Madem ironi yapılıyor: Bir "şef" Motzart çalarken, "Do notasına basmayacaksınız" ya da "hey sen, keman çalan! Sen hiç çalmayacaksın" diyebilir mi?
Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.
Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.
İşte BUDUR!..Simülasyonlara kapılmadan, onların gerçek öykülerini dinlemeliyiz. Cinsel yönelimlerine değil, insan yanlarına odaklanmalıyız. Aynı bizim sakatlıklarımızın değil, insan yanımızın öne çıkarılmasını istememiz gibi
misiniz? Böyle bir önyargıyı parçalamam için ne yapmam gerekir? saros1, Nil Hanım ve destekleyen diğer arkadaşlar; siz de düşünün lütfen?Baben' Alıntı:Şimdi bana; her gün boğuştuğumuz, "A.. Yazıııııık tahsili de iyiymiş ama aslan gibi sağlamlar dururken, sakata iş verip 'sakata' gelmeyelim" ön ve bön yargısı ve "doktora götürdün mü doktora" gibi saçma salak sorulara, eşcinsellerle aynı karede bulunduğumuzda, "Ulaaaa.. Sakatlar, aynı zamanda i.ne miymiş?" bön yargısının eklenmeyeceğine garanti verebilir
Ne yani,gelin bir olalım,kaynaşalımmı diyeceğiz?Nil Acar' Alıntı:Kendinize gelin bayanlar, baylar!...
Çoğunuz "anne"/"baba" adaylarısınız!..
Eşcinsellerle ister birlik olun, ister olmayın ama bu şekilde de bir ırkçılık/ayrımcılık yapamazsınız!!!
nil
Kendi cinsinden sapan kişi için neden elimi başıma koyupta düşünceye dalacağım.Nil Acar' Alıntı:Ha!.. Ama belki, böyle bir yaşam tarzını seçmiş yada seçmek zorunda bırakılmış kadın engelliler ve engelli eşcinsellerle belki!...
Ve şimdi isterseniz ellerinizi (...) yüzünüzün arasına alın bir daha düşünün!..
Kendimiz için ne yapabilirizi!..
nil
Babür beyin sorusu karşısında benim zihnimde "Bön" den çok, son derece manalı bir "Hö?" oluştu..."eşcinsellerle aynı karede bulunduğumuzda, "Ulaaaa.. Sakatlar, aynı zamanda i.ne miymiş?" bön yargısının eklenmeyeceğine garanti verebilir?"
.Ha!.. Ama belki, böyle bir yaşam tarzını seçmiş yada seçmek zorunda bırakılmış kadın engelliler ve engelli eşcinsellerle belki!..
(Yukarıdaki alıntı; Yılmaz Özdil'in Hayvan başlıklı makalesinden alınmıştır.)... Hiç unutmam, İzmir'de şehrin göbeğindeki havuza güzellik olsun diye ördek bırakmışlardı.
Ertesi sabah yok.
Bir daha bıraktılar.
Ertesi sabah yine yok.
Bir daha bırakmadılar.
Çünkü İzmir'de nüfus 3 milyon...
Başa çıkman mümkün değil.
***
Yemeyen de var tabii...
Bolu'da yol kenarında bir ayı bulunmuştu birkaç yıl önce.
Ayı çıplak.
Postu yok.
Sonra anlaşıldı ki, yola çıkan ayıya otomobil ile çarpmışlar... Bakmışlar ki, ayı ölmüş. Postunu yüzüp, satmaya kalkmışlar.
***
Var bir sorunumuz hayvanlarla...
"Aman kesme" diyorsun, kesiyorlar.
"Mutlaka kes" diyorsun, kesmiyorlar.
Hatırlayın, kuşlar grip oldu...
" Kes" dediler. Millet kamyonlara yükleyip, dağlara kaçırdı tavukları.
Kimisi de yaktı diri diri.
İlla kesmeyecek.
***
Hırçın boğaya ateş eden kasap da var, uysal beygire tecavüz eden mühendis de...
***
Kanunlarımız desen, ayrı alem.
Beygir "cilveli" bulundu ki, hafifletici sebepten, 240 lira cezayla yırttı mühendis...
Şimdi, o beygirin, töre cinayetine kurban gitmesini bekliyoruz.
***
Dana Ferhat'ımız vardı bir ara...
Murat 124'ün arka koltuğuna oturtmuştu sahibi. Dünyaya haber olmuştuk.
Balina Aydın'ımız da çok meşhurdu.
Bugünlerde Piglet'imiz meşhur...
Hani şu, haram diye, çizgi filmden makaslayarak çıkarmaya çalıştığımız domuz.
Bir defa da, Sütaş'ın ineğiyle dünyaya haber olmuştuk. Santrfor inek...
Voleyle gol atarken memeleri görünüyor diye RTÜK'e şikayet etmişlerdi, hayali ineği.
...
emir' Alıntı:Escinseller kendi istekleri ile escinsel olmus degil ( tibbi görüs )
Felsefeci J.P. Sartra göre mutlu bir escinsel yok
mutsuzluklatrinin bir nedeni de dislanmak.
HITLER engellileri-bedensel ve zihinsel , escinselleri , çingeneleri , yahudileri , zencileri bir kefeye koyup IMHA etmeye YOKETMEYE çalismistir .
GORUSLERINIZ NE OLURSA OLSUN uygar bir TOPLUMDA ya DEMOKRASI ve esitlik herkes için vardir ya da yokzur o bakimdan kaderimize küsmiyelim hosgérülü demokrat INSAN kisacasi dinin de ögrettigi TEK INSAN OLALIM
Baben' Alıntı:Ayrıca din, insanların yaşamındaki uyacağı kuralları koyar. Tek insan olmayı nasıl öğretir? Voltran mı bu?
OturanBoğa' Alıntı:Forumda yer alan 100 binden fazla mesajın içinde tek bir mesaja dahi tahammül edemeyenleri, kendileriyle başbaşa bırakmaktan başka birşey elimden gelmez. Yalnız, 100 bin'de bir mesaja tahammül edemeyip "gidiyorum" diyenlere hatırlatırım, ülkemizdeki her 100 binden bilmem kaçı da eşcinseldir! Pekii, nereye kadar "gideceksiniz"? Tıpkı sokakta uzak durduğunuz gibi, istemediğiniz sürece forumdaki bu başlıktan uzak durmak o kadar mı zor? Her üye, "bu başlık olursa giderim" mi diyecek?!!!!!!!!!!
İlahi Babür beyciğim!... :lol:Eheh.. :lol: Bu soru yapay ve tuzak bir soruydu zaten.. Cevaplanması da bir hayli zordur.. "Yapaydır", çünkü tarafımdan buradaki olay için uyduruldu, o nedenle, genelleme yapmak anlamsız ve gereksiz.. "Tuzaktır", çünkü buna verilecek cevaba göre yeni yeni sorularla içinden çıkılmaz bir labirente dönüşebilir olay.. Aslında, cevap alınmak amacıyla da sorulmuş da değildir. Sorudan önceki mesajın ("Şimdi bana;"dan itibaren) iletilmesi görevini üstlenmiştir.
KanatlıTırtıl' Alıntı:Baben' Alıntı:Ayrıca din, insanların yaşamındaki uyacağı kuralları koyar. Tek insan olmayı nasıl öğretir? Voltran mı bu?
Abi güzel gidiyordun da, ne alâka şimdi bu? Fil hikâyesi demişsin ve aynı hataya sen düşmüşsün.
Hani yasaktı bu ??????????
Abi sen din bu değil budur dersen, bir başkası çıkar budur der.
Adamlar inandıkları şeyi söylüyorlar, sen de, ben de, o da. Burada konu inanç sistemleri değil, konu sapmasın.... Sapmasın..
sözü üzerine tepki olarak yazmıştım.emir' Alıntı:[size=4] kisacasi dinin de ögrettigi TEK INSAN OLALIM [/size]
Baben' Alıntı:"din" kelimesinin geçtiği başka mesajlarda var. Onlara itiraz edilmiyor da, genel doğruyu aktaran bir cümleye niye itiraz ediliyor, anlayamadım! :? Ve ardından bir soru sordum. Acaba benim atladığım bir yer mi var, diye.. İlk defa duydum da, böyle bir öğretiyi..)
Elimde olmadan senin hakkında hep "elinde iğneyle, aramızda gezinen hınzır çocuk" gibi bir imge beliriyor hayalimde. Haksız mıyım?
Eşcinseller ve eşcinsellik hakkında ne olumsuz ne de olumlu bakış açısı ile değerlendirmeden kısa bir objektif özet yapmak gerekirse, gelişmiş ülkelerdeki bilim adamlarının çoğunluğu tarafından ne bir cinsel tercih ne de bir hastalık olarak kabul edilen eşcinsellik yalnızca insanda değil, doğada birçok canlıda görülen doğumsal bir özellik olarak tanımlanmaktadır. Kısaca homofobi olarak sözü geçen (erkek) eşcinsel karşıtlığı ise daha çok erkek egemen ve tutucu toplumlarda görülen kültürel bir yaklaşım olarak kabul edilmektedir.Eşcinsellik, 19.yy'da ortaya çıkan ve bir kişinin kendi cinsine yönelik cinsel ve duygusal ilgisini tanımlayan bir terimdir.
Günümüzde eşcinsellik ne bir hastalık ne de ahlaki bir yoksunluk olarak kabul edilmektedir. Toplumdaki bir azınlığın sevgiyi ve cinselliği ifade ediş tarzıdır. Gaylerin ve lezbiyenlerin, ruhsal olarak sağlıklı oluşu birçok araştırma ile belgelenmiştir.
Eşcinselliğin nedeni tam olarak tanımlanamamıştır.
Bununla beraber çağdaş bilim adamları eşcinselliğin bir tercih olmadığına inanmaktadır. Nedenleri tam anlaşılamamış bile olsa genetik ve doğum öncesi hormonlar zaman zaman nedenleri arasında sayılmaktadır. Hamilelik sırasında anne hormonlarında bir bozulma nedenlerden biri olabilir. Birçok çalışma X kromozomu üzerindeki bir ya da daha çok gen ile ortaya çıkan genetik bir yatkınlık göstermiştir. Bilim adamları aynı zamanda eşcinselliğin yalnızca insanlarda değil birçok hayvan türünde de mevcut olduğunu söylemektedirler.
Birçok bilim adamı ve doktor cinsel yönelimin değişemeyeceğine inanır.Psikologların da üzerinde fikir birliğine vardığı konuya göre, birçok bireyde cinsel yönelim oldukça erken yaşta başlamakta ve kişinin isteği ile değiştirilememektedir.
Eskiden erkek ve kadın eşcinselleri akıl hastası olarak değerlendirip tedavi etmeye çalışırlardı. Ancak artık eşcinsellik birçok ülkede bir hastalık olarak tanımlanmamaktadır. Amerikan Psikiyatri Birliği ise eşcinselliğin bir hastalık olmadığını bildirmiştir. "Onarım Tedavisi" olarak adlandırılmış olan bu eski tedavi yaklaşımı ise birçok psikiyatri ve tıp kuruluşu tarafından kınanmıştır.
Eşcinselliğin bir hastalık veya ahlaksızlık olduğu varsayımı, bu azınlığa dahil bireyler için kendini ifade etme, sevme ve insanlığa bağlılığın en derin formlarını acı çektirici bir suçlanma ve kendinden nefret etme yoluyla bu an bir duygusal, sevisel ve spiritüel hapishane yaratır.
Tıp ve psikoloji alanlarında eşcinsellik bir sapıklık ve ruhsal bozukluk olarak kabul edilmese de, toplumun genelinde eşcinselliğe hâlâ bir sapıklık olarak bakılmakta ve eşcinsel bireyler dışlanmaktadır. Özellikle geleneksel ve manevi değerleri kuvvetli olan toplumlar eşcinsellere "öteki" olarak bakmaktadır. Bu toplumlarda cinsel roller daha çocukluktan itibaren belirlenmekte ve heteroseksüel ilişkinin dışındaki ilişkiler onaylanmamaktadır.
Bugün birçok gelişmiş ülkede aynı-cinsiyetten ilişkiler kabul edilmiş ve yasal koruma altına alınmıştır. Birçok devlet eşcinselliği evlilik veya beraberlik şeklinde yasal ilişki olarak onaylamak için formal yapılar kurmuşlardır.
.
.
.
Homofobi kelimesi eşcinsellere ya da eşcinselliğe karşı korku, hoşnutsuzluk ya da ayrımcılık anlamına gelir. Aynı zamanda eşcinsel insanlara, yaşam biçimlerine, kültürlerine ve cinsel davranışlarına karşıtlık ve nefret anlamına gelebilir ve genellikle bağnazlığı da öne çıkarır.
Kelime ilk olarak "erkeklerden korku" anlamında kullanılmaya başlandı ise de 1969'dan itibaren sık olarak bugünkü anlamında kullanılmaya başlanmıştır.
Kurumsal homofobi, kendini eşcinsellik karşıtı kanunlarda, yasama organlarının, mahkemelerin, dinlerin ve toplum içindeki kimi grupların yaklaşımlarında gösterir.
Bazı cinsiyet teorisyenleri, erkek-erkek ilişkisinin, homofobikler için kadın-kadın ilişkisinden daha güçlü bir reaksiyon doğurmasını erkek-erkek ilişkisinin homofobikler için cinsiyet rolüne açık bir tahrip tehdidi olarak algılanması olarak yorumlamışlardır.
D.A.Miller'e ve bu teorisyenlere göre, erkek heteroseksüelliği yalnızca kadına karşı istek değil, aynı zamanda erkeğe karşı olan isteğin de reddi olarak tariflenir...Yine bunlara göre erkek eşcinselliğinin kadın eşcinselliğinden çok daha kötü olarak algılanmasının nedeninin altında yatan, homofobiklerce erkeğin aslında kadından üstün olarak düşünülmesi ve cinsel ilişki sırasında bir kadının yerini alan erkeğin aslında kendisinin ne kadar aşağılık olduğunu göstermesidir
neptıne' Alıntı:Benim anlamadığım paradoks ve bu yazının engellilerle olan ilgisi ise, ayrımcılıktan yakınan bir kesim için, tutucu bir bakış açısı içinde sürdürülen bir hayat görüşüne sahip olarak, çağdaş batılı ülkelerde uygulanan engelli haklarını edinebilmenin nasıl düşünülebildiğidir.
Baben' Alıntı:... burada; "eşcinsellik şudur-budur"u değil" eşcinsel ve engelli hareketlerini, onlarla aynı karede görünmeyi, destek olup-olmamayı tartışmaya çalışıyoruz, ...
Baben' Alıntı:O paradoksa şunu da ekleyebilir miyiz acaba: O çağdaş batılı ülkelerin, "çağdaş"lığı; ABD, Irak'ta her türlü haltı yerken, ya da Afrika'nın insanları açlıktan ve saçma savaşlardan kırılırken yıllık tatile mi çıkıyor acaba, yoksa "üç maymun"u mu oynuyor?
"Çağdaş" batılı ülkelerde her yapılan doğrudur, biz de illa onları aynen uygulamalıyız, gibi bir ön yargıyla yola çıkılırsa, sadece paradoks anlaşılmamakla kalmaz tüm geometrinin Allah'ı şaşar! :evil:
.
.
.
Çünkü; benim ülkemde, mercimek stoklarını eritmek için, bir bilim kadını günlerce televizyona çıkıp, mercimeğin faydalarını anlatmıştı! Daha sonra...
Baben' Alıntı:Bu durumda; eline sağlık, uğraşmışsın, tercüme etmişsin ama oradaki bilgilerin mutlaka ve mutlaka kabul edilmesi gerektiği şartı yok!
Baben' Alıntı:Ayrıca tekrar edeyim:Baben' Alıntı:... burada; "eşcinsellik şudur-budur"u değil" eşcinsel ve engelli hareketlerini, onlarla aynı karede görünmeyi, destek olup-olmamayı tartışmaya çalışıyoruz, ...