Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Experimental & Progressive Rock

KING CRİMSON deyipte EPITAPH ı anmayan sunburn'a
THE WHO deyipte, TOMMY deyipte ROGER DALTREY' den söz etmeyen andante'ye küstüm
...bozun konuşmuyorum sizle :wink:

pink floyd için "dark side of the moon" neyse king krimson için de "epitaph" o dur. (albüm:court of the crimson)
sunburn..hatırlamaya yaşım müsait değil falan deme sakın..küstüm hocam

tamamen dijitalize olmuş günümüz rock ına da küstüm.
bi allahın kulu bana onları dinletemez.
attan indirip eşşeğe bindiremez :lol:
benim damağımda hala kristal'in hamburgerinin tadı varken mc domalt'ın hamburgerini bana kimse övmesin.
yanii..!
 
Vallahi bayke haklısın...

Hadi gel barışalım!!!! :D :D :D

İnan bana Taksimdeki kristalin hamburgerinden sana ısmarlayacağım, yok kapandı diyorsan sana söz , ben kendim yapacağım sana o hamburgerden.

Dün gibi hatırlıyorum içine az biraz sarmısak koyarlardı kristal hamburgerlerinin içine ve bizim tadımız olurdu, yapacam sözzzzzzzzzzz.
 
VAY VAY VAYYYY BURASI NE KADAR GÜZEL OLMUŞ BÖYLEE :) EH MADEM COŞTURMUŞSSUNUZ O ZAMAN BENİM DE AZCUK TUZUM OLSUN BU MEKANDA.ELİMDEN VE GÖNLÜMDEN GELDİĞİNCE GÜZELİM PROGRESSIVE ÇILGINLIĞINA BİR BAKIVERİN.
KİMSELER KÜSMESİN YETTTİMMM GARİİİ !!!

TÜRK VE YABANCI PROGRESSİVE ROCK - METAL GRUPLARI VE SİTELERİ :


TÜRK PROGRESSİVE ROCK - METAL SİTESİ :

http://www.progturk.com/

TÜRK PROGRESSİVE ROCK – METAL GRUPLAR :

NEOMA :

http://www.neomaband.com

http://www.youtube.com/watch?v=3FhK0SNRpQw

COMMA :

http://www.anatolianrock.com/Comma

NEKROPSİ :

http://www.anatolianrock.com/Nekropsi

DİSENCHANT :

http://www.disenchant-band.net/

YABANCI PROGRESSİVE METAL YAPMIŞ GRUPLAR VARAN 1 :

POS (PAİN OF SALVATİON ) :

http://www.youtube.com/watch?v=qZwD0qLeldg

DREAM THEATER :

http://www.youtube.com/watch?v=M4ly16KGYU8

KİNG CRİMSON :

http://www.youtube.com/watch?v=Qt3BNoK7ZO4

TOOL :

http://www.youtube.com/watch?v=5tQjizHojrY

OPETH :

http://www.youtube.com/watch?v=2G2jlXUkJ84

DEATH :

http://www.youtube.com/watch?v=euHMldrw4fw

QUEENSRYCHE :

http://www.youtube.com/watch?v=UvLt-6ltjgA

SAVATAGE :

http://www.youtube.com/watch?v=ndiBPm_tLQ4


ANATHEMA :

http://www.youtube.com/watch?v=v1sjlLQoDXw

ISIS :

http://www.youtube.com/watch?v=RYrJyMos8eM

KİNG DİAMOND :

http://www.youtube.com/watch?v=D_Xd5M3S_Cw

EMPEROR :

http://www.youtube.com/watch?v=OyjMLvsKw3k

KREATOR :

http://www.youtube.com/watch?v=a4CB-qTBIvI

IN FLAMES :

http://www.youtube.com/watch?v=Jy1SjJ1v4DA

RAMMSTEIN :

http://www.youtube.com/watch?v=iBw96zUFaDU

TESTAMENT :

http://www.youtube.com/watch?v=LI8kCnqVkQ0

KAMELOT :

http://www.youtube.com/watch?v=C7rDKjn_CtM

EXTOL :

http://www.youtube.com/watch?v=sl5TAZHGUI0

INTO ETERNITY :

http://www.youtube.com/watch?v=pR6etxPk6M4

ATROX :

http://www.youtube.com/watch?v=D0jvaYESln8

AXAMENTA :

http://www.youtube.com/watch?v=5Ht10U5MGLg

RIVERSIDE :

http://www.youtube.com/watch?v=wE82tOg9-GY

CYNIC :

http://www.youtube.com/watch?v=1cqQ1dbnJV8


A PERFECT CIRCLE :

http://www.youtube.com/watch?v=AxYotUnMsDI

CAMEL :

http://www.youtube.com/watch?v=GnJbc1pAQjw

PELICAN :

http://www.youtube.com/watch?v=OzjdhJY6I0A

DISILLUSION :

http://www.youtube.com/watch?v=IuYdczszZIg

SYMPHONY X :

http://www.youtube.com/watch?v=zi3rXpIYYBM

AGALLOCH :

http://www.youtube.com/watch?v=tncrUglsxDM

ARCTURUS :

http://www.youtube.com/watch?v=qzdarZmotck

DEVİN TOWNSEND :

http://www.youtube.com/watch?v=L6fdS2ny1J8

MASTODON :

http://www.youtube.com/watch?v=P3RXUgFj42A

NEUROSİS :

http://www.youtube.com/watch?v=gVkupZgjRzo

NEVERMORE :

http://www.youtube.com/watch?v=j4vajy3Z1-A

THERİON :

http://www.youtube.com/watch?v=d6h84W8qz0I

FATES WARNİNG :

http://www.youtube.com/watch?v=M32d3s8xQYo

KATATONİA :

http://www.youtube.com/watch?v=IQRg9j1E5I4

EVERGREY :

http://www.youtube.com/watch?v=diyOjffUulY
ANGRA :

http://www.youtube.com/watch?v=8KRohJPl5ts

MAUDLİN OF THE WELL :

http://www.youtube.com/watch?v=5bLyNfr_s48

YUKARIDAKİ GRUPLAR ARAŞTIRDIĞIM VE BİLDİĞİM KADARI İLE ZAMANIN DA VE HALİHAZIRDA PROGRESSİVE ROCK VE METAL YAPMIŞ OLANLARDIR. İÇLERİNDEN BAZILARI BU AKIMLARDAN NASİPLERİNİ ALMIŞ BİR KISMI DA BU YOLDA EMİN ADIMLAR İLE YÜRÜMEYE DEVAM ETMEKTE OLUP,YOU TUBE DEN BU GRUPLARIN SEÇTİĞİM ÇALIŞMALARIDIR.( ÖNEMLİ NOT ! BAZI VİDEO GÖRÜNTÜLERİ HAT SAFHADA AGRESİF VE TOK KARNINA İZLENMEMESİ GEREKEN NİTELİKTE OLUP MÜMKÜNSE + 18 UYGULAMASI YAPILSA YERİDİR. ) PROGRESSİVE METAL DE DREAM THEATER’I LİSTELERİN BAŞLARINDAN İKİNCİLİĞE BIRAKAN POS ( PAİN OF SALVATİON ) UN PROGRESSİVE DE YERİ AP AYRI OLMAK İLE VE BU AKIMDA BİRİNCİLİĞİ KAPTIRMAYA PEK NİYETİ OLMASADA HER GÜN BİR YENİSİ EKLENEN PROG CAMİASINDA İŞLER İYİCE KIZIŞMIŞA BENZİYOR.
 
Sevgili Dostlar,

Bu topik hazır bu kadar coşmuş iken araya bir bilgi notu eklemek isterim. Eminim ki bu topiğe yazanlar ve özellikle Sanem hocam çok iyi bilirler ancak affınıza sığınarak ve diğer topik okuyularımızı da göz önüne alarak bir derleme yazımı eklemek isterim. Sonra sevgili Sunburn dostumuzla verdiği linklerde coşmaya ve coşturmaya devam! Teşekkürler Sunburn:)

Progressive Rock Nedir?


Progressive Rock nedir?

1960 larda Ingiltere de başlayan, ilerici, gösterişli, tutkulu bir müzik akımıdır. En populer yılları 1970 ler olmuştur. Yeniliğe açık olması nedeniyle günümüze dek ulaşmıştır.

Amerikan rock müziğinden farklı olarak Avrupa da bir hareket olarak gelişmiştir. Amerikan rock müziğinin temeli sayılan blues, ritm&blues, country müziğinden den farklı olarak daha çok etkilenimlerini klasik müzik, jazz, jazz fusion müziğinden almıştır. (Kansas ve Rush gibi gruplar bu sınıflamanın dışında kabul edilir ve progressive rock akımının günümüz uzantılarına örnek verilebilir. Günümüzde senfonik rock, art rock, progressive metal gibi birçok alt gruplar da oluşmuştur)

Progressive Rock müzisyenleri, klasik rock, pop, radio kalıplarının dışına çıkmayı başarmış, klasik müzik veya jazz müziğinde mükemmelciliği amaçlamışlardır. Genellikle yüksek seviyede müzik bilgisi olan ve enstrümanda virtüozluk seviyesindeki müzisyenler tarafından çalınır ve bu beklentideki kaliteli bir dinleyici kitlesine sahiptir. Bu tür müziği kendini beğenmiş olarak tanımlayanlar da vardır.

Genel müzikal özellikler:

Genellikle uzun süren parçalardır. Melodik yapıları karmaşıktır ve kavramak için bazen birkaç kez dinlemek gerekir.

"Echoes" - Pink Floyd (23 dakika )
Jethro Tull's "Thick as a Brick" (43 dakika )
Yes' "Close to the Edge" (18 dakika)
Genesis' "Supper's Ready" (23 dakika)
"Light of Day, Day of Darkness" - Green Carnation (60 dakika)
"Garden of Dreams" The Flower Kings (60 dakika)

Şarkı sözleri karmaşık ve bazen anlaşılamayan öyküleri anlatır. Genellikle bilim kurgu, fantazi, tarih, din, savaş, aşk ve delilik temaları işlenir. 1970 öncesi Alman progressive rock grupları sol içerikli sosyal ve politik mesajlar vermişlerdir.

Genellikle albümler bir film ya da tiyatro oyunu gibi bir kavram/konu bütünlüğü taşırlar. Vinyl plakların olduğu dönemlerde bu yüzden double album olarak piyasaya çıkmıştır.

The Lamb Lies Down on Broadway -Genesis
Tales from Topographic Oceans -Yes
Aqualung, - Jethro Tull
Dark Side of the Moon and The Wall - Pink Floyd
Metropolis Part II: Scenes from a Memory - Dream Theater

Alışılmadık vokal türleri ve vokal armonileri kullanan gruplar olmuştur (Magma, Robert Wyatt, and Gentle Gian)

Kullanılan enstrumanlar arasında bilinen rock kombinasyon ( electric guitar, bass ve davul) yanısıra, org, piyano, Mellotron, Moog synthesizer kullanılmıştır.

Sıradışı ölçüler içeren ritimler ve karışık ve değişken ölçü içeren ritimler kullanılmıştır. Bazen rastlantısal ölçü ve tempolar kullanılmıştır. Solo bölümler, müzisyenin tüm yeteneklerini sergileyebileceği gösteriler haline getirilir. Bu özellikten dolayı virtüoz isimler ön plana çıkmıştır. Örn: Klavyeci Rick Wakeman ve davulcu Neil Peart.

Albumlere belli klasik eserleri dahil etmek gelenekseldir Örneğin Yes grubu bir konserine Stravinsky'nin Firebird suite ile başlamıştır. Emerson Lake and Palmer, Copland, Bartók, Moussorgsky, Prokofiev, Janacek, Alberto Ginastera, and often feature quotes from J. S. Bach gibi bestecilerin eserlerini arranje edip kullanmışlardır. Jethro Tull, J. S. Bach'ın ünlü "Bouree", sini Ian Anderson'ın deyişiyle "sleazy jazzy night-club song", şeklinde kaydetmişlerdir.

Progressive Rock müziğinin en parlak dönemlerinde müzik ile -estetik - fotograf -grafik sanatlar ve sahne tasarımı sanatı arasındaki ilişkilerde belirgin bir yoğunluk ve gelişme yaşanmıştır. Albüm kapağı tasarımında çığır açılmıştır. Örn. Pink Floyd Wish You Were Here albüm kapağında alevler içinde takalaşan eller. Yes albüm kapakları…

Progressive Rock bestelerinin genel özellikleri

Parçalar, genellikle klasik formlardaki gibi bölümlerden oluşurlar.

"Close to the Edge" Yes, 4 bölümden oluşur
"Hemispheres" Rush 6 bölüm
"A Change of Seasons" Dream Theate 7 bölüm

Şarkılar tek tek ele alındığında her biri tek başına bir anlam taşısa da hepsi bir arada bir öyküyü anlatırlar. Single olarak da başarı göstermişlerdir.

Parçalar, akor yürüyüşleri ve varyasyona uygun olmaları nedeniyle müzikal fikirlerin geliştirilmesine açıktır. Bir bolero veya kanon gibi gelişmeye izin verirler. Örn. Frank Zappa'nın Uncle Meat albümünde "King Kong"

1970 lerin ortalarında en iyi dönemini yakalayan progressive rock, 1970 sonlarında punk rock hareketinin yetişmesiyle giderek daha basit ancak daha agressif bir tarz ile karşılaştı. Giderek kendini beğenmiş ve fazla büyütülmüş bir tarz olarak itham edilerek yerini basit ve agressif tarzı benimsemiş müziğe bıraktı. Bu yeni rock tarzı, çeşitli alt türlerle günümüze dek uzanmıştır.

1980 lerin başlarında progressive rock türünün yeniden doğuşu Marillion, Saga, Kate Bush gibi grupların yapıtlarıyla yeni bir biçimle ortaya çıkmış ve neo-progressive adı ile anılmıştır. Aynı yıllarda progressive özelliği basite indirgeyip daha belirgin elektronik elementler eklenmiştir. 1983 de Genesis, "Mama" şarkısındaki davul makinesi riffleri ile uluslararası bir üne kavuşmuştur. 1984 de Yes, bir sürpriz şarkı olan ve modern elektronik efektler içeren "Owner of a Lonely Heart" ile bir numara olmuş ve discolarda bile çalınmıştır.

Progressive Rock, 1990 larda "Third Wave" denilen üçüncü yeniden doğuşunu yaşamıştı. Isveşli grup The Flower Kings, Ingiltere den Porcupine Tree, ve Spock's Beard bu yılların gruplarındandır. Alternative Rock müziğinin en önemli gruplarından The Smashing Pumpkins, özgün, seçici tarzıı progressive rock ile birleştirmiş ve aynı konsept ile 2 albüm çıkarmıştır.
Son yıllarda progressive rock olgusunun ticari anlamda değer bulan türü progressive metaldir. Bu gruplar progressive olarak anılmayı tercih etmiş ve konsept albümler çıkarmıştır. Progressive metal grupları -kısmen Dream Theater- progressive hard rokçıların ilk örneği ve öncüsü olarak Rush grubunu gösterirler.

Çağdaş sanatçılardan Ween ve Sigur Rós , Godspeed You! Black Emperor gibi bazı post -rock gruplar, progressive rock'ın deneysel elemanlarını, bazen de punkrock'ın estetik duyarlığını harmanlayıp keşifsel ve hik, insanı bozan albümleri günümüzdeki PR müziğinin en etkili örnekleri sayılabilir.

Progressıve rock'ın kökleri

Progressive Rock'ın tohumlarının ilk olarak efsanevi grup BEATLES tarafından atıldığı öngörülüyor. Grubun 1967 tarihli "Sgt. Pepper's Lonely Hearts Club Band" albümü herşeyin başlangıcı kabul ediliyor ve sayısız grubu etkileyip onların bu müzik türünde büyük başarılar elde etmesinin başlıca sebebi sayılıyor.

Bununla birlikte klasik PR konusunda en büyük öncülüğü yapan grup MOODY BLUES'dur. Grubun 1967 tarihli "Days Of Future Passed" albümü ilk senfonik rock ve konsept albümüdür. Yaşamdaki bir günü anlatır. Şafakta başlar ve geceyi anlatan ünlü parçaları Night
In White Satin ile sona erer. Moody Blues'un 1967 ve 1973 tarihleri arasında ürettiği 7 albüm de tam bir PR şölenidir. Bu da PR'ın temelini 2 önemli grup BEATLES ve MOODY BLUES'un attığını gösteriyor.

Klasik progessıve rock'ın doğuşu

60'lı yılların sonunda oldukça yeni ve fazla anlaşılmayan bir müzik türü olan Progressive Rock ile özdeşmiş bir grup da KING CRIMSON'dı. Grubun ilk albümleri 1969 tarihli "IN THE COURT OF THE CRIMSON KING" senfoni, caz, R&B ve hard rock türlerinin bir karışımı olarak dinleyenleri hayrete düşüren bir şekilde ortaya çıktı. Grup 1974 yılına kadar çıkardığı yedi uçuk albümle dinleyenlerini oldukça nevrotik ve karamsar, zaman zaman duygusal bir boşlukta bırakmıştı.

Progressive Rock arenasında bir başka çok önemli grup da PINK FLOYD'tu. Özellikle Roger Waters'ın yazdığı inanılmaz üst düzey liriklerle ve deneysel müziklerle PINK FLOYD bu türde tam bir devrim yaratmıştı. 1971 tarihli" Meddle" albümleri bir yüzüyle hoş,dugusal caz ezgileriyle insanı rahatlatırken, diğer tarafı (23 dakikalık tek bir parça) Echoes ile "Ne oluyor burada dedirten?" bir ziyafet sunuyordu hayranlarına. Billboard listelerinden bir türlü inmek bilmeyen grubun efsanevi albümü "The Dark Side of The Moon", Syd Barret'a adanan David Gilmour'un hüzünlü gitar sololarıyla bezeli emsalsiz "Wish You Were Here" ve karanlık, içine kapanık ama asla hakkı tam olarak verilmemiş "Animals ile Pink Floyd 1971-77 tarihleri arasında Progressive Rock türünün eşsiz örneklerini vermişti.

Dönemin bir diğer süper grubu da bünyesinde Rick Wakeman, Steve Howe ve Jon Anderson gibi müzik dehalarını barındıran YES'ti. Grubun başyapıtı kabul edilen 1972 tarihli "Close To The Edge" albümü senfonik, karmaşık,tinsel, dokunaklı ve Chris Squire'ın sert ama ritmik bas gitar tınılarıyla dolu gerçekten eşi bulunmaz bir albümdü. Grubun, diğer "Fraglie(1971)",
"Tales From Topograghic Oceans(1973), "Relayer(1974)" ve "Going For The One(1977)" gibi albümleri Progressive Rock tutkunları için her zaman demirbaş listesindeydi.

Progressive Rock tarihinin en karmaşık, anlaşılması zor gruplarından biri de GENESIS'ti. Aynı grubun 80'lerde yaptığı "Invisible Touch" gibi art-pop albümler Progressive Rock tutkunlarına elem ve keder verse de benim bahsettiğim GENESIS 1970-74 arası solistleri Peter Gabriel liderliğindeki gruptur.

"Tresspas(1970)"," Nursery Crime(1971)", Foxtrot(1972)", "Selling England By Pound(1973)" ve "The Lamb Lies Down Broadway(1974) gibi albümler senfonik, üzerinde çok uğraşılmış ve insanı uçuran lirikleriyle tam bir başyapıttılar.

Progressive Rock serisinin en teknik ve aynı zamanda en abartılı grubu Emerson,Lake and Palmer'dı. Nice grubundan gelen Keith Emerson King Crimson'dan gelen Grek Lake ve Atomic Rooster'dan gelen Carl Palmer'ın oluşturduğu ELP oldukça cesur, yaratıcı, gösterişli ve agresif taraflarıyla dönemin en çok ses getiren gruplarındandı."Tarkus(1971)", "Pictures At Exhibition(1971)", "Trilogy(1972)" ve başyapıtları "Brain Salad Surgery(1973)" albümleriyle tanınmışlardı.

Zaman zaman Progressive Rock kulvarlarına giren ünlü İngiliz grup Uriah Heep'ide unutmamak gerekiyor. Ken Hensley'in liderliğindeki grup "Salisbury(1971)", "Magician's Birthday(1972)" ve "Demons and Wizards(1972)" gibi hepsi gerçek bir Progressive Rock örneği olan çok kaliteli albümler üretmişti.

Alan Parsons Project de yaptığı konsept albümlerle Progressive Rock'ın hakkını veren gruplarındandı. Ayrıca Van Der Graaf Generator, Gentle Giant ve Renaissance gibi ülkemizde pek tanınmayan gruplar da dönemin oldukça ses getiren topluluklarıydı. Ayrıca Macar grup Omega ve Almanların dev grubu Eloy da 70'li yıllarda Progressive Rock alanında iz bırakan birçok albüm üretmişlerdi.

Benim bu dönemden bahsedeceğim son grup gerçekten çok sevdiğim ancak rock dünyasında bir türlü hak ettiği başarıyı yakalayamamış İngiliz grup Camel olacaktır. 1972 yılında Surrey
İngiltere'de Andy Latimer, Peter Bardens, Doug Ferguson ve Andy Ward tarafından kurulan Camel aradan geçen 30 yıla rağmen kalan tek orjinal üye gitarist Andy Latimer sayesinde yoluna devam ediyor. "Snow Goose(1975)", Moonmadness(1976)", Rain Dances(1977)"
ve "Stationary Traveller(1984)" gibi Progressive Rock tarihinin en başarılı albümlerini üretmiş olan Camel Andy Latimer'ın insanı başka alemlere götüren naif flüt ve gitar ezgileriyle, Andy Ward'un başarılı davul tekniği ve geçtiğimiz Aralık ayında yaşama veda eden Peter Bardens'ın kendine has klavye çalışı ile gerçekten bu alanın en başarılı gruplarından biriydi.

70'li yılların progressıve hard rock grupları

Bu kategoride 3 önemli grup göze çarpıyor. QUEEN, RUSH ve KANSAS. Bu üç grupta klavyeden ziyade klasik heavy metal sınırlarını zorlayan gitar soundlarıyla ve sıkı, özenilmiş düzenlemeleriyle türün gözdeleriydiler. Ancak kayda değer bir olgu da, bu grupların birkaç
başarılı radyo hitleri dışında Progressive Rock tutkunları tarafından fazla dikkate alınmamalarıydı. Bu da anılan grupların az fakat kendilerine aşırı bağlı fanatik hayran kitlelerine sahip olmasına neden oldu.

Odukça fenomen olan QUEEN opera, metal,klasik ve görsel öğeleri fazla kullanan ve bu karışımlardan oluşan farklı müziği ile kendine bağlı bir hayran kitlesi oluşturmuştu. Freddie Mercury ve Brian May'in liderliğindeki grup, anlaşılması zor "QueenII(1973), farklı ancak sanatsal"Sheer Heart Attack(1974)", gösterişli, ses getiren "A Night At The Opera(1975)", oldukça sert "A Day At The Races (1976)" ve daha az progressive"News Of The World(1977)" gibi albümleriyle rock tarihinin unutulmazları arasındaki yerini alıyordu.

Kanada'nın bir numaralı grubu Rush ise oldukça sert, Alex Lifeson'ın gitarına ve baterist Neil Peart'ın uçuk şarkı sözlerine dayalı müzikleriyle bu alanda önemli bir yer tutuyordu. Grup "2112(1976)" ve "Hemispheres(1978)" gibi enstrümanların hakkının verildiği "Permanent Waves(1980)" ve "Moving Pictures(1981)" gibi daha dingin ve dengeli albümleri ile dikkat çekiyorlardı.

Progressive Rock alanında pek fazla önemli grup çıkarmayan Amerika'nın başarılı temsilcisi Kansas gitarist Kerry Livgren liderliğinde önemli başarılara imza atmıştı. Zaman zaman çok sert, zaman zaman da klasiğe yakın daha dingin, naif parçalarıyla Kansas bu alanın hatırı sayılır gruplarındandı. "Leftoverture(1974)" ve "Point Of Known Return(1977)" grubun en seçkin albümlerindendi.

Günümüzde progressıve rock......hala var mı?

Evet. Bazı başarılı rock grupları eskileri gibi olmasalar da hala bu müzik türünü günümüzde de sürdürmeye çalışıyorlar. 80'li yılların ortalarında kurulan İngiliz grup Marillion hem Fish ile birlikte hem de Fish'ten sonra yaptıkları kaliteli müzik ile 70'li yıllar sonrası bu alanda bayrağı taşıyan önemli bir gruptu. "Fugazi(1984)", "Misplaced Chidhood(1985)" ve "Brave(1994) gibi albümler grubun oldukça önemli yapıtları arasındaydı.

Her biri kendi enstrümanında tam bir uzman olan DREAM THEATER'da progressive metal tarzı parçalarıyla türü devam ettirmeye çalışan gruplardan. Grubun 1999 tarihli "Metropolis Part2: Scenes From A Memory" albümü oldukça dikkat çekici.

Bu alanda bahsedeceğim son iki grup TOOL ve RADIOHEAD. Her iki grup da alternatif rock tarzı görüntüleriyle daha çok modern Progressive Rock grupları olarak adlandırılabilirler. TOOL'un oldukça karanlık, düşündüren metal albümleri "Aenima(1996)" ve Lateralus(2001)" ile daha gözde bir grup olan RADIOHEAD'in "Ok Computer(1997) ve Kid A(2000)" gibi oldukça nevrotik, insanı bozan albümleri günümüzdeki Progressive Rock müziğinin en etkili örnekleri sayılabilir.

Umarım verdiğim bu bilgiler bu türün tutkunlarına ve PR ile tanışmak isteyen diğer dinleyenlere biraz yardımcı olmuştur. Hangi dönem daha iyi diye soracak olursanız, benim gibi bu konuda tutucu olan biri olarak 70'li yıllardan şaşmayın derim.

Progressive Rock Alt türleri

* Art Rock
* Canterbury Scene
* Experimental/Post-Rock
* Indo-Prog/Raga Rock
* Italian Symphonic Prog
* Jazz Rock/Fusion
* Krautrock
* Neo Progressive
* Prog Folk
* Prog Related
* Progressive Electronic
* Progressive Metal
* Proto-Prog
* Psychedelic/Space Rock
* RIO/Avant-Prog
* Symphonic Prog
* Various Genres
* Zeuhl
 
molyer'in cimri'sindeydi yanılmıyorsam
adama(ismi lazım diil) efendisine (onun da ismi lazım diil) nazım ve nesir arasındaki farkı anlatıyordu
efendi ,ikisi arasındaki farkı öğrendikten sonra şööyle diyordu

"desene ben şimdiye kadar hep nesir konuşuyormuşum"

alper hocam desene kendini 70 lerin rock müziği konusunda yetkin sayan bi kişi olarak farkında olmadan çoğunlukla progressıve rock dinliyormuşum.
o zamanlar yoktu böyle bi deyim yaa..literatürü türk hey,ingiliz melody maker,alman pop dergilerinden takip ederdik. hatırladığım kadarıyla cazrock, rockopera falan vardı ama progressıve rock ı hiç hatırlamıyorum
sonradan mı sınıflara böldüler ?
örneğin Emerson,Lake and Palmer ve onun from the begining ini sabah akşam dinleyip kelle olurduk ama o müziğin progressıve rock olduğunu gurumuz izzet öz bize hiç söylemedi :lol:
 
Oy oy oyy sunburn çokk teşekkür paylaşım için. Bunlar bi zaman yeter bana :d
 
bayke' Alıntı:
o zamanlar yoktu böyle bi deyim yaa..literatürü türk hey,ingiliz melody maker,alman pop dergilerinden takip ederdik. hatırladığım kadarıyla cazrock, rockopera falan vardı ama progressıve rock ı hiç hatırlamıyorum
sonradan mı sınıflara böldüler ?
örneğin Emerson,Lake and Palmer ve onun from the begining ini sabah akşam dinleyip kelle olurduk ama o müziğin progressıve rock olduğunu gurumuz izzet öz bize hiç söylemedi :lol:

Sevgili Dostum ,
Fatih Sultan Mehmed, 29 Mayıs 1453'te şimdi İstanbul olarak bilinen, o zamanki adıyla Konstantinopolis şehrini fethederken "Şu anda Orta Çağ'ı kapatıyorum ve Yeni Çağı başlatıyorum!" dememişti muhtemelen. Belki de demiştir ama duyan olmamıştır:)
Tarih, geçmiş olayları topluca değerlendirip tanımlama ve sınıflandırma bilimidir. Müzik tarihçileri de muhtemelen günümüzden geçmişe baktıklarında progressive rock hareketini daha net görüp bir sınıflandırma içine dahil etmişlerdir. Belki de İzzet Öz bile "nesir" söylediğinin farkında değildi:)
 
Canlarım ciğerlerim.........

Ya ben sizleri pek seviyorum biliyormusunuz.....

Müzik tarihinde isimler hemen ardı arkasında verilmez. Biliyormusunuz Beethovenler yada Mozartlar dönemlerinde biz Klasik Batı Müziğinin Klasik bölümünü oluşturuyoruz, yada Bachlar veya Vivaldiler, biz de Klasik Batı Müziğinin Barok dönemini oluşturuyoruz falan demezler bunlar aklılllarına hiç gelmez.

Çok daha sonraları müzikleri sistemleştirmek adına müzik tarihçilerinin verdikleri isimlerdir bunlar. Mesela romantik dönem olarak bilinen Chopin i ele alalım. Ya demez mi bunu duyan Beethoven, Chopin in eserlerini romantik olarak değerlendiriyorsunuz da ya benim eserlerimde romantik özellikler hiç yok mu?????Valla Beethoven kıyameti koparırdı...

Bildiğiniz gibi barok, portekizce bir kökenden gelir ve düzenlenmemiş inci anlamındadır kelime olarak ve bunu müzikte 1750 li yıllarda bir Fransız felsefeci ilk kez kullanır iyimi????

Durun adını bulayım;

Buldum!!!!!

Noel-Antonio Puluche... Bu vatandaş ilk kez bu adı müzikte kullanır. Nasıl mı? İki kemancıyı dinler vatandaşımız ve dinlediği bu sanatçıları karşılaştırıcı bir yorumda bulunur;

Biri denizin üstündeki kolayca ulaşılabilecek pırlantalara dokunuyordu, diğeri ise denizin dibindeki bozuk incilere ulaşmaya çalışıyordu.

Açıkcası ikinci kenamcının ne kadar kötü olduğunu anlatmaya çalışıyordu ve uzun zaman barok sözcüğü aşağılama olarak kullanıldı. :D

Daha sonraları bu dönemde yaşamış müzisyenlerin eser özelliklerinin aynılığı karşısında hepsine birden barok, yada romantik, yada klasik gibi adlar verildi.

Evet canımcım baykecim, bizler o müzikleri dinlerken isimlerini bilmeden rock müziği kapsamında dinliyorduk genel olarak.

Ben burada Alper yazmadan önce bence bir guruba haksızlık ediyoruz, bu da benim ilk favori gurubum The Moody Blues tur diyecektim ki Alper çok güzel bir alıntıyla bunu belirlemiş. Öncüdür bu anlamda The Moody Blues ve bizler ne yazık ki onun eserlerini o zamanlarda belki sadece Malencoly Man in romantik salınımlarıyla ele alırken, benim müziğin o zamanlarda içinde olmam nedeniyle diğer eserlerinin farklılığı ve yapısal özelliklerinin detayıyla ilgilenmem sunucunda farklı yerlere koydum bu adamları.

Ve dinlemeye devam ettikçe benim için ikinci devlerde bir tanesi de yes oldu. Özellikle Türkiye de bu adamlara hak edilen değer verilmemiştir.Müthiştir arkadaşlar ve günümüzün bu konudaki tüm müzisyenleri birilerini örnek almak zorunda olmuşlardır. Ve ben yenileri dinlerken eskilerden o kadar fazla esintileri yakalıyorum ki. Düşünebiliyormusunuz, Yes o dönemlerde kimsenin yapmayı akıl edemediği kilise orgunu rock müziğin içine katabilmiştir. Ve olağanüstüdürler.

Tabiki diğer efsanelerden Jethro Tull anılmadan geçilebilir mi? Burda mesele adamın sadece olaganüstü yan flüt çalması değildir. Ama hepsi neredeyse hemen hepsi bir çalgı da virtiözdürler.

Senin çok sevdiğin EPITAPH bana kalırsa King Crimson denilince akla gelen ilk şeydir ama diğer yaptıkları arasında küçük bir damladır onlar adına.

Bunlar gerçekten büyük adamlardı yenilerden de benim en favorilerime bir tanesi daha eklendi, hepsi güzel ama almanca almayayım arkadaş, içim bulanıyor, :x RAMMSTEIN bu sebeple bana gücenmeyecektir sanırım, çocukluktan kalma bir karşı koyuş benim ki ne yapayım.

ANATHEMA yı şu ana kadar tek geçiyordum açıkcası yenilerden amaaaaaaaaa

QUEENSRYCHE benim için orkestrasyon ve ses açısından gittikçe daha kalıcı yer etmeye başladı bile.
 
VAY BEEEE BUDURRR İŞTEE !!! HELAL SANA ALPER AĞBİM HELAL SANA ANDANTE ELLERİNİZ VE GÖNÜLLERİNİZ SAKIN VE SAKIN DERT GÖRMESİN MÜZİK TUTKUNUZ VE DİPSİZ BİLGİ KAYNAĞINIZ BİZLERE HEP BÖYLE KAYNAK OLSUN :) PROGRESSİVE ROCK VE METAL HAKKINDA BÖYLESİNE GÜZEL VE AÇIKLAYICI BİR ARAŞTIRMA İÇİN ÇOK AMA ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM SİZLERE.


BU ARADA P.O.S FANLARI KIZARMI KIZMAZMI BİLMEM AMA SALT ŞAHSİ DÜŞÜNCEM ŞU Kİ ; PROGRESSIVE METAL’IN BABA GRUPLARINDAN ÖNCEKİ YORUMUMDA BAHSETTİĞİM GİBİ DREAM THEATER’İN TAHTINI EPEYDİR SALLAYAN P.O.S ( PAIN OF SALVATION )’22 OCAK 2007 YILINDA ÇIKARDIĞI VE P.O.S FANLARI TARAFINDAN ÖZLEM İLE BEKLENEN SON ALBUMÜ >>> SCARSICK <<< BENİ AZ DA OLSA HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRATMADI DERSEM YALAN OLUR.BELKİDE EZGİNİN DEDİĞİ GİBİ BİRKAÇ YÜZ SEFER DİNLEDİĞİMDE BU FİKRİMDEN CAYMA İHTİLAM SÖZ KONUSUDA OLABİLİR.ANCAK ŞU ANDA BU ALBUMÜN BENDE UYANDIRDIĞI İLK İNTİBA; HER ÇİÇEKTEN BAL ALIMIŞ DUYGUSUNDAN ÖTEYE GEÇEMEDİ. ÖZELLİKLE AYNI ALBUMDEN >>> SPITHFALL<<< BENCE TAM BİR NU METAL HAVASINDA. BU PARÇAYI DİNLERKEN LINKIN PARK YADA LİMB BİZKİT DİNLERMİŞ GİBİ OLDUM.BU YORUMA EK OLARAK,ALBUMÜN GENELİNDE PROGRESSIVE ROCK’UN AMCALARINDAN QUEEN DEN HATIRLADIĞIMIZ SOFT GEÇİŞLER VE TEMALARIN VARLIĞINI OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM.GRUBUN BAŞ GİTARİSTİ VE VOCAL’İ OLAN KARİZMATİK DEHASI DANİEL GİLDENLÖW’ÜN SCARSICK PİYASAYA SÜRÜLMEDEN ÖNCEKİ BASIN TOPLANTILARINDA VE SÖYLEVLERİNDE ÇIKACAK ABUMÜN NU METAL ÖĞELERİNİ TAŞIYACAĞI KONUSUNDA FİKİRLER VERDİĞİNİ SÖYLERSEK ÇIKARDIĞI SON ALBÜMDEN ANLAŞILDIĞI ÜZERE BU SÖYLEVLERİN HİÇ DE YALAN OLMADIĞINI GÖRMÜŞ OLURUZ. YAZDIKLARIM NU METAL’İ SEVMEDİĞİMDEN VEYA DİNLEMEDİĞİMDEN DEĞİL AMA,P.O.S UN ALIŞILA GELMİŞ HARBİ PROG TEMALARINI İÇEREN ALTI ALBUMÜNDEN SONRA SON ÇIKAN ALBUMÜNÜN P.O.S FANLARINI İÇTEN İÇE “ SEN DE Mİ BÜRÜTÜS” DER GİBİ DERİN BİR SUSKUNLUK VE BEZGİNLİĞE UĞRATACAĞI KANISINDAYIM.

PROGRESSIVE METAL – NU METAL DİNLEYENLEYEN FORM İZLEYENLERİ İÇİN P.O.S UN SON OLARAK BİR ÇOK PROG METAL TUTKUNU İÇİN HAYAL KIRIKLILIĞI OLARAK NİTELENDİRDİĞİ,NU METAL DÜŞKÜNLERİ İÇİN İSE SAFLARA KATILAN YENİ BİR NEFER OLARAK GÖRDÜKLERİNİ BEYAN ETTİKLERİ >>> SPITHFALL<<< ı DAHA HENÜZ YOUTUBE SEMALARINDA GÖZÜKMEDİĞİNDEN SİZLER İLE PAYLAŞAMASAMDA BİR YERLERDEN EDİNEREK DİNLEDİĞİNİZDE AAAAAAA DİYECEĞİNİZİ DUYAR GİBİ OLACAĞIM. AZ DA OLSA BİR P.O.S DİNLEYENİ OLARAK “BABA İŞTE BU” DİYECEĞİM 21 AĞUSTOS 1997 YILINDA ÇIKARDIKLARI İLK ALBUMÜN>>> ENTROPIA<<<’IN İLK PARÇASI OLAN >>>FOREWORD<<<’A TEK GEÇERİM AGA.

http://www.youtube.com/watch?v=JokTFd4EU0U
 
alper hocam güzel ve mantıklı bi açıklama (lakin)
bu açıklamayı tamamlayabilmesi için müzik tarihçisi andanteye bi sorum olacak.
klasik batı müziğinde de bi sürü tür var. bunlara isim sonradan mı konuldu? besteci ne yaptığını biliyor muydu?
yoksa ne yaptığını bilmiyordu da müzik tarihçileri onun ne olduğuna yıllar sonra mı karar verdi?
andante
..diye yazarkene cevabın sorumdan önce geldi :eek:
bi de ortaya karışık yanar dönerli olanlar var mesela .tarihçiler onları nasıl katogorize ettiler merak ediyorum.
örneğin deep purple'nin child in time'ı -hangi albümündeydi hatırlamıyorum bir de april vardı-
ve led zeppelin'in kahsmir'i
..?
 
Yaa işte böyle tevellüt tutan dostlar olunca "şap" diye oturup kalıyorum. Bayke dostum yaa fazla sıkıştırma...Sende vardır çıtırtılı plağı onun..Dinle ve de keyfine bak...heheheh bkz: mezdeke :)

Sevgilerimle
 
alper hocam
MMO..
yani maksat muhabbet olsun veya
maksat muhalefet olsun.
ayrımcılığın her türlüsüne karşıyım
müzik de bile
"hepimiz rakçıyız" :D

aslında rakı seçerek dinleme alışkanlığım kaybolalı çok
oldu. yalan yok yaşlandım. valla on dakika sonra kafam
şişiyo. bünyem kaldırmıyo.
eskiden partilerde kızları gaza getirmek için arasıra
sığındığımız slowlar, şimdilerde bıkmadan dinlediğim tek tür...
bu tempo kan akışıma daha uygun geliyor.

Haa yine rakı seçiyorum..tekirdağ tercihimdir. :D
***
LZ.kashmir'i -sanırım- mısır'lı bi herifle arkasında koca bi
senfonik orkestrayla oryantalize bi tarzda yorumlamıştı.
konseri tv de seyretmiştim..yeryer çiftetelliye, konya kaşık havasına dönüşüyordu güzelim kashmir...ama harikaydı.
bilen duyan gören varsa atsın bana.
 
OturanBoğa' Alıntı:
Gerçi bilgisayarda dinlemek BOSE ACOUSTİMASS 5 (16 yok maalesef :)) de dinlemek gibi olmuyor ama, gene de idare etmek lazım :)

Yahuu mesajları tekrar okurken böyle bir mesaj gözüme çarptı.

Bose Acoustimass 5 sende varda 16 sımı yok :D :?: Yoksa 16 hiç mi yok mu diyorsun ?

eğer yok diyorsan bende parası olan ve henüz türkiyede özel sipariş üzerine ve 15 üzerine kit verilerek upgrade edilerek 16 haline alan 6.1 sistemine sahip tek manyamış sistemi elde etmek için amerikadaki ücreti shipping hariç 1299 $ ve + türkiye giriş vergileri ile. Yada illa türkiyeden alacağım diyorsanız 15 için ( 16 Kiti dahil değildir ) 1610 E + %18 KDV ile toplam Kit dahil fiyatı ytl olarak 3.482+ ( 16 kiti DANDİK BİR KABLO VE BİR DE KÜP ) 285 E = 4004,50 YTL ve tabiki kargo bedeli hariç fiyatı olmakta. :D

Sonuç olarak ; Böylesine uçuk bir sistem için verilecek iyi bir bedel karşılığında daha önceden aldığınız sistemlerin ne kadar dandik olduğunu görüp şaşıyorsunuz.Bir müddet önce bende bose acoustimass 6 almış idim.aldığım sistem 5.1 ancak fiat performans olarak çok çok fazla şeyler beklemiyorsanız oldukça kaliteli diyebilirim.16 ile ise arasında fiyat olarak dağlar var dersem hiç de yalan olmaz. :shock:

ilgilenen form izleyenleri için bir kaç adres vereyim.

Saygılarımla.
http://www.bose.com/controller?event=VIEW_PRODUCT_PAGE_EVENT&product=am16_surround_index&ck=0

http://www.bose.com/controller?event=VIEW_PRODUCT_PAGE_EVENT&product=am6_surround_index

http://www.hepsiburada.com/productdetails.aspx?categoryid=17229&productid=evbose15s

http://global.bose.com/countries/turkey.html
 
Sevgili dostum bayke,

Maksat ortalık karıştırmak olsun haaaaaa.... :D

Ya canımcım sözünü ettiğin parçalarda kuşkusuz progressive özellikleri içinde barındırıyor. Zaten rock müziğin felsefesinde kabul etmeme ve red edişi hemen her şekliyle görebilirsin bildiğin gibi, bu bizim eskiler de yenilere farkında olmadan yol açarken, müziğin sınırlarını sadece belli kalıpların içersine oturtmak istemediler. Akıllarına gelen hemen her şeyi müzikte ilerilik adına tabii yaptılar.

Bu sebeple bence hepsinde bu yan vardır. Kuşkusuz yenilerde bu anlamda hiç te fena değiller. Ancak bir şeyi merak ediyorum;

Bu yenilerde bu bizim eski kuşak rockçılar gibi 60 yaşlarına geldiklerinde aynı performansı sergileyebilecek ve yine müzik adına bir sürü yeniliklere imza atabilecekler mi?

Bunu gerçekten merak ediyorum. Sabun köpüğü gibi kayıp gitmelerinden korkuyorum. Kuşkusuz en iyiler kalacaktır.

Bir şeyi daha merak ediyorum yeniler adına. Eskileri izlerken farkındaysanız hepsinin kendine özgü bir farklılığı var. Yenilerde ise büyük bir çoğunluk olarak birbirine benzerlikler söz konusu. Solistlerinin sesini duymasak sanki bazılarında bir kaç farklı gurunbun ard arda dinlediğinizde sanki bir gurupmuş gibi bir izlenime kapılabilirsiniz.

Haksızmıyım? Yaşlı dinazor kendine pay mı çıkarıyor dersiniz??????
 
Ölüyorum dostlar!!!Faraday'ın gırtlağını sıkmak istiyorum!!!:D ...

Hmmm,burası coşmuş harbiden,aman ne güzel..Konuya kıyısından köşesinden dahil olayım diye ben de hemen Kashmir'in coverlarından en sevdiğim olan Angra'nın çaldığına dikkat çekeyim hemen!!!

Angra brezilyalı bir progressive metal topluluğu...Bizim gibi 3.sınıf(!) bir dünya ülkesinden sesini duyurmuş iyi bi grup.

www.angra.net

sadece progressive değil,epic ve neo-classical türleri sevenleri de saracak bir grup!!Camelot ,Grave Digger,Symphony X sevenlerin sevebileceği..

Symphony X i nasıl atladık peki!!!.Sunburn ilgili bir link vermiş gerçi..Onlar da Dream Theater ın kötü bir kopyası olarak anıldığından dinlenilme şansı bulamamışlar pek ama bence farklı öğeler katmışlar aslında progressive metal'e.
Micheal Romeo gibi uçuk ve dobiş gitaristlerinin dinlemek pek bir keyiflidir..Bu italyanlar birbirlerini anımsatırlar.Rhapsody'nin gitaristi Luca Turilli'ye benzer bir tarzı vardır Romeo'nun.

Sunburn,POS fanları kızar mı kızmaz mı bilmiyorum da ben kızdım:D..Şimdi DT nin son albümlerine eleştiri yağmuruna tutup POS u yüceltmenin türlü yollarını denemeye teşebbüs ettirme beni.Türlü çirkefliklerle biz POS fanları onları Progressive in tahtına oturtacaz :D ..James LAbrienin kedi çığlığına benzer iğrenç sesinin yerini(!):D Daniel ın tüylerimizi diken diken eden ilahi sesi alacak!

Scarsick harbiden yaralı bi albüm olmuş sözüm yok!Ama konsepte uygun mu?Evet uygun!!Nu metal den pek hazetmeyen biri olarak bunu kabul edilebilir buldum yine de..Ama POS un yapabilecekelri yanında vasat sayılır tabi!

Daha çoook ama çook şey yazmak isterim ama!!!Masanın üstün de Heit amca'nın değerli soruları beni bekliyor!

Şimdilik hoşçakalın!!!
 
BOSE ACOUSTİMASS 5 var. Sanırım 15 yıl olmuştur alalı... Hayalim 16 tabii. Ama Türkiye'de çok para.. Amerika'da 1,299 $, Türkiyede iki katı! Amerika'dan gemiyle kaçak getirmek var... :)
 
OturanBoğa' Alıntı:
BOSE ACOUSTİMASS 5 var. Sanırım 15 yıl olmuştur alalı... Hayalim 16 tabii. Ama Türkiye'de çok para.. Amerika'da 1,299 $, Türkiyede iki katı! Amerika'dan gemiyle kaçak getirmek var... :)

VALLAHİ GETİRTSEN BİLE İLLA ÜSTÜNE SHIPPING KOYACAKLAR. EE BUDA NERDEN BAKARSAN BAK 150-200 KAFA EDER. AL SANA 1500 $ :(

ZATEN TÜRKİYEDE 16 DİYE SATILANLAR Kİ YOK. 15 İN ÜSTÜNE YÜKSELTME İŞLEMİ UYGULANIP SATILIYOR.SEN YETERKİ ALMAK İSTE PİYASADAN MUHAKKAK UCUZA ALIRIZ VE DE GARANTİLİ OLUR.

ANCAK SORUN ŞU ; KDV MESELESİ. ADAMLAR İNDİRİM YAPIYORLAR YAPMASINA AMA VERGİ MUHAFİYETİ BELGESİ İSTİYORLAR. ONU BULURSAN BU İŞ ÇOK BASİT. :?


SİZ ONU BUNU BIRAKIN DA BİZ BU PROGRESSIVE İŞİNİ BİRAZ DAHA SERTLEŞTİRELİM İSTERSENİZ ?

HOŞ ALPER AĞBİM YUKARDA PROGRESSIVE TÜRLERİNDEN BAHSEDERKEN ATLAMIŞ BELKİDE METAL BÖLÜMÜNE GİRDİĞİNDENDİR AMA OLSUN, BEN SİZLERE BU TÜRDE ARTIK İŞİN HARBİDEN CILKIMI ÇIKTI DİYE DÜŞÜNDÜREN BİR TÜRDEN BAHDECEĞİM.>>> PROGRESSIVE DEATH METAL <<<.

BU TÜRDE ÇALIŞMA YÜRÜTEN VE AŞAĞIDA BİR KISMINI İSİMLERİ BULUNAN GRUPLAR OLDUKÇA GENİŞ HAYRAN KİTLELERİNE SAHİPLER. ÇILGIIIN BUNLARRRR !!! DİNLERKEN YA KAFANIN İYİ OLMASI LAZIM YADA UÇUK OLMAK LAZIM GELİR.HOŞ,BU TÜRDEN “HADİ BE GARDEŞİM BU DA MI DİNLENİR ?” DENEBİLECEK KADAR UÇUKLARDA YOK DEĞİLDİR.

BU UÇUKLUK MESELESİ İLE İLGİLİ İNTERNET VE METAL ALEMİNDE GEZİNE GELEN HİKAYELER MEVCUTTUR.BUNLARDAN BİR TANESİNİN MECBUREN SAĞINI SOLU KIRPARAK,AZCUK DA OLSA YUMUŞATMAYA ÇALIŞARAK BURAYA AKTARACAĞIM. AKTARACAĞIM Kİ TÜRLER ARASINDAKİ FARKIN NE OLDUĞU BURDAN DAHA RAHAT ANLAŞILABİLSİN.

HİKAYE ŞÖYLE Kİ !!!

GÜZEL PRENSES ŞATOYA HAPSEDİLMİŞ VE ŞATO EJDERHA TARAFINDAN
KORUNUYOR.BİZİM HER TELDEN METALCİ ŞOVALYELERİN BU DURUMA BAKIŞ
AÇISI NASIL OLURDU ?


POWER METAL ŞOVALYESİ :
KAHRAMAN,BENBEYAZ BİR AT İLE GELİR,EJDERHAYA GÖRÜNMEDEN PRENSESİ
KURTARIR,ONA AŞIK OLUR VE BÜYÜLÜ BİR ORMANADA BİRBİRLERİNE OLAN
AŞKLARINI TAMAMA ERDİRİRLER.

THRASH METAL ŞOVALYESİ :
KAHRAMAN GELİR,EJDERHAYLA SAVAŞIR,PRENSESİ BULUR VE ONA KÖTÜ NİYETİNİ
UMARSIZCA ÜZERİNDE UYGULAR.

HEAVY METAL ŞOVALYESİ :
KAHRAMAN BİR HARLEY İLE GELİR,EJDERHAYI ÖLDÜRÜR,BİR KAÇ BİRA İÇER,PRENSES
HAKKINDAKİ KÖTÜ NİYETİNİ UMARSIZCA ÜZERİNDE UYGULAR.

FOLK METAL ŞOVALYESİ :
KAHRAMAN VE ARKADAŞLARI,AKORDİON,KEMAN,FLUT VE BİLİMUM GARİP ENSTRUMANLAR
ÇALARAK GELİR,BÜYÜLÜ MÜZÜKLER VE DANSLAR İLE EJDERHAYI UYUTURLAR VE
PRENSESİ ORADA UNUTUP ŞATODAN AYRILIRLAR.


VİKİNG METAL ŞOVALYESİ :
KAHRAMAN BİR GEMİYLE GELİR,DEV BALTASINI KULLANARAK EJDERHAYI ÖLDÜRÜR
VE DERİSİNİ YÜZÜP YER.PRENSESİ YAKALAR.ÖLDÜRENE KADAR ONUN ÜSTÜNDE
UMARSIZCA KÖTÜ NİYETİNİ YERİNE GETİRİR,TÜM MÜCEVHERELERİ ÇALAR.ŞATOYU
YAKAR VE GİDER.

DEATH METAL ŞOVALYESİ :
KAHRAMAN GELİR,EJDERHAYI ÖLDÜRÜR.PRENSESİN ÜZERİNDE UMARSIZCA KÖTÜ
NİYETİNİ TATBİK EDER VE ÖLDÜRÜR,BIRAKIP GİDER.

BLACK METAL ŞOVALYESİ :
KAHRAMAN GECE YARISI GELİR,EJDERHAYI ÖLDÜRÜR VE ŞATONUN ÖNÜNDE KAZIĞA
OTURTUR.PRENSESİN ÜZERİNDE SADO MAZOSIS BİR ŞEKİLDE UMARSIZCA KÖTÜ
NİYETİNİ TATBİK EDER VE ÖLDÜRMEDEN ÖNCE TÖRENLE KANINI İÇER,ARDINDAN PRENSESİDE EJDERHANIN YANINDA KAZIĞA OTURTTURUR.


GORE METAL ŞOVALYESİ :
KAHRAMAN GELİR,EJDERHAYI ÖLDÜRÜR VE BAĞIRSAKLARINI ŞATONUN ÖNÜNDE
YERE YAYAR. PRENSESİN ÜZERİNDE UMARSIZCA KÖTÜ NİYETİNİ TATBİK EDER VE ÖLDÜRÜR.CESEDE YENİDEN AYNI İŞLEMİ TEKRARLAR,KARNINI DEŞER.DELLENE
DELLENE ŞATOYU DA YAKIP ORADAN AYRILIR.


DOOM METAL ŞOVALYESİ :
KAHRAMAN GELİR,EJDERHANIN NE KADAR BÜYÜK OLDUĞUNU GÖRÜR VE ONU
HİÇ YENEMEYECEĞİNİ DÜŞÜNÜR,DEPRESYONA GİRİP İNTAHAR EDER.EJDERHA
ÖNCE ONU,SONRADA TATLI NİYETİNE PRENSESİ YER.

PROGRESSIVE METAL ŞOVALYESİ :
KAHRAMAN ELİNDE GİTARI İLE GELİR VE 26 DAKİKALIK BİR SOLO ATAR.EJDERHA
SIKINTIDAN İNTAHAR EDER.KAHRAMAN PRENSESİN ODASINA GELİR VE KONSERVATUARIN
SON SINIFINDA ÖĞRENDİĞİ TÜM TEKNİKLERİ UYGULAYARAK UZUN BİR SOLO ATMAYA
BAŞLAR.PRENSES KAÇAR.

GLAM METAL :
KAHRAMAN GELİR,EJDERHA BUNU GÖRÜNCE TİPİNE GÜLER VE KAHKAHALARLA KAPIYI
AÇIP GİRMESİNE İZİN VERİR,KAHRAMAN PRENSESİ KAFALAYIP ŞATOYU PEMBEYE
BOYAMAYA ÇALIŞIR.BUNUN ÜZERİNE EJDERHA KAÇAR. PRENSES ONA KALIR.


NU METAL ŞOVALYESİ :
KAHRAMAN ALTINDA BİR HONDA CİVİC’LE GELİR.EJDERHAYA MEYDAN OKUR ANCAK
DAHA DUELLO BAŞLAMADAN SÜSLÜ ELBİSELERİ EJDERHANIN SAÇTIĞI ATEŞTEN
ETKİLENİR.KAHRAMAN YANAR. EJDERHA PRENSESİ YER.FLİM BİTER.

ÇOKMU SERT OLDU NE ? AMANNN NEYSEKİ BİZBİZEYİZ BU KADAR YUMUŞUYOR BU MESELE :)

NEYSE BU KADAR HİKAYE MASAL MUHABETTİNDEN SONRA PROGRESSIVE DEATH METAL
YAPMIŞ GÜZÜDE ER KİŞİ TOPLULUKLARINI ÇAR ÇABUK SIRALAYAYIM.

OPETH
DEATH
ATHEIST
CYNIC
GORGUTS
CRYPTOPSY
MORBID ANGEL
NİLE
STRAPPING YOUNG LAD
QUU VADIS
LYKATHEA AFLAME
PAN THY MONIUM
IN FLAMES
VENOM
EDGE OF SANITY
MARTYR
LAMB OF GOD
NOVEMBRE
DIDILLUSION
GOJIRA
T.O.O.H
CARCASS
CEPHALIC CARNAGE
TESTAMENT
NEURAXIS
MAUDLIN OF THE WELL
PESTILENCE
CAN SWNÖ
SCEPTIC
AUGURY
ABERRANT VASCULAR
DISEMBARKATION
SUP
SCISSOR SISTERS
FARMAKON
PHLEBOTONIZED
SUPURATION
GROY BLISTER
SCULPTURED
THE AMENTA
OBSIDIAN
KALISIA
PANTOKRATOR
ALETHEIAN
APOKATASTASIA
ARCHAIC GUILT
DISTRUZIONE
ELCTRICHAIR
SONIC SYNDICATE
SANCTIFICA
SYMBYOSIS
DISTORTED

EEE VAR BİR ELLİ YÜZ TANE DAHA !!!

BU ARADA P.O.S UN SON ÇIKARDIĞI >>>SCARSICK<<<I ÜST ÜSTE DİNLEDİM AMA SONUÇ DEĞİŞMEDİ. O.... TEYYARE SELAM SÖLE O YAREEE OLMUŞ.BENCE P.O.S' HİÇ YAKIŞMAMIŞ.EZGİ DİYORKİ P.O.S NE YAPSA BİZE UYAR. ANCAK DT NİN ÇİZGİSİ DEĞİŞMEDİ DİYORUM BEN. EE PEKİ NİYE P.O.S UN DEĞİŞTİ ?

BENCE BUNLARADAN EN BABLARI (OPETH VE DEATH ) :twisted: :twisted: :twisted:
 
Hahaha! Masal güzel olmuş Sunburn gardaş eline sağlık...
Masalların aslı astarı gerçek olma ihtimali var mıdır bilinmez. Ancak "efsanelerin" en azından bir gerçekliği ya da olma ihtimali vardır. Böyle bakınca şimdilik efsanevÎ gruplar olarak yerini almış Yes, Genesis, Pink Floyd, King Crimson, Moody Blues, Mahavishnu(!) gibi grupların ustalarına saygılarımı sunuyorum. Gerisi (OPETH -DEATH -ATHEIST -CYNIC -GORGUTS -CRYPTOPSY -MORBID ANGEL -NİLE -STRAPPING YOUNG LAD -QUU VADIS -LYKATHEA AFLAME -PAN THY MONIUM -IN FLAMES -VENOM -EDGE OF SANITY -MARTYR -LAMB OF GOD -NOVEMBRE -DIDILLUSION -GOJIRA -T.O.O.H -CARCASS -CEPHALIC CARNAGE -TESTAMENT -NEURAXIS -MAUDLIN OF THE WELL -PESTILENCE -CAN SWNÖ -SCEPTIC -AUGURY -ABERRANT VASCULAR -DISEMBARKATION -SUP -SCISSOR SISTERS -FARMAKON -PHLEBOTONIZED -SUPURATION -GROY BLISTER -SCULPTURED -THE AMENTA -OBSIDIAN -KALISIA -PANTOKRATOR -ALETHEIAN -APOKATASTASIA -ARCHAIC GUILT -DISTRUZIONE -ELCTRICHAIR -SONIC SYNDICATE -SANCTIFICA -SYMBYOSIS -DISTORTED --EEE VAR BİR ELLİ YÜZ TANE DAHA !!!) boş mu dolu mu? ...Hahaha
Dolu olanları belki genç rockcılarımız ileride görecekler...

Bu arada Faraday, Heit amcam kimdir? Sevgili Ezgi:) Gerekirse şövalye gönderelim atından alaşağı etsin kefereyi...

Sevgili Sunburn dostum, teyyare ne yapısı, pervaneli mi, made in kısmında ne yazıyor merak ettim yani :)

Sevgilerimle
 
HİYAAA :) ALPER AĞBİM BEYENDİĞİNE SEVİMDİM. ZATİ BU MASALIN BAŞINDA ANLATILAN O Kİ ; BU GÜZİDE ŞOVALYELER BİZİM METALCİ BABALARDAN. YANİ BUNLAR ROCKÇU AMCALARDAN DEĞİL.EE HAL BÖLE OLUNCA BURADA LİSTELENMİŞ GRUPLAR DA METAL BÖLÜMÜNDEN OLAN ER KİŞİLER.HAAAA ŞİMDİK ŞÖLE BİR DURUM VAR. YAZDIĞIN YAZININ BİR KISMINA TABİKİ KATILIYORUM BEN. ( YES,GENESIS,PINK FLOYD,KING CRIMSON,THE MOODY BLUES VE DE MAHAVISHNU Kİ BU GRUP HANGISIYDIII ? ŞUUU FUSION JAZZ ROCK KARIŞIMI YAPAN MAHAVISHNU ORCHESTRA MI ? YOKSAM , THE MAHAVISHNU PROJECT MİYDI ? VALLAHI KARIŞTIMI NE ? ) HER NEYSE BU YUKARDAKİ SENİN DE BELİRTTİĞİN KİŞİLER DAHA ÇOK HATTA ÇOK ÇOK DAHA ÇOK, ROCK VE DE PROGRESSIVE ROCK TEMALARI ÜZERİNDE BAŞLAYIP HALEN BU TEMALARDA EFSANELEŞMİŞ ABİLERİMİZ OLMAK İLE BİRLİKTE BENİM YUKARDA HİKAYE MASAL TARZINDA NEŞERTMEYE ÇALIŞTIĞIM KİŞİLER İSE METAL DALINDA VE DE ENTERESAN Kİ ( PROGRESSIVE DEATH METAL ) TARZINDA İYİ ÇALIŞMALAR ÇIKARIP MİLYONLARI PEŞLERİNDEN SÜRÜKLEMEYE DEVAM ETMİŞ VE HALEN ETMEKTE OLAN KİŞİLERDİR.TABİKİ ZAMANIN KARA BEHRİNDE ÇIKIPTA BİR BALTAYA SAP OLAMAMIŞ DİNOZOR TARZINDA UCUNDAN ACCIK PROGRESSIVE ROCK VEYA BENZERİ ÇALIŞMALARDA BULUNMUŞ GRUPLAR OLDUĞU GİBİ,METAL BAND DA DA BU TARZA İŞLER YAPMAYA ÇALIŞIP ELLERİNE YÜZLERİNE BULAŞTIRAN ,SONRADA NE YAPALIM OLMADI DEYİP BİR ORYANTAL EDASI İLE KIVIRTAN GRUPLARDA OLMUŞTUR VE OLMAYA DEVAM EDECEKTİR.
AMMA BAK ŞİMDİ OLDUMU YAAA ? BU KIVIRTANLARIN İÇİNDE HİÇ GÖRMEDİĞİM GRUPLAR VAR … !!! ( ŞU BİLİNE Kİ, BUNLARI BEN SÖLEMİYORUM YANLIZCA MİLYONLARIN HAMİSİ REYTING KRULUŞLARI SÖYLÜYOR.) KLAS GRUPLARDA YOK DEĞİL. EEE OPETH, DEATH DEMİŞTİK BU BABALAR AZMI? BU TARZDA KARARINI VEREN VE DİNLEYEN O KADAR ÇOK İNSAN VAR Kİ ŞAŞARSINIZ … BENCE BUNLAR VE BUNUN GİBİ GÜZİDE BİR ÇOK GRUP VAR Kİ BUNLAR ARTIUK DOLULUK BİR KENERA, TAŞMIŞ VE DE AŞMIŞ GRUPLARDIR.

TEYYAREYE GELİNCE ; EFENDİM TEYYAREMİZ ; TÜRK-ALMAN-AMERİKAN-KUZEY KORE-GÜNEY KORE-ÇİN - HONDURAS-GUATAMALA- FAS İŞBİRLİĞİ İLE MEYDANA GETİRİLMİŞ OLUP,BİRLEŞTİRME ESNESINDA KİMİN NE HALT ETTİĞİ BELLİ OLMADIĞINDA EVRİM GEÇİRMİŞ SU SAMURU ŞEKLİNDEDİR.PEK TABİİ GÖVDESİ KESTANE AĞCINDAN YAPILMIŞ OLUP TAMAMEN KURCA ŞİLE AĞAÇ İŞÇİLİĞİNİN BİR TANESİ OLMA ÖZELLİĞİNE SAHİPTİR.MOTORLARINA GELİNCE; SONDERECE MUKAVEMETLİ GİBİ GÖZÜKEREK KONTAK AÇILDIĞINDA YERİ GÖĞÜ İNLETEN TOK SESİNE RAĞMEN SAYGIDEĞER PİLOTUN ANONSU ÜZERİNE “ ABİLERİM BİR EL ATIN DA GAZLAYALIM “ TADINDADIR.BABA HANGİ ÇAĞDA YAŞIYOZ ? ŞİMDİ PERVANELİ TEYYARELER OUT. !! EL GAZLI İÇTEN TURBOLU VE ÜSTTEN TİBİŞONLU MODELLER İN !!! EEE HAL BÖLE OLUNCA BİZİN TEYYARE DE HALİYLE LPG Lİ MODELLEREDEN.
TEYYARENİN ARKASINA GEÇTİĞİMİZDE HEMEN KUYRUK SOKUMU BÖLGESİNDE ŞÖYLE BİR İBARE YAZMAKTADIR “ MADE IN TAANKCHGF”( YUKARIDAKİNİN TÜRKÇE MEALİDİR )

YAHUU SİZ ONU BUNU BOŞ VERİN GENE İSTERSENİZ ? SÖZ TEYYARE MESELESİNE GELİNCE VE İLKLER SÖZ KONUSU OLDUĞUNDA ŞÖYLE BİR SAPLAMA YAPAYIM İSTEDİM.

DÜNYANIN İLK TÜMÜYLE METAL GÖVDELİ UÇAĞINI İNSANLIĞIN KULLANIMINA SUNA ( HUGO JUNKERS ) HATTA JUNKERS UÇAKLARI TÜM DÜNYADA VE ALMAN HAVA TAŞIMACILIĞINDA DÖNÜM NOKTASI OLARAK KABUL GÖRÜR. CAN ALICI NOKTA ŞU Kİ ; BU ER KİŞİ ENGELLİ BİR KİMSEYMİŞ.
İŞTE BUDURRR DİYORUM DAHA NE DİYEM BEN .!!! ADAM TEYYARENİN HASINI YAPMIŞ.DAHA NE YAPSIN ? HELAL SANA RAHMETLİ HUGO JUNKERS.
KENDİSİNİN MANEVİYATINDA EĞİLİYOR ONA VE SİZLERE SYGILARIMI SUNUYORUM.


Hugo Junkers (1859 - 1935)


Alman uçak yapımcısı Junkers dünyanın tümüyle metal gövdeli ilk uçağının olduğu kadar, kapalı kabinli ilk yolcu uçağının da yaratıcısıdır. Junkers'in fabrikalarında yapılan Ju 52 uçağı 1945'ten önce en çok kullanılan yolcu uçağıydı.

Junkers bir dokuma fabrikası sahibinin oğlu olarak Rheydt'te dünyaya geldi. Liseyi bitirdikten sonra 1878'den başlayarak önce Berlin, ardından da Karlsruhe ve Aachen'de makine mühendisliği eğitimi aldı. Mezun olduktan sonra 1883'te değişik makine fabrikalarında tasarımcı olarak çalıştı. Dört yıl sonra da Dessauer Continental-Gesellschaft şirketi müdürü Wilhelm von Oechelhaeuser tarafından işe alındı.

Sol eli doğuştan özürlü olan Junkers, 1890'da Dessau Continental şirketine eşit yetkilerle ortak oldu. Aynı yıl içinde gaz makineleri için bir deneme istasyonu açtılar. Junkers ve Oechelhaeuser burada 1892'de, demir ocaklarında yüksek fırın gazıyla işletilerek motor olarak kullanılan, ilk iki zamanlı, karşıt pistonlu gaz makinesini geliştirdiler. Bu başarıdan sonra Junkers bağımsız mühendis olarak çalışmaya koyuldu. 1893'te gaz halindeki yakıtların ısı değerlerini ölçmek için kalorimetre'yi tasarladı. Bir yıl sonra gazlı şofbeni ve başka ısı değiştirici cihazları yaptı. 1895'te kurduğu Junkers & Co. adlı fabrikasında sıcak su sağlamak ve evleri ısıtmak için gazlı cihazlar üretti.

Junkers 1897'de Aachen Teknik Üniversitesi'ne ısı tekniği profesörü ve makine yapım laboratuvarı müdürü olarak atandı. Bir yıl sonra evlendiği Therese Bennhold ile birlikte oniki çocuk sahibi oldu. 1902'de kendi araştırma laboratuvarını açtı ve burada 1908'de karşıt pistonlu yağ motorunu icat etti. Bu motor aradan çok geçmeden gemi inşaatında kullanılmaya başladı.

Tek kanatlı bir uçak patenti almak üzere başvuruda bulunan Junkers, 1910 yılında tümüyle uçak üretimine yöneldi. O tarihe kadar yapılmış olan düz kanatlı ve üst üste çift kanatlı uçaklarını aksine, Junkers tarafından tasarlanan uçağın, yakıt ve gerekli yükü olabilecek kapasitede çıkma kirişli, kuvvetli profılli kanatları vardı. Rüzgar kanalında yapılan testlerden sonra, Junkers ince demir saclar halinde kullandığı metalle, bu maddeyi uçak yapımında ilk kez uygulayan tasarımcıdır. 1913'te Magdeburg'da kurduğu Junkers Motorenwerke GmbH ile üretimi başlatacakken, savaşın başlamasıyla bu girişimin başarıya ulaşması engellenmiş oldu. Dessau'daki şirketi de parasal sıkıntıya girince, Junkers, firmasını kapatmak zorunda kaldı. Sahra mutfağı ve mermi kovanı gibi savaş malzemeleri üretmekle firmasını iflas etmekten koruyabildi.

Tümüyle metal gövdeli ilk uçak. Dünyanın düz kanatlı bütünüyle metalden yapılma ilk uçağı olan J 1, saatte 170 km'lik bir hıza ulaştı. Bu uçak 1916'dan sonra seri halinde yalnız askeri amaçlı olarak üretildi. Aşırı ağır yüklenme nedeniyle yetersiz yükselme yeteneği gibi teknik sorunları, Junkers 1917'den sonra hafif metal Duralumin'i kullanarak çözdü. Askeri makamlar Junkers'i savaş ekonomisi çerçevesinde, Hollandalı uçak üreticisi Anthony Fokker ile ortak olmaya zorladılarsa da, bu ortaklık savaş bitiminde sona erdi.

1919'da Dessau'da kurulan Junkers Flugzeugwerke AG (Uçak Fabrikaları AŞ) ürettiği F 13 ile, kapalı yolcu kabinli ilk tam metal gövdeli uçağı piyasaya sürmüş ve böylelikle Almanya'da sivil havacılığı başlatmış oldu. Ürünlerinin satışını güvence altına alabilmek amacıyla, Junkers bir havacılık şirketi işletti. 1923'te kurulan Junkers Lutverkehr (hava taşımacılığı) 1926'da Aero-Lloyd şirketiyle birleşerek Deutsche Lufthansa AG oldu. 20'li yılların sonunda Alman uçak üretiminin yaklaşık olarak üçte biri Junkers tarafından gerçekleştiriliyordu. İlk dizel uçak motorunu tasarlamak ve tek motorlu uçaklardan çok motorlu uçaklara geçmekle teknik gelişimi hızlandırdı. 1930'da üretilen G38, kargo bölümü ve yolcu kabinleri kanatların altına alınan dünyanın en büyük uçağı idi. Üç motorlu Ju 52 (1931) Lufthansa'nın standart uçağı haline geldi ve 40'lı yıllara kadar en çok satılan yolcu uçağı oldu.

Dünya ekonomik buhranı yüzünden sarsıntı geçiren işletmesi, ancak Dessau'daki sıcak su cihazları üreten fabrikasının satışıyla, verimli bir duruma getirilebildi. Nasyonal Sosyalistler Junkers'i 1933' de şirketlerinin hisse çoğunluğunu Alman Devletine satması için zorlayınca Junkers uçak üretiminden çekildi. Ömrünün son yıllarında metalden inşa edilen yüksek katlı binaların statik hesapları üzerinde çalıştı. 76. doğum gününde Gauting'de hayata gözlerini yumdu. Fabrikaları Nazi'ler tarafından devasa bir askeri üretim tesisine çevrildi. Stuka adı altında bilinen Ju 87 tipi pike bombardıman uçakları en çok tanınan ürünleriydi.


KAYNAK : HUGO JUNKERS
 
BU İNGİLİZLERE HER GEÇEN GÜN HAYRANLIĞIM DAHA BİR ARTIYOR DOĞRUSU.SEVİYORUM BEN BU >>> MUSE <<<< :)

KİMİLERİ SON ÇIKARDIKLARI >>>BLACK HOLES AND REVELATION <<< İÇİN POP VE ELEKTRONICA YAPMIŞ.YOK EFENDİM SAVAŞ KARŞITIYMIŞ YOK EFENDİM BUSH KARŞITIYMIŞ DESELERDE BEN BU ADAMLARI SEVİYORUM.ROCK UN ÖZÜNDE VARDIR BAŞ KALDIRI ÖLE ŞEYLER ZAMAN ZAMAN OLUR.ÖZELLİKLE AYNI ALBUMDEN >>> CITY OF DELUSION<<< DA Kİ TROMPET SOLO VE ALBUMUN GENELİNE HAKİM LATİN EZGİLERİ ROCK TEMALARI İLE BULUŞTUĞUNDA HARİKA BİR SOUND ORTAYA ÇIKMIŞ. HELE BİRDE GRUBUN KADİFE SESLİ SOLİSTİ VE HERŞEYİ OLAN ***** MATTHEW BELLAMY**** IN O BUĞULU SESİ YOKMUUUUU !!! OFFF OFFF BE GARDEŞİM.

LAKİN ; >>> KNIGHTS OF CYDONIA <<<’I DİNLERKEN “ GETİRİN ULENNN BENİM MODİFİYELİ KÜHEYLANIMI BEAAAA” DİYEREK SON SÜRAT UÇSUZ BUCAKSIZ OVALARDA GİTME İSTEĞİM OLMADI DERSEM VALLA YALAN OLUR.

NİYE BURDALAR : OOOOO NEDEN BASİT,BU GARDEŞLER PROGRESSIVE ROCK VE PROGRESSIVE METAL YAPAN ANCAK HER FIRSATTA KENDİ ÇİZGİLERİNDE İLERLEDİKLERİNİ BEYAN EDENLERDEN DE ONDAN CANLAR.

VALAAAAA KARŞINIZDA ****MUSE**** VE 2006 YILINDA ÇIKARDIKLARI PEK TATLI ALBUMLARİ >>>> BLACK HOLES AND REVELATION<<<<



TAKE A BOW


STARLIGHT


SUPERMASSIVE BLACK HOLE


MAP OF THE PROBLEMATIQUE


SOLDIER’S POEM


INVINCIBLE


ASSAAIN


EXO-POLITICS


CITY OF DELUSION


HOODOO


KNIGHTS OF CYDONIA


BİR VALAA DAAA BUNLARAA !!! *** AGENT PROVOCATEUR*** 1997 YILINDA BİT TANECİK ALBUMLERİ İLE LİSTELERİ SALLAMIŞLARDI BİR ZAMANLAR.SİZ BU GRUBU BRUCE WILLIS İLE RICHARD GERE’NİN BAŞROLLERİNİ PAYLAŞTIKLARI ÇAKAL >>> THE JACKAL<<< ADLI FLİMDEN TANIYACAKSINIZ.

AÇILIŞ AYNI FLİMDEN

ELLERİ GÖRELİM ELLERİ GÖRELİMMM ELLER HAVAYAAA !


RED TAPE


AGENT DAN


KICK


SABOTAGE

:twisted: :twisted: :twisted: :twisted:
 
Hahaha harikasın üstadım sunburn :lol:

Hugo Junkers amcanın metal teyyaresi pek etkileyici :shock:

"Bindik bir alamete gideoz kıyamete"

Demişken ölümünün 3.yıldönümünde Cem Karaca aklımıza geliyor...

bindik bir alamete
gideoz kıyamete
yol dediğin yol gibi
ulaşmalı bir yere
biz dön baba dönelim
geliyoz aynı yere
bu döngü kısır döngü
başı varda sonu yok
dönüyom dönemiyom
sonunda bir çıkış yok
yerel ve genel seçim
seçin bakalım seçin
ki dön baba dönelim
aynı yere gelelim
çete çeteye çatmış
çete çete içinde
battık buruna kadar
cafer getir peçete
nush ile uslanmam ben
etmeli beni tekdir
tekdirden anlamazsam
artık hakkım kötektir
eskiden adam gibi
oturur meze yerdik
şimdi meze yer gibi
oturup adam yiyoz
o zaman siz buna
müstehaksınız len!

Sevgilerimle
:wink:
 
Sevgi yumağı,güzel insan sunburn!

Yahu POs un yaptıklarını koşulsuz,ne yapsa kabul ederim demedim ki!.Nereden çıkardın..Albüm diğer POS albümlerine nazaran vasat ama POS bu albümüyle de hala müzikalite olarak kendini alçaltmış değil.Çizgisini değiştirmiş de değil.Progressive bir anlamda kendini yenileyebilmektir..Ayriyeten 'BE' ve 'The Perfect Element 1' da çok açk nu-metal e gönderme yapılan şarkılar var.Sadece Nu metal değil POs müziğinde Funk,rock'&roll,jazz,blues öğelerini çokca kullanmış...POS u gençlik çağlarında en etkileyen gruplardan birinin FAITH NO MORE olduğunu söylesem durum açıkca değişir.Çünkü FAITH NO MORE nu-metal olgusu daha ortaya çıkmadan nu-metalic öğeleri kendi özgünlüğünde barındıran bir gruptur.Yani POS tarzını ve çizgisini hiç değiştirmemiştir.

'Used' ve özellikle Diffidentia şarkılarını iyice dinlersen nu-metal sanılan o spoken vokalleri eski albümlerinde görebilirsin.Yani POS bir çok türün albümün öngörülen konseptinin hissine göre değişken olarak barındığı bir gruptur.Çizgisi tam ve tam olarak progressive tir.

Şimdi DT nin değişmeyen tarzına göz atalım.Sİx Degrees albümü progressive midir.Alışagelmiş DT rifflerini barındırır ,ve diğer albümlerden sonra pek kendini aşamamış albümdür.Spnrasında ise Petrucci nin hadi bi de Heavy MEtal albüm yapalım diye yayımladıkları Train of Thouht ise başka bir telden çalar.
Hele ki Octavarium,vah ki ne vah!...Muse kaliteli müzik yapan bir alternatif rock grubudur.Ama DT muse şarkılarına benzesin die Never Enough diye içler acısı bir şarkı yapmış.Şarkı bildiğimiz Muse'un Histeria kopyalamasına yeltenilmiş bir hal.Octavarium ise Pink Floyd a ,Jethro Tull a ,hatta Dimmu Burger(!) e bile selam çakar.Selam albümü değil de nedir Octavarium...(never enough demişim,pardon..panic attack dı o)

DT bir külttür,progressive devidir.Ama başımıza ilah da değildir.Evet,bir Awake,bir images&words albümlerini bize dünya nimeti olarak eşini benzerini sunacak başka grup da yoktur...

Ama sırf Progressive sanılan şey olsun diye bir öncekinden iz taşıyan albümler yapmak da korkaklıktır.'BE' albümü çıktığında da POS fanları çoook büyük bir yıkım yaşamışlardı..Ama BE eşi benzeri bulunmayan bir rock opera izlenimi veren ama bambaşka bir şey olan bir albüm.

Scarsick de öyle..Evet kabul ediyorum bu öncekiler kadar başarılı değil.Ama POS un gelecek büyüük albümlerine engel değil.

Bİr de albümün irdelediği konuya ilişkin bütünlüğünü göze alırsak son derece başarılı yapılmış bir albüm bence.
...Hollywoodvari reenkarnasyon hikayeleri mi dinlemek istersiniz yoksa bu gün başımıza musallat olmuş küresel ısınmaya da etkisi bulunmuş olan Rusyada Radyoaktif atıklardan dolayı betonla kaplanmış Karachay gölünün sansasyonel hikayesini mi?

Yani diyorum ki:
metropolis mi,one hour by concrete lake mi?
 
10,000 BC -
1 Million people
9,500 BC -
2 Million people
9,000 BC -
3 Million people
8,500 BC -
4 Million people
8,000 through 5,000 BC -
5 Million people
4,500 BC -
6 Million people
4,000 BC -
7 Million people
3,500 BC -
10 Million people
3,000 BC -
14 Million people
2,500 BC -
20 Million people
2,000 BC -
27 Million people
1,500 BC -
38 Million people
1,000 BC -
50 Million people
500 BC -
100 Million people
Year 1 AD -
170 Million people
500 AD -
190 Million people
1,000 AD -
254 Million people
1,500 AD -
425 Million people
Year 2,000 AD -
6,080 Million people


Son 12,000 yılda 500er yıllık periyodlarla belirtilmiş dünya nüfusu artışı.Peki ben neden söz ediyorum?Ne alaka ki şimdi?Anlatıcam efendim.

Önce bir göz atalım tablomuza.M.Ö. 10 000 yılında 1 milyonluk dünya nüfusu 11 500 yıllık sürecde 500er yıllık artışlara bakıldığın artış %100 den öteye geçmemiş hiç.Son 500 yıllık sürece göz attığımızda %1200 lük korkunç bir nufüs patlaması var.Burdan yola çıkarak son 500 yıllık artışın nedenlerini sorgulayan ve bunun da ötesine geçip varoluşu irdeleyen bir albümden bahsediyorum aslında.

Pain Of Salvation-Be
Yukarıdaki nüfus artışını konu alan inglizce metin Deus Nova nın şarkı sözleri..


Konsept temeli için çok köklü ve derin araştrılmalar yapılmış.Einstein fiziğinden Hawking’e,Jared Diamonds’dan Plato felsefesine kadar yayılmış geniş bir kaynak taraması yapılmış.

Konsepti oluşturmak için başvurulmuş kaynakların tamamı için:

http://www.painofsalvation.com/be/sources.htm


Dahası varoluşun maddi kısmını algılayabilmek için grup elemanları Fractal Structre kurslarına katılmış.Fractal Structre atomun hareketli yapısını anlayabilmek için geliştirimiş modern bir geometri yöntemidir.

Radyasyon Fizyolojisi kurslarına katılmış Daniel Gildenlow.

Albüm metni sadece bir kısmından bahsettiğim bu araştırmaların damıtılmasıyla oluşturularak belli kararkterler etrafında dönen temsili bir tiyatral oyunla işlenmiş.

İmago,Animae,Mr.money …isimli karakterlere yazılan söylencelerle oluşmuş lirikler.Köklü araştırmalar metin için damıtılıp şarkı sözleri olarak sergilenmiş.

Peki müzikal yanı?....Burası tartışmaya açık olduğu için ne dersem diyeyim objektif olamayacağımdan ilgili dinleyicilere kalsın?..Yine de şu kadarını diyeyim;insanların gözüne sokarcasına virtüözlük sergilemek ve sert müzik yapalım tutsun anlayışı yerine bütünüyle yukarıdaki metne bağlı kalınarak yazılmış şarkılar.Metni aşarak kendini sadece notalarla da anlatabilmiş..

Deus Nova’yı dinlerken nüfus artışını hissedebiliyorum.Pluvius Aestivius dinlerken yağmurun damlacıklarının tiz notalarla yer yüzünü iğnelediğini ve sağanağa dönüştüğünü hissedebiliyorum.
Homines Partus dinlerken doğayı keşfedebilmenin tadına varabiliyorum.

Nihil Morari dinlerken dünya nüfusunun önümüzdeki 50 yıl içerisinde:

The year 2,010 AD: 6,823 Million people
2,020 AD: 7,518 Million people
2,030 AD: 8,140 Million people
2,040 AD: 8,668 Million people
2,050 AD: 9,104 Million people

Şeklinde artmaya devam edeceğini hissediyorum.

Ve…..2060 yılında olası bir felaketin sonucunda..
1.2 milyona kadar düşmüş nüfusu Latericius Valete ile yaşayıp Omni ile kanımın donuklaştığını hissediyorum.

Iter Impius ile…-benim için ifadesi dahi yok-

Progressive olsun, şöyle rifller çalalımlar olsun,progressive tahtına konalımlar tamamıyle göz ardı edilmiş,tek derdi müzik sunmak olan albüm...
 
P.O.S delisi Ezgi dostum; :) Kimi Popilasyona takmış Kimi Metefiziğe,kimi de >>>Ayreon<<< gibi Yıldızlara takmıştır. Olur böle şeyler:)

Amma yahuu Ayreon dedim de bu hollandalılar gerçekten de uçuyomu acaba? Hani bi ara öle bişiler vardı ya Aklımda öle kamış Uçan Hollandalı diye :twisted: prog rock metal de bu hollandalıların kullandıkları uslüp diğerlerinden biraz daha farklıdır. Nedeni şu ki ; kullanılan enstrümanlar o kadar çeşitli ki anlatılmaz kayif vermekte millete:)

Çok enteresandır 1995 yılından buyana çıkardıkları toplam yedi albüm ve yedi single ile bir dünya eleman değiştirmişlerdir.Grubun olmaz ise olmaz tek üyesi ise,eline her geçirdiği nesneyi bir müzik enstrümanı gibi çalan>>>arjen anthony lucassen<<< dir.Gayet üretken ve opeth'i aratmayan güzellikteki albümlere imza atmışlardır.

Son Albümleri >>> The Human Equation<<< progressive metal ile rock opera gibi epic metalimsi gibi bir şahaser olmuş :)

Güzel güzel Dinleyin beyeneceksiniz :)

ben bu parçayı dinlerkene Hani Hollandalıların geleneksel olarak ayaklarına giydikleri tahtanda yapılma sandalete benzer ayakkabılarını giyip oynasım geldi :twisted:

Loser

Aslında aynı albümden>>> Day Eighteen: Realization<<<' u da bir ara bulup dinleyin yok yok siz albümü alın bence ve öle dinleyin :)
 
experimental,psychedelic rock,progressive rock ve de scandinavian metal
yapan bir güzel grup daha sizlere gecenin ilerleyen saatlerinde:)

>>>SINGUR ROS<<< izlandalı bir grup olup,inanılmaz rahatlatıcı bir sese sahip jonsi ve çello yayı kullanarak gitar da akılları dumura uğratan sesler çıkartan süper sound'a sahip bir grup.

aslında bu grup için söylenecek çok şey var. ben daha fazla yorum yapmadan grubun 2005 yılında çıkardığı >>>Takk<<< adlı albümünden

Saeglopur
ve yine mükemmel parçaları Gong

Meditasyonnnnn iiiidirrrr :)
 
Sunburn...Ayreon'un The Human Equations albümünden bahsetmişsin de neden günlere bölünmüş konseptinden ve konuk vokallerinden bahsetmemişsin...Seni esefle kınıyorum :D

Yeni buldum albümü ve James Labrie ,Mikael Akerfelt,Devin Townsend isimlerini görünce şokkkkkkkkk.Tanrım... Opeth,Dt, Steve Vai'nin vokalleri bir albümde beraberce...Her ses bir karakteri temsil ediyor...

Albüm hikayesine baktım şöyle bir...Bir progressive metal grubuna yakışır ölçütte bir edebi anlatımı var..Daha yeni yeni dinliyorum...Bu albümden -evet- bir PRog opera izlenimi almak kesinlikle doğrudur...
Şu yoğun ve yorucu günlerimde böyle bir soluğa ihtiyacım vardı...Ayreon-The Human Equations:
Bilinmeyeni insan olan denklemler..Sonucunda çıkan çözümün birimi de insanmış...-konu dışı- . :D

Melekleriniz sizinle olsunlar..
 
Yahuu arkadaşlar; progressive metal dedik ve dedikçe anladım ki bu işin içinden biraz zor çıkılır. :) Demem o ki her geçen gün farklı farklı tadlarda progressive rock ve metal bandların da aralarında türlü çeşitlere ayrıldığını görüyorum.Bu durum kimi rock ve metal tutkunları için ( Eski Kafalılar ) yani,hep 50-60-70-80 lerde kalan kişiler " rock yada metal sadece rock ve metal ise dinlenir,gerisi boş"söylevlerinde bulunur. :(

Yauu gelişmenin neresi kötü ? Tamam bazı soundlar ilk yapıldıkları günlerin ortam ve güzelliklerini yansıtır.Bu konuda diyeceğim yok.Çünkü o dönemin yaşam tarzı müziğe yansımıştır.Eğer o dönemde yaşamışsanız bu müziği dinlemek sizin için ayrı bir zevk verir.Tabiki bu konularda hem fikir olabiliriz.Ancak,salt eski oldukları ve belki de bu konuda ilk oldukları için katıksız rock yada metal yaptıklarını söylemek ne kadar gerçekçi olur ?


Yukarda da bahsettiğim üzere,her geçen gün rock ve metal camiasında yeni yüzler yeni ışıklar yeni güneşler doğmakta ve bir çok tutkun şahsiyet bu tür ve müziklerden kendilerine yakın hissettiklerini araştırıp persvektiflerini bu türlere göre düzenlemektedir.Bunun neresi yanlış anlamak mümkün değil ? en azından ben anlayamıyorum dersem daha bir doğru olur sanırım :)

offf beeeaa çok konuştum gene:) uzatmayayım ben progressive olayında her geçen gün yenisi eklenen veya en azından benim yeni tanışma şerefine nail olduğum amerikalı dinlenesi grup >>> Gordian Knot <<< dan bahsedeceğim kısaca.

Gordian Knot ve çok hoş bulduğum ilk ve grup ile aynı adı paylaştıkları >>> Gordian Knot <<< adlı albümü 1999 yılında ilk çıktığından bu yana eleştirmenlerden oldukça iyi puanlar almış.çıkardıkları bu albüm Kanımca PROGRESSIVE JAZZ METAL. ve tamamen endüstrimental pozisyonunda ve gerçekten de harika bir çalışma :) Dinlerken ; gurup üyelerinden ve gitaristleri Ron Jarzombek ve Glenn Snelwar'in çalış sitilleri bakımından Satriani, Steve Vai gibi kayda değer gitar virtiyözlerinin yolundan gittiklerini düşünüyorum. Albümün geneli için bir şey diyemesem de özellikle REFLECTION,SINGULARITY,RIVERS DANCING,UNQUITY ROAD ve oryantal ezgiler taşıyan parçası SRIKALA TAL sıyrılan parçaları. Progressive rock ve experimental soun dan hatırlayacağımız usta kişilerden Peter Gabriel’i bir çoğumuz duymuşuzdur.Gordian Knot da Peter Gabriel den etkilenen bir gurup ve bunu bu albümlerinde Srikala Tal ile göstermeye çalışmışlar.Gordian Knot her iki albümünde de çeşitli progressive rock metal bandlardan feyz almışlar.Bunlardan biride DT dir.Şöyleki; Halihazıra DT de bass gitarist olarak çalan John Myung’un 1999 yılında Gordian Knot ile çalmış olmasıdır.DT nin de benzer bir durumu da grubun gitarist ve vokali John Petrucci ve grupta ne iş olsa yaparım edasıyla kasım kasım gerilerek yürüyen uçuk şahsiyet Jordan Rudess in ve davul manyağı Mike Portnoy 1997 yılında kurdukları >>>Liquid Tension Experiment<<<'i sayabiliriz.Liquid Tension Experiment DT nin çizgisinde çok önemli bir yerede sahip olup özellikle 1999 yılından sonra çıkardıları >>>Metropolis Pt. 2 Scenes From a Memory<<< ve 2002 yılında çıkardıkları >>>Six Degrees of Inner Turbulence<<< ile prog olayında ne kadar yol kat ettiklerini tüm aleme göstermişlerdir.Hazal kızarmı kızmazmı bilmem ama;Bu adamların çıkardığı iki albümde birbirinden süpperrr olmuş her dinlediğimde harikalar diyarına bir yolculuk yaptığımı kesin kes söylersem yalan olmaz hani.PROGRESSIVE JAZZ METAL Sevenlerin kesinlekle kaçırmaması gerektiğini düşündüğüm iki harika albümü muhakak dinleyin derim. Görüldüğü üzere,sadece progressive rock metal bandlarda değil ama özellikle bu türlerde çalan bir çok müzik grubu üyeleri zaman zaman birbirleri ile sanatçı ve tarz bakımından paslaşma ortamları yaratarak daha yenilikçi akımların yolunu açarak rock ve metal müziklerin türlerinin artmasında etken rol oynamaktadırlar.

John Petrucci den Döktürme Pozisyonları Liquid Tension Experiment ve >>>Acid Rain<<< :D
http://www.youtube.com/watch?v=uWvrtA-UV0c

>>>Biaxident<<<
http://www.youtube.com/watch?v=dCGcrXlwfv8

Yerim ben senin solodan çıkarken patlattığı ripleri :)

Her neyse Oldum olası Drum olayına hayranımdır.Aslında bende aşırılığa karşı bir özentide var desem ne çıkar ki? Şöyle diyeyim solo olan her türlü halt hoşuma gider benim.Bunda Kişisel becerilerin öne çıkması da etkendir sanırsam.

İşte bunlardan biri de Gordian Knot’un 1999 yılındaki davulcusu ; Sean Reinert tan inciler :)

http://www.youtube.com/watch?v=ca230DXyWqk

Bu arada aklıma gelmişken söyleyeyim ; Geçen akşam haberlerde izledim Bizim Şu güzide site,hani mp3 paylaşımının yasaklanmasından sonra birbirimize müzik paylaşımı konusunda büyük kolaylıklar sağlayan pek kıymet verdiğimiz YOUTUBE ve de sitemizin izleyicisi ve takipçisi modundaki GOOGLE nin başı muazzam medya devi VIACOM ile telif hakları yüzünden epey derde girmiş.VIACOM şirketi YOUTUBE ve dolayısı ile GOOGLE yi fena halde sıkıştırarak 1.000.000.000 $ cık bir dava açıvermiş.En kötüsü de ekmeğini bu tür paylaşımlardan sağlayan YOUTUBE adlı siteye her gün yüz binden fazla yeni paylaşımın açılması ve durdurak dinlememesiymiş.

Site yönetimi bu konularda ne düşünüyor bilemiyorum ama Bir paylaşım krizinin pek yakınımızda olduğunu hissediyorum ki bu hiç işime gelmiyor doğrusu.

Bu durum bizim YOUTUBE ile olan güzel ilişkilerimizi koparmasa bari ?

Siz Yinede Rock sızzzzzzz kalmayın efendim :twisted:
 
NE 2007 SEÇİMLERİ NE DE BAŞKA BİR ŞEY SİZİ YOLUNUZDAN ALI KOYAMAZ.
NASIL OLSA SİZLİ YADA BİZLİ. VEYA SİZSİS YADA BİZSİS BU İŞ OLUP BİTECEK.
HER NE OLURSA OLSUN ASLA MÜZİKSİZ KALMAYIN.RUHUNUZUN GIDASINI RUHUNUZDAN ESİRGEMEYİN. :!:

>>> AMBEON <<<

Efendim kafamda bulunan hepsi hepsi birkaç tel kalan saçlarımın, bu muhteşem sesli kızın her haykırışında dimdik olduğunu söylesem,acaba inanan olur mu ki bana? Vallahi de öyle oluyor. Öyle güzel bir karışım düşünün ki, dinlediğiniz de her bir parçayı sizi alsın götürsün başka başka diyarlara.Bulutların üzerine çıkarsın mesela,oradan indirsin elindeki büyülü değnek ile götürsün uçsuz bucaksız kırlara,yok olmadı derseniz eğer,gözlerinizi kapatın ve bir de bakmışsınız ki engin dalgaların kayalara çarptığı uçurumun kenarına.Aman dikkat edin kayıpta düşersiniz sonra. Progressive rock- metal’i ambient in yumuşak dokunuşları,gothic temaları ve celtic kültürü ile harmanlayarak 2001 Yılında ortaya çıkardıkları maalesef ilk ve tek albümleri >>> FATE OF A DREAMER <<< olan Hollandalı bir grup >>> AMBEON <<<

Ayreon’un her telde illa ki bir bezi olan gitar,vokal,bass ve klavyedeki büyük ismi Arjen Anthony Lucassen, Ambeon’da da inanılmaz güzel parçaları inanılmaz bir içtenlikle okuyan Astrid van der Veen’e eşlik ederek büyüleyici parçalara imza atmış.Bu arada unatmamak gerekir ki, daha henüz 13-14 yaşındayken harika sesi ile dikkatleri bir mıknatıs gibi üzerine çeken ve şu sıralarda 21 yaşında olan büyülü sesi ve söz yazarlığı ile Astrid van der Veen güzel evrenimize düşen bir kar tanesi gibi,yazdığı ve okuduğu parçalar ile adından daha uzun bir süre söz ettireceğine kesin gözü ile bakmak gerektiğine inanıyorum.

Astrid van der Veen hakkında bilgi için ; http://astridvanderveen.nl/

AMBEON / FATE OF A DREAMER / COLD METAL

http://www.youtube.com/watch?v=Xv1ru1z9kj4


Bu arada Ben Ambeon dinler ve bu yazıyı yazarken Astrid van der Veen in harika sesinin bir başka uçuk güzelliğin sesi ile neredeyse ikiz kardeşiymiş gibi benzediğini fark ettim ve onu da burada yazmadan edemeyeceğimi anlamış bulunuyorum. Yine bir Hollandalı Grup >>> THE GATHERING <<< ve Yine bir Hollandalı dumur güzellik Üstelik söylerken gitar da çalıyor Offf Offff namı değer adıyla >>> ANNEKE <<< yada >>> ANNEKE VAN GİERSBERGEN <<<

The Gathering hakkında bilgi için : http://www.gathering.nl/

THE GATHERING / ANNEKE

http://www.youtube.com/watch?v=A1XhIP0ua18


Hollandaca da ANNEKE >>> Tatlı bir dille söylenen Anneciğim. Anlamında kullanılıyormuş.Bu vesile ile de olsa Saygıdeğer Engelliler.biz platformunun çok saygıdeğer ANNELERİNİN ANNELER GÜNÜNÜ Tüm İçtenliğim ile kutlar saygılarımı sunarım. :D
 
Üst Alt