Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Experimental & Progressive Rock

m_a8c6935b37c6031d8af4751316182221.jpg


Systematic Chaos

http://www.youtube.com/watch?v=P1AkZShPgaA




İnsanları odama kilitleyip zor kullanarak dinlettiğim bilmem kaçıncı D T albümü.Pencereyi açıp 'beni kurtarıııııın!' diye
bas bas bağırtığımı da söyleyebilirim.Yan odaya derimi anlatabilmek için kıçımdan uydurduğum müzik terimlerini de hesaba katarsam
başka özel yanları var bu albümün..'Ooolum adam geciktirmeli aksatma yapmış!!!!'yok bööle bi şi...Modülü bozuk akorlarmış bunlar..
yok artık!Bunların kullandığı notaların kolları bacakları koparılmış.Sadist çocukların sinek yakalayıp kollarını bacaklarını koparması gibi müziğe can çekiştiriyor
bunlar bi de..YAzık yazık...yazzıklar olsun...:D

'Six degrees inner turbulance' albümünden bu yana beğendiğim D T albümü..İlgili olmyanlar için bi şey ifade etmiyo..Üzgünüm..
Yine şifrelemişler albümün içine bir takım olayları..Albümün dördüncü şarkısı 'Repetance' Train of thought albümünün ikinci şarkısı'This dying soul' ile aynı
sözcükler ve vokal partisyonuyla başlamış..Hikayede bir geriye dönüş var diye düşünüyoruz
ilgili kurul olarak..
Kokusu çıkar sonradan..Bakalım nası bi şey çıkmış ortaya..

'Octavarium'un üstüne bal kaymak...Hisli sololar da var bu sefer ne hikmetse..BIZ İnsanlar(!) dinlerken
'arpeggios learning' hissine kapılmıyoruz dinlerken ilk defa...ders vermekten öte 'müzik yapalım hadi'
düşüncesinin görülebildiği bir albüm.

Constant Motion çok gaz şarkı.Yalnız vokal James Hetfield'e benzemiş..Labrie yi göremedim ben..James ler karışmış birbirine sanki..

D t nin myspace sayfas1nda Constant Motion dinlenilebiliyormus bi de..
 
halaz hoş gldin... ben yine sessiz sedasız yazılarını buyukbir zevkle okuyacagım... tıpkı kaçaklar gibi... ruhun konuşuyor senin... hep yaz lütfen hep...
 
basit ve aptalca iç hesaplalasmalarimdan ötürü uzak kaldigim için çok üzgünüm...bu sitede okumaktan çok çok keyif duydugum yazarlar var...bi seyler paylastigimda beni çok çok mutlu eden tepkiler veren çok güzel insanlar var..
artik beni zehirlemis olan o bireysel kuruntularimi bütünüyle atlattigimi becerebildigimce yazacagimi söylemek isterim...

ben çok se-vi-yo-rummmmm....

constant motion için:
http://www.youtube.com/watch?v=H67gWgDK0WQ
 
Eskilerin deyimiyle:
Baba uçmuş barolar bea... Çok sıkı müzik var burada... (Systematic Chaos -dark eternal night-) John Petrucci'nin sözleri ile pharaoh canavarı...
16 ölçülük saygı duruşuna davet ediyorum progresif metal/rock dinleyicilerini...
Halaz dostuma da Sevgilerimle
Alper
:)
 
Eyyvallah Alper abicim.
Sunburn'e kırılıyorum ama artık..O nerde..Systematic Chaos diyoruz,D T diyoruz.Ondan gık yok...Kendisini kınıyorum buradan.

16 ölçülük progressive saygı duruşuna gelsin katılsın o da.

Ben şimdilik onun şerefine bir DISCO QUEEN patlatıyorum..

Let's Disco :lol:

http://www.youtube.com/watch?v=AljEFqjmFdc
 
andante' Alıntı:
Vallahi öldüm gülmekten :D :D :D

küstüm andante biz de rock sayfasında o kadar komiklik yaptık gülmedin.
halaza cem yılmaz bize nejat uygur muamelesi haa :(
saçlarımız kadayıfı çağrıştırdığı için mi ? :)
dün gönderdiğin resmide yırttım işte
hatta yırtmadan önce üstüne bi de gözlük ve bıyık çizdiim bi saat bakıp güldüm sonra parça pinçik ettim.
biz yazmıyosak bu sayfaya, bilmediimizden diil dilimizin dönmediğinden
bi seferde söktüremiyom napiim? :shock:
estrimangal mı prtresif mi agresif mi errr neyse işte.
sarımsaklı hamburgerini de otur kendin ye. :twisted: :evil:
 
Ya benim canımcım!!

Hala gülüyorum :D

Yani neden güldüğümü anlatmaya kalkışsam, dolar burası ve ortada ne müzik kalır, ne rock ne de bir şey.Olan halaza olur ona da kıyamam!!!

Ben de sana kızdım şimdii. Ya benim dostum kafaya bir şey takmış gülüyor onun mutluluğuna ortak olayım demiyorsun ve bana sitem ediyorsun.

Olmaz!! olmaz böyle bir şey. Sonra benim centilmenime bıyık takarsın haa.

Bittin senn. :eek:
 
sunburn' Alıntı:
John Petrucci den Döktürme Pozisyonları Liquid Tension Experiment ve >>>Acid Rain<<<
http://www.youtube.com/watch?v=uWvrtA-UV0c

5b5d940e.jpg


Petrucci’nin döktürme pozisyonlarının zirvede olduğu parçaların tamamının kendi solo albümünde olduğunu düşünüyorum. Hele bir de bu albümden sonra internet alemine düşen güya gitar training videoları var ki evlere şenlik, öğretme değil de sanki soğutma üzerine hazırlanmış; eh vatandaşın soğuk yüz ifadesi de bunu tetikliyor doğrusu :)

DT elemanlarının herhalde yediği en büyük halt Teny Levin amcayla birlikte Liquid Tension’ı ortaya çıkarmak oldu. DT’de John Myung yetmedi mi artık yoksa çok mu yoruldu nasıl olduysa, chapman stick’i kapmış gelmiş Tony Levin :)) Acid Rain ise iki Liquid Tension albümü arasındaki en iyi parça bence, otomobil kullanırken dinlememek lazım çok tehlikeli…

Bu arada Tony Levin'i Chapman Stick'i ile bir kelle-i şerifini de koymakta fayda var...
3Tony%20Levin.jpg



sunburn' Alıntı:
Her neyse Oldum olası Drum olayına hayranımdır.Aslında bende aşırılığa karşı bir özentide var desem ne çıkar ki? Şöyle diyeyim solo olan her türlü halt hoşuma gider benim.Bunda Kişisel becerilerin öne çıkması da etkendir sanırsam.

Nedense davul beni de oldum olası çekmiştir. Hatta ben şöyle bir tez atayım ortaya ve sizler ne düşünüyorsunuz yorumlarınızı alayım. Ben Rock müzik grupları arasında kült olmuş tüm grupları gözden geçirdiğimde tamamının olağanüstü yeteneğe sahip davulculara sahip olduğunu gözlemledim. Rush’tan tutun Tool’a, A Perfect Circle’dan tutun Dream Theater’a zirveye çıkmış tüm grupların davulcuları, sahnenin en arkasında yer almasına rağmen; performansıyla Rock müzikte en önde yer alan vokal kadar ön plana çıkmayı başarmış kişilerden oluşuyor.

Sunburn’ün davul hayranlığını okuyunca benim aklıma direk Tool’dan Danny Carey geldi.

danncareyset.jpg



196cm boyundaki bu azman insan öylesine kusursuz bir yeteneğe sahiptir ki albümdeki parçaların çoğunu canlı olarak çalarken insanı şaşkınlığa uğratır.

Gözlerle tanık olmak için Lateralus adlı albümlerinin aynı adlı parçasının final solosu ve kısa söyleşisi için; http://www.youtube.com/watch?v=JVbFrl9wLBA

Normalde bir parçayı yaratırken ya önce sözler, ya da basit akorlar ve birkaç riff üzerine bir şeyler oturtulur. Tabii her zaman böyledir demek istemiyorum ama büyük ölçüde durum böyle gelişir.

Tool'un davulcusu Danny Carey'e bir kulak vermek için Tool parçalarının tamamında önce davul partisyonlarının yaratıldığı, sözler ve gitarın sonradan eklendiğini bilmek bile bu adamı incelemeye yeter herhalde...
 

petrucci’nin döktürme pozisyonlarının zirvede olduğu parçaların tamamının kendi solo albümünde olduğunu düşünüyorum. Hele bir de bu albümden sonra internet alemine düşen güya gitar training videoları var ki evlere şenlik, öğretme değil de sanki soğutma üzerine hazırlanmış; eh vatandaşın soğuk yüz ifadesi de bunu tetikliyor doğrusu :)

DT elemanlarının herhalde yediği en büyük halt Teny Levin amcayla birlikte Liquid Tension’ı ortaya çıkarmak oldu. DT’de John Myung yetmedi mi artık yoksa çok mu yoruldu nasıl olduysa, chapman stick’i kapmış gelmiş Tony Levin :)) Acid Rain ise iki Liquid Tension albümü arasındaki en iyi parça bence, otomobil kullanırken dinlememek lazım çok tehlikeli…

Nedense davul beni de oldum olası çekmiştir. Hatta ben şöyle bir tez atayım ortaya ve sizler ne düşünüyorsunuz yorumlarınızı alayım. Ben Rock müzik grupları arasında kült olmuş tüm grupları gözden geçirdiğimde tamamının olağanüstü yeteneğe sahip davulculara sahip olduğunu gözlemledim. Rush’tan tutun Tool’a, A Perfect Circle’dan tutun Dream Theater’a zirveye çıkmış tüm grupların davulcuları, sahnenin en arkasında yer almasına rağmen; performansıyla Rock müzikte en önde yer alan vokal kadar ön plana çıkmayı başarmış kişilerden oluşuyor.

Sunburn’ün davul hayranlığını okuyunca benim aklıma direk Tool’dan Danny Carey geldi.

196cm boyundaki bu azman insan öylesine kusursuz bir yeteneğe sahiptir ki albümdeki parçaların çoğunu canlı olarak çalarken insanı şaşkınlığa uğratır.

Gözlerle tanık olmak için Lateralus adlı albümlerinin aynı adlı parçasının final solosu ve kısa söyleşisi için; http://www.youtube.com/watch?v=JVbFrl9wLBA

Normalde bir parçayı yaratırken ya önce sözler, ya da basit akorlar ve birkaç riff üzerine bir şeyler oturtulur. Tabii her zaman böyledir demek istemiyorum ama büyük ölçüde durum böyle gelişir.

Tool'un davulcusu Danny Carey'e bir kulak vermek için Tool parçalarının tamamında önce davul partisyonlarının yaratıldığı, sözler ve gitarın sonradan eklendiğini bilmek bile bu adamı incelemeye yeter herhalde...[/quote]

OOOOFF OFFF DANTEEE İYİ HOŞ DA. HERŞEY BOY İLE POS İLE OLSAYDII KİMLEEERR NELER OLURDU. ÜSTELİK BOY UZUNLUĞU DAVUL OLAYINDA PEK DE MAKBUL SAYILMAZ. :wink:

EĞER TOOL İLE DT DAVULCULARINI KIYASLAYACAKSAK,TOOL DAVULCUSU DANNY CAREY İN DRUMS'DAN BAŞKA GÖREVİ OLMADIĞI GİBİ,PARÇALARA GİRERKEN VE ÖZELLİKLE ÇIKARKEN İNSAN ÜSTÜ BİR PERFORMANS HARCADIĞI YÜZÜNDEN BELLİ OLUYOR.MALUM BOY POS UZUN.KOLLAR BİR O KADAR UZUN. HAKİM OLDUĞU MEKAN DAR.ZORU BAŞARIYOR DERSEM HİÇ DE YALAN OLMAZ SANIRIM.EVET TOOL BENİM DE OLDUKÇA BEĞENDİĞİM BİR GURUP.DANNY DE OLDUKÇA İYİ BİR DAVULCU AMA HEPSİ O !! ONUN DAVUL ÇALARKEN SARFETTİĞİ ENERJİNİN 10/2 SİNİ BELKİ SARFEDİYORDUR DT DAVULCUSU MIKE PORTNOY :) KALDIKİ DT NİN VOCALLERİNDE DE GÖREV YAPIP VE HATTA DT HARİCİNDE CYGNUS AND THE SEA MONSTERS,HAMMER OF THE GODS,LIQID TENSION EXPERIMENT DE DT NİN UZNTISI DİYELİM VE SAYMAYALIM,MORSE/PORTNOY/GEORGE,OSI,TRANSATLANTIC VE YELLOW MATTER CUSTARD GİBİ GRUPLARDA DA GÖREV YAPMIŞ OLAN MIKE PORTNY'İN 2000 YILINDA TEK BAŞINA ÇIKARDIĞI TWO SEPARATE GORILLAS/ LIVE IN EUROPE KAPSAMIN DA BİR ALBÜMÜ İLE 2005 YILINDA PRIME CUTS ADINDA BİR DERLEMESİ VE 1996 YILINDAN BAŞLAYARAK 2007 YILI DA DAHİL OLMAK ÜZERE DOKUZ VİDEO CANLI PERFORMANS GÖSTERİSİ BULUNMAKTADIR.GÖRÜLDÜĞÜ ÜZERE HER GEÇEN GÜN PERFORMANSINDA GİDEREK BİR ARTIŞ MEVCUT OLUP ÖZELLİKLE VE NEDEN VAZGEÇİLMEZ BİR ELEMAN OLDUĞUNU PARÇALAR ARASINDA ROCK METAL İN OLMAZ İSE OLMAZI DURUMUNDA OLAN RİFF ATAKLARINDA İNAIILMAZ AHENK VE UYUMU GÖZLEMLEMEKTEYİZ.SIKINTI ÇEKMEDEN,SIKILMADAN,GAYET NORMAL BİR ŞEKİLDE YÜZNDEKİ İFADEDEN HİÇ BİR ŞEY ÇIKARAMAYACAĞINIZ BİR DAVULCUDUR MIKE PORTNOY :twisted:

HAL BÖYLE İSE EĞER DT DAVULCUSU MIKE PORTNOY : 1 TOOL DAVULCUSU DANNY CAREY :0 :lol:

http://www.youtube.com/watch?v=RwySEGSzwcg

http://www.youtube.com/watch?v=1Wp7b_ESuQY&mode=related&search=

http://www.youtube.com/watch?v=dQkF8LUoyVE&mode=related&search=


RUHUNUZUN GIDASINI RUHUNUZDAN ESİRGEMEYİN EFENDİM :)
 
Harikasınız yaa!
Şimdi önemli bir yorum eklemek istiyorum:
Sevgili dostlar ne derler bilirsiniz:
"Davulun sesi uzaktan hoş gelir"
iyi pazarlar herkese
 
tool da teknik anlamda tartışmaya açılmış..Hayırlısı bakalım.abicim Tool un işi müzikle kalıp bitmiyor.Zaten Tool şarkıları birbirini tekrar eden rifller üzerine vokal partisyonların oturtulmasından ibaret.Asıl ne anlatıyorlar o tam bir muamma işte.
Stop motion,hamurdan klipleri ayrı bir deryadır ki onları çözmek başka bir dert.
Modern destanlar yazlıyor orda.

P.O.S. üzeirne kelime oyunu yapam sunburn arkadaşı kınıyorum.

Sytematic Chaos muş.Octavarium da pink floyd un hangi şarkısından arak bi bölümle başlıyo tahmin edelim hadi:)

-vay be POS ve DT ciler diye tarafların oluşabildiği bir tartışma yapılabiliyorsa ne mutlu. DT nin kalitesinden kimsenin şüphesi yoktur.Taraflar varsa, taraflar kendini bilirse..POS ve DT de kaliteli müzik yapmaya devam ederse.NE güzel dünya...
 
Iron Maiden'ın seventh son of a seventh son'ıda çok pis progresifdir..
 
:D ya rdx :D :D :D

Çok pis bir progresifse, neden yazdın burayaaaaa :D

Ne diye pis şeylerle kirletiyorsun köşemizi :D :D :D

Sevgili gençlerimizin bir türlü anlayamadığım dilinde manyak güzelden sonra, en fazla güldüğüm de bu oldu.Demek çok pis haaaaa :D :D :D

Çok ciddiye alınmayabilir belki bu sözlerim ama öyle bir yerleşti ki bazı şeyler dilimize ayıkla ayıklayabilirsen.

Anlatmak istediğin duygunun yerine geçebilecek kelimelerimiz var inan bana rdx.

Iron Maiden - Seventh son of a Seventh Son
 
Ve bence bir soluklanın şimdi;

Deneysel müziğin bence en ilginç kişilerinden birini tanıyalım, diğerini çok daha önce açıklamıştım.

Fred Frith

ve

Evelyn Glennie.

İşte bu kadına dikkat, onu başka bir sayfada daha yakından tanıtacağım. Aşağıya aldığım linkte vurmalı çalgılardan bir tanesi ksilafon a benzer bir şey çalıyor.

Siz onun ne çaldığına bakmayın. :D Çok iyi vurmalı çalgılar uzmanı ve perküsyon ustası bir bayan o.

Hatırladınız mı????

O sesleri duyamaz, 12 yaşından beri sesleri duyamıyorum. Ama titreşimleri hissederek müzik yapmaya devam ediyor.

Fred Frith & Evelyn Glennie - Touch The Sound
 
pis bir prograsif değil yalnız,pis prograsif,yani coşmuş prograsif,ayrıca albüm olarak kastetmiştim ki hayatımın şarkısı Infinite Dreams'i bulundurur kendileri..
 
A benim güzel kardeşim rdx,

Ben seni anladım tabii, anlamazmıyım. Bu sayfalarda birbirimize takılır, şakalaşırız da aynı zamanlarda. Yakında alışacaksın.

Ama çok ciddiyim, sadece sen değil, tüm insanlarımız artık Türkçe yi kötü konuşuyor. Bu yüzden bu sorun hepimizin sorunu, anlatabildim mi? :D
 
Mevzu Progressive,Progressive kendini yenileme,her an gelişme sürecinde olma,anın süreğenliği içerisine yerleşme gibi açılımları olan anlamları barındırıyor.
Bir Progressive Band in albümleri arasında ki farklılıklar-gelişim ve değişimler- progressive in bir parçası olarak algılanabiliyor.
Ya da Bir Progressive Band in bir çalışması içerisinde ki ölçü değişimleri,aksak ve ekleme partisyonlar-jazz,fusion,blues ve her türlü etkilenim olabiliyor bazen...çin folk müziği bile ki ( örn:O.S.I-head!)-
bunlar Progessive tarzın özelliği olarak addediliyor.

Maiden Heavy metal tarihinde bir kilo metre taşıdır.Manowar ın müziğe faşist mantıkta bakışını kırabildiğini düşünürsek,evet Maiden Progressive sayılabilir bir grup.Yine de sonuçta -üzgünüm böyle ifade etmeliyim- bayatlamış bir Heavy Metal dinazorları onlar.
Cahit Berkay 'Heavy MEtal faşizan bir müzik...' dediğinde ben dahil bir kuşak çılgın genç bir hayli heyheylenmiştik :D .Hatta Moğolları yeren,hiçe sayan aptalca gençlik halleri düşüncelerine bile kapılmıştık.

'Heavy metal e laf atılır mı,çok pis müzzzüktür' demiştik,ama sonra büyüdük.Önyargılarımızı yıktık.Cahit babamızı anlayabildik.
Yani sözün özü,-bunu da üzülerek söylüyorum-"Seventh son of the Seventh Son" progressive adına bayat bir örnek(ki hala bazen açıp dinlerim,infinite dreams diye leziz mi leziz bir şarkı var o albümde..the evil man that do ve moon child dan hiç mi hiç söz bile etmeyeyim).

Bahsetmicemm,insanlar bu türe uzak diyorum...Ya da insanların Progressive e uzak olmalarından çok ben bencilim ve kıskanıyorum desem yeridir :D ..Çünkü çok seviyorum ve benimsemişim..Yine de söyliiciyim...
PORCUPINE TREE!!!!!Ara ara kaçıp sığındığım biricik Progressive aşkım.(aman haaa,elemanları erkektir..ama müziğin kendi dişi bir fenomen benim için :D )..Yeni albüm de çıkardılar.Huzur dolu,ama acı acı dokunduran,gayet minimalist ve enstruman yeteneği göze sokma derdi olmayan...Ve hatta bana göre Pink Floyd un yerini modern anlamda en iyi dolduran bir grup Porcupine.

Adettendir,linklerimi de verip 'eyvallahımı' rica edeyim.:

yeni başlayanlar için Japonca ya da Porcupine dan PIANO LESSONS:

http://youtube.com/watch?v=9CvxoeasJ2E

Pis alışkanlıklara bulaşmış genç arkadaşlarımız için Porcupine dan PURE NARCOTIC:

http://youtube.com/watch?v=dfTbgJZ5o7o

....an itibari ile uyuyan ve bu yazdıklarımı okuyan her sevgili forum sakinine iyi uykular diliyorum,çiçek bahçelerinden rüyalar efenim....

bir Progressive metnin sonuna daha geldik.. :)
 
1.si:Manowar'a laf etmek Manowar felsefesini anlayamamak demektir(ki açıklayacam onu.bi sabır),öte yandan Manowar KILL!

2.si:Seventh Son'ın progresif olarak çok ötede olmadığını bende biliyorum ki zaten Maiden üyelerinin en az sevdikleri albümdür,lakin zamanına ve akranlarına kıyasla bu yönde ilk sıralarda olduğunu düşünüyorum

3.sü:W.A.S.P.'ın The Crimson Idol albümü gelmiş geçmiş en iyi albümdür bana kalırsa,ki konsepttir oda..

Manowar konusuna gelirsek:

"each day, you wake up and get out of bed knowing that there is shit waiting for you. each day is a struggle, a battle and you must prepare for these battles, these wars. you have to be prepared. that is where the spirit of manowar comes in. ıt is for everybody, both men and women, who have the fighting spirit. you either fight to win or your throw up your hands and admit that you are fucked."Joey DeMaio

efendim ingilizce bilmeyenlere türkçe olarak kısaca özetlemek gerekirse,Manowar hayatımızda karşılaştığımız zorlukları anlatır aslında,güçsüz hissettiğimiz anlarda savaşma gücü vermeye amaç edinmiştir ve şarkılardaki vahşet kan kılıç hedehödö bu zorlukların birer metaforudur,betimlemesidir,nesneleştirilmesidir....yani aslında var olan en dürüst gruptur manowar...

ManOwaR felsefesi budur kısaca...
 
Felsefe mi :D ...Manowar yas ortalamsi 16 civari olan bir dinleyici kesimine hitap eden modasi çoktan gecmis ve endüstride görevini tamamlamis bi grup.

Sen felsefesini anlatmadan ben Manowar in kelime dagarcigini,ingilizce deyimiyle 'Vocabulary'sini yazayim:

War,sword,steel,warrior,fight,blood,dragon,metal,master,wind,triump
...
(savas,kilic,celik,kavga,ejderha.... :D )

Bu kelimlerle kurulabilecek her türlü kombinasyonu kullanarak cümle kurmus ve kurulabilecek cümleleri tüketmis bir gruptur Manowar..
Bu felsefeyse ne hos..Felsefede kelime tasarrufu diye bi seyi gerceklestirerek lise felsefe ders kitaplar1m1za girmeye hak kazans1n bence!!!

Eric Adam olagan üstü bir vokal dir..hiç laf1m olmaz..
De maio..iyi bassci dir..bumble bee ye çok güzel yorum getirmistir hatta..ona da hiç mi hiç laf1m yok..
Ve lakin..müzikal bir entellektadan,sanat dokunusundan yoksun olmalari
koca bir gercektir.

Manowar o kadar adi bir erkillik fasizani yanlisidir ki 'Woman be my slave'

yani 'kadin kölem' isimli bir sarki yazabilmislerdir..

Kadina zaten Pilic derler,böyledir hitap sekilleri,hiç röportajlarini okudun mu bilmiyorum.ve bi seyler becerip dururlar..

Oldum olasi nefret etmisimdir ManoWar dan...
 
halaz' Alıntı:
Felsefe mi :D ...Manowar yas ortalamsi 16 civari olan bir dinleyici kesimine hitap eden modasi çoktan gecmis ve endüstride görevini tamamlamis bi grup.

Sen felsefesini anlatmadan ben Manowar in kelime dagarcigini,ingilizce deyimiyle 'Vocabulary'sini yazayim:

War,sword,steel,warrior,fight,blood,dragon,metal,master,wind,triump
...
(savas,kilic,celik,kavga,ejderha.... :D )

Bu kelimlerle kurulabilecek her türlü kombinasyonu kullanarak cümle kurmus ve kurulabilecek cümleleri tüketmis bir gruptur Manowar..
Bu felsefeyse ne hos..Felsefede kelime tasarrufu diye bi seyi gerceklestirerek lise felsefe ders kitaplar1m1za girmeye hak kazans1n bence!!!

Eric Adam olagan üstü bir vokal dir..hiç laf1m olmaz..
De maio..iyi bassci dir..bumble bee ye çok güzel yorum getirmistir hatta..ona da hiç mi hiç laf1m yok..
Ve lakin..müzikal bir entellektadan,sanat dokunusundan yoksun olmalari
koca bir gercektir.

Manowar o kadar adi bir erkillik fasizani yanlisidir ki 'Woman be my slave'

yani 'kadin kölem' isimli bir sarki yazabilmislerdir..

Kadina zaten Pilic derler,böyledir hitap sekilleri,hiç röportajlarini okudun mu bilmiyorum.ve bi seyler becerip dururlar..

Oldum olasi nefret etmisimdir ManoWar dan...


birincisi müzik bir trend değil bir sanattır,müziğin modası geçmesi demek çok ama çok yanlış bir şey,moda değil bu,sanat...tekrar söylüyorum..SANAT!

Öncelikle çok az Manowar şarkısı dinlediğin çok belli oluyor,Manowar'ın son albümü olan Gods Of War norveç mitolojisini anlatan bir konsept albümdür,ve evet progresif öğeler taşır ki çok büyük orkestralar kullanılmıştır albümde

felsefe ve edebi değer konusuna değinecek olursam ben hep Manowar'ın kendine özgü bir lisanı olduğunu düşünmüşümdür,tekrar söylüyorum oraya sıraladığın kelimler metafor...

iyide müzik bu edebiyat değil ki,suçladığın şeyler çok yanlış bence,öte yandan bir sınava girmeden önce Manowar'ın başarıya çok pis etkisi olur misal,güç verir insana,onurludur...ve oldum olası Manowar fanıyımdır,hatta sana bir hikaye:

ölüm döşeğinde Manowar hayranı bir çocuğun annesi Manowar'a bir mektup yollar,oğlunun grubun çok büyük bir hayranı olduğunu ve ölmeden önce son arzusunun onlarla tanışmak olduğunu söyler,Manowar bunu öğrendiğinde çocuğun son on gününü onunla beraber geçirip onun başında kalırlar,onunla oyun oynarlar vs.vs.. çocuk öldüğünde ise onun anısına Manowar tarihinin en duygusal şarkısı olan Master Of The Wind'i yazarlar...

cevizi yemek için kabuğunu kırmalısın
 
Manowar, dünyanın en gürültülü grubu ünvanını 160 desibel ile Guiness rekorlar Kitabı'na yazdırmış.

Daha önceki rekor 132.5 desibel ile Ingiliz punk grubu Gallows, a aitti.

160 desibel nasıl birşey diye sorarsanız, bir jet uçağının yanında durmak gibi birşey. Hatta diğer yanınızda Manowar konseri varsa jet uçağı sivrisinek vızıltısı kalıyor;-)
 
Canım dostum Alper,

Biliyormusun, gerçek sanatı sen yapıyorsun. Sanat kavramı gerçekten çok tartışılabilecek bir olgudur bildiğin gibi.Ama ben diyebilirim ki, sen gerçek bir sanatçısın. :D

Şaka falan yapmıyorum, tüm içtenliğimle inandığım bir şey bu. Niye dersen?

Çok fazla girmesen de bu sayfalara, yeri ve zamanı gelince, bu zamanlamayı yapışın bile tam bir ustalık işi,az öz ama olayı hemen herkesin anlayabileceği şekilde can alıcı noktayı ortaya çıkarıp gülümsetebiliyorsun insanı.

Huzur dolu bir başlangıç, açıklayıcı güzel kadanslar ve yine huzur verici bir sonla biten yazılarınla iyi ki varsın diyorum ve başka bir şey demiyorum. :D
 
Gürültü degil, müzik dinleyelim biraz...


Porcupine Tree- Deadwing:

http://youtube.com/watch?v=gnHmrN7_eOw

...Sevgili ögretmenim,Alper abimizi niye progressive forumunda sanat tartisma konusunda uzak tutmak istiyosun,konuyu laçkalastidirdik ve de 'Sanat Sevici' bir sifata büründürdüysek affola..

Toy algilarimiz böyle böyle büyüyecek elbet :)
 
Sevgili halaz,
Müzik topiğinin lokomotifi Sanem öğretmenim ve sizler ateşcilerisiniz. Sadece progressive rock değil müzik, yaşam, ölüm, mutluluk adına çok söyleyeceklerim var amma velakin bizim fare yaşlandı;-) Tek tek basaraktan gidiyor;-)
Keşke şöyle bir ortamda bir araya gelip sabahlara kadar ya da akşamlara kadar birbirimze plak cd kaset çeksek... Gitar tıngırdatsak, terennüm eylesek. (':D')
2 dinleyip bir konuşsak...
Hayali bile güzel;-)
Sevgilerimle
 
Bir gün dost meclisini toplayıp doyasıya konuşmak hakikaten güzel olurdu.
Dünyevi olsun,uhrevi olsun şöyle bir kurtlarımız dökerdik...Sadece Progressivele de kalmazdı elbet..

Şimdi buraya mahsus bir ricada bulunmak istiyorum.Evet,biz toy ve de genç dinleyiciler 80'ler sonrasından süre gelen Progressive Rock/Metal Band leri az çok biliyoruz.Ancak daha öncesinde ve de kuytusunda kalmış Progressive gruplar olmalı bihaber olduğumuz...
Elp dir Alan Parson dır az çok onlardandan da haberdarız...
Birazcık eşelediğimde karşıma ismini hiç duymadığım ve de döneminde ses getirmiş gruplarla karşılaşıyorum...

Velhasılkelam;bu gün bir muhabbette 'Camel' diye bir ingiliz topluluk duydum...Aradım taradım bir hayli de kaynak buldum...
.burada daha önceden Sevgili Sunburn onlara ilişkin bir video linki vermiş..
Üstad Alper abimizin de bu Progressive dedelerine geçmişten kulak aşinalığı varsa bizimle paylaşsın istiyorum...

Mevzu '70 li yılların kuytuları..ve ben iki elimi bağdaştırıp kendi köşemde inzivaya çekilip diyeceği olan büyüklerimi söze davet ediyorum..
 
Camel denilince aklıma nedense hemen Eloy da geliyor. 1994 yılında tesadüfen keşfetmiştim. Türkiye'de iki grubun da cd'lerini bulmak imkansızdı, mp3 de olmadığından nerden nasıl bulurum diye çok çebelleştim, tesadüfen bir yerlerde rastladığımda çocuk gibi sevinirim hala. Ben Eloy'u keşfettiğimde "the tides return forever"ı çıkarmışlardı piyasaya, eh geç de olsa sonundan yakalayarak tanımış olduk. Neyseki internet sayesinde artık ulaşmak basit tüm albümlere ama hala altın gibi değerlidir bazıları "nadir" bulunur.

alperstein epey zaman önce attığı "Progressive Rock nedir?" mesajında önce Eloy, sonra da Camel'dan kısa da olsa bahsetmişti.
 
Sevgili arkadaşlar,

Gerçekten Progressive Rock yeni bir kavram değildir. Bizim dönemlerimizdeki rock guruplarının hemen hemen hepsi bu anlamda öncüdür.

Rock müziği yavaş yavaş kendini bulup artık bir tarz olmaya başladığı andan itibaren bazı guruplar öncü olmakla birlikte tüm guruplar bu kapsam içinde anılabilir.

Gerçekten bu işin öncüsü olarak belki The Beatles ı saymamıza rağmen,bazılarının eleştiri oklarını üzerime alacağımı bilerek ben belki de The Beatles a hiç ısınamadığım için o dönemlerde de dinlemediğim bir guruptu. Bugün de pek severek dinlediğim söylenemez.

Bu anlamda ilk öncü kabul etmeniz gerekir ki The Moody Blues tur. Ya da bu gurubun fanlarından olduğum için ben öyle düşünüyorum. İşin içine bir parça duygusallık kattım şu an.

Gerçi bizler The Moody Blues u genellikle bir kaç parçasıyla tanımakla beraber bu gurup cidden farklıdır. O zaman da farklıydı zaten. Rock ezgilerine senfonik özellikleri ilk katanlardandır. Bu yönüyle bir öncüdür örneğin.

Bilinen parçaların dışında gerçekten olaganüstü bir müzik örgüsü olan sayısız eserleri vardır.Ve hiç bir zamanda melodik özellikleri yok etmek gibi bir niyet taşımadıkları için benin kalbimde her zaman yerini korumayı bilmiştir.

Moody Blues - I`snt Life Strange

Moody Blues ta çok ilginç bir özellik vardır. Melodileri son derece basittir. İlk çırpı da insanın kulağından geçerek beyne yerleşiverir. Çok kolay olduğunu düşünürsünüz, tıpkı Mozart gibi... Sonra aynı eseri bir daha dinlersiniz, duymadıklarını duyarsınız.Her dinleyişte son derece ustalıkla örülmüş gizli güzellikleri keşfedersiniz.

Ve benim bu gurupta dikkatimi çeken çok daha farklı bir şey daha vardır.Hepsi vokalisttir. Ve tüm gurup elemanlarının harika ve birbirinden farklı sesleri vardır.Tarzları da farklıdır bu yüzden. Aynı gurup içersinde adı sadece Moody Blues olarak bilseniz bile eserin kime ait olduğunu anlayabilirsiniz. Bu yüzden dağıldıktan sonra bile ayrı ayrı gayet güzel müzikler yapmışlardır.

Moody Blues - Legend of a Mind

Siz gençler için kıyı da köşe de kalmış bir gurup değildir. Tam tersine adını bildiğinizden eminim. Ama derinlemesine izlenmesi gereken ve bence rock tarihine altın harflerle yazılmış bir guruptur.

Sevgili dinazorlarımızın genç hallerini izlemekte ayrı bir keyif veriyor bana yaa, bir tane daha için geri döndüm :D

Moody Blues - gypsy (1970)
 
Uzun zamandır bu bölümden uzak kalmıştım hernedense :?: Geçmişte yazılanlara şöyle bir göz gezdirdiğimde amaninn ne göreyim prog cuların taş olsıcalar diyeceğim türde bir grubu atladığımızı fark ettim 8)
>>>Coheed and Cambria<<< :) Şimdi oradan bu yazıyı okuyan bazı pro rock sever dostlarımız bindirme yaparaktan atlayacaklar hemencecik ekrana :shock: Hemen de diyecekler ki CoCa >>> emo<<< yapıyor gardeşim. ne alakası var diyebilirler. Ben onlara nacizane olarak bu bu amerikalı grubun emo dan ziyade yumuşatılmış fakat umarsızca çalınan distortion gitar nameleri eşiliğinde prog punk rock yaptığını söyleyeceğim. Öyle güzel bir vokal ki sert punk metinlerini bile pamuk gibi yapabilir bence :) Aslında enteresan olan başka bir konu var Bu grup fantastik ve hikayesel bir anlatımı,söylediği sözler var.Aslında karışık bir durum gibi gelebili kimilerine.Nu desen nu değil. Punk desen punk değil,hardcore desen hardcore hiç değil.bence emo da değil. bascbayağı pro punk rock :) Yahuu bazen bu grubu dinlerken ve özellikle grubun solisti abuk sabuk saçlı >>>Claudio Sanchez<<< dinlerken REM in solisti >>>Michael Stipe<<< geliveriyor.O da böyle haykırıyor bazen :lol:

Bu konu ile ilgili pek kıymatlı rocker dostlardan farklı fikirleri ve düşünceleri olan var ise yazsınlar lütfen.Belki bizim bildiğimizde yanlıştır. :?: Sormak öğrenmenin yarısıdır.

Em8y6k65.jpg


z2YIwK53.jpg


İlk önce Coheed and Cambria'nın 2002 yılında çıkardığı >>>The Second Stage Turbine Blade<<< adlı albümünden >>>Time Consumer<<< Ki bakın bakalım sert distortion gitar eşliğinde hafiften Michael Stipe tarzı ince sesli CoCa nasıl bir şeymiş :?:

http://www.youtube.com/watch?v=tMM0_mQGXpQ

İkinci olarak da hayal aleminde güzel bir hikaye hoş bir klip ve Coheed and Cambria'nın 2005 yılında çıkardığı >>> Good Apollo I'm Burning Star IV: Volume One: From Fear Through the Eyes of Madness <<< :shock: :shock: ( Ne Uzun Albüm İsmi bu gardeşim ) den >>>Welcome Home<<< adlı hoş parçası.Sonlara doğru Claudio Ufaktan bir solo çekmiş kendi kararınca hor görmeyin sakın

http://www.youtube.com/watch?v=BsgOl-vedtA

Konu ile ilgili fikirlerinizi bekliyorum.

RUHUNUZUN GIDASINI RUHUNUZDAN EKSİK ETMEYİN EFENDİM :)
 
Üst Alt