne demek ya ben çektim oda çeksin ne demek???
o zaman benim aklıma türlü türlü şeylerde geliyor..
yani nerdeyse çocuğum engelli olsun diyeceksiniz yahu???
pessss
 
Sevgili Şirine,

Yazdıklarınız büyük oranda çekilen "acıların" temelinde sakat bedenin kendisinin yattığı argümanını destekliyor. Oysa...Çekilen acıların birçoğunun -hepsinin değil elbette, ancak önemli bir çoğunluğunun- temelinde toplumsal düzen yatıyor. KKELEBEK'in sözünü ettiği acılara bakın, o acıları yeniden okuyun. Eminim benden daha iyi biliyorsunuz, burada sözü edilen acıların kaynağı toplumsal düzen, bedenin kendisi değil. Aynı toplumsal düzen çözüm olarak sakat bedeni yok edip rahatlamayı dayatıyor. Ama ne hikmetse düzenin kendisini değiştirmekten hiç söz etmiyor. Acının kaynağı büyük oranda bedende yatmıyor ki...Burada sözünü ettiğim her sabah ağrılar içinde kıvranan biri değil elbette. Yani bedenin acısını göz ardı etmek değil niyetim. Ama önümüze konan argüman öyle güçlü sanki bütün sıkıntılarımız kendi bedenlerimizden kaynaklanıyor. Ama işte öyle değil. Neden bu dünya sadece "güçlü" "sağlıklı" "normal" bedenler için dizayn edilsin ki? Neden hepimiz bu standartlara uymak zorunda olalım? NEDEN? Ve ötenazi....Ötenazi argümanını da aynı resim içerisinde görüyorum ben. Yaşamdan vaz geçmemizin nedeni ne orada kendi bedenlerimizle ilgili acılar, ne oranda toplumsal düzenin canımızı yakması ile ilgili? Bedenlerimize haksızlık ediyoruz; onların var olmamasını yeğliyoruz gibi görünüyor. Bunca adaletsizlik varken toplumsal düzenin dayattığı, cezayı bedene kesemem, bu mümkün değil.
 
Dikmen hoşgeldin foruma öncelikle....
çok güzel yazmışsın....
öncelikle acıyı bedensel olarak algılama genel olarak algılarsan daha iyi olacak gibi geliyor bana...
psikolojik olarak baktığımızda kimse herhalde aaa iyiki engelli olmuşum demez kimse kendini kandırmasın???
yanlış mıyım der mi???
aklı başında sağlıklı düşünce yapısına sahip hiç bir insan sağlığından ödün vermek istemez sanırım?
sorunların çoğunluğun dayanağı çevresel bir baskı olduğundan yanasın buda bir psikolojik baskıdır engelli insan için...


şimdi 7 yaşında bir çocuğa bakalım normal bir okulda okuduğunu düşünün diğer çocuklardan farklı olunca dolayısıyla dikkat çekiyor elbet rahatsız ediliyor bu anlamda
şimdi böyle olacağını bile bile o çocuğu çevresel psikolojik vs... olarak kimsenin hakkı yok rahatsız etmeye huzursuz etmeye...neden ben diye sordurmaya o çocuğa kimsenin hakkı yok...bi çocuk nasıl kaldırabilir bunu?
o zaman elinde bir şans varken değerlendirilmesi gerek yani kürtaj yapılması gerekiyorsa yapılmalı....


Neden bu dünya sadece "güçlü" "sağlıklı" "normal" bedenler için dizayn edilsin ki? Neden hepimiz bu standartlara uymak zorunda olalım? NEDEN?

böyle bir soruyu bekliyordum birinden....
peki tersi olsaydı?
dünyada sürekli bir şekilde sakat engelli insan gelseydi ve sağlıklı insan mucize olsaydı???
engelli insanlar bu sağlıklı insana nasıl bakacaktı merak ettim şimdi ben??? kendilerine yapılan haksızlıkları,standartları bu mucizeye uygulayacaklardı eminim....
engelli insanlarda sağlıklı insana tahammül edemiyor mu??? bu dünya sadece "güçlü" "sağlıklı" "normal" bedenler için dizayn edilsin ki? diyorsan demekki aksi olduğu takdirde sağlıklı insan ötekileşecektir bu anlamdada sağlık tehlikeye giriyor işte....siz bugün sağlıksız bir yaşamı savunursanız sağlıklı nesiller nasıl dünyaya gelecek???
yani şöle bir şey var anladığım kadarıyla...aynı türden kuşlar birlikte uçar misali
ben takıldım kaldım bu engelli arkadaşların engelli çocuk istemelerine....
yaşantıları,zorlukları bile bile...
bu kürtaj denen şey sizce hangi durumlarda uygulanmalı???
neden var ???
 
bezmez;
Ayrıldığımız nokta şuradan başlıyor; tüm bunlar yaşanırken zarar gören bebek ve aile diyorum ben. Sizin düşüncelerinizse bakın bu bebek doğdu her şeye rağmen yaşayacak mücadelesi.. bende böyle bir kahramanlığa hiç gerek yok diyorum:)

Toplumsal düzenden asla kimse yüzde yüz memnun olmayacak.. Bu süreçte de çocuğunu yada kendini kısıtlamaya yada zora gelince eve hapsetmeye devam edecek..

Peki aklıma şu soru geldi, toplumsal düzen dört dörtlük diye doğurulması ne derece normal bir şey? Yada evet şu şu sorunlar var sakatlarla ilgili, ama ben çocuğumu doğurduğumda bende uğraşacağım bunlarla diye düşünerek ne kadar normal?

Bu toplumsal düzen vs aile açısından daha o çocuk bunların farkına varana kadar sadece kendi iş dünyasında bile nelerle savaşacak..

hozgul;
Yanlış anlaşılmışım galiba. Söyleyememesi değil, o çocuğun kendini söylemeye kendini zorlaması belki hiç söyleyememesi ve ailenin anlama çabaları.. anlayana kadarda iki tarafında yıpranması.. Sadece bu değil tabi ki daha bunun gibi neler yaşanıyor.. Ama ben Belgın Hanımın yazısından hemen sonra sizin yazınızı okuyunca söylemek istediğimin bir canlı örneği ve sağlaması gibi gördüm ikinizin yazılarını.. Sizin sesiniz o anneden daha gür, neşeli ve heyecanlı çıkıyordu bence..

Benim savunduğum şey sakatlık ve sürekli birşeylerin eksikliğiyle büyüyecek bir çocuğa bunu yapılmasının bana göre işkence olacağı..
 
Hatta şunu sorayım, işaret dili kullanan işitme engelli anne-baba, çocuklarının ille de işitme engeleli olmasını, işitme engelli olmayacağı anlaşılan çocuğun kürtajla alınmasını isteyemez mi? Ya da aynı şekilde kör bir anne-baba kör olmadığı anlaşılan bir bebeğin doğumunu istemiyor olamaz mı? Öyle ya, işaret dili kullananların ya da görme engellilerin kültürüne uyum sağlaması zor bir çocuğun işitme engelli ya da kör anne-babayla "trajik bir yaşam"a mahkum olmasını istemeyebilir anne-baba!

o zaman hiç çocuk sahibi olmayı akıllarından bile geçirmesin böyle zihniyetler varsa...
yanlışlıkla kazara hamile kalmasın!!!!!
hiç bir anne baba çocuğunun sağlıksız olmasını istemez...
eğer ki böyle düşünen birileri varsa bu kendi çocuğuna düşündüğü bir hainliktir...
görme engelli ise görme engelli,işitmeyse işitme hangi anne baba bunu çocuğuna reva görür ?
ne yani soy mu yürüsün ??? Bunun anlamı bu mu ???
vallahi deliricem....
 
Sayın kELEBEK öncelikle tşk ederim.Hiç bir anne göz göre göre engelli bir çocuk dünyaya getirdim diye inanın hiç birşeye şükretmiyor arkadaşlar.ben bu olayı en ağır şekilde yaşadığım için bu şekilde yazıyorum.sesimde yazımda bile heyecan yok.hayatın gerçeklerini yaşıyoruz kızımda bende.Bu hayata engelli gelmektense gelmemek çok daha faydalı.ben öldükten sonra kızıma kim bakacak.ben hasta olmaya bile korkar duruma geldim.yaşayan bilir diyorum ben.Sevgilerimle.....
 
Belgin hanım çok yaşayın....
 
Sağolun,
Sayın Sırıne,ben de sizin yazılarınızdan dolayı tşk ediyorum.hayata gerçekçi bakmak düşüncesini savunuyorum.
 
olması gereken bu aklı başında insanların alması gereken karar bu belgin hanım...
ilerisini düşünmek gerekir...

ben öldükten sonra kızıma kim bakacak.ben hasta olmaya bile korkar duruma geldim.yaşayan bilir diyorum ben.

ya işte bakın...
korkudan bile fazlası var bu cümlede...
içinizde yaşadığınız duygulsal depremi katmıyorum bile buna...
bi anne olarak sonrası için evladınızı düşünüyorsunuz...
düşünmek zorundasınızdır..
kimse anne gibide bakamaz...

bizler çocuk sahibi olmadan kürtajı savunan yada savunmayan insanlarız çevreye,mantığa,akla ve düşüncelerimize duygularımıza göre nacizhane yorumlar yapıyoruz...
ama çeken bilir demişsiniz ya işte onu hiçbirimiz bilemeyiz anne olarak yaşadıklarınızı hissettiklerinizi...
allah evlat acısı vermesin kimseye..
birde çocuğunuzun durumunu burdaki engelli arkadaşlarımız anlayabilir doğuştan engelliler ve bebeklikte hastalık geçirip engelli olan arkadaşlarım anlayabilirler...
kazayla herhangi bir sebepten sonradan engelli arkadaşlarım anlayabileceğini düşünmüyorum çünkü onlar bebeklik çocukluk evresi geçirmemiş olabileceklerini düşünüyorum bu tarz yorumlar yapabildiklerine göre...
 
peki diyelim ki çocuk sağlam doğdu sonradan oluşan nedenler ile herhangi bir uzvunda eksiklik hastalık meydana geldi ki ülkemizde bu durum oldukça fazla yanlış teşhiş yanlış iğne vb bu durumda o çocuğu aile dışlayıp ölümemi terk edecek.benim yakınlarımda da oldu dr.anne karnında ki çenine yüzde seksen engelli dedi yapılan teşhis sonrası ve yol yakınken alınmalı dedi.ama çocuğu aldırmadılar ve dünyaya geldi şimdi 4-5 aylık civarı tabiri caiz ise sapa sağlam aldırsa idi ne olacaktı.hiç birimizin sihirli küresi yok ve kimse geleceği göremediğine göre neyin iyi neyin kötü olduğunu bilemiyoruz ki
sayın şirine peki siz sonradan engelli olmanın durumu hakkında bilgi sahibimisiniz.sizin çocukken yaşadığınızı 25 inde yaşamanın etkisini etrafınızdaki tanıdığınız herkesin size acıyarak bakmasını aciz görmesini biliyormusunuz ama yinede dünya toz pembe ve herkes mükemmel bence.
 
Sakat çocuk doğurma ya da doğurmama meselesiyle ilgili birçok etken ve bu etkenlerin bileşkesi söz konusu.
Kişi/aday ebeveynin kürtajla ilgili görüşü, genel olarak sakatlıkla ilgili bilgi, deneyim ve yaklaşımı, özel olarak tespit edilmiş olan özür durumuyla ilgili bilgi, deneyim, yaklaşımı, kürtaj ve sakatlıkla ilgili hakim sosyo-politik iklim, andaki sakatlık deneyimlerini etkileyen/şekillendiren sosyo-ekonomik koşullar, sürece tanıklık eden ve yönlendiren ve elbette yaklaşımı saydığımız faktörlerce şekillenen "uzmanın" görüşü, kişi/aday ebeveynin kişilik özellikleri ve karar anındaki psikolojik durumu...
Bu bileşkeyi oluşturan faktörlerden birindeki en ufak bir farklılığın bileşkenin niteliğini ve dolayısıyla kararı etkileyeceği muhakkak. Doğrusu, böyle bir durumda bir çırpıda pişmanlık duyulmayacak bir karar vermek imkansıza yakın gibi geliyor.
 
Selam Arkadaşlar ben İlker Ortaç,
Bezmez'in yazısına gelen yorumlara karşılık bunu ifade edemeden yapamadım ki, konu ile daha uzunca bir fikir bildiriminde bulunacağım, bunları da anormal bir kişinin, normallerle empati kurmayı da, bu bahis için gereksiz gören kişinin fikirleri olarak diyorum.
Sizlere bunu daha nesnel anlatmayı da tercih edebilirim. Ve; hadi ettim.......
Ondan sonracağıma,
Alın size matematik , buna cevap buyurun,
Evrende her şey bir fonksiyon olarak vardır ve tüm fonksiyonlar bire indirgenebilir. kırmızılık karaciğer, frengi beyin, dışkı bağırsak. ve yaşamdan duyulan sıkıntı da bir an önce ölme isteğine indirgenebilir. Sanırım buraya kadar bir beyiz bir yok . Matematik bu. O vakit, bütün sakatlıklar da ana karnında belirlenmiyorsa, ötenaziye (isteyerek yaşama son verme) de aynı serin kanlılıkla cevap verecek misiniz ?

[FONT=Verdana]20. yüzyılın en önemli ressamlarından Henri Matisse (31 Aralık 1869 – 3 Kasım 1954), [/FONT][FONT=Verdana]18. yüzyılın en önde gelen ressamlarından biri olan Francisco de Goya (1746-1828),[/FONT][FONT=Verdana]Empresyonist Fransız ressam Auguste Renoir (1841-1919) ya da [/FONT]"Tahta Bacak Frida" üçlü tarama testi ile sakat doğacakları veya ileride sakat kalacakları bilgisine sahip miydiler ?

Son kertede, [FONT=Verdana]insan için varoluş, özden önce gelir. öz, sürekli nitelikler topluluğudur varlık ise dünyada etkin olarak bulunuş demektir. yani önce var olursun, ondan sonra bi öz'e sahip olursun.[/FONT]
[FONT=Verdana]yada, insan kendini nasıl yaparsa öyle olur.
[/FONT]
Daha ne olsun !
Ben nereden bileyim ?
Bu isimlerin ya da şahsımın ya da oğlum Mert'in doğum günü kutlu olsun.
 
@Şirine
Gelecekten haber verilebiliyor olsa ve Hayatın bir yerinde, çeşitli nedenlerle "delireceği" söylenen bir çocuğun doğumu söz konusu olsa? yani sizin doğumunuzla ilgili bir karar verilecek olsa? :)
Gerçekten, bir şekilde doğmadan önce hayatta karşılaşacağımız şeyleri bilen uzmanlar olsa ve gerçekten bilseler ve biz de onlara inanıyor olsak. Mesela, Doğacak çocuğumuzun 13 yaşında, taşeron bir firmada, sigortasız olarak çalışırken bir kaza
geçireceği ve sonunda ömrünün sonuna kadar "tekerlekli sandalyeye mahkûm" olacağı söylense?
 
Yukarıda Çağrı'nın soruları bence işin özü! Ben de bu bağlamda sorular soracağım...

Öjeni savunuculuğu yapmayı anlamam mümkün değil. Hitler yüzbinlerce sakatı öldürdü, yüzbinlerce hamileliği zorla sonlandırdı, milyon Yahudiyi "zararlı ırk" diye ayırıp katletti... Burada "ağır sakatlık ile doğacak bebeğe şu-şu-şu sebeplerle bakamam, o nedenle kürtaj kararı alırım" diyenleri dışarda bırakarak, "sakat çocuk bile bile doğurulur mu, manyak mısınız" diyenlere Hitlervari sözler söylediklerini hatırlatmak isterim.

Öjeni şu demek: "öjeni teorisi, nazi ideolojisinde barbar ırkların, sakat ve hasta insanların toplumdan ayıklanması ve sağlıklı bireylerin hayata devam etmesi öngörür. bunu uygulamaya sokan hitler'in amacı ari ırkı olarak kabul edilen kesimin diğer ırklardan daha üstün olduğunu; ıslah ve formasyon çalışmalarıyla ''üst insan'' diye tabir ettiğimiz kavramı hayata geçirmek."

Sirine, Hitler zamanında Avrupa'da yaşasaydın, sen de aldırılmış ya da öldürülmüştün. Doğulu ve işitme engelli birinin üstün ırk içinde var olması düşünülemez bile! Hangi beden "arı ırk", hangisi "sakat"? Siyahların yaşamı da zor mesela, birçok ülkede kadın olmak cehennem azabı çekmek demek, ben mesela aptallardan hiç haz etmem, beriki sarışınlardan, öteki çingenelerden, başkası eşcinsellerden, bir başkası dinsizlerden, öbürü dindarlardan... E peki nasıl olacak, kimler "kötü gen", kim kimleri doğmadan yok etme hakkına sahip? İşaret dili kullanan anne-baba "ille de sağır bebek isteriz" dese, "ille de duyan bebek isteriz" diyen anne-babadan farklı bir şey mi istemiş olur? Neden?

Herkes hayal ettiği bebeği doğurmak isteseydi (şükürler olsun ki nelerin hayal edilesi olduğunu öğrendik!), bugün dünyadaki insanların % 99'u olmazdı! "Bebek" yazıp googla'da aratın bakalım, kaçınız hayal edilesi bir bebeksiniz, doğmayı hak ediyorsunuz?
Sakat olmanın "çirkin", yoksul, aptal, işçi, yani "ayak takımı" olmaktan daha bahtsız bir yaşama yol açtığını mı düşünüyorsunuz? Yoksul doğan kaç kişi dünyada kendierine biçilen b.ktan yaşamdan kurtarabiliyor kendisini? Sakat olmanın yoksul olmaktan daha dezavantajlı olduğunu mu düşünüyorsunuz? Yoksulluğa mahkum edilenlerin televizyon karşısında ağızları sulana sulana baktığı yaşamlar ile sakatların aynı ekrana baktığında iç geçirmeleri arasında anlamlı bir fark var mı sanıyorsunuz?

Peki ya sakatlığın sınırı ne? Kör, sağır, bir kolu ampute, bir ayağı yamuk vb. olmak da mesela "doğması sakıncalı" olmak mı demek? Peki, diyelim "eksiklikler" doğmamak için gerekçe sayılıyor, ya üç gözlü-ayaklı-kollu olacağı, kulakları kıçında olarak doğacağı anlaşılan, yani eksiği değil fazlası olan bebekler ne olacak? Mesela bebek üç penisli ya da intersex olarak doğsun, kabul müsünüz? Veya çocuğun eşcinsel olacağı yüzde yüz belli olsun mesela, ne olacak? Türkiye'de doğrulmamalı, Amerika-Avrupa'da doğrulmalı. Öyle mi?
Ben mesela "sirine gibi" bir çocuğum olacağına, hiç olmasın isterim. Farzedelim bu düşüncede birine baba olmak bana eziyet geliyor. Ve biri bana o doğmadan bunları söylemiş olsun. Gel de aldırma bebeği! Değil mi? Kısmet gibi bir çocuğumun olmasını ne kadar çok isterdim mesela (oysa o doğmamış olmayı tercih edecek kadar dangalak! :))

Yani, "sakat" derken kim ne anlıyor? Kim bilebilir kimin hayattan ne kadar tat alacağını? "Bu adama yaşam zehrolur" demeye kimin ne hakkı var?
Her anne-baba kendi kararını kendisi vermeli. Toplumun (ve tıpçıların) doğmayı hak eden bebek diye dayatma yapması kabul edilemez. Toplumlara düşen, doğan çocuklara güzel bir yaşam sağlamaktır. Biz o koşulları oluşturalım, insanlara beden-düşünce dayatmak yerine bedenlerden ve düşüncelerden bahsedelim, göreceksiniz, ne Kısmet o açmazları herkesten daha fazla yaşayacak, ne de Sirine gibiler ve onların katliam düşünceleri var olabilecek.
 
surveyor; öncelikle sana cevap verimde :D
Şimdi şöyle bir şey var ben diyorum ki hamilelik esnasında yapılan bir çok test var bunlar boşa mı??amacını açıklayın o zaman neden yapılıyor bu testler?
tabikide önlem almak için...bile bile bir insanın hayatı riske atılmaz diyorum...
benim bahsettiğim şey doğum olmadan hallolması gereken birşey...
yazılarımı okumamışsınız demekki tam olarak ben gelecek hakkındada yazdım....
evlat evlattır sonradan bir sorun olursa TAKDİRİ İLAHİDİR yapacak bir şey yok en iyi şartlarda bakar insan gücü yettiğince...
Ama ne diyor kitap önlemi al TAKDİRİ İLAHİ...
bunca doktor boşa okumadı vardır bir bildiği eğerli alınması gerekiyorsa alınmalıdır...
durup dururken çocuğu aldıracak halimiz yok...
burda kürtajın gerekli olduğu durumlardan bassediliyor
 
İşte, ne zaman çocuğun aldırılması "gerekli"? Sorun burada. Neden "tercih" değil de "gerekli"?

Ve, dindar olanlara soruyorum: "şu çocuğu doğurma" diyen bir emir mi var? Doğrulmayı hak etmiyorsa, o çocuk neden "Allah tarafından" oraya kondu?
 
gerekli diye bişey yok bildigim kadarıyla budabi tercih ,aldırmayıp tevekkül eden ve bunun neticesindede saglıklı dogan çocuklar var mucize olarak tabii,bilemiyorum tercih meselesi ...

dinen anne saglıgı tehlikede ise hamilelik sonlandırılır ,aynı şey bebek içnde geçerlidir bence,saglıklı deyilse bu büyük bi soromluluk büyük bi yük ,o çocuk ilierde büyüyecek ve diyecekki madem biliyordunuz neden dogmama izin verdiniz derse :confused:bunun cevabı yok bence...
 
Sirine'nin söylemlerinden ve bu tartışmayı açan ilk yazıdaki medikal argümanlardan çıkıyor "gerekli" dayatması...

Dindar bakış için önemli bir soru: Doğrulmayı hak etmiyorsa, o çocuk neden "Allah tarafından" oraya kondu?
 
hımm anladım abi ALLAH kimseyi böyle bi tercih yapmak zorunda bırakmasın zor ...

buda ilahi bi imtihan ALLAH dert verip ,yada çok iyi şeylerle imtihan eder kullarını böyle bi durumda ise çok güçlü bi imana sahip olmak lazım ...
 
tüm yazdığım yazılar gume gitti bir daha baştan yazıyorum....offfffffffffff....

Sirine, Hitler zamanında Avrupa'da yaşasaydın, sen de aldırılmış ya da öldürülmüştün. Doğulu ve işitme engelli birinin üstün ırk içinde var olması düşünülemez bile! Hangi beden "arı ırk", hangisi "sakat"? Siyahların yaşamı da zor mesela, birçok ülkede kadın olmak cehennem azabı çekmek demek, ben mesela aptallardan hiç haz etmem, beriki sarışınlardan, öteki çingenelerden, başkası eşcinsellerden, bir başkası dinsizlerden, öbürü dindarlardan... E peki nasıl olacak, kimler "kötü gen", kim kimleri doğmadan yok etme hakkına sahip? İşaret dili kullanan anne-baba "ille de sağır bebek isteriz" dese, "ille de duyan bebek isteriz" diyen anne-babadan farklı bir şey mi istemiş olur? Neden


bülent ben doğuştan gelen bir işitme kaybına sahip değilim 1 ;)
2.si farzet ki doğuştan geldim ve sağlıklı nesil isteyen bir kabilede doğdum...
eğer kaide bunu gerektiriyorsa ruhum bile duymaz oracıkla öldürürüldüm yasa gereği...
yapacak bir şey yok...emirler böyle...
günümüzde kangrenli bir bacak kesiliyorsa bu tıbbın mecbur olduğu bir şeydir...
ya hayat yada bacak gibi bir seçenek var...
beyin ölümünü gerçekleştiren bir hastanın makinede tutulmasının bir anlamı yok çünkü tıbben ölü...
bu konularda insan en mantıklı şeyi yapar değil mi ?
bir kadın doğumcu kürtaj diyorsa bildiği bir şey vardır herhalde...
durup dururkende aaa bu çocuğu alalım demiyor

İşaret dili kullanan anne-baba "ille de sağır bebek isteriz" dese, "ille de duyan bebek isteriz" diyen anne-babadan farklı bir şey mi istemiş olur? Neden




işaret dili kullanan bir anne sağır bebek isterse dünyanın en aptal insanlarıdır...
ayrıca unuttuğun bir şey var bugün sağlıklı insanlarda "işaret dili öğreniyor öğrenebiliyor ana dili gibi ";)
bence sağlıklı bir bebek sağır bir anne babanın en büyük avantajı olabilir gelecekte...
bir düşün!!!



mesela aptallardan hiç haz etmem

aptal olduğumu düşünüyorsun sen sanırım benim...ama ne tesadüftür ki bende aptallardan haz etmem ;)
Ben mesela "sirine gibi" bir çocuğum olacağına, hiç olmasın isterim. Farzedelim bu düşüncede birine baba olmak bana eziyet geliyor. Ve biri bana o doğmadan bunları söylemiş olsun. Gel de aldırma bebeği! Değil mi? Kısmet gibi bir çocuğumun olmasını ne kadar çok isterdim mesela (oysa o doğmamış olmayı tercih edecek kadar dangalak! :))

bülent hiç korma senin benim gibi düşünen bir çocuğun olamaz aynı tıpkı senin gibi düşünür...;)
ama farklı bir düşüncede olsa bile çocuk onu o yapan düşüncesidir...
düşüncelere saygı duymak gerekir...
ayrıca dikkatini çekerim ki "düşünce,fikir ayrılığı" doğmamış bir bebekte şekillenmemiş bir olgu olup sağlık açısından sorun içermez....
keşke bebeklerinde düşüncesi fikri olaydı ve cevap vereydi bize...bakalım ne düşünüyorlar...
sağlıksız bir bebek anne hayatını bile riske atabilir ayrıca....
kısmet mükemmel bir genç kız...
yaşına göre olgun...
olgunlaşmış hayat olgunlaştırmış....
doğmamış olmayı isterdi ama doğmuş bir kere hayat devam ediyor...


Toplumlara düşen, doğan çocuklara güzel bir yaşam sağlamaktır.

bak bu konuda hem fikiriz...
ben çocukları çok seviyorum ve onların hiçbir süretle mutsuz huzursuz ve acı dolu olmasını istemiyorum....
belki kadınlar ve erkekler bu konuda ayrılıyor....
bir kadın annelik içgüdüsüyle bebeğini en iyi şartları sunmak isteyebilir...
anket bazlı bu konuyu kadın erkek diye ayırsan eminin bayanlar kürtajdan yana oy kullanacak...
hiçbir anne sanıyorum çocuğunun hayatı boyunca zorluklarla mücadelesini izlemek istemez...
baba adayları daha soğukkanlı olduğuna inanıyorum ben bu konuda geçimi sağlayan erkek çocukla tüm gün geçiren kadın...
bir erkek ne kadar anlayabilir çocuğunun sıkıntısını ?
anne daha yakındır çocuğunun ayağına diken batsa annenin içi yanar

Her anne-baba kendi kararını kendisi vermeli. Toplumun (ve tıpçıların) doğmayı hak eden bebek diye dayatma yapması kabul edilemez. Toplumlara düşen, doğan çocuklara güzel bir yaşam sağlamaktır. Biz o koşulları oluşturalım, insanlara beden-düşünce dayatmak yerine bedenlerden ve düşüncelerden bahsedelim, göreceksiniz, ne Kısmet o açmazları herkesten daha fazla yaşayacak, ne de Sirine gibiler ve onların katliam düşünceleri var olabilecek.

kesinlikle anne babanın kararıdır evet...
her aklı başında insanda doğru kararı verir eminim....
bu konuda insanın bir düşüncesinin olması dayatma değildir...
tıbben uygun olan mantıklı seçimi onaylamaktır...
önerilen hakkında ne karar vereceğindir...
herkesin kararı kendinedir...

ne de Sirine gibiler ve onların katliam düşünceleri var olabilecek.

katliam değil tıbben uygun olan...
ama yok düşünceleri parçalamak atomu parçalamaktan daha zordur...
sağlığı istemek katliamsa söylenecek bişi yok...
 
Sirine, Allah selamet versin, zor senin durumun! Kurtulma ihtimalin de yok maalesef. "İşaret dili kullanan bir anne sağır bebek isterse dünyanın en aptal insanlarıdır" diyecek birine cevap yazmış olmak bile zul geliyor bana! Hatta, bu konularda senin gibi düşünen insanlarla aynı havayı solumaktan bile huzursuzum.

Ama diğer yandan bu düşüncelerin ortaya konması da çok iyi oluyor... Belki Kısmet vb. arkadaşlar bu aşağılamalardan bir ders alır ve silkelenip -hiç değilse inadına- yaşadığı için gururlanır, bedenlerine ve yaşamlarına sahip çıkar.
 
Yahu niye aşağılama olsun anlamıyorum ki
hangi anne baba çocuğuna sakat olsun der yahu...var mı böyle bir şey
nerde görülmüş duyulmuş...
Forumda çoğu kez şahit oldum kadın kas hastası hamile kalıyor adam yazıyor çocuğum sakat doğar mı diye
neden korkuyor...
her aklı başında insan gibi...
endişeleniyor çocuğu için buda çok doğal bir şey...
ayrıca burası bir tartışma platforumu aynı düşüncelere sahip olduğumuz konular gibi aykırı düştüğümüz konularda olmak zorunda...
hepimiz aynı düşünecek diye bir kaile yok...
farklı düşünüyorum diye insan aşağıladığım yok...
 
Konu anne-babaların çocuklarının sağlığı için endişelenmeis değil Sirine, sorun senin "İşaret dili kullanan bir anne sağır bebek isterse dünyanın en aptal insanlarıdır" mantığın.

Sağırsa, körse, bir uzvunda eksiklik varsa vs. kime bağımlı olur o çocuk? Eğer bağımlılıksa doğmayı hak edip etmeme kriteri, bu tür sakatlığı olanlar kimseye bağımlı değildir. E o zaman neden doğmayı hak etmiyorlar?

Kim neden doğmamalı? Kim karar verecek buna?
 
Konu anne-babaların çocuklarının sağlığı için endişelenmeis dğeil Sirine, sorun senin "İşaret dili kullanan bir anne sağır bebek isterse dünyanın en aptal insanlarıdır" mantığın.

Sağırsa, körse, bir uzvunda eksiklik varsa vs. kime bağımlı olur o çocuk? Eğer bağımlılıksa doğmayı hak edip etmeme kriteri, bu tür sakatlığı olanlar kimseye bağımlı değildir. E o zaman neden doğmayı hak etmiyorlar?

Kim neden doğmamalı? Kim karar verecek buna?


bende şu açıdan diyorum neden sağlıklı bir çocuk yerine duymayan bir çocuğu tercih etsin ki insan...
anne baba duymasada görmesede hiçbir uzvu olmada illaki çocuğuna bakar çocuğuna bir şekilde bakar...
yani bunun için çocuğun sağlığından olmasına gerek yok bunu demek istiyorum o konuda...
anlatabildim mi?
beni anlayabiliyor musunuz?
belki bu anne babanın ne hissettiğini ben anlayamam ama çocuğununda kendi gibi olma hakkını vermez vermesin yaaa...
bir anne baba istememeli bu...
iyi şeyler isteyebilmeli anne baba...
çocuğu için her açıdan en iyi şeyi...


Çocuk anneye bağımlı olur...ve görüyoruz sorunlar büyüdükçe dahada zor bir hal alıyor ve anne babayada bir şey olursa yarın bir gün o çocuk ne olacak ?
huzur evi mi alır?
bakım evi mi alır?
bir şekilde evlilik yapabilir mi ?
evet sakatlığında çeşitleri var...
bir çok hastalık anne karnındada tedavi edilebiliyor eğer böyle bir sıfırlama olacaksa çocuk sağlığına kavuşacaksa o zaman tabiki hayata gelsin..
ama doktor öngörüyorsa bunu her ne olursa olsun riske girmek neden?
yatağa bağımlı olabilir sonsuza dek...
çocuk çocukluğunu yaşayabilecek mi ?
psikolojik olarak mutlu olabilecek mi ?
bunlarıda düşünmek gerek anne baba olarak...
en önemli şey çocuğun psikolojisi olduğuna inanıyorum bu durumda ben....
 
@Şirine,
Yazdıklarınızın anlaşılmasından kaynaklı bir problem olduğunu sanmıyorum.
Belki rumuzunuzdan dolayı daha şirin şeyler yazmanızı beklemiş ve hayal kırıklığına uğramış olabiliriz. :)
İlk bakışta görünene, fiziksel farklara fazlaca anlam yüklerseniz, sakat doğması muhtemel çocuğa ana karnını dar etmekle kalmaz; sağlamsanız sakata, sünniyseniz aleviye, müslümansanız gayrimüslime, beyazsanız siyaha, türkseniz araba, kürde ya da ermeniye, erkekseniz kadına, dünyayı dar edebilirsiniz ya da dar etme fiiline rıza göstererek durumun meşrulaşmasına katkıda bulunabilirsiniz. Bu bakımdan, fiziksel farklara, ilk bakışta görünene, ilk soruşta öğrenilene fazlaca anlam yüklememek, genellemelerden kaçınmak hayırlı olabilir.
Sakat çocuk, sakat sevgili, sakat eş, sakat iş arkadaşı hayalini kurmasın kimse eyvallah. Ancak, bugün, sakatın doğmaması için seferber olan toplum, yarın sakatı doğduğuna, olduğuna pişman edecektir. Aynı şekilde, bugün, sakatı doğduğuna, olduğuna pişman eden toplum, yarın sakatın doğmaması için seferber olacaktır.
 
Üst Alt