Engellilerin ÖTV hakkı kısıtlanmak isteniyor!
Bülent Küçükaslan*
Yaklaşık 1,5 ay önce "Engellilerin ÖTV'siz araç alma hakkına laf eden sakatfobikler!" başlıklı bir yazı yazmıştım. Yazıdan hemen 1 ay sonra beklenen salto geldi ve Maliye Bakanlığı engellilerin araç alımına dair kısıtlama yapmak için kolları sıvadı. Bugünlerde konu TBMM'de görüşülüyor. Öneri kabul edilirse engellilerin ÖTV muafiyeti ham fiyatı 70.000 TL'ye kadar olan araçlarla sınırlandırılacak.
Engelli camiasında çok büyük bir tepkiye yol açan bu girişime karşı bir kez daha birşeyler söyleme ihtiyacı hissettim. Belki birileri duyar ve bu haksız girişime bir son verir.
En yüksek sesle söyleneni: "Bu hak suiistimal ediliyor! Engellilerin aldığı araçlar özellikle akrabalar ve hatta bazen uzak akrabalar tarafından alınıp kullanılıyor"
1- Velev ki %100 haklısınız! Peki, hangi öneriniz bu suiistimalin önüne geçiyor? "100.000 TL'lik suiistimal çok, 70.000 TL'lik suiistimal edin" demekten başka sözünüz yok mu?!
2- Küçük bir grup da olsa evet, bu hakkı suiistimal edenler var. Ama buna karşılık bu önemli hakkı kullanan on binlerce engelli ve ailesi var. Kendi işinizi doğru yapıp suiistimal edenleri dışarıda bırakacak düzenlemeler yapmak varken (ki bunu yapmak inanın 1 günlük çalışmaya bakar) neden engellileri ve ailelerini bir parça rahatlatan bu hakka göz dikiyorsunuz? (Çünkü alışkanlıklardan vaz geçilemiyor! Osmanlı'da da düzeltmeye gidilmez, yasaklamaya gidilirdi. Çünkü düzeltmek emek ister, yasaklamak ise iki satır emre bakar). Gelin araçları kimlerin hangi şartlar altında kullanabileceğine dair sakat örgütleriyle çalışarak bir düzenleme yapalım, bakın bakalım bir tane suiistimal kalıyor mu:
a- ÖTV istisnası ile alınan aracı araç sahibinin yanı sıra sadece araç sahibinin 2. dereceye kadar kan ve sıhri yakınları kullanabilir. Araç sahibi ile aracı kullanan kişi aynı ilde ikamet etmek zorundadır.
b- Engelli kişi araçtaysa aracı kimin kullandığına dair herhangi bir kısıtlama söz konusu olamaz.
c- Bu kuralın ilk ihlalinde araç sahibine ve kullanana ayrı ayrı olmak üzere 1.000 TL, ikinci kez ihlalinde ise 10.000 TL ceza uygulanır. İhlalin üçüncü kez gerçekleşmesi halinde aracın alım tarihinde ödenmeyen ÖTV % 10 arttırılarak tahsil edilir.
3- Yani yasak getirmek değil, sorun çözmek lazım! Dünyanın hiç bir yerinde bu tür kısıtlamalar bulunmaz. Maratona 10 km geriden başlayan/başlatılan engellilere bu arayı biraz kapatabilsinler diye gelişmiş her ülkede -mahcubiyeti de asla elden bırakmamak şartıyla- destekler verilir, köstek olunmaz! Buna pratikte "pozitif ayrımcılık", hukukta da "pozitif haklar" denir.
En hesapsız olanı: "Haksız zenginleşmeye neden oluyor, engelliler bu işten para kazanıyor"
YANLIŞ! Her şeyden önce bu haktan yararlanarak araç alan kişi 5 yıl süresince aracı satamıyor (satarsa başta ödemediği ÖTV'yi ödemek zorunda kalıyor). 5 yılın sonunda da aracı elden çıkartıp üzerine % 20 kadar daha para ekleyerek yeniden "aynı aracın" sıfırını ÖTV'siz olarak alabiliyor. Yani ortada engellinin ettiği bir rant/kâr yok. Bizim avantajımız, bir kez araç almaya yetecek para biriktirirsek, 5'er yıllık döngülerle yaşamımız boyunca yeni ve sorunsuz bir araca binebilmektir. DİKKAT: Ne devlet engellinin cebine para koyuyor, ne de engelli kişi aracını satıp parasını yiyor! Yahu, kâr etmek isteyen kişi hiç birşey bilmiyorsa parasını faize koyar; 5 yıl satamayacağı ve her gün değer kaybeden arabaya parayı gömer mi?
En hasedi: "Engelliler en son model araçları istediği gibi alabilir. Porscheler, Ferrariler, Mercedesler, BMWler engellilere sebil..."
YANLIŞ! Sadece 1600 cc motora sahip otomobiller alınabilir. Bu sınır için orta-alt segment demek yanlış olmaz herhalde. 2000 cc motorun altında araca zengin mahallesinde araba bile denmez! Biraz ciddiyet lütfen.
En gazlısı: "Devletin paraya ihtiyacı var, engellilerin varlıklı olanları da herkes gibi vergi vermeli"
1- Amenna! Önce milyar dolarlık kaçaklardan, peşkeşlerden, hırsızlıklardan, israftan başlayın, o kangren olmuş bacağı kesin; sonra sıra bize gelince söz, arabalarımızı size seve seve hibe ederiz. Biz sakatlar dayanışmayı iyi biliriz!
2- Araç alan herkes gibi engelliler de parasını ödüyor ve vergi veriyor zaten! Muaf olduğumuz şey sadece ÖTV ve bazen de MTV. Yani araç alarak, benzin tüketerek, paralı yollarınızdan geçerek zaten havuza bol bol para akıtıyoruz. İanelerinizle araba alıp yollara düşüyor değiliz!
3- İktisattan hiç anlamam ama bu kısıtlamanın ardından devletin kasasına daha çok vergi gireceğini düşünmüyorum! Ne sanıyorsunuz, "devletimiz kazansın, hadi gidip 1600 cc araçlarımızı yakalım, 3000 cc otomobil alalım" mı diyecek insanlar? Ya da "devlete para lazım, hadi hepimiz 200 bin liralık araç alıp vergi verelim" mi diyecekler? Olsa olsa pazar daralır o kadar. Yanılıyor muyum?
En had bildireni: "Engelliler hâlâ ham fiyatı 70.000 TL'nin altındaki araçları % 40 ÖTV indirimi ile alıyor, daha ne olsun?"
Düne kadar 1600 cc tüm araçlarla sınırlı olan bu hak zaten %40 ÖTV'ye denk geliyordu. Biz mi dedik oranları % 40'dan 45-50-60'a çıkartın diye! Yarın yeni bir düzenleme çıksa ve bu rakam 50.000 düşse ya da ÖTV miktarları % 60'lardan başlasa, onu nasıl savunacaksınız? Araçlara durmadan zam gelen bir ülkede yaşıyoruz. Kısa zamanda 70.000 liralık araç kalmazsa şaşırmam. O zaman ne yapacağız? Her zamda Maliye ile boğaz boğaza gelip hak almaya mı çalışacağız Nedir bu 70.000 kıymeti harbiyesi? Biz tüm araçları alabilelim, ÖTV yine % 40 kalsın. Kime ne benim hangi aracı kullanacağımdan?
Engellilerin haklarını kısıtlamak için harcadığınız enerjinin onda birini gerçek sorunların çözümüne verseniz, bir yılda tek bir sorunumuz dahi kalmaz! Son olarak, 18 yıllık deneyimle söylüyorum, bu kararın siyaseten bedeli çok ağır olur. Kim kimin önüne bu hesabı yapıp koyduysa, bir daha düşünsün ve öneri komisyonda görüşülürken geri çekilsin. Naçizane talebimizdir.
* Engelliler.Biz Platformu | www.engelliler.biz
Bülent Küçükaslan*
Yaklaşık 1,5 ay önce "Engellilerin ÖTV'siz araç alma hakkına laf eden sakatfobikler!" başlıklı bir yazı yazmıştım. Yazıdan hemen 1 ay sonra beklenen salto geldi ve Maliye Bakanlığı engellilerin araç alımına dair kısıtlama yapmak için kolları sıvadı. Bugünlerde konu TBMM'de görüşülüyor. Öneri kabul edilirse engellilerin ÖTV muafiyeti ham fiyatı 70.000 TL'ye kadar olan araçlarla sınırlandırılacak.
Engelli camiasında çok büyük bir tepkiye yol açan bu girişime karşı bir kez daha birşeyler söyleme ihtiyacı hissettim. Belki birileri duyar ve bu haksız girişime bir son verir.
En yüksek sesle söyleneni: "Bu hak suiistimal ediliyor! Engellilerin aldığı araçlar özellikle akrabalar ve hatta bazen uzak akrabalar tarafından alınıp kullanılıyor"
1- Velev ki %100 haklısınız! Peki, hangi öneriniz bu suiistimalin önüne geçiyor? "100.000 TL'lik suiistimal çok, 70.000 TL'lik suiistimal edin" demekten başka sözünüz yok mu?!
2- Küçük bir grup da olsa evet, bu hakkı suiistimal edenler var. Ama buna karşılık bu önemli hakkı kullanan on binlerce engelli ve ailesi var. Kendi işinizi doğru yapıp suiistimal edenleri dışarıda bırakacak düzenlemeler yapmak varken (ki bunu yapmak inanın 1 günlük çalışmaya bakar) neden engellileri ve ailelerini bir parça rahatlatan bu hakka göz dikiyorsunuz? (Çünkü alışkanlıklardan vaz geçilemiyor! Osmanlı'da da düzeltmeye gidilmez, yasaklamaya gidilirdi. Çünkü düzeltmek emek ister, yasaklamak ise iki satır emre bakar). Gelin araçları kimlerin hangi şartlar altında kullanabileceğine dair sakat örgütleriyle çalışarak bir düzenleme yapalım, bakın bakalım bir tane suiistimal kalıyor mu:
a- ÖTV istisnası ile alınan aracı araç sahibinin yanı sıra sadece araç sahibinin 2. dereceye kadar kan ve sıhri yakınları kullanabilir. Araç sahibi ile aracı kullanan kişi aynı ilde ikamet etmek zorundadır.
b- Engelli kişi araçtaysa aracı kimin kullandığına dair herhangi bir kısıtlama söz konusu olamaz.
c- Bu kuralın ilk ihlalinde araç sahibine ve kullanana ayrı ayrı olmak üzere 1.000 TL, ikinci kez ihlalinde ise 10.000 TL ceza uygulanır. İhlalin üçüncü kez gerçekleşmesi halinde aracın alım tarihinde ödenmeyen ÖTV % 10 arttırılarak tahsil edilir.
3- Yani yasak getirmek değil, sorun çözmek lazım! Dünyanın hiç bir yerinde bu tür kısıtlamalar bulunmaz. Maratona 10 km geriden başlayan/başlatılan engellilere bu arayı biraz kapatabilsinler diye gelişmiş her ülkede -mahcubiyeti de asla elden bırakmamak şartıyla- destekler verilir, köstek olunmaz! Buna pratikte "pozitif ayrımcılık", hukukta da "pozitif haklar" denir.
En hesapsız olanı: "Haksız zenginleşmeye neden oluyor, engelliler bu işten para kazanıyor"
YANLIŞ! Her şeyden önce bu haktan yararlanarak araç alan kişi 5 yıl süresince aracı satamıyor (satarsa başta ödemediği ÖTV'yi ödemek zorunda kalıyor). 5 yılın sonunda da aracı elden çıkartıp üzerine % 20 kadar daha para ekleyerek yeniden "aynı aracın" sıfırını ÖTV'siz olarak alabiliyor. Yani ortada engellinin ettiği bir rant/kâr yok. Bizim avantajımız, bir kez araç almaya yetecek para biriktirirsek, 5'er yıllık döngülerle yaşamımız boyunca yeni ve sorunsuz bir araca binebilmektir. DİKKAT: Ne devlet engellinin cebine para koyuyor, ne de engelli kişi aracını satıp parasını yiyor! Yahu, kâr etmek isteyen kişi hiç birşey bilmiyorsa parasını faize koyar; 5 yıl satamayacağı ve her gün değer kaybeden arabaya parayı gömer mi?
En hasedi: "Engelliler en son model araçları istediği gibi alabilir. Porscheler, Ferrariler, Mercedesler, BMWler engellilere sebil..."
YANLIŞ! Sadece 1600 cc motora sahip otomobiller alınabilir. Bu sınır için orta-alt segment demek yanlış olmaz herhalde. 2000 cc motorun altında araca zengin mahallesinde araba bile denmez! Biraz ciddiyet lütfen.
En gazlısı: "Devletin paraya ihtiyacı var, engellilerin varlıklı olanları da herkes gibi vergi vermeli"
1- Amenna! Önce milyar dolarlık kaçaklardan, peşkeşlerden, hırsızlıklardan, israftan başlayın, o kangren olmuş bacağı kesin; sonra sıra bize gelince söz, arabalarımızı size seve seve hibe ederiz. Biz sakatlar dayanışmayı iyi biliriz!
2- Araç alan herkes gibi engelliler de parasını ödüyor ve vergi veriyor zaten! Muaf olduğumuz şey sadece ÖTV ve bazen de MTV. Yani araç alarak, benzin tüketerek, paralı yollarınızdan geçerek zaten havuza bol bol para akıtıyoruz. İanelerinizle araba alıp yollara düşüyor değiliz!
3- İktisattan hiç anlamam ama bu kısıtlamanın ardından devletin kasasına daha çok vergi gireceğini düşünmüyorum! Ne sanıyorsunuz, "devletimiz kazansın, hadi gidip 1600 cc araçlarımızı yakalım, 3000 cc otomobil alalım" mı diyecek insanlar? Ya da "devlete para lazım, hadi hepimiz 200 bin liralık araç alıp vergi verelim" mi diyecekler? Olsa olsa pazar daralır o kadar. Yanılıyor muyum?
En had bildireni: "Engelliler hâlâ ham fiyatı 70.000 TL'nin altındaki araçları % 40 ÖTV indirimi ile alıyor, daha ne olsun?"
Düne kadar 1600 cc tüm araçlarla sınırlı olan bu hak zaten %40 ÖTV'ye denk geliyordu. Biz mi dedik oranları % 40'dan 45-50-60'a çıkartın diye! Yarın yeni bir düzenleme çıksa ve bu rakam 50.000 düşse ya da ÖTV miktarları % 60'lardan başlasa, onu nasıl savunacaksınız? Araçlara durmadan zam gelen bir ülkede yaşıyoruz. Kısa zamanda 70.000 liralık araç kalmazsa şaşırmam. O zaman ne yapacağız? Her zamda Maliye ile boğaz boğaza gelip hak almaya mı çalışacağız Nedir bu 70.000 kıymeti harbiyesi? Biz tüm araçları alabilelim, ÖTV yine % 40 kalsın. Kime ne benim hangi aracı kullanacağımdan?
Engellilerin haklarını kısıtlamak için harcadığınız enerjinin onda birini gerçek sorunların çözümüne verseniz, bir yılda tek bir sorunumuz dahi kalmaz! Son olarak, 18 yıllık deneyimle söylüyorum, bu kararın siyaseten bedeli çok ağır olur. Kim kimin önüne bu hesabı yapıp koyduysa, bir daha düşünsün ve öneri komisyonda görüşülürken geri çekilsin. Naçizane talebimizdir.
* Engelliler.Biz Platformu | www.engelliler.biz