Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

[Gündem] Sağlık Kurulu Raporları ile ilgili önerilerimiz

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
TAGI arkadaşımızın dediği gibi bir kolunun veya bacağının yarısı olmayan bir kişiyi 3 derece bile özürlü sayılmayan bi sistemde,dikkat edin 3 derece özürlü yani bu kişi ortalama 18 yıl ve 4500 gün ile emekli olabiliyo ve siz bu hakkı bile vermiyosunuz. Ama sistem ne diyo bu kişi için en basit örnek1. ticari arac kullanamaz mesala(ehliyetine not düşüyosunuz)hadi ben azimliyim ya herşeyin üstesinden gelirim da e niye bana bu hakkı vermiyosunuz.2.Bu kişi bedensel işlerin hangisinde calışabilir söylermisiniz inşaatlarda kalfalık mı yapacak, yaya posta veya kurye işindemi calışacakyok yok belki şimdinin moda işi özel güvenlik firmasında calışır belki.Arkadaşlar böyle bi kişinin masa başı işi hariç başka kategorilerde calışması mümkünmü allah aşkına,bunu 3 yaşındaki cocuk bile biliyooo.Burda olan veya olmayan onurlu insanlara kimse sadaka bağışlamaya kalkmasın,sözüm ona keyifleri geldiği zaman prim affı yapanlar ,erken emekli olsun diye 2 yaşındaki torununu sigortalı gösteren siyasiler varken ne yapcağız şimdi burda yok özürlü hakkı yok toplum ve özürlü yok efendim özürlü ve sanat bissürü süslenmiş politik laf bunları sıralayıp duralım.BİRİ BANA ANLATSIN LÜTFEN ÖZÜRLÜ KİM ?.
 
Merhaba;

Sayın Efsane 1 bence düzenlenmedi ; düzenlenmiş olsa onca arkadaşımız burda hala bu soru ile karşımıza çıkmazdı.

Sorun hala devam ediyo...
 
Bu haberi az önce Hürriyetin sayfasında okudum.Haberin linkini verme nedenim de bundan dolayıdır.Maliye ye bu konuda başvurduğumda gazetelere bakmayın, onlar istedikleri gibi yazıyor,bize resmi kurumdan yazı gelmedikçe aynı şekilde davranıyoruz,yaptırımlarımızda değişiklik yok dendi.
Türkiye'de 1.dünyada 305.gibi sıralama verip henüz belli olmayan beklenti içinde olduğumuz bir uygulamayı, sayemizde yapıldı,oldu artık uygulanıyor mağduriyet giderildi gibi bir anlatım ortaya çıkıyor(aylardır takip ettiğimiz öneriler verdiğimiz bir çok yere dilekçeyle maille başvurduğumuz,zaman zaman kendi aramızda dahi tartıştığımız bu düzenleme, bir an önce yapılsında kimin tarafından kimin itelemesiyle olduğu o kadar da önemli değil benim için yeter ki altında binlerce çığlık,binlerce isyan edişin olduğu mağduriyet giderilsin)
Bu yazı umut tacirliğine mi giriyor,müjde mi? atlatma haber mi?yoksa gazetecilere bazen daha önceden bilgi veriliyor resmi gazetede ben mi atladım diye soruyorum.Bir an önce mevzuat düzenlenirde bu yaşamın kenarında, sıyırma, iş bulma,emekli olmaya çalışma,bekleme arasında hayatımı dengede tutmaya çalışırken daha fazla yıpranmak,sevdiklerimi yıpratmak istemiyorum
 
Fatih beyin gaz pedalı takılmış, bodoslama gidiyor...

Daha önce de yazmıştım:

Fatih Çekirge iyi gaza gelmiş :) Neyse, gelmesinin bir zararı yok (en azından şimdilik).

Sağlık Kurulu raporlarıyla ilgili yönetmelik değişikliklerine dair çalışmalar bu başlığı açtığımız günden beri devam ediyor. SGK Genel müdürü dahil konuyla ilgili üst düzey bürokratlar bu başlıkta yazılan her mesajı tek tek okudular ve sorunları tespit edip, gerekli düzenlemeleri yapmak için bürokratları görevlendirdiler.
Bu süreç Özürlüler İdaresi Başkanlığı tarafından koordine ediliyor. Ortaya bir taslak çıkarıldığını ve şimdi onun üzerinde çalışmanın sürdüğünü biliyorum.

Yani, Sayın Çekirge iki yazı yazdı diye hoptadanak sorun çözülmüş değil :) Böylesi bir yaklaşım sakatların kendisine ve bu konuda çalışan sivil toplum örgütleri ile bürokratlara haksızlık etmek olur.
Bilmem kaç yıldır sakatlar mağduriyetlerini çeşitli platformlarda dile getirip çözüm için baskı oluşturmuşken, bu çabaların sonucunda ilgili kurumlar harekete geçmişken, bir süredir devam eden mevzuat çalışmaları malumken, kimse ortaya çıkıp "iki haber yaptık engelleri aştık" diye havaya girmesin. Ayıp oluyor...
Ve konuyla ilgili genel bir tartışma da şu: http://www.engelliler.biz/forum/ayr...n-sorunlari-ve-gaza-gelen-medya-tartisma.html
 
Bu kadarda bodoslama gidilmez ki kafayı cekmis biraz heralde!(aksamda kalma geziyor ortalıkta) :))
(Ben Sayın Oturanboganın yazısına atfen yazmısdım kafayı ceken benim yazıma gore fatih bey oluyor perenay33)
 
kim kafayı cekmis bizmi yanı magdurlarmı yoksa kalemi isteyene gore hareket eden medyamı yoksa kendi sokugunu dıkemeyen hukumetmi
 
Yahu engelliler haftasıdır dedik meclis bu anlamlı günlerde hiç değilse bir jest yaparda şu oranlarla ilgili bir düzenleme yapar dedik,bu da bu haftada çok şık olur dedik ama adamlardan halen bir ses yok...
 
emekli olabilmek için vergi indirimi raporunu şart koşmak ne derece doğrudur. tekgözü görmeyen ve vergi indirimi alamayanlar ne olacak.bu yanlıştan biran önce dönülmesi lazım.
 
derğerli arkadaşlarım bu sıkıntılar yetmiyor gibi birde özürlü çalışacak arkadaşlar sağlam bireylerin yapmakta zorlandıkları işler veriliyor veya yasal zorunlukuk yerine getirmek için özürlü bireyleri çalışıyor gibi gösteriliyor bu memleket zor düzelir
 
ciftcioglumustafa,
Taktir edersiniz ki o bir mahkeme kararı ve o olayla ilgili bir durum. Ancak ve ancak mahkeme yoluna gittiğinizde o kararı emsal gösterebilirsiniz. Aslında mahkeme kararları doğrultusunda yasaları da uyarlamak gerekiyor ama ne mümkün.
 
evet sevgili arkadaşlar (dün oran şöyleyken) şimdide 13 mayıs 2009 tarihli raporumuzda % 36 aldık durum şimdi şöyle oldu bir gözü tamamen görmeyen biri için rapor oranları 1994 ilk işe giriş % 48.8 - 6 ay sonrası % 23- 2004 te alınanda % 32 ve 2009 mayısta % 36 gittikçe % 40 a yaklaşıyoruz biraz daha gayretle ve azimle sanırım 2 seneye kadar % 40 ı alırız
 
Arkadaşlar belki hatırlıyanınız vardır yaklaşık 10 sene evvel karayollarına (özürlü) memur alımı için ankarada bi sınav oldu. 98 yılı veya 99 yılıydı. tabi ben de coğu işsiz arkadaş gibi umut dünyası o sınava girmek için ankaranın yolunu tuttum. Kendime az cok güvenim vardı hernekadar üniversite sınavlarını kazanamadıysam da sınavda başarılı olacağıma inanıyodum.
Tabi konuyu uzatmıyayım sınav oldu gayet başarılı gecti, hepsini eksiksiz yapmıştım. dahası sorular zaten enteresan şekildede kolaydı. Malum otorite bi de komposizyon sorusu düzenlemiş test sorusuna 100 üzerinden 30 komposizyona 100 üzerinden 70 puan veriyo aklınca (adam kayırma yapmanın en basit yolu)!
tabi biz onu da gectik. Ailede bi sevinç bi umut nihayet kendi emeğimle bir şeyi başarıyodum, 15 gün sonra kazananları mulakata cağırdılar tekrar ankaraya. ben tabi koşa koşa gitmem mi , uçarım hatta , mulakat da neymiş hesabı. Tabi yine cocuğa soru sorar gibi sorular herşey yolunda görünüşte, eksik bişe yok, ama sonuç ne? tabi ki kazanamadık.
Tabi ben de hayatıma ticarete atılarak devam ettim, allahtan en büyük desdekcim babamın yardımı vardı, 3 veya 4 sene sonra bi müşterim bişe alıyorken (kendisi özürlüydü) laf arasında ne iş yaptığını sordum, bana karayollerında memur olduğunu, 3 ene önceki sınavla girdiğini söyledi. Tabi arkadaş benim de aynı sınava girdiğimi bilmediği için ben biraz laf aradım.. dedim nasıl kazandın ya sınavı zor mudu filan derken, sınav bahane İŞİMİ ... isimli milletvekili yaptı dedi.

Ayrımcılık, adam kayırma, kişisel cıkarkarı ön plana cıkarma ne kadar kötü. Burda bir cözüm olacaksa sözüm yanlış anlaşılmasın tüm kitleyi kapsasın, kimse kimsenin şahsi meselesiyle uğraşcağına olayın kendisiyle ilgilensin. Mesele ahmet mehmet meselesi deil vaka nın kendisi. Bazen yazılarda okuyorum yok ben mesaj yollayan arkadaşa dönecem yok sorununa cözüm bulacam. bu tarz anlayışdan vazgecelim, şahıslarla deil işin özüyle ilgilenelim adaletli ve sistemli bir şablon olduğu zaman zaten kitlenin sorunu cözülecek. Yoksa anlattığım örnekte olduğu gibi sözüm ona iyilik yapan iş gören bürokrat veya milletvekili profili, birine aklınca iyilik yaparken yüzlerce kişinin emeğini calan ZÜBÜKLER başımızdan eksik olmaz.
 
sayın fahir68,
tek gözü görmeyene %32 oran verildiğini biliyordum.2006 yılında bana %32 verdiler.belki %36 alanın başka problemi de vardır.
 
Arkadaşlar 2006 tarihli yönetmelik öncesindeki yönetmelik gereğince 1 gözün tamamen görmemesi % 32 idi.. 2006 tarihli yönetmelik sonucu ise bu % 32 lik oran (Hastaneden Hastaneye farklılık göstersede), genellikle % 22-25 dir.. % 36 rapor verilen arkadaşın başka bir rahatsızlığı da mevcut olup, balzhard formulüne göre verilmiştir diye düşünüyorum....
 
sayın fahir68,
tek gözü görmeyene %32 oran verildiğini biliyordum.2006 yılında bana %32 verdiler.belki %36 alanın başka problemi de vardır.

ARKADAŞLAR ÖNCEDEN BELİRTTİĞİM GİBİ BAŞKA SORUNLARI DA BELİRTTİM AMA KABUL EDİLMEDİ BU ALINAN ORAN SADECE TEK GÖZ İÇİN DİĞERİNDEDE BAZI UFAK TEFEK SORUNLAR(YAKINI GÖRMEDE PROBLEM VE 1.00 ) OLMASINA RAĞMEN BU DİKKATE ALINMADI VE DİĞER GÖZ TAMAMEN SAĞLAM DENDİ.
BENDE BUNU BELİRTMEYE ÇALIŞIYORUM BU ADAMLAR NEYE GÖRE, HANGİ KRİTERLERE GÖRE ORAN BELİRLİYORLAR VE BU KEYFİYET HAKKINI NEREDEN BULABİLİYORLAR? BU ARADA TÜM ARKADAŞLARIMIN SAKATLAR HAFTASINI KUTLARIM BU DOĞRULTUDA BAZI BASIN YAYIN KURULUŞLARINA GÖNDERDİĞİM BİR MAIL DE İNCELEMENİZ İÇİN AŞŞAĞIDA BİLGİLERİNİZE SUNULMUŞTUR SAYGILARIMLA
15 sene önce işe girdim % 48.5 engelli raporu ile benim durmumda olan çok sayıda engelli var 2009 da emekli olmak için başvuruda bulunalım dedik rapor sürekli olmasına rağmen ve engelli kadrosunda çalışmamıza rağmen yeniden rapor istendi 2006 da özürlüler yasası değişmiş engel oranları düşürülmüş şu an benim bir gözüm yok yine benim gibi bir kolu bir ayağı vb olmayan herkese şu an emeklilik için gerekli % 40 ın altında rapor veriliyor şimdi bir haber izledim engelliler haftasında engelliler 1 günlük askerlik yapıyor ''çakı gibi asker'' oluyormuş yahu bırakalım bu haberleri bizim gerçek sorunlarımızı taşıyalım haber bültenlerine hiçbir engellinin gerçekten umrunda değil 1 günlük çakı gibi askerlik onlar sorunlarının gerçekten ele alınmasını istiyor yoksa göstermeikl olarak değil saygılar
not: yeri geliyor esrar kullanıp hapse giren bir sanatçının haberi bile bizim önümüze geçip yayınlanıyorda şu konu ile ilgili bir haber göremedim bugüne kadar ya ona yanarım.
 
sayın fahir68
arkadaşım size katılıyorum.benim tek gözden problemim var. 10 yıldır özürlü kadrosunda çalışıyorum.ama vergi indirimi raporu alamadığım için hiç birşey yapamıyorum.ben engelli miyim engelsiz mi anlayamadım.
 
ülkemizde malum bürokrasi muamması bitmek bilmiyor.sürekli değişen kanun ve uygulamalar sade vatandaşın rahatlıkla anlamasına izin vermeyen uygulamalar. Ben şahsen 15 yasımdan beri bu konularda bi türlü önümü göremiyorum.mesela askerlik muayenesinde ankarada mevkii hastanesinde muayene oldum verilen rapor kesinlikle tedaviyle a düzeyine gelemez dendi öyle rapor verildi.daha sonra işçi bulma kurumu vasıtasıyla %40 rapor aldım , tabi bu raporu alırken daha önce arkadaşların dediği gibi doktorlar ne bi film cekti nede inceleme yaptı sanki bilet kesen gişe memuru gibi bakıyor geç diyor.şimdi malum bu % 40 olayı cok muallak ta olduğu için insan ister istemez rahat olamıyo.malum ankara 39 la geri cevirse hiç bi anlamı yok.bence birinci husus vede kendim yaşadığım için söylüyorum bu durumdaki bir kişiye rapor verirken belli kriterler istenmeli yani belli tektiklerin istenmesi hastane olarak mecbur olması gerekir bir insan nasıl full cek up dan geciyosa ona göre gercek manada muayeneden gecmesi lazımki muayene olan kişide sonuca kani olsun.manavda domatese bakar gibi kişye bakarak kara r verilmesin.
 
reyhan hanım ordamısınız bizleri sevindirici haberleri artık verseniz umudların bittiyi anda bizlere umud oldunuz hadi artık beklemeye bir sonverelim müjdeli haberi sizden alalım
 
çok duvru bır yazı ben 14yıl oldu yukesekden düme omurilık felcıyım ilk yapılan fılımler hala 14yıllık fılmlere bakılıyo bende ilerleme var ama gönder gitsın drller
 
e hadi artık bu beklemek nereyekadar sürecek hayatı beklemekle geçirmiyelim hayat geldi gidiyor zamanımızı rahat huzurlu garantili yaşam tarzıyla sonlandırmak varken diymi yani hadi bir adım atın artık yeter beklediyimiz
 
Az önce reyhan hanımla telefonda görüştüm bugün biraz sonra özürlüler idaresinden sorumlu bakanın kendilerini ziyaret edeceğinden bahsetti . bende sorunumuzu hazır gelmişken bakanımıza da iletmesini rica ettim bu konu ile ilgili bakanlığında dahil hükumet yetkililerinin bilgi sahibi olduğunu beildirdi.reyhan hanım söylemedi ama bir takım gelişmelerin olacağına ben inanıyorum reyhan hanım ve bu konuda çalışmalar yapmak için çaba sarfedenler sonuçta somut bazı gelişmeler elde edecektir diye düşünüyorum.saygılar
 
Tek kolu olmayan,tek bacağı olmayan ve tek gözü görmeyenler için yeni yapılacak düzenlemede sevindirici bi haber alırız inşallah.Reyhan Hanımı bu kadar sıkıştırmayalım bence arkadaşlar kolay işler değil bunlar.
 
iyi arakadaslar bakanlar kurulunda veya meclıste boyle soylentı bile yok olsa medyadan duyulurdu diye dusunuyorum yoksa kanun nasıl degısır
 
Öncelikle içtenlikle saygı ve sevgilerimi sunarım.

Ben 1977 Erzurum doğumluyum. 9 aylık iken geçirmiş olduğum ateşli bir hastalık sonucu sağ ayağımda kalıcı olmak üzere çocuk felci hastalığına yakalanmışım. 1993 tarihine kadar çeşitli ameliyat ve tedaviler oldum. en son 1882 yılında Ankara Numuna hastanesinde başladığım tedavilerime 1993 tarihinde Isparta Eğridir kemik hastanesinde 1992 yılında ameliyat olduktan sonra son verildi. uygulanan tedaviler ile ilgili
Evraklar kısmen mevcut olup tedavi, ameliyat nedenleri ve neticeleri sakatlığım hakkında genel bilgileri içermekte olup gerek görülmesi halinde evrakları mevcuttur.

1997 yılında özel sektörde işe başladım. 02.11.2001 tarihinde Türkiye İş kurumu Erzurum İl Müdürlüğünün yönlendirmesi sonucu Erzurum Numune Hastahanesine 02.11.2001 tarihinde Özürlü Raporu almak için müraacat ettim. 08.11.2001 tarihinde adıma düzenlenen 1347 numaralı Sağlık Kurulu Raporunda çalışma gücü kaybı oranının % 40 olduğu ve raporun 1998/10746 sayılı kanun kapsamında olup süreklilik arz ettiği bellidir ki tüm kamu kurum ve kuruluşlarda sakatlara tanınan haklardan yararlanmaktayım ve Nüfüs cüzdanımda % 40 özürlüdür ibaresi mevcuttur .

2001 de aldığım rapor tarihinden sonra durumumda herhangi bir iyileşme söz konusu olmamakla birlikte son 4-5 yıldır özellikle kış aylarında sakat ayağımın ağrı yapması sebebi ile koltuk değeneği kullanmak zorunda kalıyorum. kişisel gözlemlerim sonucu özürlülük oranımda % 40 (45-50)dan yukarı bir ivme olduğunu sezinlemekteyim.

11.06.2007 tarihinde yeni bir işe girmem sonucu işyeri beni sakatlık vergi indiriminden faydalanabilmem için(daha önce böyle bir uygulama olup olmadığını bilmiyor idim) İzmir Defterdarlığı vasıtasız gelir müdürlüğüne gönderdi. Gelir Müdürlüğü beni mevcut raporumu kabul etmeyerek Alsancak Devlet Hastahane sine tekrar rapor almam için gönderdi. hastahanede herhangi bir tetkik yapılmadan işlemi bitirdiler. aradan 3 ay geçti işyerime ve bana %19 özürlüsünüz bu yüzden vergi indiriminden faydalanamazsınız diye bir yazı geldi. Bir yanlışlık olduğunu düşünerek tekrar vergi dairesine iş yerim aracılığı ile müraacak ettim. bu kez beni Yeşilyurt Devlet hastahane sine gönderdiler. aradan iki ay geçmeden bu kez Gelir İdaresi Başkanlığından % 20 özürlü olduğunuza kara verilmiştir vergi indiriminden yarar lanamazsını diye bir başka yazı geldi.

08.11.2001 tarihinde 1998 / 10746 kanun kapsamında verilen % 40 olan ve sürekli olan Özürlü Sağlık Kurulu raporumun, 2006 yılında çıkan ve 1.maddesindede 1998/10746 sayılı kanun kapsamında verilmiş olan raporlarda belirtilen Çalışma gücü oranları geçerliliğini koruyacak olup 2006 tarihinde çıkan bu kanun onu bağlamaz ve yeniden sağlık kurulu raporu düzenlenmez denmesine rağmen. 2006 da çıkan kanun kapsamındaki hükümler çerçevesinde % 40 olan Özür oranımın % 20 ye düşürülmesi tarafımda büyük bir moral bozukluğuna hayel kırıklığına sebep olmuştur.

Biz özürlü vatandaşlar hayatın her anında çok büyük eksiklikler ve zorluklar ile hayatımızı sürdürmeye çalışmaktayız bu zorluk ve sıkıntılarımızın Devletimizin bizler için düzenlemeleri ile giderildiği ve tarafımıza verilen hakların sıkıntılarımıza merhem olduğu aşinadır.
Bir özürlü olarak ne halimden şikayet ediyor nede gurur ve mutluluk duyuyor değilim vede herhangi bir haksız hak talep ediyor değilim sadece hakkım olanı istiyorum.
Herhangi bir tetkik yapılmadan rontgen-kas gücü oranı belirlemesi-kısalık-incelik-hareket gücü oranındaki eksiklik hiç bir şeye bakılmadan neyin var tamam yasada %20 deyip geçmek gibi bir uygulmaya maruz kaldığımız için çok itilmiş bir vaziyete sürüklemektedir.

Ben sağ ayağımda rahatsızım: ayağımda 6 cm kısalık var, kas gücü çok az, ayağım diğerinin yarısı incelikte, koltuk değeneği kullanıyorum yürümem düz alanlarla sınırlı, dizden aşağı hareketsizlik var, bu oranlara bakılarak % 20 özürlü olduğum bildiriliyor bu ne kadar doğru? o zaman özülü değilim ! yada ben yanlış biliyorum !?..

Devletin ilgili birimlerinin özellikle ayaktan özürlü olan vatandaşların ki (Alt eksemitede özür oranı yeni raporda bayağı karışık algılamalara neden oluyor diye düşünüyorum) bu rapor sıkıntısının giderilmesi ve ilgili kanundaki oran ve açıklamaların tekrar ve ileriye dönük olarak düzenlenmesi için siz temsilcilerimiz tarafından uyarılıp taleplerimizin iletilmesi sıkıntılarımızın giderilmesi için bilgilendirilmesini.
Bu konu hakkında Özürlülere hizmet veren vakıf dernek vb.kurumların her tür hukuki ve yasal yönlendirmesine ihtiyaç duymaktayız.

Eğer bizim adımıza mücadele ediyor iseniz lütfen elimizden tutun !yok kendi adınıza mücadele ediyor iseniz yolunuz açık olsun biz sizin arkanızdayız.

Gereği için yardımlarınızı arz ederim.

Osman TOPALOĞLU
 
Merhabalar
Öncelikle Reyhan Hanım; ne iş yapar ? bu bilgileri niye takip eder ? bir hayalperst mi ? yoksa gerçekten devletin ilgili birimlerince görevlendirilen biri mi ? onu öğrenmemde bir sakınca va rmı ? belki daha önce belirtmişsinizdir ama takip edemediğimden görmemiş olabilirim.
Yok eğer öylesine yazıyor ve sırf moral olsun diye tutturmaya çalışıyor iseniz sıva'yı lütfen bunu belirtiniz ve boşuna yama yapmaya çalışmayın duvarı komple kazıyıp baştan sıva badana yapmak gerek. Çünkü özürlülülerin moreli haklarının iyileşmesini yördüklerinde somut birşeyler ortaya konduğunda daha iyi olur ve olacaktır diye düşünüyorum .
Bizim Türk mantığı (aslında küresel mantık) tüm özürlüler haftasında bu tür şeyler gündeme geliyor bir hafta sonra unutuluyor ya Annelee günü geliyor sonunda ya Kutlu Doğum ama ne yazıkki (bu ikisini sadece benzetme kullandım) gelenlerde bir sonraki gelene boyun eğiyor bir sonraki seneye kadar ve rafa kalkıyor yazıkkii !!!

Affınıza sığınarak ...

Teşekkür Ederim
Osman TOPALOĞLU
05056317024
 
istihdam nedir

benim raporumda istihdam hakkından yararlabilir yazmışlar bu ne anlama geliyor acaba
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Alt