Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

[Tartışma] Engelli çocuklara kürtaj yasağı

Çok zor bir karar ,ben kurtaja karsiyim. Bile bilede sakat dogacagini kiyabilirmiyim bilmiyorum Allah düsürmesin kimseyi o duruma :(
 
gerçekten böyle bir yasak varsa bence kaldırılmalı insanların kendi takdirine bırakılmalı bakın arkadaşlar şuan bu sitede kaç engelli var biz burdan bütün engellilere ulaşabiliyormuyuz olaya bu şekilde baktığınızda ne demek istediğimi anlayacağınıza inanıyorum durumları bizim seviyemizde olmayanlar var zihinsel engelliler var hadi biz neyse engellerimizi bi şekilde aşıyoruz ya zihinsel engelliler gelişmiş bir devlette yaşamıyoruz bugün biz bile bu kada vahim durumdaysak zihinsel engellileri anne baba desteği olmadan düşünemiyorum bu olaya bakarken sadece bedensel engellileri ele almamak lazım
 
kım cocugunun engellı dogmasını ısterkı.ama boyle bısey varsa ve kesınleşmısse tabıkı kurtaj olunmalı.cunku dogurmak bısey deıl ama ya sonrası?
hem aıleye hem cocuga yazık deılmı?
o cocugun gelecegınıde dusunmek gerek.
anne baba erkenden öldü gıttı ee sonra ne olacak o cocugun halı?
gunah deılmı yazık deılmı?
bıraz dusunmek gerekmezmı?
once cocugu dusunmek gerek...
onun hayatını ve gelecegını..
tabıkı kurtaj olunup aldırılmalı o cocuk..
onun ıyılıgı ıcın....
 
Kimse hayata engelli olarak gelmek istemez.Benimde engelim beni fazla zorlamadığı halde ama yine zorluklarla karşılaşıyoruz.Kürtaj meselesi anne babaya kalmış bir iş.İçin acır ama engelli doğup onun yaşamında acı yaşadığını görmek dahada acıyı arttırır.Bu yüzden Artık kimse engelli doğmasın diyorum...
 
bu konudaki kafa karışıklığını gidermek için mevzuatın ne dediğini size göstermek istiyorum. öncelikle hiçbir özel koşul aranmaksızın anne gebeliğin 10. haftasına kadar gebeliği rızasıyla sonlandırabilir.

Madde 5 - Gebeliğin onuncu haftası doluncaya kadar annenin sağlığı açısından tıbbi sakınca olmadığı takdirde istek üzerine rahim tahliye edilir. (2827 sayılı kanun)

bunun ististanası aynı maddenin ikinci fıkrasında belirtilmiştir:

Gebelik süresi, on haftadan fazla ise rahim ancak gebelik, annenin hayatını tehdit ettiği veya edeceği veya doğacak çocuk ile onu takip edecek nesiller için ağır maluliyete neden olacağı hallerde doğum ve kadın hastalıkları uzmanı ve ilgili daldan bir uzmanın objektif bulgulara dayanan gerekçeli raporları ile tahliye edilir.


kürtaj yani gebeliğin sonlandırılması hususu annenin tasarrufunun sınırıyla, doğacak olanın hakları arasında bir sorunsal yaratmaktadır. kanun görüleceği üzere 10 haftaya kadar anneye sınırsız tasarruf yetkisi vermişken, yani sakat, sağlam ayrımı yapmadan gebeliğin sonlandırılması mümkünken, 10 haftadan sonra belirli koşullar aranır. yani bu andan itibaren kanun doğacak olana bazı haklar tanımıştır.

fakat kanun ağır malulüyet halleri diyerek -kanun yapma tekniği açısından sakıncalı bir şekilde- tanımladığı doğacak olanları bu koruma dışında bırakmış, bir anlamda onlara hak tanımamıştır.


kanunda evli annelerin eşlerinden de izin alınması koşulu aranarak kadının bedeni üzerindeki tasarruf yetkisi kısıtlanmıştır. konumuzla ilgili olmasa da, kadının bedeni üzerindeki tasarrufunu kısıtlayan bu hükme katılmadığımı söylemek isterim.

konumuza dönersek, 10. haftadan sonra doğacak olana bir koruma getiriyorsak, fakat bu korumadan ağır malullerin yararlanmasını kabül etmiyorsak, bunların hayatlarının daha değersiz olduğu sonucu çıkar.

sorun bir anlamda doğacak olanın hukuki statüsüyle ilgilidir. anne karnındayken de insan mıyız ve aynı korumayı hak ediyor muyuz? eğer cevabınız evetse, sakat/sağlam ayrımı yaparak hayatın değeri hususunda karar veriyor ve sakatların hayatının aynı değerde olmadığını onaylamış oluyorsunuz.

şahsen anne karnındaki bebeğin belirli bir süreden sonra ayrım gözetmeksizin korunması gerektiğini düşünmekteyim.


sakat çocuğun ailesi ve toplum için yük olduğu, mutsuzluğa sürüklediği, zihinsel özürlüler için kendinin dahi farkında olmadığı gerekçeleri ileri sürülerek bu doğrultuda sakat doğacak olanın kürtajına cevaz verilebileceği belirtilmiş.

ancak, eğer öyleyse, demezler mi, yaşayan sakatların da acılarına son verelim. ya da -daha insanca! bir öneriyle- doğuştan sakatlığı bulunan bebeklerin bir yaşına kadar uyutulması mümkündür.

uç bir örnek 05.01.2006 tarihli gazetelerde rastlayabileceğiniz, aslhey. zihinsel ve fiziksel sakaltığı bulunan 9 yaşındaki bu kızın ailesi, hormon tedavisiyle kızlarının büyümesine mani olup, kızın rahmini aldırmışlar. amaç kızın iyiliği ve daha iyi bakabilmek.

fakat bunun sınırı nerede?

ayrıca gen tedavisi ve tüp bebek yöntemiyle ısmarlama bebeklerle bu sorunun aşılacağı iddia edilmiş forumda. fakat hatırlatırım sağır ve kısa boylu kimseler de çocuklarını kendileri gibi olmasını, zira aksi durumda uyum sorunu yaşayacaklarını ileri sürüyorlar. yani nedir iyi olan? veya tek tip, herkesin mükemmel göründüğü bir dünya mı istenen?

sorun insan hakları bağlamında çözülmeli, ve insandan doğan her canlı ana rahminden yaşamının sonuna değin aynı şekilde korunmalı. yoksa, zihinsel özürlülerin kısırlaştırılmasından tutun, büyümesinin engellenmesine, sakat doğacak olanın kürtajına kadar uzayan bu sürecin nerede duracağını kimse tahmin edemez.

ve son olarak, sakatlar söz konusu olduğunda herkesin iyiniyetli olması, alınan önlemlerin ve uygulamaların sakatın iyiliği için yapılması. bu durumun en büyük sakıncası, durumun vehametini örtmesi ve normal karşılanması. kimse görünüşte gaddar, insan haklarını ihlal eden değil. unutmamak gerekir, iki yüz yıl önce amerikanın güney eyaletlerindeki kölelerin de hakları yoktu veya hayatlarının değerleri beyaz sahipleriyle eş değildi. görünüşte, kölelerin sahipleri aciz ve korunmasız bu insanların iyiliği için bu yönde davranmaktaydı.
 
Saros Arkadaşımıza Maddeyi yazdığı için çok teşekkür ediyorum.

Tartışmanın ilk sayfalarında araştırmaktan uzak tipik bir insan örneği gösterip Devlete, birbirlerine söylemde bulunan arkadaşlara güzel bir cevap olmuş.

10. haftaya kadar anne kendi rızası ile bebeği aldırabiliyor. 10. Haftadan sonra da, Annenin hayatını tehdit ediyor veya doğacak çocuğa, ondan gelen nesillerin yaşamını çok zorlaştıracak ise, Alınabilir diyor.


Yani engeli ağır ise aile bebeği aldırtabiliyor.
 
Re: kürtaj

womit' Alıntı:
Arkadaşım;
Bu konu tartışmaya açık bir konu. çok farklı düşünceler ortaya çıkabilir. Benim fikrim anne karnında çocuğun ileride kendi hayatını daim ettiremeyecek bir pozisyonu görüldüğünde o çocuğun kürtajında bir sakınca görmüyorum.
Aksi halde bu çocuk dünyaya geldikten sonra Aileye yapılan devlet yardımıları yeterli olmadığından , devletin bu çocuğa sahip çıkmamasından dolayı en hayırlısı kürtaj diye düşünüyorum...

Sana katılıyorum....
Normal doğumlarda kürtaja kesinlikle karşı olan biriyim ..Hele 2 aydan daha fazla hamileliklerde kanunlarımız bunu cinayet olarak tanımlamaktadırlar.
Ama anne ve baba hamileliğin ilk 1-2 ayında eğer çocuklarının engelli olacağını öğrenirlerse kürtaj yaptırabilme hakları olmalı .Sonuçta bu çocuğu büyütecek onun bütün sıkıntılarını üzerine alacak ve onun için üzülecek kişiler yanlızca ve yanlızca anne ve babadır.Sırf yavrusunu bu durumda görmek istemediği için kürtaja karar veren anneler olacaktır...Bunun engellilerin yaşama hakkının elinden alınmak olarak görmemek lazım..
Diğer normal kürtajlarda olduğu gibi , bu hak ta hamileliğin 2.ayına kadar verilmeli..Bunun içinse ebeveynlerin doğumun ilk aylarında daha hassas olmaları, muayenelerini tam ve eksiksiz yaptırması gerekir. Hele ailede daha önceden engelli vakası varsa bu hassasiyet ve özen daha da arttırılmalıdır.
 
Üst Alt