Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Engelli insanlar gerçekten duygusal bir boşluk içindeler mi?

Heart kardeşim bende zaten sevgili olması sadece bir etken diyorum herşey demiyorum :)
 
engeliler duygusal bir boşluk içerisinde değiller engelliler uzayda salınıp durmaktalar ve doğanın bir parçası olan doğal seleksiyonda güç; para, kas, uyum gibi özellikler en alt seviyelerde olduğundan yine doğanın doğal sonucu olarak tercih ve cazibe unsuru olamamaktalar ve tüm bu boşlukları öyle aşk vb. duyusal/duygusal kavramlarla dolduramazsınız engellilerin bu uzay salınımına yön vermek için her birine bundan bir tane vermek kafidir.

like-gun-icon-facebook.jpg
 
Konuyu dağıtmayımız, konu kimin msj begenilmiş begenilmemiş degil ve ismime ek kullamayın kısaca. Veli deyin cok mu zor dört harf kızdırmayın kelimi yakarım. Derya, amaçları bu zaten, bizde devamlı göz önünde olmalıyızki kurtulurlar olmadığını yanlız engelsiz kişiler için degil bizimde kullabilecegimiz hizmetler gelsin devletten yada o kozmetik ürünleri satan vatandaştan böyle bi yere gir bi kac ürünü kır dök bak bakalım yeni bir, düzenleme yapmazmı.
 
Toplum olarak duygusal boşluktayız, yüzümüze gülenin ardından gidiyoruz,sorgusuz sualsiz...
 
Bence engelli insanların biraz daha hayelperest normel insanlara göre :)
 
HEART

Bilmiyorum yaklaşık 2 senece önce felç kaldım diğer duygusal özellikerim değişmedi sadece daha fazla hayel kurmaya başladım yaşım 20 mi genç oldum içindir belkide
 
ben şunu keşfettim hayatımda. Engel şekli önemli dendi. Ben spastik engelliyim. Yürümem zor, konuşmam zor, hareketlerim zor vs vs vs. Ama şu var sonradan engelli olanlar için durumun zor olduğunu düşünmekteyim. Çünkü ben normal bir insan olmayı bilmiyorum.

Başkaları söylüyor bana yürüyemediğimi, konuşamadığımı. Bana göre sıkıntı yok çünkü böyle buldum kendimi :)

Evlilik konusunda benimde tanıdğım engelli insanlar var. Çocukları gayet sağlıklı. Burda iş biraz Allah inancına kalıyor aslında. Engelli olacağı kesinse o tartışılır belki ama engelli olur diye çocuk yapmamak veya evlenmemek bence saçma.
 
bence psikolojimiz çok bozuk engelsizlerinde bozuk ta bizlerinki biraz daha fazla kendimizi çok soyutluyoruz ha buda yetiştirenlere suçu atabiliriz

ama asıl suçlu biziz birini severiz söyleyemeyiz içimiz yanar. işe girmeye çekiniriz yapamayacağız sanırız kendimizi geliştirsek o işi yapabileceğimizi anlayacağız ha burada suçu devlete atabiliriz

biri ile tartışmaya girmekten çekiniriz gücü ile karşılık alacağımızı sanırız ama sonuçta tartışma ileri gitse 1 yumruk fazla veya eksik atarız

Asıl suçlu bizleriz kendimizi soyutlarız sonuçta somut olmamayı bizler seçtik ne yazık ki somut olana kadar bu böyle gidecek kendimizi zorla uğraşa uğraşa bağıra bağıra biz burdayız bizde varız demeliyiz ailemize çevremize biz bunu istiyoruz demeliyiz yoksa bu böyle gider
 
@ksk2000

Aslında burada suçlu yada suçsuz aramak değil de çözüm odaklı düşünmek daha isabetli olacaktır.
Böyle bir sorun var ve bunun çözümü ne olmalı? Birey olarak toplum olarak neler yapılabilir veya neler yapmalıyız?

Bu soruların cevapları ve çözümlerinde saklıdır her şey
 
@HEART ; evet burda konuşulması gereken konu içimizdeki boşluğu nasıl giderebiliriz, ya da bu boşluğu neyle doldurabiliriz, engelli ya da engelsiz her insan düşer bu boşluğa bu konuda yapılması gerekenleri konuşalım bence ne dersiniz..!
 
Diyorum, sakalım yokki sözüm dinlensin, yorumu kim beğenmiş ben niye göremedim iltifatlar havada uçuşuyor veli ne demiş okuyalım diyen yok.
 
@SGB

Çok doğru söylüyorsun konuşuılması gereken çözüm nedir?

Bunun çözümü her ne kadar genel olarak görülsede benim kanaatim olayı bireysele indirgeyerek gerek rehabilitasyon gerek psikolojik destek olabilir bunlar klasik çözüm metodları

Asıl benim kişisel görüşüm ise Engellilere Rehberlik edece bir sistemin tooluma adapte edilmesi Bu nasıl olacak?

Her şehirdeki engelli sayısı belli her şehirde rehberlik merkezleri kurularak, bunlar aktif şekilde işletilebilir. Belki uygulamada zorluklar olacaktır. ama bunlar her yerde var.

Bu rehberlik merkezlerinde uzman personele belli biri engelli bireyi aynı aile hekiminde olduğu gibi vererek her engellinin bir rehberi olabilir.

Aslında bu düşünce projeleştirilerek enine boyuna tartışılık artıları eksiler konuşularak iyilştirilebilir. Bunun içn ben engelli derneklerini asla önder olarak görmüyorum. Oralara belli kişiler gelmiş adam ekibini kurmuş diğer engelliler ne olursa olsun mantığı var ben buna karşıyım.
 
Ozaman kendimden örnek vererek başlayayım; rahatsızlandıktan sonra dedimki, bi ayağa kalkayım bu boşluk geçicek, herşey güzel olucak istediğim heryere gidicem vs, çok şükür tedavim cvp verdi, eskisi kdr olmasada yürüyorum, istediğim heryere bişekilde gidebiliorum ama baktım hala bişeyler eksik çalışmalıyım dedim, iş aradım buldum işe başladım çok şükür, oda oldu, ama hala bişeyler için mücadele ediyorum kendimce olsun die..

bu hayatın kanunu die düşünüyorum artık, boşluklar doluyo, yeni, ihtiyaçlar yeni boşluklar oluşuo, bizde debelenip duruyoruz. ben böyle tanımlıorum o boşluğu nasıl yorumlarsınız bilemiycem artık.. :))
 
@SGB

Aslında insanın içindeki o boşluk ve ihtiyaçar hiç bir zaman bitmez. İşe gireyim başka bir şey istemem dersin işe girersin şef olmak istersin sonra müdür sonra bilmem ne vs... der uzar gider tıpkı hayat gibi

Aslında konunun özü nedir biliyor musun? bizim içimizdeki boşluğun büyük kısmı maneviyat boşluğu, biz bunu dolduramazsak hep bir tarafımız boş kalacaktır.

Veli kardeşim senin mesajlarını okuyorum. ben buraya yazılan her mesajı okuyorum. Bu konudan emin olabilirisn
 
HEART çok doğru tespit; okadar şeyler yaşadım, düştüm kalktım, ama busüreçte beni ayakta tutan, şey inancımdı, neden yaratıldığımızı, bu dünyaya imtihan edilmek için geldiğimizi unutmayaşımdı, sanırım sorunun cevabını bulduk :))
 
SGB
Maneviyat insan için ekmek gibi su gibi ihtiyaçtır.
Maneviyat insana bir güneş gibi doğar. gecenin karanlığı gibi korur gizler tehlikelerden
 
SGB
Maneviyat insan için ekmek gibi su gibi ihtiyaçtır.
Maneviyat insana bir güneş gibi doğar. gecenin karanlığı gibi korur gizler tehlikelerden

Ozaman bununla ilgili paylaşımlarımızı çoğaltalım belki birinin hayatına dokunuruz :)
 
@SGB

Bu tür paylaşımlar yapmakta fayda var tabi burada yardım isteyen, sorunu olan, sorusu olan kardeşlerimize yardım etmekte bir görevdir. Belki bizim bir çok ihtiyacımız karşılanmış ama insanın çaresizce yarım bekleyen bir çok kardeşimiz var
 
Duygusal boşluğun cinsiyeti , sınıfı , ideolojik ayrımı, dini , mezhebi yoktur. artı engellisi engelsizi de yoktur. bu bir duygu durum hali her an her şekilde herkeste yaşanabilecek bir süreç.

Yaşanmasını tetikleyen etkenler yada yoğunluğunu çoğaltan yada azaltan etkenlere bakmak gerekir. Fakat her birey kendi içinde yapabilir bu değerlendirmeyi. yoksa herkes için genel bir değerlendirme analizi tabiki yapılamaz.

Birey yasam içinde yasamına uyumlu ve dengeli bir hal kazandıracak yaşantıları deneyimler bu deneyimlerden ortaya bir yaşam tarzı formu koyar işine yaramayanları ayıkladıktan sonra işine yarayan edimler ile yoluna devam eder.

Kişi ne zaman kendi benliğine uygun olmayan yaşam formları içine girerse işte orada sağlıksız bir takım süreçlerin başladığına inanıyorum. Sağlıklı birey gerçek ile hayal dünyasını ayırabilen kişidir. hayalleri olmamalı mı olmasında değil sıkıntı bunların hayal olduğunu gerçekmiş gibi yaşamaya devam etmesi asıl problem.

Farklı bir noktada şudur ki kişi kendi fırsatlarını, karşısına çıkabilmesi muhtemel tehlikeleri , ihtiyaçlarını beklentilerini ve sınırlılıklarını objektif bir şekilde değerlendirebildiğin de gerçek anlamda sağlıklı bir benlik bütünlüğüne sahip olabilir.

Bireyin yada tırnak içinde engelli bireyin yaşayabileceği olası en temel tehlike gerçek benliği ile ideal benliği arasında ki uçurumun giderek derinleşmesidir. ideal benlik ile gerçek benlik arasındaki denge sağlanamadan kişinin uyumlu , samimi ve huzurlu bir yaşam sürmesi mümkün değildir.

Sonuç olarak benlik bütünlüğü sağlayamayan , gerçek ile düşsel ayrımını oluşturamayan bir zaman sonra fanteziler dünyasında kendisine yabancılaşan bireyin duygusal boşluğa düşmesi kuvvetle muhtemel bir olgu olmaktadır.
 
@ spastik konu hakkında açıklamanız için teşekkürler..@ HEART.. çok şükür.. mutlu son oldu diyebiliriz sanırım bu konuda
 
:) :) mutlu son mu , sorun çözül mü :)

sorun daha yeni başlıyor biz sadece sorunun bir yada birkaç noktasından ele aldık. Dışarıda bahsetdiğimiz sorun yada sorunlarla boğuşan daha acı tarafı boğuştuğunun farkında dahi olmayan milyonlar var.

maalesef sosyal konularda öyle dediğiniz gibi hadi konuşalım bir an öncede mutlu sona ulaşalım gibi bir durum söz konusu değil. keşke olsa
 
Albert'in bazı kişilere laf attığı kesin fakat kişisel hayatını incelediğinizde kimlere çok net laf attığını görebilirsin :)
 
Yusuf islam Paylaştığın yazıda yazıyor. Hayatınızı bir amaca bağlayın KİŞİLERE veya eşyalara değil diye.
Bende aklıma onlar gelince esprisini yaptım. ;)
 
Üst Alt