Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

[Engelliler.Biz Organizasyonu] 19-20-21 Mayıs: İzmir'de üç günlük enfes tatil...

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Arkadaşlar yine bensiz geçen bir organizasyonun resimlerini görmekle yetindik, inşallah birgün....

Urfalı şair ağzına sağlık sanki ağzından bal akıyor yüzyüze tanışmadığım dostları o kadar güzel anlatmışsınki hepsi birbirinden değerli dostlarmışlar
inşallah bizlerede tanışmak nasip olur.
 
acanso vallaha bende anlamadım o resimler çekilirken sen neredeydin. Ama bundan sonraki bir çok resim karesinde varsın. Site albümünde diğer resimler. :wink:
 
[size=6]19 Mayıs 2006 ( 1.gün ) Kuşadası'na Hareket ve Yol Maceralarımız[/size]


Biz Black&Whıte’nın gitarıyla neşelenirken Alper ağabeyimlerde kapıdan göründü. Muzo eşi ve Alper ağabeymin gelmesiyle grubumuz tamamlanmıştı. Muzo’nun eşi bizlere katılamasa da orada ki zaman için de bizlerle beraber olmuştu. Kendisine teşekkür ediyorum. Bir süre daha kahvaltının ve doğanın keyfini çıkardık. Kimimiz doğa ile başbaşa oldu kimimiz tavla oynadı, kimimiz yeni tanışmaların keyfini çıkardı. Ama hepimiz anı dolu dolu yaşadık.( Bu arada Tavla maçının sonucu ne oldu :wink: ) Bütün bu doluluk ve sıcaklıktan sonra artık yola koyulmanın zamanı gelmişti. Martı Cafe'ye bazı izler bıraktık sevginin ve dostluğun gücüyle başarılamayacak şey yoktu bunu kazıdık. Martıların sesiyle bu duyguyu sanki ortalıkta çınlatıyorduk. Martılar'da bizim anlatmak istediklerimizi anlatıyordu bizle beraber. Cemmm ve eşi bizlerle olamayacaklardı onlarla vedalaştıktan sonra araçlarımızda ki yerlerimizi aldık. Önde bizim afişli otobüsümüz arkada yıldız78,barefoot ve Alper abimizin aracıyla yola koyulduk. Bizler otobüste olmanın şansını kullanıyorduk. Müzik ile çınlatıyorduk ortamı. Neşemize diyecek yoktu. Arkada ki araçları da kızdırıyorduk bu arada muzurluk işte. :lol: :lol:




Seferihisar Özdere üzerinden Kuşadası’na doğru hareket ettik. Direk Kuşadası’na geçmeyecektik. Programımızın içinde Çetin Minyatür köy vardı. Bu arada yol boyunca hem doğanın keyfini çıkarıyor hem de ortalığı çınlatıyorduk. Urfalı hiperaktif hiç yerinde duramıyordu zaten. Bendeniz ve Menekşe’de malum.:) Özdere kavşağında küçük bir dinlenme molası verdik. Sigara keşler sigaralarını yudumlarken doğanın keyfini de çıkardık. ( Bu arada baş keş ben tabii :wink: ) Günü ölümsüzleştiren resimler çektik kısa bir mola verdik ama bu dakikalara çok şeyi sığdırdık. Yeni atılan dostlukların ilk adımlarını, sevgiyi, güveni ve engelliler.biz’in farkını sığdırdık. Bu kısa moladan sonra güzellikleri izleyerek Çetin Minyatür köye doğru yola koyulduk. Bundan sonraki durağımız orasıydı.



Yaren66 arkadaşımız da bizleri bu köyde bekliyordu. Kendisi Kuşadasında yaşayan üyelerimizden biriydi. Kendisiyle ilk kez tanışıyorduk bu çiftlikteki gezintimiz boyunca bizlerle oldu kendisini yakından tanıma şansı bulduk. Tabii daha sonra tekne gezintimizde de bizlerle olacaktı.Teşekkürler yaren bizleri yanlız bırakmadığın için. Onun da bizlere katılmasıyla bu minyatür köye girdik.

Burası bölgenin köylerini ve köy yaşamını minyatür bir şekilde canlandırıyordu.Canlı bir hava vardı minyatürlerde. İzlerken bir çoğumuz yaşamlarında bir yerlere doğru aktı. Bir çoğumuz ise bu minyatür canlandırma ile ilk kez köy yaşamının gerçeğiyle yüzleştik. Bu yüzleşmeler içerisinde bir kahkaha kopardık tabii. Dururmuyuz? Ele başı ben. :wink: Bir ara Black&Whıte eşi Semra ve ben minyatürlerin neye benzediği hakkında konuşuyorduk. Yürüteçli bir maket hakkında yorum yapıyorduk. Ben ve Semra yürüteçteki maketin çocuk olmadığını çocuğa benzemediğini savunuyor Black&Whıte ise tam tersi yaramaz bir çocuk diyordu. En son ben bunun köyün delisi olabileceğini söyledim. Bize müzeyi anlatan bayan kendi aramızda geçen konuşmaya tanık oldu. Hayır dedi maketlerimizin arasında köyün delisi yok. Ama olmalıydı değil mi? Her köyün bir delisi olduğu gibi. Bu fikrimle o köyün delisi ben mi oluyordum.:) Maket köydeki gezintimizde sona erdikten sonra biraz dinlenme molası verdik burada. İyide geldi açıkçası.



Bu moladan sonra yine araçlarımızda ki yerlerimizi aldık ve yola koyulduk. Şimdi istikametimiz Kuşadası Aqua Center oteldi.Yol boyunca rehberliğimizi acente yetkilisi Emine hanım yaparak bizlere Kuşadası ve çevre ile ilgili bilgiler verdi. İzmir ile Kuşadası arasındaki 100 km’lik yolculuğumuz otelde son buldu. Otel yetkilileri bizleri bekliyordu. Odalarla ilgili düzenlemeleri önceden yaptığımız için sadece yerleşmek kalıyordu. Hepimiz odalarımıza dağıldık. Günün ilk kısmını bitirmiş sayılırdık. Şimdi gün bitmeden deniz ve havuzun tadını çıkarmalıydık. Ve birazda yol yorgunluğunu atmalıydık. Akşam ful ve maceralarla dolu bir program bizleri bekliyordu çünkü. Eee bu kısmınıda bir solukta anlatmayayım. Arkası yarın yapalım. İçinizden bana kızanlar var biliyorum ama öyle hemen anlatmayalım değil mi? Hem daha Urfalının Melike ile olan macerasını anlatacağım size. :lol: :lol:
 
EEEE BAŞKA RESİM YOKMU YAAA
GELEMESEKTE GELMİLŞ KADAR OLDUK SAYENİZDEEE
 
Resimleri yavaş yavaş koyuyorum öyle birden olmaz. :wink: Diğer resimlerde site albümünde oradan bakabilirsin abdo. :wink:
 
E tabii meraklandıracağım arkası yarın ne demek? Merak ettikleriniz yarına demek. :wink: Bu yüzden asıl maceralar yarına. Urfalı'nın maceralarına canlı canlı şahit olmak istiyorsanız yarın mutlaka bu diziyi okuyun derim. :wink:
 
tesekkür

acikcasi ben ne yazacagimi bilemedim
devamli yorumlari okudum,
her okuyusumda gözlerim doldu.
bircok geziye katildim,
ama bunu gibisi hayatimda hic olmadi.
bu gezi benim icin cok farkli anlamlar tasiyor.
özelikle oya' ya (muck) ve geziye katilan herkese tesekkür ediyorum.
cok uyumlu ve sicak insanlarsiniz. :D
ben sizleri cok sevdim berfu
 
[size=6]19 Mayıs 2006 ( 1.gün ) Akşam Yemeği ve Ateş Eşliğinde Gitar Dinletisi[/size]

Evet maceralarla dolu saatlerimize gelelim. Otele girişimiz beş sularıydı. Güneşin sıcaklığı egede bir başka bizlere dost gibi üzerimizdeydi. Bizim gelmemizi beklercesine tüm sıcaklığıyla . Bu sıcaklıktan cesaret alarak havuz ve denizden yaralanmaya koyuldu arkadaşlarımız. Öyle ya farklı illerden gelen arkadaşlarımız kışın soğuk yüzünü arkalarında bırakmışlar egenin bu ilk yaz günlerinde kendilerine merhaba diyen bu sıcak günü harcamamaları gerekti. Bu yüzden keyfini çıkarmak gerekti. Havuzcular çabucak hazırlanıp kendilerini bir anda havuzun sularına bıraktılar. Kimimiz otelin çimlerinin üzerinde kimimiz havuzda derken günün son keyfini çıkarıp akşam yemeğinde buluşmaya karar verdik. Ben de bu arada akşam ki eğlencemiz için hazırlıklar yapmaya gittim. Otel müdürü ile bu konuyu daha önce konuşmuştuk zaten bize otelin bahçesinde bir ateş yakılacak ve bu ateş eşliğinde bizler Göksel’in gitarıyla şarkılarla keyif bulacaktık. Animasyonculara gerekli talimat verildikten sonra ben de hazırlanmaya gittim. Bu arada arkadaşlar güneşin batışını yakalıyorlardı. Havuz maceraları bitmişti. Herkes akşam yemeği için yerlerini almış şıkır şıkırlardı. Canım ortağım CinCin diğer organizasyonlardan alışkın olduğu için bana geç kalışımı Oya hazırlanıyordur kesin diyerek belirtmiş arkadaşlara. Geldiğimde onu hayal kırıklığına uğrattım. Diğer ayrıntılarla uğraştığım için ve çimlerin havasına uyması için gayet spor bir vaziyette geldim yanlarına.


Keyifle yemeklerimizi yedikten sonra animasyon yapılan alana doğru hep birlikte hareket ettik. Çimlerin üzerinde bizler için hazırlanmış minderlere kendimizi bıraktık. Önce ateş şow, ardından, camlar üzerinde yapılan şow derken sıra bize gelmişti. Black&Whıte ( Göksel) sahnede yerini aldı gitarıyla. Artık gitar ve gecenin karanlığını delen ateş eşliğinde şarkılar söylemenin zamanı gelmişti. Bu arada acente yetkilisi Emine hanımla önceden planladığımız bir sürprizimiz vardı arkadaşlarımıza. Şirince yöresine ait bir içecekle keyfimize keyif kattık. İşte tam bu sırada Melike karşımıza çıktı. Melike animasyoncu bir bayan. Görevi gereği ortamı neşelendirmeliydi. Göksel’in şarkıları eşliğinde sürekli aramıza gelip haydi eller havaya diyip arkadaşlarımızın ellerini tutuyor onlarla birlikte şarkılara eşlik ediyordu. Ben Emine Hanım ve CinCin arkada oturuyor izliyorduk. . O arada üçümüzün de aklına bir muzurluk geldi bunu kaçıramazdık. Ben muzurluğu organize etmeliydim. O ana kadar Melike’den habersiz Urfalı bir kenarda oturuyordu. Önde oturan arkadaşlarımızda bizim bu planımızdan habersizdi tabii. Urfalıyı yanımıza çağırdım. Planımızı ona anlattım. Önce ama oldu ama sonra tamam diyerek planı gerçekleştirmek için yerini aldı. Planımız şuydu bayan bizlerin engelli olduğunu bilmiyordu. Sürekli eller havaya eller yavaya diyerek önde arkadaşların elini tutuyordu. Urfalı’nın elini tutsa ve bu el elinde kalsa ne hissederdi acaba?:)

Planımız buydu Urfalıyı Muzonun yanına aldık Melike’yi de araya Göksel’e de şarkıyı sipariş ettik (Tabi bu plandan benim,Urfalı’nın, Emine Hanımın ve CinCin’in dışında kimsenin haberi yoktu.) Şimdi artık Planı yapmaya gelmişti sıra. Melike yine eller havaya dedi Urfalı’nın elini tuttu ve bu ne? Diyerek şaşkın bir halde kaldı. Ama işi gereği devam etmeliydi. Fakat yüzünde ki şaşkınlık devam ediyordu, görülmeye değerdi. Biz arkada üç muzur kopmuş bir vaziyetteydik.Böylece Melike ile tanışan Urfalı onla uyanıp onla kalkar oldu. Bizim uyanık Urfalı bu anı hiç kaçırırmıydı. Ee protezli elimi tutmak herkese nasip değil o halde benle dans etmelisin diyerek Melike ile dansa kalktı.Bu güzel atmosfer gece boyu devam etti. Danslar, şarkılar,kahkahalar,sohbetler. Geceye karışan seslerimiz içinde günün yorgunluğunu da çıkarmıştık.Sevgili Göksel gitarıyla bize bu anı yaşattığı için kendisine tekrar teşekkür ediyorum. Menekşecik erken odasına gitmek istese de her gidişinde tekrar dönüyor bu son şarkı bunu da söyleyeyim diyerek geri dönüyordu. Ayrılmak bu anı bitirmek gerçekten zordu gece 02.00 olmuştu ve artık yavaş yavaş odalarımıza çekilmemiz gerekiyordu. Çünkü ertesi sabah çok erken kalkıp yeni bir güne daha hızlı girecek yeni maceralarla iç içe olacaktık. Günü burada bitirdik tüm keyfi ile odalarımıza dağıldık. Günün burada bitmesiyle bugüne ait hikayemizde burada bitti. Yarın diğer maceralarımızı okumaya var mısınız? :wink:

Melike'nin şaşkınlığı ve bizim arkada koptuğumuz an. :lol:
img04287hh.jpg



Not: Akşam ateş eşliğinde ki eğlencemizle ilgili diğer resimlerin hepsini site albümünde bulabilirsiniz.

Sevgili barefoot bizde seni çok sevdik iyi ki varsın.
 
KUŞADASI KABUSU HK.

SEVGİLİ ARKADAŞLAR,
BU OYA TEKİN VARYA HARBİDEN 3 KAĞITÇI BİZE OTELDE HAVUZ VAR DEDİ PLAJ VAR DEDİ KAYDIRAKLI HAVUZ VAR DEDİ AMA HİÇ BİRİ YOK İŞTE SİZE KANITI. OTELE GİTTİK BİDE NE GÖREK HAVUZ BOMBOŞ SU YOK. :lol: BİZİM BURAK GÜMÜŞTE SUYUN OLMADIĞINI HAVUZA ATLAYIP DİŞİNİ KIRDIKTAN SONRA ANLADI :lol: . TEKNE TURU DİYE BİZİ KANDIRDI NE TEKNESİ SANDAL BEEEEEEE :lol:
MERYEM ANA DİYE GÖTÜRDÜĞÜ YER İSE 1.SINIF RESTORANT GİBİYDİ HİÇ TARİHİ ESERE BENZEMİYORDU :lol:
ÇİÇEK ŞENLİĞİ DEDİ 3 SAAT BİR DAĞIN TEPESİNE ÇIKTIK AYAKLARIMIZA VE POPOMUZA KAKTÜS İĞNELERİ BATTI ORDA NE ÇİÇEK VARDI NEDE ŞENLİK :lol:
EFES ANTİK KENTE GÖTÜRDÜ YALANCI EFES HAA İKİ TANE EFES KUTU BİRASINI ÜST ÜSTE KOYMUŞLAR BURASI EFESİN GİRİŞ KAPISI DİYOLAR KAPIDA DA ŞARAPÇILAR OTURUYO. :lol:
HER NEYSE SİZE HAVUZUN BOMBOŞ OLDUĞUNU EKLİ RESİMDE İSPATLIYORUM. BU OYA TEKİN HARBİDEN ÇOK TEHLİKELİ ÇOK DİKKATLİ OLUN ARKADAŞLAR AMAN DİKKATTTTT..

HQ8L8fk8.jpg


ARKADAŞLAR BUNLARIN HEPSİ ŞAKA HAAA İNANMAYIN :lol:
 
inanmadık zaten fıkra gibi anlatmışsın :lol: :lol: :lol:
 
benden yorum yokk bu konuda ama birbirimizi tanımak yönünden iyiydi black

güzeldi.
 
Re: KUŞADASI KABUSU HK.

BLACK&WHITE' Alıntı:
SEVGİLİ ARKADAŞLAR,
BU OYA TEKİN VARYA HARBİDEN 3 KAĞITÇI BİZE OTELDE HAVUZ VAR DEDİ PLAJ VAR DEDİ KAYDIRAKLI HAVUZ VAR DEDİ AMA HİÇ BİRİ YOK İŞTE SİZE KANITI. OTELE GİTTİK BİDE NE GÖREK HAVUZ BOMBOŞ SU YOK. :lol: BİZİM BURAK GÜMÜŞTE SUYUN OLMADIĞINI HAVUZA ATLAYIP DİŞİNİ KIRDIKTAN SONRA ANLADI :lol: . TEKNE TURU DİYE BİZİ KANDIRDI NE TEKNESİ SANDAL BEEEEEEE :lol:
MERYEM ANA DİYE GÖTÜRDÜĞÜ YER İSE 1.SINIF RESTORANT GİBİYDİ HİÇ TARİHİ ESERE BENZEMİYORDU :lol:
ÇİÇEK ŞENLİĞİ DEDİ 3 SAAT BİR DAĞIN TEPESİNE ÇIKTIK AYAKLARIMIZA VE POPOMUZA KAKTÜS İĞNELERİ BATTI ORDA NE ÇİÇEK VARDI NEDE ŞENLİK :lol:
EFES ANTİK KENTE GÖTÜRDÜ YALANCI EFES HAA İKİ TANE EFES KUTU BİRASINI ÜST ÜSTE KOYMUŞLAR BURASI EFESİN GİRİŞ KAPISI DİYOLAR KAPIDA DA ŞARAPÇILAR OTURUYO. :lol:
HER NEYSE SİZE HAVUZUN BOMBOŞ OLDUĞUNU EKLİ RESİMDE İSPATLIYORUM. BU OYA TEKİN HARBİDEN ÇOK TEHLİKELİ ÇOK DİKKATLİ OLUN ARKADAŞLAR AMAN DİKKATTTTT..

HQ8L8fk8.jpg


ARKADAŞLAR BUNLARIN HEPSİ ŞAKA HAAA İNANMAYIN :lol:

Hahaha Göksel ben sana ne diyeyim. İlla beni konuşturcan yani tamam sen istedin. :lol: :lol: :lol: Evet arkadaşlar BLACK&WHITE'nın gösterdiği havuz vardır. Ama bizim kaldığımız otelin havuzu değildir kendisine iş teklif eden İbrahim Tatlıses'in otelinin havuzudur. Bizim Otel ona az para verince çamur atıyor. İbo bunu gitar çaldığını duyunca yaz boyunca otelinde çalmasını istedi şimdi İbo'nun reklamını yapıyor yavaştan yavaştan. :wink:

Onun sandal dediği tekneye gelince oda doğru adam bizim tekneden yüzmeye inince kurtarma botları getirdi onu tekneye herhalde o sandal aklında kalmış karıştırdı. Su kuşu sende. :lol:

Vallaha BLACKçim keşke bana önce söyleseydin seni boş havuzlu otelde bırakırdım. Su kuşu seni sudan çıkmadın hiç. :wink: Güzel yakalamışsın sağolasın. Hiç aklımın ucundan geçmezdi iyi mi? Ben de acaba ne diye bekliyorum. E senin şakana bende duramadım ne yapayım. Ama ben de resimler var bottan :lol: dermişim. Belli de olmaz bakarsın birden çıkarırım resimleri. Evet arkadaşlar BLACK&WHITE'ın da dediği gibi her şey şakadan ibaret. Zaten yola çıkarken kafaya koymuş benle uğraşmayı ama yine kızdırmayı başaramadın BLACK&WHITE :wink: Çok hoştu kocaman kocaman güldüm sayende.
 
Harikasınızzzz......

Tek kelimeyle.....Süppper kareler.....Başka söze gerek yok.... :wink: :wink:
 
[size=6]20 Mayıs 2006 Cumartesi (2.gün) Kuşadasında Tekne ile Mavi Yolculuk[/size]

Evet kaldığımız yerden devam edelim artık. :wink:

Birinci günü keyifle geçirmiş yeni bir güne merhaba demiştik. Artık yeni günün maceralarına gebeydik. Yanlız bugün İstanbul'dan aramıza katılan bir arkadaşımız daha vardı. Atlantis Medikal. Ben kendisi ile tanışıyordum daha önceden diğer arkadaşlarla da kahvaltıda tanıştıktan sonra kendileri bir gün rötarla aramıza katıldı. Güzel bir kahvaltının ardından yola koyulmanın vakti gelmişti. Kuşadası'nın mavi sularına kendimizi bırakıp Gümüldür koylarında tekneyle gezinti yapacaktık. Yaren arkadaşımız bizden önce limana inmiş bizleri girişte bekliyordu. Teknenin sahibi Ali bey inanılmaz duyarlı bir insan tekrar burdan ona ve ekibine her şey için teşekkür ediyorum. Bizlerin tek tek tekneye geçmemize yardımcı oldular. Teknede ki yerlerimizi aldık. Gün, güneş ve deniz bizler için süslenmişler hazır bir şekilde bekliyorlardı adeta. Bu eşsiz güzelliğin arasında yola koyulduk. Bronzlaşmak ve hava atmak isteyenler üst kata çıkmışlardı bile. Başta BLACK&WHITE onun derdi iş yerinde ki arkadaşlarına hava atmak olduğu için herkesten önce üst kata çıkmış güneşin kollarına atmıştı kendini. :wink: Açıkçası egede yanmak bir başkadır. Akşam çekeceği acıyı düşünmeden yattı güneşin altına. :lol:

İlk durağımız Baradan koyu idi. Burada karaya çıkıldı ve yemek molası verdik. BLACK&WHITE deniz kızları İlay'da ve İrem, Sinan, ben ve Semra karadan denize girdik. Sönmez, İbrahim ve yıldızbeylerde tekneden denize girdiler. Su harikaydı tadını çıkardık denizin. Herşey güzeldi. Yanyana yanaşan tekneler birbirlerine misilleme yapıyordu. Tabii yolcuları da. :wink: Buradaki uzun molaya çok şey sığdırdık ve çok eğlendik. Hatta bir ara canım abimle dans bile ettik. Tekrar yola koyulduk. Artık yediğimiz yemeği sindirmemiz lazımdı. Menekşe ve ben hiç dururmuyduk başladık zıplamaya. :wink:





Keyifli sohbetler, danslar derken ikinci durağımıza geldik. Soğuksuda da küçük bir deniz molası verdikten sonra son durağımız olan Koruya geçtik. Üç güzel koyu gezdikten sonra artık dönüş vakti gelmişti. Bir gün önce bu koyları aslında bizler karadan gezmiştik. Hatta bir tanesinde sigara molası vermiştik hep beraber. Şimdi deniz yolu ile gezmenin keyfini çıkarıyorduk. Bu keyfi çıkarırken içim biraz buruktu. Çünkü tekne yolculuğundan sonra Alper abim bizlerden ayrılacaktı. Biz Barefoot ile bunu düşünürken muzo ağzından kaçırdı meğer bizi üzüyormuş. O dakikaya kadar bizden gizlediği süprizi tesadüfen yakaladık ağzından. Barrefot ile aynı anda çığlığı basmışız. Gerçekten sevinilecek bir haberdi. Akşam Türkü cafe Alper abisiz olmazdı. Bu gezinin kalan kısmı onlarla daha güzeldi. Ve öyle de oldu. Tekrar muzo sana teşekkürler.

Bu güzel gezintiden sonra otelimize döndük. Tekne gezintisi hepimizi yormuştu. Kuşadası şehir turu yapmayı planlıyorduk ama hepimiz yorgun olduğumuzdan hep beraber aynı kararı vererek otele dönmeye karar verdik. Bundan sonraki güzellikleri de yarına bırakıyorum. Günün diğer kısmı ve gece yarısı yaşadıklarımızı öğrenmek isteyenler yarını bekleyeceksiniz artık. :wink:
 
Aslında gizlediğim birşey yoktu. Siz öyle istediğiniz için işinize geldiği gibi anladınız. Ama yinede sizleri sevindirebildiğim için ne mutlu bana. Birde bu yazdıklarını kitap olarak mı bastırsaydık? Fena olmazdı yani.

Sevgiler saygılar.

Eline emeğine sağlık bu güzel organizasyonu hazırladığın için. En büyük teşekkür sana.

:D :D
 
Yahu ben katılmadan etkisi bu kadar sürmüş bu gezinin, ben katılsaymışım kimbilir neler olurdu... :lol: 8) :wink:

Şaka bir yana Ellerinize sağlık....... :)
 
Dilemma senin gelmeni çok istiyorduk alper abi ile ama gelemeyeceğini öğrenince üzüldük.

bence kaçırılmayacak bir geziydi. artık başka bahara işallah.
 
Teşekkür ederim muzo. Sevildiğini bilmek çok güzel.

en yakın zamanda izmire kaçmak istiyorum inşallah. Belki de görüşebiliriz. Kimbilir..... :)
 
Ne zaman istersen buyur gel. Burada olduğumuz sürece her türlü desteği sağlarız.


Ayrıca yaptığın resimlerde çok güzel.

Sevgiler, saygılar.
 
[size=6]20 Mayıs 2006 Cumartesi (2.gün) Türkü Cafe'deki Coşkumuz[/size]


Bir süredir işlerimin yoğunluğundan yazamadım kusura bakmayın arkadaşlar. Kaldığımız yerden devam edeyim meraklılarına. :wink:

Tekne turundan sonra oteldeydik. Otele erken geldiğimiz için akşama daha çok zaman vardı. Bu yüzden kimimiz bu vakti dinlenerek, kimimiz havuz kenarında, kimimiz denizde, kimimiz ise sohbet ederek geçirmeyi tercih etti. Su kuşları BLACK&WHITE , Burak ve Bursa ekibi biraz havuz biraz deniz tadını çıkarıyorlardı suyun. Ben Menekşe ve CinCin gizlice denize kaçtık. CinCin Sudoku çözmeyi yeğledi. Benle Menekşe de denizin güzelliğinden yararlandık. Artık akşam yaklaşıyordu hazırlanmamız gerekiyordu.Hızlı bir şekilde hazırlandık. Gün batımını yakalamaya koyulduk. Güneşin batışına kendimizi bıraktık. Çok güzel anları yakaladık. Güneş'te son gecemiz olduğunu biliyordu sanki bize tüm güzelliğini göstermekten çekinmedi ve yavaş yavaş bizi terk etti. Artık yemeklerimizi yiyip Türkü Cafe'de son gecemizi coşkuyla geçirmeyliydik.

img04709qi.jpg


Akşam yemeğimizi biraz uzunca tuttuk. Sohbetlerimizide.... Ve Türkü Cafe'ye gitmenin zamanı gelmişti. Üç arkadaşımız dışında tam kadro Türkü Cafe'ye yola koyulduk. Onlar çok yoruldukları için otelde kalmayı tercih ettiler. Bizde saygı gösterdik. Türkü Cafe'de yine sitemizin üyelerinde olan Nedim arkadaşımız da bizden önce yerini almıştı. Söke'den sadece bizlerle tanışmak için gelmişti arkadaşımız. Çok uzun kalmadı bizlerle ama bu küçük tanışma bile www.engelliler.biz ailesinin büyüklüğünü gösteriyor arkadaşlar. Bize önceden hazırlanmış yerlerimizi aldık. Der demez daha masalarımıza yerleşmemiştik bile bizim hiperaktif Urfalı durur mu yerinde anında pistte. O ana kadar oturan milllet onun cesaretiyle yerlerinden kalkıp ona eşlik ettiler. Ve coşkulu bir halay başladı Sıla Türkü evinde. Sen çok yaşa emi Urfalı. :wink:

Bu Türkü evinin alanı çok büyüktü. Ve bu büyük alan tamamen doluydu o gece. Mekanın konukları ise sağlıkçılar ve bizlerdik. Sağlıkçılar toplanıp bu Cafe'ye gelmişlerdi. Ne tesadüf değil mi? Engelliler ve sağlıkçılar bir arada. :wink: Bizim Urfalı orada da boş durmadı. Üstündeki şeytan tüyleri uçup bir sağlıkçı bayanın üzerine kondu. :D Gece boyunca bizim Urfalı'nın yanından ayrılmadı sağlıkçı bayan. Sürekli onu dansa, halaya kaldırıp durdu. :wink: Eğlencemiz doruktaydı. Hepimiz eğleniyorduk. Kimimiz yerlerinden, kimimiz halaya katılarak bu geceyi hatıralarımıza ekliyorduk birlikte olmanın mutluluğu ile.

trkcafe10ii.jpg


94lt.jpg


Ama bir şey eksikti. Sadece benim farkında olduğum bir şey.

Bu Cafe ile geziden önce görüştüğümüz de Güven Kaya adlı bir sanatçılarının olduğunu ve onu bir kere dinleyenin hastası olacağını söylemişlerdi bana. Oysa Güven Kaya yoktu. Olur muydu bize yapılır mıydı bu? Hele de bana. :wink: Zehirlendiğini bugün bizlerle olamayacağını söyledi Cafe'nin sahibi. Açıkçası bu alışılmış mazereti pek kabul edemeyecektim. Öylede yaptım zaten. İlk görüşmem de bu santçıylada tanışmıştım ve oda mekanın diğer ortağı idi. Kendisinin telefonlarını o zaman almıştım. Hemen aradım bu mazareti bizim için delmesini hasta da olsa bu anı kaçırmamasını uygun ve birazda cadı bir dille anlattım. :wink: Gecenin ilerleyen saatlerinde cadılığımla Güven Kaya'nın evinden hasta hasta gelmesini sağladım. ( Ama hasta ama değil bilemem. Sanatçı mazareti diye düşündüm bunu ben. :wink: ) Tabii eksiklik sadece Güven Kaya değildi. Bize birde mekanın çiğ köfte sözü vardı. Ne hikmetse buda bizi bulmuştu. Çiğ köftecileri gelmemişti. "Ben anlamam"dedim aynı cadılıkla. "Nerden bulursanız bulun ama o çiğ köfte olacak." Çiğ köfteyide hiç sevmem aslında. :wink: Ee ne yapayım cadılık önceden bir söz verildiyse yerine getirilmeliydi hiçbir bahane beni tatmin edemezdi. Ve o çiğ köftede yapıldı çok geç saatlere denk gelsede ikramları yapıldı ve yerine getirildi. Çok mu cadıyım? Ne yapayım seviyorum cadılığımı. :wink:

trkcafe75uz.jpg



Ve geceye Güven Kaya'nın türküleriyle devam ettik. Herşey çok güzeldi. Herkesin yüzü gülüyordu. Önemli olan kıstasta buydu. Gelen konuklarımızın, gezilerimize katılan üyelerimizin mutlu olması. Bunu sözlerden çok insanların yüzlerine yansıyan tebessümlerden ve gözlerdeki ışıktan çok iyi anlayabiliyordunuz. Bu gecenin sonuna gelmiştik 22.30 suları gibi gecenin başladığı bu mekanda saat dördü gösterirken gece bitiyordu bizler için. Yavaş yavaş vedalaştık mekandakilerle Urfalı da sağlıkçısıyla. :wink: Çıkarken güzel izler bıraktık her zamanki gibi bu mekanda da. Kapıda bizler gibi orada misafir olan bir iş adamı yanıma yaklaşarak şu sözleri sarfetti. " Böylesi şık bir organizasyonu hazırladığınız için , böyle güzel kendileriyle barışık insanları bir araya getirdiğiniz için kendinizle ne kadar gurur duysanız azdır. Bu gece bizlere çok şey kattınız hepinize teşekkür ediyorum." İşte bu sözler engelliler.biz'in farkını ve anlatmak istediklerimizi bu organizasyonlarda ki asıl amaçlarımızı gösteriyordu. Bir kez daha amaca ulaşmanın gururu ile otelimize döndük. Ezanın okuduğu saatlere kadar Alper abimiz de dahil ayaktaydık. O kadar yorgunduk ki tüm günün yoğunluğu üzerimize yorgunluk olarak yığılmıştı. Ama mutluyduk. Güzel dostluklarla ve güzel mesajları vererek insanlara bir gün daha geçirmiş, bu gezinin sona bir kala bir yaprağını daha koparmıştık. Artık yatmalı ve dinlenmeliydik. Hepimiz odalarımıza çekildik. Ertesi sabah erken kalkıp yine yoğun bir güne girecektik.

Son gün maceralarımızı da bir sonraki güne bırakıyorum arkadaşlar. Yarın son Final.... :wink:
 
[size=6]21 Mayıs 2006 Pazar (3.gün) Final[/size]

Ve son perde;

Evet Menekşecim devam edelim finalide yazalım değil mi? Tatile girdiğim için siteye bile girecek vakit bulamıyorum bu yüzden gecikti üzgünüm.

Ve devam.

Erkenden kalktık bugün otelde son günümüzdü ama gezimiz bitmemişti. Yoğun bir gün bekliyordu bizi. Ben kalktığımda Bursa grubu CimCime ve yıldız78'ten başka uyanan yoktu. Uyandırma vermeme rağmen gecenin yorgunluğunu atamamıştı kimse. Tekrar yeni bir uyandırma yolladım odalara. Tek tek gelmeye başladığında bizimkiler yüzlerindeki ifadeden ne kadar yorgun ve bitkin oldukları anlaşılıyordu. Bu yüzden kahvaltıyı ve otelden ayrılışı biraz geciktirdik. Bu arada deniz ve havuzdan yararlanmak isteyenler de son günün tadını çıkardılar. Bugünün programında Meryem ana gezisi ve Gözcü Tepe köyü vardı. Gözcü Tepede Çiçek şenliklerine katılacaktık. Ama ne yazıkki şöförümüzün işgüzarlığı yüzünden bu şenliklere katılamadık. Benim bildiğim yoldan değilde kendi bildiği yoldan gidince (sanki tepeye daha önce gitmiş gibi çok bilmişlik yaptı) yol uzadı biz gidene kadar törenlerde bitmişti. Bizler de doğanın tadını çıkarmakla yetindik. ( Merak etmeyin arkadaşlar sizleri yolcu ettikten sonra şöferden intikamınızı topluca aldım. :D )


Alper abi ve Muzo gezinin bu bölümünde bizlerden ayrıldılar. Onlarla ve otelde bizlerle iki gün boyunca ilgilenen arkadaşlarla vedalaşıp Meryem Ana'ya doğru yola koyulduk. Buradaki turumuz keyifli oldu. Üç çeşmeden su doldurup aynı anda içme yarışına girdik hepimiz. Malum hepimizin bir dileği vardı. :wink: Meryem Ana gezisinin sonunda Atlantis Medikal bizlerden ayrıldı aracında çıkan sorunlar yüzünden gezinin son kısmında bizlerle olamadı. Bizler Meryem Ana turundan sonra Efes'i de tepeden izleyerek çünkü herkes yorgundu ve çok sıcaktı Efes'i gezmeyi göze alamadılar uzaktan şehri ve kalıntıları izleyerek resimler çektik ve gözcü tepesine doğru yola koyulduk. Dağların arasından çok yüksek bir tepeye ve şehir gürültüsünden uzak doğa ile iç içe bir köye doğru yol aldık. Manzara güzel ama bir o kadar ürkütücüydü. En tepeye doğru çıktık. Yolun sonunda denize tepeden orman içinden bakacağımız tamamen salaş bir alanda mis gibi yemekler bizi bekliyordu. Değerdi doğrusu. Değdi de toprağa ayak bastığımız da herkes felaket acıkmış bir haldeydi. Önce karınlarımızı doyurduk sonrada doğanın tadını güzel sohbetlerle çıkardık.

Ve artık dönme zamanı gelmişti. Her güzel son gibi bir organizasyonumuzun daha sonu gelmişti. Son durağımız olan bu tepeden ayrılırken belliklerimizi güzel olan her şeyi kazımıştık. Yavaş yavaş İzmir’e yolculuk saatimiz gelmişti. Oradan havaalanı ve terminal derken bir organizasyonumuz daha geride kalmıştı. Bir tarih sayfasına daha paylaşımlarımızı yerleştirmiştik. Her www.engelliler.biz organizasyonu gibi insana yaraşır şekilde tamamlamıştık organizasyonumuzu. İşte bunun mutluluğu bize yetiyordu.Orada olmakla engelliler.biz oraganizasyonuna güç kattıkları için, yürek kattıkları için bu organizasyona katılan tüm arkadaşlarımıza tekrar teşekkür ediyorum.

Herşey insanla güzeldir bu yüzden herşeyde insana yaraşır olmalıdır.
 
Bizlerle paylaştığınız için Teşekkürler Oyacığım.
 
Vallaha Menekşecim bu seferlik yaşıyor ama benim bulunduğum mıntıkaya girme cesaretini bulursa yaşama şansıda kalmayacak. :D Sizleri bıraktıktan sonra şöförün başına geleceklerden Emine hanımında haberi yoktu oda çok şaşırdı ve mutlu oldu. Artık o firmanın şöförleriyle onlarda çalışmıyor. :wink: E ne ekersen onu biçersin bu ona ders olmuştur bundan sonra tatile gitmediğini göreve gittiğini anlar şöför efendi. :twisted:
 
Bende engelliyim ve bu geziye katılmayı çok istiyorum Edirneden Harun lütfen beni bilgilendirin bekliycem byy.
 
çok özür dilerim ama 19 mayıs 2008 günü p.tesi gününe denk geliyor.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Alt