Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.
Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.
teşekkür ettim sevgili mısracım
doğru zamanların
yanlış aşklarındasın
benden söylemesi
haberin ola
arkadaş
vertigo
bir bilsen
senin renklerinden bana yansıyan renkleri
sen
bir bilsen
bendeki duruşunu
hüznünde huzurlu senin
serzenişlerinde
ışığa bulanıp çıkıyorum
diyorum ki
bir insan konuşmadan nasıl anlatır kendisini
senin sessizliğinin de bir dili var
ben o dili de seviyorum
sen gibi
(öyle güzel ki! yazmadan geçemedim canım)
sen evet sen
adını bilmiyorum
ali misin veli misin
her ne ise adın
sen evet sen
yaşını bilmiyorum
ninen yaşındamıyım
kızınla akran mı
her ne ise yaşın
sen evet sen
seni hiç görmedim
bir resmin bile yok
ama varsın yaşıyorsun
var olduğunu nerden mi biliyorum
bunu es geçelim güzelim
sen evet sen
tüm bunlara rağmen
sevgi doluyum sana
arkadaşcamı dostcamı
yoksa yoksa ???
bilmiyorum
adını yaşını suretini
hem bilmek istiyorum
hemde istemiyorum
bu nasıl bir çelişki
bu şiiri kime mi yazıyorum
sen evet sen
sana yazıyorum
vertigo
vuslat'ı ahiret'e adanmış
bir sevda masalı
bizimkisi
tuğba ağaçlarının altında
kevser ırmaklarının kıyısında
sen yusuf ol, ben züleyha
kavuşalım sonsuzlukta
sen otuzüç yaşında
ben otuzüç yaşında
teşekkür ettim sevgili durucum...
sevgili empatizancım, teşekkür ettim canım.. sen ve sevgili kemal, vuslat'ınız ahiret'te bir başka olucak inşaallah.. ne mutlu size...
canım öyküm, teşekkür ettim ve sustum.. yalnız sevgi de yaş kavramını sorun yapanları anlayamıyorum.. sevgi de yaş engel olmamalı diye düşünüyorum...
umut türkünü dinledim bu sabah
dağlara yağan karlarda kalktı
gökyüzünde güneş göz kırpıyor
gözlerim kamaştı seni beklemekten
bak; takvim sormuyorum sana
ama
bil-ki.. ıhlamurlar çiçeğe durdu
ay gitti şafak geldi
ve bugünde gün batmak üzere
dağlar, taşlar bile bekler oldu yolunu
bebekler yürümeden diyorsun
yürüdüler, büyüdüler, hala yoksun
geleceğim, geleceğim diyorsun bana
hiç takvim sordum mu sana
ama
bil-ki.. ıhlamurlar çiçeğe durdu
bekledim, bekliyorum, bekleyeceğim seni
sen sevgisin, sen aşksın, sen her bi şeysin
istediği kadar yağsın kar, uzun olsun geceler
gökkuşağının tüm renkleriyle sesleniyorum sana
geleceğim diyorsun takvim sorma bana
ama
bil-ki.. ıhlamurlar çiçeğe durdu
ruhlar aleminde akid-leştik, elele, gözgöze
ben zümrüd-ü anka, sen ona sevdalı
tüyüm tenine değdi, tenin tüyüme
tılsım ilah-i aşktı, gönülden gönüle
bilirim, bilirsin, bir gün geleceksin
günü, ayı, yılı belli değil
ama
bil-ki.. ıhlamurlar çiçeğe durdu
dikişler her bahar sökülür, yürek kanar
tütünleri bassamda, faydasız.. neye yarar
ben yıllardır çiçekleniyorum, sana gel diyorum
gemileri yaksalarda, geleceksin bana biliyorum
oniki ayın birisinde, takvim sormuyorum sana
ama
bil-ki.. ıhlamurlar çiçeğe durdu
şiirler, ezgiler, anlatır oldu bu sevdayı
hava da bulut yok, ama yağmur yağar
alfabemdeki kadim elif gibi sensizim
sen bensiz ''tadı olur mu baharın'' ben sensiz
güzellikleri yaşamak için gel ne olur
bak; takvim sormadım, mühlet tanıdım sana
ama
bil-ki.. ıhlamurlar çiçeğe durdu
.
.
.
.
ıhlamurlar çiçek açtığı zaman
gireceksin tüm kapılarımdan
kimseye, kimseye uğrama ne olur
kavlimize sadık kalalım, sadık kalalım bize
bak; takvim sormuyorum, hudut çizdirmiyorum
çiçekleri başıma taç yapıp bekleyeceğim
ve sen bana çiçeklerle geleceksin
IHLAMURLAR ÇİÇEK AÇTIĞI ZAMAN
sen yaşamsın diyorum
bir tüy değiyor yüreğime
ılık ılık esiyor rüzgar
saçlarım dalgalanıyor
dönüyor tüy değiyor ellerine
ben dönüyorum
tüy dönüyor
sen gülümsüyorsun birden
ben diyorum rüzgara
yaşamın en güzel rengi yüreğimde
gülümsüyorsun sen
ben dokunuyorum ellerine
sen rüzgar oluyorsun ansızın
ben diyorum ki
tomurcuğa durmuş ağaçlara
renklerinizin en güzeli
yürekten dökülenlerdir
bir çocuğa dokunur gibi
dokunuyorum tomurcuklara
ellerim tomurcuk
yüreğim tomurcuk
sen rengarenk
açıyorsun gözlerimde
nerdeydin diyordum usulca
sen dönüyorsun
bana; hep diyorsun
hep burdaydım.. sende
ben diyorum ki
senden dökülen kelimeleri giyiniyorum
ve; seni seyrediyorum
döne döne
(kent'inden, kent'ime canım)