Pegasus' Alıntı:
Haber bülteninde sunucu anlatıyor.
Dün akşam x caddesinde iki grup arasında çıkan kavgada silahlar konuştu. Bu sırada yoldan geçerken seken bir kuşunla yaralanan vatandaşın omuriliği zedelendi ve "zorunlu tekerlekli sandalye kullanıcısı" oldu....
Dün akşam x caddesinde iki grup arasında çıkan kavgada silahlar konuştu. Bu sırada yoldan geçerken seken bir kuşunla yaralanan vatandaşın omuriliği zedelendi ve "mecburi tekerlekli sandalye kullanıcısı" oldu....
Dün akşam x caddesinde iki grup arasında çıkan kavgada silahlar konuştu. Bu sırada yoldan geçerken seken bir kuşunla yaralanan vatandaşın omuriliği zedelendi ve "tekerlekli sandalyeye mahkum" oldu.
walla bana kalirsa ücü de uymuo... vatandashin
hayati boyunca felcli kalicani, sakat kalicani, artik hic yürüemiceni doorudan anlatmak daha uygun olurdu... birak "mahkumieti", tekerlekli sandalyeyi bile karishtirmaya gerek yok bence, doorudan da sölenebilir... tekerlekli sandalye kullanmak (zorunda olmak, hadi "mahkum olmak" dielim) bi daha yürüyememekten daha mi anlatilmaya, belirtilmeye deger bi gercek? asil mesele artik yürüyememek diil mi??... asil anlatilmak istenilen bu diil mi?? hatta belki de vatandash boyundan ashai felc oldu kollarini da hareket edemicek (birakalim yürümei kendi bashina yemek te yiemicek)... "sandalyeye mahkum" bu gercei de vericek mi bize?? o insanin sakatlik durumu ne ise doorudan o anlatilmali... (özellikle verdiin örneklerde) gerekliliini savunduun "mahkum" kelimesi kishinin ne sakatlik durumu hakkinda ne de bu durumun süresi (3 ay mi / ömür boyu mu) hakkinda dooru düsgün bilgi vermeyen yersis bi ifade olduunu düshünüom...
hic kimse hic bi zaman "tekerlekli sandalyeye mahkum" ifadesini kullanmaya "mahkum" olamas
... kusura bakma ama bu kelimenin doldurduu bi boshluk göremiom ben hala... inan ki görmeye calishiom, ikna olmaya calishiom gerekliliinden (ikna olsam rahatlicam inan)... seni kizdirmak ya da illede kendimi hakli cikarmak icin yazmiom bunlari... cok düshündüm ama "tekerlekli sandalyeye mahkum" ifadesini kullanmaktan vazgecemicem tek bi örnek bile bulamadim... ne etraftan duydugum, medyanin/toplumun kullandii örnekler ne benim aklima gelen örnekler ne de senin verdiin örnekler ikna edemedi beni... hatta "tekerlekli sandalyeye mahkum" ifadesinin yersiz/yanlish/sakincali oldugunu düshünmekte beni güclendirdi bile hepsi...
Pegasus' Alıntı:
Eğer bana özgürlük veren bu aletten vazgeçebilme özgürlüğüm yok ise bu bir mahkumiyettir, mecburiyettir ya da zorunluluktur.
konu ile ilgili yazdiklarin icinde en cok hoshuma giden, beni ikna etmeye en cok yaklashan sözlerin bunlar oldu gercekten... evet, taksicinin taksisinden vazgecip bulashikci olma, ahcinin da tenceresinden tavasindan vazgecip bahcivan olma özgürlügü var... benim ise ortezimden/sandalyemden vazgecip yürüyebilme,sakatliktan istifa edip saalam olma özgürlüüm yok... gerci "
ortezimden/sandalyemden vazgecip eve kapanip kalma özgürlüüm var" diicem ama seni daha cok "üzmemek" icin demiom
...
:idea: aaa, sahi!!! eve mahkum olma özgürlüümden vazgecip bana özgürlük veren o aletlerden vazgecmeme özgürlüümu kullanarak ortalikta özgürce dolashtiimi (mimari shartlar müsade ettii kadar tabe!!!) iddia etsem kendimi ve diger insanlari kandirmish mi olurum acaba?! hehehe...
tamam, tamam sustum.
shimdi ciddi ciddii soruom kendime:
[size=6]"terkelekli sandalyeye mahkum" denilmesinden neden bu kadar rahatsiz oluom?[/size]
neden kabul edip te rahatliamiom?
- bi düshüniim...
bunun bi cok sakatin 'sakat' kelimesinden rahatsiz olmasiila ilgisi var mi gercekten?
pegasus öle dio...
ayni sebepten mi rahatsis oluom "orteze/sandalyeye mahkum" denilmesinden??
(gerci hayatim boyunca ortez kullandigim halde kimse orteze mahkum olduumu sölemedi...
ama tekerlekli sandalye kullandiim shu bi kac sene icinde bi cok kishiden duydum...
nie ki acaba? ne var bu tekerlekli sandalyede?!... halbuki onu kullanali daha bi özgür oldum!...)
tamam da, bana "sakat" denilmesinden raatsis oluom mu ki??
olmuom, cünkü sakatim...
ve "sakat" kelimesi benim sakat olma gerceimi anlatmak icin kullanilan bi kelime...
ne bi fazlasi var ne de bi eksigi...
sakatim, o kadar!
bu kelime beni (durumum sebebiile) bashka bi sheye benzetmio, (bu cok önemli!)
bana/durumuma olumlu ya da olumsuz bishi katmio, degerlendirmio (bu da önemli!)
sadece sakatim...
kara kash, kara gözlü, siyah sacli, esmer tenli olduumu anlatmak icin "esmer" kelimesi kullanilio...
vücudumda ishlevini yapamayan kisimlar bulunduunu anlatmak icin de "sakat"...
kizilicak, rahatsiz olunucak bishi yok burda...
özelliklerim bunlar benim...
esmerim ve sakatim...
bana "esmer" denilmesi beni yüceltmes, alcaltmaz, bana bishi katmaz, benden bishi almaz...
"sakat" kelimesi de aynen öle...
özelliklerimi anlatmak icin var edilen söscükler bunlar...
kelimeye sonradan olumsuzluk yüklenmesi, hakaret olarak kullanilmasi bu gercei deishtirmes!!!
bana "sakat" dienler bu sözcügü gercek anlaminda kullanmish olurlar...
niye raatsis oliim, sakatim ishte!
bisim buralarda "türk" kelimesini hakaretimsi tavirla kullanmai pek sever alamanlarin cou...
bana "türk" denildii zaman raatsis mi oliim shimdi??... (*)
begenmesinler, türküm ishte!
sakatim ishte! esmerim ishte!
kendisine "zenci" denilen zenci rahatsis olmas tabe...
ama biraz renk benzerlii var die adama "kömür" desek, "cikolata" desek rahatsis olur kesin...
gelelim "ortese/tekerlekli sandalyeye mahkum" ifadesineeeeee...
burda beni rahatsiz eden "mahkum" kelimesi...
shimdi bu kelimenin benimle direkt bi alakasi var mi?
yok! mahkum falan diilim, gayet özgürüm...
suc ta ishlemedim, ceza da cekmiom
ortesimle/sandalyemle alakasi ne peki?
bulamiom. mahkumlara özgü aletler diil bunlar...
yürüyemienler icin yapilmish (daha özgürce dolashabilsinler diye!)
pekiii sakatliimi mi anlatmak istio "mahkum" kelimesi?
"mahkum" un "yürüyemien/felcli" vs. anlamina geldiini sanmiom...
gerci yürüyememek özgürlüümü kisitlio tabe ama neyse ki yardimci aletler var...
ortezler var, tekerlekli sandalyeler var, özel donanimli otomobiller var, bastonlar var...
ilerde bi de karate, kungfu, teakwondo fonksionlu bionic-leg.ler cikti mi yirttik demektir!
BULDUM !
ortezime/sandalyeme olan ilishkimi anlatmak istio bu kelime...
nasildir ilishkim? mecburidir...
eger biraz olsun toplumda yerimi almak istiosam o aletleri kullanmaya mecburum...
sözlükte "mahkum"un aciklamasina baktiimda "mecbur" ile karshilashiom sahiden..
fakat mecazen kullanilio "mecbur" yerine...
ben de dilbilimcisi falan deilim ama "mecaz"in ne olduunu azbucuk biliom...
yani benim icin "sandalyeye mahkum" dienler
gercek anlami dishinda kullanmish olur "mahkum" söscügünü...
"sakat" kelimesini kullanmaktan cok daha farkli bu...
aslinda bambashka bishi ifade eden sözcügü bi benzetmeden yola cikarak
benim icin kullanio, bana yakishtiriolar...
ii hade kullansinlar mecaz, bunda ne kötülük var?
"aslan rekursion" deseler raatsis olurmuyum?!
kadinlar icin pek kullanilmadiini saniom ama raatsis olmasdim galiba...
güclü, cesur, özgür, "kral" bi hayvan. hosh özellikler...
onlara sahip olmasam da bana yakishtirilmasi beni ve imajimi olumsus etkilemes...
"mahkum" kelimesi "mecbur" ile eshit olsaydi ondan da rahatsiz olmasdim...
ama cok daha farkli sheyler ifade edio, pek olumlu olmayan...
mahkum özgürlügü elinden alinmish, hüküm giymis, suc ishlemish, ceza ceken,
caresis, zavalli, ezilen, icleracisi (ve üstüne üstlük bütün bunlari "hak eden") bi kimsedir...
mahkumun özellikleri pek hosh diildir yane...
tekerlekli sandalye kullanmak zorunda olmak ta cok hosh bishi olmasa da
(yürüebilmek daa güsel tabe)
bi mahkumun durumundan cok farklidir, takdir edersek...
(en azindan farkli olmalidir, ama eger farkli deilse bunun nedeni tekerlekli sandalye
ya da sakatlik olmadiini unutmialim lütfen!)
shimdi "mahkum" kelimesinden raatsis olunca kendi gerceklerime yüz
cevirip toplumun dishlamalarina destek mi vermish oluom?
pegasus öle dio!
ben tam tersini yaptiimi düshünüodum...
"sakat" kelimesi icin tamam, kabul:
almishlar benim sifatlarimdan birini isimlendiren masum bi sözcüü,
benden bashka hershey icin kullanmishlar...
olumsuzluklarla yüklemishler de yüklemishler, hakaret sözcügü haline getirmishler...
dönüp bana "sakat" dedikleri zaman ben de
"nayir! bana 'sakat' demein, ben sakat deilim, bashka bi kelime bulun bana!"
desem pegasus cok hakli olur...
hem kendi gerceimi inkar etmish olurum
hem de "sakat" sözcügü ile yapilan bütün hakaretleri desteklemish olurum...
zavalli sözcüün sirtina yüklenen bütün olumsuzluklari onaylamish olurum...
dolaisiyla da beni dishlayanlarin ekmeine yaglar ballar sürmüsh olurum...
ama mahkum kelimesi öle diil ki...
sonradan olumsuzluk yüklenmemish ki...
zaten temelinde olumsuzluklariyla gelmish bana...
hem bu kelimei reddettiim zaman kendi gerceime yüz cevirmish de olmuom
cünkü benim diil, bi bashkasinin gerceklerini ifade edio aslinda...
benimle bi mahkumun "ortak" bi yönü görülmüsh (**) ve bu yüsden de
(gercek anlami dishinda) bana yakishtirilmish olan "mahkum" kelimesini
sessisce kabul edersem beraberinde getirdii bütün olumsusluklarini da
gizliden gizliye kabul etmish olurum...
yani "sakat" kelimesinin aksine "mahkum" u kabul edip kullanilmasina
seyirci kalirsam toplumun dishlamalarina destek vermish olurum...
anlatabilidim mi bilmem ama "sakat" kelimesi olayinin tam tersi olarak görüom "mahkum" meselesini... ve hafife alinmiicak bi mesele olduunu düshünüom... uf ya, icimden bi ses "uzun uzun yasdin ama anlatamadin" dio... :?
kisaca shöle diim:
ii niyetle de olsa "tekerlekli sandalyeye mahkum" ifadesinin kullanilmasi sandalye kullanicilarinin imajini önemli bi shekilde
olumsus etkilio... aciktan aciga olmasa da bu
insanlarin özgür bi hayat yashiamicagi düshüncesini uyandirio beyinlerde... hem saalamlarin beyninde hem de sakatlarin... bi kac sene öncesine kadar ben de pek farkli düshünmüodum... bu tür ifadelerin etkisi altinda kalmamin öle düshünmemde büük bi payi olduundan eminim... (senin bile -sevgili pegasus- ifadeyi savunurken "sandalyeye mahkum olmama ragmen istediim hersheyi yapiom" dierek sandalyede özgür hayatin var olduuna isharet etmek zorunda kalman bahsettiim düshüncenin cou beyinlere hakim olduuna ve bunun o ifade ile ilintisi olduuna isharet aslinda)... olay sadece imajin olumsus etkilenmesiile kalsa üzülmicem ("ne düshünürse düshünsünler, ben kendimin ne olduumu biliom nasi olsa" diicem) ama
imajlar insanin hayatini doorudan etkileyebilio...
tekerlekli sandalyede nasi olsa özgür bi hayat yashanamica düshüncesinin yaygin olduu bi toplum sandalye kullanicilarinin asil problemlerine cözüm bulmak yerine bütün sucu zavalli tekerlekli sandalyeye ve ona olan "mahkumiete" atio ve ishin icinden cikio alni "ak pak"... sakatlar bulunduu köshelerinde kalio bi güzelce... oh ne güsel... mahkumiete devam... nasi olsa ortadan kaldirilamian türden bu sandalyeye olani... af da cikarilamas!... ne uurashicaklar canim?!... medya da ara sira bi yigin sakat arasindan sivrilen göstermelik bikac sakati alio "bakin! sandalyeye 'mahkum' insanlarimis
isterse neler basharabiliolar" diye cok olaanüstü bishimish gibi sunuyo millete... tekerlekli sandalyede oturmak ve bishiiler basharmak - mahkum olmak ama özgür gibi yashamak! aman allaam, nasi olur?!... halbuki imkanlar saalansa, shartlar müsait hale getirilse bal gibi de olur... sunduklari o numunelik tekerlekli sandalye "mahkumlarinin" bashardiini basharamicak tek bi tekerlekli sandalye kullanicisi bile kalmas belkide etrafta... numune falan da kalmas tabe... ha, bi de "kendiile barishik olan kendine güvenen sakatin yapamica bishi yoktur" dierek bütün yük sakatin üstüne atilio... tekerlekli sandelyemle merdiven cikamamamin kendime güvenmekle ne ilgisi var allahashkina?!!! koysaniza oraya bi asansör de cikiim kendime güvene güvene üst katlara... ne güzel walla: problem sahibi sakatlar cözüm sahibi de sakatlar -yeterki kendilerine güvensinler- bashkalarina hic ish kalmio... uf ya, sinir oldum gene... konuyu da saptirdim galiba biras... medya eger sakatlara yardimci olmak istiosa "numunelik sandalye mahkumlari" yerine etraftaki rezaleti göstersin biras... neyse o rezaletleri de saymaya bashlarsam yazim hic bitmiicek iisi mi burda bitiriim artik...
ama yinede son olarak:
"ben mahkum falan diilim aslinda... sadece sakatim ve ortez/tekerlekli sandalye kullanicisiyim...
hayatimi bi mahkumunkine benzeten tekerlekli sandalye falan deil dizboyu kaldirimlar, en olmiicak yerlerde karshima cikan koca koca basamaklar, binalarda bulunmayan asansörler, tirmanabilmek icin bi dagci olmam gereken rampalar, bana en lazim olan yerlerde bile bulunmayan sakat parkyerleri, bulunduu yerlerde ise o parkyerlerini ishgal eden düshüncesis, egoist, tembel saalamlar ve bütün bunlari görmezden gelip gözünü sandalyeme diken insanlar... durumlar böle olunca sandalyeme ortezime "mahkum" olmamin bi önemi kalmas ki... sayisiz engeller yüzünden dishari cikamadiktan sonra tekerlekli sandalyeyi napicam, koltukta da otururum rahatca... illede bisheye "mahkum" olduum sölenicekse sandalyemden fazla
beni yok saymayan mimarlara, mühendislere, beledielere, bakanliklara, devletlere, toplumlara bilmemnelere mahkumum..."
diom ve herkese össsgür günler diliom
rekursion
(*) "ausländer" = "yabanci" dedikleri zaman kiziom ama!
(**) ben bunu bile tam olarak göremedim hala ama görülmüsh kabul ediom...