Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Dernekler haklarımızı yeterince savunuyor mu? [Tartışma]

DERNEKLERDEN BU GÜNE KADAR HİÇ BİR KONUDA DESTEK OLMADI ARTI BİR ÇOK İŞİMEDE KÖSTEK OLDU 12 YILIMI VERDİM BEN SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİNE.ÇOK YAZIK :?
 
Şimdiye kadar bulunduğum farklı illerde bikaç engelli derneğine üye olmuşluğum vardır. Hatta bikaçkez çeşitli toplantılarına da katılmışımdır. merak işte ne yapılır ne edilir bu yerlerde diye. Sınırlı imkanlarıyla bişiyler yapmaya çalışan bikaç insan ve onların etfafında toplanan nerdeyse tümüne yakını bi iş bulma çabasında çare bekleyen üyeler. Ne derece başarılı olunabiliyor bilmiyorum. Tabii bu dıştan benim gördüğüm. Fazla detaylı bilgiye sahip değilim bu tür derneklerle iliğili.
 
Ben şahsen üye değilim. Biz ne kadar sahip çıkarsak bu dernekler de o kadar güçlü olur. Ben hiçbirine de birşey demiyorum. Böyle derneklerin açılmış olması bile bir başarı. Açanları kutlamak lazım. Eleştirmem için önce benim katkımın bulunması lazım. Ellerinden gelen bu kadar işte!
 
Benim herhangi bir engelli derneğine üyeliğim bulunmuyor.
Mutlaka çok güzel işlere imza atan dernekleri de yakından gördüm..
Oradaki arkadaşların canla başla çalıştıklarına da şahit oluyorum.
Ama bunun yanında sadece adı engelliler derneği olarak, maddi çıkar beklentisi ve koltuk sevdası için kurulmuş kuruluşlar da var....
 
Merhaba Arkadaşlar bende bir kaç yerde belirttiğim üzere Talasemi (Akdeniz Anemisi) hastasıyım ve TR de yaklaşık her ilde derneğimiz vardır bazıları gerçekten güzel işlere imza atıyorlar birleşip bir fedarasyon bile kurdular bazen umutsuzluğa kapılsamda güzel işler başarıyorlar diye düşünüyorum... Son yıllarda Talasemi hastaları için gerçekten güzel işler yapıldığına inanıyorum...

Ben aslında ilk fedarasyon kurduklarında çok kızmıştım "dernekken ne olduda fedarasyon olunca napcaklar" diye baya bi çığırtkanlık yaptım ama zamanla her şey inş. güzel olacak... Sabırlıyız Bekliyoz Mezara kadar yolumuz var nasılsa :p :D
 
hiç bir derneğe üye değilim! olmamda...
bu yaz duydum ki, bir dernek engellileri pikniğe götürecekmiş ve kişi başına 20 ytl. alıyormuş...
nasıl bir dernekse artık?...adı üzerinde engelli bu insanlar..
sizler dernek olarak ne yapıyorsunuz ki, birde madur insanlardan para alarak faaliyet gerçekleştiriyorsunuz..
 
Dernekler asli görevlerinin üyelerinin sorunlarına çözüm üretmek oldugunu söyleyip dururlar,ama nedense hiç bir zaman yapıcı olamamışlardır yada ben görmedim.Ülkemizde o kadar çok dernek var ki çogunun n iş yaptıgı ve amaçlarının n oldugunu kendileri de bilmiyolar.Sadece üyelerden para toplayıp başındaki adam ve yanındakiler paraları iç ediyorlar.Mesela Sendikalar vardır,işcilerden aylık birgünlük kazançlarını alıyolar işci en agır şartlarda çalısıyor onlar ise işciden topladıgı paralarla son model arabalara binip en kral mekanlarda yeyip içip gününü gün ediyolar.adamlara işci için n yaptıklarını soruldugunda başlıyolar anlatmayaaaaaaa.tüm dernek ve bunun gibi oluşumlarda durum maalesef aynı.Onların hakkınızı savunuyoruz dedigi işleri zaten devlet yada işveren vermek mecburiyetinde,yani yasal olanı savunduklarını savunup dururlar.Düşünsenize bu ülkede çiçek sevenlerin bile dernegi var :D :D :D(ÇİÇEKLERİN HAKLARINI SAVUNUYOLAR GALİBA )
 
bizler zaten olması gerektiği şekilde, kendi şahsi kişilik haklarımızı kendimiz gözetiyoruz.. burada bir sorun yok!..

sorun engelliler adı altında üç-beş kişi biraraya gelip dernek kurup oturdukları yerden, haksız yere, kolay yoldan para kazanmaya çalışan ve hiç bir faaliyet göstermeyen dernekler!..
 
Derneklerin çoğu çıkar peşinde ama eminim iyi çalışan derneklerimizde vardır. Diye düşünüyorum
 
boş dernekler!!!

amacına uygun faaliyet gösteren aktif dernek varsa, ki sanmıyorum,
lütfen bana adresini yazın arkadaşlar!..
teşekkürler...
 
MERHABAYIN;

ARKADAŞLAR BİKONU BENİ ÖYLE DÜŞÜNDÜRÜYORKİ VE CANIMI SIKIYORKİ ANLATILIR GİBİ DEĞİL.
BU SİTENİN KAÇ ÜYESİ VAR BİLMİYORUM,TÜRKİYENİN KAÇ ADET ENGELLİSİ VAR BİLMİYORUM.

GEÇENLERDE T.S.D. BİR MESAJ ATTIM ,DÖNEN OLMADI.GÜZEL TÜRKİYE'MİZDE BU TÜR KURUM VE KURULUŞLAR NİÇİN VAR OLDUKLARINI BİLEN VARSA Bİ ANLATABİLİRLERMİ?
SOSYAL GÜVENLİK YASA TASARISINA BAKIYORUZ ELLERİNDE Bİ MAKAS HEP BİZİM KAZANILMIŞ HAKLARIMIZDAN YONTUP BİÇİYORLAR?

ARKADAŞLAR BURDAN TÜM ÜYELERİMİZE SESLENİYORUM BİZ ENGELLİVE
ENGELLİLERE DESTEK VEREN DİĞER ARKADAŞLAR NE ZAMAN Bİ GÜÇ OLACAĞIZ?
 
Dernek ismi bahane , maksat muhabbet... üç-beş kişi bir araya geliyor ve adam gibi bir amaç ve gaye belirlemeden makam ve hava peşinde vakit geçiriyorlar.
Mesela "Güvercin Severler Derneği" ismi bile komik değil mi, isminden alaşılan şeyle alakası yok halbu ki, maksat muhabbet ve vakit geçirmek, o kadar çok boş ve işlevi olmayan dernek var ki onların yüzünden dernek lafını duyunca "geeeç yada boşş" diyoruz.
Biz engellilere gelince hala haklarımızı savunacak bir dernek yada kurum oluşturamadık kanımca...
 
derneklerin çoğu aynı özürlüler üstünden nasıl cebimi doldururum düşünce bu...
boşuna dememişler bal tutan parmağını yalar

dernekten tek kazançım 5veya 6 tane özürlü arkadaş buldum.. büsürü arkadaşım olmasına rağmen derneğe girmeden önçe engelli hiç arkadaşım yoktu..
 
ortopedik engelliler derneği yöneticisiyim ve bu söylediklerinizin hiç birinede katılmıyorum açıkçası hiçte üzerime alınmıyorum ama belki dediğiniz tarzda dernek yöneticileride vardır bir arkadaşımız piknik için para istendiğini yazmış derneğin geliri yoksa napabilirki yönetici o zaten temelleri zayıf kurmuş demekki. Peki sizlerin önerisi varmı bu konuda?
Dernek yöneticisi olsaydınız siz neler yapardınız?
 
hiç bir zaman yeterince savunulamayacak haklar, elde edildikce daha fazlası elde edilmek için mücadele devam edecektir. mücadeleyi yapanlar değil. sonradan gelenler kazanılmış hakları kullanabileceklerdir derim.

haklarımızı savunmanın yolu derneklerin daha iyi çalışmasından geçmektedir. dernekler haklarımız savunmakta ama fazlası için çabalamak gerekmektedir diye düşünüyorum.
kötülerin azalması iyi örneklerin çoğalmasından geçer ozaman iyi samimi olanlar derneklerde aktiv olmalıdır...
 
sadece ızmırde 50 ye yakın dernek var. Ama ne yazıkkı ınsanın oldugu yerde suıstımal de olmuyor degıl. Ama bızlerın gorevı her ne olursa olsun bızler ıcın mucadele edıp bu derneklerı bıryere getırmek adına omurlerını feda eden ınsanlara destek vermelıyız. (çürük yumurtalar olsa bile) bır ınsanı kurtarmak ıcın degse bıle bu derneklere destek verelım arkadaslar
 
Ben şuana kadar sadece bir derneğe üye oldum ondada engellinin yararına olacak hiç bir durum la karşılaşmadım
gördüğüm tek şey çıkarları doğrultusunda engellileri baş tacı etmeleriydi..
göstermelik çabaları görmeye değerdi doğrusu...
engellileri bu şekilde istismar etmeleri bir engelli derneğinin işi ise dışardan bakanlar, toplum, belediyeler nasıl tepki verir sokağa çıkanlar karşılaştığı engellerle görmüş oluyorlar...
engelli hakkı nasıl savunuluyor, onuda görüyoruz bu şekilde...
 
DERNEKMİ ENGELLİLERİN DERNEĞİMİ VAR,

BİR KERESİNDE BİR DERNEĞE İŞİM DÜŞMÜŞTÜ BİLGİ ALMAK İSTEMİŞTİM İNANIN BU KADAR ALAKASIZ BİR DERNEK VAKIFLAR VAR NE BİLEYİM İŞTE TAMAMİYLE SAÇMALIK O YÜZDEN NE DERNEĞE ÜYE OLURUM NEDE DERNEĞİM VAR VAKFIM VAR DERİM BENDEN UZAK OLSUNLAR, :!:

CEPLERİNİ DOLDURSUNLAR. :arrow:
 
[size=6]EĞİTİM ŞART ?![/size]

Söze özellikle bu cümle ile başladım. Çünkü insanların bilmedikleri konuda; bol bol atıp tutması, anlamsız ve saçma üstün körü eleştiri yapması kolay oluyor. Bilmediği için bol keseden atıyor. İşin içine az çok girmiş arkadaşlar daha içi dolu şeyler söylüyor, eleştirse de bir dayanağı mantığı oluyor. Yani bekara karı boşamak kolay geliyor. Ben de dernekler konusunda sorunlar yaşamış, eleştirmiş halen de eleştiren, bir insanım. Ama genelleme yapmadan olay bazında eleştirirsek daha verimli olur düşüncesindeyim. Şöyle ki; Ahmet adında bir adam bana kazık atmış. Ben çıkıp diyorum ki Ahmet adındakiler kazıkçıdır, yalancıdır vs vs… böyle komik bir şey olabilir mi?

Ben de en başta yaşadığım olaylar bazında dernekler konusunda eleştirilerimi yapıp, sonrada dernekler pratikte nedir ya da burada yazılan pek çok yazının aksine ne değildir onu; BİR DERNEK ÜYESİ, sonra BİR DERNEKTE YÖNETİM KURULU ÜYESİ OLMUŞ ORADAN AYRILMIŞ sonra da başka bir DERNEK BAŞKANI olmuş biri olarak anlatmaya çalışacağım. BİR DERNEĞİN BAŞKANI OLARAK buradan derneklerle ilgili genel anlamda her türlü sorularınıza cevap verebileceğimi sanıyorum.

1- Önce tüm iyi niyetimle, engelli camiasına neler yapabilirim diye bir derneğe üye oldum. Çünkü pek çok sıkıntımı aşmış artık bana ne verebilirsiniz aşamasını geçmiş ben ne verebilirim, bir yerlere faydam olabilir mi düşüncesindeydim. Sonra üye olduğum bu derneğin başkanı beni aradı ve sen gibi eğitimli, maddi sorunu olmayan insanlara ihtiyacımız var hayır demezsen yönetimde seni görmek isteriz dedi. Bende derneği pek tanımasam da kırmadım ve kabul ettim. Elimden geldiğince çabalamaya başladım. Fakat dernek engellilere faydası olabilecek bir dernek değildi. Pek engelli gelip gitmeyen, politikada üretecek gücü olmayan kendi kirasını ödeyemeyen bir dernekti. Mevcut başkanda belki bu nedenlerle bir şey yapamıyordu. Bir şey üretilmediğini görünce ben böyle bir derneğe ihtiyaç olmadığını düşündüm. Belki daha başka derneklerle ortak daha büyük bir yapı içine girilebilirdi. Burada bir şey yapma şansı yoktu. Ben de ayrıldım. Dernek yöneticisi olarak bir para alındığı falan eleştiriler oluyor bana bu komik geliyor. Ben bu dernek yaşasın diye cebimden harcadıklarımı bu arkadaşlardan talep etmem lazım.Bu şekilde sadece tabeladan ibaret pek çok dernek var. sonra o derneğin başkanı bizim adımıza imza atmış vs bir sürü olumsuzlukta yaşadım. Benim düşüncem böyle bir dernek olmamalı. Kurulmamalı bile. O deneğe üye olmuş burada yazısı olan arkadaşlarda var. fakat o kadar yanlış eleştiriler ki. Devletten para alıyormuş. Engellilere yardım etmiyormuş vs vs… şimdi bu derneği bende eleştiriyorum. Fakat bu yönüyle eleştirilecek bir dernek değil. Engelliler yardım ederse yaşayacak bir dernekti bu dernek. Şöyle eleştirilebilir. Politika üretmeyecekse bir şey yapmayacaksa böyle bir dernek kurmanın anlamı yok. Kapansın. Bunda hem fikirim. Böyle bir dolu dernek var.

2- Sonra başka bir derneğe üye oldum. Şimdi o derneğin başkanıyım. 8-9 aydır bu görevdeyim. Arkadaşlar inanın dernekler konusunda yaşanan belki bazı olumsuzluklardan dolayı o kadar önyargılar, yanlış eleştiriler var ki. Ve bunlar insanların zihnine o kadar kazınmış ki. Yani ön yargıları yıkmak atomu parçalamaktan zor gibi.

Değerlendirmelerdeki en temel iki sorunda şu;

-Birinci, bir dernekte bir yanlış yapılmışsa bu tüm dernekler anlamında genellenmesi.

- ikincisi de bir dernekte küçük bir sıkıntılı durum oluşmuşsa. Bu kulaktan kulağa iyice büyütülmesi ve araya cahilce ithamlar sokulması. Bu kolayı tabi ki. Doğru olanı ise sorun neyse üstüne gidilmesi ve açıklığa kavuşturuluncaya kadar mücadele edilmesi. Çünkü sonuçta belki bir şey çıkmayacaktır yada ufacık bir sorundur ve görmezden gelinmiştir. Önemsenmemiştir bile.

Dürüst, çabalayan, kendinden, zamanından, parasından harcayan bir adam dernekler konusunda böyle ithamlar duyunca sonuçta olaydan soğumaya başlıyor.

Arkadaşlar şunu iyice bilin lütfen. Derneklere devletten para falan verildiği yok. Bizim dernek kamu yararına dernek statüsünü almış istisna bir dernek olduğu halde yok. Aksine eğer engelliler yararına politika üretecek, koşturan, devlete engelli hakları konusunda baskı yapan bir konuma gelirseniz bu devlet tarafından istenmeyen bir durum. Seni kapatmanın yolunu arar adam.

Pratikteki uygulamada dernek nedir, nasıl işler bilir misiniz; en başta derneğin giderlerini (elektrik,su,telefon,kira vs…) karşılamak için koşuşturursunuz. Çevrenizdekilerden yardım istersiniz.Karşılayamadığınız yerde cebinizden vermek zorundasınızdır.yani dernek yöneticisi olarak para almaz para harcarsınız. (alanların olması bu gerçeği yok saymaz) Sürekli engelli arkadaşların talepleri olur. Benim şuna ihtiyacım var dernek ne yardım edebilir diye. Ben işsizim bana iş bulabilir misiniz der. (kesinlikle haklıdır da istediği şeyler en insani gereksinimlerdir) birisi arar ben engelliyim yolda kaldım dernek bir araba gönderebilir mi diye. Derneğin arabası falan yoktur. Gitmemekte olmaz vicdani bir durumdur. Kendi aracınızla gidersiniz kendi cebinizden benzinini koyarsınız arkadaşa elinizden geldiğince yardım edersiniz. O arada engelli yasa ve yönetmeliklerini elden geldiğince takip edersiniz. Bir etkinlik yaparsınız ya cepten vereceksinizdir yada birilerine sponsor olması için ricalarda bulunursunuz çoğu kabul etmez. Engelli arkadaşlardan da bazen para talep etseniz de çoğu zaman almamanız gerekir, çünkü maddi durumları iyi değildir. Hadi bir dernekte beraber yemek yiyelim iftar yapalım vs dersiniz her şeyi yönetimdeki arkadaşlar cebinden karşılar. Maddi durumu iyi, kendi yaşamını kurmuş engelli arkadaşlar zaten derneğe gelmez. (gelen ve çabalayan arkadaşları tenzih ediyorum hatta onları kendimde dahil takdir ediyorum) çünkü alacağı bir şey yoktur. Onun için gelmesine de gerek yoktur. Dernekleri bir şey alacağı, (direkt anlamda) kendine bir fayda sağlayan yerler olarak düşündükleri için. Bu dernek bana bir şey vermiyor diye düşünür. OYSA PEK ÇOK DERNEK SEN BEN GİBİ, bir şeyler yapmaya çabalayan engelli insanların vaktinden, hayatından, parasından özveride bulunarak kurduğu oluşumlardır. Ve her anlamda yardım edecek engelli ve engelli dostu insanlara ihtiyacı vardır. Önce ben ne alabilirim değil ne verebilirim ne tür politikalar üretebilirim, ne projelerle gitmeliyim yeridir. Dernek diye öyle bir devlet teşekkülü yoktur ki etrafa bir şeyler saçsın.

Dernek dediğin sen ben gibi engellilerin oluşturduğu bir yapıdır. Faydası da uzun vadede ancak büyük kitleleri kucaklayan bir yapı haline geldiğinde ki, o da ancak hepimizin, ne verebiliriz diye o yapıya girdiğimizde olacak bir şeydir. O zaman sesimizi duyurup bizde varız dediği ve ilgili yasalar çıkarken baskı unsuru oluşturabildiğimiz yerler haline gelebilir. Yani aslında, kısa vade de ekmek, bulgur dağıtan yerler asla değildir olmamalıdır. Faydası ekmek bulgurdan daha büyüktür ama uzun vadelidir. (Onun içinde anlaşılması ve beklentilerimizi karşılaması şu andaki yukarıdaki arkadaşların yazılarına bakıldığında biraz zor gözükmektedir.) Yasaların bizim lehimize çıkmasını sağlamaktır. Baskı unsuru olmaktır. O da dernekleri yaşatmak için almayı değil vermeyi gerektirir.
 
İlk ve tek olarak seni gördüm ''öteki'' burada (görmediklerimden özür dilerim),
ağlamaktan öte, bu işin gerekliliğinin şart olduğunu anlayan.
 
ben de uzun yıllar mesleki örgütümün istanbul şubesinde çalıştım...
gerçi dernek değildi... tmmob'ye bağlı bir meslek örgütüydü ama üyelerin bakış açısı tıpkı buradaki gibiydi...

üye; mesleki (ya da kader birliği yaptığı) bir kuruma üye olma konusunda tereddüt göstermiyordu... kazanımlarının olacağını düşünüp geliyordu üye olmaya..

ama ne bir toplantıya katılımı vardı ne de aktif bir üye görüntüsü çiziyordu... oturduğu yerden birilerinin sihirli değnek dokundurmasını bekliyordu.. aidatını düzenli ödemiyor... kurumdan bir haber yaşıyordu..

sıra biriken aidatlarını almaya gelince (ki aylık 3.5 ytl gibi bir ücrettir halen), mırın kırın ediyor istifa dilekçesini basıyordu.. bir çoklarına "üyelik aidat borcunuzu ödemeden istifa edemezsiniz" dediğimde yüzleri iyice buruşuyor "tamam sonra öderim" şeklinde bir sözle savsaklıyordu başından...

şimdi soruyorum:

1- odaların yada derneklerin elinde sihirli değnek mi var?

2- odalar ya da dernekler üyelerinin her konuda aktif katılımı ile ayakta kalmıyorlar mı..?

uzaktan bakıp "bunlar bişey yapmıyor, istifa etmeli".. ya da "aidatları ödememeli"... veyahut "üye olmamalı" gibi yaklaşımlar pasif üyenin söylemleridir.

pasif üye de bu gibi kurumlara yarardan çok zarar verir kanısındayım.

saygılarımla.
 
konu hakkında bilgisi olan böyle iki arkadaşı (ve daha önceki yazılarda da ancak 1-2 kişi vardı) görmek beni gerçekten çok mutlu etti. yoksa engelli hakları, engelli sivil toplum örgütleri ve geleceği konusundaki karamsarlığım artacaktı.

eleştiriler muhakkak olmalı, ama burada eleştiri yazan pekçok arkadaş engelli derneği denen şeyi tamamen yanlış anlıyor ve biliyor. sanıyor ki; bu engelli derneğini, uzaydan birileri gelmiş( yada devletten), kurmuş içine eşyaları almış yerleştirmiş, kasasına milyarlarca lirayı koymuş her ayda bu derneğe milyarlarca lira veriyor. ayrıca engelliler konusunda dökümanlar, yasalar bilgiler, engelli aletleri vs... bu derneğe akıyor, hukuk danışmanları tahsis ediyor vs. derneğin yönetimindeki arkadaşlarda bu paraları, eşyaları ne yapsak acaba engelli arkadaşlara mı versek. birazını da biz mi yesek diye düşünüyor. ama sonunda vermemeye kendileri yemeye karar veriyor. maalesef böyle bir algı ve bakış var derneklere. çünkü ülkemizde öyle alışılmış ki kimse menfaatsiz bir şey yapmıyor. sanıyorlar ki bu adamlar birşeyler yapmaya çalışıyorsa kendilerinede kesin bir şeyler götürüyordur.

arkadaşlar çok samimi söylüyorum böyle bir şey yok. tam aksine çok büyük bir özveri. böyle düşünen arkadaşlar varsa bir düşünün bir dernek kurmayı devletin önlerine koyacağı onlarca bürokratik işlem, bir sürü harcanan para sonunda herşeyi cebinizden harcayarak oluşturacağınız bir mekan, oranın elektrik,su telefon,kira vs.. paralarını her ay nasıl vereceğim düşüncesi... devlet yada herhangi bir yer ne para vermesi herkes sizden ne koparırım diye uğraşacak. siz yinede yılmadan uğraşacaksınız sonunda onlar için mücadele ettiğiniz camia (engelli arkadaşlar), ulan bu yöneticiler ne paralar götürüyordur diye düşünecek çok üzücü bir durum.
 
derneklerle ilgili tartışma verimli bir hal alacak sanırım.

hakkımız olduğunu söylerken ve eleştrirken bunun karşılığındada ödevlerimiz sorumluluklarımız olduğunu kabul ettiğimizde..
örgütlenmenin bir şekli olan derneklerde olumsuzluklar varsa iyi örnekleri çoğaltmak konusundada da sorumluluk ve ödevlerimizi hatırlayıp iyi örnekleri çoğaltacağız...

kuyucak arkadaş; övgü dolu cümleyi kimin için yazdın bilmek isterdim saygılarımla..
"İlk ve tek olarak seni gördüm ''öteki'' burada (görmediklerimden özür dilerim),
ağlamaktan öte, bu işin gerekliliğinin şart olduğunu anlayan."
 
Aslında türkıyedekı derneklerın bır cogunun bellı bır zaman sonra dejenerasyona ugrmasının,amacından uzaklasmasının en temel sebebı bellı bır zaman sonra işin içine rant gırmesıdır. düşünün dünyanın en buyuk orgutlerınden greenpaase e bıle bu yolsuzluk ıddıaları sıcradı. turkıyedekı en buyuk derneklere dahı. Türkıyede devletten destek almayan olusumların buyuk bır kısmı parasızlık ıcınde. Bızlerın en onemlı hatası sırtımızı mutlaka bıryere dayama ıhtıyacı duydugumuzdur. Ya devlete yada saglıklı ınsanların verecegı ucbes lıra paraya... Bakıyorum cevremde kı engellı derneklerı hep ellerınde makpuz engellılere yardım topluyor. Yada tıyatro bıletlerı satısı oluyor kı ben sureklı bu bıletlerden gelenlerden de alıyorum. Sımdı bence bu işlerın en onemlı cozumu şirketleşmeyi başarabılmektır. Bırcok dernek ve vakıflarda gecmıs donemlerde baskanlık yaptıgımda hep bunun ıcın mucadele ettım. Demek ıstedıgım engellıler kendı ıslerını kuracak. yanı uc engellı bırlestıgınde kurdukları dernek bagıs toplayıp yardım uzerıne kurulu olmayacak. tıcaret yapacak. Bına alınacak. Alt katları kıraya verılen ust katları bu gelırle yasayacak engellı merkezlerı olacak. Bır cogunuz bu cook zor dıyordur ıcınden ama bunu basaranlar da var. Kımı beledılyer otoparklarını bufelerını kıraya verıyorlar. kımı yerlerın ısletmelerını engellı kardeslerımız alabılır bunu gelırıyle buyume saglanabılır. Bunu saglıyan hastanelerı olan devlet kadar buyumus ulusal yardım sırketlerı var. Bunu bız engellıler neden basarmıyalım. Engellıler bırleserek kermesler duzenler. Benım bır projem vardı engellı kardeslerımıze evde egıtım verıp evden cıkmadan para kazanmları. Hersey yapabılırız tek guc ınanmaktır.
 
Derneklere eskiden cemiyet denirdi...Cem toplanmadan gelir...Bir dava uğruna yada bir çıkar
birliği adına toplanmak demektir...Toplanılıp konuşulan, tartışılan, fikir birliğine varılınca da
eyleme geçilen yerlerdir.

-12 Eylül'den sonra (1980) dernekler o kadar tu-kaka oldular ki...Artık bir daha toplanma,
örgütlenme yeri olamadılar. Oysa toplum yaşamında, birey yaşamında, hatta tarihte o kadar
çok öneme sahiptir ki dernekler...Daha doğrusu toplanmalar (cemler)... Hangi düşünceye, hangi
akıma bakarsanız bakın, hatta dinlerin gelişimine, devletlerin kuruluşuna, sanat akımlarının
yayılmasına, bu toplanmaların, bu cemlerin etkisi ve katkısı olmuştur...

-Ben derneklere soğuk bakarım.(!) (Tamam bak, seni bağlar, ne diyelim..)
-Ben oralara gitmem (!).( Tamam gitme, sen bilirsin...)
-Dernekler haklarımızı yeterince savunmuyor(!)
-Dernek Yöneticilerinin alayı hırsız.(!)

Sen toplanma, gitme, boş bırak, hayatında bir kere birisiyle konuş sonrada beni dinlemiyorlar
diye bas bas bağır..Sen dernek kur.. ''Yok olmaz, akçeli işler bunlar, banada bulaşır..''

-Derneklerin günümüzde, halkımızın kafasındaki yeri budur...Hadi diyelim kabahatin yarısı
dernek yöneticilerinin...Hiç mi kabahati yok, örgütlenmenin gerekliliğine inanmayan kafaların?
Hiç mi kabahati yok, örgütsüz bir toplum yaratmak isteyen toplum mühendislerinin kucağına
düşenlerin?

Ne diyeyim dernekler haklarımızı savunmuyor mu diye soran kafalara bilmem ki? Orda kimse
yok, diyeyim mi? Orası boşaltıldı diyeyim mi? Orada senin olman lazımdı değil mi, diyeyim mi?
Sen kendine dön de sor bu soruyu,diyeyim mi? Yani ben kendi haklarımı biliyor muyum, onları
savunuyor muyum diye kendine sor, diyeyim mi? Sen sadece hesap sor, çünkü onlar senin eşşeğin,
senin uşşşağın nasıl olsa, diyeyim mi? Sen kendine soramadığın soruları, veremediğin cevapları
başkalarından nasıl istersin? Senin orada olmaman için milyon tane nedenin olabilir...Saygı
duyarım...Ama orada olanın da seni eleştirmek içinde milyon tane nedeni olacaktır...Sense
tam tersini yapıp, arsızlık yapıp onu eleştiriyorsun...Hem orada ne işin var diye? Hem de haklarımızı
yeterince savunamıyorsunuz diye? Bu nankörlüktür...Saygı beyler, saygı gösterin...Yada buyrun
siz öne geçin...Örgütlenmenin önü,önemi en azından kafalarda açılmalıdır…

Sanal alemin alternatifi değildir dernekler...Derneklerin de alternatifi sanal alem değildir..İş çıkışı
tanıdığın, çıplaklık derecesinde bildiğin insanlarla bir çayın tadı başka olur...Onlardan mutlaka
birinin, birilerinin olacağı yer derneklerdir...En kötüsü bu işe yarar...
 
Klavyene sağlık Sevgili Kuyucak, :D

Başka ne denir ki?.. Bugünlerde ağzımdan düşürmüyorum.. Zamane gençliği için: Birey takılmak 'in', toplumsal sorumluluk 'out' oldu. :(

Oradaki 'birey'i de gerçek anlamıyla alsalar. Ona da razıyım. İçini boşalta boşalta bir kuru ağaca benzettiler. Ne bilinç var, ne mücadele içgüdüsü var.. Eleştirmeye gelince mangalda kül kalmıyor ama.. :evil:
 
Dernekler

Arkadaşlar bencede bu derneklerin bizlere yönelik hiçbir faaliyeti yok anca kendi menfaatleri doğrultusunda çalışan yerlerdir bunun aksine inanmam neden derseniz ben konya'da yaşıyorum ve yaklaşık altı yıldır özürlüler derneğine üyeyim her sene aidatlarını alıyorlar başka da bişey yok bende hersene aidatımı ödedim ama birgün saygıdeğer başkanımızdan şöyle bir ricada bulundum başkanım şu belediye otobüslerini bizlere göre ayarlamaları için baskı yapalım otobüsler daha doğrusu ulaşım bizler için çok önemli dedim Allah rızası için şu konuyu bari halledin ben evden buraya 1.5 saatte geliyorum dedim ve inanın bunu defalarca söyledim ama hala hiçbir çalışma yok belediye başkanımıza bile ben kendimde söyledim ama boşuna uğraşmışım boşuna
 
derneklerin faturasını kim ödüyor?

arkadaşlar bu sorunun cevabı bence burda.
derneklerin faturasını belediye, valilik, kaymakamlık, diğer yardım kuruluşları ve zengin züppeler ödadikçe, bizim olan derneklerimiz onların emirlerine amade olacaklardır. işbirlikçi dernekçiler faturaları ödendikçe gıklarını bile çıkarmazlar ve çıkarmadılarda. arkadaşlar çevrenizde üye aidatı alan kaçtane dernek var?
derneğin yıllık giderini toplayıp üyeleri arasında pay eden kaç tane dernek yöneticisi var?
ben hiç karşılaşmadım.
dernekçiler lütfen derneğin giderlerini üye aidatlaryla karşılayın ve derneğimizi ona buna muhtaç etmeyin. bizler yıllık aidatlarımızı öder derneğimize sahip çıkarız.
işte böyle bir ortamda hak mücadelesi verilebilir.
işte böyle bir ortamda başarı gelebilir.
bunlar olmadığı sürece dernekler emre amade çalışan işbirlikçi kurumlar olarak kalır.
kendi ekonomik bağımsızlığımız ne kadar önemli ise derneklerimizin ekonomik bağımsızlığı da o derecede önemlidir.
üye aidatlarıyla yönetilen bir dernek çıkıncaya kadar, haklarımız asla savunulmyacak, savunulmadığı gibi üç beş kuruşa peşkeş çekilecektir.
kendinize iyi bakın
saygılarımla
che
 
Evet dernekler gereklidir.
İsterseniz benim bir sene evvle yazdığım yazıyı okuyarak cevap bulmaya çalışınız.

ENGELLİ DERNEKLERİ VE SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI
İLİŞKİLERİ


Bireylerin toplum içerisin de bütünleşebilmeleri için toplum içerisinde bir yer edinmeleri ,kendilerini ifade edebilmeleri,düşüncelerini başkalarıyla paylaşmaları gerekir.
İnsan ve toplum ilişkisi`; bütün ve parça ilişkisine benzer.Bütün parçasız,parçada bütünsüz olamaz.Toplum da insansız olamaz ve bir şey ifade etmez.
İnsanlar spor külupleri,siyasi partiler,dernekler gibi sivil toplum örgütlerinde örgütlenerek bir araya gelerek kendilerini ifade ederler.
Engellilerde kendilerini ifade edebilmek,sorunlarını toplamla paylaşmak ve kamuoyu oluşturabilmek için bir araya gelerek dernekler kurmuşlardır.
Antalyada (zihinsel,spastik,görme,ortopedik,işitme vb.) yaklaşık 12 adet engelliler hitap eden özürlü sivil toplum kuruluşları mevcuttur.
Bunların dışında toplumun diğer guruplarına yönelik kurulmuş sayısı yüzlere yaklaşan sivil toplum örgütleri vardır.Bu kuruluşlar kendi gruplarının sorunlarıyla ilgilenmekteler.Çözüm bulmaya çalışmaktadırlar.Toplum içerisin belli bir yerleri olan bu kuruluşlar kendi sorunları aktarırken diğer engelli dernekleri gibi ulaşım sorunu,maddi sorunlar vb. sorunlar yaşamıyorlar.
Dolasıyla kendi derneklerinin dışına çıkamamaktadırlar.Kendi içlerine kapanmaktadırlar.
Tüm sivil toplum kuruluşlarına ( odalar ,dernekler,sendikalar,öğrenci dernekleri,partiler, vb) seslenmek istiyorum.Engelli derneklerine vakıflarına,yardımcı olun.
Onların erişemediği yerlere erişin ,gözü kulağı,eli ayağı olunuz.
Sizlerden yardım istemeseler bile engelli derneklerine gidin,sohbet edin.
Gönül bağı kurun.
Engelli derneklerinin de toplumun bir parçasını temsil ettiğini unutmayınız.
Yalnız kendi toplum gruplarınızın değil diğer gurupların da sorunlarıylada ilgilenin yardımcı olunuz.
Engelli dernekleri size kucağını açmış,bir gülümsemenizi istiyor.Siz onlara bir yaklaşırsanız onlar size daha fazla yaklaşır.
Biraz canınızı sıktım herhalde.
Ama ne yapalım hayatın gerçeği bunlar.Kabul etsek de,etmesek de yaşıyoruz.
Haftaya görüşmek üzere….
 
Üst Alt