Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

[Eleştiri] DİLENCİLER! Yuh olsun sizin sakatlığınıza!..

Biri yürüyebilse

Bilsemki o aptal mesajdan gelen paradan bir çocuk tekerlekli sandalyeden kurtulup yürüyebilecek. Ben tanıdığım kişilere forward ederdim. Herkezin beni yanlış bulması umurumda bile olmaz. Yeterki tek bir kişiyi kurtarabileyim.
 
Yardıma muhtaç
Uğursuz ve günahkar
Çok yetenekli
Alay objesi
Kendine acıyan
Toplum yaşamına katılımda yetersiz
Şiddet objesi
Konuyu destekleyici veya biblo
Normal bir kişi


hiç biri!! ben tırtılım. ben hayvanım.
bu kadar uyuz seçenekleri nerden toplamışlar ?
 
Bu seçenek bozuntusu şeylerin içinde bir tane aklı başında kelime yok.RTÜK ten böyle bi anket beklenir ancak.. :evil:
 
Bende bir dernek oluşumu içindeydim bir zamanlar..Öyle dolaplar dönüyordu kii..Önce herşey çok masumca lanse ediliyor.Siz anlayana dek iş işten geçiyor.
ÖZÜ:Yardım bilinçli olursa yerine ulaşabilir.Yardım & bağış ya da destek ne olursa olsun yapılan kişi veya kurumu bilmek tanımak zorundayız.Aksi takdirde herşey boş..
 
derneklere oldum olası karsı oldum..sebebı de budur.amacının dısına cıkan eylemler olabılıyor ve sız de uyesıysenız bunu desteklıyor havasında oluyorsunuz..
 
Ben aslında hala turkiyede tekerlekli sandalyeyle tek başımıza gezebileceğimiz yolların olmamamasına karşın bu konuda birşeyler yapmayıp, sandalye parası toplayanlara acayip kıl oluyorum. Bunlar işin kolayına kaçıyorlar hem de dilencilik yaparak.
 
[size=7]Arkadaşlar lütfen herkes konu hakkındaki görüşünü yazsın. [/size]
Bu konularda görüş yazmayanlar, yarın birgün engellilerle alakalı olmayan bir konuda yazmış oldukları mesajlarını sildiğim zaman, dikelmesinler!
ZART konusunda onlarca mesaj ve binlerce gösterim olurken, bu denli önemli bir konuda sessiz kalınmasını hazmedemiyorum.
Ne olur silkelenin..!
 
Bu konuda daha öncede dediğim gibi dava açmalı isim hakkımızı istemeli diyorum.Evet derneklerin ayakta kalması kolay değil ancak bu ayakta kalmak için izlenecek bir yol değil bu tamamen bir dilencilik.Biz bumuyuz hayır değil.Ki eğer dernek için para toplanmak isteniyorsa bunun çok değişik yolları vardır.Proje üretsinler.Kalıcı yatırımlar için belediyelerden destek istesinler.Örneğin bir otopark,bir cafeterya ve daha birçok şey.Hem derneğe bir gelir sağlarlar hemde bir kaç üyeye iş olanağı sağlarlar.Oysa onlar engellinin toplum içerisindeki izlemini destekleyeci bir olaya giriyor dilencilik yapıyorlar.Oysaki biz bunu haketmiyoruz.Eğerki bizlerde bir güçsek bu konuda kesin tavrımızı koymalıyız.Ben aynı şeyi tekrarlıyorum.Eğer bizim ismimizi kullanarak bunu yapıyorlar ise isimimizi geri isteyelim yasal olarakta böyle bir hakkımız var.Onlara dava açabilir bu ismi geri isteyebiliriz.Zaten buda gerekeni anlatır onlara ve onlardan sonra geleceklere.Vede biran önce tavrımızı belirlemeliyiz.Burada yazmak konuşmak tartışmak bu ve bu tür engelli adını kullanan kişileri durdurmuyor onları durdurmanın yolu yaptırımlardan geçer.
 
Türkiye' de 8-10 milyon civarında engelli var. Yüzlerce de engelli yardım dernekleri var. Biz engellilerin hepsinin yardıma muhtaç olduğunu düşünmüyorum (maddi). Peki bu kadar hamiyetli iyi niyetli dernekler varda neden hala engelliler yardıma muhtaç durumdalar. Derneklerin bir kısmı siyasi nedenlerle kurulmuş veya siyaset yapmaya çalışıyor yada geri kalan büyük bir kısmı "engelli" adını sömürerek geçiniyor.
Arkadaşlar bu ülkede özürlüler idareesi var, ne iş yapıyor ? sadece kimlik kartı veriyor. Bu idare hiçbir şey yapamıyorsa ülkede çığ gibi çoğalan engelli yardım deneklerine bir el atsın. Önüne gelen dernek kuruyor.
Yardım toplamanın bu ülkede çok basit olduğunu sayın başarının yazdıklarından öğrendim. Düşünün o bile vilayetten kendi başına yardım toplama izni alabilmiş. Ya cin fikirliler bu izni almakla kalmazlar çok iyide sömürürler.
Ordu bile bütün vakıflarını birtek çatı altında topladı. Kollar çoğaldıkça kontrol güçleşir ve istismar başlar.
Ben engelliler adı altında yardım derneği kurulmasına karşıyım.Engelliye yapılacak en iyi yardımın, geçimini sağlayabileceğiı bir işsahibi yapmaktan geçiyor. Devlet veya yardım derneği hiç farketmez. Tabi ki böyle bir davranış prim yapmadığı için en kolay yol yardım toplamak.
Bu gün engelilerin imajının çok düşük olmasının başlıca nedenlerinden biri de geçmişte böyle oluşumlarda kullanılmış bizzat engellilerdir.
Bu durumu değiştirebilirmiyiz? çok uğraşmamız gerekecek. Hayatta enzor sağlanan şey itibardır. İtibarımızı geri alabiliriz. Çok mücadele edeceğiz ama geri alacağız. En azından benim için son nefesimi verene kadar bu mücadele devam edecek.
 
cevap

:oops: bende bir çok arkadaşın söyledigine katılıyorum hatta daha önce derneklerle ilgili eliştiri yaptım diye beni isbata davet etmişti arkadaşlar.ben dernekler olmalı diyorum ama sadaka toplayan degil engellinin hakkını savunan insanalara engellilerle ilgili dogru bilgi veren adam gibi sivil toplum örgütlerine hepimizin ihtiyacı var aynı amaç dogrultusunda çalıştıkları sürece bence fazla olması faydalı.gelelim yuhladıgımız bu günki kurumlara şunu unutmayın bu kurumlar bir ihtiyaçdan dogmuştur.sosyal devletin olmadıgı engelliler kendi kaderlerine terk edildiginden bu boşlugu birileri doldurmuştur gerçek sosyal devlet engellinin bütün itiyaçlarını karşılıyana kadar bu suistimaller devam edecektir hem gengelliler engelini kullanarak insanları sömürecek hemde beyinengelliler hepimizin adını kırletmeye devam edecek temennnim bir an önce silkelenip adam gibi eşit yaşam hakkımızı elde ederiz ve bu sorunlar azalır saygılarımla.
 
cevap

:oops:dilenciligin dernegi devleti olmaz dilencilik yüz karası bislik birşeydir engelliyi acındırarak yapılan herşey dilencilige girer sömürüye girer bunu asla kabul edemeyiz sandalye veya başka bir şeye ihtiyacı olan arkadaşımız varsa hukuk devletinde yaşıyoruz mücadele eder ve alır. eger o edemiyorsa onu acındırarak para toplayacagımıza bizler yasal yollardan alır veririz bunu yapmak hem daha kolay hem daha onurlu engellliler onurlarıyla yaşayan insanlardır her türlü bedavacılıga ve onursuzluga hayır demeliyiz.örnek onurlu kardeşim bayar onu alkışlıyorum onun verdigi mücadeleyi herkes verebilir. sevgi ve saygılarımla.
 
Sakatlığa sığınmadı

Adana'nın Ceyhan ilçesinde yaşayan 4 çocuk babası ve bir ayağı sakat olan Mehmet Tatar, dilencilik yapanların aksine çalışmaktan keyif aldığını söylüyor. Çakmak tamirciliği yaparak para kazanan Mehmet Tatar, koltuk değnekleri yardımıyla yürüdüğü için işe gidip gelmekte zorlanmasına rağmen günde 5 milyon TL kazanıyor. Tatar, özürlü insanların dilencilik yapıp duygu sömürüsü yapmasını anlamadığını kaydederek, 'Ben de özürlüyom ama dilencilik yapmıyorum. Kimseye el avuç açmıyorum. Evimin geçimini çalışarak sağlıyorum' dedi.

Muzaffer BAKIR

http://www.aksam.com.tr/arsiv/aksam/2001/08/14/inci/inciprn3.html
 
cevap

evet sevgili dost bu fotograf istanbulun önemli merkezlerinde mevcut daha kötüsü bu kişiler bu işi enfazla okullarda yapıyorlar bunlarda moderin dilenci ne diyelim alllah sonumuzu hayreylesin saygılarımla
 
dilencilik ile ilgili tüm dostlarımın isyanını çok haklı buluyorum. Anca bu meseleyi sadece kendi içimizde tartışırsak zannediyorum çözmekte zorlanıcaz.
Bence mevcut stk ların bülent beyin örnek verdiği "eğitim gönülleri vakfı" vb örneklerden birileri olma yoluna sokmak için bilinçlenme ve desteklenme yollarını anlatmak ve uygulatmak durumundayız diye düşünüyorum.
Artık bilgi çağında, projelerle yapılan çalışmalar hem itibar hemde kabul görüyor. Tekerlekli sandalye dernekçiliği, sadece para toplamaya endeksli dernekçiliğinin olmadığını engelli stk ların gerçekten düşünceyi ve bilgiyi ön plana alan, bu yolda çalışarak çağa uygun ayrımcılığa karşı çıktığını, srunlarını çözdüğünü ve toplumla birlikte olduğunu, halka her yolla duyurmalıyız.
Aksi taktirde en güvendiğimiz ORDU bile şu an tartıştığımız ve beğenmediğimiz derneğin arkasında sponsor olur.
Ya da bir kişi çıkıp karşı olduğunu haykırırsa TSD gibi tazminat öder.

LÜTFEN KENDİMİZİ TOPLUMA ANLATMANIN YOLLARINI DOĞRU SEÇİP, DOĞRU YÖNLENDİRELİM.

saygılarımla.....
 
sevgili arkadaşlar çözüm üretelim derneklerimizin bazı mali kayğıları ve kaynak eksiklikleri olabilir ama bunları gidere bilmek için dilenmekten ve iktisadi teşekküller oluşturmaktan başka neler yapa biliriz .yada yapmak zorundamıyız valla uzun uzun konuşmak lazım ...
 
merhaba

simdi yazacaklarimi daha sonra ayri 1 baslik altinda da yazacagim ama bir giris olsun burada.
dun 1 is gorusmesine cagrildim. adamin birisi yardim dagitan 1 program yapmak istiyor. deniz feneri gibi 1 sey olacak. web sitesi, basili bir dergisi(bulten de denebilir) olacak...
amac yardimi alip yerine ulastirmak degilmis! yardim etmek isteyen ile yardim edecek kisiyi 1 araya getirmekmis!!!
isin kotu yani, boyle 1 organizasyonda, topladiginiz paranin 40% ini isletme gideri olarak gosterip cebe indirebiliyorsunuz.
diger en kotu kismi ise bu programda yardim etmesi beklenen kisiler degil kurumlar. cunku bu sayede reklam yapmis olacaklar. tv da gorunmenin saniyesi bile para...
aslinda yapilan yardimdan cok daha fazlasi ekrana cikmak icin odenmis olacak.

bana teklif edilen is bultenin fotograflarini cekmem (daha da dramatize ederek) ve tv da goruntu yonetmenligi idi. boyle bir organizasyonun icinde bulunmak istemedim dogal olarak.

sevgiler
sarpmurat
 
[size=6]ENGELLİLER ADINA BÖYLESİNE YARDIM TOPLANMASINI BİR ENGELLİ OLARAK KINIYORUM [/size]

Elbette tartışarak alınacak ortak bir kararda üzerime düşeni yapmaya hazırım... Ancak yapılması düşünülen hareket (bu en basitinden bir gazete ilanı olabilir) sadece bu başlıkta verilen örnekle sınırlı kalmayıp bu ve benzeri faaliyetlerde halkın daha bilinçli hareket etmesine sebep olmalı...
 
bence su "yardim" kelimesini kullanmayarak ise baslamali, bu isi yapmaya calisanlar.

"paylasim" olmali bunun adi. "kimsin ulan, ne yardimi?" demezler mi adama?

"paylasim" ise bir zorunluluk. aslinda gereginden fazla gelismis 1 hayvan olan insan disinda her canli biyolojik bir paylasim icinde tabiatta. (bkz: simbiyoz)

paylasim alana da verene de faydali olan bir eylem. hatirlatmakta fayda gordum.

cok ukala bir havasi var degil mi yazdiklarimin. valla bu kadar ukala degilim ben.

sarpmurat
 
SiyahPelerinliAdam' Alıntı:
[size=4]Elbette tartışarak alınacak ortak bir kararda üzerime düşeni yapmaya hazırım... Ancak yapılması düşünülen hareket (bu en basitinden bir gazete ilanı olabilir) sadece bu başlıkta verilen örnekle sınırlı kalmayıp bu ve benzeri faaliyetlerde halkın daha bilinçli hareket etmesine sebep olmalı...[/size]
Ben de tam olarak böyle düşünüyorum.
[size=7]Bir bildiri kaleme alalım ve o bildirinin altına hepimiz imzamızı koyalım[/size] (ben önceden hukuki incelemeyi yaptırabilirim. yani hukuki bir sorun yaşamayız).
Sonra bu bildirinin, hem basında yayınlanmasını sağlayalım, hem de kurum ve kuruluşlara gönderelim.
Ben bir bildiri yazmaya başlıyorum.
 
dilenciler

üçüncü sıra benim ve maddi manevi her tür desteğe hazırım
 
yalnız iki şeyi karıştırıyormuşuz gibi geliyor:
"engelliler adına" çalışan bir derneğin baskın siyasetinin para toplamak olması, adı üstünde bir "siyaset", ve çok hatalı bir siyaset -- önceki sayfalarda eleştirildi zaten.
Ama buradan yola çıkıp da dilenen engellilerin kendilerini "engellilerin önündeki en büyük engel" vs. olarak görmek yanlış olur sanki. Ya da şöyle söyleyeyim: çalışan, üreten / çalışmayan, üretmeyen vs. bunlar elbette analitik kavramlar olarak çok kullanıldı, kullanılıyor. Ancak, 'çalışanı' kutsayıp, çalışmayanı aşağı görmekle fazladan bir işlem yapıyoruz: bu karşıtlığa bir değer atfediyoruz. He, atfedelim de burada birşey gözden kaçıyor: 70'lerde örneğin "ahlaksız bir çalışmayan"dan bahsedilence anlaşılan kapitalist sınıf oluyordu; şimdi ise tam tersine ezilen, dışlanan bir kesimden bahsediliyor. İşin ilginci ise bunu yine 'ezilen' başka bir kesimin, 'çalışanların' yapıyor olması. yani aslında egemenin konumunu benimsemiş oluyoruz - tam bu 'çalışmayan' lafından anlaşılan şeyin değişmesiyle.

Engellilerin konumu bu çalışmanın kutsallaştırılmasının altını oyabilecek bir konum gibi görünüyor oysa. Sakatlanmış bedenin kendisi, sistemin talep ettiği ideal işçiden farklılaşıyor. İşte tam da bu konumun sayesinde "çalışma"yı, bugün çalışmadan anlaşılan şeyin kendisini sorgulayabilecekken tam tersine engelli bir kesimi çalışmadığı için suçlamak da yine biraz hatalı bir siyasi taktik değil mi?

Yani, birilerine, bizim de bir şeyleri aynı engelsizler gibi 'becerebileceğimizi' kanıtlamak yerine, 'becerikli olma'nın kriterlerini sorgulamak daha uygun, eleştirel bir strateji olmaz mı? Bakın biz o ahlaksız, dilenci engellilerden değiliz demek yerine, ilkin dilencilerin dilenmesinin nedenlerini vurgulamak, sonra da tam da bu nedenlerin kendilerine, iktidarın çalışma-çalışan kurgusuna karşı çıkmak daha iyi olur gibi.

mesela, sistemin kendini yeniden üretmesinin yollarından birinin de işçilerle çalışmayıp örneğin dilenenler arasında bir karşıtlık kurmak olduğunu vurgulayanlar da var.

dediğim gibi, bu söylediklerimin BEDD'yi eleştirip eleştirmemekle bir alakası yok; derneğe yönelik bazılarına benim de katıldığım eleştiriler yapılmış zaten.
 
cevap

:oops: sevgili gökan teşekkür ederim sende haklısın ayrı bir bakış açısı sergilemişsin eline saglık fakat yazının bir kısmına katılmıyorum. senin önerilerinde dikkate alınıp başka bir başlık altında tartışılabilir. iyide olur sebebleri tartışmak belki bu başlıktan önce olsaydı daha iyi olurdu fakat şuanki tartışma bence gayet yerinde ve iki şey birbirine karıştırılmıyor siz haklısınız olayın olumsuz yönünden bakmışsınız ama ben kesinlikle bu siteye yazıyazan insanların bir siyaset yaptıklarını veya siyasetin oyununa geldıklerini düşünmüyorum burdaki bütün dostlar yüreklerinden gelenleri yazıyorlar ve yazmaya devam etmeliler.ayrıca sizde bu bakışınızla devam etmelisinizki her iki yoldan dogruyu çabuk bulalım herşey gönlünüzce olsun saygılarımla.
 
Sevgili Gökhan kıymetli fikirlerini paylaştığın için teşekkür ederim.
Ve diğer arkadaşlara da; Gökhan’ın yazdıklarının bu konuyla ilgili okunmaya ve kafa yormaya değer şeyler olduğunu bildirmek isterim…

Şöyle ki; “…buradan yola çıkıp da dilenen engellilerin kendilerini "engellilerin önündeki en büyük engel" vs. olarak görmek yanlış olur sanki…” Gökhan bu noktada katılıyorum sana, ancak bu dilenmek yanlışını yaptıran sebepler olmalı; kanaatimce bu sebeplerin en büyüğü “iktidarın çalışma-çalışan kurgusu” degil, engellinin dilenme hakkını kendinde normal insan dan daha fazla bulması yanlışlığıdır. Dilenen engellilerin bir çoğu bunu istismar etmek için değil gerçekten buna inandığı için dilenmektedir. İstismar ederek dilenenlerin birçoğu ise zaten engelli dahi değildir. Problemin özüne yaklaştık sanki…

Peki insanın “izafi” şartlar dolayısıyla bu denli yardıma muhtaç olduğuna kendinin bile inanmasının özünde yatan nedir? Bence bunun özünde yatan en büyük sebep insanın buna inanmaya oldukça meyilli bir varlık oluşudur… Gayret etmemeye, Zorlukları kolay olduğu için illegal olarak aşmaya, kısacası adeta kolay olana ayarlanmış bir mekanik ve hayvani tarafı vardır insanın… Acıkan kedinin miyavlaması gibi… İnsanın bu tarafı; anlamlandırmak ve farkında olmaktan uzaktır. Materyal hep en ön plandadır. Soyut kavramların çokta önemi ve yeri yoktur. İnsan sadece bu tarafı kendinde barındırmakla “insan olmak iradesi”ne sahip olamaz. Bu iradeye sahip olmak için insanın bir başka tarafının, -“doğru” ile “yanlış” kavramlarını anlamlandırabilecek bir diğer tarafının- olması kaçınılmazdır. Bu tarafın farkına varış insan’ı “insan” yapar…

Konu çok dağıldı düşüncesine kapıldınız sanırım… Ben ise işin özüne indiğim kanaatindeyim. Bu özüne iniş bize ne kazandırır?Sanırım “insan” gibi davranmak becerisini… :)

Saygılarımla

Not: SarpMurat "..."paylasim" ise bir zorunluluk. aslinda gereginden fazla gelismis 1 hayvan olan insan disinda her canli biyolojik bir paylasim icinde tabiatta. (bkz: simbiyoz)..." cumlenle ilgili olarak yazdıklarımı değerlendirmeni isterim... :?:
 
Cevaplarınız için teşekkür ederim. Kısaca yazayım:
Cemal’e: aslına bakarsanız ben tam aksine bu sitede halen siyaset yapma derdinde olanların bulunduğunu umuyorum. Sanıyorum ‘siyasi taktik’ ifadesi yanlış anlaşılmaya neden olmuş: kendi başına olumsuz bir ifade değil bu (hatalı bir taktik de olabilir, verimli de vs.).

Siyah pelerinli adam’a: ‘ engellilerin dilenme hakkını kendilerinde normal insanlardan daha fazla bulmalarını dilenmelerinin bir nedeni olarak göstermenize katılıyorum. Ama ben de bu durumda siyasi olarak ne hedeflenebilir, üzerine yazayım dedim.
Mesela, hiçbir engelli dilenmese bile engelli olmanın dilenmeyi "maruz" göstereceği, engellinin ayni zamanda dilenen olmasi fikri devam edebilir; bu, engelliliğe ilişkin hegemonik bir konum, aynı nedenle pek de tek tek şahısların dilenip dilenmemesiyle çok bağlantılı değil gibi görünüyor. Bu durumda yine iktidarı nesnesi olarak gören bir siyasi taktik gerekli oluyor gibi.
 
Üst Alt