Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

''Tekerlekli sandalyeye MAHKUM''u kınıyorum... [Tartışma]

Bulent'cigim `sakat ama basarili` gibi bir tanimi kullanan kisiyi en basta ben topa tutarim, cunku sakat olmak basarili olmakla ters birseymis gibi sanki sakatlik basarisizlikla ayni kefeye konulurmus gibi bir soylem. O nedenle `sakat ama ... ` diye baslayan bir cumle ancak mahalle arasinda konu komsu konusurken soylenir sanirim, televizyonda hic tanik olmadim umarim olmam da..

`tekerlekli sandalyeye mahkum` kavramina donersek, bunu da bence bir olumsuzluk icin kullanmiyorlar, tekerlekli sandalyeye mahkum, yapabilecegi seyler kisitli ama bu onlari engellemiyor, onlar basketbol da oynuyor, kayak da yapiyor. bence bu mahkum kelimesini ham mecbur olmak anlaminda kullaniyorlar hem de yapmasi beklenmeyen seyler yapildiginda kullaniyorlar. Yani haberlerde soyle birsey denilseydi, `tekerlekli sandalyeye mahkum ama 10 dil biliyor.` yani bu ne demek simdi , tekerlekli sandalyeyle dil ogrenmenin ne ilgisi var, oturursun calisirsin ogrenirsin. Ama oyle demiyorlar, tekerlekli sandalyeye mahkum sporcumuz -ne bileyim- yurtdisinda madalya kazandi deniyor ornegin yani belki siradan birinin madalya kazanmasindan cok daha onemli birsey basarmis, daha cok zorluk asmak zorunda kalmis, ki dogru degil mi? valla ben boyle bir cumle duydugumda bana bunu dusundurtuyor,..
 
'tekerlekli sandalyeye mahkum'
evet, 'sakat AMA' yerine de cok kullanilio bu deim ve ben de kiniom tabiiki, ayni 'kadin AMA ii araba kullanior'u kinadiim gibi... grrrrr... ama bu AMA'lar kinadiim daha ayri ve bashli bashina bi konu (barishin da isharet ettii gibi)...

'tekerlekli sandalyeye mahkum'un genel olarak kullanilmasini dooru bulmuom... yani sadece bi engellinin güyya basharisini/ösellini/güselliini anlatirken o kishiyi engeline indirgeyen, tepeden bakishi ifade eden anlamda deil, genel olarak durumunu anlatirken de kullanilmasini dooru bulmuom...nebliim, mesela 'adam 2001 yilinda gecirdii kazadan beri tekerlekli sandalyeye mahkum' denildii zaman da... cünkü yukarda da anlatmaya calishtiim gibi gercei yansitmadiini düshünüom...

sefgiler ;)
 
katılmamak mumkun degil.

mahkum sanki suclu gıbı ; asalayıcı bır ıfade izlenimi veriyor.

bir birey oldugumuz unutuluyor.benı en cok uzen bu
 
:) karar verdim kızdırcam adaşımı.:)

Ben hala bu konuda ikna olmadım. Sanıyorum şu ana kadar yazılanlardan benim ne demek istediğimi sadece barış gürol arkadasımız görebildi. Bülent gibi zekaının keskinliğini yakınen bildiğim bazıları ise nedense anladıkları halde ısrarla anlatmaya calıstıgım şeyin etrafından dönmeye devam ediyorlar.:)

Tekrar söyleyeyim. Bir kere engelli birey basarılarıyla anılmak ister burası doğru. Ancak bu birey bırakın tekerlekli sandalyeye mahkum olmasının vurgulanmasını engelli oldugunun bile gereksiz yere vurgulanmasını isteez. Şahsen ben hayatımda gerek olmadıkça bu yönümü belirtmek istemiyorum. Ancak bazı durumlarda engelli kimliğimi belirtmek zorunda kaldıgım gibi engelimin bana ne gibi bir yaptırımı oldugunuda vurgulamam gerekiyor. İşte bu noktada tekerlekli sandalyemle olan ilişkimin bir ahçının tenceresiyle yada bir taksicinin arabasıyla oldugundan farklı olarak bir "zorunluluk" içerdiği ortaya cıkıyor. İşte bu zorunlulugun belirtilmesi için bir kelime gerekiyor. Arkadasımız yukarda "mecbur " kelimesini önermiş. Ama bu kelime cümleye uymuyor. bu nedenle extrem durumlarda vurgulama gerekliliği hasıl oldugunda "tekerlekli sandalyeye mahkum" kelimesi bende hiç ama hiçbir rahatsızlık uyandırmıyor. Çünkü ben birey olarak hem bu mahkumiyetten-zorunluluk yada mecburiyet olarakda okunabilir- hemde engelliğimden cok daha fazla anlam ifade ettiğimin farkındayım.
Mesele aslında tıpkı "sakat" kelimesinde oldugu gibi bu tur ifadelerin neden olupta olumsuz bir vurgu içerdiğinde düğümlenmektedir. Yani sakat olmak, engellenmek, yada bir alete mahkum olmak(zorunlu kullanıcısı olmak) neden insana yönelik bir olumsuzluk ifadesi olarak temellendirilegelsin? Mesele bu yönündrn ele alınmalıdır. Yoksa yukarda birçok arkadasımızın yaptıgı gibi kınamakla yetinerek bir dilin bazı durumları ifade etmekteki mecburiyetini anlamamazlıktan gelerek , alternatif üretmeyerek bu söylem değiştirilemez.

Sevgili kardeşim Bülent yukarda mahkumiyet ve kullanıcı kelimelerini koyup acıklamış. Dikkat edildiginde bu kelimelerden kullanıcı olanın bu kullanım ediminde bir zorunlulugu olmadıgı ama mahkum kelimesinde bu edimin bir alternatifinin olamayacagı vurgulanmıs. Olay bu kadar basit.
Bir diğer ablamızda duygusal bir tepki olarak nitelendirme cüretinde bulunacagım bir ifadeyle "tekerlkli sandalye cocugumun ayakları" demiş. dogrusu bu cümleyi okuyunca üzüldüm. Hiçbir tekerlekli sandalye hiçbir kullanıcının ayakları degildir arkadaslar. Sadece ayaklrın işlevini görmesi saglanan bir aparattır. Bu şekilde bir temellendirme uzun vadede kazanım mıdır diye sormak lazım. Çocuk ilerde" ama arkadaslarımın ayakları benimkilerden farklı annecim" dediğinde ne yapacaksınız??? Gercekler tüm acılıgına ragmen ifade edilmez ise kişiler onlara karsı mucadele edecek manevraları geliştirmekten alıkonulurlar diye düşünmekteyim.

Son olarak sunu söylüyorum.
Evet tekerlekli sandalyeye mahkumum! peki ne olmuş???
Buna ragmen istediğim hemen herseyi yapıyorum.
Demekki tıpki hapishanedeki mahkumların ruhlarındaki özgürlüğün asla hapsedilememesi gibi bizim sandalyeye olan mahkumiyetimizde özgürlüğümüzü Elimizden alamıyor.

Öyleyse...

YAŞASIN MAHKUMLARIN ÖZGÜRLÜĞÜ!!! :)
 
Pegasus' Alıntı:
[size=4]tekerlekli sandalyemle olan ilişkimin bir ahçının tenceresiyle yada bir taksicinin arabasıyla oldugundan farklı olarak bir "zorunluluk" içerdiği ortaya cıkıyor. İşte bu zorunlulugun belirtilmesi için bir kelime gerekiyor. Arkadasımız yukarda "mecbur " kelimesini önermiş.[/size]
Ahçı tencereye, taksici taksiye, pilot uçağa ... ne kadar mecbursa, ben de tekerlekli sandalyeme o kadar mecburum. :) Nasıl onlar için "mahkum" denilmiyorsa, bence tekerlekli sandalye kullanıcısı için de "mahkum" denilemez. Sadece "onlarla" bütünüz, o kadar. :)
 
bence türkçemizdeki bu tür rerimleri fazla kafaya takmamak lazım :wink:
 
Evet...Bence de MAHKUM kelimesi çok yalnış.
Uçağa mahkum,otobüse mahkum,taksiye mahkum deniyor mu?HAAAYIR...
O zaman,tekerlekli sandalyeye mahkum da denmemeli... :!: :!:
 
Eski bir tartışma bu; ama madem gündeme getirdin bari bir cevap verseydin be kardeşim. Yazdıkların cevap değilki. Hala ahçının tenceresiyle olan ilişkisini bizim sandalyemizle olan ilişki gibi kabul etmekte ısrarlısın; ama bu yaklaşım gerçeğimizi tam olarak resmedemiyor.

Tekrar ediyorum. Cevap; bizlerin tekerlekli sandalyeye mahkum olmamızın reddinde değil ; aksine bu realitenin yerli yersiz vurgulanmamasında ya da bu gerçeğe neden olumsuz bir anlam yüklenildiğini sorgulamakta düğümlenmektedir.

Bir insana zencisin demek hakaret değildir. Çünkü adam siyahdır ve bunun bi kelimeyle vurgulanması gerekir. Sorun adama durup dururken zenci demektir. Hiç gereği yokken onun o özelliğinin öne çıkarılmasıdır. Tıpkı durup dururken bir bayana "siz kadınlar" ile başlayan bir cümleyle hitap etmek gibi. Oysa konusulan konunun bayanlık ya da erkeklikle bir ilgisi yoktur. Ayrıca zenciye zenci demektense "zenci" kelimesinin neden olumsuz br anlam içerdiğini sorgulamak gerekir. Bizim sandalyeye mahkum olmamız neden olumsuz bir yansıma ortaya cıkarıyor bunu sorgulayalım. Yoksa sandalyeye mahkumuz, bunun üzerinde tartışmak elleriyle yüzünü örtünce insanların kendini göremeyeceğini sanan çocuklar gibi davranmak oluyor. Biz hayır deyince bu mahkumiyet ortadan kalkıyor mu? P?eki bülent, sen sandalyen olmadan dışarı çıkabiliyor musun? Bırak dışarı çıkmayı yatagından kalkabiliyor musun? Eminim dudaklarından kocaman bir NAYIR dökülmüştür...İşte o Nayır ı al ve evirip çevirip iyice bir incele bakalım onu "EVet" e dönüştürebilir misin? Cevabın yine "NAYIR" ise konuyu uzatmaya gerek yok. Demi?
 
uçak, taksi, veya bir ahçılık birer tercihtir. onlara gönüllü bir yönelim var. ama tekerlekli sandalye kullanmak zorunlu bir tercihtir. eğer engelliyseniz ve evde veya salonda dolaşmanız gerekiyorsa o zaman size araç olabilecek bir şeye mecbur kalırsınız. oda tekerlekli sandalyedir, bastondur veya protezdir. eğer size sadece tekerlekli sandalyeden başka araç gerekmiyorsa ve sadece o engelinizi telafi edecekse onu mecburen tercih edeceksiniz.bakın gönüllü olarak değil. bizim ülke insanları bir şeyi ifade etmeye çalışırken cılkını çıkarırlar. basitliklerini her yerde gösterirler ve bundan da gurur payı biçerler kendilerine. mahkum demek, onun yerine gerekli olan cümleyi kurmasını beceremeyenlerin işidir. ben tekerlekli sandalye kullanıyorsam ihtiyaç duyduğum bir araç olduğundandır. bir buzdolabı, bir yazı yazmak için bir kalem veya bir ayakkabı gibidir benim için. eskidimi yenisini alırsın.değil mi?
 
[size=4]Bir insana zencisin demek hakaret değildir. Çünkü adam siyahdır ve bunun bi kelimeyle vurgulanması gerekir. Sorun adama durup dururken zenci demektir. Hiç gereği yokken onun o özelliğinin öne çıkarılmasıdır[/size]
İşte bunda anlaştık kardeşim.
Halihazırda "mahkum"u kullananlar sürekli bu "mahkum"u ön plana çıkardıkları için sorun ediyorum ya!
Spor haberi veriliyor, "mahkum", "eğitim haberi veriliyor, "mahkum", sağlık haberi veriliyor, "mahkum"... Eh böyle olunca da antipati uyandırıyor insanda.
 
İşte burada haklısın kardeşim; ama birde konuya söyle bakalım. Sen bir hakim sin ve bir trafik kazası davasına bakıyorsun. Adamın biri bir çocuga çarpmış ve çocuk felç olmuş; artık hayatı boyunca sandalye kullanacak. Dava dosyasında durum nasıl belirtilmeli senin tam olarak durumu anlayabilmen için? Tekerlekli sandalye kullanacak denilse; sanki ilerde kulşlanmak istemediğinde bunu yapabilirmiş gibi bir anlam bulanıklığı çıkıyor ortaya. Ama artık bu çocuk tekerlekli sandalyeye mahkum denildiğinde hakim bey konuyu daha iyi anlayacaktır. İşte bu gibi durumlar dışında ben de zırt pırt medyada bu özelliğin öne çıkarılmasına karşıyım. Çünkü insan dediğimiz fenomen bu gibi ayrıntılardan çok daha fazla anlamlar ifade ediyor. Bu ayrıntıların insan ın önüne geçmesi tabiki kabul edilemez. Ama dil dediğimiz şey bir canlı organizma gibi yaşayan bir olgudur. Bu organzima da el gibi ayak gibi kavramlara ihtiyaç duyar. Tıpkı insanlarda olduğu gibi maaalesef hayatın da dil in de namahrem yerleri var ve onlarsız da olmuyor. Hoşumuza gitse de gitmese de bu böyle.
 
Google 'da "tekerlekli sandalyeye mahkum" yazıp arayı tıkladım.
Bu ifadenin tam olarak geçtiği 51 sayfa buldu.
Günlük dilde kullanılan kalıplaşmış bir ifade olmuş , o kadar farklı yerlerde geçiyor ki :roll: Omurilik Felçlileri Derneğinden tutun tüm basın yayın organları , makaleler, kitaplar, filmler...v.s.

Bana da antipatik geliyor açıkçası kulllanmamaya dikkat ediyorum herzaman :(
 
Pegasus demiş ki: "Tıpkı insanlarda olduğu gibi maaalesef hayatın da dil in de namahrem yerleri var ve onlarsız da olmuyor. Hoşumuza gitse de gitmese de bu böyle" . unutmayalım ki dil bağımsız değildir. dilin düşünceyle birebir bir ilişkisi vardır. düşünce de dile bağlıdır. bu nedenle önce düşünür ve söyleriz. hangisini söylemek istiyorsak o zaman dile gelir. öyleyse kafanızda öncelikle neyi seçerseniz onu söylersiniz. dilde söylem biçimi vardır. nasıl ki bir dedeye abi dendiği zaman abes kaçarsa, tekerlekli sandalyeyle kendi yaşamını sürdüren birine sandalyeye mahkum demek kadar abestir. herşeye karşı bir söylem biçimi vardır. istenirse o sandalye kullanana karşı gerekli söylem ifade edilebilir.
 
Yukarda bunlara cevap verdiğimi düşünüyorum.
 
Pegasus' Alıntı:
... Ama dil dediğimiz şey bir canlı organizma gibi yaşayan bir olgudur...

Pega'ya katılıyorum. :wink: Dil de doğar, büyür ve ölür.. 10 yıl önce, şu girişteki makalemsilerimi :wink: yazdığım dönemde henüz "engelli" kavramı kullanılmıyordu.. Bir on yıl önce de "özürlü" sözcüğü yoktu. "Tekerlekli Sandalyeye Mahkum" deyiminin de öyle yadırganacak bir tarafı yoktu. Bir 10 yıl sonra belki bunların hiç biri kalmayacak, bambaşka sözcükler, kavramlar doğacak ve onlar kullanılacak..

Önemli olan; kavramlara takılıp kalmak değil, tüm toplumun eğitimi ve kalkınması olmalıdır.


Sevgili Sema, gerçi önemi yok ama; Google'u ben de kullandım ve böyle ilginç bir sonuç çıktı:


Senin google'unla benim google'un (ne demeyse artık :wink: ) arasında bir fark mı var?
 
"..." işaretini kullanmadan tüm web'de arama yaptım.
tekerlekli sandalyeye mahkum için yaklaşık 4.480 sonuçtan 1 - 10 arası sonuçlar (0,07 saniye)
Benim google'um böyle bir sonuç verdi :)
 
Okudum ve hala aynı şekilde düşünüyorum.
 
Ben de okudum, düşüncelerim değişmedi. :(

İnsanların olaylara niye daracık bir pencereden bakmaya çalıştıklarını da anlayabilmiş değilim.. :(





Sevgili Sema, "..." ları kaldırınca benim google'um da aynı sonucu verdi.. :wink: Demek ki google'larımızda bir sorun yok. :p
 
Son onüç yıldır tekerlekli iskemlede yaşamını sürdüren biri olarak “tekerlekli iskemleye mahkum” sözcükleri beni hiç rahatsız etmediği gibi, bazen keşke mahkum olsaydım, bile diyorum. Belki cezam biter yada bir genel af çıkardı da ben de kurtulurdum. :D
 
Pegasus' Alıntı:
...Arkadasımız yukarda "mecbur " kelimesini önermiş. Ama bu kelime cümleye uymuyor. bu nedenle extrem durumlarda vurgulama gerekliliği hasıl oldugunda "tekerlekli sandalyeye mahkum" kelimesi bende hiç ama hiçbir rahatsızlık uyandırmıyor. Çünkü ben birey olarak hem bu mahkumiyetten-zorunluluk yada mecburiyet olarakda okunabilir- hemde engelliğimden cok daha fazla anlam ifade ettiğimin farkındayım.
cok güsel... peki o kelimeden rahatsis olan sakatlarin bunun farkinda olmadiini mi düshünüosun?... kendilerini sadece bu mahkumietten ve engelliliklerinden ibaret sandiklari icin mi rahatsiz oluolar???... shu meshhur "engelini yenme", "kendiile/enegeliile (dolaisiyla bütün dünya ile!) barishik olma" meselesine mi deinmek istedin???... cikaramadim pek... :?

Pegasus' Alıntı:
Son olarak sunu söylüyorum.
Evet tekerlekli sandalyeye mahkumum! peki ne olmuş???
Buna ragmen istediğim hemen herseyi yapıyorum.
ben de son olarak shunlari söliim (son olduuna inanip sevinme boshuna. senin sözlerine uysun die öle diom tabe ;))

tekerlekli sandelyeye mahkum olmana RAGMEN istediin hemen hershei yaptiini sölüosun...
  • [size=6]1.[/size] peki o isteip te yapabildiin bi cok sheyi tekerlekli sandalye sayesinde yapabildiini de hic düshündün mü?
    ben de ortezim olmadan yürüyemiom, tek bi adim bile atamiom, hatta ayakta bile duramiom... tamam, hadi ben de ortezime mahkum oliim... ama shöle bi düshündüüm zaman eger carshiya, okula, tatile, sinemaya, doktora, tuvalete gidebiliosam ortezi kullanabildiim icin gidiom (okay, tuvalete sürünerek te gittiim oluo :wink: )... bazi yerlerde ortez de yetmio tekerlekli sandalye devreye girio, o olmasa tek bashima bicok yere gidemem, yüzmeye gidemem mesela... bütün bunlari göz önüne aldiim zaman kendimi ne kadar zorlasam da orteze veya terkelekli sandalyeye mahkum olduumu söylemek icimden gelmio bitürlü... onlar bana mahkum olma hissi vermekten ziade bitakim kolayliklar veren, "hürriet" veren birer arac, gerec...

    [size=6]2.[/size] aslinda ne demek istediini pekala anliom pegasus.cum, 1. numarada saydiklarimi yapmak istiosam ortez/sandelye kullanmaya mecburum... yani ortada bi zorunluluk olduu icin "mahkum olma" deiminin hic yanlish olmadiini hatta cokta yerinde olduunu sölüosun... ilk bakishta bana da yanlish gelmio gibi ama madalyonun öbür yüzünü unutmamak lazim... "mahkum olduum" o araclar "hürriet" saalio bana... bi gariplik var burda... tamam, edebiatta bu tür cümleler sevilerek kullanilio olabilir, "sessiz ciglik" gibi, "mahkumlarin hürrieti" gibi vs. vs... ama biz edebiat yapmios burda... sakatlarin basit, günlük hayatlarindan bahsedilirken bile kullanilan bi degimi konushuos... "mecbur olma" durumu illede anlatilicaksa neden basitce "mecbur" kelimesi kullanilmasin? neden illede "mahkum" kelimesine bashvurulsun? olayi dramatize etmekten bashka bishe diil bence... bir sporcunun basharisini anlatirken de tekerlekli sandalye kullanio olmasini dramatize etmenin hic bi alemi yok (bunda hepimiz ayni fikirdeis sanirim)...

    [size=6]3.[/size] sirf yeshillik olsun diye ya da tembellik olsun diye tekerlekli sandalye, ortez vs. kullanan bi insanla karshilashmadim bu güne kadar (azinlikta olan wannabe.ler öle yapio olabilir, bilemicem, arashtirmadim hic)... "tekerlekli sandalye kullanicisi olan falanca sporcumuz shu bashariyi elde etti" deseler, "way, bu insan acaba mecbur olduu icin mi kullaniomush o sandalyeyi, numara mi yapio?" diye sorucakmiyiz kendimize?... mecbur olduunu düshünemiicekmiiz? her firsatta bu mecburieti belirtmeye hic gerek yok (mahkuma benzetmeye hic hic gerek yok)... asil mecbur olmadan öylesine kullaniosa ortezi, sandalyeyi, bilmem neyi belirtilmesi gereken bi durum olur belki, tirtil.in köpek isiran adami gibi ;)

    [size=6]4.[/size] nedense yukarda kullandiin RAGMEN kelimesi de beni rahatsiz edio... "sandalyeye mahkum olmama raamen istediimi yapiom"... tam olarak cikaramadim rahatsiz eden yönünü ama biraz oturanboa.nin bahsettii AMA.lara benzedii icindir... bir de bishiileri/kendini ispatlama cabasi gizli sanki bu RAGMEN.lerde... "bakin sakatim ama shunu yapiom bunu yapiom" gibi... ben sadece sakatim, o kadar... kimseye bishi ispatlamak zorunda diilim, bishi yapiosam yapmak istediim icin, hoshuma gittii icin yapmaliyim... neyse konuyu daattim shimdi... asil sölemek istediim "mahkum olma" degimi insani ister istemez bu AMA.lara, RAAmen.lere götürüyo... oysa "istedigi hemen hersheyi yapan bi tekerlekli sandalye kullanicisiyim" desen de durumunu cok güzel anlatmish olursun... AMA.siz, RAAMEN.siz, hic bi shekilde dramatize etmeden... ragmen.li cümlede yaptiklarindan fazla sakat olman ve istediini yaparken cekior olabilicen zorluklar üzerine toplanio ilgi, raamensiz cümlede ise istediin hersheyi yaptiin cikio ön plana (bu daha ii diil mi?)... ya da bütün bunlar bana öle gelio, rekursion.un salakca kuruntulari :-D

    [size=6]5.[/size] tamamen bakish acisi ile ilgili mesele... daha önce de anlatmaya calishtim: ben kendimi (sandalye/ortez kullanmaya ne kadar mecbur olsam da) gayet hür hissedebildiim halde beni sandalyede gören saalamlar bi mahkuma benzetio ve öle isimlendirio... "mecbur" kelimesi yetmio onlara cünkü gördükleri/gördüünü sandiklari durum onlar icin o kadar korkunc, o kadar ekstrem, o kadar dramatik ki ancak mahkum kelimesi anlatir bunu... "fremdbestimmung" dio alaman milleti buna... tam olarak türkce karshiliini bilemicem ama "bashkalari tarafindan yönlendirilmek" gibi bishi... tamam, onlar bana mahkum dio die mahkum olmuom elbette veya kendimi öle hissetmiom ama benim durumum anlatilicaksa biraksinlar ben anlatiim... ve durumumu olduu gibi anlatan "mecbur olma" kelimesini "mahkum olma" gibi duygusal mecazlara tercih ediom kesinlikle... ve bu bitek rekursion.un tercihi diil de bu tür arac gerec kullanan sakatlarin cogunun tercihi ise (ki öle görünüo) medya da toplum da bu konuda biraz daha düshünmeli ve kullandiklari kelimeleri biraz daha dikkatli secmeli...

    [size=6]6.[/size] TDK söslüünde "mahkum" sözüne bakalim, görelim neymish...
    1) Hüküm giymiş, hükümlü.
    2) isim Hüküm giymiş kimse.
    3) mecaz Zorunda olan, mecbur.
    4) mecaz Kötü bir sonuca varması kaçınılmaz olan.

    eha!! hüküm mü giimishis? hükümü kim gier?? o konuya hic girmielim en iisi... 3)-ten bashkasi uymuo bence... öle ise hükümlülere falan benzetilmeden doorudan 'zorunda' ya da 'mecbur' denilmesi cok mu zor, cok mu yanlish?
Pegasus' Alıntı:
Sen bir hakim sin ve bir trafik kazası davasına bakıyorsun. Adamın biri bir çocuga çarpmış ve çocuk felç olmuş; artık hayatı boyunca sandalye kullanacak. Dava dosyasında durum nasıl belirtilmeli senin tam olarak durumu anlayabilmen için?
cevabi kendin vermishsin ya zaten: "artık hayatı boyunca sandalye kullanacak."
bashka sös söylemeye ne gerek var ki? ya da "hayati boyunca yürüyemiecek" de denilebilir... bunlari anliamiicak kadar kalin kafali olamas bi hakim... "bu cocuk artik sandalyeye mahkum" denilmesi hakimin anlama kabilietini diil cocua carpan ve sandalyeye "mahkum eden" adama olan öfkesini arttirmaya yarar anca... amac buysa eywallah ;)

ayrica durumun devamliliini belirtmeye o kadar da uygun diil "mahkum" kelimesi bence... yanilmiosam bi insan gecici bi süre icin de mahkum olabilir ömür boyu da...

selamlar...
sefgiler...

[size=2]not: uzun zamandir buralara uuramamishtim ya, bu yazida kurtlarimi dökiim dedim biras... oh be! =)[/size]
 
Rekursion' Alıntı:
[size=4]... saydiklarimi yapmak istiosam ortez/sandelye kullanmaya mecburum... yani ortada bi zorunluluk olduu icin "mahkum olma" deiminin hic yanlish olmadiini hatta cokta yerinde olduunu sölüosun... ilk bakishta bana da yanlish gelmio gibi ama madalyonun öbür yüzünü unutmamak lazim... [/size][size=7]"mahkum olduum" o araclar "hürriet" saalio bana... bi gariplik var burda... [/size]
Mmmmmmmmmcuk! :)
 
[size=6]Rekursion Seni seviyorum yaaa....

Hayranınım güzelimm hayranınnnnnnnnnnn
[/size] :D :wink:
 
:):)

Sevgili rekursion kurtlarını döktüğüne sevindim; ama yazdığın ve sevgili pirimiz oturanboğanın da öpücüklerine mazhar olmanı sağlayan ifadelerinde kurt katliamı dışında cevap vermemi gerektirecek bir iddia göremedim.

Sadece sevgili adaşımı heyecanlandıran cümlelere kısaca değinecek olursam: O araçların sayesinde hürriyete ulaşmanın o araçlara mahkum olmamakla ne ilgisi var??? Bizde tam olarak hürriyete ulaşabilmek için o araçlara yönelik zorunluluğumuz nedeniyle " mahkum" kelimesini kullanıyorduk. Sarfettiğin "hürriyet sağlıyo bana " gerekçenin benim anlatmaya çalıştığım düşünceyle ilintisi nedir? Hadi hazır kurtlarını dökmüşken bir izah et, ben de anlayayım. :wink:

Birde benim "rağmen" kelimem hakkında yorum yapmışsın. Ama üzülerek yorumun hakkında yorum yapamayacagımı belirteyim. Yani ne denilebilir ki!

Ayrıca benim yazılarımda "mahkum" kelimesini aklamaktan ziyade o kelimenin gerekliliğine yönelik bir vurgu var. Eğer yerine daha müsait bir kelime getirilirse hepinizden önce ben desteklerim; ama ortada türetilmiş uygun bir kelime yokken, kelimenin doldurduğu boşluk uluorta dururken bunu beğenmedim deyip alakasız bir kelime kullanamazsınız. Ha isterseniz "zorunlu tekerlekli sandalye kullanıcısı" ya da " mecburi tekerlekli sandalye kullanıcısı" gibi mecburi tek yol ibarelerini çağrıştıran ifadeler kullanabilirsiniz. Mesela Bülent bu tanımlamaları kullanmaya başlasın hemen. Zaten kendisi de bir mecburi tekerlekli sandalye kullanıcısı olarak konuya oldukça hakimdir. :)



Gülümsettiniz beni arkadaşlar :D

Sağolun
Sağolun...
 
hiçbirşeyi yaşamayan bilemez...o nedenle böyle rahatlıkla yazarlar konuşurlar..düşünmeden!
 
sevgili arkadashim pegasus,

(sös veremiicem ama) kisa yazmaya calishiim bu sefer, belki daha ii anlashilir... gecen sefer yeteri kadar kurtlarimi döktüm nasi olsa... kabak senin bashina patladii icin üsgünüm... (kurt katliami püehehee :))

shimdi ayni durum iki ayri shekilde ifade edilebilio:

a) ortez/sandalye kullanmaya mecburum
b) orteze/sandalyeye mahkumum

eger a) ve b) gercekten ayni anlama geliosa, benim shahsi fikrim a) shikkinin durumumuzu daha ii anlatmasi... daha ii derken daha net, daha katkisiz, daha ayik, daha gercekci, dramatize etmeyen, herhangi bi duyguyu kabartma amaci olmayan bi ifade olduunu düshünüom... bütün bunlari b) shikki hakkinda söyliemiicem... bu yüsden de a) shikkini tercih etmekle kalmiom b)-yi uygunsus buluom... bi önceki mesajimda nedenlerini uzun uzun anlatmaya calishtim... bi kez daha vakit ayirip okursan sevinirim...

Pegasus' Alıntı:
O araçların sayesinde hürriyete ulaşmanın o araçlara mahkum olmamakla ne ilgisi var??? Bizde tam olarak hürriyete ulaşabilmek için o araçlara yönelik zorunluluğumuz nedeniyle " mahkum" kelimesini kullanıyorduk. Sarfettiğin "hürriyet sağlıyo bana " gerekçenin benim anlatmaya çalıştığım düşünceyle ilintisi nedir? Hadi hazır kurtlarını dökmüşken bir izah et, ben de anlayayım. :wink:
demishsin.... tekrar izah etmeye calishicam tabii ki ama önce senden ricam shu bikac soruma cevap ver lütfen:

  • - o araclara yönelik zorunluluk dishinda "mahkum" kelimesini kullanmanin bashka bi nedeni var mi?
    - "mahkum" kelimesinin gerekliliini anliamadim, o kelimeyi kullanmanin kacinilmaz olduu bikac örnek verirmisin bana (hakim örnei beni ikna edemedi) ?
    - "mahkum kelimesinin yerine daha müsait bi kelime getirin, destekliim" diosun... asil "mahkum" kelimesi "zorunluluk" veya "mecburiet" sözcüklerinin yerini alan bi kelime diil mi??
oturanboa.ya "zorunlu/mecburi tekerlekli sandalye kullanicisi" dememize de gerek yok aslinda, tekerlekli sandalye kullanicilarin hepsi zorunludur...
"keyfii tekerlekli sandalye kullanicisi" ifadesi var mi ki "mecburi sandalye kullanicisi" ifadesini kullanalim? benim bildiime göre insanlar ya yürüyemedii icin tekerlekli sandalye kullanir ya da yürürken ashiri zorlandii icin veya agri cektii icin, ama hepsi mecburdur... ister gecici bi süre icin olsun isterse ömür boyu olsun...

sevgilerimle
rekursion


[size=2]not: 2-3 hafta gene burda olmiicam ama döndüümde kesin cevap veririm[/size]
[size=1]not: kiz dilemma, cok utandiriosun beni valla..[/size]
 
Tekerlekli sandalye kullanmanızın vurgulanması - Adam tekerlekli sandalye kullanıyıor- cümlesinde olduğu gibi kullanıcının bunu hayatı boyunca yapmak zorunda olduğu gerçeğini vermiyor bize. Evet şahıs sandalyeyi kullanıyor; ama geçici bir kullanıcı da olabilir. Benim anlatmak istediğim bir insanın hayatı boyunca sandalyeyi kullanmak zorunda kaldığı durumlar için geçerli. "Mecburi" kelimesi de bana bu durumu karşılıyor gibi gelmiyor.

Haber bülteninde sunucu anlatıyor.

Dün akşam x caddesinde iki grup arasında çıkan kavgada silahlar konuştu. Bu sırada yoldan geçerken seken bir kuşunla yaralanan vatandaşın omuriliği zedelendi ve "zorunlu tekerlekli sandalye kullanıcısı" oldu....

Dün akşam x caddesinde iki grup arasında çıkan kavgada silahlar konuştu. Bu sırada yoldan geçerken seken bir kuşunla yaralanan vatandaşın omuriliği zedelendi ve "mecburi tekerlekli sandalye kullanıcısı" oldu....

Dün akşam x caddesinde iki grup arasında çıkan kavgada silahlar konuştu. Bu sırada yoldan geçerken seken bir kuşunla yaralanan vatandaşın omuriliği zedelendi ve "tekerlekli sandalyeye mahkum" oldu.


Ben dilbilimci değilim ve bu kelimeyi savunmamın sebebi ne dilbilim kurallarına olan hakimiyetim ne de şu "kendiyle barışık" gibi çoğu zaman okuduğumda üzüldüğüm düşünceler değil. Savunumun sebebi öncelikle diğer kelimelerin anlamı tam veremediğini düşünmemdir. Bir de "mahkum" kelimesinin masaya yatırılışında dikkatlerden kaçan bir başka önyargının bu tartışmalar nedeniyle kendini saklayabilme fırsatı bulmasıdır. O da neden bu kelimenin bizde bu denli rahatsızlık uyandırdığıdır. Ya da neden bu kelimenin tıpkı sakatlık gibi bazılarımızı rahatsız ediyor olduğudur. Bence sebeb burda anlatılanlardan çok daha öte bir şey. Sanki toplumun dışlamalarına bizlerde gerçeklerimize yüz çevirerek destek veriyor gibiyiz. Bu insanın kendi sorunuyla barışık olması geyiğinden öte bir şey. Bu daha çok kendini tanımlayan sıfatlara toplumca yüklenen anlamları gizlice bizlerinde paylaştığımız düşüncesinin verdiği bir rahatsızlık. Neden rahatsızız "sakat" kelimesinden? Ya da "mahkum " kelimesinden. ?? Bu kadar çırpınmamızın gerçek sebebi nedir? Adamın zenci olmasında ne yanlış var? Zenci işte adam...Sakat oolmasında ya da tekerlekli sandalyeye mahkum olmasında. Sorun bunların neden olupta imgelerde olumsuz bir anlam yansısı oluşturabildiğinde. Hatta sizler gibi bizzat engelli olanların bile. Kimse alınmasın ama ben bu tavırların içten içe kendi durumumuza toplumun verdiği cevapları sessizce benimseyip ardından da kendi benimseyişimiz üzerine içine düştüğümüz tezatın dalgaları olduğunu düşünüyorum.

Eğer bana özgürlük veren bu aletten vazgeçebilme özgürlüğüm yok ise bu bir mahkumiyettir, mecburiyettir ya da zorunluluktur. Hepsi aynı anlama geliyor; ama fonetik mi diyelim sentaxs mı bilmiyorum bana gerçeği en iyi sarmalayan mahkum kelimesi geliyor.

Bu gerçeğin bu kelimeyle zırt pırt ifade edilmesi ayrı bir tartışma konusu. O zaman sakatlığımızında gereksiz yere vurgulanmasına karşı çıkmalıyız. Çünkü durup dururken bir insanın şişmanlığına , kısa boyuna, mesleğine, sosyo ekonomik durumuna vurgu yapmak gibi kişiyi kendi kimliğinden çıkarıp dar bir alana hapsetme edimi vardır ve doğaldır ki tepki çekecektir. Fakat bunun konumuzla alakası yok.

Bir gün bizim dilbilim insanlarımız ya da aramızdan biri konuyu daha öz anlamıyla sarmalayan bir kelime bulurlarsa ben hepinizden önce sahipleneceğim muhtemelen; ama şu an, maalesef, ben hala "tekerlekli sandalyeye mahkumum".

Sevgiyle.
 
An_den_Rollstuhl_gefesselt.jpg


Pegasus' Alıntı:
Haber bülteninde sunucu anlatıyor.

Dün akşam x caddesinde iki grup arasında çıkan kavgada silahlar konuştu. Bu sırada yoldan geçerken seken bir kuşunla yaralanan vatandaşın omuriliği zedelendi ve "zorunlu tekerlekli sandalye kullanıcısı" oldu....

Dün akşam x caddesinde iki grup arasında çıkan kavgada silahlar konuştu. Bu sırada yoldan geçerken seken bir kuşunla yaralanan vatandaşın omuriliği zedelendi ve "mecburi tekerlekli sandalye kullanıcısı" oldu....

Dün akşam x caddesinde iki grup arasında çıkan kavgada silahlar konuştu. Bu sırada yoldan geçerken seken bir kuşunla yaralanan vatandaşın omuriliği zedelendi ve "tekerlekli sandalyeye mahkum" oldu.

walla bana kalirsa ücü de uymuo... vatandashin hayati boyunca felcli kalicani, sakat kalicani, artik hic yürüemiceni doorudan anlatmak daha uygun olurdu... birak "mahkumieti", tekerlekli sandalyeyi bile karishtirmaya gerek yok bence, doorudan da sölenebilir... tekerlekli sandalye kullanmak (zorunda olmak, hadi "mahkum olmak" dielim) bi daha yürüyememekten daha mi anlatilmaya, belirtilmeye deger bi gercek? asil mesele artik yürüyememek diil mi??... asil anlatilmak istenilen bu diil mi?? hatta belki de vatandash boyundan ashai felc oldu kollarini da hareket edemicek (birakalim yürümei kendi bashina yemek te yiemicek)... "sandalyeye mahkum" bu gercei de vericek mi bize?? o insanin sakatlik durumu ne ise doorudan o anlatilmali... (özellikle verdiin örneklerde) gerekliliini savunduun "mahkum" kelimesi kishinin ne sakatlik durumu hakkinda ne de bu durumun süresi (3 ay mi / ömür boyu mu) hakkinda dooru düsgün bilgi vermeyen yersis bi ifade olduunu düshünüom...

hic kimse hic bi zaman "tekerlekli sandalyeye mahkum" ifadesini kullanmaya "mahkum" olamas :p... kusura bakma ama bu kelimenin doldurduu bi boshluk göremiom ben hala... inan ki görmeye calishiom, ikna olmaya calishiom gerekliliinden (ikna olsam rahatlicam inan)... seni kizdirmak ya da illede kendimi hakli cikarmak icin yazmiom bunlari... cok düshündüm ama "tekerlekli sandalyeye mahkum" ifadesini kullanmaktan vazgecemicem tek bi örnek bile bulamadim... ne etraftan duydugum, medyanin/toplumun kullandii örnekler ne benim aklima gelen örnekler ne de senin verdiin örnekler ikna edemedi beni... hatta "tekerlekli sandalyeye mahkum" ifadesinin yersiz/yanlish/sakincali oldugunu düshünmekte beni güclendirdi bile hepsi...

Pegasus' Alıntı:
Eğer bana özgürlük veren bu aletten vazgeçebilme özgürlüğüm yok ise bu bir mahkumiyettir, mecburiyettir ya da zorunluluktur.
konu ile ilgili yazdiklarin icinde en cok hoshuma giden, beni ikna etmeye en cok yaklashan sözlerin bunlar oldu gercekten... evet, taksicinin taksisinden vazgecip bulashikci olma, ahcinin da tenceresinden tavasindan vazgecip bahcivan olma özgürlügü var... benim ise ortezimden/sandalyemden vazgecip yürüyebilme,sakatliktan istifa edip saalam olma özgürlüüm yok... gerci "ortezimden/sandalyemden vazgecip eve kapanip kalma özgürlüüm var" diicem ama seni daha cok "üzmemek" icin demiom :p...

:idea: aaa, sahi!!! eve mahkum olma özgürlüümden vazgecip bana özgürlük veren o aletlerden vazgecmeme özgürlüümu kullanarak ortalikta özgürce dolashtiimi (mimari shartlar müsade ettii kadar tabe!!!) iddia etsem kendimi ve diger insanlari kandirmish mi olurum acaba?! hehehe...

tamam, tamam sustum. :)


shimdi ciddi ciddii soruom kendime:

[size=6]"terkelekli sandalyeye mahkum" denilmesinden neden bu kadar rahatsiz oluom?[/size]
neden kabul edip te rahatliamiom?
  • bi düshüniim...

    bunun bi cok sakatin 'sakat' kelimesinden rahatsiz olmasiila ilgisi var mi gercekten?
    pegasus öle dio...
    ayni sebepten mi rahatsis oluom "orteze/sandalyeye mahkum" denilmesinden??
    (gerci hayatim boyunca ortez kullandigim halde kimse orteze mahkum olduumu sölemedi...
    ama tekerlekli sandalye kullandiim shu bi kac sene icinde bi cok kishiden duydum...
    nie ki acaba? ne var bu tekerlekli sandalyede?!... halbuki onu kullanali daha bi özgür oldum!...)

    tamam da, bana "sakat" denilmesinden raatsis oluom mu ki??
    olmuom, cünkü sakatim...
    ve "sakat" kelimesi benim sakat olma gerceimi anlatmak icin kullanilan bi kelime...
    ne bi fazlasi var ne de bi eksigi...
    sakatim, o kadar!
    bu kelime beni (durumum sebebiile) bashka bi sheye benzetmio, (bu cok önemli!)
    bana/durumuma olumlu ya da olumsuz bishi katmio, degerlendirmio (bu da önemli!)
    sadece sakatim...
    kara kash, kara gözlü, siyah sacli, esmer tenli olduumu anlatmak icin "esmer" kelimesi kullanilio...
    vücudumda ishlevini yapamayan kisimlar bulunduunu anlatmak icin de "sakat"...
    kizilicak, rahatsiz olunucak bishi yok burda...
    özelliklerim bunlar benim...
    esmerim ve sakatim...
    bana "esmer" denilmesi beni yüceltmes, alcaltmaz, bana bishi katmaz, benden bishi almaz...
    "sakat" kelimesi de aynen öle...
    özelliklerimi anlatmak icin var edilen söscükler bunlar...
    kelimeye sonradan olumsuzluk yüklenmesi, hakaret olarak kullanilmasi bu gercei deishtirmes!!!
    bana "sakat" dienler bu sözcügü gercek anlaminda kullanmish olurlar...
    niye raatsis oliim, sakatim ishte!
    bisim buralarda "türk" kelimesini hakaretimsi tavirla kullanmai pek sever alamanlarin cou...
    bana "türk" denildii zaman raatsis mi oliim shimdi??... (*)
    begenmesinler, türküm ishte!
    sakatim ishte! esmerim ishte!
    kendisine "zenci" denilen zenci rahatsis olmas tabe...
    ama biraz renk benzerlii var die adama "kömür" desek, "cikolata" desek rahatsis olur kesin...

    gelelim "ortese/tekerlekli sandalyeye mahkum" ifadesineeeeee...
    burda beni rahatsiz eden "mahkum" kelimesi...

    shimdi bu kelimenin benimle direkt bi alakasi var mi?
    yok! mahkum falan diilim, gayet özgürüm...
    suc ta ishlemedim, ceza da cekmiom :)

    ortesimle/sandalyemle alakasi ne peki?
    bulamiom. mahkumlara özgü aletler diil bunlar...
    yürüyemienler icin yapilmish (daha özgürce dolashabilsinler diye!)

    pekiii sakatliimi mi anlatmak istio "mahkum" kelimesi?
    "mahkum" un "yürüyemien/felcli" vs. anlamina geldiini sanmiom...
    gerci yürüyememek özgürlüümü kisitlio tabe ama neyse ki yardimci aletler var... ;)
    ortezler var, tekerlekli sandalyeler var, özel donanimli otomobiller var, bastonlar var...
    ilerde bi de karate, kungfu, teakwondo fonksionlu bionic-leg.ler cikti mi yirttik demektir! :p

    BULDUM !
    ortezime/sandalyeme olan ilishkimi anlatmak istio bu kelime...
    nasildir ilishkim? mecburidir...
    eger biraz olsun toplumda yerimi almak istiosam o aletleri kullanmaya mecburum...
    sözlükte "mahkum"un aciklamasina baktiimda "mecbur" ile karshilashiom sahiden..
    fakat mecazen kullanilio "mecbur" yerine...
    ben de dilbilimcisi falan deilim ama "mecaz"in ne olduunu azbucuk biliom...
    yani benim icin "sandalyeye mahkum" dienler
    gercek anlami dishinda kullanmish olur "mahkum" söscügünü...
    "sakat" kelimesini kullanmaktan cok daha farkli bu...
    aslinda bambashka bishi ifade eden sözcügü bi benzetmeden yola cikarak
    benim icin kullanio, bana yakishtiriolar...

    ii hade kullansinlar mecaz, bunda ne kötülük var?
    "aslan rekursion" deseler raatsis olurmuyum?!
    :) kadinlar icin pek kullanilmadiini saniom ama raatsis olmasdim galiba...
    güclü, cesur, özgür, "kral" bi hayvan. hosh özellikler...
    onlara sahip olmasam da bana yakishtirilmasi beni ve imajimi olumsus etkilemes...
    "mahkum" kelimesi "mecbur" ile eshit olsaydi ondan da rahatsiz olmasdim...
    ama cok daha farkli sheyler ifade edio, pek olumlu olmayan...
    mahkum özgürlügü elinden alinmish, hüküm giymis, suc ishlemish, ceza ceken,
    caresis, zavalli, ezilen, icleracisi (ve üstüne üstlük bütün bunlari "hak eden") bi kimsedir...
    mahkumun özellikleri pek hosh diildir yane...
    tekerlekli sandalye kullanmak zorunda olmak ta cok hosh bishi olmasa da
    (yürüebilmek daa güsel tabe)
    bi mahkumun durumundan cok farklidir, takdir edersek... ;)
    (en azindan farkli olmalidir, ama eger farkli deilse bunun nedeni tekerlekli sandalye
    ya da sakatlik olmadiini unutmialim lütfen!)

    shimdi "mahkum" kelimesinden raatsis olunca kendi gerceklerime yüz
    cevirip toplumun dishlamalarina destek mi vermish oluom?

    pegasus öle dio!
    ben tam tersini yaptiimi düshünüodum...

    "sakat" kelimesi icin tamam, kabul:
    almishlar benim sifatlarimdan birini isimlendiren masum bi sözcüü,
    benden bashka hershey icin kullanmishlar...
    olumsuzluklarla yüklemishler de yüklemishler, hakaret sözcügü haline getirmishler...
    dönüp bana "sakat" dedikleri zaman ben de
    "nayir! bana 'sakat' demein, ben sakat deilim, bashka bi kelime bulun bana!"
    desem pegasus cok hakli olur...
    hem kendi gerceimi inkar etmish olurum
    hem de "sakat" sözcügü ile yapilan bütün hakaretleri desteklemish olurum...
    zavalli sözcüün sirtina yüklenen bütün olumsuzluklari onaylamish olurum...
    dolaisiyla da beni dishlayanlarin ekmeine yaglar ballar sürmüsh olurum...

    ama mahkum kelimesi öle diil ki...
    sonradan olumsuzluk yüklenmemish ki...
    zaten temelinde olumsuzluklariyla gelmish bana...
    hem bu kelimei reddettiim zaman kendi gerceime yüz cevirmish de olmuom
    cünkü benim diil, bi bashkasinin gerceklerini ifade edio aslinda...
    benimle bi mahkumun "ortak" bi yönü görülmüsh (**) ve bu yüsden de
    (gercek anlami dishinda) bana yakishtirilmish olan "mahkum" kelimesini
    sessisce kabul edersem beraberinde getirdii bütün olumsusluklarini da
    gizliden gizliye kabul etmish olurum...
    yani "sakat" kelimesinin aksine "mahkum" u kabul edip kullanilmasina
    seyirci kalirsam toplumun dishlamalarina destek vermish olurum...
anlatabilidim mi bilmem ama "sakat" kelimesi olayinin tam tersi olarak görüom "mahkum" meselesini... ve hafife alinmiicak bi mesele olduunu düshünüom... uf ya, icimden bi ses "uzun uzun yasdin ama anlatamadin" dio... :?

kisaca shöle diim:
ii niyetle de olsa "tekerlekli sandalyeye mahkum" ifadesinin kullanilmasi sandalye kullanicilarinin imajini önemli bi shekilde olumsus etkilio... aciktan aciga olmasa da bu insanlarin özgür bi hayat yashiamicagi düshüncesini uyandirio beyinlerde... hem saalamlarin beyninde hem de sakatlarin... bi kac sene öncesine kadar ben de pek farkli düshünmüodum... bu tür ifadelerin etkisi altinda kalmamin öle düshünmemde büük bi payi olduundan eminim... (senin bile -sevgili pegasus- ifadeyi savunurken "sandalyeye mahkum olmama ragmen istediim hersheyi yapiom" dierek sandalyede özgür hayatin var olduuna isharet etmek zorunda kalman bahsettiim düshüncenin cou beyinlere hakim olduuna ve bunun o ifade ile ilintisi olduuna isharet aslinda)... olay sadece imajin olumsus etkilenmesiile kalsa üzülmicem ("ne düshünürse düshünsünler, ben kendimin ne olduumu biliom nasi olsa" diicem) ama imajlar insanin hayatini doorudan etkileyebilio...

tekerlekli sandalyede nasi olsa özgür bi hayat yashanamica düshüncesinin yaygin olduu bi toplum sandalye kullanicilarinin asil problemlerine cözüm bulmak yerine bütün sucu zavalli tekerlekli sandalyeye ve ona olan "mahkumiete" atio ve ishin icinden cikio alni "ak pak"... sakatlar bulunduu köshelerinde kalio bi güzelce... oh ne güsel... mahkumiete devam... nasi olsa ortadan kaldirilamian türden bu sandalyeye olani... af da cikarilamas!... ne uurashicaklar canim?!... medya da ara sira bi yigin sakat arasindan sivrilen göstermelik bikac sakati alio "bakin! sandalyeye 'mahkum' insanlarimis isterse neler basharabiliolar" diye cok olaanüstü bishimish gibi sunuyo millete... tekerlekli sandalyede oturmak ve bishiiler basharmak - mahkum olmak ama özgür gibi yashamak! aman allaam, nasi olur?!... halbuki imkanlar saalansa, shartlar müsait hale getirilse bal gibi de olur... sunduklari o numunelik tekerlekli sandalye "mahkumlarinin" bashardiini basharamicak tek bi tekerlekli sandalye kullanicisi bile kalmas belkide etrafta... numune falan da kalmas tabe... ha, bi de "kendiile barishik olan kendine güvenen sakatin yapamica bishi yoktur" dierek bütün yük sakatin üstüne atilio... tekerlekli sandelyemle merdiven cikamamamin kendime güvenmekle ne ilgisi var allahashkina?!!! koysaniza oraya bi asansör de cikiim kendime güvene güvene üst katlara... ne güzel walla: problem sahibi sakatlar cözüm sahibi de sakatlar -yeterki kendilerine güvensinler- bashkalarina hic ish kalmio... uf ya, sinir oldum gene... konuyu da saptirdim galiba biras... medya eger sakatlara yardimci olmak istiosa "numunelik sandalye mahkumlari" yerine etraftaki rezaleti göstersin biras... neyse o rezaletleri de saymaya bashlarsam yazim hic bitmiicek iisi mi burda bitiriim artik...

ama yinede son olarak:
"ben mahkum falan diilim aslinda... sadece sakatim ve ortez/tekerlekli sandalye kullanicisiyim... hayatimi bi mahkumunkine benzeten tekerlekli sandalye falan deil dizboyu kaldirimlar, en olmiicak yerlerde karshima cikan koca koca basamaklar, binalarda bulunmayan asansörler, tirmanabilmek icin bi dagci olmam gereken rampalar, bana en lazim olan yerlerde bile bulunmayan sakat parkyerleri, bulunduu yerlerde ise o parkyerlerini ishgal eden düshüncesis, egoist, tembel saalamlar ve bütün bunlari görmezden gelip gözünü sandalyeme diken insanlar... durumlar böle olunca sandalyeme ortezime "mahkum" olmamin bi önemi kalmas ki... sayisiz engeller yüzünden dishari cikamadiktan sonra tekerlekli sandalyeyi napicam, koltukta da otururum rahatca... illede bisheye "mahkum" olduum sölenicekse sandalyemden fazla beni yok saymayan mimarlara, mühendislere, beledielere, bakanliklara, devletlere, toplumlara bilmemnelere mahkumum..."

diom ve herkese össsgür günler diliom ;)

rekursion


(*) "ausländer" = "yabanci" dedikleri zaman kiziom ama!
(**) ben bunu bile tam olarak göremedim hala ama görülmüsh kabul ediom...
 
Valla rekursiyon yazdıklarına tümden cevap vereceğimi sanıyorsan avucunu yalarsın:):)

Yazını okurken beynindeki salınımları hissettim ve uzun bir kavak ağacına çıkıp sert rüzgarla bir o yana bir bu yana gittiğim çocukluğumdaki gibi garip duygular içine girdim:)

Sadece bir kaç konuya değineyim.

Engelli bireylerin içinde bulundukları çevresel olumsuzlukları tekerlekli sandalyeyle özdeşleştirip dikkatleri o yöne çekme girişiminde bulunmuşsun ki bu son derece yanlış ve konunun özünü kaçırmamıza neden olabilir. Çevresel tüm olumsuzluklar kalksa dahi ortada tekerlekli sandalyeyle bizim aramızda bulunan o zorunluluk ilişkisi hala duruyor olacak ve anlatmak, isimlendirmek istediğimizde aslında işte bu durumdur.

Bir diğeride daha önceki yazımdada ifade ettiğim gibi ben "mahkum" kelimesini alternatifi olmayan ve çok doğru olduğunu düşündüğüm bir sıfat olarak görmüyorum. Sadece dilimizde bu durumun klarşılığı olabilecek bir tanımlama olduğu için bir boşluğu doldurduğunu ifade ediyorum. Tamda burada, belkide, bu durumu en iyi bizler bilebileceğimizden, bu boşluğu dolduracak en iyi kelimeyi bizlerin bulabileceği ve dilimize de katkıda bulunabileeğimizin mesajını vermeye calışıyorum. Bunun yanında bu kelimeye yönelik kompleksli tepkilerin olaya bu yönüyle eğilmemize engel oldugunu vurgulamaya calısıyorum. Sakatlık kelimesine tepkili olan bir çok arkadaşımız gibi bu kelimeye yönelik tepkilerinde aslında bambaşka psikolojik süreçlerden beslenebileceği olasılıgına dikkat çekmeye çalışıyorum.

Sonuç itibariyle tartışmayı bağlayacak olursak dil yaşayan bir organizma gibi gelişir, büyür. Boşluklarını bir şekilde doldurur ve bu doldurma ediminin ne kadar sağlıklı olduğu bizim gibi sorgulamaların ne derece yapıldıgına ve kalitesine bağlıdır. Ve tabiki bir sonuca ulaştırılıp ulaştırılmamasına. Bu noktada hepimiz bu konuda kafa yormalı ve durumumuzu en iyi ifade ettiğini düşündüğümüz tanımlamaları kimseden çekinmeden ve tepki görebileceğini düşünmeden ortaya koymalıyız. Böylece en iyi tanımlama ortak kabul gördüğü oranda dilimizdeki yerini alacak ve zihinlerimiz bir başka yanlış kelimenin düzeltilmesine odaklanabilecektir. Bu nedenle hepimiz sorumluluk sahibi olduğumuzu bilmeliyiz. Ve yine bilmeliyizki bu konuları açıklığa kavuşturacak öyle doğa üstü güçlerimiz yok. Bu işi başaracak olan bizleriz ve konuya ne kadar kafa yorarsak o kadar çözüme yaklaşmış oluruz.

Saygılarımla.
 
:) yok, yok korkma!
soru niteliginde deil, senin mesajina cevaben yazdigim icin hepsine cevap beklememishtim zaten... bi de "tekerlekli sandalyeye mahkum" ifadesini kinayan arkadashlara neden katildigimi biraz daha aciklamak istemishtim... ve "Sarfettiğin "hürriyet sağlıyo bana " gerekçenin benim anlatmaya çalıştığım düşünceyle ilintisi nedir?" diye sormushtun ya hani, hatirlarsin, cevap borcumu ödemek istemishtim... gerci cevap vermekten fazla icimi dökmek gibi bishi oldu ama idare et ishte =)p

seni cocukluunun kavak agaclarina (bu arada: bayiliom o agaclara) "cikarabildiime" sevindim ama bana öle gelio ki sen ve ben birbirimizi pek anliamios galiba, arkadash :p

icinde bulundugumuz cevresel olumsusluklari tekerlekli sandalyeyle mi özdeshleshtirdim ben? o kismi bi daha oku lütfen... sandalyeyle olan ilishkimin cevredeki olumsuzluklarin kalkmasiyla degishiceni aklimin ucundan bile gecirmedim... hatta onlar kalktii zaman daha da cok kullanmak zorunda olurum sandalyemi/ortezimi cünkü daha cok katilabilirim "dishardaki hayata"... asil anlatmak istediim "mahkum" gibi ifadeler yüzünden toplumun tekerlekli sandalyeyle nasi olsa özgürce yashanilamicani düshünüp o olumsuzluklari ortadan kaldirma konusunda tembellige düshmesidir... ve bizim hayatimizi bi mahkumunkine benzeten asil o olumsuzluklardir... "sandalyeye mahkum" kelimesinden raatsiz olma sebeplerimin bashlarinda geldii icin konunun özünü kacirdigimi da düshünmüom... zira konumuz bu kelimeden duydugumuz rahatsizligin sebepleridir... yoksa sandalyeme olan ilishkimi anlamakta bi problemim yok...

:) deginmeden edemicem:
yukarlarda bi yerde "kishinin ulashim icin ayaklarini kullanmasi doaldir diye 'mahkum' denilemez ama tekerlekli sandalye sira dishi bi durum oldugu icin denilebilir" gibi bishi demishsin, yanlish anlamadiisam... ama bence yürüyebilen kishi ulashim icin ayaklarini kullanmasi ne kadar doal ise yürüyemien bi insanin da tekerlekli sandalye kullanmasi o kadar doaldir... bunda bi siradishilik göremiom ben...

"mahkum" kelimesinin "yerini" alabilicek En_Iyi_Kelimeyi bulmaya gelince, daha önce de dedigim gibi bu kelimenin doldurduu bi yer/boshluk göremediim icin yeni bi kelime ihtiaci da duyamiom... olmayan boshlugu dolduramam ki... ama yine de bu arayishinda sana yardimci olmak istiom ve öle bi boshlugu göremesem de var olduunu farz ediom... "gel hadi dolduralim" diom... kabul edersen?!

önce yeni kelimenin neler anlaticani bi belirliyelim...
sence "mahkum" kelimesi tam olarak neler anlatio?
"tekerlekli sandalyeye mahkum" kimdir?
bu benim icin cok bulanik bi ifade - shimdilik!
bi insan tekerlekli sandalyeye "mahkum" olmak icin hangi shartlari yerine getirmesi gerekio?

bu bilgileri ne kadar ii belirlersek ii bi sonuca da o kadar kolay ulashiris... yalniz bilgilerin sayisi ne kadar artarsa hepsini tek bi kelime altina toplamak ta bi o kadar zor olucak gibi gelio bana... ;)


sorulari sadece pegasusa deil, herkese yöneltiom, cevap verirsenis sevinirim:
[size=6]sizce "tekerlekli sandalyeye mahkum" kimdir, nedir?[/size]

selamlar...
 
Üst Alt