Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Sizce insanlar bizi engelli oldugumuz için mi seviyor? [Tartışma]

Acıma ve sevme duygularını, acıdığım ya da sevdiğim kişilere olan hissiyatımı analiz etmeye çalışarak gözden geçirdim.
Kendi adıma, acıdığım kişiyi sevemeyeceğimi söyleyebilirim. :eek:Ancak merhamet duyabilirim, onun adına üzülebilirim, gerekiyorsa ve elimden geliyorsa yardım edebilirim.

Acıma duygusunu bende ancak güçsüz, aciz zavallı, yoksun kişiler/ kişilikler uyandırabilir. Engelli bir insanın güçsüz, aciz zavallı, yoksun olması gerekmiyor,
öyle olduğunu da düşünmüyorum. Belki biraz Kapitalist-Darwinist bir yaklaşım olacak ama “herkes hak ettiği gibi yaşar” lafına katılıyorum. Hak etmek için çabalamak gerekiyor. Çabalamazsan önüne sunulan hayatı yaşamak zorunda kalırsın, çabalarsan kendi hayatını kendin yaratırsın. Bu sebeple; ister engelli, ister engelsiz olsun, acınası halde olan insanların pek çoğunun, bu durumdan kurtulmak için çaba sarf etmediklerini düşünüyorum.

Sevdiğim bir insanın engelli olması ise bende acıma duygusu uyandırmaz, uyandıramaz. Ben onu seviyorsam, o zaten hayatla ve kendisiyle barışık, sevilesi bir insandır, müdahildir, mücadelecidir, zekidir vs. Keşke engeli olmasadır, ama belki de onu sevilesi, güçlü, mücadeleci yapan şey engelidir.
Sevme duygusunun fiziksel görünüm ile alakalı olduğunu da düşünmüyorum
(en azından kadınlar için ya da erkeklerin hemcinslerine, dostlarına duydukları sevgi için :)).

Eğer birisini seviyorsak, her an, her dakika onun engelli olduğunu düşünmeyiz ki. Hatta bunu unutur, kanıksar, gaf bile yapabiliriz. Bacağında bir sorun olan, çok sevdiğim genç bir hanım sık sık evimizde misafir olur. Onun zor yürüdüğünü ya da dengesini sağlamakta zorlandığını unutup, akşam yemeği hazırlarken yardım teklif ettiğinde mutfak dolabının üst rafındaki salata kasesini almasını istediğim (sandalyeye çıkması gerekir ve bunu yapamaz) ya da sokakta onun yetişemeyeceği bir tempoda yürümeye başladığım olmuştur.
“Heeey siz benim engelli olduğumu unutuyorsunuz” diye kızımı ve beni ikaz etmek zorunda kalmıştır kaç kere. Engeli, benim için onun hayatındaki bir ayrıntıdır sadece. Ona duyduğumuz sevgi; kişiliğine, duruşuna, başarılarına, samimiyetine, dürüstlüğüne, fedakarlığına… diğer tüm insanca vasıflarına olan sevgidir.
 
bu devirde kimse kimseye acımaz
kimse kimseyi çekmez
kesinlikle seni gerçekten seviyorlardır.
ama senin arkadaşının seni kıskandığı kesin
 
Bakışlar Ele Verir...

Gerçek sevgi bakışlarda gizlidir..Acırsada bilirsinm harbiden seviyorsada..Bence mühim olan her iki şekildede riyasız olmasıdır..Sana her halukarda hangi duyguyu gerçekten saptırmadan yansıtıyor ona bakacaksın..Yani dikine olacak duyguları..Zaten her ne yapılıyorsa sevgi yada başka bir şey...Apaçık olması değilmi güzel olan..Sevgiyi tartışmam biliyormusunuz...Ya vardır sevgi yada yoktur...Acınırsa kötüdür tabiki insana ama dedimya anlarsın bunu gözler saklayamaz gözler bağırır sana...

Ama ben kendi adıma belki arkadaşlarımın dediği gibi sevgiye olan açlığımdan kaynaklı bir yaklaşımla..Bana acıyarakta baksalar hoş karşılarım..Bakış açısı şu..Acıyorsa bana bakan demekki kendinde olmayan üstün bir taraf buldu bende bunu çekemeyip kulp arıyor bendekine..

Değişik ama emin olun işe yarıyor..Bütün mesele gerçekten seveni yakalamak...Bunun için en güzel ayna gözlerdir emin olun hiç bir şeyi saklayamazlar bakmasını bilirseniz...
 
maalesef öyle miss insanlar biz engeşlilere önyargıyla yaklaştığı müddetçe bu değişmeyecek ve böyle gitmeye devam edecek.
 
[SIZE=3]-konu dishi-[/SIZE]

Hemen gidip kitaplığı karıştırdım , gözüme çarpmasın diye arkalara atmışım. Stefan Zweig’in romanı , “Tehlikeli Merhamet” adıyla da basılmış daha önce. Romandaki Subay birinci tanımlamayı yaşıyor. Özellikle iç sesini yansıtan düşünceleri ...O kadar ağır ifadeler var ki okurken ürperdim . İnanılmaz zavallı bir portre ... O yüzden tavsiye ediyorum diyemeyeceğim … Gerçek hayattaki benzerlerini aratmasa da , okuyarak bir şey katacağına inanmıyorum. Uzak olsun …
:) okumak icin hayatimda en cok zamana ihtiyac duydugum kitaptir bu.... tekrar tekrar bashlayip biraktim, inat olsun diye icimden gelmeye gelmeye bitirdim sonunda ama tam iki senemi aldi, ehühehe =))... orjinal adi "ungeduld des herzens" = "kalbin sabirsizligi"... bence de uzak olsun =)...
 
Muhtemelen kıskanç bir yapısı vardır bu kişinin, kendisini sevdirememiştir, bir bahane bulmuş kendine göre. Yoksa Nuriye Taşcı'nın da dediği gibi hiç kimse kimseye engelli diye katlanmaz öyle, ayrıca kimse çok uzun süre seviyormuş gibi davranamaz, falso verir illa ki. Gerçekten seviliyorsunuzdur bence.
 
bana ole gelıyo ya bence engelimizden dolayı sevıyolar.
 
Haklısın leyla ... Bizi sevmicekler de kimi sevecekler:D:p
 
senin sevilmen senin şirinliğnle ilgilidr tanımıyorum seni öğledr herhlde güler yüzlü isen sevilirsn engelli engelsiz farketmez asık suratlı olursan da sevilmessn engelliyz die bizi herkes sevmez ne olur merhamet ederlr veya arada acıyan olur buna gıcık olurum yoldan geçison mesala mahallede yaşlı bi teyze vahh yazık böle durumlar olabilio.


Engelliyim beni seviolar ölemi engelsiz olsam sevilmicektm sevinelim mi şimdi buna ne güzel engelliyim herkes bizi sevio nayır kabul etmiorum engelli engelsiz ayırmaylım sevgiyi sen iyiysen, hoşsan, naziksen, efendiysen, şirinsen, güleryüzsen vs. vs.. sevilirsn engelli engelsiz farketmez
 
Üst Alt