Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Sosyal Engellenmişlik: Lambdaistanbul Eşcinsel Sivil Toplum Girişimi [Tartışma]

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Madem ironi yapılıyor: Bir "şef" Motzart çalarken, "Do notasına basmayacaksınız" ya da "hey sen, keman çalan! Sen hiç çalmayacaksın" diyebilir mi?
 
Bence sen takma adını değiş. Boğa inadı mıdır tesir eden bilmiyorum.
Ama ısrarlarının sanki sonsuza dek süreceğini görüyorum.

Devam et abi, yok say. Sen bilirsin.

:) Parçada, bestede DO notası kullanılmamış olabilir. Yahut kemanın yeri yoktur.

Hmm. Ya da orkestrada kadrolaşma benzeri bir tuhaflık vardır. Birileri dışarıdan orkestraya kemancı koymuştur. Veya notalara müdahil olmuştur hı?

ARTI... Orkestra şefi değil elindeki çubuk ve bedeni konuşur anladığım kadarıyla. Ya da sadece beste konuşur. Ya da enstrumanlar...

Puf ettin.. Yazdıklarım uçtu. Di mi? :roll: ve Pufff ettin ben uçtum.
 
İroni adına;

Her eserde her nota kullanılır...Şef'in de tek kısıtlılığı herhangi bir eserde var olan bir notayı o eserden çıkarma gibi bir özgürlüğünün olmamasıdır...ama o "DO" notasının nasıl kullanılacağına renk ve nüans adına karışabilir...

Ayrıca orkestranın herhangi bir üyesini orkestradan çıkarabilir yani kemancıya "çalma" diyebilir...Çünkü "Maestro" orkestra'nın herşeyidir..O ne derse yapılır :D
 
Babür abi tercuman oldun duygularıma vala :lol:
 
Bu başlığı yeni okudum ve DEHŞETE düştüm
üye olmadan önce bunu okusaydım kesinlikle ama kesinlikle bu foruma üye olmazdım.

hangi mantık ve hakla böylebir faciaya müsade edilebilir. bu hususta ferdi davranılamaz burda sözkonusu olan 8,5 milyon özürlünün hakkı mevzu bahistir.

Çünkü internet bir kitle iletişim aracıdır

engelli olmak bir tercih değil bir kaderdir, eşcinsellik ise kim nederse desin iğrenç ve sapıkça bir tercihdir. ikisini aynı kefede müteaala etmekse, bilerek yapılyorsa hainlik bilmeyerek yapılıyorsada ahmaklıktır.

evet ikisinin tek ortak noktası vardır o da sakatlıktır. ama bu iğrençlik fiziki değil ahlaki ve fikri sakatlıktır.

sözkonusu sapıklık sadece bizim toplumumuzda değil, aynı zamanda küresel ölçekte de bir ahlaksızlıktır. haddizatında bu ifadeler bile sözkonusu tercihi tam olarak ifade etmekte aciz kalmaktadır.

Ne tarihi, ne maddi, ne manevi ne milli, ne içtimai ve nede insani bekrauntumuz böyle bir ahlaksızlığa müsahama göstermemize müsade etmez.

o zaman tecavüzcü sapıklara, hırsızlara, vurguncuya dolandıcıya da sosyal engellenmişlik pisikolojisiyle yaklaşım ve her şeyi zıvanadan çıkaralım.

bu meyanda ben demokratik tepkimi ortaya koyuyorum ve diyorumki;
Bu ayıp temizlenmedikçe yani başlık bu forumdan kaldırılmadıkca ben ka-i suretle bu foruma bir daha girmeyeceğim
 
Herkes eşcinsellerde yoğunlaşmış yazarken...
Ben,eşcinsellerle yatan isimsiz,isim bulamadığım kitleden bahsetmek istiyorum.
İnsan kaslı maslı,bed sesli koca elli biri ile yatıp ne bk. anlıyoru tartışmayacağım.
Ama bukadar iğrençliğe ilave olarak birde engelli olan bir homosexüel ile aklım almıyor.
Sınırsız elamanlar...
Sanırım bunu cinsellik görenlerin tanımı bu.
Engellier bireyi olarak "eşcinseller" kazanında anılmak kadar iğrenç birşey yok..
Biri anya,diğeri newyork.Keşke hiç aynı haritaya sokulmasaydı...
 
ORADA KİMSE VAR MI?..
Bu mudur?
Simülasyonlara kapılmadan, onların gerçek öykülerini dinlemeliyiz. Cinsel yönelimlerine değil, insan yanlarına odaklanmalıyız. Aynı bizim sakatlıklarımızın değil, insan yanımızın öne çıkarılmasını istememiz gibi
İşte BUDUR!..

Kendinize gelin bayanlar, baylar!...
Çoğunuz "anne"/"baba" adaylarısınız!..
Eşcinsellerle ister birlik olun, ister olmayın ama bu şekilde de bir ırkçılık/ayrımcılık yapamazsınız!!!
ŞİMDİ!.. Özel bir rica :) "saroz1" in yazısını bir kez daha okuyun!..
Çünkü!... Kendisi bizzat bu panelde bulunmuş!..

Siz eşcinsellerle çok ayrı kulvarlardasınız , kol kola girdiğinizde, el ele tutuştuğunuz da, bir araya geldiğiniz de...
Kim neyi savunacak, ne için sesini yükseltecek, nasıl hak arayacak...
Bu çok saçma, hatta komik...Herşey karışır!
Ha!.. Ama belki, böyle bir yaşam tarzını seçmiş yada seçmek zorunda bırakılmış kadın engelliler ve engelli eşcinsellerle belki!...
Ve şimdi isterseniz ellerinizi (...) yüzünüzün arasına alın bir daha düşünün!..
Kendimiz için ne yapabilirizi!..
Ayrıca...
Böyle bir yürüyüş olduğunda emin olun siz orada olmasanız da "ÇARŞI GRUBU" yine orada olacak! Çünkü onlar her yerde ;)

nil
 
arkadaşlar bu konferansata bence dikkat çekilmek istenen nokta eş cinsellik vs vs kısaca homo olaylarıdır engelli insanlarımız hey hüyy gibii ifadeler sadece bu konferansın üzerlerine dikkat çekmek için yerleştirilmiş ufacık kurdeladan başka bişi değildir şimdi ayrımcılık vs bu konular zaten muamma çözülmez ben engelli olupta bu homoloarı destekleyenlere tek bişey soruyorum ben allaha inanmayan engelli görmedim allah bizleri bu şekilde yaratmış we hepimiz bi sınawdayız we allahın buyruğuna baş eğmiş bu şekilde yaşama sarılmışız bu homoı arkadaşlar allaha inanıyomu acaba inanıyosa allahın yarattığı dengeyi bozmak için neden bu kadar istekliler bence inamıyolar şimdi soruyorum engelli arkadaşlarım biz aciz kaldığımızda ellerimizi açıp dua ettiğimiz rabbimizin yarattığı dengeyi bozup onu hiçe sayan insanları nasıl destekleriz . ( nokta )
 
hikayecinin cevapları bana biraz fazla 'hikaye'den geldi.. Siz ne dersiniz, arkadaşlar? :twisted:

Üçüncü sorumdan sonraki açıklamayı, özellikle tanımadığı ya da yeni tanıdığı insanların görüşleriyle ilgili olarak; bilmiyorsun, aklına gelmiyor gibi 'peşin hüküm' vermenin yanlışlığını vurgulamak için yapmıştım. Ama anlaşılan mesaj yerine ulaşmamış. Aynı mantık devam ediyor! :evil:

Şu soruma cevap alabilmiş değilim halen: :(
Baben' Alıntı:
Şimdi bana; her gün boğuştuğumuz, "A.. Yazıııııık tahsili de iyiymiş ama aslan gibi sağlamlar dururken, sakata iş verip 'sakata' gelmeyelim" ön ve bön yargısı ve "doktora götürdün mü doktora" gibi saçma salak sorulara, eşcinsellerle aynı karede bulunduğumuzda, "Ulaaaa.. Sakatlar, aynı zamanda i.ne miymiş?" bön yargısının eklenmeyeceğine garanti verebilir
misiniz? Böyle bir önyargıyı parçalamam için ne yapmam gerekir? saros1, Nil Hanım ve destekleyen diğer arkadaşlar; siz de düşünün lütfen?

• 'Destek' olayı bir hakkaniyet olayıdır. Yani bir şekilde destek istemek/alabilmek için her şeyden önce onu hak ettiğinizi göstermek/ispatlamak zorundasınızdır. Yoksa kimse kimseye babasının hatırına böylesi bir destek vermez! Veriyorsa, mutlaka altında başka nedenler vardır ve bir süre sonra pis kokuları ortalığa yayılır. 'Ayrımcılık' gibi yere, zamana, kişiye göre değişen ve içinin doldurulması için epeyce uğraşılması gereken, henüz çok 'boş' bir kavram böyle bir 'destek' için yeterli değildir bence.

• Sevgili OturanBoğa'nın yıllarca verdiği 'emek'le yoktan var ettiği www.engelliler.biz 'in ana sayfasında çeşitli butonlar vardır. O butonların her birinin altında onlarca 'bilgi' kaynağına ulaşmak mümkündür.. Artı bu forum başlı başına bir 'bilgi paylaşım' ortamıdır. İşte biz buna alıştığımız için, gittiğimiz her yabancı sitede bunları ararız. Bulamayınca da düş kırıklığına uğrarız! Benimkisi öylesine bir serzenişti.. Yoksa kimseyi sınava çekmeye niyetim yoktur!



Bu başlığın devam etmesinden yanayım. ;) Güzel bir 'beyin fırtınası' daha yaşanıyor! Yazı okumak ya da yazmakla eşcinsel olunmuyor! ;)
 
Nil Acar' Alıntı:
Kendinize gelin bayanlar, baylar!...
Çoğunuz "anne"/"baba" adaylarısınız!..
Eşcinsellerle ister birlik olun, ister olmayın ama bu şekilde de bir ırkçılık/ayrımcılık yapamazsınız!!!
nil
Ne yani,gelin bir olalım,kaynaşalımmı diyeceğiz?
Envayi çeşit hastalığı kapmaya müsait ilişkilerindeki riski,bizdemi paylaşacağız.

Nil Acar' Alıntı:
Ha!.. Ama belki, böyle bir yaşam tarzını seçmiş yada seçmek zorunda bırakılmış kadın engelliler ve engelli eşcinsellerle belki!...
Ve şimdi isterseniz ellerinizi (...) yüzünüzün arasına alın bir daha düşünün!..
Kendimiz için ne yapabilirizi!..
nil
Kendi cinsinden sapan kişi için neden elimi başıma koyupta düşünceye dalacağım.
O kendi cinsinden biri ile sex yapacak diye,tasası banamı düşecek.
Eşçinselliği ne kadarda masum gösteriyorsunuz yahu.
"Bu bir tercih" falan kelime kamuflajı,bunun esas adı "pis" sex yapmaktır.
Eşcinselleri kınamıyorum,kendi hataları kendi başlarına,ama onlarada hoşgörülü olmak ve hatta yanında olmak gibi rezil bir paylaşıma karşıyım.
Onların değil,onlarla sex yapanın Allah belasını versin...
 
Escinseller kendi istekleri ile escinsel olmus degil ( tibbi görüs )
Felsefeci J.P. Sartra göre mutlu bir escinsel yok
mutsuzluklatrinin bir nedeni de dislanmak.
HITLER engellileri-bedensel ve zihinsel , escinselleri , çingeneleri , yahudileri , zencileri bir kefeye koyup IMHA etmeye YOKETMEYE çalismistir .
GORUSLERINIZ NE OLURSA OLSUN uygar bir TOPLUMDA ya DEMOKRASI ve esitlik herkes için vardir ya da yokzur o bakimdan kaderimize küsmiyelim hosgérülü demokrat INSAN kisacasi dinin de ögrettigi TEK INSAN OLALIM
 
Sanırım cümlem net olmamış ki!.. "eşcinsellerle kaynaşın, canlar bir olun" anlaşılmış... Peki biraz daha net olayım o zaman!...
Ben...
"Birer anne, baba olduğunuz da sizin çocuklarınızın da, yaşama dair bir tercih yapması gerekebilir ve/veya bazı hormonların eksikliği ya da fazlalığı, kromozom anormallikleri nedeniyle çift cinseyetli dünyaya gelebir... Ve bu durum sizi cinsiyetiyle ilgili bir tercih yapmak zorunda bırakabilir ve o tercih yalnış bir tercih de olabilir!.. Ya da sizin "aslan oğlum benim" diye sevgiyle büyüttüğünüz oğlunuz, bir gün "kediye" dönüşebilir!.."
Demek istemiştim...
Çünkü!.. Life is not fair!" Yanisi; hayat hadil değil, cemmm beyciğim... ;)

Ayrıca "hastalıklar" ilgili olarak; Kızılay dan alınan kanlarda o risk taşıyor!..

"eşcinsellerle aynı karede bulunduğumuzda, "Ulaaaa.. Sakatlar, aynı zamanda i.ne miymiş?" bön yargısının eklenmeyeceğine garanti verebilir?"
Babür beyin sorusu karşısında benim zihnimde "Bön" den çok, son derece manalı bir "Hö?" oluştu...
Babür beyciğim... Hayatta hiç bir şeyin garantisi yok!...
İnsan dediğiniz kavun değil ki kıçını koklayıp düşüncelerinde ki o "Bön"leri ayırt edebilelim... Bunu bilmiyoruz, hiç denemedik!..
:( Üzgünüm sorunuzun cevabı askıda kalacak!...

Daha öncede bahsettiğim gibi "Siz eşcinsellerle çok ayrı kulvarlardasınız , kol kola girdiğinizde, el ele tutuştuğunuz da, bir araya geldiğiniz de...
Kim neyi savunacak, ne için sesini yükseltecek, nasıl hak arayacak...Bu çok saçma, hatta komik...Herşey karışır!"
"Ortaya karışık lütfen!" ;)

Ha!.. Ama belki, böyle bir yaşam tarzını seçmiş yada seçmek zorunda bırakılmış kadın engelliler ve engelli eşcinsellerle belki!..
.

Eğer böyle birileri varsa da ben onlarlarla, onların yanında olamaya hazırım!...
Siz benimle ilgili dilediğinizi düşününmekte özgürsünüz... :)

nil
 
yani,aman bizimde başımıza gelir diye,hertürlü sapkınlığa hoşgörü ilemi bakacağız?
kızılaydan kan alma ihtimali ile,eşcinsellerle beraber onların arasında yaşayarak alınan risk aynı yüzdedemi?
eşcinsellere yazıksa,eşcinsellerle yatanlara ne diyacağiz peki,yazık zincirinin başka halkasımı?
 
Nil Acar]...

Eheh.. :D Bu soru yapay ve tuzak bir soruydu zaten.. Cevaplanması da bir hayli zordur.. "Yapaydır", çünkü tarafımdan buradaki olay için uyduruldu, o nedenle, genelleme yapmak anlamsız ve gereksiz.. "Tuzaktır", çünkü buna verilecek cevaba göre yeni yeni sorularla içinden çıkılmaz bir labirente dönüşebilir olay.. Aslında, cevap alınmak amacıyla da sorulmuş da değildir. Sorudan önceki mesajın ("Şimdi bana;"dan itibaren) iletilmesi görevini üstlenmiştir.

Bir de burada; "eşcinsellik şudur-budur"u değil" eşcinsel ve engelli hareketlerini, onlarla aynı karede görünmeyi, destek olup-olmamayı tartışmaya çalışıyoruz, eğer kandaki hormonlar ya da kaslı ve bed sesli erkekler muhabbetine girersek içinden hiç çıkamayız işin!


Gelelim cevaba.. Eğer "baba diyalektik"in kurallarını tam anlamıyla uygularsanız ancak, doğru cevaplayabilirsiniz. ;)

Eğer yaşadığınız ülkede:
... Hiç unutmam, İzmir'de şehrin göbeğindeki havuza güzellik olsun diye ördek bırakmışlardı.
Ertesi sabah yok.
Bir daha bıraktılar.
Ertesi sabah yine yok.
Bir daha bırakmadılar.
Çünkü İzmir'de nüfus 3 milyon...
Başa çıkman mümkün değil.
***
Yemeyen de var tabii...
Bolu'da yol kenarında bir ayı bulunmuştu birkaç yıl önce.
Ayı çıplak.
Postu yok.
Sonra anlaşıldı ki, yola çıkan ayıya otomobil ile çarpmışlar... Bakmışlar ki, ayı ölmüş. Postunu yüzüp, satmaya kalkmışlar.
***
Var bir sorunumuz hayvanlarla...
"Aman kesme" diyorsun, kesiyorlar.
"Mutlaka kes" diyorsun, kesmiyorlar.
Hatırlayın, kuşlar grip oldu...
" Kes" dediler. Millet kamyonlara yükleyip, dağlara kaçırdı tavukları.
Kimisi de yaktı diri diri.
İlla kesmeyecek.
***
Hırçın boğaya ateş eden kasap da var, uysal beygire tecavüz eden mühendis de...
***
Kanunlarımız desen, ayrı alem.
Beygir "cilveli" bulundu ki, hafifletici sebepten, 240 lira cezayla yırttı mühendis...
Şimdi, o beygirin, töre cinayetine kurban gitmesini bekliyoruz.
***
Dana Ferhat'ımız vardı bir ara...
Murat 124'ün arka koltuğuna oturtmuştu sahibi. Dünyaya haber olmuştuk.
Balina Aydın'ımız da çok meşhurdu.
Bugünlerde Piglet'imiz meşhur...
Hani şu, haram diye, çizgi filmden makaslayarak çıkarmaya çalıştığımız domuz.
Bir defa da, Sütaş'ın ineğiyle dünyaya haber olmuştuk. Santrfor inek...
Voleyle gol atarken memeleri görünüyor diye RTÜK'e şikayet etmişlerdi, hayali ineği.
...
(Yukarıdaki alıntı; Yılmaz Özdil'in Hayvan başlıklı makalesinden alınmıştır.)

.. gibi "bön"lükler yapılıyorsa böyle bir soruya olumsuz cevap verebilmek için ne insan manavı olmaya gerek var, ne sosyal psikoloji uzmanı! ;)



emir' Alıntı:
Escinseller kendi istekleri ile escinsel olmus degil ( tibbi görüs )
Felsefeci J.P. Sartra göre mutlu bir escinsel yok
mutsuzluklatrinin bir nedeni de dislanmak.
HITLER engellileri-bedensel ve zihinsel , escinselleri , çingeneleri , yahudileri , zencileri bir kefeye koyup IMHA etmeye YOKETMEYE çalismistir .
GORUSLERINIZ NE OLURSA OLSUN uygar bir TOPLUMDA ya DEMOKRASI ve esitlik herkes için vardir ya da yokzur o bakimdan kaderimize küsmiyelim hosgérülü demokrat INSAN kisacasi dinin de ögrettigi TEK INSAN OLALIM

Hitler, "bir kefeye koy"duğu için, biz de onlarla aynı kefeye girmek istemiyoruz!! ;) Bu kadar basit..

No'olur "Demokrasi" kavramını her konunun içine sokup "geyiğe" çevirmeyelim! :evil: Görmeyenlerin fili tanımlamaları fıkrasındaki gibi, herkes tutuğu yere göre tanımlamasını yapıyor, sonrada kelalaka bir şey çıkıyor ortaya :evil:

Ayrıca din, insanların yaşamındaki uyacağı kuralları koyar. Tek insan olmayı nasıl öğretir? Voltran mı bu?
 
Baben' Alıntı:
Ayrıca din, insanların yaşamındaki uyacağı kuralları koyar. Tek insan olmayı nasıl öğretir? Voltran mı bu?

Abi güzel gidiyordun da, ne alâka şimdi bu? Fil hikâyesi demişsin ve aynı hataya sen düşmüşsün.

Hani yasaktı bu ??????????

Abi sen din bu değil budur dersen, bir başkası çıkar budur der.

Adamlar inandıkları şeyi söylüyorlar, sen de, ben de, o da. Burada konu inanç sistemleri değil, konu sapmasın.... Sapmasın..

OturanBoğa' Alıntı:
Forumda yer alan 100 binden fazla mesajın içinde tek bir mesaja dahi tahammül edemeyenleri, kendileriyle başbaşa bırakmaktan başka birşey elimden gelmez. Yalnız, 100 bin'de bir mesaja tahammül edemeyip "gidiyorum" diyenlere hatırlatırım, ülkemizdeki her 100 binden bilmem kaçı da eşcinseldir! Pekii, nereye kadar "gideceksiniz"? Tıpkı sokakta uzak durduğunuz gibi, istemediğiniz sürece forumdaki bu başlıktan uzak durmak o kadar mı zor? Her üye, "bu başlık olursa giderim" mi diyecek?!!!!!!!!!!

:) Tahammül? Bunu bu forumda bana öğretecek, tavsiye edecek kişi sayısı çok azdır.

Toplum içerisinde olduğu gibi, Burada da çoğunluk bu önerinize karşıdır. Dolayısıyla "kendileriyle başbaşa kalan", hatta abartılıp emrivaki şekle sokulup "kendileriyle başbaşa bırakılan" diye tanımlanmış bir grup veya kişi; bu çoğunluk değildir.

:) Şahsım adına, Hitler le bir kefeye konulmak teşebbüsünü çok komik görüyorum. Kişi dilediğince yaşayabilir. Bana ne! Zaten bunu defalarca yazdım. Burada sorun olan en büyük aksaklık, fiziksel engellilerin hakkını aradığını iddia eden site veya kişilerin, ilgisiz bir grubu desteklemeleridir. Artı bu yanlışı savunmak uğruna da bir çok doğruyu görmezden gelmeleridir.

bahsi geçen grup hakkında bilgi internette kendileri tarafından yazılmış.

Symbol-Lambda.gif

Kendilerine de bu sembolü seçmişler. Biraz düşünün hele bu şekil neye benziyor?

Ne yaptığını, amacını ve içeriğini bilmeden bir gurubu alkışlamak ne kadar bilinçli bir harekettir; Ki burada bu hareketin içerisinde olan bireyleri ve hareketin içeriğinin konuşulması yasak olsun?

"Haydiii, hadi arkadaşlar! Gözler kulaklar kapansın. İçeri bir grup alıyorum ve onlara misafirperver biçimde davranmanızı, kucak açmanızı istiyorum! İtiraz edeni bir başına bırakacağım.." :)


"Emrin başım üstüne abi.."


Mazallah, kim ister bir başına bırakılmayı hı? :)
 
Ben bu güne kadar bir engelli için hereket eden Eşcinsel, Homoseksüel, Biseksüel, Transseksüel, Gay, May görmedim, duymadım...
Bu olay sadece birilerini de yanlarına çekip, merdiven olarak kullanmaktan başka bişey değildir.
Kendimizi duygu istismarcılarına kullandırmamak için onca çaba sarf ederken, bu ne perhiz - bu ne lahana turşusu.
Boşverin bu birlik, dostluk, sosyal hoşgörü masalını. Bana kimse bu olguları en zor anımda bile göstermedi. Kendim düştüm, kendim kalktım. İnsan düşe kalka öğreniyor ayakta dimdik durmayı. Bilmemne sel kardeşler de engelliler gibi öğrensinler kendi azimleri ile varolmayı. İçinizde acaba Hotbrit uydusundan yayın yapan PİNK TV ye gözucu ile bakan var mı ? Cinsellik insanın içindedir, nasıl isterse öyle yaşar. Kapalı kapılar ardına yaşananlar kimseyi ilgilendirmez. Ama o yaşananlar sokağa dökülmeye başladığıda kimseye " Sana ne bu benim hayatım " diyemezsiniz. O hayat artık kamuya aittir ve herkesi ilgilendirir. Günümüz gençliği ya topçu ya popçu olma yolunda. Neden 24 saat müzik kanallarını izliyor ve birilerini kendilerine rolmodel seçiyorlar. Bu tiplerin ön planda olduğu toplumun geleceğini bir düşünün.
- Sen büyüyünce ne olaaksın ?
- Eşcinsel olacağım...
Bu kişilerin sorunlarını umursamıyorum, umursamayacağım. Çünkü bu bana göre her türlü yolu deneyip, kendilerini kabul ettiremeyenlerin büyük oyunun küçük bir parçasıdır. Akılları sıra " bakın biz de engelli sayılırız" demeye getiriyorlar. Ama bir tanesine bizlere yıllardır yapıldığı gibi; " Hadi ulan allahın sakatı, yürüsene, koşsana laaan. Koşamaz ki, koşamaz ki " dendiğinde nasıl tavır alırlar acaba. Bir şeyi de hemen açıklayayım; benim sizden iyi olmasın eşcinsel iki arkadaşım var ve çok da iyi arkadaşız. Gerek iş gerek ise özel yaşantımızda. Onlarla arkadaş olmaktan ve dostluk kurmaktan utanmıyorum. Ama bu düşüncelerimde katıyım.
 
Eheh.. :lol: Bu soru yapay ve tuzak bir soruydu zaten.. Cevaplanması da bir hayli zordur.. "Yapaydır", çünkü tarafımdan buradaki olay için uyduruldu, o nedenle, genelleme yapmak anlamsız ve gereksiz.. "Tuzaktır", çünkü buna verilecek cevaba göre yeni yeni sorularla içinden çıkılmaz bir labirente dönüşebilir olay.. Aslında, cevap alınmak amacıyla da sorulmuş da değildir. Sorudan önceki mesajın ("Şimdi bana;"dan itibaren) iletilmesi görevini üstlenmiştir.
İlahi Babür beyciğim!... :lol:
E!.. Bu durumda ne diyebilirim ki!..
Tuzaklar... labirentler... entrikalar... avcılar... avlar... zor/karmaşık sorular... sınamalar...
Sonuç.; Beyin fırtınası yapalım derken, beyin ishali mi olduk? :oops:
Konu başlığı içeriği ile de "Lambdaistanbul Eşcinsel Sivil Toplum Girişimi" katılımcıların görüşleri doğrultusunda az çok belirlenmiş sayılır...

"Ne uzar ne kısalır, akmaz kokmaz bulaşmaz tavşan hayatı..." :wink:

Sevgilerimle
nil
 
Sevgili ayhan yarıcı,

Açıkcası burada olup bitene seyirci kalmak gibi bir niyet taşıyordum. Çünkü ne yaparsak yapalım eninde sonunda eşcinsellikle ilgili konulara girecektik. Girildi de.

İstediğimiz kadar bu konuya bulaşmadan, sadece engellenmişlik adı altında düşüncelerimizi yazmaya kalkışmamız söylense de bizlere bu söz konusu olamazdı.

Bir kere herşeyden önce kişinin ister tıbbi, ister kişisel tercihi olsun bu bir aykırılıktır. Ancak bu aykırılığı, eşcinsellere ölümmmmmmm şeklinde ele almakta kuşkusuz çok yanlış.

Sonuçta eşcinsellik kavramı var, ve eşcinsel insanlarda var. Konumuz onlarla ilgili insan dışı yaşamı sorgulama yeri olarak bu platform öne çıkartılacaksa ben bu tartışmanın içinde olmam.

Yok eğer, eşcinsel insanların sorunlarını tartışacaksak ve bizim düşüncelerimiz önemliyse , herkesin söyleyebileceği bir şey vardır mutlaka.

Ancak anlayamadığım engelli, yani sakat olan arkadaşlarımızla aynı savaşı verdiklerine inanmamızı istemeleri. Kuşkusuz bir savaş veriyorlar, ancak verilen savaş sakat arkadaşlarımızla yan yana omuz omuza şeklinde olmak zorunda değildir.

Verdikleri mücadelede onlara başarılar dilerim. Ama sakat arkadaşlarımızla yan yana gelmelerinin sakat arkadaşlarımıza bir yarar sağlayacağını düşünmüyorum. Tam tersine zarar verici bir durumdur.

Bu sebeple yazınızda belirttiğiniz gibi onları yok saymak gibi bir olgunun içinde değilim.

Bir kaç gün önce komşular benimde bir imzaya katılıp katılmayacağımı sordular.

Doğal olarak neden diye sordum, hangi konuda imza topluyoruz?

Mahallemize bir yıl önce taşınan komşumuzu söylediler. Türbanlı bir hanım.

Çok ciddi bir konu, gerçekten şaştım kaldım. Ne diyeceğimi bilemedim. Sonra benim bu bir anlık suskunluğumun nedenini anlayamadıkları için açıklamaya devam ettiler.

Türbanından dolayı değil, o bir travesti.....

Alın size yeni bir olgu daha....

Türbanlı travestilerimizde var, ne güzel değil mi ? Özgürlük sınırları içersinde galiba bir tek ben kendimi özgür hissetmemeye başladım.
 
Sevgili andante
Ya imza!? Onu attın mı!?
Yeterli çoğunluk sağlanarak, "süpriiiiiiiiiiz" komşunuz, mahalle sakinleri tarafından sokağınızdan, mahallenizden atıldı mı?...


Kolaylıklar
nil
 
Sevgili andante;
yalnış anlaşıldım sanırım, asın, kesin, yok edin değil dediğim. Sadece biz kendi sorunlarımıza çözüm bulamamışken bir başkasının derdi ile niye uğraşalım, demek istediği o. Ayrıca neden hiç alakamız olmamasına karşın onlarla aynı safta ve birlikteymişiz ve bizlerde onlardanmışısız gibi görünelim. Onlardan olan ( eşcinsel ) varsa da o vakfa üye filan olur biter. Ama bunu genele yaymanın anlamı ve alemi yok.
 
Sevgili ayhan kardeşim,

Yanlış falan anlaşılmadın, en azından benim tarafımdan :D Düşüncelerini çok ta güzel bir şekilde özetlemişsin. farklı düşünmüyoruz kısacası.

Sevgili Nil, kuşkusuz buna imza atmadım. Burada bu konu uzar gider. nedenlerini açıklamaya kalkışacak olursam. Sadece ister kabul edin, ister etmeyin oldukça ilginç bir durum. Ve özgürlükler söz konusu olduğunda bu kişinin de türban takma hakkı kesinlikle vardır.

Ve mahalledekiler de ne türbanından, ne de travesti olduğundan şikayetçi değillerdi. Ev kapalı bir mekandır, evde yaşanılanlar kuşkusuz bizleri ilgilendirmez. Evden sokağa taşan sesler, olaylar vs. ler e de tepki verme hakkına mahalle sakinleri sahiptir. Bildiğimiz gibi özgürlüklerin iki ucu vardır. Bir tarafa doğru sarkaç ağır basarsa buna özgürlük değil, gelin serbestlik diyelim......
 
Off topic

[size=7] Off Topic [/size]

Anet tipi forumlarda, konu dışı şeyler yazılmak istendiğinde, böyle bir başlık atıyorlar.. İsteyen mesajı açıp okuyor, istemeyen okumuyor.. Teknik olarak bizde o serbestlik yok. Ama bir deneyim dedim.. Belki tutar. ;)

KanatlıTırtıl' Alıntı:
Baben' Alıntı:
Ayrıca din, insanların yaşamındaki uyacağı kuralları koyar. Tek insan olmayı nasıl öğretir? Voltran mı bu?

Abi güzel gidiyordun da, ne alâka şimdi bu? Fil hikâyesi demişsin ve aynı hataya sen düşmüşsün.

Hani yasaktı bu ??????????

Abi sen din bu değil budur dersen, bir başkası çıkar budur der.

Adamlar inandıkları şeyi söylüyorlar, sen de, ben de, o da. Burada konu inanç sistemleri değil, konu sapmasın.... Sapmasın..

Valla aslında haklısın da, ben o cümleyi,
emir' Alıntı:
[size=4] kisacasi dinin de ögrettigi TEK INSAN OLALIM [/size]
sözü üzerine tepki olarak yazmıştım.

"din" kelimesinin geçtiği başka mesajlar da var. Onlara itiraz edilmiyor da, genel doğruyu aktaran bir cümleye niye itiraz ediliyor, anlayamadım! :? Ve ardından bir soru sordum. Acaba benim atladığım bir yer mi var, diye.. İlk defa duydum da, böyle bir öğretiyi..

Aslında, çok mesajlı başlıklarda konunun arada sırada sapmasında yarar görüyorum. ;) Aynı mealdeki mesajlar okuyanı "bayıyor" bazen. :D

Ayrıca "konunun sapması"ndan da o kadar korkulması yanlış, bence.. Mesajların üst sağ köşesindeki "alıntı" butonu, saptığı düşünülen konuyu doğrultmak için yeterli. ;)

Program yapımcılarına, yukarıda benim yaptığım gibi "Off topic" ya da "Konu Dışı" yazacak bir buton koymaları önerisi getirebilir miyiz acaba, Bülentçim.. İhtiyaçtan.. ;)
 
Re: Off topic

* * *
Baben' Alıntı:
"din" kelimesinin geçtiği başka mesajlarda var. Onlara itiraz edilmiyor da, genel doğruyu aktaran bir cümleye niye itiraz ediliyor, anlayamadım! :? Ve ardından bir soru sordum. Acaba benim atladığım bir yer mi var, diye.. İlk defa duydum da, böyle bir öğretiyi..)

Abi, sen de haklısın, ne diyeyim. Mazur gör, çünkü, okuduğum başlıklarda tüm mesajları hatmettiğim gibi, senin de her mesajını okuyorum.

Elimde olmadan senin hakkında hep "elinde iğneyle, aramızda gezinen hınzır çocuk" gibi bir imge beliriyor hayalimde. :) Haksız mıyım?

Çünkü tanımlamanda bir istihza, yani alaycılık vardı. İster istemez yazdım.
* * *
 
Eşcinsellik, yanyana gelmekle, el ele tutuşmayla bulaşan bir şey değildir. Yada bu insanlar uzaylı, ucube yaratıklarda değildir. İstemedikten sonra sizlere hastalıkta bulaştırmazlar, kormayın. Ben Engelilerin sorunları ile ilgilenen, onlara destek veren her kurum kuruluş ve bireyle bir araya gelirim. Onlara destek olmakla, onlar gibi olmak arasındaki farkı anlamanızı temenli ediyorum. Nasıl her Engliye destek olanların Engelli olması gerekmiyorsa, Eşcinsellere testek olanlarında onlar gibi olması gerekmemektedir. Cinsellik mahren birşey olduğundan gözler önünde yaşanan bir, olay değildir. Kişilerin bu durumlarını ifşa etmelerinde, ve toplumun her katmanında yaşamlarını sürdürmelerini, bir insan hakkı olduğunu düşünüyorum. Bunları dışlarsak o zaman geçinme olarak seçtikleri yol sanırım toplumda daha fazla tahribat yaratacaktır.
Saygı ve sevgilerimle.
 
Off topic

Off topic... ;)
Elimde olmadan senin hakkında hep "elinde iğneyle, aramızda gezinen hınzır çocuk" gibi bir imge beliriyor hayalimde. Haksız mıyım?

Haksız mıyım?
Yooo!.. Çok Haklısın Kanatlı Tırtıl! :) Doğru bir gözlem!..
Ama Babür bey gibiler de olmazsa sayfada "hayat" olmaz!...
Ben Babür beyin "hınzır çocuk" tiplemesini seviyorum?
Yaratıcı, zorlayıcı, eğlenceli, eğitici, öğretici, cesaretli...
Renk ve heyecan katıyor formlara!.. :)

Sevgilerimle
nil
 
Selamlar arkadaşlar,

Bu forumun birçok başlığında beraberlik için gereken özelliklerin fiziksel olmadığı, önemli olanın karşılıklı saygı, sevgi, anlayış, hoşgörü, ruh güzelliği vs olduğu yazılıp durulmaktaydı. Ama bu başlıkta yazılan birçok cevapla, aslında önceliksel olarak önemli olanın fiziksel özellikler olduğu söylenmekte sanki. :) :)

Aşağıda alıntıladığım yazıların kaynakları en attadır. Bu alıntılar hakkında özel yorum yapmıyorum, kaynak bir tür iki on-line ansiklopedi. Tarafsız olduğunu sandığım kaynaklar olduğu ve bu topikte geçen veya ima edilen noktaları değerlendirdiğini düşündüğüm için ve genellikle olduğu gibi, bazen de kısaltarak alıntıladım. Bir kısmı Türkçe idi (sayfa yanlarında Türkçe dil seçeneği olanlar) ama çoğunu ben çevirdim. Eğer çeviri hatalarım varsa düzeltmenizi rica ediyorum.

Eşcinsellik, 19.yy'da ortaya çıkan ve bir kişinin kendi cinsine yönelik cinsel ve duygusal ilgisini tanımlayan bir terimdir.

Günümüzde eşcinsellik ne bir hastalık ne de ahlaki bir yoksunluk olarak kabul edilmektedir. Toplumdaki bir azınlığın sevgiyi ve cinselliği ifade ediş tarzıdır. Gaylerin ve lezbiyenlerin, ruhsal olarak sağlıklı oluşu birçok araştırma ile belgelenmiştir.

Eşcinselliğin nedeni tam olarak tanımlanamamıştır.
Bununla beraber çağdaş bilim adamları eşcinselliğin bir tercih olmadığına inanmaktadır. Nedenleri tam anlaşılamamış bile olsa genetik ve doğum öncesi hormonlar zaman zaman nedenleri arasında sayılmaktadır. Hamilelik sırasında anne hormonlarında bir bozulma nedenlerden biri olabilir. Birçok çalışma X kromozomu üzerindeki bir ya da daha çok gen ile ortaya çıkan genetik bir yatkınlık göstermiştir. Bilim adamları aynı zamanda eşcinselliğin yalnızca insanlarda değil birçok hayvan türünde de mevcut olduğunu söylemektedirler.

Birçok bilim adamı ve doktor cinsel yönelimin değişemeyeceğine inanır.Psikologların da üzerinde fikir birliğine vardığı konuya göre, birçok bireyde cinsel yönelim oldukça erken yaşta başlamakta ve kişinin isteği ile değiştirilememektedir.

Eskiden erkek ve kadın eşcinselleri akıl hastası olarak değerlendirip tedavi etmeye çalışırlardı. Ancak artık eşcinsellik birçok ülkede bir hastalık olarak tanımlanmamaktadır. Amerikan Psikiyatri Birliği ise eşcinselliğin bir hastalık olmadığını bildirmiştir. "Onarım Tedavisi" olarak adlandırılmış olan bu eski tedavi yaklaşımı ise birçok psikiyatri ve tıp kuruluşu tarafından kınanmıştır.

Eşcinselliğin bir hastalık veya ahlaksızlık olduğu varsayımı, bu azınlığa dahil bireyler için kendini ifade etme, sevme ve insanlığa bağlılığın en derin formlarını acı çektirici bir suçlanma ve kendinden nefret etme yoluyla bu an bir duygusal, sevisel ve spiritüel hapishane yaratır.

Tıp ve psikoloji alanlarında eşcinsellik bir sapıklık ve ruhsal bozukluk olarak kabul edilmese de, toplumun genelinde eşcinselliğe hâlâ bir sapıklık olarak bakılmakta ve eşcinsel bireyler dışlanmaktadır. Özellikle geleneksel ve manevi değerleri kuvvetli olan toplumlar eşcinsellere "öteki" olarak bakmaktadır. Bu toplumlarda cinsel roller daha çocukluktan itibaren belirlenmekte ve heteroseksüel ilişkinin dışındaki ilişkiler onaylanmamaktadır.

Bugün birçok gelişmiş ülkede aynı-cinsiyetten ilişkiler kabul edilmiş ve yasal koruma altına alınmıştır. Birçok devlet eşcinselliği evlilik veya beraberlik şeklinde yasal ilişki olarak onaylamak için formal yapılar kurmuşlardır.
.
.
.

Homofobi kelimesi eşcinsellere ya da eşcinselliğe karşı korku, hoşnutsuzluk ya da ayrımcılık anlamına gelir. Aynı zamanda eşcinsel insanlara, yaşam biçimlerine, kültürlerine ve cinsel davranışlarına karşıtlık ve nefret anlamına gelebilir ve genellikle bağnazlığı da öne çıkarır.
Kelime ilk olarak "erkeklerden korku" anlamında kullanılmaya başlandı ise de 1969'dan itibaren sık olarak bugünkü anlamında kullanılmaya başlanmıştır.
Kurumsal homofobi, kendini eşcinsellik karşıtı kanunlarda, yasama organlarının, mahkemelerin, dinlerin ve toplum içindeki kimi grupların yaklaşımlarında gösterir.

Bazı cinsiyet teorisyenleri, erkek-erkek ilişkisinin, homofobikler için kadın-kadın ilişkisinden daha güçlü bir reaksiyon doğurmasını erkek-erkek ilişkisinin homofobikler için cinsiyet rolüne açık bir tahrip tehdidi olarak algılanması olarak yorumlamışlardır.
D.A.Miller'e ve bu teorisyenlere göre, erkek heteroseksüelliği yalnızca kadına karşı istek değil, aynı zamanda erkeğe karşı olan isteğin de reddi olarak tariflenir...Yine bunlara göre erkek eşcinselliğinin kadın eşcinselliğinden çok daha kötü olarak algılanmasının nedeninin altında yatan, homofobiklerce erkeğin aslında kadından üstün olarak düşünülmesi ve cinsel ilişki sırasında bir kadının yerini alan erkeğin aslında kendisinin ne kadar aşağılık olduğunu göstermesidir
Eşcinseller ve eşcinsellik hakkında ne olumsuz ne de olumlu bakış açısı ile değerlendirmeden kısa bir objektif özet yapmak gerekirse, gelişmiş ülkelerdeki bilim adamlarının çoğunluğu tarafından ne bir cinsel tercih ne de bir hastalık olarak kabul edilen eşcinsellik yalnızca insanda değil, doğada birçok canlıda görülen doğumsal bir özellik olarak tanımlanmaktadır. Kısaca homofobi olarak sözü geçen (erkek) eşcinsel karşıtlığı ise daha çok erkek egemen ve tutucu toplumlarda görülen kültürel bir yaklaşım olarak kabul edilmektedir.

Benim anlamadığım paradoks ve bu yazının engellilerle olan ilgisi ise, ayrımcılıktan yakınan bir kesim için, tutucu bir bakış açısı içinde sürdürülen bir hayat görüşüne sahip olarak, çağdaş batılı ülkelerde uygulanan engelli haklarını edinebilmenin nasıl düşünülebildiğidir.

Herkese selamlar ve sevgiler. :)

Kaynaklar:
"http://www.answers.com/homosexuality"
"http://simple.wikipedia.org/wiki/Homosexuality"
"http://en.wikipedia.org/wiki/Homosexual#Psychology"
"http://en.wikipedia.org/wiki/Homophobia"
"http://en.wikipedia.org/wiki/Discrimination"
ve tüm bu kaynaklardaki linkler.

Not: Lambda veya diğer adı geçen grupları tanımıyorum ve niyetlerini ve genel yaklaşımlarını bilmiyorum. Bu yüzden bu yazıyı özel olarak bu topiğin açıldığı mesajın içeriği doğrultusunda değil de genel olarak değerlendirin lütfen.
 
neptıne' Alıntı:
Benim anlamadığım paradoks ve bu yazının engellilerle olan ilgisi ise, ayrımcılıktan yakınan bir kesim için, tutucu bir bakış açısı içinde sürdürülen bir hayat görüşüne sahip olarak, çağdaş batılı ülkelerde uygulanan engelli haklarını edinebilmenin nasıl düşünülebildiğidir.

O paradoksa şunu da ekleyebilir miyiz acaba: O çağdaş batılı ülkelerin, "çağdaş"lığı; ABD, Irak'ta her türlü haltı yerken, ya da Afrika'nın insanları açlıktan ve saçma savaşlardan kırılırken yıllık tatile mi çıkıyor acaba, yoksa "üç maymun"u mu oynuyor?

"Çağdaş" batılı ülkelerde her yapılan doğrudur, biz de illa onları aynen uygulamalıyız, gibi bir ön yargıyla yola çıkılırsa, sadece paradoks anlaşılmamakla kalmaz tüm geometrinin Allah'ı şaşar! :evil:

Bu durumda; eline sağlık, uğraşmışsın, tercüme etmişsin ama oradaki bilgilerin mutlaka ve mutlaka kabul edilmesi gerektiği şartı yok! (Hele kaynak olarak wikipedia gösterilince bir gülümseme yayılıyor, dudaklarıma! :twisted: Wikipedia, o kadar çok tarafsız (!) ve o kadar çok geneldir (!) ki, bu özelliği bazılarının gözlerini yaşartır(!) :twisted: )

Çünkü; benim ülkemde, mercimek stoklarını eritmek için, bir bilim kadını günlerce televizyona çıkıp, mercimeğin faydalarını anlatmıştı! Daha sonra da bu gelenek devam etti. Patates stoklarını eritmek için, çikolata satışlarını artırmak için vb. vb. Yani, "bilim" bile belirli amaçlar için kullanıldı ve kullanılmaya devam ediyor. O nedenle, her yazıya "bilimsellik" konusunda hemen atlamamak, biraz durup düşünmek gereklidir. ;)

Ayrıca tekrar edeyim:
Baben' Alıntı:
... burada; "eşcinsellik şudur-budur"u değil" eşcinsel ve engelli hareketlerini, onlarla aynı karede görünmeyi, destek olup-olmamayı tartışmaya çalışıyoruz, ...
 
Baben' Alıntı:
O paradoksa şunu da ekleyebilir miyiz acaba: O çağdaş batılı ülkelerin, "çağdaş"lığı; ABD, Irak'ta her türlü haltı yerken, ya da Afrika'nın insanları açlıktan ve saçma savaşlardan kırılırken yıllık tatile mi çıkıyor acaba, yoksa "üç maymun"u mu oynuyor?

"Çağdaş" batılı ülkelerde her yapılan doğrudur, biz de illa onları aynen uygulamalıyız, gibi bir ön yargıyla yola çıkılırsa, sadece paradoks anlaşılmamakla kalmaz tüm geometrinin Allah'ı şaşar! :evil:
.
.
.
Çünkü; benim ülkemde, mercimek stoklarını eritmek için, bir bilim kadını günlerce televizyona çıkıp, mercimeğin faydalarını anlatmıştı! Daha sonra...

Tabii ki bu konuda kesin bir karar vermeden önce bizim Türkiye'den baktığımızı ve onların öncelikle kendi ulusal çıkarları doğrultusunda hareket ettiklerini ve kendi ülkelerindeki engelliler dahil vatandaşlarının sosyo-kültürel, toplumsal ve ekonomik seviyelerini ve haklarını göz önünde bulundurmak gerek. Zaten galiba cevabı da kendi yazının içinde bir şekilde vermişsin. :)

Baben' Alıntı:
Bu durumda; eline sağlık, uğraşmışsın, tercüme etmişsin ama oradaki bilgilerin mutlaka ve mutlaka kabul edilmesi gerektiği şartı yok!

Bunlar evlerimizdeki Meydan Larousse, Ana Brittanica gibi ansiklopedilerin benzer ve on line şekilleri. Ama senin daha tarafsız olduğuna inandığın kaynakların varsa okumak isterim.
Ayrıca terminoloji ve DSM4 (psikiyatristlerin kutsal kitabı :) ) içeren birkaç .edu temelli kaynak da ilave ediyorum, kısaca göz gezdirmek istersen diye, zaten ararsan istemediğin kadar bulabilirsin:
"http://students.berkeley.edu/osl/geneq.asp?id=1172&rcol=981"
"http://www.clubs.psu.edu/aa/gsa/terms.html"
"http://faculty.ugf.edu/human-services/hsv326/_disc7/0000017d.htm"

Baben' Alıntı:
Ayrıca tekrar edeyim:
Baben' Alıntı:
... burada; "eşcinsellik şudur-budur"u değil" eşcinsel ve engelli hareketlerini, onlarla aynı karede görünmeyi, destek olup-olmamayı tartışmaya çalışıyoruz, ...

Yazımı bir kez daha serinkanlılıkla oku istersen, yazının bütünlüğü içinde - olumlu ya da olumsuz olarak - eşcinselliği ya da örgütlerini tartışmadığımı, bu topikteki konu mesajından, ona verilen yanıtlardan ve engelli hakları doğrultusunda "çağdaş" kabul edilen batılı ülkelerin eşcinsellik hakkında kabul ettikleri normlardan yola çıkarak, bu forum kapsamında yazı yazan ve engelli hakları için beklentileri olan bir topluluğun bakış açısındaki bir çelişki hakkında yorum yaptığımı daha iyi farkedersin. Sonuçta bölüm ana başlığı "Ayrımcılıkla Mücadele, İnsan, Toplum..."

Selamlar, sevgiler. :)
 
başta oturanboğa,saros1,nil acar ve antidote arkadaşların yazdıkları yazılar, beni aydınlatacak derecede olduklarını gördüğümü ifade etmek istiyorum. gördüğüm şu ki bazı arkadaşlar konuları birbirine ilişkilendirmekte zorluk çekmektedir. anlamaktan çok ayrışma eğilimi söz konusudur. nasıl bir arada çözüm üretilirden, kime ne yarar sağlarızdan çok uzakta olduğumuzu görmekteyim.çoğu görüşler keskin olmakta ve bu keskinlikte kimsenin kimseyi anlamaya niyeti olmadığından başka bir şey değildir. ezber eğitilmiş bir toplumun bireyleri,malesef burada bu ezber eğitimin ürünü olarak ezber konuşup duruyoruz. dayanışma adına eğer iyi niyetli bir yaklaşım varsa neden bu değerlendirilmemeli. sorunlar paylaşıldıkça azalır. bu sorunları paylaşırken de herkesle gece gündüz yatıp kalkmak zorunda değiliz. birileri bir mağduriyet yaşıyorsa ve elden gelen bir şey varsa bence esirgenmemeli.bizler DAYANIŞMA,ANLAMA, ANLAŞMA kültürü zayıf bir milletiz. bu durum da birbirimize keskin davranamaya neden oluyor.üzgün olduğum nokta ötekileştirilmekten şikayet eden bizler aynı davranışı bir başkaları için acımadan yapıldığını gördüm. bu anlayışla anlıyorum ki daha bizler ötekişetiriliyoruz deyip duracağız.
sevgiler :)
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Alt