Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Experimental & Progressive Rock

bd3a2ff98c.jpg


Liquid Tension Experiment, Spontaneous Combustion'da bukez Mr. Petrucci olmadan karşımızda.

Albümü kısa bir süre önce şans eseri gördüm ve edindim. Açıkçası kafam epey karışmıştı, bir de
sound'un şaşkınlığı eklenince iyice meraklanıp internette biraz dolandım.

Wikipedia'nın yalancısı olarak Trio'nun öyküsü kısaca şöyle;

Spontaneous Combustion'ın LTE'nin ikinci albüm kaydı sırasında Petrucci'nin yeni doğacak kızının peşinde
yengeyle birlikte vakit geçirmesinden ötürü gruptan bir süre ayrı kalıyor. Bu süre zarfında da rahatsız birer
kişilik olan LTE tayfası stüdyoda doğaçlama takılmaya ve bunları kaydetmeye başlıyor. 2007'de de bizlere
böyle prog. jazz fusion sentezi deneysel bir albüm çıkarıyorlar.

[SIZE=2]merak edip dinlemek isteyen ve bulamayanlar özel mesajdan yazarsa yardımcı olmaya çalışırım..[/SIZE]
 
Bundan beni yine Dante haberdar etmişti,ve çok şaşırmıştım...Petrucci siz nasıl olur da Liquid albüm çıkarır diyesiyim.

Mevzuya ilişkin hiç bir şey araştırmamış ve kimseden bir şey duymamış biri olarak-Dante nin dedikleri dışında tabi-merakta da kaldım:Acaba Petrucci projeyi bıraktı mı diye.

Ahhh,şimdi biri bağırıyo içeriden:

"Oooolum,Petruccinin karısı hamileymiş,ondan katılamamış!!!!"
..diye..Şu an öğrendim..

Albümü dinledikten sonra da bir kaç kelam ederim..Lakin daha önemlisi Progressive forumunun yeniden harekete geçmesi hoş olacak...
Zira gelişmeler var:pos un yeni davulcusu belli oldu.Yarın konsere çıkacaklar.
Sunburn e duyuyrulur!!!
 
Ayreon un 2008 ocağında çıkaracağı albümü yine Progressive-Opera/Rock-Metal dinleyicilerini heyecanlandıran bir oluşumun
güzel haberlerini veriyor.

Zira bu albümde yine Lucassen çok çok sevdiğimiz seslerle albümü süslemiş...

Beni bir hayli heyecanlandıran isim Daniel Gildenlow....The Human Equations albümünün ardından eksikliği en çok hissedilen isimdi.Ama P.O.S. o sıralar 'BE' albümüyle meşgul olduğundan projeye dahil olamamıştı Daniel.

Bunla da kalmıyor,Daniel ın yeni albümde seslendirdiği bir şarkının sample için bir link var:

http://www.ayreon.com/ayreon/ayreonseven/mystery_singer17.mp3

Haa,diğer vokallere gelince;

Blind Guardian dan Hans Kursch var...

Epica dan Simone Hatun kişisi ve de Gathering in eski vokalisti Anneke

Evergrey den Tom Englund...


Heyecanla Bekliyoruz..
 
POS yeni davulcuyla ne yapacak bakalım halaz, merakla bekliyoruz

sample'ı az önce dinledim şahane..

hansi kursch de var demek olayın içinde :)


[SIZE=2]not: ben niye tahammül edemiyorum yaw bu bayan vokallere...
[/SIZE]
 
İstediğin kadar küçük yaz yakalandın dante, ve sen öldün!!!!!! :D
 
P.O.S Son albümün fiyasko ile noktalanmasının faturasını davulcusuna Johan Langell'e çıkarmış sanırsam.P.O.S u anlamak zaten pek mümkün olmadı.Johan Langell'i çıkar yerine allahın fransızını al ( Leo Margarit ) den bahsediyorum.mana vermek istiyorum.ama veremedim doğrusu.Yahu bu adamın elleri,aklı fikri Jazz da kalır yahu.:))))) P.O.S da ne etcek bu adammmm :)))

Özellikle albümünde adını verdiği ve metal metal olalı böyle eziyet çekmedi diyeceğim rap mı metal mi bir türlü birleştiremediğim rap metal temasında Scarsick'i bir yüz sefer dinlememe rağmen P.O.S un son albümde çuvallamış olduğunu söylemeden edemeyeceğim. 8) Dante bakalım görelim demiş,ben bakıyorum ma bir türlü göremedim.P.O.S un diğerlerine nazaran fena sayılmaz kategorisinde değerlendirdiğim,The Perfect Element I,Remedy Lane ve Be albümlerinde işlediği sound'u Bir P.O.S delisi olmamama rağmen görmek isteyenlerdenim.Yeni Fransız davulcusuna başarılar diyelim a mı diim,be mi diim,ce mi diğim,de mi diğimm, ha ne diğimmm :?: :lol: :lol: :lol:

Zavallı Johan Langell ailesine zaman ayıramadı ve buna rağmen Scarsick deki performansına bak ne oldu.Yenibir sayfa açıldı P.O.S semalarında Leo Margarit geldi ve sanırım buda pek zaman ayıramayacak güzeller güzeli,Acoustic ve Jazz sanatçısı hollandalı Lena Kovacevic'e :wink: Sonu P.O.S'u sevmesem de Johan baba gibi olmasa bari...

Nese birbirimizi yemeden lakin bir kaçımızın kulağına karpuz kabuğunu kaçırtarak güzel haber verelim; Efendim D.T nin yeri başka olmak ile birlikte Opeth in yeri bambaşkadır.Opeth,22 EKİM 2007 tarihinde son albümü >>>The Roundhouse Tapes<<< ile huzurlarımıza çıkacak :D Yine 22 Ekimde Huzurlarınızda olacak bir başka grup ise pagan metal ve progressive metal temaları işleyen Fransızlardan da metal akımdam çıkan varmı diye hep sorup cevabını bu grupla aldığım >>>Blut aus Nord<<<Ülkelerindede oldukça sevilen grupun son çıkardıkları albüm prgdan ziyade daha çok atmospheric müziği ile dikkat çekiyor.>>>Odinist<<< dinleyecekler biraz daha beklemek zorunda kalacaklar.Çok çok yeni bir grubun da ilk albümü 22 Ekim 2007 tarihinde biz rock metal severlerin beğenisine sunulacak.Doom ve Gothic metal yapan grubun adı >>>The Foreshadowing<<< İlk Albümleri >>>Days of Nothing<<< Diyor ve merak ile bekliyoruz.Çok severek dinlediğim harika Amerikalı grup >>>Exodus<<< ve 28 Ekim 2007 tarihinde kavuşacağımız albümleri >>>The Atrocity Exhibition/Exhibit A<<< Kasım 2007 sonlarında çıkacak Er kişilerin Güzel albümleri de var.Örnek olarak; katıksız progressive/experimental death metal yapan ve bu yüzdende pek revaçta olamayan ve ne alaka ise her yedi senede bir çıkardıkları bu albümlerin lakin dinlenmesi gerekn bir grup var. >>>Sculptured<<< Son albümleri >>> Embodiment <<<.


Bu arada yeni çıkanlara bir göz atmakta fayda var.

***experimental ve progressive rock da yapmış yılların adamı canadalı Neil Young'ın son albümü >>>Chrome Dreams II<<<10 Ekim 2007 de müzik severler ile buluştu.
***Sırada,Radiohead ve yine 10 Ekim 2007 tarihinde çıkmış Experimental albümü >>>In Rainbows<<<.
***Kimi zaman elektronica da yapsalar hoş bir grup olarak düşündüğüm,Ulver,1 Ekim 2007 Tarihinde >>>Shadows of the Sun<<< adlı bir albüm çıkardılar.hafiften,Experimental ve çoğunlukla pshycadelic jazz içeren albümün dinleyicileri hoşnut kalmışlardır umarım.
***Pram ve 1 Ekim 2007 de çıkardıkları albümleri >>>The Moving Frontier<<<

Şİmdilik bu kadar Sevgi ile kalın.

RUHUNUZUN GIDASINI RUHUNUZDAN EKSİK ETMEYİN EFENDİM :)
 
sunburn' Alıntı:
Nu desen nu değil. Punk desen punk değil,hardcore desen hardcore hiç değil.bence emo da değil. bascbayağı pro punk rock:)

bizde buna "ne idüğü belirsiz" denir. hadi haksızlık yapmayalım "nev'i şahsına münhasır" diyelim.

Yani cem illaki yaz dermiş gibi bir mesaj açmş.önce sanem kardeşten bir ricam var. 2 adet aspirin var mı kardeş? heheheh

kardeş biz de progressive dinledik ama aspirinsiz
:oops:

"Daniel ın yeni albümde seslendirdiği bir şarkı" hoşuma gitti teşekkür ederim halaz :)
 
Seni seviyorum canım dostum,

Nerde bizim aspirinsiz dinlediğimiz progressive müziklerimiz.

Daha da beterleri var canımcım, amanın diyorum çoğunlukla. Biz burada susalım dostum yoksa bizi ne yaparlar bilinmez.

Sahi ya müzik derslerinde anlattığım bir konu çoğu anlamda uzaklarda kaldı.

Bir müzik eserinin üç temel unsuru vardır.Asla değişmez aslına bakacak olursanız.

1) melodik yapılanma ; Olmazsa olmazlardandır.

2) ritmik yapı; Olmazsa olmazlardandır

3) armonik yapı;Olmayabilir ama yine de fizksel olarak her ses armonik yapısını içinde barındırır.

Bu üç özelliği tadında kullandığında ortaya şahaserler çıkar. Hani demiş ya senin Hipokrat;

Bir şeyi zehir yada ilaç yapan kullanılan miktardır diye, aynen öyle sevgili dostum.
 
Bakın size aklıma gelmişken aspirinin nereden geldiğini anlatayım hipokrat dedin de aklıma geldi. aspirini ilk kez kızılderililer kullanmış. keşif hikayesi de şöyle: insanların orası burası ağrıyor tutuluyor. bir tanesi diyor ki:
-"ah şu söğüt dalı gibi esnek dal gibi olsak "

yapraklarını kaynatıp içiyor suyunu. oh ne ağrı kalıyor ne de sızı...

yıllar sonra tıp bilimi veya farmakoloji bilimi bu yapraklarda "salisilik asit" olduğunu keşfediyor. bugün kullandığımız aspirinin içinde aynı madde var.

aspirinin de çoğu zarar...mazallah mide kanaması yapar.

aspirinsinsiz müzikli günler dilerim efenimm :D
 
Cem abi,durdun durdun;bunca zaman bekledin de şimdi mi patladın.N'oluyor yahu destursuz daldın POS a yine :D:D:D

Scarsick'e ilişkin tartışmıştık zaten,hiç bir şey demiyorum ek olarak :D Senin derdin beni konuşturmaktı,biliyorum-evet başardın da-

Asprin mevzusuna gelirsek;illa ki haplara başvurmayalım ne de olsa müzik bize kendinden ağrı kesiciler de veriyor:

http://youtube.com/watch?v=okLCurB1lJw


-cem abi,adamlara bir mendebur demediğin kaldı,onu da de rahatla :D-
 
Vayy Alper ağbimde gelmişş cıstak cıstak :D Helal valla ağbim.Daaaa anlamadım ben şimdi bu KOdlumu konuşuyonuz da ben çakozlamadım durumu :wink: Ne o öle aspirin maspirin olayları,karşılıklı aspirin istemeler falan :?: Halazzzzzzz gardeşim ver ordan bir blaster Talcit yandı gene midem :lol: anca keser beaaa :D

Hımm Korkma sen biricik öğretmenim biz yapmazük öle şeyler büyüklerimize,birde o büyükler sizin gibi üstat mertebesine iseler yok yok dokunmak şöle dursun,aklımızdan bile geçirmezük.Canlarım benim :)

Gelelim Halazaaaa, heeee öle yapcem tabi.Ne bekliyordun ki be gardeşim :?: Durup durup vuracaksın.Hattı zatında baskın yapacaksın.Baskın;Anında ve habersiz yapılan taruz şeklindeki saldırı şeklidir.Bu da bir baskın sanırsam :lol: Yahuu aslında benim P.O.S a karşı bir derdim yok.amma velakin üzülüyorum böyle güzel işler çıkarmaya çalışan grupların böylesine saçma sapan işler yaparak müzik severleri hayal kırıklığına uğratmaları akıl alır gibi değil.D.T nin de son albümü çok mükemmel değil.Hatta Alper ağbim ile beraber dinledik bir çok parçasını an ve an.ve ne yazıkki bir kaç parçası dilim varmıyor ama resmen çalıntı. veya taklit :( Böyle şeyler yaparak soğuyoruz sevdiklerimizden,açılıyoruz yeni ufuklara,şişiriyoruz yelkenlerimizi açık ufuklara.

RUHUNUZUN GIDASINI RUHUNUZDAN EKSİK ETMEYİN EFENDİM :D
 
KİMSELER YAZMASADA YAZACAM BEN BURALARA BEN OLDUKÇE BURALARDA :D

AYREON VE BANGIR BANGIR GELEN BOL VOKALLİ ALBÜMÜ >>>01011001<<< İÇİN ŞÖYLE BİR BAKTIM İNTERNET SEMALARINA VE GÖRDÜM Kİ SIKI PARÇALAR VAR.PARÇALARI BİR KENARA BIRAKSAK BİLE VOKALLERİ SÜPER. :D OCAK 2008 DE BÜYÜK BİR SABIRSIZLIKLA BEKLERKEN KENDİLERİNİ,BİR BAŞKA GÜZEL HOLLANDALI GRUP >>> THE CONSORTIUM PROJECT<<< İLE TANIŞTIRAYIM BİLMEYEN MÜZİK AŞIKLARINI.THE CONSORTIUM PROJECT,PROGRESSIVE METAL YAPAN BİR MÜZİK TOPLULUĞU.AYNI TARZDA MÜZİK PARÇALARI MEYDANA GETİREN FARKLI MÜZİK TOPLULUKLARININ BİRBİRLERİNDEN SANATÇI ALMALRI ÇOK DOĞAL OLUP AYREON DA GİTAR,KEYBOARDS VE BASS GİBİ ÇALGILARI DA ÇALAN VAKALİST >>>ARJEN ANTHONY LUCASSEN<<< VE YİNE AYREON DA VOKALİSTLİK YAPMIŞ >>>IAN PARRY<<< Kİ AYNI ZAMAN DA 1996 YILINDA PROG METAL GRUPLARINDAN YİNE HOLLANDALI BİR GURUP OLAN >>>ELEGY<<< DE VE 1983 KURULUP 1985 YILINDA DAĞILAN HEAVY METAL GRUP >>> HAMMERHEAD<<< DA DA IAN PARRY VOKALLİK YAPMIŞTI.
VELHASIL,PROGRESIVE METAL SEMALARINDA BİR OTARAFA BİR BUTARAFA UÇUP DURAN IAN PARRY SONUNDA MUTLULUĞUNU 1999 YILINDA KURULAN THE CONSORTIUM PROJECT'DE BULMUŞ :D

THE CONSORTIUM PROJECT DISKAOGRAFIA

1. 1999 IAN PARRY'S CONSORTIUM PROJECT
2. 2001 CONTINUUM IN EXTREMIS
3. 2002 THE MUSIC REMAINS THE SAME

BURADA BİR DUR DİYELİM.DİYELİM ÇÜNKÜ BU ALBÜM TÜM ALBÜMLERİNDEN DAHA ÇETREFİLLİ.

ÇEK OĞLUM ORTAYA KARIŞIK DİYEBİLECEĞİMİZ BİRDE KERIŞIK ALBÜM YAPMIŞLAR.ALBÜMDE YER ALN TÜM PARÇALAR BABALARIN BABASI İNGİLİZ GRUP >>>LED ZEPPELIN<<< DEN.SÖYLEYENLER OOOO KİMLER YOK Kİ ; ANGR,BLAZE,PRIMAL FEAR,DORO,ELEGY,TIERRA SANTA,GRAVE DIGGER,MASTERPLAN,THE CONSORTIUM PROJECT ( IMMIGRANT SONG ),MAGO DE OZ,AXXIS,WHITE SKULL.NE DEMELİ BİLMEMKİ BENCE TAM BİR COVER ÇILGINLI ALMIŞ BAŞINI GİTMİŞ.

NESE EFENDİM,BEN BURADA LED ZEPPELIN'İN SOLİSTİ ULU MANİTU >>> ROBERT PLANT<<< BABAYI ES GEÇMEYECEĞİM SIRASIDA GELMİŞKEN.
ASLINDA IMMIGRANT SONG'U HER KİMSE SÖYLERDE LED ZEPPELIN VE ROBERT PLANT GİBİ SÖYLEYEN ÇIKMADI KANIMCA.>>>LED ZEPPELIN III<<<1970 YILINDA PİYASLARA ÇIKTIĞINDA BEN DAHA AGU AGUU DİYODUM.GEL GÖR Kİ ADAMLAR BU İŞİN DEĞİM YERİNDEYSE KİTABINI YAZMIŞLARDI OZAMNLAR VE BU KİTAP DÜNYA LİSTELERİNDE ÇOKTAN BİR NUMARA OLMUŞTU BİLE.İŞTE O KİTAPTAN İLK PARÇA VE AYNI ZAMAN DA THE CONSORTIUM PROJECT'İNDE COVER LAMAYA ÇALIŞTIĞI PARÇASI >>> IMMIGRANT SONG <<<

http://uk.youtube.com/watch?v=svR3iXKTJvc

BU PARÇAYI VE DİĞER LED ZEPPELIN PARÇALARINI BANA KALIRSA KİMSE JIMMY PAGE GİBİ KİMSE KONUŞTURAMAZ AMA YİNEDE BİRDE IAN PARRY DEN BİR DİNLEYİN BAKEM.BANA KALIRSA DAHA AZ RUH VAR.

http://www.youtube.com/watch?v=4UtZiv_rF-o

4. 2003 TERRA INCOGNITA ( THE UNDISCOVERED WORLD )
5. 2007 IV - CHILDREN OF TOMORROW


KUŞKUSUZ IAN PARRY ÜZERİNE KURULU BİR TOPLULUK OLAN CONSORTIUM PROJECT LED ZEPPELIN'DEN FENA HALDE ETKİLENMİŞ VE SON ALBÜMÜ >>> IV - CHILDREN OF TOMORROW<<
  1. >>ENIGMA<<< SİZLERLE BULUŞUYOR.

    http://uk.youtube.com/watch?v=ixzSHqE5gHs

    DAHA DETAYLI BİLGİ İÇİN TOPLULUĞUN KENDİ SİTESİ
    http://www.nonstopmusicproductions.com/

    RUHUNUZUN GIDASINI RUHUNUZDAN EKSİK ETMEYİN EFENDİM :twisted:
 
HALAZZ BABAM NERDESİN SENNN ? :(

BAK PORCUPINE TREE YENİ ALBUM ÇIKARDI.YANİ ASLINDA BU DA ESKİ AMA 2007 DE İKİNCİ ALBUM :)

FEAR OF A BLANK PLANET. PARÇA BAYAĞI SIKI. :twisted:

http://www.youtube.com/watch?v=azBn...REATE&ref=myp_tab&posts=1&view=733373042&fb_s

BU ARADA ŞUNU DA BELİRTELİM; HALAZ PINK FLOYD UN YERİNİ ALABİLECEK BİR GRUP OLARK SÖLEMİŞ PORCUPINE TREE İÇİN,NE VAR Kİ DAHA ÇOK RADIOHEAD,THE MARS VOLTA VE MUSE TAYFASINA GİRİYORGİBİ BU GRUP.GÜZELMİ ? EVT GÜZEL.PROGMU ? EVET PROG.

ZAMAN KALIRSA BU GÜN VEYA BİRKEÇ GÜN SONRA BURALARDA KENDİLERİNDEN BAHSETMEYEREK BÜYÜK GÜNAH İŞLEDİĞİMİ DÜŞÜNEREK HAYIFLANDIĞIM BİR BAŞKA DEV,İNGİLİZ PROGRESIVE ROCK METAL BANDINN UNUTULMAZ MÜKEMMELLİYETÇİ GRUBU >>> JUDAS PRIEST <<< DEN BAHSETMEYE ÇALIŞACAĞIM.

RUHUNUZUN GIDASINI RUHUNUZDAN EKSİK ETMEYİN EFENDİM :twisted:
 
Cem abi sınavdır şudur budur uzak kaldım bir hayli...Neyse Porcupine diyoruz...

Fear of a blank Planet bu sene Nisan da satışa sunuldu ve ve ben sabırsız bir Porcupine dinleyisicisi olarak albümü çıktıktan sonra bir iki ay içerisinde büyük bir oburlukla dinledim..Ve hala ilk çıktığı zamanki oburlukla dinliyorum...
Albüm yine Porcupine nın başka bir başyapıtı ve Mikael Akerfeltin
dediği gibi
önümüzdeki 50 yılda Progressive listelerinde yer alacak klasikleri barındırıyor.

Albüm her şeyden önce çok çarpıcı bir konuyu temel almış.70'lerin X generation ve kayıp zihniyet hareketlerinden '90 ların b
aşındaki grunge ve punkın yükselemesine değin kafası boşaltılmış
kuşaklar yaratılması üzerine gidilmiş.

Albümden bahsetmeden önce Steven Wilson ı bilmeden Porcupine Tree den ya da bir PT albümü konseptindne bahsetmek yanlış olur.

Öncelikler Steven Wilson Kimdir?...

Porcupine Tree nin gitar-vokali tanımıyla başlayabiliriz..Ötesinde
çok farklı ve Progressive dinleyicisinin bilmesi şart olan başka kimlikleir vardır.

Wilson bir self-taught prodüktördür.Müziği ticari kaygıdan sıyırma
derdi onu bu yöne itmiştir.Ve bu gün Progressive müziği icra eden
hemen hemen her insan ona danışmadan tabiri yerindeyse bi şey yapmaz..

Mesela Opeth e taparız di mi?Peki Opeth i Opeth yapan adam kimdir?

Cevap veriyorum:Steven Wilson!!!Blackwater park albümünden başlayarak Opeth in 5 efsanevi albümün prodüktörlüğünü yapmış
adma Steven dır..

Opeth le Wilson ın karşılaşması da Mikael in Porcupine Tree nin
müziğine tabiri yerindeyse aşık olmasıyla başlar.

http://youtube.com/watch?v=y69fZ5GdDxI

Yukarıda verdiğim link Mikael in Porcupine hakkında yaptığı 3
bölümlük röportajın birinci kısmı...2 ve 3. kısmı da bulabilirsiniz.

Ama ben kısaca o röportaj hakkında bir özet geçeyim.Mikael
Porcupine ın onun için dünyada en özel ve iyi müz,k yapan
progressive grubu olduğunu söyler.Kendisi büyük ve tapınılan
bir müzisyen olmasına rağmen Porcupine konusundaki çocuksu
ve sıradna bir fanmış gibi heyecanını asla saklayamaz saklamaz.

Cem abi şimdi senin asıl dikkatini çekecek başka bir işinden
bahsedecem Steven ın.Progressive dünyası Steven a danışır
dedim ya.Bunların başında Dream Theater gelir.Her albümden
önce Steven aranır,sound kaygıları dile getirlir.Ve Steven İ
ngiltereden DT için Amerikaya uçar.
Systematic Chaos albümde Repetance ı dinlemişsindir.
O şarkıda konuşanlardna biri Steven dır ve ne der biliyor musun?.
"D T yi asla severek dinleyemedim"...Wilson bir D T
şarkısında bunu itiraf eder ve Progressive müzğin bir
anlamda D T den intikamını alır.Elbette Portnoyla sıkı
dostlardır.Ama müzikal kaygı ve de gerçeklik başka bir durum.

Dream Theater için şöyle der:"Çalınması zor şeyleri
sıralayıp müzik yapmak kolaycılıktır.İyi prodüksiyon,sound
kaygıları ve atmosferik uyuşmayı yakalamak zor solo çalıp
gaz ritmler döşemekten daha sanatsal bir iştir.D T bu konuda
bazen kaygı verici.."

Portnoy ve Kevin Moore ortak projesi O.s.i. ın ilk albümüne
de yardımda bulunmuş ve ve Shut down gibi çok çok güzel
bir şarkıyı çalmış söylmiş ve albüme güzel mi güzel bir tat
ve iz bırakmış insandır yine Wilson...

Artık gelelim son albüme...Son albüm Konseptini Bret Easton Ellis in
2005 te yayınlanmış Luna Park romanından beslemiş.
Henüz Türkçe çevirisi olmayan bu kitabı buldum ve okuyorum..
ama bitirmedim daha...AMa şunu diyebilrim ki kitaptaki
olayların perspektifi değiştirilmiş.Kitapta olaylar babanın
gözünden verilirken albümde çocuğun bakış açısı ele alınmış..
Ve kavramsal olarak tema değişmiş.Yani kitaptaki temel
mesaj Steven ın yeni nesil üzerindeki kaygılarıyla
birlikte tamamen bambaşka bir boyut almış.



Albüm müzikal olarak konseptinin atmosferini çok çok
başarılı bir şekilde yakalamış.Cem abi Fear of a Blank
planet a sen sıkı şarkı demişsin.Ama bence bu tanım
yetersiz.Bu şarkı derdini olgunlukla anlatmayı başarabilmiş
başarılı bir şarkıdır.

Ama albümde 'masterpiece' unvanına değer başka
bir şarkı vardır ki.Bu şarkı Hem Porcupine Tree nin hem
Progressive müziğin bir özeti kabuul ediliyor şimdiden.
Anesthetize...20 dakikalık bir müzik şöleni...ama değerinin
anlaşılması için albümün bütün oalrka en az bir iki ay dinlenmesi gerekiyor.Yani zahmetli iş..


Cem abi..Porcupine için Pink floyd dan bahsetmişim ya..
o sözlerimin hepsini çöpe at..çünkü porcupine tree sadece
ama sadece kendi müziğiyle taçlandırılabilir.İlk dönemleri
psyhchedelic etkileri taşıyor evet ama..Procupine ın o
dönemleri o kadar eskiye dayanır ki (90 ların başı) henüz
Pink FLoyd un büyük ve muhteşem albümü Division Bell
çıkmamıştır bile...
Sonrası da zetan Porcupine ın bambaşka bir müzğie
yelken açtığı dönemdir..

Radiohead-Porcupine konusunda Thom yorke zaten diyeceğini
demiştir.. Thom,Porcupine önünde el pence divan saygı durusunu sergilemiştir.Benzerlik söz konusu değil,ingiliz olmaları
tek benzerlik sanırım..

The mars voltayla Porcupine tek benzerliği ikisinde
Progressive müzik ismiyle anılmaları.Yoksa başka hiç bir
benzerlikleri olmadığı çok bellidir...Zaten The MArs Volta
o kadar kendine has bir müzik yapar ki..O müzik bazen bir
müziği bile benzemez :D:D:DOnlara da selam olsun bu arada..

Steven ın yine de alternative bir yanı vardır..Bu bazen
Porcupine ın müziğine yansır..ama bunun dışında tamamen
alternatif müzik yaptığı Blackfield diye bir band vardır..
Blazkfield için radiohead e benzer denilebilir.Ama bu
Stevevn müzikal orjinalitesine zerre zarar vermez..
Aksine onu besler...

Cem abi yine konuşturdun beni bu kadar...:D..yine
ulaştın amacına...

Son olarka Steven ın yeni uğarışı Anethema nın 2008 de ç
ıkacka albümü için prodüksiyon yapmasıdır..Bu arada Steven ı
Opeth in Windowpane ve Harvest kliplerinde mix aleti b
aşında ve bazen keyboard önündengörebilirsin..

-Bu arada en iyi progressive davulcu ödülünü de
Portnoyun elinden almış kişi Gave Harrison Porcupine ın
davulcusudur...

Progressive kendini tekrar etmeyi affetmez bir müzik.
Kavrayışı bu şekilde sanırım...

susmak bilmiyorum...müziği açmalıyım..:D
 
Vayy Halazım benim :) Ne iyi ettin de geldin gardeşim :)

Yoksa buralarda yanlızlık çekiyordum uzun zamandır. Sağol var ol.

Döktürmüşün yine :) Bir başılıyorsun pir başlıyorsun.Amma velakin uzun soluklar ile ve çooook uzun aralıklarla yazıyorsun güzel yazılarını. Ne yazık ki uzun uzun zaman dilimlerinden sonra senin yazılarını görübiliyoruz. :(

Nese.Yukarıda ki ayzına bir kere daha teşekkür etmek istedim.Parmaklarına kuvvet yza gardeşim :)


Bu gün facebook da da alper ağbim bana ünlü ve gerçekten bak ama gerçekten sıkı bir şahsiyeti göndermiş çoook vede pek gıymatlı youtube ile :)
tanrı onu korusun :)

1965 ile 85 yılları arasında Pink Floyd'un bass gitaristi ve vokaliydi >>> Roger Waters <<< 1984 yılında taş olup baş yarmak istedi ve kendi adıyla,Pink Floyd,Ron Geesin ile ve de özellikle kompozitörlerin kompezitörü Ron Geesin ile berber >>> Music From The Body <<< adlı çalışmayı çıkarmışlardı.Ben ozamanlar sanırım altı aylık altı bezli bir bebeydim :shock: İşte bu süper insanlar o zamanlarda psychedelic den ziyade experimental tadında hatta ve hatta avant garde pozisyonlarına denk güzellikte döktürmüşlerdi... O günler gerçekten de güzel günlermiş :)

Music From The Body,Roger Waters ve Ron Geesin'nin bilinen ve beraber çalıştıkları tek albümleri. Bir şarkı o dönemlere göre ancak bu kadar güzel ve bu kadar deneysel şaheserlik içersinde olabilir.

Roger Waters ve Ron Geesin'i bana hatırlattığı için Alper ağbime bir kere daha sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.

Fazla sözze gerek yok aslında döndürelim kırkbeşliği söz bitsin müzik başlasın.

http://www.youtube.com/watch?v=zwjwP_hB-2A

RUHUNUZUN GIDASINI RYHUNUZDAN EKSİK ETMEYİN EFENDİM :)
 
Onlar 5 şubatta açıklamışlar,ben bugün öğreniyorum:Opeth dokuzuncu stüdyo albümü 'Watershred'i kaydetmiş,bizler yaza beklerken bizi bir mevsim daha sabretmekten kurtarmışlar,bahar aylarına albümlerini dinleyebilecekmişiz.
Archenemy nin eski Opeth in yeni gitaristi Fredrik Akesson la birlikte Peter sız ve Martin siz ilk Opeth albümü insanı meraktan çatlatan türden bir beklentiye sokuyor.Mikael in jazz ve blues desenlerine melodik ve hızlı solo partisyonlarıyla bilinen Fredrik neler katmış acaba?

Playlist şu şekilde açıklanmış:

1. "Coil"
2. "Heir Apparent"
3. "The Lotus Eater"
4. "Burden"
5. "Porcelain Heart"
6. "Hessian Peel"
7. "Hex Omega"

Porcelain i Fredrik yazmış,diğerleri yine Mikael tarafından yazılmış...

Ek olarak 3 cover şarkı var.Ghost of Reveries ın Speacial Edition ların da dinlediğimiz Deep Purple coverı Soldier of Fortune dan sonra Opeth den leziz coverlar yapması da başka bir beklenti olmuştu ki;

Bridge of Sighs" (Robin Trower cover) "
Den Ständiga Resan" (Marie Fredriksson cover)

ve ve ve ve:
"Would?" (Alice in Chains cover)


Mikael in 70 lere dönük yüzü ve blues sevgisi Robin Tower coverını doğuruyor,90 ların İsveçce bir pop şarksı meraka gark ediyor insnaı:'Acaba nasıl yaptılar?' diye...

Ama beni hayretler içerisinde bırakan cover Alice in Chains klasiği olan 'Would?' oldu..
2002 de kokain aşırı dozuyla kanatlanıp uçan Layne Staley in anısına Opeth in de böyle bir güzellik yapması Alice in Chains le büyümüş,Stanley için üzülmüş bir kitleyi çok mutlu edecek diye düşünüyorum.

Şarkı seçimi de çok iyi olmuş,daha şimdiden Mikael in Would u nasıl söylediğini ve Opeth in bu şarkıya kendini nasıl yansıttığını hayal edebiliyorum.Dahası şu an hayalimde bu track çalıyor bile diyebilirim :D...
 
PETER GABRİEL

Peter Brian Gabriel, (d. 13 Şubat 1950) İngiliz müzisyen.

İngiltere’de Chobham, Surrey kasabasında doğmuştur. Şöhreti Progressive Rock türü müzik yapan Genesis grubunda baş vokalist, flütçü ve perküsyoncu olarak yakalamış, daha sonraları kariyerini tek başına sürdürmüştür. Yakın dönemde ise yerel müziklere gerek yapımcı olarak gerek kişisel düzeyde destek olup, bir çok uluslararası insani yardım çalışmasında rol almıştır.

Genesis yılları

Tony Banks, Anthony Phillips gibi isimlerle 1967 yılında Genesis’i kurdu. İlk döneminde bir Soul müzik hayranı olarak sevdiği isimlerden bazıları; Nina Simone, Gary Brooker ve Cat Stevens’tır. Grup kısa zamanda önce İngiltere’de olmak üzere İtalya, Belçika gibi ülkelerde tanındı.

Performansı sırasında gösterişli sahne elbiseleri kullanması, şarkılarından önce anlattığı kısa, hayal ürünü hikayeler ve kullandığı ışık efektleri ün kazanmasında önemli rol oynadı. Çok sonraları birçok rock ve metal grubunun kullanacağı, vokalistin seyircilerin arasına atladığı hareketin bir benzerini The Knife adlı parçasında yaparak akıma öncülük etti. Genesis’ten ayrılma nedeni de yine gösterişçi tavırları ve grup içinde sivrilmesine dayanmaktadır. Hastalanmış olan kızı Anna ile ilgilenmek istemesi, grupla birlikteliğine son noktayı koydu.

Solo kariyeri

Gabriel ilk solo albümlerine isim koymayı reddetmiş, sadece kendi adını vererek kapaklarda farklı temalar kullanmıştır. İlk albümünde yapımcı Bob Ezrin ile çalıştı ve ilk solo başarısı Solsbury Hill adlı parça ile geldi. O dönemde içe dönük bir yaşam tarzı edinen müzisyen şarkı sözlerine de bunu yansıtmıştır. Gitarist Robert Fripp’le beraber 1978 yılında ilk uzun çalarını çıkardı. Deneysel ve karanlık yapıdaki çalışma önemli bir başarı elde etmedi. 1980 senesinde Steve Lillywhiteile gelen çalışma ise beraberinde «Games Without Frontiers» ve «Biko» gibi hit parçalar getirdi. Gabriel bu çalışmalarında sıradışı kayıt teknikleri ve ses efektleri kullanmıştı. «Intruder» çalışması da Phil Collins’in de katkısıyla yepyeni bir davul kayıt tekniğiyle gerçekleştirildi; bateri takımında gelenekselleşmiş olan ziller de kullanılmadı. IV albümünde ise örneklenmiş ve yeniden düzenlenmiş seslerle alışıldık enstrumanları bir araya getirdi. «Shock the Monkey» hem tek başına hem de video klip olarak ses getirmiştir. Sahne performanslarında görsel zenginliği ve kurguyu ön plana çıkardı.

Zirve yılları : So, Passion, Us ve Up

Daha önce önemli adımlar atmasına rağmen Gabriel, zirvedeki popülaritesini 1986’da çıkardığı So albümüyle kazandı. Listelerde bir numaraya kadar yükselen Sledgehammer, Big Time ve Kate Bush ile düet yaptığı Don’t Give Up adlı parçası albümde yer alan parçalardan bazılarıdır. Sledgehammer 1987 yılında MTV Music Video Awards tarafından birkaç dalda ödüle layık görüldü. 1988’de dünya çapındaki Human Rights Now! (İnsan Hakları Şimdi!) turlarına önemli destek verdi.

Martin Scorsese’nin filmi The Last Temptation of Christ için 1989 yılında Passion albümünü hazırladı. Bu albümünü 1992 yılında çıkardığı Us takip etmiştir. Us’ın kayıtları sırasında ilk evliliğinin sona ermesi ve kızından uzaklaşması gibi zor bunalımları yaşıyordu. Come Talk To Me (Gel konuş benimle) adlı parçada kızına yakınlaşmak için olan çabasını dile getirdi, Sinead O’Connor vokalde ona eşlik etti.

Eylül 2002’de çıkardığı Up ile, 70’lerin sonlarında ona hakim olan karanlık atmosfere geri döndü. Ticari başarısı pek yüksek olmayan bu albümü kendi imkânlarıyla çıkardı.

Türk halk müziği sanatçısı Selda Bağcan, Gabriel’in desteklediği Womad Vakfı tarafından çıkarılan Dünya Dans ve Müzik Festivali albümünde bir şarkısıyla yer almıştır.

Real World

Real World Stüdyoları’nın kurucusudur. Stüdyonun amacı, yerel müzik yapan belirli sanatçıları desteklemek ve onların yaptığı müzikleri batı kültürüne tanıtmaktır. Yungchen Lhamo, Nusrat Fateh Ali Khan ve Youssou N’dour bu sanatçılardan bazılarıdır.

Son yıllarda sanatçı video oyunları üreten Cyan Worlds ve Ubisoft gibi şirketlerle de beraber çalışmakta, çıkardıkları oyunların ses tasarımlarında onlara destek olmaktadır.

Sanatçının en sevilen şarkılarından bir kaç örnekte eklemeden geçmeyelim.

Peter Gabriel Solsbury Hill video klip izle indir yükle download Video75 Türk Video Arama Motoru

Peter Gabriel In Your Eyes video klip izle indir yükle download Video75 Türk Video Arama Motoru

Peter Gabriel Come Talk To Me video klip izle indir yükle download Video75 Türk Video Arama Motoru
 
Ohh be epeydir dinlenmedeydi bu başlık:)

paylaşımın için sağol minerva:)
 
Üst Alt